Dosdoğru namaz – Kuranda Rekat sayısı – Zor doğal şartlarda savaşmamak

<> 4-Nisa/101: Yeryüzünde dolaştığınız zaman, küfre sapanların size tedirginlik vermesinden korkarsanız, namazı kısaltmanızda sizin için bir sakınca yoktur. Şu bir gerçek ki, küfre batanlar sizin için açık bir düşmandır.

<> 4-Nisa/102: Sen içlerinde olup da onlara namaz kıldırdığın vakit, içlerinden bir grup seninle namaza dursun; silahlarını da alsınlar. Bunlar secdeye varınca, diğerleri arkalarında beklesinler. Sonra namaz kılmamış olan diğer grup gelip seninle birlikte kılsınlar. Dikkatli olsunlar, silahlarını yanlarına…

Evet ayet gelmiş.

 

“Sen içlerinde olup da onlara namaz kıldırdığın vakit”

Burada “Sen” denen kişi  İ M A M ‘dır.

 

“içlerinden bir grup seninle namaza dursun; silahlarını da alsınlar. Bunlar secdeye varınca, diğerleri arkalarında beklesinler…”

Bir secdeye varmak BİR REKATTIR. Yani Cemaat ikiye ayrılıyor. İlki BİR TEK REKAT kılıyor.

“Sonra namaz kılmamış olan diğer grup gelip seninle birlikte kılsınlar…”

İkinci grup da gelip BİR tek rekat kılıyorlar.

Onlar namazı kısaltıp BİR REKATA indiriyorlar, ama İMAM kısaltamadığı için,  H E R   G Ü N K İ  gibi ============== 2 REKAT ============== KILIYOR.

Yani Cemaat BİR rekat, İMAM İSE KISALTMADAN İKİ REKAT kılıyor.

Bunun anlamı şu: Yarısı bir rekat eden namazın TAMAMI KAÇ REKATTIR?

<> Bir rekatlık miraç mı?

Evet. savaş halinde şunları yapabilirsin: Savaş=Sefer yolculuk da buna dahil. Ama biz savaşı ele alalım: Şunları yapabilirsin:

1. Namazı BİR REKAT kılabilirsin.

2. Doğa koşullarında SAVAŞMAYABİLİRSİN. İnanmazsan ayetlerin devamını oku. 104. ayetteydi galiba.

<> 4-Nisa/103: Korku halindeki namazı tamamlayınca, artık Allah’ı ayakta, oturarak, yan yatmışken anın. Sükunet bulduğunuzda, namazı tam bir biçimde yerine getirin. Namaz, müminler üzerine vakti belirlenmiş bir farz olmuştur.

<> 4-Nisa/104: Düşman topluluğu izlemekte gevşeklik göstermeyin. Siz sıkıntıya düşüyorsanız, hiç kuşkusuz tıpkı sizin gibi onlar da sıkıntıya düşüyorlar; ama siz, Allah’tan onların umamayacağı şeyleri umuyorsunuz. Allah, Alim’dir, Hakim’dir.

  1. ayet namazın müminler üzerine VAKİTLİ FARZ olduğunu beyan ediyor. 104. ayet ise çok enteresan. 105 olabilir.

<> 4-Nisa/105: Kuşku yok ki, biz bu Kitap’ı sana, insanlar arasında Allah’ın sana gösterdiği ile hükmedesin diye hak olarak indirdik. Sakın hainlere yardakçı olma!

Aman tanrım silmişler. Yağmurdan dolayı savaşmamak izni bile vardı ayette… Nerede o ayet?

Yaw bir el atın, başka bir Kur’an’dan bulun da yazın. Resmen ayeti yok etmişler bizim yerli Talibanlar.

[] Not: Sohbet programı çok uzun satıları kestiği için yapıştırılan ayet eksik çıkmıştı

<> Ayet 102’de var. Yağmur 102’de.

Şimdi rahatladım. Orada ne diyor?

<> 4-Nisa/102: Sen içlerinde olup da salatlarını ettirdiğin zaman, bir kısmı seninle beraber salata dursun ve silahlarını da yanlarına alsınlar; secdeyi yaptıktan sonra onlar arkanıza geçsinler; kılmayan öbür kısım gelsin, seninle beraber kılsınlar, tedbirli olsunlar, silahlarını alsınlar. Kafirler, size ansızın bir baskın vermek için, silah ve eşyanızdan ayrılmış bulunmanızı dilerler. Yağmurdan zarar görecekseniz veya hasta olursanız, silahlarınızı bırakmanıza engel yoktur, fakat dikkatli olun. Allah kafirlere şüphesiz ağır bir azap hazırlamıştır.

 

HAH işte bunu arıyordum.

Evet fırtına, soğuk ve grip dahil hastalık bile savaşmamaya mazerettir. Bunu yorumlayalım.

Eskiden karınca sürüsü gibi öldürülüyorduk. Şimdi ise BİR TEK CAN bile kıymetli. Yani Amerika bir Taliban öldürmek için binlerce ton bomba ve bunun seferi maliyetini…

Açıkçası Amerika’ya bir vietnamlı öldürmek 50 bin dolara mal oluyordu. Şimdi bu daha da arttı. Çünkü artık ASKER öldürülmemeli.

ALLAH da yukarıdaki ayette bunu söylüyor.

Tutup da şehitlik adıyla yakamızı açıp, Kadir inanır gibi “Vurun lan beni alçaklar, vurun ben şehid olup Cennet’e giricem” diyemiyorsunuz. Onlar eskidendi.

Allah artık bizlerin “CANININ” bir yağmurdan bir gripten bile ZARAR görmesini istemiyor. Değil ÖLMEMİZİ İSTEMEK

<> 4-Nisa/102: Sen de içlerinde bulunup onlara namaz kıldırdığın zaman, onlardan bir kısmı seninle beraber namaza dursunlar, silahlarını (yanlarına) alsınlar, böylece (namazı kılıp) secde ettiklerinde (diğerleri) arkanızda olsunlar. Sonra henüz namazını kılmamış olan (bu) diğer gurup gelip seninle beraber namazlarını kılsınlar ve onlar da ihtiyat tedbirlerini ve silahlarını alsınlar. O kâfirler arzu ederler ki siz silahlarınızdan ve eşyanızdan gafil olsanız da üstünüze birden baskın yapsalar. Eğer size yağmurdan bir eziyet olur yahut hasta bulunursanız silahlarınızı bırakmanızda size günah yoktur. Yine de tedbirinizi alın. Şüphesiz Allah, kâfirler için alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.

Şimdi yukarıdaki ayetten “SAVAŞ” seferi durumunu çıkarıp, YOLCULUK SEFERİ DURUMUNA GETİRİYORUM:

“Sen de içlerinde bulunup onlara namaz kıldırdığın zaman, onlardan bir kısmi seninle beraber namaza dursunlar, silahlarını (yanlarına) alsınlar, böylece (namazı kılıp) secde ettiklerinde (diğerleri) arkanızda olsunlar. Sonra henüz namazını kılmamış olan (bu) diğer gurup gelip seninle beraber namazlarını kılsınlar…”

Şimdi böylece daha sade izleyebilirsiniz.

(Not: yolculukta da  B İ R  TEK REKAT kılınacaktır.)

Evet [candaşlar] şimdi bu ayeti daha iyi görebildiniz mi?

-devam edecek-

Hans von Aiberg, 02/11/2001 (015/09)

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [  ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.


önceki bölümü oku | 015 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku

015-09-sefer-savas-namaz

Bunları da sevebilirsiniz

Yorumlar