[] Bir katılımcı korku filminden alınmış bir resimi cin sandı.
<> Çirkin
Şu Sherlock Holmes’i bilir misiniz? Onun yazarı Sir Conan Doyle’dur.
<> Evet. Cinlerle ne alakası var?
Doyle ve Geni gibi yazarak ararsanız, bütün cinlerin çirkin olmadığını, bir kısmının insanlara taşçıkarırcasına güzel olduğunu göreceksiniz. O kişinin çektiği cin resimleri, özellikle orman perileri inanılmaz bir şey.
<> Arthur cin mi?
Hayır “CİNLİ“. Ona görünüyorlar ve resimlerini çektirtiyorlar. Bana soracağınıza web search yapın mutlaka olmalıdır.
Resimler bulabildiniz mi? Cin İngilizce Geni. Peri de fairy. Fairy kelimesini de search’e ekleyebilirsiniz. Doyle+Fairy gibi.
<> Satan, şeytan
Evet Satan. (Seytın okunur) Gerçek orman perilerinin gnomların resimleri var. Bulamazsanız yazık olur.
<> http://www.lhup.edu/~dsimanek/doyle.htm Fotoğrafları buldum. Harikalar periler ama çok küçükler. Kanatları da var.
<> Linkteki resimler bizzat o resimdeki kızlar tarafından birkaç sene önce yalanlanmıştır. Şaka yaptıklarını o resimleri kendilerinin yaptıklarını sonra fotoğraf çektirdiklerini itiraf etmişlerdir (Yaşlılıklarında.)
Bu resimler sahte mi?
<> Evet TV’de yalanladılar. Bir kitaptan kesip resim çektirmişler.
Güzel ama, 100 yıl önceki resimlerde “Tram” yani rotüj ve eklentiler için piksellerde tahrifat yapılamaz. Hani punto denen noktacıklar fotomontaj yapılırsa kendini iot gibi belli eder.
<> Perileri kesmişler bir kitaptan. Hatta bir resimde yanlış kestik, birinin bacağı kısaydı kimse fark etmedi dediler. Fotomontaj değil.
İyi de bu resimler hangi orijinal kitapta varmış. Yani benim bir resim kesmem için, önce o kitabın basılması, satılması ve hakkında bilgi olması gerekir. Böyle bir kitap İngiltere merkez kütüphanesinde yoksa, hiç bir yerde yoktur.
<> O kestikleri resimleri bir şekilde önlerinde tutup resim çekmişler. Birinin bacağı gerçekten de kısaydı. Yanlış kesmişler.
Tamam ama HANGİ KİTAP’dan kesmişler? Buna yanıt veremezler çünkü böyle bir kitap yok. ORİJİNAL KİTAP NEREDE? Y O K
<> Çok basit bir şekilde resim oldukları belli, bir kez daha bakın!!!!!
Fosforlu (Yani medyumdan çıkan ektoplazma) böyle görünür. RUH resimlerine bakın aynıdır. Hani cinler RUH diye geliyorlar ya o resimleri kastediyorum. Mutlaka web search’de vardır.
<> Çok basit bir şekilde çizim oldukları görünüyor. Kusura bakmayın.
Dikkat edin yama gibi dururlar, çünkü ektoplazma denen bir ara beden, tıpkı fosfor gibidir.
<> Bu resimleri herkes yapabilir.
<> İlk resimde kızın önündeki küçük kanatlılardan başka arkada suyun üstündekine bakın
<> Televizyonda bir programda itiraflarını gördüm. İki kız da yaşlanmıştı. Dalga geçtiklerini söylüyorlardu.
O zaman RUH resimleri arayalım. Hani medyumların olduğu seanslardaki. Aslında o gelenler de cinler, hangi ruh geri gelmiş ki?
<> Cinlerin bir gölgesinin olması mümkün mü?
Şekillenince herşeyin gölgesi otomatikman oluşur.
<> Birinci resmin büyütülmüş hali var. Orada en sağdaki perinin bir bacağı sakat gibi.
Bu konuyu bırakıp, şimdi RUH resmi diye çekilenlerden bir link bulunuz. Malum o seanslara katılan herkes görüyor bunları. Dikkat edin ektoplazma sanki bir “Fosforik” montaj gibi duruyor. Ruh resmi (Ruh ing. Soul galiba, alm Ziel), şöyle bir bakan olsaydı.
<> Evet bazı ruh resimleri var. Ektoplazma gerçekten de öyle. Belli belirsiz. Ama bu reesimlerde ayrıntılar bile belli. Çizim yapıldığı da açık.
Bu resimleri unutup, ektoplazma resimleri veren bir link bulalım. Önemli olan GERÇEK bir CİN foto.su göstermek.
<> Bilinmeyen dergilerinde çok çıktı o resimler
Ahmed Hulusi’nin Ruh-İnsan-Cin adlı kitabında bile bir sürü var.
<> “Photographic experts who were consulted declared that none of the negatives had been tampered with, there was no evidence of double exposures, and that a slight blurring of one of the fairies in photo number one indicated that the fairy was moving during the exposure of 1/50 or 1/100 second. They seemed not to even entertain the simpler explanation that the fairies were simple paper cut-outs fastened on the bush, jiggling slightly in the breeze.”
<> Fotoğraf uzmanları fotomontaj izine rastlamamışlar.
Bunu anlatmaya çalışıyorum. Sizi yanıltan fosforik olması. Çünkü, bir cin geldiğinde, beynimizdeki örneğin “dedemin ruhu” olan HOLOGRAMI alıyor, medyum’un ektoplazmasını kıvamlı bir köpük olarak kullanıyor ve ortaya çıkan heykel (Ruh=Cin) benim dedeme aynen benziyor.
[] https://hanifislam.com/mih/wp-content/uploads/2017/05/242-06-ectoplasm.jpg
Cinlerin şu özelliği ünlüdür: “HALUGRAM“. Yani sizdeki “İmgeyi, ideoplazmayı, esir matriksini” Halugramdan HOLOGRAMA çeviriyor. Görüntüyü ise Ektoplazma ile heykel haline getirebiliyor.
Birincisi bildiğimiz Hologram. İkincisi ise tıbda kullanılan biçimi=HALU+SİNASYON olanı. Yani Halusünasyon’un kelime kökü ile Holo, Halo, Halu (Arapça Hayal, Hülya) aynı şey. Madde dalgası olmayan enerji matriksleri.
Halusinasyon görmek diye bir şey mutlaka duymuşsunuzdur. İşte bunu kastettim.
İllüsyon ise resimlemeden gelir, İllustrated gibi. Ama Halusinasyon tam bir HOLOGRAMLAMA fenomenidir.
<> Kirlian ile röntgenin farkı ne?
Kirlian alanı, mercek, objektif v.b istemez, çok yüksek alanda resmi çekilecek olan nesne film kağıdına konur ve nesnenin kendisi değil, onu surrounding olarak kuşatan ve içinde yer alan biyomagnetik ışıma (Aura da deniyor) fotoğrafa alınır.
Röntgen ise bunu yapamaz, çünkü X ışınları, kemik hariç, organları katederler.
<> Resimlerin 1983de uzun uzun yalanlandığı yazıyor
O resimleri bırakalım. Çünkü milyonlarca “RUH” diye çekilmiş CİN resmi var.
Şu da var ki, Cinler “Tipten tipe” girebiliyorlar. Bunun için insanın kendilerine teslim olması, yani beyin kanallarını açması gerekiyor.
Böylece mıknatısın akıları gibi HALU alınıyor. O görünmez akılara (Demir tozları niyetine) Ekto=Dış*Plazma yerleşiyor ve halusinasyon oluyor. Holografik (Foto+graf gibi holo+graf demek istiyorum.) yani bir tür sanrı, bir tür paranoidler, illüzyonlar vb. somutlaşıyor. Bunu anlatmak istedim.
-devam edecek-
Hans von Aiberg, 07/10/2001 (006/04)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 006 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku