Bugün şu Edeb Ali konusuna bir değinelim.
<> Evet bence de devam edelim.
Ali’nin Hz. Ali ya da Allah’ımızın Ali ismiyle ilgisi yok. Ama (Ali İmran’daki gibi) ALİ=AİLE ile ilgisi var. Ali İmran=İmran AİLE’si demektir. (Bir terslik işte, hem Yüce, yüksek=Ali, hem de Aile anlamına gelen Ali (Aile, Maile vb.) ikisi de Ali diye yazılıyor.)
Edepli=Edib demektir, EDEB=Sonradan edeplenen demektir. Bu fark dikkatinizi çekti mi? Kimdir bu EDEB-ALİ?
<> Ede Balı
Hayır, Edeb Âli. Edeb ailesi anlamına geliyor. Ali ismiyle ilgisi yok.
Bu ailenin kökenine bir gidelim mi? Ne dersiniz?
<> Evet gidelim
Yezid’in babası kimdi?
<> Muaviye
Onun babası kimdi?
<> Ebu Süfyan
Ebu Süfyan. Resulullah’ın can düşmanı, amansız düşmanı, Mekke Emiri, dolayısıyla Asir-Hicaz meliki.
Ebu Süfyan ile ilgili üç ayet vardır Kur’an’da….
1. Abese… ve tavella… İlk üç dört ayeti yazar mısınız? (Yazan çok sevaplıdır 🙂 )
<> 80-Abese/01: (Peygamber) Yüzünü ekşitti ve döndü.
<> 80-Abese/02: Kendisine ama geldi, diye.
<> 80-Abese/03: Ne bilirsin, belki o temizlenecek?
<> 80-Abese/04: Veya öğüt belleyecek de öğüt ona fayda verecek
<> 80-Abese/05: Ama buna ihtiyaç hissetmeyene gelince,
<> 80-Abese/06: Sen ona yöneliyorsun.
<> 80-Abese/07: Onun temizlenmemesinden sana ne?
<> 80-Abese/08: Ama sana can atarak gelen,
<> 80-Abese/09: Allah’tan korkarak gelmişken,
<> 80-Abese/10: Sen onunla ilgilenmiyorsun.
Burada Allah kime çıkışıyor biliyor musunuz, Mekke’nin emiri geçinen o putpereste. Onun adı nedir?
<> Ebu Süfyan
Evet. Ebu Süfyan. Ülkenin en büyüğü ve Kureyş kabilesinin lideri, Hicaz’ın en zengini. (Mekke kentinin yarısından çoğu ve 200 KERVAN ona aitti.) Onun hiçbir fayda alamayacağı açıkça yazılı değil mi?
Şimdi gelelim ikinci ayete, Hucurat-14.
<> 49-Hucurat/14: Bedeviler “İnandık” dediler. De ki: Siz iman etmediniz ama “İslam olduk.” deyin. Henüz iman kalplerinize yerleşmedi. Eğer Allah’a ve Resulüne itaat ederseniz, Allah işlerinizden hiçbir şeyi eksiltmez. Çünkü Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
Tamam, şimdi bu ayetin niçin inzal olduğunu (Siyak-sibak) açıklayayım:
Kansız bir şekilde, Resulullah Medine’den Mekke’ye geliyor. Mekke’nin emiri, hani şu Resulullah’ı Mağaraya sığındıran (Örümcek ağı ve güvercin yuvasını anımsayınız.) kanını içmek için yeminli şu HERGELE Ebu Süfyan var ya?
(Sakın Radyallahü anhi falan demeyin, Allah sizi affetmez)
O Resulullah’ın can düşmanı, Mekkenin yarısı, Hicaz’ın tamamı kendine ait ya, Mal derdiyle ve Mekke meliki olarak şehri kansız teslim ediyor.
Ödü kopuyor ödlek’in. Ellerini yukarıya kaldırmış. Benzi sapsarı, Elleri tamamen yukarıda (Hands up!) “Teslim olduk” yani Arapçası “ESLEMNA” diyor.
Arapça bilenleriniz baksın, orada ESLEMNA’yı görecektir. Hucurat 14’de “Kalatül Arabi = Araplar dediler ki”, gördünüz mü?
[] Hucurat/14: Kaletil a’rabu amenna, kul lem tu’minu ve lakin kulu eslemna ve lemma yedhulil imanu fi kulubikum, ve in tutiullahe ve resulehu la yelitkum min a’malikum şey’a, innallahe gafurun rahim
<> “İslam olduk” da demek “qalu eslemna”
Hayır, eslemna, savaşta bir tarafın TESLİM olması, aman dilemesi demektir. Yani Sırplar falan teslim olurken MÜSLÜMAN MI OLUYORLAR? diye sorarlar adama ;-))
Evet fikriniz nedir?
<> Kelimenin nasıl anlaşıldığını yazdım, itiraz etmedim dr.
“Müslüman” olmadıkları şuradan belli, “Hayır, iman sizin kalplerinize inmeyecektir” denmiştir.
<> Bu Arap ırkçılığının Resulullah efendimiz öldükten sonra yeniden hortlaması bence
Zaten orada Arablar deniyor, bedeviler denmiyor. (Bedevi zaten arapçadır ve çoğulu da Badiye’dir.) Allah Bedeviler demiyor, resmen TÜM ARAPLAR diyor. RUM suresi var, yani şehirli-göçebe diye ayrılıyor mu? İşte burada EDEB lafı devreye girecek.
<> Eski reisleri Ebu Süfyan’ın sıpalarına tabi oldular.
Evet Süfyanilik hiç ölmemişti ve ölmeyecek de. Bana itirazı ve buraya kadar sorusu olan var mı? İtiraz eslemna’dan gelebilir belki de.
<> Bunun araplar anlamına geldiğinin anlanması çok mu zor?
Allah’ın kelime hazinesi sonsuzdur. Eğer bedevi deseydi “Kalatu Badiye” derdi. Ama Kalatün ARABİ diyor.
Yani Araplar dediler ki, “İman ettik”, De ki, “Siz iman etmediniz, sadece “ELLER YUKARI” yapıp teslim oldunuz, iman kalplerinize inmedi.”
Böyle yazıyor bu Arapça, benim çok iyi bildiğim bir dil. Başka bir Kur’an meali daha bulabilir misiniz sanal ortamdan?
<> Hata mı, kasıt mı?
Hata Kasıt, birazdan EDEB sözüyle çıkacaktır.
<> bedevi araplar, diyenler var ama metin açık a~rab=~arablar
<> fark etmez a~rab-ı badiye, a~rab-ı müsta~ribe
<> a~rab-ı ~arab
<> 49-Hucurat/14: Bedeviler “İnandık” dediler. De ki: Siz iman etmediniz, ama “Boyun eğdik” deyin. Henüz iman kalplerinize yerleşmedi. Eğer Allah’a ve elçisine itaat ederseniz, Allah işlerinizden hiçbir şeyi eksiltmez. Çünkü Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Beni anladınız değil mi?
<> Evet
Ebu Süfyan peygambere itaat etti, böylece Allah’ın “Malını geri verin, eksiltmeyin” emri yerine geldi. Ama iman kalplerine yerleşmedi.
Onlar bir ailedir. İşte Ebu Süfyan, oğlu Muaviye, torunu Yezid.
“Kulubihim=KalpLERine” diyor, anlaşılıyor mu?
<> Evet
Tekil değil aile boyu bunlar imansız.
-devam edecek-
Hans von Aiberg, 05/10/2001 (005/07)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 005 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku