Bilimin Peygamberi Nikola Tesla..

Zaman yolculuğu olasılığı üzerine yaptığımız bir paylaşımımızda, bilim tarihindeki resmi istatistik üzerin de durmuştuk.

Bu olağan dışı ve baş döndürücü gelişmenin en kritik noktasında "bilimin peygamberi" ünvanını hakeden çok önemli

bir isim yer alır. Adı bilinçli olarak resmi bilim tarafından çok uzun yıllar boyunca görmezden gelinen Nikola Tesla…

Yüzyılımıza ve dahi geleceğimize buluşları ile damgasını vurmuş bu dev adam, bilişim çağının bilgi bombardumanı sayesinde son on yılda yeniden insanlığın gündemine oturmuştur…

Bilinen buluşları ; AC Akim Jenaratorleri ve Motorlari, Radyo, Florasan, Radar, MRI, Laser Teknolojisi ve Robot Teknolojisidir.

Ancak Tesla'nın en önemli özelliği, yiminci yüzyılın en önemli buluşları ilan edilecek olan daha bir çok buluşun önünü açacak temel icatlar yapması ve bunların patentini almakla uğraşmayıp, her seferinde bir başka bilimsel çalışmaya yönelmesidir.

Bilim tarihindeki resmi istatistiğe tekrar değinelim;

Sanayi çağı dediğimiz, Fransız ihtilali ile başlayan döneme kadar, bilim tarihindeki gelişmeler çok sınırlıdır. Değirmen, saban, fitilli tüfek ve toplar asırlarca hiç değişmeden aynı şekli ile kullanılmıştır.

Ama bu yıllarda bir şeyler olur (!) ve buluşlar birbirini kovalar.

Amerikan iç savaşına (1861-1865) kadar yaklaşık %1 ilerleyen bilim, bu savaş sırasında ikiye katlanır.

Hatlar arası kullanılan ilk telgraf, tren taşımacılığı, ilkel hava taşıtları ile havadan istihbarat, ilkel denizaltı, seri ateş eden silahlar vs vs.

Bu tarihten İkinci Dünya Savaşına (1939-1945) kadar bilimin gelişimi %10 dur. İkinci Dünya Savaşın'da ise buna bir %10 daha eklenir. (Nükleer enerji, roket, jet, helikopter, radar, sonar vs vs…)

O tarihten günümüze ise bilimsel gelişimin istatistiki serüveni %80 dir.

İşte bu sıradışı gelişmenin tam göbeğinde Tesla mucizesi vardır… Biz bu yazıda onun hayat hikayesine girmeden, davası, bilinmeyen yönleri ve neden resmi bilim tarafından bilinçli olarak görmezden gelindiğini paylaşmaya çalışacağız…

Öncelikle bilinmesi gereken Tesla'nın bir dava adamı olduğudur. Onun öncelikli davası, insanlığın bilimsel ve sanatsal gelişiminin önünü açmak ve bu sayede toplumların eğitim ve bilinç düzeyini yükseltmekti… Bu vizyonunu, O'nun 20. yy'ın ilk yıllarında New York'un saygın gazetelerinde çıkan makalelerinden okumak mümkündür.

Tesla'nın zihin dünyası şüphesiz çağının çok ötesindeydi. Alternatif akım buluşu sayesinde meşhur olduğu dönemde Amerikan basını ve noter huzurunda yapılan kablosuz elektrik nakli deneyinde; "Bu keşfinizle neyi amaçlıyorsunuz" diye soran gazetecilere, "Tüm dünyanın elektriğin nimetlerinden faydalanmasını istiyorum, bu buluşum sayesinde Zululara bile elektiriği naklede bileceğiz." diyecektir…

Long Island, Manhattan arasında kilometrelerce öteden kablosuz ve havadan naklettiği elektrikle, basının gözleri önünde yüzlerce ampülü yakmayı başarmış bu deha nın, bu ve bunun gibi bir çok buluşu sümen altı edilmiştir…

O günlerde alternatif akımın nimetlerinden faydalanmak isteyen Amerikan'nın ileri gelen sanayi devi şirketler ve hissedarları olan, gözlerini para hırsı bürümüş baronları, Onun bu buluşu ile yatırım yaptıkları kablo, trafo ve diğer nakil ekipmanların dan elde edecekleri rantın endişesi ile, bir gün sonra basına baskı yaparak, "Tesla aslında bir ilizyonisttir" başlıklarını attıracak ve bu buluşunun aslında bir gösteriden ibaret olduğu imajını yayacaklardı…

Bu olaydan sonra Tesla artık Amerikan kapitalizminin lokomotifi olan tüm şirketler için, adı konulmamış bir tehdit olarak gizlice fişlenmiştir…

Hepinizin bildiği üzere, Edison isminin propagandasının yanında, Tesla'nın adı telafuz bile edilmeyecek, Edison gibi tek ahlakı hırsızlık olan bir başka isim olan Markoni, radyonun patentini haksız bir biçimde edinecek ve Tesla bunu ancak 15 yıl sonra mahkeme kararı ile alsa bile, bilimsel litaratür de, tıpkı elektirik ve Edison gibi radyo ismi ile Markoni birlikte anılacaktır. Ve daha bir çok buluşu, tıpkı bu örneklerde olduğu gibi, basın ve bilim çevreleri tarafından başkalarına maledilecektir…

Tesla, döneminin çok ilerisindeki bilimsel buluşları için, "biz bu işten kaç para koparırız" bakış açısıyla deneylerine yaklaşan sermayedarlar tarafından anlaşılamadığı için, insanlık çok büyük bir fırsat kaçırmıştır. Çünkü o dönemde, derin hükümetler, istihbarat savaşları ve global çeteler gibi aktörler henüz etkin değildi. Amerika da hür teşebbüsün yatırım kabiliyeti, hükümet politikalarının önünde bir pozisyona sahipti. Ancak 1929 ekonomik krizi ve ardından gelen İkinci Dünya Savaşı, tüm siyasi dengeleri ve ekonomik parametreleri alt üst etti.

Bizce, Tesla'ın vizyonu gereğince anlaşılsaydı ve arzu ettiği ölçekte ekonomik destek sağlansaydı, bilim bugünkü kat ettiği mesafeden onlarca misli öteye sıçramış olacak ve belkide bilişim çağına yirminci yüzyılın ortalarında girilmiş olunacaktı…

Tarihler henüz 1910'ları gösterdiğinde Tesla, havada manyetik tüp sayesinde uçan arabalardan, kablosuz enerji naklinden, dünyanın manyetik alanı kullanılarak edinilecek enerjiden, iyonosfer kullanılarak yapılacak kablosuz iletişimden ve daha bugün bile araştırma konusu olan kozmik ışınlar, yüksek frekanslı manyetik alanlar, manyetik alan kalkanı, manyetik şişe ve bunun gibi daha bir çok geleceğin bilimi diyebileceğimiz konudan bahsediyor. Ama anlaşılamıyordu… Yaptığı buluşlar ilgi çeksin diye, sanki ilkel bir kabilenin insanlarına, kullandığı aletlerin neye yaradığını anlatmaya çalışan biri gibi, şovlar yaparak dikkat çekmeye çalışıyordu.

Ayrıca Tesla'nın sanata ve sanatçıya düşkünlüğü, onun son derece nazik ve tam bir Viktoryan beyefendisi görüntüsü ile birleştiğinde, karizmatik kişiliğini ve vizyonunu tamamlayan bir başka yönüydü.

Onun bu icatlarıyla zengin olmaktansa, her seferinde yeni bir buluşun peşinde koşması, inanılmaz dehası ve bitmek bilmez azmi karşısında hayrete düşenler, "Niye?" diye sorduklarında; Onlara verdiği yanıt ; "Ben evrenin kozmik senfonisinin peşindeyim" oluyordu…

Her ne kadar Tesla, çoğunluğu belirli bir kabilenin mesuplarından oluşan çağımızın "kapital çevreleri" ve onların desteği ile propaganda gücünü ve imkanlarını sınırsız ölçeklere yükseltmiş "bilim mafiası" tarafından, yarım yüzyılı aşkın bir süredir görmezden gelinmişse de, bugün ismi bir efsane gibi tüm nette anılmakta ve bilime ilgi duyan insanlığın vicdanında ve aklında, itibarı artık iade edilmektedir.

İlerleyen dönemdeki yazılarımızda, Tesla ve misyonu hakkında çok daha ilginç ve derin bilgiler paylaşacağız…

Şimdilik "bilimin peygamberi" lakabını hakeden bu dahinin, vizyonu ve misyonu hakkında bilgi sahibi olabilmek için, bilinen hayat hikayesi ve buluşlarını okuyalım…

Tesla'nın hayatı ve bilinen buluşları için bakınız :