Eskiye oranla baş döndürücü bir hızla artan ve ulaşılması kolaylaşan bilgi, beraberinde bu bilgilerin doğruluğunun onaylanmasının zorluklarını da getirmiştir. Adım başı açılmış ve açılmaya devam eden üniversiteler birer tabela üniversitesi olarak eğitim hayatımızdaki "müstesna” yerlerini alırken bu okullardan mezun olan "aydın” kitlesi de ha bire artmaktadır.
Bilmek, okumak iyidir ama neyi, niçin okuduğunu bilmek en iyisidir. Ve tabii ki araştırmak, her önümüze konulanı amenna diye ezberleyip yutarsak beyin fesadından gideriz maazallah. Çağ bilgi çağı anladık da size sunulanlar ne kadar bilgi! Gerçi bilgili olmaya kimsenin bir itirazı olamaz. Bu aynı zamanda sosyal konumumuzda seviye atlayıp daha çok saygı görmemizi de sağlarken bir sorumluluk da getirir bizlere. Kimimizin "halk” kimilerimizin "bidon kafalı, koyun" gibi yakıştırmalarla nitelendirdiğimiz ve bizimde dâhil olduğumuz kalabalık kitle kapsamında değerlendirilebilir. Ama bu kitlenin dertleri aydın geçinenlere benzemez pek, neden;
Bir kere karnını doyurmak için her gün çalışması şarttır, hem de beğendiği değil de bulabildiği işlerde, eh bu koşullarda kendisine pek de zaman ayıramaz ki aydınlar gibi bilgili olabilsin, ahkâm kessin dünya işlerinde sanattan bilimden bahsetsin.
Bunları bilse zaten yukarıdaki sıfatları da hak etmezdi ki, değil mi?
Aydınlatılması gereken buna en çok ihtiyacı olan onlar olduğu halde hep hakir görülen de onlardır. Gel gör ki aydın geçinen yarı aydınlarımız bir türlü Kaf dağından aşağı inemedikleri için bu işlere bakmak istememektedirler. Çünkü onların daha değerli işleri vardır yapmaları gereken. Kendilerine sağlanan imkânlarla "mum dibine ışık vermez" misali kendi çıkar ve hevesleri doğrultusunda kurguladığı sanal, dünyalık yapma telaşında artık. Yeni Dünya Düzeninin efendilerine bilerek veya bilmeyerek hizmette yarış etmektedirler ne yazı ki…
Yeni Dünya Düzeni dedik efendiler dedik ya artık şartlar bu dengeler üzerine kurulu Yeni Efendiler tabanla muhatap olmuyorlar maşaları var ki… En asgari düzeye indirilmiş dünya nüfusu, sadece karnını doyurabilecek, düşünmeye vakti olmayan en ağır, pis işleri yapacak hem de itirazsız zaten seçme şansı da olmayacak bir güruh hızla devşiriliyor hem de bilin bakalım kimin aracılığı ile… Kendini bir matah sanan çalışmadığı yerden sorulunca agresifleşip iyice çirkefleşebilen son model "aydın müsveddelerin” değerli katkılarıyla. Ama bu Dünya gemisinde hepimiz varız o "bidon kafalılar" bunu yarı aydınlardan daha iyi akıl edebiliyorlar ve inanın bana onlara acıyorlar, okullar bitirebilirsiniz imkân, heves meselesi ama en basit şeyleri kavramakta bu kadar kör oluyorsanız size ancak "işbirlikçi enteller" yaftası yakışır. Artık okumak ile düşünebilmenin ayrı kavramlar olduğunu idrak etmeli ve aydın kavramına taze temiz bir nefes katmalıyız.
Daha aydın yarınlar dileği ile.