Ama ölmeden ölmeyi hiç bilmeyenler için dikenli telin çuvaldan çıkarılması gibi zor bir çırpınış var… Onlar Lut’un karısı gibi “ARKAYA bakacaklar”dır… Arkaya bakmak=Sola meyletmek.
Çırpınacak olan NEFS’tir.
Beden cesettir, acı duymaz, eşya gibidir… Ruh, kurtulmuştur (Gökçekimi yasalarına uymuştur, mutludur) ama şu NEFS var ya hani o bileşke, O biyoelektromagnetik alan ışıması, O vektör var ya… İşte o çırpınır. O korkar ölümden.
Beden (Kök içinde artı dört) ve ruh (Kök içinde eksi dört) bileşkesi kocaman bir sıfırdır. Artı eksiyi; somut sayı soyut sayıyı götürmüştür. Cebirsel işlem sonucu = Kocaman bir sıfır yani N E F S denen cerbeze ve vaveylacı ASİ… Şımarık, kibirli, züppe, snob kişilik… Onun adı NEFS’tir..
Onu sevdiği şeylerle (Öfke, kibir, horgörü vb.) beslemeyin. O besin LANETLİ AĞAÇTA (Şeceretil Mel’une) de AYNEN vardı. Adı Zakkum’dur. Zakkum nefse EZİYET eder…
Nefse eziyetin tersi yani kurtuluş NEFSİ öldürmekten geçer…
Allah bizleri islah etsin.
<> amin
Biz dilemezsek, Allah yardım etmez…
-devam edecek-
Hans von Aiberg, 15/03/2002 (069/11)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 069 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku