El (The) var olan bir şeyin HARİFTARİFİ (Artikeli)dir. EL Kalem gibi.
<bilgedag> oraya girmeyelim uzun, biliyorum zaten
Ama üç bacaklı iki başlı bir kuş için ya şey (None, non, no, not, nor) dersin ya da LA dersin.
<bilgedag> nor = veya değil demek, nor=not değil
Örneğin “I have NO time” dersin “I haven’t time” demezsin.
“The” gibi, “some” ve “any” de birbirinin olumsuzlarıdır. Somebody dersin, ama sorarken “Is there anybody” dersin.
Yani şunu söylüyorum:
Arapça AL ve LA’nın böyle kullanımı var.
İngilizce ile aynı. Tek fark “the” = “Belli bir” ile, “a” ve “an” = “Herhangi bir” kullanılmıyor. Ya AL ya da tersi LA kullanılıyor.
La Mevcude=Mevcud değil
La dini=Dinsiz.
Araplar not… nor yerine böyle bir gramer kullanıyorlar.
Kur’an böyle.
Ve o grameri ben yazmadım.
Ve Sen halen taaaa Faruk Elbaz ve Niels Bohr takıntılarında kalmışsın. Maksatlısın. Maksatlı olmasaydın sana Heisenberg değiştirgeçlerindeki İF>>>>Fİ dönüşümünü anlatırdım. 19 sana EL SALLARDI.
<> gitti hans
<> biz dinliyoruz
Niye gitti Niels Bohr?
<> (connection closed)
<> bilgedag gitti
<> yine Tarık bitmedi.
<> hocam bu sohbetleri Cumartesi akşamına alma ihtimali var mı?
Cumartesi geceleri maç kurbanı olduğundan baştan koymadık. Ama herşey referandumla isteyenler çoğunlukta olursa Cumartesi de olur…
<> iyi de olur hani
[] ara verildi
<> Dinlemek istemiyorlarsa gelmesinler, bizi kurtarmak onlara mı düştü
<> maksat dinlemek değil ki, görevleri var zavallıların…
<> şeytanın hizmetinde olmak varken hanifler neoluyormuş yazık aslında üzülmeyiz bu zavallılara.
<> haklısınız
<> ya bunlar bizi koyun mu zannediyorlar acaba?
<> zeki olduklarını sanıyorlar ama Aiberg karşısında hep yenilgideler. Bu yüzden kızgınlar. Bilimsel olarak yazılanların hiç birini çürütemiyorlar, vs. Bir de onların aşısından düşünün. Acınacak haldeler…
<> rabbim hepimizin ilmin arttırsın, doğruyu ölüm ötesinde öğrenmek kurtarmıyor
Pardon dedim ve geldim.
Konu en son nerede kalmıştı? (Binary sistemden önce)
<a> evet, çok sevgideğer [M]’nin de dediği gibi, biz bu sefillerin üzerine basıp tırmanıyoruz sabıkuna, o yüzden onlara acımalıyız, nefret etmek bizi onlara yaklaştırır. Tabi rasullahın ve gerçek ashabın başardığı gibi, nefret etmeden savaşmayı öğrenmeliyiz dostlar…
[A] sen de müthişsin.Bu arada nerede kaldık?
-devam edecek-
Hans von Aiberg, 17/02/2002 (061/18)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 061 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku