Kuranda İslam devleti diye bir şey var mı – Cennetle ilgili ayetler – Kuranda çevrebilim – Futuroloji – Dabbetten Mehdiye not

<> Hocam Kur’an’a göre İslam devleti farz mıdır?

Bana böyle bir ayet gösterebilir misin? İslam devlet üstüdür. Haniflik ise onun da üstüdür…

Mesela Cennet’ten söz edeceğim: Kur’an anlatıyor, yaşarken hiç gidemeyeceğimiz o Cennetleri… Neden öyle ayrıntı var…

Mesela Cennet’te ağaçlar köşklerin üzerinde ve her kata (Babil’in asma bahçeleri örneği) salkım/teras halinde İNİYOR.

Bu söylemdeki ayetlerden ne anlam çıkarmalıyız?

Şu İstanbul’a tepeden baktınız mı?

<> gecekondular gözüküyor.

 

Belgrat ve Istıranca ormanları Edirnekapı’ya dayanırmış. Yeşillikten göz gözü görmezmiş. Haliç’in (Sadabad) suyu avuç ile içilirmiş.. Pier Loti, orman içindeki bir İstanbul’a aşık olmuş…

Öyle tarif ediyor: ORMAN İÇİNDE BİR KENT VAR diyor. O kente ne oldu?

<> Cehennem

Müteahhitler o kentin tüm ağaçlarını kestiler (Gülhane, mezarlıklar ve Askeri kışlalara dokunamadılar) yerine kağıttan ve birbirine dayanarak yaşayan evler kurdular. Depremde milyon kişi ölsün diye…

Çarpık bir kentleşme… Boy boy yığma yapılanma.. Çirkin ve non-estetik.

Yeşillik yok… Belki balkonlardaki saksılarda fesleğen vardır.

<> Yağ tenekelerinin içinde fesleğen, badanalı falan

Evet bu nostalji falan da değil 2002 yılını anlatıyorum, dünün nostaljisi olur, bugünün değil!

Şimdi kur’an’a göre: “70 bin odalı köşkler”

Site türü yapıları düşünün. Ama BİR MAHALLE büyüklüğünde… Kibrit kutuları ile hani bir boşluklu üstüste evler kurarsınız ya… Onun gibi BALKONU kendinden menkul DEVASA SİTELER. Ve bitişik.

Ve en üstü diyelim ki Ankara’nın BOTANİK bahçesi, Samsun fuarı, Gülhane parkı. (Aslında Gülhane bile küçük kalır)

Ve oraya “TROPİK, Amazonas/Selvas ağaçlar baobap ormanları kuruyorsunuz.

Tüm site mensupları EN ÜST KATA o piknik alanına asansörle çıkıyorlar.

Standlar… Lunaparklar…

Her bir MEGA SİTENİN KENDİ ORMANI TAVANDA… Uçaktan bakınca, ortada kent falan yok… BİR ORMAN… İstanbul kadar bir orman.

Havayı temizliyor, bereketi yağmuru getiriyor, oksijeni getiriyor… Çiçek kokularını getiriyor…

Müteahhit TOPRAKTAKİ ağacı kesmiş binayı dikmiş AMA KESTİĞİNİ EN ÜST KATA KOYMUŞ.

İstanbullu müteahhid’e bir Hanif çıkıp da bunları anlatsaydı, O müteahhitler ve mal sahipleri bir araya gelir ve CENNETİ anlatan bu ayetlerden yararlanarak BİR DÜNYA CENNETİ yaratabilirlerdi…

Bunları Mighty’ye NOT DÜŞÜYORUM. Hans von Aiberg böyle İSTİYOR.

Kur’an’da sıradan okunup geçen o ayetlerde ne kadar çok AYRINTI/DETAY var…

Bu satırlarımı okuyunca ben buradaki yazdıklarımı istiyorum MİGHTY.

Geleceği biz şekillendiriyoruz. Ben böyle istiyorum. Kur’an’a uygun olsun…

Sen zamanın bir ucunu tuttun ben de geçmiş ucunu… İki zamanlı olarak BÖYLE istiyorum… AYETLERE uygun tıpatıp istiyorum.

Ben orada keyif çatamayacağım ama… Hanifler YAŞAYACAK

İşte Kur’an’ın İLİM EHLİ ELİNDE YORUMU BUNUN İÇİN ÖNEMLİ

Boşverin Elmalı’yı… Allah Rahmet eylesin… Ama Hanifler Kur’an’ı UPGRADE etmeliler.

-devam edecek-

Hans von Aiberg, 02/01/2002 (040/18)

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [  ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.


önceki bölümü oku | 040 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku

040-18-wemb-cevrebilim

Yorumlar