Bir hatırlatma:
Nicelik (Madde, cansız alem) OL denince oluverir… ama NİTELİK=Ahseni Takvim denen yaratılış biçemleri ise bir ressam (Musavvir=Tasvir edici) ALLAH’ın eskizleridir.
NİTELİK OL emriyle değil “ÜFLENME” ile cansız (Nicelik=Quantum) üzerine ELBİSE olarak giydirilir. Böylece nicelik ve nitelik birleşir ve adı da YAŞAMDIR.
Niteliği (Üfürüleni) MAGNETİK ALAN, Niceliği (Ol emriyle var edileni) ise ELEKTRİK ALAN olarak biliyoruz… Bu ikisi üç biçimde olabilir:
1. Durgun elektrik alan=Kuantlar başıboş rastgele ve istatistiksel fizik ile indeterminizm yasalarına bağlı. Bu bildiğimiz CANSIZ MADDE evreninden ibaret… Tüm evren, yıldız külleri, güz-toz bulutları vb.
2. Durgun magnetik alan=Sadece “Bedensiz bir varlığın” PLANI VAR. Madde yaratılmadan önce bizler bu alanda bekliyorduk. Magnetik alan bir “Üfürülme” olayı olduğundan Enbiya-104. ayetteki gibi Bir kağıdın dürülmesi gibi… Ama bu kağıdın dürülmüş olan İÇİNDE yer alıyor…
Bu yuvarlanmış ve silindirize edilmiş kağıdın İÇİNDE olmayı daha önce anlatmıştık. Demiştik ki: TÜNEL’dir. Süper sicim’lerdir (11 boyutlu).
O tüneldir, tünel ağzı ve içidir, 11 boyutludur.
Hablilverid=Şahdamarı içidir.
Hablillah=Allah’ımızın İPİ’nin içidir.
Biz kul (Kukla ya da Pinokyo’larız)
O İPLER ise bizim yaratıcımızın yönetim birliği…
Oradan sayılı nefes geliyor. Oradan RIZKımız geliyor vb. Ve asıl olarak şunu söylemek istiyorum:
O KAĞITTAN KÜLAH’ın içi HORN HOLE’dur. Anlamını hatırlıyor muyuz?
<> Sur
Tüm karadelik-akdelik tünelleri olan Worm Hole’ların tümü CORN HOLE denen ve tüm mekanların (Bedenlilerin gideceği mekanların) bittiği yerde = Sidretül Münteha’da BİTER…
Bundan sonra sabıkun ve Resulullah mir’acı gibi ÖZEL BİÇİMDE yukarı bir kat vardır. Cebrail’in gidemediği bir yerdir orası.
Tüm evrenlerin CORN HOLE’ları bir tek olarak HORN HOLE içinde toplanırlar. O NEFHİ SUR’dur.
NEFH=ÜFLEME. (Horn ama BOYNUZ BİÇİMİNDE.)
SUR=Evrenin ÖZTİTREŞİM eşdeğeri SES.
Öztitreşimi hatırladınız mı? Semud kavmini yok eden ses. Asma köprüyü yıkan klakson. Soprano-tenor’un SESİYLE kırdığı bardak vb.
Nefhi Sur içinde işte orada RUHLARIMIZ yaşamakta.
Doğmamışlar (Üflenmemişler) ile Ölmüşler (Üflendikten sonra yeniden rücu=VAKUM ile geri alınanlar).
Bizler NEFHİ SUR İÇİNDEN geldik.
Biz sıfırdan mesela 70 kg. küçük eksi xi, yi ve zi olan bu uzayda yer alan BİLİNÇ idik. Mıknatıs çizgileri idik… Ama ortada demirtozları yoktu…
Sur bu, üflemek için. ÜFLENDİK. Üflendik RAHİME. Embrio olarak geliştik ve AKDELİKTEN doğduk gün ışığına… Biz o sur’un (Kıvrılı ya da külah biçimi verilmiş kağıdın) içindeki MIKNATIS’ın çizgileriyiz. Burada 7 boyutlu bir evren vardır.
Dışımızda yani kağıdın dışında, külahın dış yüzeyinde ise 4 boyutlu ve genişleyen evren vardır.
Biz İSTEYEREK ya da İSTEMEYEREK bir mıknatıs akısı olarak dış yüzeyde yer alan cansız demir tozlarını çekmekteyiz. Yani “Mesafe UYGUN ise” çekmekteyiz… UZAK ise etkileyemiyoruz. Ya da ölüyüz/üflenmemişiz diyebiliriz…
RUH budur: Mıknatısın akılarının saklandığı kağıttan tünelin içinde saklı…
<HG> İsteyerek çeken ve istemeyerek çekenler ayrı grup mu?
Eğer kağıdın dış yüzeyinde uygun uzaklıkta demir tozları varsa bizim ÜFLEME alanımız (Hologram etkinliğimiz) gereği BEDENLENİVERİYOR.
Bazılarına bir kez bile yetmiyor: “Bize bir fırsat daha ver, günahlarımızı affettirelim” diyorlar Rablerine. Ama o boynuz gibi olan SUR (Horn HOLE) ucu öylesine sivridir ki orada BERZAH (Boğaz) vardır ve deve iğne deliğinden geçerse onlara bu fırsat verilebilir.
Karadelik tekilliğinin yani en dar bölgenin BERZAH olduğunu hatırlıyoruz değil mi?
İşte böylece İSTEYEREK ya da İSTEMEYEREK canlandırılıyoruz ya da BİR DAHA doğalım diyoruz ama İSTEMEYEREK bu reddediliyor.
[HG] tamam mı?<HG> tamam hocam… tşk.
Daha basit anlamda ise aynı kutupların birbirini itmesi, zıt kutupların çekmesi. (Elektro-magnetizma budur)
Nefh=Üflenti tutarı
Sur=Enstrüman
Nefh=Nefesimiz
Sur=Mesela korno ya da horno denen çalgı…
Gerçek olan HAYAT=EBEDİYETTİR… Cennet ve Cehennemde EBEDİ kalınacaktır. ÖMÜR ise bu hayatın MİNİCİK BİR BÖLÜMÜ, ÖLÜMLÜ olanıdır.
-devam edecek-
Hans von Aiberg, 24/12/2001 (036/03)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 036 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku