<> Güneş dil teorisi var
Güneş dil teorisi şunun için yanlış:
1. Bir tufan koptu ve içasyada okyanus oluştu.
“Gökyüzü suyunu tut, yeryüzü suyunu yut” ayeti uyarınca hızla bu deniz geri çekildi. Hazer ve Karadeniz ile Aral vb. göllere, Baykal, Balkaş gibi küçük iç denizlere ve Taklamakan gibi Gobi tarım ısığ gibi kalıntılara dönüştü.
Dünyanın eğimi ile ilgili rüzgar deneyi ve simulasyonlara göre Tanrıdağlarına (Tienşan) bir gemi kondu. Nüfus arttı sular çekildi. Dağ zirveleri ADA durumundaydı.
O gemideki hayvanlar da çoğaldı. Kimi tekir insana sığındı (Tiger) kedicik oldu. Kimi Kurt ve Çakal ile Tilki de insana sığındı Köpekçik oldu. Kimi kaz uçtu kimi uçmadı. Kimi sülün uçtu kimi tavuk uçmadı. Atlar geminin içinde daha evcilleşmişlerdi. BİR ÇİFT AT Yani Adem-Havvalar GAYRI doğal S E L E K S İ Y O N .
İnsanlar da tek meşgaleleri olan “Hayvanlar” ile içli dışlı oldular. Hayvanlar da öyle evcilleşti bir çoğu. Ama çoğalma sürecinde “Av-avcı” ilişkisi denen beslenme içgüdüsü ortaya çıktı.
Otlaklar bitti… Sular çekildi… Hayvanlar birer LEİ yönü buldular. Örneğin Develer, Filler, Aslan-Kaplan vb. GÜNEYE indiler Hindistan yarımadasına. Sonra da Arabistan üzerinden Afrikaya falan…
Nereden biliyoruz?
Çünkü örneğin Asya devesi ÇİFT hörgüçlüdür. Asya fili ile Afrika fili kulak büyüklüğünden ve cüsseden başlayarak daha farklıdır. Bengal ve Kenya kaplanları birbiriyle AYNI DİLİ konuşmazlar anlaşamazlar ve aynı kafeste çiftleşemezler. Sibirya kaplanı ile Pampaların dağ kaplanı birbirine ilk tanıştırıldıklarında ölümcül yaralar almak bahasına birbirine girdiler.
Bunlardan dolayı Afrika ve Hindistan hattını ortaya koydum.
Sıcak yöne gidildi… Esmerlerin dünyasıydı.
Sarışınlar (Albinolar=Sibirya kaplanı gibi olanlar) KÖLE idi. Sarı saçlı doğmak, açık renk gözlü olmak bir “UTANÇ” idi.
Melezler biraz koyulaşıyorlardı. (Slavlar) Ama onlara Slav=Köle diyorlardı çünkü Hami’nin kara negrosu ve Sami’nin buğday esmer ırkı SİYAH idi.
Köle (Almanca Sklawe, İngilizce Slave) BEYAZLAR içindi…
Ama tarih intikam aldı… Daha sonra “Tersyüz oldular”. Siyahlar köle oldu…
Ve SLAVE=Köleler kendi tabu hayvanlarının peşine gittiler. Yani özgürlüğe KUZEYE kaçtılar. Atların ve Ren geyikleri/Karibuların SULARDA yüzdüğünü ve karşı kıyıya çıktığını hayretle gördüler…
Kölelikten özgürlüğe doğru kazan kaldırmadan sessizce bir “Sürü göçünde” atların yelelerine, Geyiklerin boynuzlarına tutunup yüzdüler.
İlk grup ALTAY dağlarına çıktı. Oraya Erkenden yeni konanlar anlamında (Konmak çadır kurmak. Kon=Koni/Huni=Çadır.) [Ergenekon dendi].
Sular iyice çekildiğinde siyah efendiler geldiler ve onları kıstırdılar. Ural sarışınları şimdiki Skandinavya-Baltık’a kaçtılar.
Altay sarışınları da tersine Yamm (Çin ırkının) alanına DOĞUYA, kuzeydoğuya kaçtılar. Onlarla karıştılar. Moğol, Tunguz, Yukagiri, Çukçi, Buryat vb. gibi Moğol ırkları oluştu.
Turan dili Mançulara, Kore ve Japonya’ya kadar yayıldı. Konuşanlar Mongol/Çinli idi ama dilleri Turancaydı. Turanlılar TİPlerini kaybetseler de bir intikam olarak DİLLERİNİ bırakmışlardı.
Öteki kalan köleler de geçtiler en sonra… Ama onlar artık “ARİ” dili konuşuyorlardı. O ikinci ve çok kıdemli Slave=Köleler bugünkü Slavlardır. Maalesef o hergeleler Turan ırkındandır.
Onların bir kabilesi Turan kabilesidir. (Dargi, Lezgi, Laz, Kerket vb.) Bunların da dili Aricedir.
Ama Dağıstan’ın öteki kabileleri Türk olmadığı halde Türkçe konuşurlar. Bu da onların TURANlı olduğunu gösterir.
Ergenekon belki biraz da Manas sagaları böyle olabilir… Yafes soyu köle olabilir. (Asena=Açina=Atna=Athena), Urom ve Uromil (Romus ve Romulus.) belki aynı DİŞİ KURT’un pallas Athenea’nın emzirdiği OĞUZ boyları, biri OĞUZ olan iki kardeşdi belki de… Belki de Romus=Oğuz idi kimbilir? Yafes=Yavuz olduğunu biliyoruz ya… Olamaz mı?
<> Romanın kuruluşunda da kurt hikayesi var
İnanın ben bir senaryo yazmıyorum. Ben ORADAYDIM der gibi biliyorum bu gerçek mi? Ha/vet (I/O)
<> Teşekkürler hocam, yine bilinmezler arasındaki bağlar kuruldu.
Ben diyorum şu Hans olmasa şu hayat çekilmezdi diyorum da inanmıyorsunuz!
<> Ama hocam gerçekten nazar değer diye korkuyorum
<> fuzy logic
Mantıklı mı değil mi?
<> Kesinlikle.
İyi ki atlar ve geyikler varmış. Yoksa Araplar gibi develerin peşinden Sahra çölüne gidecekmişiz.
<> Zaten arkeoloji ve genetik bilimi bu yolda tarihi çözümlüyor. Yani son yılların bulguları sizi doğruluyor.
Biliyorum…
-devam edecek-
Hans von Aiberg, 21/12/2001 (035/14)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 035 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku