Ben size 200’lülük yapamam içiyorsam içiyorumdur. Az içiyorsam az içiyorumdur.
DÜRÜST olmak Hanifliğin İLK ilkesidir. Yani riya yapmam asla…
Riya=Münafıklıktır. Göründüğü gibi olmayan olduğu gibi görünmeyen 200’lüdür. Münafıklık ise kafirlikten aşağılıktır ve Cehennemin dibi bunlara ayrılmıştır. Kafir olan karşında ve “MERTÇE” düşmanındır, bilirsin, tanırsın uzak durursun. Ya arkandan HANÇERLEYENİ?…… Ebu Süfyan’ları????
Öyle bir Hançer ki adam bir saplıyor ucu 1700 küsur sene sonra iki milyar müslümanın ölmesine kadar dayanıyor. Ne hançermiş bu? Mehdi’nin olma nedeni….
<> seyf, süfyân
Sophian=Sofu softa. Onun için Sufî kelimesini bile kullanmıyorum (Tasavvufçu demek) onun yerine kendime Derwish diyorum. (Çünkü İslamın bir tasavvufu vardır ama Bestiyami’ninki, Hallac’ınki değil.)
Ben bir melami Dervişiyim. Bu bir tarikat falan değil… “Tüm suç bende” demekten ibaret…
<> mea culpa
Bana yolda biri kasten çarpsa bile “Pardon” diyen daima benimdir. O bir uyarıdır. “Mutlaka bir kabahatim vardır” derim. Hz. İsa da Melami idi. (Hristiyanlar kendilerine Melanie derler aynı anlamda…)
<> Hocam ben Hz. Hamza’yı daha çok severim… yani huyunu.
Kim sevmez ki? Adıyla müsemma Hamiz=Her şeyi sindiren, özümseyen demek.
<> Her yiğidin yoğurdu yiyişi farkıdır onu dile getirmek istedim
Evet iyi de ettin…
Ama sakın benim böyle bir kişisel tercihim var diye gidip melami olmayın, Haniflik içinde bir şart falan değildir. Sadece tevazuyu ve vicdan içi kendinizle hesaplaşmayı çok iyi sağlıyor.
<> haklısınız
<> hata benim, günah benim, suç benim
Yatmadan önce “Bugün Allah için ne yaptım? Kaç beyaz ya da kara yalan söyledim? Sevmediğim kişilere zoraki gülümsedim vb.”
Bunlar artık yatma öncesi benim salaklıklarımdır.
<> est.
<> Keşke o denli salak olabilsem
Günde yaklaşık 20 yalan söylüyorum. Komşum geliyor ama kapının ağzında duruyor, kapı açık ayaz buz gibi ev soğuyor. İçeri de gelmiyor, kapı ağzında yarım saat muhabbet. İçimden “Git artık” diyorum. Ama bana “Sizin zamanınızı aldım, ayakta tuttum” dediğinde, “Aman rica ederim komşum, ne demek, her zaman başınız sıkıştığında gelin” diyorum. Bu beyaz bir yalan. Ama yalan işte…
<> Yalan nerelerde, ne zaman câiz (mi)?
Bilmiyorum vallahi, evrende en az yalan söyleyen Hz. İbrahim idi.. Kur’an’da üç yalanı da var…
<> Hani esir düştük, cephaneliğin yerini kâfire söyleyecek miyiz?
Hayır Kur’an’da bize 10 yalan CAİZDİR. Nefsini kurtarmak için ve iki dargını (Karı-koca gibi) barıştırmak için dilediğin kadar yalan söyleyebiliyorsun. Eğer zulüm göreceksen “Müslüman olduğunu inkar edip, Allah’ı da inkar etmene” izin veriyor Allah… (Kalbin inkar etmiyor ya? Allah kalbini sadrında olanı bilmiyor mu?)
Şimdi al sen yalan nedir bir kitap yaz.
<> 🙂
Ama şu doğru: Hanifler EN AZ YALAN SÖYLEYEN topluluktur… Günde söylediğiniz yalan üçü geçmesin aman dikkat.
İnsan kendine yalan söyleyebilir, bunun KİMSEYE zararı yoktur. Ama başkasına dokunan yalan (Kezb ve iftira, gıybet, dedikodu vb.) işte o çok kötü.
-devam edecek-
Hans von Aiberg, 14/12/2001 (033/12)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 033 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku