<> 18-Kehf/23-24: Herhangi bir şey için, Allah’ın dilemesi dışında, “Ben yarın onu yapacağım” deme. Unuttuğun zaman Rabbini an ve şöyle de: “Umulur ki, Rabbim beni doğruya daha yakın olana eriştirir.”
<> 18-Kehf/25: Onlar mağaralarında üç yüz dokuz yıl kaldılar.
<> 18-Kehf/26: De ki: “Onların ne kadar kaldıklarını en iyi Allah bilir. Göklerin ve yerin gaybı O’na aittir. O, ne mükemmel görendir! O ne mükemmel işitendir! İnsanların O’ndan başka dostu yoktur. O, hiç kimseyi hükümranlığa ortak kılmaz.”
“23-24: Herhangi bir şey için, Allah’ın dilemesi dışında, “Ben yarın onu yapacağım” deme. Unuttuğun zaman Rabbini an ve şöyle de: “Umulur ki, Rabbim beni doğruya daha yakın olana eriştirir.”
İNŞAALLAH:
Zaman yolcunun Yengisi ya da yenilgisi Maazallah (Allah korusun) ile İnşaallah (Allah inşa etsin geleceği).
Sen kendine güvenip de sakın BEN GEÇMİŞE GİDEREK GELECEĞİ YENİDEN BİÇİMLENDİRİRİM deme, sakın!
Bunu da apaçık görebiliyor musunuz? Zorlamadan, o ayette gelecek için iki kampın savaşı ile ilgili İNŞAALLAH‘ı görüyor musunuz?
<> Çünkü seni bekleyen yeni geleceği yine ve sadece Allah biliyor diyor Allah zaman gezmenlerine
Ve görüyor musunuz ki, İNŞAALLAH diyen Zigzag 53 yıl KAZANMIŞTIR. Yani YARIN 2055’lerde geleceğine bir MİLAT olmuş ve 2001 26 Ağustos’una zıplamıştır.
“Unuttuğun zaman Rabbini an ve şöyle de: Umulur ki, Rabbim beni doğruya daha yakın olana eriştirir.”
Görüyor musunuz? Milat sizin-bizim umduğumuzdan da ÖNCE oluvermiş. DAHA YAKIN’a eriştirmiş doğru kullarını ALLAH. Gördünüz mü? Okudunuz mu?
<> Evet
O orada size bakıyor.
Bir şey daha bakıyor: İnşaallah demeyi U N U T U R S A N
“Unuttuğun zaman Rabbini an ve şöyle de: Umulur ki, Rabbim beni doğruya daha yakın olana eriştirir.”
“Unuttuğun zaman“
Bu nedir?
Hani “Bunu bana ŞEYTAN UNUTTURDU” yu anımsayınız… Zamanda geri gittiğinizde Yaşınız gereği küçülürsünüz ve UNUTURSUNUZ. Yani zamanda geriye gitme mekanizmasını R E S M E N anlatıyor. Gördünüz mü? Okudunuz mu?
<> Umulur ki = İnşallah
<> Asla emin olma dile… inşallah de
<> Zamanı kendi çıkarlarına çevirdim zannetme yeni zamanı yine toplam kadere hakim olan Allah bilir.
Savaşlar ise başabaş gidiyor.
ŞER tarafı (Geleceğin Siyonistleri) ile Düzine Düzencileri savaşında şanslar eşit % 50.
U M U L U R K İ bu anlamdadır işte…
<> Kitaplarınızda öğrenmiştik delilleri, ama bu daha detaylandırıcı oldu.
[Candaş] ben kitaplarıma bildiklerimin binde birini bile yazmıyordum. Yüzeysel şöyle bir değiniyordum. Onun için ben kitap yazmalı-yayınlamalıyım. Ayrıntıları veremiyordum. Ayrıntılarda boğulmayasınız diye.<> Farkındayız hocam ama sanırım ayetlerdeki kelimeleri analiz ederek ve örneklendirerek anlatmanız bize biraz daha ayrıntılı düşünmeyi sağlıyor
Bir sandık ve 6 yönden çık, çök, çek dememek için yazılmıyordu onlar…
Burada dahi bildiklerimin binde birini yazmıyorum. Vakit darlığından yazamıyorum…
Bu kitaplar YA-YIN-LAN-MA-LI.
Şöyle bir baktım yazılar ve chatler şimdiden bin sayfalık bir kitap olmuş bile. Ortaklar yaşadı, durduğumuz yerde kitap yazıyoruz da farkında değiliz.
-devam edecek-
Hans von Aiberg, 07/11/2001 (017/11)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 017 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku