İşte bu 6 yön yüzünden 6 tane Hologram var. Yani evrenin bir kübün 6 yüzeyi (dört yön+taban ve tavan).
Bu hologramları ilk ve tek olmak üzere bu öğretimizde sunacağım elbette…
O zaman Hologramlar (Halouzay Halaugramları), Hülyalar, Hayaller, Halusinasyonlar, Hollowgram, Hole=gram, Halowgram, Holygram ve Wholegramlar) bize LEVHİ MAHFUZ’un tanımını verecektir. Yani Hologramik Hafıza ile çalışan Allah bilgisayarının mekanizmasını anlatacaktır.
Allah Ğaybına kimseyi muttali etmez. Ama Levhi Mahfuz Ğayb’den değil Ledünni’den yani Batındandır.
Allah onu bir kişiye göstermektedir. Oysa melekler (Cebrail) Sidre’den yukarı çıkamadığı için, LevhiMahfuz’da olup bitenlerden habersizdir. Oradan ayetler Sidre’ye iner. Sonra Cebrail iki yay mesafesi ufku kaplayarak (Holygram=Kutsalgörüntü/grafik olarak) görünür.
Şimdiki bilim ise sadece bir tek hologramdan söz eder. Çünkü Cebrail’e vb. inanması gerekmez. Hele HALUsinasyonlar ve Holloween’i (Karabasan görmeleri) hiç umursamaz.
O yüzden ben hologramları (dolayısıyla Laser’leri) çoğaltmak durumunda kalıyorum.
Çünkü Tüm evren teoreminde, Halusinasyonu meleklerin biçimini (Holygram) vb. kapsayan bir TÜM evren hologramı gerekmektedir.
Ve Cebrail’den yukarı (Burak ve Rafraf’ı anımsayınız) çok yukarılarda (50 bin yıl tutarında bir gün dikine giderek) ulaşacağınız yerin adı LEVHİ MAHFUZ’dur. Cebrail Hayatta orayı görmemiştir. Oradan Kur’an Sidreye iner. Sidreden de dünya semasına ve oradan da mesela HİRA mağarasına…
Levhi Mahfuz eni ve boyu sonsuz olan KARE bir matriss sistemi(RAKİM)nin HOLOGRAFİK (KEHF=Geometrik Matrix=Geomatrix) açılımıdır.
Orada birinin örneğin benim bu günkü görüntüm vardır.
Bu rakim olarak benim (Rakim=Matematik rakam bilimi) ama bu rakimin KEHF’i vardır.
Yani benim görüntümün bir ayrıntısının örneğin saç telinin bir hücresinin bir kromozomunun bir Adenin makromolekülünün bir atomunun bir atomaltı parçağıcığın an-be-an kaderi vardır.
Biz farkında olmayız ama hani mikroskop altındaki o mesela eritrosit lökositler falan var ya Alyuvar ve akyuvarlar… Onlar bir asker gibi bizden bağımsız olarak rakibi olan mikrobu buluyor. Silahını ona göre biliyor. Antikorları ve enzümleri bırakıyor.
Bütün bunlar ben yazarken oluyor.
İşte bir tek Hans’ın bir tek olmadığını niceliğinin her birinin tek tek yazıldığını ve günbegün hatta atom düzeyinde mikrosaliselerde bunların olup bittiğini anlıyoruz.
Kur’an bu işin belkemiğidir.
Tıpkı iki elinizi birleştirip, göz hizasında tüm parmaklarınızı bir tek görebilmek gibi: Bu kaçtır? Cevap bir’dir ama aslında on parmaktır o…
Rakim=Bir gibi görünürken, Kehf=On parmağı ya da tayftaki 7 rengi birden göstermektedir.
Cebrail Rakim okuyucusudur. KEHF’i (Geometrisini) okuyan bir tek KİŞİ var. Onun adı HIZIR’dır. Cebrail’in hiç gitmediği yerlere gider.
Orayı kendinden başka biri daha (İsrafil gözlerini hiç ayırmadan, ağzında Nefhi Sur, Levhi Mahfuza bakmaktadır ama çok uzaktır oraya…) Hızır ise doğrudan gider ve Posta kutusundan gerekeni alarak gerekli yerlerde gerekli işleri yapar.
Burada biraz ara veriyorum ki, bu konuda soracaklarınız olabilir? Ya da mütelaalar gerekebilir.
<> Peki hocam bu geomatrix matematiksel olarak nasıl tanımlanacak?
Evet konular ayrıntılı ve ağır gibi ama… Unutmayın ki Allah’ın ilmi kolay değildir fakat ALİM (niyetim alim olmak) elinde çok kolaylatılır…
Cebrail RAKİM okur, Hızır da KEHF. O ayeti hatırladınız mı? “Ashabı Kehf ver Rakim” diye… Kehf suresine adını veren ayet işte o… Kaçıncı ayetti unuttum… Galiba 9. ayetti.
<> 18-Kehf/9: Yoksa sen, bizim ayetlerimizden (sadece) Kehf ve Rakim sahiplerinin ibrete şayan olduklarını mı sandın?
<> Cebrail = Cebir bilen melek demek mi?
Evet. Hem Cabir=Cebr=Zorcu Cebbar=Zorba, cebren yaptıran ile hem de Allah’ın adı ile ilgili. İkisi Kureyşçe yüzünden karışıyor. J harfini attıkları için Cebr ile Jebr “Aynı” gibi olmuş.
Aslında Cebrail de, G harfini çıkaramadıkları için GEBRAİL’dir. Ama maalesef Kureyşliler J ve G harflerinin ikisini birden C olarak yazıyorlar. Hatta Ç’yi de C olarak yazıyorlar.
<> Gabriel’den de G olduğu belli
Arapça arada kaynadı ama ne yapalım ki, Arapça yerine kullandığımız Kureyş lehçesini benimsedi Araplar…
<> Son kozlarını oynadıkları bir dönemin sonuç ucundan neden ucuna süregelen bir savaş. Biz bunun öncü kuvvetleri olmak için burada değil miyiz?
Evet biz öncüyüz. Biz nedeniz biz artçıların, sonuççuların zaman içindeki Geri tepmesi=Feedback’leriyiz.
-devam edecek-
Hans von Aiberg, 07/11/2001 (017/09)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 017 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku