Çok güzel bir elbisemiz vardı, inanılmaz güzel bir beden tek parça, tek parça elmas gibi (elmas bile carbon atomlarından oluşuyor). Bu tastamam tek parça ve inanılmaz, akılalmaz, tasavvur edilemez güzellikte bir beden.
Cennet ilk durağınız, Naim cennet mekanınız, Allah da dostunuz olsun candaşlarım. O elbiseye kavuşun. Allahaşkına gündüz 4 rekat ve gece iki rekat namaz kılın, yalvarırım bunu yapın.
<> amin
Bu sizin GARDROB ücretinizdir, vestiyer ücretinizdir. O elbiseyi geri alın Allahaşkına! Kılmayanınız varsa buna başlasın, bu 6 rekat ile üzerinize terziniz inanılmaz güzellikte bir elbise biçecek.
<> sunduz
Evet Sündüz. Sünmek >>> İngilizcesi tighty olan kelime, fakat muhteşem bir kaplama veya dış yüzey.
<> Fit tight
Evet fitted tight.
O elbise yerine şimdi deri denen hayvancıklarla kaplıyız. Bunların hepsi yitecek bitecek. Cehenneme en iğrenci cennetlere en güzeli MONOBLOK beden halinde bize verilecek.
<> Takva elbisesinin bileşenleri; İlim+İbadet.
Evet Kavi (kaviyy değil).
Azrail’i artık seviyorsunuz değil mi? Kuşkusuz tüm melekler Allah’ın onurlu kullarıdır. Fakat Cebrail’in nasıl efendimizi komaya sokarcasına vahy ettiğini hatırlayınız. Adı üzerinde o cebbar.
Ve Yahya as. sadece ve sadece Azrail ile birliktedir. Neden?
Çünkü bir kere konumu itibariyle Levhi Mahfuz, İsrafil Sur’undan Cebrail Sidre’sinden Mikail’in (Bu bigbang evreni) üstündedir.
Ahit alınmış, misak verilmiş. Yahya şahidi bu işin. Hızır dedem de görmüş okumuş onu orada. Yahya bu meleklerle değil, Esfeli Safilin’deki en alttaki tamamen bizimle birlikte olan AZRAİL ile birlikte.
Eğer o gün orada Yahya olmasaydı, Hans bugün hayat bulup geri gelemezdi.
Eğer Yahya [K]’ye görünmeseydi, o kamyon kaza yapacaktı ve [K] bugün aramızda olmayacaktı.
<> Meryem/7: (Allah şöyle dedi:) “Ey Zekeriyya! Haberin olsun ki biz sana Yahya adlı bir oğul müjdeliyoruz. Daha önce onun adını kimseye vermedik
<> Ali İmran/39: Zekeriyya mihrapta durmuş namaz kılarken, melekler ona şöyle çağırmıştı: “Allah sana, Allah’tan bir kelimeyi doğrulayıcı bir efendi; nefsine egemen bir benlik, hayır ve barışı sevenlerden bir peygamber olarak yahya’yı müjdeliyor.”
Yahya iHYa ediyor yani HAYAT veriyor. İsa’ya verdiği gibi. (Allah onu hayat verme yeteneğinin VEKİLİ kılmıştır. Cümleme şaşırmayınız.)
Azrail o zaman İsa’nın ve saydıklarımın canını almıyor, iade ediyor, üstelik şehid olarak iade ediyor. Azrail büyük dost.
Yahya DİREKT ölümü erteler. (Böyle olmasaydı İsa doğmadan ölecekti.) Fakat Hızır bunu yapamaz. Yani gidip zamanla oynar, A, B, AB, 0 diye dört tür Yuşa falan oluşturur.
Yahya Allah’ın “muHYi” ve HaYY adlarını elinde tutuyor. Kimse hiç kimse bu adı almamıştır. Tek ona verilmiştir.
Yani denklem şu >> HAYY(sıfat)+MUHYİ(isim) = Y A H Y A .
Yahya bir sıfat ve isim bileşkesidir.
<> Lokman Hekim nick’i nasıl oluştu kaptanım?
Lûkman ve Zülkarneyn ayrı bir kategoridenler. Gelecek ve geçmişi transfer edenlerden. Yahya öyle değil, kendisi HAYAT bir kere. Türkler bile onu tanır. (Yaşar ismi = hem kadınlara, hem erkeklere yaşasın diye verilir.)
O hep diriydi -misaktan bu yana-. Ama dünyevi bedenlenmesi için en ümitsiz kişi olan İSA’nın doğumu döneminde beden olarak atandı. Hatta bir mucize olarak Zekeriya’ya verildi. O evrendeki yaşaması en imkansız insan için geldi: İ S A mesih.
Yahya onu hem doğarken hem de çarmıh esnasında iki kere ÖLÜMDEN kurtardı, onu erteledi, Adler ile buluşturdu.
RUHÜL KUDÜS olmak çok zordur candaşlar. Bir tek İsa böyledir. HAYY üfledi yukarıda, Cebrail aracıydı ve aşağıda MUHYİ (yahya) onu CANLANDIRDI.
<> Meryem/12: “Ey Yahya! Kitap’ı kuvvetle tut.” Biz ona daha sabi iken hikmet verdik.
<> Meryem/13: Katımızdan bir kalp yumuşaklığı, bir temizlik verdik. Korunan biriydi o.
<> Meryem/14: Ana-babasına iyilik eden biriydi; zorba, isyancı biri değil.
<> Meryem/15: Selam olsun ona, doğduğu gün, öleceği gün ve diri olarak kaldırılacağı gün.
<> Meryem/12-15: Ya yahya huzil kitabe bi kuvveh ve ateynahül hukme abiyya – Ve hananem mil ledünna ve zekah ve kane tekıyya – Ve berram bi valideyhi ve lem yekün cebbaran asıyya – Ve selamün aleyhi yevme vülide ve yevme yemutü ve yevme yüb’asü hayya
Evet [candaş] aynen böyle.
Görevimiz yazılmamışları yazmak ise devam edelim. Bu konuda sorularınız var mı? Bir çay alıp geliyorum. Sizler KONU ile ilgili sorular sorabilirsiniz.
Unutmayınız başka hiçbir kimse evren tarihi boyunca bu sorularınıza yanıt vermeyecektir. Hep buradan (vaki olan sözden) öğreneceksiniz. Bu fırsatı kaçırmayınız.
-devam edecek-
Hans von Aiberg, 23/12/2004 (254/03)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 254 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku