Ve bir şey daha öğrendim bir gün kadar önce…
Büyük melekler mesela İsrafil en büyük zevki kıyamet koparmak.
Mesela Mikail en büyük zevki toplu ölümlere doğa afetlerine yol vermek.
Mesela Cebrail adı üzerinde Cebbar=Zorba zorlayıcı, cebren zorlamak en büyük tutkusu…
Ve bizi en çok seven meleğin adını artık tahmin edebilir misiniz?
<> Azrail
Evet ama Azrail değil onun adı, melekül Mevt. (Ölüm meleği diye yanlış tercüme ediliyor) Mewt demek (mevtadan anımsayınız) Allah’tan geldik Allah’a döneceğiz eylemini yapan, yani insanları Allah’a kavuşturan ve insan sevgisi maksimum bir melek.
Ben sanırım bir ölümümde Azrail’i görür gibi oldum. Yahya da yanındaydı. Ben şeffaflaştırıldım ve mermilerden biri hariç ötekiler beni yokmuş gibi geçip gittiler.
Şeffaflaşma anında dalak ve yöresindeki organlarım da bedenimden çıkarıldı. Çok iyi hatırlıyorum. O öldüğüm gündü. Eğer ölüm anında bir hayal veya vehim görmedimse…
Azrail as.ın o kadar şefkatli o kadar merhametli o kadar acıması bol o kadar bana düşkün olduğunu GÖRDÜM ki, inanamadım buna…
Hatta “Sanki melek gördüm” diye yazmıştım -hatırlarsanız-. Çünkü asla Azrail as.ın böyle bir centilmen ve insan dostu sevgi dolu varlık olabileceğine hiç mi hiç ihtimal vermemiştim.
Adı sadece Azrail olsaydı, “Herkese acımasız olcaktı”, ama Melekül Mewt diyerek bir çifte sistem oluşturulmuştu:
Mü’minlere ŞEFKAT doluydu, facirlere de diğer üç melekten sertti. Bir de bunun için adı SALT A z r a i l değildi: Kur’an’daki adı MELEK ÜL MEWT.
<> 32-Secde/11: De: Size vekil kılınan Melekül Mewt, sizi teweffa eder, sonra Rabbinize rücu edersiniz.
Allah sizlere de onun o enfes sevecen yüzünü GÖZYAŞLARINI göstersin, onun SEVİNÇTEN ağladığını anlayacaksınız. Azrail as. bize AVUKAT kılınmıştır, inanmışı SAVUNAN bir dost. Bunu biliyor muydunuz?
<> evet
<> hayır
Azrail adı geçmedi, çünkü “Benden değil Allah’tan korkun” demek durumundaydı.
Adı ölüm değildi. Ölüm bitmek, yitmek, hiç doğmamak, ebediyen yokolmak demektir. Ama Azrail ÖLDÜRMEZ, bizleri mevta kılar, yani Allah’a, o tek sığınacağımız merciye götürür.
Ben Azrail’i de çooook seviyorum. Siz de seviniz. Ondan korkan ruhunuz değil nefsiniz yani kimliğiniz. Eğer o muhteşem nefs olmasaydı, günde Türkiye nüfusu kadar kişi rahatlıkla intihar eder veya intihar eylemi yapardı. Kaynanasına kızan canlı bomba olurdu…
<> 16-Nahl/32: Melekler onların canlarını iyi kimseler olarak alırken, “Selam size! Yapmış oduğunuz iyi işlere karşılık girin cennete” derler.
Evet sevgili [candaş], MELEKLER diyor. Her bir virüs için dahi bir Azrail mültikopyası vardır. Her bir hücre, bakteri veya virüs (Yani DNA sarmalı taşıyan her varlık) için bir AZRAİL vardır. Bu Azrail as.ın SAF-Saffat-Safiyyun tutmuş matrisslerinden her biridir.
Bizdeki en eski hücre kaç yaşındadır, düşündünüz mü? İçinizdeki en yaşlı hücre kaç yaşında?
<> insanlık kadar eski olmalı
Hayır, içimizdeki en yaşlı hücre kelebeklerin ömrü kadar birkaç günlüktür. Geçen haftadan bir şey kalmaz, bizi hep yeniler sistem. Değişmeyen biziz sadece (kimliğimiz, bilincimiz). Beyin hücrelerimiz kalıcı değildir, devreder yeni bölünmelerle…
Biz doğduğumuz günkü yapı değiliz, o günden bugüne her saat başı hücrelerimizi Azrail matrissleri öldürdü.
Diyorum ya bizler sembiyoz (ortak yaşayan) bir bedene sahibiz. Yani biz hücre denen hayvancıklarla oluşturulmuşuz. (Darwin sadece bu konuda haklı)
Bu beden bizim değil… Biz sadece anne babadan birer tek sarmal alıp bu hayvancıkların oluşumunu sağlıyoruz. Bu beden bizim değil.
Rabbim Adem’e buyurdu: “Soyunun ve inin yeryüzüne!”
Çoook güzel bedeni vardı insanın, tek parça, huri geni güzelliğinde. Ama burada başka bir elbise giydik. Hayvancıklardan oluşmuş bir elbise. Bunun şifresi de “Adem’in ZÜRRİYETİ” kelimesindedir.
“Onların zürriyetleri” derken işte bu zerreler (canlı hayvancık mikroorganizmalardan örülü beden/cesedimiz) şifrelendirilmiş ve misallendirilmiştir.
Bir kaç örnek “Zürriyet” ayetleri yazabilirsiniz.
<> 19/58
Lütfen ayeti yapıştırır mısınız? Adem zürriyeti biçiminde geçiyor.
<> 19/58: İşte bunlar Allah’ın kendilerine in’am eylediği peygamberlerden, Adem zürriyyetinden ve Nuh ile beraber taşıdıklarımızdan ve İbrahim ve İsrail zürriyyetinden ve hidayete erdirdiğimiz ve intihab eylediğimiz kimselerdendir. Kendilerine rahmanın ayetleri tilavet olunduğu zaman ağlayarak secdelere kapanırlardı.
<> 67-Mülk/24: De ki: “O’dur sizi yeryüzünde zürriyet halinde yaratıp yayan! Nihayet hep toplanıp O’nun huzuruna getirileceksiniz!”
Evet, yaratıp sonra yayan. Ne yayılıyor burada?
<> 7-Araf/172: Hem Rabbin Ademoğullarının bellerinden zürriyetlerini alıp onları nefislerine karşı şahit tutarak: “Rabbiniz değil miyim?” diye şahit gösterdiği zaman “Evet Rabbimizsin, şahidiz!” dediler. Kıyamet günü “Bizim bundan haberimiz yoktu!” demeyesiniz.
Teşekkürler.
Adem bir ZÜRRİYETTEN gelmiyor, yani bedeni HÜCRELERDEN örülü değil, TEK HÜCRE kendisi zaten. (Cennet ehli böyle olacak. Midesi barsağı falan olmayacak -eskisi gibi-.)
Fakat Adem’e “Zürriyetleri” olacağı söyleniyor.
Zürriyet diyelim ki nesiller olsun, pekiyi bunlar anne overium’unda ve baba sperm’indeki bir çift GEN değil midir? Bu hem zürriyet hem de H Ü C R E sistemi demek değil midir? Mutmain olmayan söylesin ltf.
-devam edecek-
Hans von Aiberg, 23/12/2004 (254/02)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 254 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku