<> selam selam kaptanım welcome
selam hoşbuluşturana hoşbuluşanlara selam. RZİ MİH. Biraz geç geldim.
<> selam ve selam […………] dostlardan da selam ve selam hoşgeldiniz
ss. Göründüğümüzden daha çoğuz o halde. Hoşbuluştuk candaşlar.
<s> EN BÜYÜK KAPTAN BİZİM KAPTAN…
<> Evett [s], bunun aksi söz konusu bile olamaz :)))
Eşim [S]’le en farklı evlilik yönümüz nedir biliyor musunuz? Yani başkasında olmayan, alışılmadık, inanılmaz bir karşılıklı saygı ve sevgi, inanılmaz bir anlayış. 12 yıldır birlikteyiz ve yine inanılmaz biçimde İLK gün gibi hep taze heyecan. Kavga yok, hırçınlık yok.
“Allah’ın emaneti” diye değil. Öyle olsaydı mutlaka kendimi prangalamış olurdum, fakat bunu Allah emrettiği için, kendim+iz istediğimiz için yapıyoruz. Eğer tersi olsaydı bilinçaltımıza atacaktık “Allah emretti, bu emanet dedi, napiiym başa gelen çekilir” gibi olacaktı. Hiç böyle olmadı!
<s> Hadi hadi itiraf et, aslında öyle. 🙂
Öyle değil, itirafım bu! Ve inanılmazsın, benim gibi birinin kahrını nasıl çekiyorsun?
<s> est. büyük bir şeref
5’i birden dayanamadı. Eziyet veya kapris yok, bunu hiçbir eşime yapmadım. Ama beni aşırı benimsediklerindendir ki, nefes alamadım.
Neyse konuya girelim:
Bu aslında Allah’ın bir hususiyetidir. Hiç merak ettiniz mi? Allah zaten Adem-Havva atalarımıza ceza vermişti, yani dünyaya sürgünden daha büyük bir ceza olabilir mi?
Düşünün ki sadece PK (esp+oobe) gücüyle en rahat yerde birlikteydiler. CENNET bu, bundan daha güzel bir yer olabilir miydi?
Bu dediğimi anlayabilmek için, bir an herşey bitmiş hesap görülmüş ve siz CENNET’e alınmışsınız gibi bir kıyamet ardını düşünün. Sonra size diyorlar ki: “Haydi bakalım, al karını, dünyaya sürgün edildin.”
Bu başınıza gelse ne yapardınız? (Gelmeyecek ama, Adem atamızın başına geldi.)
Ölmüşüz, kıyamet kopmuş herkes dirilmiş hesap görülmüş ve siz cennete girmişsiniz, ama sizi “Buradan defol” diye çıkarıyorlar! Ne yapardınız.
<> Uzun bir süre moral bozukluğunu üzerimizden atamazdık
Bu yüzden, Adem ve Havva zaten yeterince en büyük cezayı almışlardı. Bunun üzerine daha büyük bir ceza olabilir mi? O da oldu! İkisi ayrı ayrı yerlere inip, birbirlerini 5 asır görmediler, 500 yıl. Daha sonra buluştular, birleştiler.
Onun için, [S], sesini çıkarma otur lütfen. 🙂
<s> 🙂
Kimse şikayet etmesin. 🙂
<s> asla
Adem ve Havva iki ezeli sevgili iki ebedi sevgili 500 yıl beklediler buluşmak için.
Bu bizim de doğamıza kondu. Örneğin gencin biri karşıt cinsini görüyor… Yıldırım aşkı diyelim. Onlar hiçbir şekilde “Aynı akşam düğün yapıp” birlikte olmuyorlar. İlla ki bekleyecekler. Belki okul belki askerlik falan, belki uzun aralıklı söz, nişan, nikah… ama dikkat ediniz ki BEKLİYORLAR.
Şimdi bu bekleme NEDEN VAR?
Bildiğiniz nedenden dolayı, 500 yıl yerine mesela 5 yıl bekliyorlar.
Beklemenin diğer adı ise S A B I R . Bu SABUR biçiminde olunca Allah’ımızın mübarek adı.
VEL ASR
Bu sure artık bize “AB” bayrağı gibi mal edildi. ASR ile millenium vurgulandı. Hanif millenium’a uymayanların tamamı (çünkü insan deniyor ayette) husr yani hayal-kırıklığı ile cezalandırılıyor artık…
Bu cezayı şuradan anlıyorum ki, şimdiye kadar hiç görülmemiş biçimde “Ebi Leheb” gibi isimler kullanıyor “Yukarı plan”.
Yani ne Asr suresi ne Tebbet ikisi de Arkeolojik kalıntı değil artık. Yenilendi ve millenium ile birlikte bize verildi.
<> Asr: Vel asr, İnnel insane le fi husr, İllellezıne amenu ve amilus salihati ve tevasav bil hakkı ve tevasav bis sabr
O halde bu bizim suremiz. Birbirimize sulhçü ve salih eylemlerle illa ki HAKK olan gerçeği ve SABRI tavsiye etmekteyiz.
21 Aralık büyük bir “üst plan buluşmasıydı”, dün bu saatlerde ASR suresi “Haniflik ile ilgili ayetler gibi” buzdolabından çıkarılıp adeta YENİDEN verildi.
“İNSAN HÜSRANDADIR”
Bu iki kelime içine maalesef Hanif olmayan olmayacak direnecek vb. TÜM İSLAM alemi diyebileceğim bir çoğunluk, ezici bir çoğunluk giriyor!
Bunların Hüsranının ne olduğunu sorduğumda “EBİ LEHEB veya onun milleti” dendi. Ben iliklerime kadar buz kesildim.
Hep daima inanmışımdır ki Allah milyar müslümanı bir biçimde affedecektir, hep böyle ummuştum. Ve onun affının ne büyük olduğunu tartışmasız biliriz.
Bu sefer öyle değildi candaşlar, ültimatomdu bu: “İNSAN HUSRANDA“.
Ağır geldi bu bana…
<> 5-Maide/68: De ki: “Ey Ehlikitap! Siz, Tevrat’ı, İncil’i ve Rabbinizden size indirileni tam uygulamadıkça hiçbir şey değilsiniz.” Rabbinden sana indirilen, onlardan birçoğunun küfür ve azgınlığını elbette artıracaktır. Küfre batan topluluk için tasalanma artık.
[Candaş] bir şey daha yazmanı arz edeceğim: Ankebut 43 ltf, bir de arapçası.<> 29-Ankebut/43: Biz bu misalleri insanlara veriyoruz, onları ancak alimler anlayabilir.
<> 29-Ankebut/43: Ve tilkel emsalü nadribüha lin nas* ve ma ya’kılüha illel alimun
Şimdi “İnsan husrandadır”ın Arapça’sı.
<> Asr/1-3: Vel asr – İnnel insane le fi husr – İllellezıne amenu ve amilus salihati ve tevasav bil hakkı ve tevasav bis sabr
“İnnel insane le fi husr” ile “Ve tilkel emsalü nadribüha lin nas” içindeki lin NAS aynı. Aradaki tek fark şu: Bilimi bilenler bilir, ama HANİFLİĞİ b i l m e k uygulamak, eskiye ilişkin her şeylerini TERK etmek zorundalar, geçmişe ilişkin her inançlarını terk etmek zorundalar.
İlmi akıl edemeyebilirler, ama HANİFLİĞİ kendilerinden 7 bin yıl önce akıl eden ataları İbrahim gibi AKLETMELİYDİLER.
21 Aralık (dün) Dede Korkut: “Bana verilen 7200 yıllık süre doldu” dedi.
Yani biz müslüman alemi de 1430 yıldır hercai gibi HANİFLİĞİ hiç keşfedemeden hovarda gibi harcamışız zamanı…. Ve birdenbire dün İŞİN EN EN EN sonuna geldiğimiz açıklandı!
-devam edecek-
Hans von Aiberg, 22/12/2004 (253/01)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki CHAT’i (252) oku | 253 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku