<> selam selam hocam hoş geldiniz
selam selam candaşlar. Selam hanif-body herkes selam. Hoşbuluşturana hamdolsun. Bizi İbrahim makamında da buluştursun -Amin-.
Dün en son nerede kalmıştık? Konu bitmiş miydi?
<> Buraya kadar: “Corn Hole’lardan (Süper uzayda) sayısız tane vardır. Corn Hole’ların tümü SİDRETÜL MÜNTEHA’da biter (Ayettir) Bundan sonra bir tek şey vardır >>> HORN HOLE (Nefhi Sur -borusu-) Orası da RUH’ların mekanıdır. RUH(lar) diyorum ama biliyorsunuz ki RUH bir tektir ve Allah ruhundan üflemiştir. O yüzden tek bir ruha kar taneleri gibi sahiplenmişiz, ama o sadece bütünleşik bir kardır.”
Konu bitmiş görünüyor.
<> Horn Hole ve Corn Hole yanıtlanmıştı, evet.
Belki de soracaklarınız vardır candaşlar bu konuda, mutmainlik açısından, hani “Ben tatmin olmadım” diyen çıkabilir.
<> Konuyla ilgili, Cariyat ve Zariyat.
(Ve de üçüncü olarak Karia var.)
Ama önce [K]nın iki gündür beklemesi içime sinmiyor. Bize hakkı geçti. [K] “Away” galiba.
Hakkınızı helal ediniz, dün sizi çok beklettim. Bencillik ettim ve 03.ü bulduk.
<> est.
<> Biz nimete şükrediyoruz.
Biliyordum ki herkesin gözünden uyku akıyordu, iş ve güç bekliyordu insanları. Fakat ayet BİZİM durumumuzu da veriyor: “Gecenin üçte birini veya yarısını…” diyerek efendimize yol gösteriyor. Biz işte BUNU yapıyoruz. Bazen gecenin tamamını da Allah zikri için harcıyoruz.
<> 51/17 bizi işaret ediyor
<> 51-Zariyat/17: Geceden pek az uyuyorlardı.
Ve de Ali İmran-113’de, “Geceleyin Kur’an okurlar, secde ederler ve sen bunları boşuna yaratmadın Yarabbi derler” diye…
Geceyi makul biçimde Allah’ın anılmasına -hem de GÖNÜLLÜ– ayırmamızın karşılığı İbrahim atamızın BEREKET duası olacaktır. Böylece Allah bizden; biz Allah’tan razı olacağız.
Bugün benden istenen şuydu: “Her gün chat varsa, uykusuz kalmayalım, mesela 01.de bitirelim” diye… Başkanlarımız henüz burada değiller. Soru kanalına bakan op candaşımız var mı? [K]nın sorusu yazılı mı?
<> Bulamadım kaptanım sorusunu. Dün de epey aranmıştık, sorusu beni ağaltmıştı, sonra sormamay karar vermişti
Neden?
Onun sorusuna yanıt vermemi isteyen Noel baba idi. O yüzden [K]nın üzerine gidiyorum.
Gerçi yılbaşı değil ama, Noel Baba istediği zaman çıkageliyor. 🙂
Ay yuvarlandı mı kolay parazit alıyorum. (Eğer parazit yerine direkt tele-tense telepatiye girersem, bildiğim LİSANLARI unutmaya başlıyorum (Transfer gereği).) Bundan kaçınmak için PARASİTE’ye yöneldim. Bayağı net sayılır.
Sanskritçe’nin yitiminden çok korkuyorum.
Ama dil aslında dediğim gibi yaşanır, yani o konuşulan bir dil değil; hissedilen bir dildir.
Mesela ĞUSSAE.
Bunun içinde Khus, Türkçe KUS(mak’tan kusu) ve sudan Sea. (Aynı zamanda Sea denizdir. Almanca’da ise See göldür.)
Kusmuk+Suyu demek.
Böylece her dil kökeni olan sanskritçeyle birleşiyor.
Bana bir kelime söyleyin onun derinliğine girelim, ne olursa olsun, bir tek kelime?
<> HANİF
Bunu açmıştık. O halde bunun türevlerine girelim.
<> “Lisan” olabilir mi?
Lisan da olabilir.
<> Sözler ilk kez sanskritçe mi çizildi kaptan?
-devam edecek-
Hans von Aiberg, 01/09/2004 (250/01)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki CHAT’i (249) oku | 250 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku