<> Peki Harut-Marut’tan nasıl öğreniyorlardı o bilgileri?
Allah yeryüzüne GÖKSEL (Semavi) öğretiyi indirmeyi ve böylece şeytanların ve cinlerin sihrini durdurmayı murad etti. Şeytanlar bu sihirlerini Meleyi Ala’dan dinliyorlardı ve kulak hırsızlığıyla bunları AHBAR halinde kullanıyorlardı.
Meleyi Ala >>> Işıktan hızlıdır. Şeytan-Cin hızı ise >>> Işık hızındadır. Dolayısıyla bu ikisi birbiriyle komşudur.
Ama ışıktan yavaş olan insan, MELEKUT alemle ve meleyi ala ile KOMŞU değildir. (Komşunun komşusu durumundadır.)
Bu haksızlığın giderilmesi için Allah (ki adı Hennan ve Mennan’dır), Harut ve Marut isimli iki Meleyi Ala meleğini Babil’e indirdi. Böylece cinni sihre karşı, semavi öğreti (Batıni bilimler, Havas, Cifir, EBCED vb.) getirildi.
<> Yani şeytanlar, cinler, meleklerden çaldıkları bilgileri (büyü bilgisi) insanlara öğretiyorlardı?
Evet. Biz melekler ile komşu olamadığımızdan Allah bize İKİ MELEK gönderdi. Bakara 102’nin sırrı budur.
“Babil’de Harut ve Marut adlı iki melek üzerine indirileni öğretiyorlardı. Oysaki o iki melek, ‘Biz bir imtihan aracıyız, sakin küfre sapma!’ demedikçe hiç kimseye bir şey öğretmiyorlardı.”
Harut ve Marut bir fitnedir. (Sınayandır)
Dabbetül Arz (ben) da bir fitnedir.
(Fısk ve fesat gibi anlamayın, imtihan demektir -malumunuz-)
Ben de bir imtihan aracıyım. Bunu artık biliyorsunuz.
<> evet
Ya ataların dini ya da İbrahim atamızın dini, ikisi arasında sizleri imtihan eden beni görevlendiren ve alamet kılan Rabbimdir. Ve sizler bana düşman olabilirdiniz. “Ne diyor bu adam?” diyerek. Hidayeti veren El HADİİ Allah’ımızdır. Ben ise Nezir bir kişiyim.
<> Sana düşman kesilenlerle, Kur’an’da bahsi geçen azgın müşrikler, aynı kategoride insanlardır!
Evet, Ebi Leheb diye yazıldılar deftere, bu bana bildirildi. Açık senet ile bunlar, Ebi Leheb gibi yanlış adrese gidecekleri için ben üzgünüm, gerçekten üzgünüm. Bu bir imtihandı ve yitirdiler.
Benim durumum şuydu:
“Halbuki Süleyman küfre sapmamıştı. Ancak şeytanlar küfre sapmıştı.”
Süleyman gibiydim, ben bir fitneydim ve ben küfre batmamıştım asla. Anlamadılar kendilerini benim varlığımın imtihan ettiğini.
İmtihan eden (Ben veya Harut marut vb.) kafir değiliz, ama imtihan olunanlar bunu kaybederlerse kafir ve Leheb olurlar. Öğretmen imtihan ederek sınıfta kalmaz, ama öğrenciler kalır.
Ben hiç istemezdim ki, AMG gibi pırıl pırıl bir genç (öyleydi en başta) Tebbet olsun. Ben hiç istemezdim bunu. Benim kinim öfkem nefsim yoktur bu konuda. Adını adresini telefon numarasını bildiğim halde, bu kadar iş karıştıran fetbaz Niels’e ve Mitrea’ya asla gidip de bir kötülük yapmayı düşünmedim.
Benim için onları işinden kovmak çocuk oyuncağıydı, işten çıkartırdım. Ama benim görevim intikam falan değil, benim görevim sadece İMTİHAN etmek. Onlar için belki de bir dönüş vardır. Belki de gururları bunu söyletmiyordur.
Ben onları kovmadım, onlar kendi iplerini çektiler, yalan mı????????????????????????? Kendi kendilerini iptal (Battal) kılıp gittiler.
<> yalan değil doğru, biz şahidiz
<> 43-Zümer/36: Kim Rahman’ın Zikri’ni görmezlikten gelip ondan uzaklaşırsa biz ona bir şeytanı musallat ederiz de o ona can yoldaşı olur.
<> 7-Araf/202: Yoldaşları ise onları sürekli azgınlığa iterler, sonra da yakalarını bırakmazlar.
Demek ki sizler bu imtihanı geçenlersiniz. Ama geçemeyenlere de İMTİHAN ederek neden olduğum için üzgünüm, gerçekten üzgünüm. Kimseye fenalığım dokunmasın, işte ben bunun için yaşadım.
Hatta bir Eczacı hanımın büyüleriyle ben öldüm öldüm dirildim, bana cehennem azabı yaşattı. Bunun nedeni >>>>> Kanat indirmek demek, kanatların arasında herkesi aynı şefkatle kucaklamak demek.
<> 10-Yunus/42: Onlardan seni dinleyenler de var; akıllarını kullanmayan sağırlara sen mi işittireceksin?
Onlar için üzülüyorum. Bunu Resulullah da yapmıştı. Hatta İsa, “Onları affet Rabbim, ne yaptıklarını bilmiyorlar” diye kendisini idama götürenlere barış dilemişti.
<> Adamlar zorla kendi istekleriyle azılı müşrik oluyorlar.
Evet kendi istekleriyle… Ne yazık ki NEDENİ benim varlığım oluyor. Ben bir alametim, alametler zaten suçlanmaz. Ve bir tür İsmet sıfatı bana verildi.
<> 26-Şuara/215: Ve sana ittiba eden müminlere kanadını indir.
Evet. İman eden müminler var, bir de müminler var. Yani iki kez iman edenler var, bir kez iman edenler var.
Cennet var, Naim cennet var. Hep farklı elbette. Cennet’e müminler, Naim cennet’e ise İbrahim’e tabi olmuş Müminler. Bu ayetler çok açık. Çünkü Kur’an’ın tamamı HANİF DİN üzerine kuruludur. (Bunu bilmezler, bildirmek Dabbe görevidir.)
<> Allah onlara Nur 51. ayette işitip itaat etmelerini emrediyor! Onlar da kafa tutuyorlar, baş kaldırıyorlar, senin suçun ne?
“Halbuki Süleyman küfre sapmamıştı. Ancak şeytanlar küfre sapmıştı.“
Kur’an’a başkaldırıyorlar, HADİSLERİ savunmak için. Hanifliğe başkaldırıyorlar, Süfyani ve Ebi Leheb olmak için. Farzlara başkaldırıyorlar, Sünneti Muhammediye tabi olmak için. Nefslerine zulüm ediyorlar.
Ne ben imtihancı, ne Rableri onlara zulmetmiyor.
<> Duyuyor musun beni hans?
Duyuyorum, teşekkür ederim. Ben sadece -varsayılan- son sözlerini söylemek istedim İsa’nın: “Tanrım onları affet, ne yaptıklarını bilmiyorlar”
<> Zalimlere biz üzülemeyiz. Lut helak olan kavmine hiç üzülmedi, Nuh da üzülmedi
<> “Allah’ın ayetlerine yaqin/iqna/qani değilsiniz” yani “Allah’a bir Hanif olarak yaqin/iqna/qani olan İbrahim gibi HANİF değilsiniz” diyor işte DabbetülArz. Onlar ise asilikte birbirleriyle yarışıyorlar.
<> 39-Zümer/41: Kuşkusuz, bu Kitap’ı biz sana insanlar için hak olarak indirdik. Artık kim doğru yolu seçerse kendi lehinedir; kim de saparsa kendi aleyhine sapmış olur. Sen onlar üzerine vekil değilsin.
Evet vekil değilim. Ama mesela Niels pırıl pırıl bir gençti. :(((( Neler yitirdiğini asla bilemeyecek. Ve evimi dolduran Nurcu çok genç insanlar da… 30 kadar genç içinden iki tane çıktı sağlam, diğerleri Fethullah’a daha çok sarıldılar. (Biri iştin idi)
Söz konusu kişi evime gelerek, gelmeye devam ederek, evdeki tüm olan bitenleri tek tek Mitrea’ya taşıdı, anında taşıdı, yalanlar katarak taşıdı. Böylece Mitrea kendisine yasak olan evi her zaman görüyordu. Bunu Mitrea’nın yazılarından anlamıştım.
İştin (küçük olanı) resmen ona muhbirlik yapıyordu. Hatta banda konuşmamı almışlardı. Hatta gizlice telefon (cep) açtıklarını da biliyordum. (Telefonu gizlice açık tutuyorlardı) Ve iştin ile 10 kadar arkadaşı sadece 16-17 yaşlarındaylardı. Buna üzülüyorum.
<> Diploma, Nüfus Cüzdanı, Zig-Zag vb. peşinde koşmaktan, Kur’an’ı okumaya fırsat bulamıyor kimisi. Çok yazık.
Evet, saydıkların da bir İMTİHAN aracıydı, onunla imtihan oluyorlar.
Gençlere çok acıyorum. (Merhametliyim) Fakat bu 30 genci aylarca kurtaramadım. Fethullah onları tam anlamıyla acımasızca harcamıştı.
Bilderberg’ler olduğunu anlatamadım onlara. Nitekim o devrin bilderberglerinden Ecevit partiden ayrılınca, Öteki Bilderberg Fethullah, Zaman gazetesine tam sayfa ilan vererek, ECEVİT üyeyi Bilderberg törenleri gereği uğurladı. O ilanı gördünüz mü?
<> Orjinal mesaj da var altında, M. Fethullah Gülen imzalı.
[] http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2004/07/26/495654.asp
[] https://hanifislam.com/mih/wp-content/uploads/2016/12/sefaatci-olacagim-ilk-kisi-ecevit.jpg
<> Şu anda elimde, Avrupa ZAMAN gazetesinin 30 temmuz 2004 tarihli ilk sayfasında Ecevit diyor ki, (Gülen’in MESAJI beni çok duygulandırdı). Akrabalarımdan abone olanlara ait gazete
“26/07/2004 12:29 Şu an Amerika’da yaşayan Fethullah Gülen, Zaman Gazetesi’nde, Ecevit için ilan verdi.”
İşte “İnandığı gibi yaşadı” şeklinde başlayan ilan. Aslında BİLDERBERG‘ler arası bir J E S T töreniydi.
Şu sırmalı kaftanlı cübbelileri hatırlarsınız. Yeni yeminli Bilderberg’ler şimdi AKP ileri gelenleri. (Başbakan ve iki bakan ile bir gazeteci)…
Yemeğe çıkmalıyım, bu benim tek öğün yemek saatim.
Geronimo gider. RZİ
<> ig
<> hg slm slm
<> hayırlı geceler hocam
Hans von Aiberg, 01/08/2004 (240/04)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 240 anasayfasına dön | sonraki CHAT’i (241) oku