<> slm slm kaptan, hoş geldiniz
Selam MİHbody selam. selam/barış herkesbody’ye, -yeni terim: Herkesbody-. 😉
<e> slm slm
[E] sen misin?<e> Evet
:)))) Az daha gazeteye ilan verecektim. 😉 Dostları özlediğimi bilmiyor musunuz? Sizin gidişleriniz bana EZİYET, hem de hiç hak etmediğim. 🙁
<e> 🙁
Özlemek bir anlamda işkence. Sizleri KMA olarak göremiyorum ama burada bir arada oluyoruz, hasret gideriyoruz. Bari ondan mahrum olmayalım. :((
Candaşlar canandaşlar hepiniz için geçerlidir bu. MİH’in karakteri budur. MİH T E K İ L değildir, illa ki Ç O Ğ U L ‘dur.
Bireysel gidişler NEFS’tendir, nefsin kaçışıdır. Bölünmedir. Allah’ın ipi ise >> MİH’tedir >>> BİZCİLLİK RUHU yani BİZ+LER…
Bizler topluca Allah’ın ipine tutunduk. O ipi artık Allah’tan başka kimse elimizden alamaz. Allah o ipin (Şahdamarının) içinde bize bizden yakın. Allah’ın ipi ARŞ’a asılı durmuyor. O ip SİZİN İÇİNİZDE. (Hablillahi = HablilVerid)
O ipin bir çapı yoktur. Ama bedenimizin devasa bir çapı var. Allah içimizde=Biz Allah’ın içindeyiz. Allah burada-şurada-orada-BİZLER’de.
Allah’ımızı bir hissedin. Şeytan’dan Allah’ımıza sığının ve Vira bismillah başlayalım.
Allah’ın adının anıldığı bu evlerde ŞEYTAN barınamaz. Burası sterilizedir Şeytana ve her Hannas’a.
O ip >> HUNNES’tendir. Bu benim adım. Yahya’dan çok bu bana yakın duruyor.
Herkese sevgilerimin Allah katındaki eşdeğerliliğini sunuyorum. Herkese saygılarımı sunuyorum. selamlarımı iki kere sunuyorum.
Ve top sizde: İlk soru?
<> 14/24: Görmedin mi Allah nasıl bir misal getirdi: Güzel bir sözü, kökü (yerde) sabit, dalları gökte olan güzel bir ağaca (benzetti).
<> 14/25: (O ağaç) Rabbinin izniyle her zaman yemişini verir. Öğüt alsınlar diye Allah insanlara misaller getirir.
<> 14/26: Kötü bir sözün misali, gövdesi yerden koparılmış, o yüzden ayakta durma imkanı olmayan (kötü) bir ağaca benzer.
Candaşım Kur’an sana dost olmuş, -hissedebilirsen-. Yani sana bir istisna olmuş, sen yakınlaşacağın yerde Kur’an sana yakınlaşmış. (Ben asla nefsimden konuşmam).
<> çk şkr kaptanım çk şkr, inşallah devamolsun
<> Tarık Seması 7 boyutun birleştiği yerden 70cm yukarda. Peki 70cm nin üstünde ne var? Açılmamış 4 boyut burada mı saklı?
İpucunu unutmayalım:
0 Kelvin derece EN soğuk;
-1 Kelvin derece en sıcaktır. (Bigbang)
İkisi arasında bir birim mesafe vardır.
Sorunun yanıtı da böyle: Tarık semasının üstünde ne var? ARZ’ın derinliği var. Gök ve yer -aslında- BİTİŞİKTİR. Ancak, Allah ruhundan üfleyince yer ve gök ani şişme ile birbirinden ayrıldı. Düzlem yerini küreye bıraktı.
Şimdi bu TEMEL üzerine daha ayrıntılı SORU istiyorum ltf. “Tarık semasının üstünde ne var? ARZ’ın derinliği var.” Temel bu… Buna göre soru geliştirmeliyiz.
<> …
Pekala ikinci soruya geçelim. (Sükut halinde böyle yapıyorum.) ltf
<> Zaman doğrusal bir hareket olan, aynı zamanda enerjiye sahip, boyutlu bir yapıdır. İleriye doğru olan bu süreçte; bizi oluşturan benlerin durumunu nasıl açıklayabiliyoruz? Yani 2004 yılındaki ben, 50 yıl sonrasına giden birisi ile konuşuyordur sanırım (ölmemişsem yani) ve aynı ileriye giden birinin de o zaman dilimindeki beni yok mu? Benim ileri gitmem, ileri zamandaki beni nasıl açıklar? Ben, girdiğim dilimdeki beni mi öteliyorum? Kısaca; 2054 yılına giden bir gezmen ile 2054 deki ben konuşuyor muyum? İleriye giden Jana, geleceğin olmasından mı? Başka Jana’sı ile karşılaşmaz? “Ben” aynı zaman diliminde konuştuklarımla mı “ben” oluyorum? “Ben” dediğin “ben” ne oluyor? İzah mantığımız nasıl işliyor?
<> Paul Kamensberg örneğini sormuş (Kozirev’in K deneyi) sanırım candaşımız…
Sırayla açıklayayım:
“Zaman doğrusal bir hareket olan, aynı zamanda enerjiye sahip, boyutlu bir yapıdır“
Zaman soyut xyz üç ekseninden oluşmuş Ahıret mekanının adıdır. Yani burada ZAMAN ama ötede AHIRET boyutlarıdır. Çünkü zaman:
a) x ise lineer bir tek boyut
b) xy ise, membran (world sheet) bir YÜZEY (Mahşer böyledir)
c) xyz ise ÖKLİD yapıdır.
Yani ötedeki ZAMAN=AHIRET MEKANI/yurdudur. Buradaki mekan ise o yurdun Z A M A N I ‘dır. (Reel zaman tanımına bakınız.) Buradaki zamanımız bize ORADA mekan -mesela mezar- olarak eşlik eder.
Zaman salt lineer değildir, doğrusal ve tek boyut değildir.
Bu karadelik tekilliğinde veya ölümün tüneline çekildiğimizdeki durumumuzdur. Bir İPLİK gibi çekiliriz, mahşerde ise bir zar (membran) olarak açılırız. Ve o zardan asla dışarı çıkamayız. (Aynaya hapsolmuştuk ya…)
Eğer zaman lineer olsaydı, Alan-zaman da kare olurdu ve oylum zaman da >>> KÜB olurdu. Ama biliyoruz ki, eğri evrende DAİRE–ÇEMBER tipi bir mahşer var.
Quant teoremi bizlere kuantların nokta olmadığını, birer iplik olduğunu sundu. Bu görüş de devrini tamamlayınca o ipliklerin ANKEBUT >>> bir ağ biçiminde MEMBRANI dokuduğunu ve sonuncu -temelli- olarak da bu zar yüzeyinin aslında TÜNEL biçiminde kıvrıldığını. (Kuvviret-Tekvir sure ve ayetleri.)
<> Tekvir/1: O güneş dürüldüğünde,
<> Tekvir/2: yıldızlar bulandığında,
<> Tekvir/3: dağlar yürütüldüğünde,
<> Tekvir/4: kıyılmaz mallar bırakıldığında,
<> Tekvir/5: vahşi hayvanlar bir araya toplandığında,
<> Tekvir/6: denizler ateşlendiğinde,
<> Tekvir/7: ruhlar eşleştirildiğinde.
<> Tekvir/8: Diri diri gömülen kıza sorulduğunda;
<> Tekvir/9: hangi suçtan öldürüldü diye,
Ve özellikle bir tünelin şu durumları vardır:
1. Aktarıs Semavat’tır >> YANİ ÇAPI VARDIR. (Yüzeyin ise çapı yoktur.) (Referans ayet Rahman-33)
2. Yine Kur’an’dan çözümlüyoruz ki, Bu tünellerin aynı zamanda HABL (Kablo’nun Sanskritçesi) ve HABLİL VERİD (Şahdamarı) olduğunu görüyoruz.
3. Bu bağlamda şunları da sentezliyoruz:
SUR BORUSU >>> BU TÜNELLERİN tamamıdır. Nefhi Sur >>> HORN HOLE.
Daha küçük kuantum tünelleri ise CORN HOLE.
Mini kuantum tünelleri ise WORM HOLE.
Bunların ayrıntılarına yeniden girmeyeceğim. Sadece HOLOGRAM kuramına göre (Burada HOLE-o-gram) herşey diğer herşey ile ilintilidir ve hologramın bir parçasıdır.
(TOE=Theory of everything’i araştırınız.)
Sentezi sizler de sürdürebilirsiniz:
Tüm tüneller (Worm Holes) bir SÜPER uzayın dokusudur. Süper Uzay bununla örülmüştür. Süper Uzayın da Aşağı Misal Alemi olduğunu ve bunun da Yukarı misal alemi olan Hyper uzay tünelleriyle örüldüğünü biliyoruz.
SONUÇ:
-devam edecek-
Hans von Aiberg, 31/05/2004 (235/01)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki CHAT’i (234) oku | 235 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku