Bir de özel bir durum var: İkisi (üçüncü bir kimse daha yok) Tuwa (veya tuba) vadisinde buluşuyorlar. Eğer Musa’nın melekleri (kiramen) gelse veya Musa’nın şeytanı veya yöredeki Cinler vb. KORO halinde (yani BİZ+LER) halinde ALLAH’ı müşahade edecekler…
Allah, deyimi yerindeyse, melekleri de kovuyor. (Soyutluyor, çünkü melekler de kendisine muttali olamazlar.) Musa’nın şeytanını ve yöredeki cinleri…
BİREBİR ikisi BEN VE SEN olarak yüzyüze geliyorlar.
O ayeti bir daha yazar mısınız ltf. (Copy/Paste) Tuva vadisi…
<> 20-Taha/17: “Nedir o sağ elindeki ey Musa?”
<> 20-Taha/19: Buyurdu: “Yere at onu ey Musa!”
<> 27-Neml/9: “Ey Musa! Kuşkun olmasın ki ben, Allah’ım; Aziz olan, Hakim olanım… “
<> 20-Taha/12: “Benim ben, senin Rabbin! Hadi, pabuçlarını çıkar; sen kutsal vadide, Tuva’dasın.” = inniy ene/enaa rabbü ke fe akhlea nealey/na’le ke inne ke bi el waadi el muqaddesi Tuwaa
Musa’nın elinde ne var?
<> ASA
Pekiyi PABUÇ (ayakkabı çarık), onun arapçası nedir?
Hazır boşluk bulmuşken bir çay alayım.
<> naale
[] naal, naale, naaley, ne’ley
<> “fe akhlea nealey ke”
Hüüps.
Candaşlar, o ayakkabı değil. Size bir ipucu vereyim >>> NAL (mesela nalbant) veya NALIN. Sanskritçe olduğundan TÜRKÇE’de ve Sami-Hami dillerinde aynen kullanılıyor.
<> neal, nal, ayağa çakılan/takılan/giyilen
Pekala şimdi açalım: ATNALI (At nalını/takunyesi) size başka neyi hatırlatıyor?
<> U
<> Mıknatıs
U mıknatıs doğru yanıt.
DAĞ ve VADİ size neyi hatırlatıyor? (Cebel ve Waadi) indi-çıktı ve gel-git demek.
<> Sinüs eğrileri
Evet dalga mekaniğini. ALLAH’ın sesinin hava moleküllerine ihtiyacı var mı?
<> yok
Ama Musa’nın var… Musa’nın elindeki yegane şey ATNALI olmayan bir nesne. Acaba ne? U harfi olmayacak…
<> Asa
Şimdi, mıknatıs türlerinden başlıca ikisini sayabiliriz:
ÇUBUK mıknatıs
ve ATNALI mıknatıs.
MUSA’nın Rabbini duyması için ATNALI olmayacak, başka bir form (Asa) gerekiyor.
“YERE AT/BIRAK.”
Orada MAHŞER olduruluyor. Onun için mukaddes.
Mahşeri zamanında örneksemiştim -Kur’an’dan-.
“Mahşer olduruluyor”, bu ne demek? Mıknatıs ÜÇBOYUTLU magnetik çizgiler yerine iki boyutlu çizecek. Çünkü Musa x çarpı y düzleminde. Rabbi ise z (sultangüç) dikmesinde.
Mıknatısı Mahşere uygulayalım. Mahşer (xy iki boyutlusu) bir kağıttır, bunun altında MIKNATIS, üstünde de demir tozları (yani quantlar vb.) vardır.
İkinci sur üfürülür >>>>>>> içerik kuantlar zerre ve zürriyetler kağıdın üzerine saçılır. Ama daha alta mıknatıs (kalite-quality) konmamış, yığın olarak tüm içerik nicel olarak duruyor. Daha biçimi (niteliği) yok.
O sırada Rabbim soruyor: “Bugün MÜLK kimindir?” ve yanıtlıyor kendisini: “Bugün (Yevmiddin) mülk (nicelikler) Vahid (tek kalmış, kendisinden başka hiçbir varlığın bulunmadığı) ve Kahhar (Kahredici) olan Allah’ındır”.
Ve sonra kağıdın altında uzakta duran mıknatıs kağıda yaklaştırılıyor. Onun akıları (seyelan) hemen quantları etkiliyor ve herkes kendi bedenini yeniden kazanıyor. (Enbiya 104’ü anımsayınız. Aynı mıknatıslama işlemi.) Mezardan (O gün herkes DABBE) ot biter gibi bitiveriyoruz.
<> Baas olunma veya haşr değil mi? Hangisi?
<> 21-Enbiya/104: Göğü, kitab dürer gibi dürdüğümüz zaman, yaratmaya ilk başladığımız gibi, katımızdan verilmiş bir söz olarak onu tekrar var edeceğiz. Doğrusu biz bunları yaparız.
Ve bu sırada cebeller ve vadiler dalgalanıyor. Sonra Mahşer sahrası DÜMDÜZ duran bir dalga haline geliyor ve biz o dümdüz yerden mezardan saksıda biter gibi çıkıyoruz.
İşte Tuva VADİSİ…
Engellerim 🙂
devam etmem istenmedi.
engellendim.
Hepinize selam selam dedi engelleyen.
<> selam selam
“Engellerim 🙂 devam etmem istenmedi.”
“Engellerim 🙂 devam etmem istenmedi.”
“Engellerim :)”
“Engellerim :)”
Bunu ben yazmadım. “devam etmem istenmedi” >>> Ben burayı yazdım sadece.
Sonradan fark ettim lol.
Fırtına geçti… Başbaşayız BİZ+LER yeniden. Bu konuya devam etmeyeceğim, ama herhalde inni-ene konusunda mutmain olmuşsunuzdur. Rahatça neden innıy ene dendiğini (muhakkak anlamına gelmediğini) anladık.
<> evet
<Ah> bu arada benim zaman :(( rzi i.g.
[Ah] candaş, bilgisayarın yok mu?<Ah> yok hocam yok
[S] bunu duydun mu? [T] hemen (hiç değilse ikinci el) bir bilgisayarı bu candaşımıza göndersin. Bulunmazsa taksitle alıp gönder. Dedemden kurtulamam yoksa…<s> ok, hay hay
<Ah> allaaaaaaaaaaaahım rzi rzi rzi :))
[Ah] adresini [S’e] verebilirsin veya başkanımıza.<Ah> tamam hansım tamam
Dedeye dua et (Allah’tan sonra). O geldi mi BEREKET getirir, isim de verir, bereket sana çıktı bu kez.
<> 70 (yetmiş), üç yerde geçiyor. Af için yetmiş kez denmesi ve kabul edilmeyecek olması? 73 olsa ihtimal var mı?:
<> 9-Tevbe/80: İster onlar için bağışlanma dile, ister bağışlanma dileme. Onlar için 70 kere bağışlanma dilesen bile Allah onları bağışlamayacaktır. Çünkü onlar Allah ve elçisini yalanladılar. Allah yoldan iyice çıkmış toplumları doğruya iletmez.
<> 7/155: Musa, bizimle buluşma vakti için toplumundan 70 adam seçti. Şiddetli sarsıntı onları yakalayınca Musa şöyle dedi: Rabbim dileseydin onlarıda benide daha önce helak ederdin. İçimizdeki beyinsizlerin yaptıkları yüzünden bizi helakmı edeceksin? Bu iş senin imtihanından başka birşey değil. Onunla dilediğini şaşırtır, dilediğine yol gösterirsin. Sen bizim Veli’mizsin. O halde affet bizi acı bize. Sen affedenlerin en hayırlısısın
<> 69-Hakka/32: Sonra boyu 70 arşın olan bir zincirde yollayın onu.
Gelelim soruya:
“Sen bizim Veli’mizsin“
“Sen bizim Veli’mizsin“
“Sen bizim Veli’mizsin“
Ayete dikkat ediniz. Allah EVLİYA değildir (Veli’nin çoğulu).
70’e gelince… Malum 7 Kur’an’ın başat KATMAN matematiği (7 gök, yer, nota, renk, haftanın günleri vb.) Yani 7 HARFİ rakam (Rakim) değildir, K E H F ‘tir.
Bunu rahatlıkla anlayabilirsiniz:
7 gök ve mislini arz’dan yaratıp sıraya koydu. Burada bir geometri var…
Renk ve nota frekansları da Rakim değildir. (Rengi, sesi vardır.)
Hafta da katmandır (Kehftir).
Rakim ise ON’luktur (Aşar), yani katmanı yoktur salt matematiktir (Rakim) sayılar ormanıdır… Bunu ayırt ettik mi?
<> evet
Şimdi KEHF (ehli kehf de 7 tanedir) ve RAKİM aynı ayette yanyana geçiyor.
Rakim >>> 10
Kehf ise >>> 7.
Ayeti yazar mısınız? (Ashabı kehf verRakiym.) Kehf’deki ayet lütfen.
<> 18/9: Yoksa sen Ashab-ı Kehf ve Rakim’ın, ayetlerimizden şaşılacak bir olay olduklarını mı sandın?
“Yoksa sen Ashab-ı Kehf ve Rakim’ın“
“Yoksa sen Ashab-ı Kehf ve Rakim’ın“
“Yoksa sen Ashab-ı Kehf ve Rakim’ın“
Arada VE var: 7 ve 10 diyor. Bu da 70 DEMEKTİR, tamam mı?
<> evet
(Uzun açıklamayla, matrix ve matriss’in bir determinantı vardır vb. gibi gitmek istemiyorum, çok uzayacak.)
Hans von Aiberg, 25/05/2004 (231/05)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 231 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku