Yeni soru var mı?
<> Ümmül Kitap. Nur. Zikr. Şifa, Hidayet hakkında kısa olarak anlamlarını rica ederim
Hepsi birbirinden farklı candaşım. Her biri ayrı şeyler. (Kur’an’da bütünler ama, madde olarak ayrı ayrı sorulmalı.)
Örneğin NUR >>> SONSUZ ÖZENERJİ.
Şafii, Allah’ın (99 yalanı dışında kalan 114’e sayılan) adlarından biridir. (İmam Şafii aslında AbdüşŞafii adını almalıdır. Ama bunu akıl edecek kadar ilmi yoktu onun.) (Şuuf, Şufa, Şefkat-şevkat vb. anlamları yanında, derde deva derman vb. diye de bilinir.)
Hadii, Allah’ın isimlerindendir. Klasik anlamı “Doğru yola ileten” ama biliyorsunuz ki biz 49 anlam birden yükleyip, Kur’an’ın treasure’larını çıkarıyoruz ortaya… (Kelimeyi hatırladım = Hazine/kenz diyecektim, hemen bulamadım karşılığını özür. Ukalalık değildir.)
Şimdi bunlardan hangisini ele alalım candaş? (Hepsi ayrı bir chat konusu, birini işleyebiliriz.) Siz bir şey yazana kadar gidip bir çay daha alayım.
<> Ümmül Kitap
Ümmül kitab (Hatta Amm el hitab bile) uzun konu. Onu da özelleştirebilir misin? Yani bir MADDE seçip öyle somut sorabilir misin? Mesela KTB, kitab veya Ümmilik veya amme veya veya veya…
<> Kur’anda Ümmül Kitap diye geçiyor
Onun açıklaması Ankebut suresinde vardı. (Sanırım sağ elinle daha önce yazmamıştın gibi, KeTeBe >>> YAZ+MAK mastarıdır. “Yemin >>> sağ el” diye geçer orada.
Veya ayetleri veriniz açalım, öyle daha anlaşılır olacaktır. Ümm’il kitab geçen ayet… Ankebut 47 gibi bir bakınız… veya daha sonrası…
<> 29-Ankebut/47: Kitap’ı sana işte böyle indirdik. Kendilerine kitap verdiklerimiz ona inanırlar. Şunlar içinden de ona inananlar vardır. Bizim ayetlerimize, gerçeği örtenlerden başkası kafa tutmaz.
<> 29-Ankebut/48: Sen bundan önce herhangi bir kitap okumuyordun; onu sağ elinle de yazmıyorsun. Eğer öyle olsaydı batıla saplananlar mutlaka kuşku duyacaklardı.
İşte ÜMMÜL KİTAB’ın m i s a l ‘i bu ayet.
“Sen bundan önce herhangi bir kitap okumuyordun; onu sağ elinle de yazmıyorsun.“
Okumak İKRA (mastarı Karaa), yazmak Kitab (mastarı Ketebe). Şimdi bu ön çalışmadan sonra bana SOMUT bir şey sorunuz, (49) anlamlıdır ona göre.
<> 29-Ankebut/49: Fakat o (Kur’an) kendilerine ilim verilmiş kimselerin sinelerinde parıldayan parlak ayetlerdir. Bizim ayetlerimizi ancak zalimler inkar eder”.
Saygıdeğer [candaş], ilim verilmişler bunu PAYLAŞTIKLARI anda, otomatikman ilim alanlara da İLİM VERİLMİŞ olur, yani ilmi birinin yazması sizi de ilim sahibi kılar. Kur’an’ı ve tüm kitapları, tüm cinler ve insanlık tarihinde, EN ileri anlatan BİZLERİZ.
İnanmazsan dön ve 1400 yıllık bilgi birikimi kitaplara (Tefsirler mealler vb.) bak. K O M İ K şeyler yazıyorlar, cahiller çünkü… Yalan mı? Büyüklerimize iftira mı atıyorum? Atalarımızı mı aşağılıyorum?
<> hayır
<> elbette değil
<> hayır kaptanım, sizi okuduktan sonra ne kadar rezil durumda olduklarını çok daha iyi İDRAK ettik
Tam tersine atalarının ASIL atası olan İbrahim’in dinini buraya getiriyorum.
<> 27-Neml/82: O kavl üzerlerine vuku bulduğu zaman, arzdan onlara bir dabbe çıkarırız da o onlara, insanların bizim ayetlerimize yakin olmadıklarını -kelimelerle- söyler.
Bu din ataların tümünden ESKİDİR! Maksimum kıdemli bizleriz! Bizim geçmişimiz 1400 yılla değil, 7000 yıl ile sınırlı. (İbrahim atamızı EL EVVELİ alırsak.)
<> 98-Beyyine/5: Oysa onlara, ancak, dini sadece ALLAH’a özgüleyen hanifler olarak O’na kulluk etmeleri, salatı ikame etmeleri ve zekatı vermeleri emredilmişti. İşte budur dosdoğru din.
İşte hidayet >>> DOSDOĞRU dini olan kişiye verilen bir ilahi bonus’tur. BİZ 1400 yıldır Resulullah ümmetinden olmak (Müslüman olmak) ile yetinmeyip 7000 yıllık Hanifliği ikinci iman olarak kabullenmişiz! Yani 7000 yıldır İbrahim milletinden; 1400 yıldır Resulullah ümmetindeniz. Yani İSLAM tarihini tam beş’e katlıyoruz.
Dinlerin en güzeline, en evveline sahibiz. Bunun için sonsuz şükür ve hamd olsun bizleri “yed”inde tutan Allah’a. Biz bir avucuz, ama ALLAH’ın avucundayız. Bunu unutmayalım. Yed’une!
<> Huu! Allahu Ekber!
Evet Allahuekber el mütekebbir.
Allah’ımızın avucu >>>>>> Makamı İbrahim’dir.
Allah’ımızın kucağı >>>>>> Naim sabıkun’dur.
Allah, anamız babamız ÖTESİ. Allah DOSTUMUZ. Allah’a aşık olmak yerine, ALLAH ile dost olan atamızı izleyelim. Halilullah işte bu demek.
Allah TEKBAŞINA iken İBRAHİM’i dost edindi. Ama o İbrahim bir MİLLET olunca, Allah’ımız HANİFLERİ DOST EDİNDİ. Biz de Allah’ın g e r ç e k d o s t u y u z ! Biz GERÇEK dostuz. “Enel Hakk dememiz gerekmez.” HAKİKİ DOSTUZ biz. Kuruntu falan değil! İbrahim milletindeniz.
Hans von Aiberg, 13/05/2004 (228/05)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 228 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku