(Kusura bakmayın, Kur’an seni ister istemez FİLOZOF yapıyor.)
Filozofiye en az revaç edenlerdenim, çünkü Tasavvuf zırvaları da tarihi diyalektik falan da, satanizm de hepsi birer felsefe ürünüdür.
Bilimin tek doğrusu; felsefenin binbir doğrusu vardır. Bu yüzden çok iyi bir phil. Dr. olduğum halde, çok az felsefeden dem vururum.
İslam alemi bununla uçmuştur. Batı alemi de aynı biçimde skolastik Spiritualizm ile ortaçağa gömülmüştür. Galile ise benim yolumu tutarak, bilimi felsefeden kurtarmış ilk USTAMIZDIR.
Ama şunu hepimiz biliriz, Teorik Bilim, felsefeden türedi.
Astrolojiden >>> Astronomi türedi!
Simyadan >>> Kimya türedi.
Herborizmden >>>>> Tıb türedi. (Veya farmakoloji)
Yani yanlışlar BAŞTAN yapılmasaydı, DOSDOĞRULARI bulamazdık.
Onun için felsefe de OLMAZSA OLMAZ şartlardan biridir.
Ama aşık-maşuk edebiyatı içinde boğulan İslamiyet’e BİLİMİ ilk sokan kişi benim.
Bunun tersini söyleyen, Dabbe’nin >>> AYETLERİ yeterince anlamayanlar için gönderildiğini de inkar etmiş olur!
14 asırdır bu ayetler “YETERİNCE” anlaşılmamıştır Kİ Dabbeye ihtiyaç doğmuştur. Anlaşılsaydı talep duyulmazdı.
Pekiyi 14 asırın bilançosu nedir? Skandaldır:
Evliya menkıbeleri, peri masalları, Aşk-ı ilahinin patolojik edebiyatları, yani bilimin 14 yy İHMALİ!
Batı alemi “Ortaçağ”ından kurtuldu.
Ama şu gün ve bundan üç asır sonra, karaçarşaflı kolonicilerin bulunduğu bir YAKINÇAĞ’dan söz ediyorum. Yani post-Yakınçağ’dan sonra da islamdaki ortaçağ karanlığı sürecek. 🙁
Bunun için Mighty’ye İHTİYAÇ DOĞDU. Eğer islamın imajı bilimsel olsaydı, MİGHTY gerekmeyecekti. Eğer hristiyanlık kendini ilk günkü haliyle korusaydı, Kur’an inmeyecekti, Messiah YENİDEN dönmeyecekti. Eğer Kur’an BİLİM ile anlaşılsaydı, DABBET de getirilmeyecekti!
Kant’ı kınadık durduk. (İlk pozitivist felsefecidir) “Bir gerçeğin, içimizdeki ayrı bir çifti / Antinomu nasıl olur?” Yani şu anda ben sağım, aynı anda ölüyüm antinomum nasıl olur? Kant’ın karşıtları (Tüm resmi bilim) böyle düşünüyor.
Ben de düşünebilirdim. Ama AYETLER var: Yukarıdaki soruları YUŞA’ya sordurun bir bakalım…
“Bir gerçeğin, içimizdeki ayrı bir çifti / Antinomu nasıl olur? Yani şu anda ben sağım, aynı anda ölüyüm antinomum nasıl olur?”. Bunu Yuşa söylüyor olsun!
Musa, ben katilim aynı anda değilim bu nasıl olur?
Hızır, ben de senin öldürdüğünü daha önce öldürdüm derse, bir kişi İKİ KEZ öldürülebilir mi? Kağıt iki kere yanar mı?
Beni anladığınızı biliyorum. 🙂
<> elbette
Ben de Kur’an gibi AZ KELİMEYLE çok şey anlatma tekniğini TAKLİT EDİYORUM. Ve başardığımı biliyorum, AZ KELİME kullanıyorum. Sıradan kelimeler kullanıyorum. Teknik kelimeleri ayıklayıp bir kenara bırakıyorum.
Bu beni bilgisiz kılmıyor, tam tersine “Evrendeki gelmiş geçmiş en iyi bilim ve Kur’an açıklayıcısı” diye 3 asır sonra şöhretim olduğunu biliyorum. Siz bunu bugün dahi biliyorsunuz.
Ben bilirim. Ben KUR’AN’IM!
Ama Hans bilmez! Hans mütevazidir, alçak gönüllüdür, bir filozofun dediği gibi, “Bir şey biliyorum o da hiçbirşeyi bilmediğimdir” özdeyişini benimsemiştir Hans, ÇÜNKÜ >>>> Kur’an’a ORANLA ben daha hiçbir şey bilmiyorum.
Kur’an OLMALIYIZ herbirimiz.
Tabana inmemiş bilim bilim değildir. O yüzden bilim şartıyla oluşturulmuş HANİFLİK yok denecek kadar az bir topluluktur.
Ben bile 500 cıvarına gidip gelen üye sayımızda ŞOK yaşıyorum. Yani 500 kişi beni anlamamalıdır. Anlıyorsa bir tuhaflık var! Bu kadar çok olmamamılıyız. Bu gerçekten tuhaf!
Bu Atatürk devrimi gibi ani bir şey değildir. Öyle zordur ki Haniflik, unutulmak ve anlaşılmamak HANİF kavramının en büyük şanssızlığıdır.
Babil imparatorluğundan beri UNUTULMUŞTUR Haniflik. Üç kişiye miras kalmıştır: İsmail, İshak ve İsrail (Yakub). Yusuf’un YY özelliğiyle bu dalda tek tük çıkmıştır. (Yahya, Zekeriya, Mesih, Meryem vb.) Yusuf’un Ali İmran ailesini saymazsak, ÜÇ KİŞİ hanif idi. Babil’den bu yana…… ÜÇ KİŞİ!
Şimdi nasıl olur da, grubumuzda 500 Hanif var olur birden bire… Tuhaflık burada! Veya bu OLUYORSA, benim üzerimde bir yaptırım (The Deepest) vardır.
<> izleyici bölümü var grupta ayrıca çifter mail adresleri de var…
Evet öğretmenim, aslında ÇİFT adresleri TEK olmaya çağırmalıyız. Ne dersiniz Jury? Yoksa bizim maksatlı ÇOK görünmek için katakulli yaptığımız düşünülecektir.
Bizim niceliğe ihtiyacımız yoktur. Biz NİTELİK peşindeyiz. Niceliği Allah’ımız Cennetine buyur etmiştir. Niteliği ise NAİM cennetine özel olarak almıştır. Cennet bunun için iki kategoridir.
İzleyicilere zaten bir sözümüz yok. Onlar içinden infak edenler bizim dostumuzdur.
(Çünkü İnfak BENİM İÇİN bir imtihan ettirme aracıdır.) Yani Dabbet bir FİTNEDİR. Bir sınavcıdır. Allah hasis-pintileri asla sevmez. Onun için “İzleyici” bölümü de bu satırları okuyor ise, artık kararını verip aktif olmalı.
Ben güvenilir bir insan mıyım, buna karar vermeli. Anlattıklarımda AYETLERE aykırılık buluyorsa, beni değil; kendilerini gözden geçirmeliler.
14 asırdır biriktirilen bilgi birikiminde ilim yoktur, kaldı ki safsata ve Hadis çoktur. İslam ise hiç yoktur (İslam mezheblere dayanmaz).
Ayetleri keçilere tavuklara yedirten hadislere inanmaktan vazgeçilmeli… Peygamberimizi yahudi kadının düğümlere üfleyerek sihir yaptığı yalanlarını terk etmeli.
Bunun ortası yoktur. İkisinden birine inanacaksınız.
Güneşi balçıkla sıvayamayız.
Ali ss.nin katillerine kucak açan “Ehli Sünnet mezhebindenim” diyorsanız, bunun SÜNNET Mİ yezidilik mi olduğuna karar vereceksiniz.
Ortası yoktur.
Ali ss.ye tapan Rafiziğe de yüz vermeyeceksiniz. Tapılacak olan ALLAH‘tır, Allah’tan başka ABİT‘lik yapacağımız bir tek varlık daha yoktur.
<> herşey vakia 79 ile başlıyor!!! eğer temizlenmemişlerse Kuran’a asla dokunamayacaklar!
<> 56-Vakıa/79: Ona, temizlenip-arınmış olanlardan başkası dokunamaz.
Evet, üzerlerine Allah pislik yağdırıyor ve o pis elleriyle Kur’an’a dokunuyorlar. Bizim elimiz ve bedenimiz -hiç değilse TEYEMMÜMLÜDÜR-. Geçen de Toroslarda Kar ile teyemmüm yaptım.
Hans von Aiberg, 25/01/2004 (218/04)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 218 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku