Chatler – Dabbet – KMA’lar – Gizlilik

<> peki hans daha verimli yöntemler bulsak?

<> gruba sesli kayıt olarak asmalıyız. Yazmak zor.

İkinize ortak yanıt: Kaçınılmaz biçimde:

1. Dernek (resmen) kurmalıyız.

2. Mutlaka SERİAL audiance’lar tertiplemeliyiz. Audiator ben olmalıyım, ben YAPMALIYIM!

3. Bunlar CD kayıtlarına geçmeli.

Çok sayıda ve gezgin konferanslar yapılmalı. Seri halde ve ŞEMATİK çizimlerle hemen anlatılmalı.

<> sen konuşarak kaydet, bizlerde yazıya dökeriz; isteyenler için de sesli cd’ler olur.

Evet bunlar olur.

KMA olarak GİZLİ kalmak ve Bilgin olarak AÇIKTA olmak; bu iki dilemma içinde sıkıştım kaldım. Hangisi? Buna karar verecek olan da JURY‘dir! Demokratik kulübümüz ne derse onu uygularım. Ben bir EMİR kuluyum! Yaparım -yapmazsam namerdim-.

<> Hayati tehlikenizin varolduğu gözönünde tutulduğunda, en doğrusunun gizli kalmak diye düşünüyorum.

<> Tedbirler alınmadan açıklık olmaz.

<> Aslında sana hem öğrencilik, hem de asistanlık yapacak hanif dostlar bulunmalı, sadece onlara ders verirsin, onlar da kayıt işlerini hallederler.

Seri konferans veren çok dernek var. Ancak bunların resmen kurulması gerekiyor. Üstelik DİN değil; bilim ağırlıklı (Omniscienteffic Protestantion) olması gerekiyor.

Dernekler yasasına göre formaliteleri var, bu işlerin intelligence Commissary’leri var. Onlar da izleyecek, yalan yanlış raporlar düzenleyecekler -olabilir-. Bunlar ayrı bir din veya tarikat, mezheb diyecekler. Nokta, Aktüel gibi dergiler sulandıracak. Süfyaniciler ortalığı bulandıracak. Her yazdığıma YALAN diyecekler. (Hadisler doğru ya.) Yani iki ucu pis değnek.

KMA’lar ve Ekim Bei’ler geleneksel olarak gizlidirler. Bu ne kadar doğru? Veya ortaya çıkıp dünyaya hedef olmak ne kadar doğru? Dilemma bunlar işte…

Bunları özel bir gün ve kanalda konuşalım, ama önce Jury’de olgunlaşması gerekir. Yani konunun ana hatlarının ve kararların aranızda olgunlaştırılmasını ve sunumdan öncesinin hazırlanmasını kastediyorum.

<> Türkiye’den başlarsak hedef olursun, ki zaten hedefsin, hepten deşifre edilirsin. Ön planda olmamalısın.

Superman ve Clark Kent GİBİ olmak isterdim. Burada özendiğim Superman değil; Clark Kent’in SINIRSIZ ÖZGÜRLÜĞÜ. Elini kolunu sallayarak ortada geziyor, kimse farketmiyor. Ama Superman oldu mu, “AAA! Bir mayolu adam uçuyor!” diyorlar. Herkes onu farkediyor. Clark ise bir Clerk kadar farkedilmiyor ortalarda.

<> Bir TV de biz KURSAK, HANiF TV ya da önce RADYO?

TV iyi fikir! Ve zaten basit bir iş. Mali portresi çok düşük. Sadece uydu kirası para ediyor. Cem Uzan’ın kullanılan kullanılmayan 28 kanalı var. Star1’den Star9’a kadar; Teleon var, Kral var, Haber kanalları var. Kanal 6 var vb. Kimi kullanılmıyor, kimi de nöbetleşe kullanılıyor.

<> ben çoktandır düşünüyordum İnternet üzerinden TV veya Radyo

.net Radio ve TV’leri zaten sizler speaker olarak da yapabilirsiniz. Patentli/ücretli DVD ve VCD üretmeliyiz. Çünkü şirket gelir elde ederse, yetim falan okutur. Hayır işi yapar! Hatta bir foundation gibi çok uç şeyler bile zamanla oluşturabiliriz. (Siyonizmin ellerine teslim edilen olgun meyve haline getirilmeden.) Vakıf yani. (Hemen aklıma gelmedi)

<> TV’ye çıktığın anda kapısına insanlar yığılır; o zaman can güvenliğinin hiçbir garantisi olmaz.

Evet, ben Ali Kırca ve taşeronu Yörünge dergicileri tarafından Flash TV’den hile ile kaçırılmıştım. AMG de o dergideydi.

<> Bunun için dernek mi, şirket mi, vakıf mı? Ne gibi bir oluşum lazım?

Şirket zaten RESMEN kurulmalı. Dernek şunun için kurulmalı: İçinizde yüksek bilgili KONUŞMACILAR var. (Tatbikat-1 sonrası devraldığınızı düşünün.) Hatipler, muazzam din ve fizik bilgisi olanlar var. Allah durup dururken sizleri buraya (MİH) göndermedi elbette! Yani dernekte SİZLER çok iyi konuşmacılar olacaksınız, bunu adım gibi biliyorum.

Ben de bir yerde Clark Kent gibi kamufle olabilirim. O konferansta olabilirim. (Gizlenmiş, tedbili kıyafetle.) Tuhaf bir öneri mi oldu acaba?

<> iyi öneriler bence kaptanım, neden tuhaf olsun ki

Hans von Aiberg, 17/12/2003 (206/08)

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [  ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.


önceki bölümü oku | 206 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku

206-08-aiberg-flashtv

Bunları da sevebilirsiniz

Yorumlar