Zülkarneyn yolculukları – Ayetler – Dogonlar

<> 14/1/2002 tarihli chat sohbetinizde; Hızırın üç ayrı sonucu geminin delinmesi, çocuğun öldürülmesi, duvarın onarılması var. Zülkarneyn e üç nedeni var. Üç yolculuk, üç nedenden geçiyor. Üçüncüsünü biliyoruz (yecüc-mecüc). Birincisini de biliyoruz (güneşin batıdan doğması), İkincisini elbette daha sonra anlatacağım inşallah.. diyorsunuz. Yarım bir konu olduğundan bu ikincisini burada yazarsanız, merak ettiğim konu da aydınlanmış oluruz. Tşk ederim hocam.

Yani güneşin doğduğu yere gidiyor ve orada örtünmeyi bilmeyen bir kavimle rastlaşıyor… O bölümün ayetlerini yazar mısınız? Bir dostumuz da web’den DOGON‘ları search etsin ltf.

[Kehf] 89-90-91 olabilir. ŞİFRE ŞU: “Güneşin doğduğu yerde ÖRTÜNMEYİ akıl etmeyen bir ırk buldu”. Onlara DOGON deniyor. (Tibetçe Dagon)…

 

<> 18-Kehf/83: Bir de sana Zülkarneyn’den soruyorlar. De ki: Size ondan bir hatıra okuyacağım.

<> 18-Kehf/84: Gerçekten biz onu (Zülkarneyn’i) yeryüzünde iktidar sahibi yaptık ve ona ulaşmak istediği her şeyi elde etmesinin bir yolunu verdik.

<> 18-Kehf/85: Derken o da bu yollardan birini tutup gitti.

<> 18-Kehf/86: Nihayet güneşin battığı yere vardığı zaman, güneşi, (sanki) kara bir balçıkta batıyor buldu. Bir de bunun yanında bir kavim buldu. Biz ona dedik ki: “Ey Zülkarneyn! Onları ya cezalandırırsın veya onların hakkında iyi davranırsın.”

<> 18-Kehf/87: O da demişti ki: “Kim haksızlık ederse muhakkak ona azab edeceğiz; Sonra Rabbine geri döndürülecek, O da onu görülmemiş bir azabla cezalandırır.”

<> 18-Kehf/88: “Amma her kim de iman edip iyi bir iş yaparsa, buna da en güzel mükafat vardır. Biz ona dünyada kolaylık gösterir zor işlere koşmayız.”

<> 18-Kehf/89: Sonra Zülkarneyn yine bir yol tuttu.

<> 18-Kehf/90-91: İşte Zülkarneyn’in kudret ve saltanatı böyleydi. Ve biz onun yanında olan her şeyi bilgimizle kuşatmıştık.

<> 18-Kehf/92: Sonra yine bir yol tuttu.

<> 18-Kehf/93: Nihayet iki dağ arasına ulaştığında onların önünde, hemen hiç söz anlamayan bir kavim bulmuştu.

<> 18-Kehf/94: Dediler ki: “Ey Zülkarneyn! Ye’cuc ve Me’cuc bu yerde fesat çıkarıyorlar. Onun için, bizimle onlar arasında bir sed yapman şartıyla sana bir vergi versek olur mu?”

<> 18-Kehf/95: Dedi ki: “Rabbimin bana vermiş olduğu servet ve saltanat, sizin vereceğiniz şeyden daha hayırlıdır. Bana maddi yardımda bulunun da sizinle onların arasına en sağlam seddi yapayım.

<> 18-Kehf/96: “Bana, demir kütleleri getirin.” Nihayet dağın iki ucunu denkleştirdiği vakit: “Ateş yakıp körükleyin”dedi. Demiri bir ateş koru haline getirince. “Bana erimiş bakır getirin üzerine dökeyim” dedi.

<> 18-Kehf/97: Artık Ye’cuc ve Me’cuc bu seti ne aşabildiler ne de delebildiler.

<> 18-Kehf/98: Zülkarneyn dedi ki: “Bu Rabbimin bir lütfudur. Rabbimin vaadi geldiği vakit de onu dümdüz yapacaktır. Rabbimin vaadi de haktır.

<> 18-Kehf/99: Biz o gün (kıyamet günü) onları bırakıvermişizdir. Dalgalar halinde birbirlerine girerler, Sur’a da üfürülmüş, böylece onları bütünüyle bir araya getirmişizdir.

<> www.crystalinks.com/dogon.html The Dogon are an ethnic group located mainly in the administrative districts of Bandiagara and Douentza in Mali, West Africa.

<> http://www.astrologie.ws/qdogon.htm Hollandaca bu site de DOGON hakkında yazı var, Sirius yıldızını bildiklerini yazıyor bu ilkel kavmin…

<> http://www.dogon-lobi.ch/

<> Sirius ise çok farklı: Hatta inanılmaz efsaneler türetmişler. Tibetliler mesela: DOGON denen Köpek bir ırktan söz ediyorlar. Dogonlar Sirius’dan gelmişler Sözde (!) Küçük köpek ve büyük köpek takım yıldızlarındaki en parlak yıldız bu… Süheyl (Orion) ve Süreyya (Sirius)

<> In 1976 Robert Temple published the Sirius Mystery claiming that the extraordinary astronomical knowledge of the Egyptians and the Dogon of Mali(1) was due to visitations from inhabitants of the Sirius system. These claims were dealt with in a article in The Skeptical Inquirer (Ridpath 1978). Since that time, however, the Afrocentrist movement has revived and expanded these claims (Adams 1983a; 1983b; 1990; Van Sertima 1983;

Resimleri olabilir ve abartılmış olabilir. Ama fikir vermesi açısından onları yahoo’ya Türkçe ve özetli olarak astıktan sonra 89-90-91. ayetleri açıklayabilirim.

Hans von Aiberg, 16/11/2003 (199/02)

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [  ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.


önceki bölümü oku | 199 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku

dogon

Bunları da sevebilirsiniz

Yorumlar