Dabbet burada olunca da ZAMAN ENERJİSİ kaçınılmaz olarak dabbet olanları inanılmaz etkiler…
İnanılmazın adresi ise “Ashabı KEHF’in durumudur”. Onlar DABBET olmuşlardı.
Farkımız şuydu: Onlar ZAMANDA İLERİYE gitmişlerdi, enerji sorunları yoktu.
(Aslında vardı: Enerji BİTMEK durumundaydı. Nitekim ayeti bulup yazarsanız, yani onların olduğu yere bir RAKİM dikildiği ayetini bulabilirseniz, Ashabı Kehf’in ENERJİ DURUMUNU (state) anlayabilirsiniz.)
<> Kehf-18: Sen onları uyanık sanırsın, oysa onlar (derin bir uykuda) uyuşmuşlardır. Biz onları sağ yana ve sol yana çeviriyorduk. Köpekleri de iki kolunu uzatmış yatıyordu. Onları görmüş olsaydın, geri dönüp onlardan kaçardın, onlardan içini korku kaplardı.
Kehf’in konu bitimine doğru bakınız, orada önemli ayetler var (ZAMAN ENERJİSİNİN TÜKENDİĞİNE İLİŞKİN). Sanırım 65. ayetten önceydi… Hızır’dan önce…
<> Yasin-67: Eğer dilemiş olsaydık, oldukları yerde (en görkemli çağlarında) onları bir başka kalıba sokardık; böylece ne ileri gitmeye, ne geri dönmeye güç yetirebilirlerdi.
Sağol [candaş], YERİNDE bir ayetti.
<> “Onların üstüne bir bina kurun.” Bu mudur RAKİM dikmek?
Ondan önce >>> ZAMAN ENERJİSİNİN BİTMESİYLE İLGİLİ ayet. Yaklaştınız. 🙂 Bir önceki ayet lütfen…
<> Kehf-19: İşte böyle! Onları dirilttik ki, birbirlerine sorup dursunlar. İçlerinden biri şöyle konuştu: “Ne kadar durdunuz?” Dediler: “Bir gün yahut günün bir parçası kadar.” Dediler: “Ne kadar kaldığınızı Rabbiniz daha iyi bilir. Siz şimdi birinizi şu gümüş para ile kente gönderin de baksın; kentin hangi yiyeceği daha temizse ondan size bir rızık getirsin. Ama nazik ve kurnaz davransın ki, sizi kimseye fark ettirmesin.”
<> Kehf-20: “Çünkü onlar sizi ellerine geçirirlerse ya taşlayarak öldürürler yahut da sizi kendilerinin milletine döndürürler. O takdirde bir daha asla kurtulamazsınız.”
<> Kehf-21: Böylece insanları onlar hakkında bilgilendirdik ki, Allah’ın vaadinin hak, kıyamet saatinin de kuşkusuz olduğunu bilsinler. Çünkü onlar, aralarında mağara yaranının durumunu tartışıyorlardı. “Onların üstüne bir bina kurun.” dediler. Rableri onları daha iyi bilir. Onlar hakkında görüşleri galip gelenlerse şöyle dediler: “Üzerlerine mutlaka bir mescit edineceğiz.”
“Böylece insanları onlar hakkında bilgilendirdik ki, Allah’ın vaadinin hak, kıyamet saatinin de kuşkusuz olduğunu bilsinler. Çünkü onlar, aralarında mağara yaranının durumunu tartışıyorlardı. “Onların üstüne bir bina kurun.” dediler. Rableri onları daha iyi bilir. Onlar hakkında görüşleri galip gelenlerse şöyle dediler: “Üzerlerine mutlaka bir mescit edineceğiz.””
“Allah’ın vaadinin hak, kıyamet saatinin de kuşkusuz olduğunu bilsinler”
Burada “ENERJİNİN tükenme/vedalaşma sinyalleri var.
“Çünkü onlar, aralarında mağara yaranının durumunu tartışıyorlardı”
“Çünkü onlar, aralarında mağara yaranının durumunu tartışıyorlardı”
Tartışanlar ASHABI KEHF değil; ONDAN sonrakiler >>>>>>>> Ashabı KEHF’in “PİLİ BİTMİŞTİ“.
“Onların üstüne bir bina kurun dediler”
“Onların üstüne bir bina kurun dediler”
“Onların üstüne bir bina kurun dediler”
Arapçasında “BİNA” yazıyor mu? Veya mescid var mı?
<> Tarsus’taki mağara mı bu? (yeri belli mi?)
(Hayır bu bir YER değil; Orası Adler’in ya da Dabbet’in yaşadığı BİR KEHF mekanı.)
<> Ve kezalike a’serna aleyhim li ya’lemu enne va’dellahi hakkuv ve ennes saate la raybe fıha* iz yetenazeune beynehüm emrahüm fe kalübnu aleyhim bünyana* rabbühüm a’lemü bihim* kalellezıne ğalebu ala emrihim le nettehızenne aleyhim mescida
Şimdi çözümlemek için PARANTEZİN başına dönelim: Hani “Ashabı K e h f ver R A K İ M” diye geçiyordu. KEHF öteki paranteze kadar anlatılıyor. Ama hep Kehf anlatılıyordu. RAKİM yoktu. İşte 18/19 ayetlerde artık RAKİM de var…
“Biny(an)” Bina değil >>> BİNARY. (İsimleri veren Allah’tır, buna şaşırmayınız. HP >>> Beygir gücü diyen de ALLAH değil miydi?)
Hans von Aiberg, 24/08/2003 (177/05)
Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.
önceki bölümü oku | 177 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku