Chat n� 280 - Tarih: 23 şubat 2005

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg'e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı g�ndem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini g�z�n�nde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her t�rl� sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.

[] Kaptan msccp10SCE nickiyle bağlandı

<> slm slm

<> slm slm efendim hoş geldiniz

 

selam candaşlar selam.

"Black list"ten yarım saattir kurtulamadım.

Sabahtan beri ZigZag gruba ders veriyorum. Tam 95 kişiler ve dokuz saat.

Aniden ayrıldımdı �nceki g�n. Ayrıldığım g�n ve saati hatırlayınız: O an ne oldu biliyor musunuz?

 

<> ?

 

Ge� saatlerde şunu tartışacağız: Cemre var mıdır, d�şer mi? D�şt�ğ�n� g�ren var mı?

Cemreyi g�reBİLEcek tek kişi YERaltındakidir.

Kova burcu �ıktı, Balık burcu girdi ve havaya Cemre d�şt�. Bunu ilerleyen saatlerde tartışacağız.

Adet �zerine yarım saat kadar "Neler oluyor" kısmına bakalım.

BİLAL?

Bilal Erdoğan!

D�nya Bankasında y�ksek memurdan �te S�per başkanların espri konusu.

Bilal neler yapabilir bunu inceleyelim mi?

 

<> evet

 

Bilal bildiğiniz �zere KAYYUM olarak babasından devraldığı t�m ortaklıkların tekbaşına başında.

İkinci de var, o da Albayrakların (Yeni Şafak patronları) oğlu, yani başbakanın damadı. Elele verdiler bakalım neler yapabilirler.

Hızla T�rkiye'ye �ğretim kurumları mensuplarına (610 bin kişi) KDV'si %1 G�mr�ğ� sıfır bayii �creti sıfır LAPTOP'lar geliyor!

Burasını biliyoruz. Bilmediğimizi anlatayım:

Enişte-kayınbirader ve ortakları Murat �lker'den oluşan "Bizimkiler" bakalım neler yapabilecekler?

A�lık sınırındaki �ğretmenlerimize bu laptoplar verilecek. Onlar elbette -muhta� iseler- bunları satmaya bakacaklar. Yerine "İkinci el ucuz veya PC alacak olanlar" %50 diye hesaplanmış.

300 bin �ğretmenin bunları elden �ıkaracağı (Gates'in danışmanları bunu s�yl�yor) ve y�zbin kadar �ğretmenin de "Benim aklım ermiyor, kullanamıyorum" veya "Bunu geri satar internet cafe veya arkadaşlardan girerim..." vb. vb. gibi menfaatlerle laptopları elden �ıkaracaklar.

Gates Başbakan ile kapalı kapılar arkasında konuştu. Bilal de �lkerler ile ABD'de buluştu. Damat Albayrak ise "Keşfe" gitti. Bakalım neler �eviriyorlar?

Plan şu: İkinci el t�rl� bilgisayarlar acele toplanıyor: �ğretmenlerin elinden KDV'siz, G�mr�ks�z, ucuz ve yepyeni laptopların toplanması ama�lanılıyor. Bunlar takas edilecek. B�ylece en k�t� ihtimalle 300 bin kadar Laptop, eskisiyle değiştirilecek.

Saydığım �� m�thiş gen� bunları alacaklar ve gerek i�piyasaya gerek dış piyasaya %25 KDV, %33 bayi �cretiyle İKİ MİSLİNE satacaklar. B�ylece herbiri en az bin dollar'a gidecek laptopların.

Yorumlarınızı bekliyorum. ;)

 

<> captan nasıl toplayacaklar?

 

�ğretmenlerin "G�n�ll� elden �ıkarmasıyla".

 

<> �lker bayileri mi alacak ya da takas yapacak?

 

Sadece takas değil, bunun scanner'i printer'i vb var. Yedek par�acılığı var.

Bir d�ş�n�n Bill Gates "�cretsiz olarak" XP home ve pro'yu ilk elde 600 bin, ikinci d�nemde (�ğrencilere indirgenileceği planlanıyor) bir milyon kadar da sonraki d�nemlerde Laptoplar geliyor. Bunu herkes alabilir. (Banka kredileri d�ş�k faizli ve uzun vadeli) XP y�kleme CD'lerinin her biri yaklaşık y�z dollar.

 

<> 1.600.000x100$=160.000.000 $???

<> 150 milyon dolar net kar hesapladım, devamı hari�

 

:)))))

Murat �lker "Milyar dollara vurmazsak, ben ticaretten �ekilirim" diyor.

(AKP milletvekili Ayşe B�h�rler'den nakille)

;)

(Ayşe ve eşi Fatih, benim �ğrencilerimdir. Bildikleri ne varsa ben �ğrettim.)

 

<> (D�zeltme: Ayşe B�h�rler Akp milletvekili değil, mkyk �yesidir.)

 

AKP sultanları Erdoğan jr., Albayrak Jr ve de �lker jr.ları size takdim ederim.

Sinekten yağ �ıkarmak işte b�yle olur.

BİLAL'imiz d�nyaca �nlendi. ;) Esprilere konu oldu.

 

<> Haram olsun!!

<> Zıkkım olsun

<> Yetimi itip kakmak budur

 

Ve muhta� olmayacak �ğretmen sayısı y�zbinin biraz �zerinde diye d�ş�n�l�yor. G�ney Kore'den ikinci el bilgisayarlar toplanıyor. (Kilo �zerinden satılıyor)

Toplayan kim?

Y�ntem ş�yle: "eskisini getirin mesela 200 dolar d�şelim..." diye.

Suriye ve İran'ı yıllar �nce size yazmıştım.

(Konuyu değiştirdim.)

İsrail'den tersine bir g�� başladı. �zellikle soyadı Barzani olanlar yeniden Kuzey Irak'a ve Kerk�k'e yerleştiler. Bunlar biliyorsunuz ki Yahudi K�rtler.

"Tersine bir g��" demek, işte Goyim �lkesi "Yeni Asya'nın" oldurulması demektir.

İran ve Suriye'ye baskı ile ve orta vadede bu iki �lkedeki 13 milyon k�rt b�lgesini (Hamedan) illa ki koparacaklar.

Barzani a�ık�a "Murat havzası ve GAP bizim doğal coğrafyamızdır" diye beyanat verdi.

Kuzey Irak'taki dağlarda (S�zde ateşkes var ya) fırsattan istifade toplanan PKK militanı sayısı 4000'den 15 bine �ıkarıldı. ABD eğitiyor.

Wall Street Journal i�in ne d�ş�n�yorsunuz?

 

<> Yahudi Gazetesi

<> t�rkiye'ye d�şmanlığı arttırıyor

<> A�ık�a BOP i�in AKP gitmeli yazdı. Yazılandan �ıkan bu.

 

D�nyada (Anket yapıldı) en yoğun ABD d�şmanı �lke % 85 ile T�rkiye. (Ciddi ankettir)

Fakat şu tersliğe bakınız ki, bizim en değme solcularımız bile �ıkıp da bir protesto g�sterisi yapmıyorlar.

Hi� n�mayiş yapanı g�rd�n�z m�? "Kahrolsun Amerika" diye bağıran bir tek kişi g�rd�n�z m� haberlerde???? Bu nasıl bir d�şmanlık??????? İnanıyor musunuz?

Bunları da ilerideki chatlerde konuşacağız.

Sırada HALEN bilim konusunda "Blok Uzay ve Blok Zaman" var.

Matematik�iler hazır mı?

Bildiğiniz gibi evren "Gauss" diye biri �ıkana kadar "D�Z=�klidyan" sayılıyordu. Gauss evrenin D�Z olamayacağını sağlam temellerde �ng�rd�.

�ğrencisi �nl� (ZZ'dan) Riemann'dır. Riemann eğri bir evrenin tanımını tabaka tabaka keserek (dilimleyerek) tarif etti. Buna g�re evren bir k�redir ve enlemler olarak dilimlenerek tabakalar oluşturmaktadır. Sonra bu tabakalar (D�nyanın enlemleri gibi) kutuba doğru yeniden daralmaktadır.

Lobat�evski (Rus) ise daralmadan parabolik olarak sonsuza a�ılan (hatta hyperbolic) yine dilim dilim kesilmiş evren modelinden s�z etti.

İkisi de vardır ve ger�ektir.

Mesela evrende madde olmasaydı, balon gibi bir şey olacaktı. Ama başta karadelikler gibi �ekim aşırı maddeler olunca, bunların oluşturduğu uzay-zaman kuyuları (hunileri) Lobat�evski'nin �ng�rd�ğ� bi�imde olmaktadır.

Gauss'a kadar insanoğlu, evreni �klid gibi (sandık gibi) d�ş�nd�, Ama evren hi� de �yle �� boyutlu değildir.

Evren bir y�zeydir (membran, space sheet) her y�zey "Bir kağıt gibi a�ılır" yani eni ve boyu olmak �zere iki boyutludur. Demek ki evren �� değil iki boyutluydu!

Gauss bunu farkedince (Gelmiş ge�miş en b�y�k matematik�idir) G�R�NMEYEN ���nc� boyutun peşine d�şt�. Bir karpuzu alıp enine dilimleyerek bunun hesabını yaptı ve ���nc� boyutun G�R�NMEZ'liğini isbatladı.

Bizler evrenin Y�ZEYİNDE yaşıyoruz. İ�inde ve dışında değil! Gauss "Bunun i�i ve dışı olmalı" dedi. O ���nc�-saklı-boyut idi.

Topu daha sonra Hilbert aldı. Yaptığı uzay modelinde şunu g�rd�:

"Evren genişliyordu ve ��� mekan biri zaman olan D�RT boyutluydu. O halde SAKLI ���nc� boyut Evrenin �APINDA ve/veya ge�mişinde idi.

Quantları bir hatırlayalım: "kesik, kopuk, ardışık" bir enerji paket�iği. KESİK -kendibaşına kopuk- yani kendibaşına BUYRUK bir NEFSİ var -her birinin...

Pekiyi kuantlar neden kesik-kopuktur? (Diskret deniyor)

 

<> S�rekli değil de s�reksiz, kesintili

 

Neden? (Takyonlar d�zd�r, kesiksizdir) Ni�in?

 

<> Y�nlendirebilirlik a�ısından mı kaptan?

<> Sonlu olduğu i�in mi?

<> Takyonların yapıları nurdandır

 

Yanıtı şu: ��nk� evren de diskrettir -kesiklidir-. Genişlerken d�z bir yolda (�apta) genişlemez. Pekiyi nasıl genişler? İmpuls ile puls/darbe/nabız gibi atarak genişlediğinden EVREN de kesiklidir.

Dolayısıyla evrenin i�inde yer alan ve a�ılmış d�rt boyutlu her şey bu kesikliğe, nabza uyar.

Yani Hilbert'in uzayının en en en �st limiti >>>> Planck sabitidir.

Bu sabitin altında a�ılmamış, kıvrılı kalmış 7 BOYUT, �zerinde de a�ılmış d�rt boyut var (dı hatırlarsanız).

Planck sabitinin altı değil; �st� genişlemekte ve fractal (salyangoz kabuğu) gibi ve nabız gibi atarak ivmelenmektedir.

Dolayısıyla Kuantlar da BUNA uyarak, nabız gibi, kesik-diskret olarak enerji paket�ikleri bi�iminde evrenin kendisine uymaktadırlar.

Şunu hemen belirteyim: Bunu yery�z�nde ve insanlık tarihinde İLK KEZ a�ıklıyorum. (Başka bir a�ıklamayı asla bulamamışlardı.)

Buraya kadar anlaşıldım mı?

Şimdi yeniden Gauss ve �ğrencilerinin DİLİMLERİNE d�nelim. O dilimlerin de kuantlar gibi -nabız gibi- attığını artık anlıyoruz.

Riemann matematiğini şimdi uygulayabiliriz: Bunun i�in rehberimiz Rahman suresi 33. ayet olacaktır.

 

<> aktarıssemavat

<> Rahman/33: Ey cin ve insan toplulukları! G�klerin ve yerin bucaklarından/k�şelerinden ge�ip gitmeye g�c�n�z yeterse, hadi ge�in gidin. Bilgi ve g�� dışında birşeyle ge�ip gidemezsiniz!

<> Rahman/33: Ey cinn-� insin ma'şeri! G�c�n�z yeterse ge�in gidin aktarı Arz-u Semadan, ge�emezsiniz olmazsa ferman

 

"Ey cin ve insan toplulukları! G�klerin ve yerin bucaklarından/k�şelerinden ge�ip gitmeye g�c�n�z yeterse, hadi ge�in gidin. Bilgi ve g�� dışında birşeyle ge�ip gidemezsiniz!"

Bir daha a�alım kelimelerle:

EY Cin (enerji) ve insan (madde'den oluşmuş) topluluklar (E=mc� >>> Burada ikisinin birbirine d�n�şt�ğ�n� anlatır)

G�klerin (���NC� BOYUTUN)

ve Yerin (İki boyutlu y�zeyin)

dışına �ıkamazsınız:

��nk� A) İki boyutlu mahşerde AYNA gibi i�ine yapışıksınız. Aynadan dışarı �ıkamıyorsunuz.

Veya monitorunuzun ekranından (ki iki boyutludur) beni �eken kameradaki g�r�nt�m DIŞARI �ıkamıyor.

Pekiyi G�K (���nc� boyut) nasıl bir şey?

Aktarıssemavat.

Aktar �oğul; Kutur tekil demiştik.

Kutur=�ap/dia.

 

<> diameter

 

Yani ���nc� boyut birtakım �APLARDAN oluşmuş. İşte her bir �AP bir Riemann/Gauss/Lobat�evski DİLİMLERİDİR. Bunu farkettiniz mi?

Daha iyi sindirebilmek i�in dilerseniz Riemann'ın bu �APLARI nasıl tabaka tabaka dilimlediğine ilişkin bir link veriniz ltf.

(Ben bir �ay molası veriyorum)

Ben geldim.

 

<> Karadelik uzay-zamanı b�z�yo ve hatta kağıt k�lah gibi (Rahman 33) kıvırıyor. B�yle bir k�lahın �APLARI oluşuyor. (Aktarıssemavat)

 

Riemann'a bir link yok mu? (T�rk�e sayfalardan search edebilirsiniz)

***

 

[] Kanalda toplu d�ş�ş yaşandı.

<> [S] aradı girememiş

<Cahitka> hansaiberg forumunu okusunlar www.dabbet.com/help burayı okusunlar ayrıntı i�in.

 

Cahitka �ok g�zel hazırlamışsın :)))

 

<Cahitka> daha iyilerini yapmaya hep beraber gayret ediyoruz Kaptanımız

 

B�t�n bunlar ASLINDAA L L A Hyolunda �abalarınızdır. Klasik deyimiyle cihat.

 

<> Ellerine sağlık cahitka candaşımız

<> CiHaT >>> CaHiT (maşaall�h)

 

Allah'ımıza bor� vermek gibi. Allah'ımıza "GAYRET"imizden de bor� vermekteyiz.

Kur'an da Cihat kelimesi "EN AŞIRI HAL" i�indir. Bizim i�in ge�erli olan -şimdilik/kininizle geberin denmediğinden-S A L İ H��� a�� m�� e�� l�� l�� e�� r�� 'dir. Barış�ıl affairs...

S kalın olmakla birlikte (baSt ve bast gibi) ince de algılanıyor cifirde... O zaman zaten Sulh ile b�t�nleşiyor. (�oğulu suleha) Bunu da yazmadan ge�emedim.

Cahit ise (Kureyşlilerin attığı) J harfiyle yazılmaktadır. M�cahade/cihad/m�cahit ile Cahit'in farkı şu: (Cifirde iki harfin tutması esasına g�re) ŞHD ile ortaktır CHD. ��nk� CHD'nin sonu şehid d�şmektir. (�lmek şart değil, her t�rl� şehid=Tanık olunulur.)

O zaman devam edelim mi? Konu sıkıcı mı?

 

<> hayır

 

Hatır i�in olmasın ;)

�nceki Logdan kaydınız var mı? Nerede kalmışım?

 

<q> [ https://web.archive.org/web/20040903165101/http://www-sfb256.iam.uni-bonn.de/grape/EXAMPLES/AMANDUS/riemann.html ]

 

Evet [Q] candaşım, s�z�n� ettiğim DİLİMLER ve AKTARISSEMAVAT verdiğiniz linkte a�ık�a belli. �ok teşekk�r ederim.

 

<q> est.

 

��nk� Allah da bizzatihi Misal (Model, grafik, �izim veya Rakim'den kehf elde edilmesi) y�ntemiyle bize �ğreten ALİMDİR. Bu grafiklerden daha g�zel misaller d�ş�nemiyorum.

Pi.r2 bir y�zeyi anlatır. Daha doğrusu bir dilimi/tabakayı.

Bu tabakalar �st�ste geldiğinde o zaman Rahman-33'deki G�K�APLARINI verdiğiniz linkten g�rebiliyoruz.

Bunun matematiğini (Rakim) GAUSS'a bor�luyuz. O olmasaydı eğri evren, relativity vb. hi�birşeyi daha bulamamış olacaktık. -Kuşkunuz olmasın-

Eğer bulabilirseniz Lobatchewski'nin de uzayının bir linkini verebilirsiniz.

 

[] https://web.archive.org/web/20050409215749/http://rernould.club.fr/SAISONS/p3Espace.html

[] https://web.archive.org/web/20050310095116/http://www1.kcn.ne.jp/~iittoo/us6_infin.htm

 

Riemann ile ilgili

http://www.google.com.tr/search?hl=tr&q=riemann+uzay%C4%B1&btnG=Google%27da+Ara&meta=lr%3Dlang_tr

http://www.google.com.tr/search?hl=tr&q=lobatchew&btnG=Ara&meta=lr%3Dlang_tr

bir iki tane buldum.

İsim rus�a olduğundan lobachewsky, lobachevskiy vb. �ok s�ylenişi var.

 

<> http://rernould.club.fr/_affiches/espace/EspNeg.gif

 

Şu linkte:

[ https://web.archive.org/web/20050409215749/http://rernould.club.fr/SAISONS/p3Espace.html ]

kaydırma �ubuğunu ��te bire getirirseniz MOBİUS (m�bius) evrenini de g�receksiniz.

Ve bunun hemen altında altıncı boyutun bulucusu olan (ZigZag Danimarka'dan) Klein'ın bir KEHF modelini de g�receksiniz.

 

<> "espace riemannien, avec mise en �vidence de d�formation de l'espace par la pr�sence d'une masse de mati�re (�toile ou plan�te)" >>> bu değil mi kaptanım

 

S�z�n� ettiğim yerde 8-9-10'uncu resimler.

Zaten Gauss uzaylarından sonra Klein'ın uzayına ge�ecektim.

10uncu resmin yanında:

"En rapport avec cet espace particulier, Klein 25 proposa une curieuse bouteille, ne poss�dant qu'une face externe, qu'un artisan verrier peut ais�ment fabriquer avec un tube �tir� qui traverse la bouteille et rejoint le goulot. Cette bouteille, qui ne pr�sente qu'un trou, se traverse donc de part en part (on l'appelle un tel objet "tessaract")." yazılı.

O şekle iyice bakınız, g�rd�n�z m�? (Buldunuz mu?)

 

<> http://translate.google.com/translate?sourceid=navclient-menuext&hl=en&u=http%3A%2F%2Frernould%2Eclub%2Efr%2FSAISONS%2Fp3Espace%2Ehtml

 

Beşinci boyutu hayal edemeyiz. Ama Klein orada bunu (Kaluza adına) resmetmiş.

Beşinci boyutu t�neller (Quantum veya akdelik t�nelleri) veya s�per uzay'dan bir kesit olarak d�ş�n�n�z. (Hepsi aynı şey)

İsve� ZZ'den Alfven bu şekli g�rd�ğ�nde sperm adını vermişti. Ama sonraki zigzag�ılar ona Surborusu dedik. (Kaluza, Klein ve Alfven ��� de bizdendir.)

 

<> giriş ve �ıkış t�neli tek bir yer olarak g�z�k�yor

 

G�rd�ğ�n�z şekil sadece beşboyutu (�ok kabaca) anlatmaktadır.

Altıncı boyutu resmetmek m�mk�n değildir. Altıncı boyut, o resmin dışındaki ya da o resmin ortamı olan boyuttur.

B�ylece 11 boyutlu quantlara uzanıyoruz. (Artık hi� sezemeyiz, �izemeyiz) Ama 11 boyutun hepsini birden bir evren y�zeyi (membran)ın rulo (t�nel) bi�iminde kıvrılması veya kağıttan yapılmış bir k�lahın i�i diye d�ş�nd�ğ�m�zde Rahman-33 yanında Tekvir suresi ve Enbiya-104. surelerindeki "Eğri, k�resel, d�r�lm�ş" evren modellerine rastlarız.

Tekvir, k�k olarak KIVIRMA'tır. tKVR. K�RE kelimesi de buradan gelmektedir.

Tekvir suresini bir başlar mısınız? (Kuvviret)

 

<> Kuvviret/1: O g�neş d�r�ld�ğ�nde

<> Kuvviret/2: yıldızlar bulandığında

<> Kuvviret/3: dağlar y�r�t�ld�ğ�nde

<> Kuvviret/4: kıyılmaz mallar bırakıldığında

<> Kuvviret/5: vahşi hayvanlar bir araya toplandığında

<> Kuvviret/6: denizler ateşlendiğinde

<> Kuvviret/7: ruhlar eşleştirildiğinde

<> Kuvviret/8: Diri diri g�m�len kıza sorulduğunda

<> Kuvviret/9: hangi su�tan �ld�r�ld� diye.

 

Şimdi "ŞEMS" diyor. Şems bir yıldızdır (Necm) ��nk� her yıldız bir G�NEŞTİR veya tersi. G�neş zaten riemann bir k�re g�r�n�m�nde, bu daha nasıl kıvrılır?

 

<> İp misali �ekilir.

 

Yaklaştın.

Bir karadeliğe yakalanır, sarmallar (helix) �izerek b�k�l�r ve o tekillik merkezinde emilir.

Yani karadelik g�neşimizi yutacak. Helezonlar �izerek g�neşin katmanları portakal soyar gibi kabukları helisler �izecek. İşte KUVVİRET budur.

Neden star (necm) dememiş ilk ayette? ��nk� g�neşimizin İKİNCİ eşi de vardı. O �ok b�y�kt� erken ��kt� ve karadelik oldu. Bunun i�in ilk ayette >>> ŞEMS diyor. Yani ilk g�neş (s�nm�ş olan) ikincisini (bizimkini) �ekecek kuvviret bi�iminde yutacak.

İkinci ayeti yazar mısınız?

 

<> Tekvir/2: Yıldızlar bulandığında

<> Tekvir/2: Ve izennucumunkederet

 

Tşk. Kelime "Bulanmak" değil aslında... Terc�me yanlış. Bunu anlamak i�in yeniden Vakıa-76 ve devamını yazalım.

(�aylayıp geliyorum.)

 

<> 56-Vakıa/76: Bilirseniz bu b�y�k bir yemindir.

<> 56-Vakıa/77: O, elbette şerefli bir Kur'an'dır.

<> 56-Vakıa/78: Korunmuş bir kitaptadır.

 

75 �NCE

 

<> 56-Vakıa/75: Hayır, yıldızların yerlerine yemin ederim.

 

Burada birden İFADE değişiyor. Daha �nceki iki ayeti �rnek olarak yazarsanız demek istediğim anlaşılır. (73-74)

 

<> 56-Vakıa/73: Biz onu bir ibret ve ��lden gelip ge�enlere bir fayda yaptık.

<> 56-Vakıa/74: �yleyse b�y�k Rabbinin adını y�celt.

 

Bunlar �rnekti. Birden bire ifade "FELA" yani hi�bir m�mk�n� yok diye başlıyor ayet. (75'de)

Birden değişiyor!

Fela >>>>>>> en b�y�k kavramdır.

Mesela Allah'dan başka Allah olmadığı gibi FELA hi�bir m�mk�n� yok anlamındadır.

"75. Hayır, yıldızların yerlerine yemin ederim."

(Fela >> HAYIR demek değildir. "Hİ�BİR KA�ARI YOK, TEK ŞEY" demektir.)

Allah Mevakiin (mevkiilerine) N�CUM (necm'lerin, yıldızların) yerlerine�� YEMİN�� ediyor.

Ve hi�bir YEMİN BUNDAN daha b�y�k olamayacağından "FE LA" diye başlıyor ve nitekim izleyen ayette "76. Bilirseniz bu b�y�k bir yemindir" diyor.

(Arap�ası l�tfen)

 

<> 76. Ve innehu lekasemun lev ta'lemune 'aziymun

 

EN AZİM KASEMDİR -bilseydiniz- diyor Rabbimiz.

Acaba neden?????????????????????????????????

Allah'ın �zerinde bir mabut mu var -haşa-?

"Allah ve melekleri resullere SALAT ve selam ederler."

Allah, el�ilerine NAMAZ mı kılıyor? El�isine secde mi ediyor? -s�mme haşa-.

Şimdi Vakıa 75 ve 76'yı atlayarak mesela 73-74-77-78 diye yazınız.

 

<> Vakıa/73: Biz onu bir ibret ve ��lden gelip ge�enlere bir fayda yaptık.

<> Vakıa/74: �yleyse b�y�k Rabbinin adını y�celt.

<> Vakıa/77: O, elbette şerefli bir Kur'an'dır.

<> Vakıa/78: Korunmuş bir kitaptadır.

 

Vakıa suresinin "Karma" olduğunu daha �nce yazmıştım. (Anımsadınız mı?)

 

<> (Y)

 

(Kur'an'ı dizerken en başta yıllar �nce Vakıa'dan bazı ayetlerin ilk beş ayet i�inde olduğunu yazmıştık, ilk inen 5 sure i�inden devşirildiğini...) Hatırladınız mı?

Neyse şimdi vakıa 75 ve 76'yı oradan alınız. Veya TERSİNİ de yapabilirsiniz. Tekvir suresini bunun �n�ne getirip KEDERET'ten sonra 75 ve 76. ayetleri oraya koyabilirsiniz:

"1. İzeşşemsu kuvviret."

"1- G�neş katlanıp d�r�ld�ğ�nde,"

"O g�neş d�r�ld�ğ�nde,"

"yıldızlar bulandığında,"

"1. İzeşşemsu kuvviret."

"1- G�neş katlanıp d�r�ld�ğ�nde,"

"O g�neş d�r�ld�ğ�nde,"

"yıldızlar bulandığında,"

"Ve izennucumunkederet."

"Ve izennucumunkederet."

 

Kederin devamına

"75. Fela uksimu bimevakı'ınnnucumi."

"76. Ve innehu lekasemun lev ta'lemune 'azıymun"

bu iki ayet yazılacak.

O zaman KEDER'in anlamının bulanmak olmadığı ortaya �ıkıyor.

Onun devamına yine inşikak gelecek.

Ltf.

 

<> 84/1. İzessemaunşakkat.

<> 2. Ve ezinet lirabbiha ve hukkat.

<> 3. Ve izel'ardu muddet.

 

T�rk�esiyle devam ediniz.

 

<> İnşikak/1: G�k yarıldığında

<> İnşikak/2: ve Rabbini dinleyip haklandığında

<> İnşikak/3: yer uzatılıp d�md�z edildiğinde

<> İnşikak/4: ve i�indekileri dışa atıp tamamen boşaldığında

<> İnşikak/5: ve Rabbini dinleyip haklandığında

<> İnşikak/6: ey insan, sen ger�ekten Rabbine doğru �aba �st�ne �aba g�sterir, sonra da O'na varırsın!

<> İnşikak/7: O zaman kitabı sağ eline verilen

 

5. ayete ise Tekvir suresinin şu ayetleri eklenecek:

"dağlar y�r�t�ld�ğ�nde,"

"kıyılmaz mallar bırakıldığında,"

"vahşi hayvanlar bir araya toplandığında,"

"denizler ateşlendiğinde"

"ruhlar eşleştirildiğinde.

"Diri diri g�m�len kıza sorulduğunda;"

"hangi su�tan �ld�r�ld� diye".

Sonra inşikak 6-7, ltf.

"6- ey insan, sen ger�ekten Rabbine doğru �aba �st�ne �aba g�sterir, sonra da O'na varırsın!"

"7- O zaman kitabı sağ eline verilen"

bunun devamı.

 

<> İnşikak/8: kolay bir hesaba tabi tutulur

<> İnşikak/9: ve ailesine sevin�li olarak d�ner.

<> İnşikak/10: Ama kitabı arkasından verilen ise,

<> İnşikak/11: Helak diye �ağırır

<> İnşikak/12: ve alevli ateşe yaslanır.

 

Şuraları ise VAKIA ile takas edilmiş (vakıa'da olması gerekiyor):

"6- ey insan, sen ger�ekten Rabbine doğru �aba �st�ne �aba g�sterir, sonra da O'na varırsın!"

"7- O zaman kitabı sağ eline verilen,"

"8- kolay bir hesaba tabi tutulur"

"9- ve ailesine sevin�li olarak d�ner."

"10- Ama kitabı arkasından verilen ise"

"11- Helak diye �ağırır"

"12- ve alevli ateşe yaslanır."

 

<> İnşikak/13: ��nk� o, ailesi i�inde sevin�liydi.

<> İnşikak/14: ��nk� o, hi� inkılap g�rmeyecek (bu durumunun asla değişmeyeceğini) sanmıştı

<> İnşikak/15: Hayır, ��nk� Rabbi, onu g�zetiyordu.

<> İnşikak/16: Şimdi yemin ederim, o şafağa

<> İnşikak/17: geceye ve derlediğine,

<> İnşikak/18: ve derlendiğinde (dolunay haline geldiğinde) o aya ki

 

16 ve 17 ise Tekvir'in devamı. (Yani Vakıa'dan değil)

Devam l�tfen.

 

<> İnşikak/19: sizler binip binip tabakadan tabakaya (halden hale) ge�eceksiniz!

<> İnşikak/20: O halde onlara ne oluyor ki, iman etmezler.

<> İnşikak/21: Karşılarında Kur'an okunduğu zaman secde etmezler?

<> İnşikak/22: Hatta o k�fredenler yalan derler!

<> İnşikak/23: Oysa Allah, i�lerindekini biliyor.

<> İnşikak/24: Onun i�in onlara acı bir azap m�jdele!

<> İnşikak/25: Ancak iman edip iyi işler yapanlar başka; onlara t�kenmez bir m�kafat vardır!

 

(Tabakeyn >>> anlamlarından biri de Riemann tabakalarıdır. ��nk� arap�ada TABAK diye bir s�z daha �nce yoktu. Kur'an ile �ğrendiler. Tabaka kelimesinin orijini Sanskrit�e Tabak�e'dir.)

 

<> İnşikak/19: Leterkebunne tabekan 'an tabekyn

 

20 ila sonuna kadar olan Vakıa'dan

"16- Şimdi yemin ederim,o şafağa,"

"17- geceye ve derlediğine"

"18- ve derlendiğinde (dolunay haline geldiğinde) o aya ki,"

"19- sizler binip binip tabakadan tabakaya (halden hale) ge�eceksiniz!"

Burada tekvir bitiyor, devamı Vakıa'da olması gerekiyor.

Biliyorum biraz karıştı ama* siz bunu satır satır okuyup derleyip toplayabileceksiniz. Hatta �şenmezseniz şimdi bile deneyebilirsiniz.

�nce Tekvir (kederet'e kadar)

sonra ona Vakıa 75 ve 76 eklenecek.

Devamı inşikak (1, 2, 3, 4, 5) sonra 16-17-18-19 ve sure bitiyor.

İsterseniz bir deneyin:

Estaiz�billah: �nce tekvir 1,2,3,4

sonra vakıa 75 ve 76

sonra inşikak 1,2,3,4,5

ve en son inşikak 16-17-18-19 (son)

 

<> 81-Tekvir/1: G�neş durulup ışığı kalmadığı zaman;

<> 81-Tekvir/2: Yıldızlar d�ş�p, s�nd�ğ� zaman;

<> 81-Tekvir/3-4: Doğurması yaklaşmış develer başıbos bırakıldığı zaman;

<> 56-Vakıa/75: Hayır; yıldızların yerleri �zerine yemin ederim

<> 56-Vakıa/76: bunun ne b�y�k yemin olduğunu bir bilseniz!

<> 84-İnşikak/1-2: G�k yarılıp Rabbine boyun eğdiği zaman, ki g�k boyun eğecektir.

<> 84-İnşikak/3-5: Yer d�zeltilip, i�inde olanları dışarı atarak boşaldığı zaman ve yer Rabbine boyun eğdiği zaman, ki yer boyun eğecektir

<> 84-İnşikak/16: Akşamın alaca karanlığına and olsun;

<> 84-İnşikak/17: Geceye ve gecenin i�inde olan şeylere and olsun;

<> 84-İnşikak/18: Dolunay halindeki aya and olsun ki:

<> 84-İnşikak/19: ş�phesiz siz bir durumdan diğerine uğratılacaksınız.

 

("81/3-4 Doğurması yaklaşmış develer başıboş bırakıldığı zaman;" burası da �ıkarılacak.) (�ıkan yer Vakıa'nındır.)

 

[] 81-Tekvir/1: G�neş durulup ışığı kalmadığı zaman;

[] 81-Tekvir/2: Yıldızlar d�ş�p, s�nd�ğ� zaman;

[] 56-Vakıa/75: Hayır; yıldızların yerleri �zerine yemin ederim

[] 56-Vakıa/76: bunun ne b�y�k yemin olduğunu bir bilseniz!

[] 84-İnşikak/1-2: G�k yarılıp Rabbine boyun eğdiği zaman, ki g�k boyun eğecektir.

[] 84-İnşikak/3-5: Yer d�zeltilip, i�inde olanları dışarı atarak boşaldığı zaman ve yer Rabbine boyun eğdiği zaman, ki yer boyun eğecektir

[] 84-İnşikak/16: Akşamın alaca karanlığına and olsun;

[] 84-İnşikak/17: Geceye ve gecenin i�inde olan şeylere and olsun;

[] 84-İnşikak/18: Dolunay halindeki aya and olsun ki:

[] 84-İnşikak/19: ş�phesiz siz bir durumdan diğerine uğratılacaksınız.

 

Neyse şimdi anlaşılır oldu gibi.

Bunun arkasından gelen ayetler ise "G�k rabbine boyun eğecektir -ki eğer de-" diye başlıyor. (19+19 bi�iminde gidiyor)

"O g�n g�k zaafa d�şm�şt�r ve rabbine boyun eğmiştir -ki eğecektir-", bu ayeti bulabilir misiniz? (Zaafa d�şmek, Rabbin emrine boyun eğmek)

Neyse...

Şimdi başka bir veriyi doğrulamamız gerekiyor.

Sanskrit�e (Hint-İran dilleri) mesela fars�a'da "Tabak�e"yi s�zl�kten bulur musunuz? Tabek�e de olabilir. Osmanlıca veya fars�a s�zl�kten bulunabilir.

(Amacım Tabaken Tabekeyn'in arap�a değil sanskrit�e olduğunu geleceğe de isbat etmek/veri vermek.)

Osmanlıca s�zl�kten Tabak kelimesini arar mısınız?

 

<> habile aranan ve �ok hızlı olan vs..

<> Cemaat topluluk, kabile

<> Dericilik

 

T�rk�e s�zl�kten TABAK'ı arar mısınız? (Yemek tabağı)

(Hint dillerinin tamamında ve fars�a'da Tabak�e=Yemek tabağı.)

Sanskrit�eye �evirirsek: tabaken tabakeyn >>> ters �evrilmiş yemek tabağı. Flying Sau.........??? İngilizce tabak nedir?

 

<> plate

 

(Tepsi. Plate tepsi/plato'dan veya platt'tan.)

U�an tabak'ın ingilizcesi nedir?

 

<> saucer

 

Flying Saucer ne demek?

 

<> ufo

<> u�an daire

 

Ayeti sanskrit�eye �evirdiğimizde: "Siz yukarı �ıkacaksınız ters �evrilmiş bir tabak ile".

Saucer'in sanskrit�esi SAHAN. (T�rk�ede de var.)

 

<> geniş tabaklara bizde sahan derler

<> zaan deriz biz

<> sahanın anlamı: i�inde yemek ısıtılan veya yumurta gibi şeyler pişirilen, derinliği az metal kap.

 

Derin tabak.

 

<> �anak

 

Evet �anak. (T�rk�ede �AN'dan �anak. Ama sahan da diyoruz.)

Flying Saucer daha sonra bildiğiniz gibi UFO oldu. Herkes onu u�an daire diye tanımlıyor halen de...

Bunun konu ile ilgisi sadece geleceğe done vermekti.

Arap�aya ge�miş bi�imiyle de Tabak �st�ne tabak (tabaka �st�ne tabaka) gibi kullandığımızda RİEMANN'ın tabakaları (plates) oluşuyor.

Kur'an'da hi�bir şey eksik bırakılmadığı i�in hatırlatayım istedim.

Şimdi gelelim tabakaların (Riemann kesitlerinin) blok uzay ile ilgisine.

Evren impuls gibi atarak bir tabakadan �tekine doğru genişliyor. (Zariat 47) Biz o tabakaların her birinin y�zeyinde (i�eride daha gen�) yaşıyoruz.

 

<> 51/47: Bir de g�ğe bakın Biz onu kuvvetle bina ettik ve ş�phe yok ki Biz onu genişletmeye de malikiz.

 

Tabakalar (kesitler) BİTİŞİK değil TABAKEYN >>> iki tabak gibi AYRI ayrı, burayı da hissettiniz mi?

 

<> evet

 

Pekiyi iki tabak (tabaka) arasında ne var? Bilimdeki DURUM hali var. İki şey arasında "DURUM" vardır. Yani statiktir, hi�bir kuvvet etkimez. Ama tabaka bazında dinamiktir, her kuvvet etkir.

B�ylece DURUMLARIN (dur+maktan, durum) tabaka tabaka dizilmesiyle DAVRANIŞ ortaya �ıkar.

Biliyorsunuz ki quantum mekaniğinde ve enerji fiziğindeki par�acığın etkime, etkileşmesinde �nceki ve sonraki iki DURUM'a bakılır. �arpışma anı ise quantum fiziğinin DIŞINDADIR. (Zaten ilgilenmez)

İki kuant �arpıştığında, par�acık �zelliğini kaybederler ve dalgacık �zelliğine ge�erek (durum yerine)D A V R A N I Şkuralını uygularlar.

İşte DAVRANIŞ ilkesinde S�PER UZAY vardır.

Yani iki par�acık pratik ve teknik olarak bu evrendedirler ama �arpışmayla DAVRANIŞA girdiklerinde S�PER UZAY'a giderler ve GEON denen bir yapıyla buluşurlar.

Durumların MATEMATİKSEL olmasına karşılık, Davranış GEOMETRO-DİNAMİK'tir (Geon bunun kısaltılmışıdır.)

Yani RAKİM'den >>>>> KEHF oluşmaktadır.

Pekiyi par�acık �ifti s�per uzaydan (Superspace/Aşağı misal alemi) nasıl tekrar evrenimize geriye d�n�yorlar?

Davranış anında s�per uzaydan bir t�nel uzanır ve iki par�acığın "Dalgacık olarak ��Z�NME anında" onları yutar.

�nceki ve sonraki durum BU UZAYDADIR. (Eşitlik/denklem gereği)

Davranış ise iki durum TABAKASININ/kesitinin arasında saklıdır.

Orası s�per uzaydır.

Par�acığın canı alınmıştır (sadece dalgacık olmuştur, oysa her ikisi birden olmalıdır -dualite gereği-) par�acık davranış bitiminde yeniden DURUM olarak bu uzaya (evrenimize) geri verilir. (Aynı veya sağanak par�acıkları bi�iminde.)

Burada quantların 6. boyutu devreye girer.

Şimdi yeniden Klein'ın �izimine bakınız.

[ https://web.archive.org/web/20050409215749/http://rernould.club.fr/SAISONS/p3Espace.html ]

10uncu resim, buldunuz mu?

 

<> evet

 

"25 Le math�maticien allemand Felix Klein (1949-1925) travailla sur la notion de groupe en g�om�trie."

(Klein Alman değil Danimarkalıdır. Alfven de İsve�li'dir.)

WEB'de bilim adamlarının bio'larında bile yanlışlar yapılıyor, isim almanca olduğundan alman olduğuna kanaat getirilmiş. :)

Alfven'in de A �zerinde k���k bir yuvarlak var. Danca LİLLE k���k demektir (ing. little). Klein ise danca TEMİZ (clear, clean)dır.

X ve Y'nin imkansız olduğu bir fonksiyon hatırlıyor musunuz?

 

<> D�sseldorf doğumlu olduğu i�in Alman sanmış olmalılar. Prusyalı denmeli idi ama �yleyse

 

(Babam, Alman olan annemin peşinden Almanya'ya yerleşti ve b�t�n �ocukları almanlaştı. Annemin ikinci evliliğinden kızkardeşlerim de Almanya ve Avusturya'da doğdular ama onlar da Danimarkalılaştılar -hi�bir kan bağı olmadığı halde-.)

 

<> Klein şiesinin farklı �izimleri.

[] https://web.archive.org/web/20051031130916/http://vision1.eee.metu.edu.tr/~metafor/galeri/2126klein.htm

 

�ok teşekk�r. İşte iki tabaka arasında BU metaforas var. Onun i�inde DAVRANIŞLAR oluşuyor ve ağzı yine kendisine a�ıldığından DURUM'lar bu evrene geri veriliyor. B�ylece iki puls arasında yani evrenin atmayıp DURDUĞU anda hatta �ld�ğ� anda:

1. ANTİ EVREN onun i�inden s�z�l�p ge�mektedir

2. DAVRANIŞ ANINDA S�PER UZAYDA; DURUM ANINDA HYPER UZAYDAYIZDIR

3. HER BİR PLAKA/tabaka bir MAHŞERDİR ve biz DURDUĞUMUZ anda MAHŞERDEYİZ -ama Read only Memory'yi HATIRLAMIYORUZ-)

4. HER pulsasyon anında ELİF (Aleph) sıfır noktası oluşur (Cantor kanıtı)

5. İki katman arasındaki s�peruzay metaforları >>>> SUR BORUCUKLARIDIR

6. Daha b�y�k bir �l�ekle: Ruhlar halindeyken SUR BORUSUNUN i�indeydik/halen de oradayız -iki nabız atması arasında-

7. Oraya gitmemizi engelleyen veya oradan gelmemizi engelleyen HORN HOLE (klein metaforunun) en dar yeridir. (Kur'an'daB E R Z A Hdiye ge�er)

(Ayet l�tfen >> Berzah)

 

<> 23/100: Belki ben o baktığımda salih bir amel işlerim, hayır hayır! O bir kelimedir ki onu o s�yler, �telerinden ise bir berzah vardır, ta ba's olunacakları g�ne kadar

<> 25/53: İki denizi birbiri �st�ne salan O'dur. Bu, tatlı ve y�rek ferahlatıcı; şu, tuzlu ve acı. Ve ikisinin arasında bir berzah, ge�işi engelleyen bir perde koymuştur.

 

Berzah'ın t�rk�esi: en dar boğaz veya kıstak.

Şimdi yeniden Klein metaforuna bakınız. Orada bir CENİN ve g�m�ş KORDONUNU g�rd�n�z m�? �nl� kordon (ruhların �nl� g�m�şi kordonu) onu farkettiniz mi?

 

<> evet

 

Şimdi konuyu az sonra bitireceğiz. Biraz daha bana katlanın.

 

<> est.

<> Size �ay ikram edebilseydik... yoruluyorsunuz

 

(tşk.bşk) :)

Alak suresinin ilk ayetlerini yazar mısınız (ilk beş).

 

<> Alak/1: Yaratan Rabbinin adıyla oku/�ağır!

<> Alak/2: İnsanı, embriyodan/ilişip yapışan bir sudan/sevgi ve ilgiden yarattı.

<> Alak/3: Oku! Rabbin Ekrem'dir/en b�y�k c�mertliğin sahibidir.

<> Alak/4: O'dur kalemle �ğreten!

<> Alak/5: İnsana bilmediğini �ğretti.

 

"6: Nun. Kalem ve yazdıklarına andolsun." diye ekleyelim.

İkra >>> ROM.

(Memory ise bizim Kalubela'da verdiğimiz ve doğumla unuttuğumuz en �nl� en b�y�k HATIRA.)

BİSMİRABBİKE >>>>>> herkesin değil >>>>>> SENİN Rabbin'in ismiyle! Sadece senin ! yaratıldığında yapayalnız iken �ld�ğ�nde yapayalnız iken başbaşa kaldığınS E N İ NRabbin'in emriyle ROM oku.

SENİN RABBİN ne demek?

İlgisiz bir şey s�yleyeceğim:

L A İ S İ T E !

Ş�yle anlatayım;

İlahinnas >>> İnsanların ilahı

Rabbena >>> Bizim rabbimiz

Ama şimdi kur'an'ın ilk suresinin ilk ayetini okuyorum:

"S E N İ NRABBİN" -başka hi�bir kimsenin değil-. Boşuna Allah Laiktir demedik!

Ayeti hissettiniz mi?

 

<> evet

 

Hissedin, ��nk� Kur'an sizinle konuşuyor.

O seni bir ALAK'tan yarattı.

(Arap�ası l�tfen)

 

<> Alak/1: İkre' bismi rabbikelleziy halak

<> Alak/2: Halekal'insane min 'alak

 

Şimdi SENİN RABBİN olmaktan genellemeye gitti ayet

"İlahinnas" anlamında >>>>>> "İNSANI... yarattı" diyor. Bunu da hissettiniz mi?

 

<> evet

 

ADEM de dahil!

Hoppala >>> Adem embriyo değildi ki?

�elişki yok! Orada s�z de "EMBRİO" değil zaten. (y�zeysel birinci anlamı itibariyle evet)

İkra Bİ+İSMİ >>>>>> RABBİKE

Rabbin adı ne?

BİSMİLLAHİr+RAHMANir+RAHİYM

yani BABA ve ANNE merhametlerini ayrı ayrı taşıyan...

Şimdi Klein'ın metaforuna bakınız:

Orada bir RAHİM ve bir de RAHMAN (g�bek bağı gibi uzayan) var. İkisi de aynı yerde birbirine kenetlenmiş. Farkettiniz mi?

 

<> evet

 

Alfven'in dediği gibi "Neredeyse bir sperm bi�iminde". Başı ve kuyruğu var. (Alfven �yle diyor)

Ruh'un g�bek bağı yani RAHMAN'a bağlantısı.

O aynı zamanda bir SUR borusu ve kendine tutunuyor. muALLaK ne demek??

 

<> asılı, askıda

<> boşlukta

 

Evet, t�rk�esi "Havada kaldı".

Bu metaforun bi�imi ALAK'tır, yani muallakta bulunandır.

 

<> 23/100: D�nd�r�n ki, o arkada bıraktığım yerde iyi bir iş yapayım." Hayır, bir kelime ki bu, o s�yler onu. �telerinde, dirilecekleri g�ne kadar bir berzah vardır.

 

Teşekk�r. Bu ayet �ok �nemli. Demin bunu �ok aradım.

Berzah'ı farkedelim: Bakınız Klein şişesine -yeniden-.

Rabbine d�nm�ş aynı kapıdan (r�cu etmiş), ama yeniden doğamıyor. Karadelik-akdelik t�neli gibi İKİ UCU a�ık değil; iki ucu aynı yere R�CU etmiş; bunu farkettiniz mi?

 

<> evet

<> resim moebius band 2...

[] https://web.archive.org/web/20050222095916/http://home.comcast.net/~eschermc/

 

İşte BERZAH bir matematik kavramdır. İki kez izin verir: ŞİMDİ (d�nya hayatında yani TABAKA �zerinde) ve sonra da o tabakanın altından mahşerde dirileceğimiz g�n.

(Reenkarnasyon yoktur b�yle biline.)

Z�lkarneynler reenkarne olmaz, ��nk� �LMEMİŞLERDİR. Yani ge�mişe gelmiştir, k���lm�şt�r ve bir cenin olmuştur. AMA DAHA �len falan yok!

İkinci kez hayata gelmek demek, arasında �LMEK demektir, zamanyolcusu ge�mişe geldiğinde �LMEZ Kİ!!!

O halde bu ikili doğuma reenkarnasyonD E N E M E Z ! Beni hissettiniz mi?

 

<> evet

 

Bizim s�z�n� ettiğimiz >>> kişi �lmeden �nceki DURUM (berzah �n�nde) d�nyadaki DAVRANIŞ ve �l�m ardından bu kez aynı yere ama BERZAH arkasına gider. Ve gelemez, artık bir şansı yoktur.

Ayetlerdeki bazı kimselerin �l�p dirilmesi GE�İCİDİR. (Lazarus gibi) Onun mekanizması apayrıdır. Zaman i�inde zaman (time-through-time) diye bir a�ıklaması vardır.

Veya ş�yle diyelim: İsa onu diriltmedi. O ZATEN �LMEMİŞTİ, beni hissettiniz mi?

 

<> evet

<> Diri olduğu zamana getirdi gibi dersek olur mu?

 

İsa onu -DİRİLTİKTEN itibaren- ger�ekte �ld�!

 

<> A ve B evreni mi?

 

T-through-T demek (TtT) şu demek: ADLER (Mighty olmadan �nce) NEREDEYDİ? Bakınız o DİRİLTİLDİ. (Ama �lmemişti ki.)

Neredeydi peki? Klein'ın �iziminde muallaktaydı. OK?

 

<> Ok. Anlaşıldı

 

Ona Can veren Ali İmran'dan danseden krali�e'dir. İsa da bunun gibi diriltti! (Hurilere Ali İmran diyoruz). Ok?

(Mutmain olmayan hemen itiraz edebilir.)

Adalaide (İmran ailesinden bir Huri idi.)

 

<> (başını ka�ırdığım i�in ne mutmain ne de mutmain değilim diyemem)

 

(O zaman log'u okuyup tefekk�r etmelisin candaşım.) (Sonraya itiraz hakkını elbette mahfuz tutarım.)

 

<> inş .RZİ

<> İsa diriltmesi, Yahya'dan da gelmiyor mu?

 

Elbette İMRAN ailesinden geliyor. Danseden Krali�e de aynı aileden. Adler'e ALAK verdi. Yineliyorum: Adler'e ALAK verdi. Yani ADLER bu ALAK �zerinde DOĞDU (ortaya �ıktı). OK?

Her BİLİN� (nefs) bir BEDENE tutunmak ister, yani ALAK ile başlamak ister. Yoksa bizzat kendisi HAVADA KALIR (muallakta kalır ve yery�z�ne doğamaz). OK?

 

<> ok

<> evet

 

"6.3 Oku! Rabbin Ekrem'dir/en b�y�k c�mertliğin sahibidir."

"6.4 O'dur kalemle �ğreten!"

"6.5 İnsana bilmediğini �ğretti."

"6. Nun. Kalem ve yazdıklarına andolsun."

3. ayette YİNE OKU deniyor.

 

<> (konuyu idrak etmeye �alışıyorum �z�r dilerim zamansız ve yeri değilse mesela jesup'u �ld�ren torunu gibi havada mı kalır)

 

(Evet ger�ekten MUALLAKTA kalır.)

Allah hepimizi Muallakta yaratmıştır. ��nk� ADEM'in Z�RRİYETLERİ (yani havada bekleyenleriyiz) bizleriz.

İ�imizden biri gidip ADEM-HAVVA'yı �ld�rseydi bizler (Z�RRİYET KELİMESİ BUDUR) havada kalacaktık.

Cennette de biz HAVADA asılı idik.

 

<> Tutunacak yerimiz olmayacaktı

 

��nk� candaşım, Allah Adem ve Havva'ya Daha Cennetteyken, "Sizlerin z�rriyetleri...." diye ayetlerle hitab ediyor.

Bir �rnek bulabilir misiniz?

 

<> z�rriyet-Ademin SULB� deniz diyebiliriz

<> 3-Ali İmran/34: Birbirinden gelen bir z�rriyet olarak; Allah işitendir, bilendir.

<> 7-Araf/172: Hem rabbın: Beni Ademden, bellerinden z�rriyyetlerini alıb da onları nefislerine karşı şahid tutarak �rabbınız değilmiyim� diye işhad ettiği vakıt, �evet� dediler: �şahidiz�, Kıyamet g�n� bizim bundan haberimiz yoktu demeyesiniz

<> 13/23: Adn cennetleri bunlar i�indir. Atalarından, eşlerinden, z�rriyetlerinden hayra ve barışa hizmet etmiş olanlarla birlikte girerler oraya. Meleklerse her kapıdan yanlarına sokulurlar.

<> 10/83: Hasılı Fir'avn ve cem'ıyyetinin belası korkusundan ibtida Musaya kavminin bir z�rriyetinden başka iyman eden olmadı, ��nk� Fir'avn o yerde �ok �st�n idi ve �ok aşırı giden m�sriflerden idi

<> 7-Araf/172: Hani Rabbin, ademoğullarından, bellerinden z�rriyetlerini alıp onları �z benliklerine şahit tutarak sormuştu: "Rabbiniz değil miyim?" Onlar: "Rabbimizsin, buna tanıklık ederiz." demişlerdi. Kıyamet g�n�, "Biz bundan habersizdik" demeyesiniz.

 

Ademi �ld�rmek demek bizlerin Z�rriyet (Klein şişesindeki kıvrık şey) olarak kalması demektir.

Z�rriyet/Zerreler yani Adem ile birlikte bizler o Adn cennetinde ZERRELER olarak vardık. Allah

Adem ve eşlerini (hurileri de sayıyorum) orada; biz Z�RRİYETLERİ ise (orada idik ama sperm gibi bir metaforduk) burada ADEM gibi bedenlendirdi.

İşte candaşım, BİZ ORADA Z�RRİYET HALİNDE MUALLAKTAYDIK. Burada ise ADEM ve HAVVA gibi z�rriyetten �ıkmış (zerreden ya da enfustan �ıkmış) AFAK olmuşuz. (Obje olmuşuz) Artık s�bje değiliz. Asılı �ylece beklemiyoruz. Adem havva kadar erkek ve kadın olarak var edildik. OK?

 

<> teşekk�rler dabbetim its more clear now

<> ok

 

İki kez "READ" diyor Rabbimiz. Sonra da ayette bu kez "KALEM=YAZ" diyor.

İnsana kalemle yazmayı �ğretti, bilmediğini de �ğretti.

Nun kalem ve yazdıklarına andolsun.

 

<> Alak/1-6: iqra b'ismi rabbike'llezi halaka - halaka'l insane min alaqın -iqra. ve rabb� ke'l ekrem - ellezi allame bi'l qalemi - allame'l insane ma lem ya'lem - nun ve'şl qalemi ma yesturune

 

ROM'u aşağı yukarı bir ka� chat i�inde işledik.

(Kalubela'daki İLK ANIMIZI/memo OKUMAK!) (Bunun ardına hemen nun+kalem geliyor, sadece kalem.) KALEM bir anlamda programcı/yazılımcı aracı.

 

<> ma yesturune yok mu?

 

Var. Ama bunun dışında bir şey anlatmak istiyorum:

"OKU=ROM" diyen Allah'ımız, "YAZ" demiyor doğrudan... Bunun yerine KALEM diyor.

Neden?

 

<> klavye

 

(Elbette klavye de bu anlamda.)

��nk� Allah asla kalemle yazmadı. O m�tekellimdir.

KELLİM ama KALEM değil. Allah kalemi yarattı (kendini değil). Allah kelimelerini ona yazdırdı (Sırf biz anlayalım yazılanı okuyalım diye ve de yazalım diye.)

 

<> Programı �ğrenmeyi s�yl�yor. O ve 1. Nun ve'l qalem: 0 ve 1. Kelimeleri de �ğrenmeliyiz, program onlar da

 

Peki o kocaman kalem ne yazdı?

Bir tek şey: NUN!

Yani none, yani NOKTA.

NUN >> SIFIR

KALEM >> kendisi bizzat kalem >>> BİR'dir.

Kalem tekbaşına BİR ŞEY değildir. NUN >> NOKTA DA zaten k�lli şey'in'in "ŞEY"idir. K�lli şey*in işte b�t�n bu none/non noktalar, kalemin M�REKKEBİYDİ.

Allah insanlara kitap yazmaz, mektup g�ndermez. O, ol dediğinde o şey olmuştur bile.

NUN >>>> nokta/şey ama M�REKKEP >>>>>>> (esir, Ma) şeylerin tamamıdır (K�LLİ ŞEY*İN'in b�t�n�).

Allah vardı, bir de K�llişey'in vardı (m�rekkep). Allah yaratmaya başlayınca k�lli şey'in'e de BİR MEKAN yarattı >>> KALEM.

Kalem bir hazneden ibaret.

Kalemin en ince yeri (berzah) ise bir NONE-NOME.

Kalem bir NOKTA i�in VAR! Yoksa Allah'ın kalemle yazmak gibi bir eksikliği yoktur.

 

<> 2-Bakara/117: G�kleri ve yeri, g�zelliklerle donatarak yaratan Bedi' O'dur. Bir şeyin olmasına karar verdi mi ona sadece "ol" der. Artık o, oluverir. = Bedıus semavati vel ard* ve iza kada emran fe innema yekul� lehu k�n fe yekun.

 

Evet [candaş]ım. Ol dediği ŞEY'e ruhundan �flerse o şey CANLANIR.

�stelik Allah karar vermekten de BERİ'dir -haşa- b�yle bir d�ş�nmesi duraksaması yoktur -yine mealci hataları-.

"Bir şeyin olmasına karar verdi mi"

"Bir şeyin olmasına karar verdi mi"

"Bir şeyin olmasına karar verdi mi"

 

<> İRADEsi var

 

Allahın İSTENCESİ var, yani İradei K�lliyesi var.

Kalem, iki nokta (nun) yanyana yazdı mı, aradaki YOKLUK işte bizim ve evrenlerin �l�m�d�r. İki puls arasıdır.

Kalem'in yazdığı herşey byte gibi bir RESİM yazıdır. Yani bunun (rakam yazmasına rağmen) matematiği yoktur, GEOMETRİSİ vardır.

Rakamlar yine Adem'in verdiği isimlerdir. BİR gibi: birim, birlik, birleşik, birdenbire vb. Bunlar birer byte'dır. MATEMATİK değildir.

 

"yaratan Bedi' O'dur"

"yaratan Bedi' O'dur"

"yaratan Bedi' O'dur"

Allah rakamlarla değil, GEOMETRİYLE BEDİDİR.

Cennetin g�zelliklerini ondan başka kim yaratabilirdi.

Cennet bir MATEMATİK mi, yoksa muazzam g�zellikte bir GEOMETRİ Mİ?

KALEM ise bir MATEMATİK'ten ibarettir.

Elimde �� rakam var, mesela 1, 2, 3, haydi METRE cinsinden olsun. Demek ki ben kalınlığı BİR; eni İKİ; Boyu �� metre olan bir raf yapabileceğim. Ama �nceki 1, 2, 3 birer ARA� idi, AMA� onu BEDİİ olarak realize etmek (tahakkuk ve uygulama).

Adam zengin, hep para hesabı yapıyor. Varyemez amca gibi hep altın sayıyor, cirosunu hesaplıyor... Yani işi g�c� matematik -sanırsınız- aslında bunları yat-kat gibi BEDİİ (g�rsel) şeyler almak i�in KULLANIYOR.

Para da bir matematiktir. BİRŞEY değildir! �nemli olan onun getireceği GEOMETRİK NEFİS NESNELER!!!

Bu y�zden bir estetik objeye hayranlıkla bir anda kilitleniriz -belki de hayat boyu-.

Biz hep BEDİİ geometriyle ilgileniriz. Yoksa 2147457758 ile 298349875786 �arpımının BİR ANDA yapamayız. Yani matematik dahisi değildir insanoğlu (elbette �alışırsa onu da Hobby olarak yapar). Ama BİR ANDA bir geometrik nesneye aşık oluruz! Beni hissettiniz mi?

 

<> evet

 

Matematik, GEOMETRİNİN G�ZELLİĞİ İ�İN TASARIMLARIMIZ, TASLAKLARIMIZDAN ibarettir.

A� insan ne matematik ile ne de PARA ile (parayı ağzına atıp yiyerek) doymaz. Paranın amacı o geometrik NİMETİ almaktır ve onu (mesela ekmeği) yemektir.

Meleklerin bu şansı yok candaşlar. Onlar hep matematik, hep matematik. Cinsiyetsizler. K�t� koku, �irkin bir şey hissetmezler. Hep yanımızdadırlar. Banyoda vb.

Ama onların işi g�c� " H E S A P�� D E F T E R İ N E " g�nah sevab matematiğini karalamak!

Bizim �ıplak olmamızdan Hİ� etkilenmezler. K�t� kokudan, tuvaletten vb. (Allah da etkilenmez)

(Allah'ın temizlik emirleri insanın HİJYENİ i�indir. İnsanın BEDİİ g�zelliğinin bakım, �zen ve temizliği i�indir.)

Eğer meleklerin "Geometrik" algılamaları olsaydı. Zebaniler "İSYAN EDERDİ": "Bu da ne, bizi memur edecek başka yer bulamadın mı?" diye Allah'a kafa tutarlardı.

Cehennemin geometrisinden habersizler, sadece hangi numaralı mahkuma ne kadar matematiksel ceza verileceğini bilir Zebaniler.

Kiramen katibin de �yle: Defteri Kebir tutar gibi (g�nl�k defter de diyebilirsiniz) hep �� sevab, d�rt g�nah; tevbeye iki tane sil, tevbeyi bozarsa ikiyle �arpıp ekle.

Kiramen katibin veya Zebani işte aslında bir matematik yaratığı...

Elbette konu bitmedi sadece g�n bitti. Bu chati uzun tutmamın nedeni, yukarıdan bir emirle, yarın gece sizinle birlikte olamayacağımdan dolayı. Sanırım yarını telafi ettim (mi acaba?)

 

<> maaşallah

<> bence fazlasıyla efendim. Teşekk�rler

<> evet ellerinize sağlık

<> Allah razı olsun

<> ALLAH razı/hoşnut olsun emeğinizden...

<> �ok yoruldunuz dabbetimiz dinleniniz ltf.... ALLAH razı olsun

 

(Aslında d�nden alacağınız vardı. Ama yepyeni bilgisayar yine o 1 dk. vir�s� m�d�r nedir onun y�z�nden g��t�. Formatladım ve �ylece yazıyorum.)

 

<> �mr�m�z� telafi ettiniz efendim değil bu g�n�, sizi �ok seviyoruz iyi ki varsınız

 

Ben hepinizi �ok seviyorum, hoşnutum ve iyi ki varsınız.

 

<> Her zamanki gibi bizi şok edip biraz daha idrak etmeye yakınlaştırıyorsunuz dabbetimiz, we love you my green soft velvet

<> 2-Bakara/129: "Rabbimiz! İ�lerinden onlara, senin ayetlerini okuyacak, kendilerine Kitap'ı ve hikmeti �ğretecek, onları temizleyip arındıracak bir resul g�nder. Sen, evet sen, Aziz'sin, t�m ululuk ve onurun sahibisin; Hakim'sin, t�m hikmetlerin kaynağısın."

 

Bu kutsal bir yorgunluk.

Siz Mesih'i g�rmediniz. Yemin ediyorum g�zkapaklarının �zerinde nasıl sığıyorsa beşer enine �izgi var. Bu kutsal �İLE ve onun y�z�nde o �izgiler var. �yle �izgiler ki AŞIK olursunuz (sadece �izgilerin g�zelliğine) yanaklarında, g�zlerinin yanında onar tane �izgi var, ama buruş buruş değil, �ok sağlıklı.

O �izgiler sadece kutsal yorgunluk �izgileri, saygı duyulacak �izgiler ve �OK G�ZEL �izgiler.

Kısık g�zler, k���c�k bir ağız, inanılmaz bi�imli minik bir burun. K���k g�zbebekleri, hep ciddi ama sanki her an g�lecek diye bekliyormuş gibi, hatta g�l�msediğini bile zannedersiniz.

Messiah �ok g�zel candaşlarım. Mighty bizden biri (hatta kalın hatları, fazla kilosu var.) (O da �ok yakışıklı) Ama Messiah bambaşka. Adeta bir tablo. Fakat o kilise ikonalarındaki isa ile zerrece ilgisi yok.

Eminim ki, onu g�renler TANIYACAKLARDIR. Tanınmak i�in yaratılmış �zel bir bedii zevk...

 

<> 0'nun sancağının yanında yer almak istiyorum ALLAHIM BİZE bunu nasip et

<> amin

 

Amin.

Evdekiler sizi d�vmeden geronimo hoş-bye diyerek hatta adet yerini bulsun diye "Adios Amigos vamos" der ve gider.

 

<> ne g�zel anlattınız, g�rm�ş gibi hissettik... bir de o resim

<> D�vecek kimse kalmadı kaptan hepsi uyudu :)

<> İyi geceler selam selam kaptanım

<> Hg slm slm kaptanımız rzi

<> hg RZİ slm slm dabbetimiz

<> selam selam

<> ellerinize sağlık selam selam

<> slm slm hoş bye efendim

 

MİHcandaşlarım RZİ.

 

<> amin

 

Allah'a �ok dua ediniz, onu zikretmek i�in yazdıklarımı dinlenince bir daha okuyunuz.

Allah'ın anıldığı evler m�barektir. Allah ilminizi de rızkınızı da �ok�a artırsın.

 

<> amin

<> inşaallah amin

 

Daha iyi şeyler de s�ylemek isterdim ama bir ayet var: "D�NYADA RAHAT ASLA YOKTUR" diye. (La Rahe fidd�nya)

Ayete karşı �ıkmamak i�in "Ebedi sağlıklı yaşayın" diyemiyorum ama buna en yakın temennilerim salatlarımdan Hİ� eksilmiyor.

Benim sevgililerimsiniz ve sevgilinizim.

 

<> seviyoruz seviliyoruz bunun i�in seviniyoruz :)

<> ALLAH razı olsun efendim...

 

Allah'ın Halilullah'ı olmanıza namazlarımda yalvarıyorum.

 

<> Allah razı olsun

<> amin

 

Belki de yarın yaparız Cuma yapmayız. (G�rev var ve zamanı �ok muhtemelen yarın)

Bu ay Cemre ayı.

 

<> evet

 

�� hafta sonra falan gece-g�nd�z eşitleniyor. BAHAR neredeyse bize g�l�mseyecek. Bahar >>> CENNETİN İKLİMİDİR. Bir de yeşil d�nyamın iklimi.

Bu kez sahiden gidiyorum ;))) Bye, RZİ.

 

<> :))) byeeee

<> amin

<> hoş bye efendim...

<> RZİ

<> slm slm