Chat n° 278 - Tarih: 17 şubat 2005
Not-1:
<> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir,
sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir.
[] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine
sayın Aiberg'e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem
konularının yıllar sonra değişmiş
olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken
karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb.
info@aiberg.com adresine
bildirebilirsiniz.
[] Kaptan
msccp10SCE nickiyle bağlandı
<>
selam selam efendim
selam Es-Selam hoşbuluşturana -hamd ile-. Selam
hoşbuluştuğumuz hanifcandaşlarımıza, Büyük Jüri
ve başkanlıklara ve Büyük Jüri şehidlerine.
Önce DÜN'den söz
edeyim:
Tayfun gibi bir fırtına ve su baskını içinde VERİMLİ değildim. En
önemlisi de elektrik kesintisi ve ZigZag
acil buluşmalar derken şarj bitti ve sizlerden veda edemeden aniden
ayrılmış gibi oldum. Burada en büyük sorun fırtınaya
bağlı elektrik kesintileri. Arz ederim.
<>
ALLAH yardımcını olsun efendim... duacıyız
<>
amin amin
İkinci olarak, bazı eleştirileri aldım:
Öncelikle CHAT dilim
ile ilgili olarak, "Neden kesik, kopuk ve hatta anlaşılmaz
yazıyorsunuz". Chat dili böyledir zaten -ama savunmam bu değil-.
Bir dikkat ediniz: Lütfen dikkat ediniz: Kur'an dili ile tıpatıp
aynı "Esneklikte" ve "anlayana anlaşılır
basitlikte" yazıyor muyum, yazmıyor muyum?
<> biz anlıyoruz
<> evet anlıyoruz
İstersem teknik terimlerden -onbinlerce- doldururum. Bu beni
bir MATAH yapmaz.
<E> kesinlikle bu
işe aşina olanlar için sorun yok bunu iddia edenlerin kendi
yetersizliklerinin sebebidir
Böyle bir davranış kariyer düşkünü
aristokratların astlarını ezmesi ve havalarını
atması değil midir? Şeytan vasfındandır.
Kur'an da benim gibi yazmıyor mu? "Biz onlara sorduk,
dedik ki siz....." Sonra kopukmuş gibi bir başka anlatıma
geçiyor. Ama hepsi yerli yerinde ve Hologram olarak birbirine BÜTÜN olarak bağlı.
İkinci eleştiri noktası da "Niye bize sorular
soruyorsunuz. Yanıtını biliyorsunuz, ama bizi
araştırmaya zorluyorsunuz? Web tarayacağız diye zaman
kaybediyoruz?"
Tıpatıp KUR'AN
gibi yazıyorum da ondan...
"Akıl sahipleri için bunda bir ibret vardır. Onlar
düşünmüyorlar mı... tefekkür etmiyorlar mı... inanan bir zümre
için misallerimiz...."
Burada amacım sizlerden VERİ
alıp BİLGİ üretmek.
Elbette bu veriler de bilgi de bende var. Ama sizleri katılıma
zorlamamın nedeni yukarıdaki örnek ayetler derlemesidir.
<> Umurumda
değilsin! Git bul, ilim batıda değil, artık her yerde [E]
İlim batıda değil İlim hep ALLAH'IN görevlendirdiği
-özellikle geçmişteki ZigZag denen batısız-doğusuz/Dünya
insanı- HANİF ADAYLARINDAYDI.
Bilimi batı değil; batının ateistleri veya
kiliseleri değil, modern geçinen bilim adamları değil, ZİGZAG mensupları
yarattı.
Onlar da artık ZİPZAP
ile bitişikler.
İşte tam zamanı: Lütfen >>> Ali
İmran-110.
<> 3-Ali
İmran/110: Siz, insanlar için
çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz:
İyiyi-güzeli emredersiniz, kötü ve çirkinden alıkoyarsınız,
Allah'a iman edersiniz. Ehlikitap da iman etseydi, kendileri için elbette
hayırlı olurdu. İçlerinde müminler vardır ama onların
çokları fasıklardır.
Tşk.
Geçmişte SAHABE ve
ENSAR için idi bu ayet. Ama Kur'an
her çağın kitabı, GELECEĞİN
de kitabı, artık 104 veya 114 ligi yok, herkes (doğru doğu
ve Batın batı) birleşti -birlendi-.
<> 3-Ali
İmran/104: İçinizden hayra çağıran,
doğruluk ve güzelliği belirleneni emreden, kötülük ve çirkinliği
belirlenenden alıkoyan bir topluluk olsun. Kurtuluş ve zafere eren
işte onlardır.
<> 3-Ali
İmran/114: Allah'a ve ahiret gününe inanırlar,
iyiyi-güzeli emrederler, kötüyü ve çirkini yasaklarlar. Hayır işlerde
yarışırcasına koşarlar. İşte bunlar hayra ve
barışa yönelik hizmet üretenlerdendir.
Artık hepimiz 110 (Zip Zag ve/veya Zig-Zap) olarak
birleştik.
Bunu bildiren MİGHTY
bunu REUNİON diye kodladı.
DOĞU ve BATI yok sadece 110
var (Tic-Toc. Tick Tock diye de yazabilirsiniz.)
Bilim 113-114 ve 115 (Batın Batı)dan çıktı.
Çünkü Doğru DOĞU'ya
öğretildi yani paylaştırıldı.
İlk 110 >>>> 0 noktasıydı, A ve B diye
(104 ile 114) ayrıldı ve şimdi AB (ikisi de 110)
birleştiler. Beni hissettiniz mi?
<> evet
Batı ve Doğu diye bir şey yok. Yerine bambaşka
bir kavram var.
????????
İlk harfi H,
ikincisi İ, üçüncüsü M.
Hanif İbrahim Milleti (ve/veya MİH)
OK?
<> ok
0 durumundaki sahabe ve ensar içinde HANİF yoktu. (Daha Haniflikle ilgili ayetler bile
gelmemişti.)
Hanif olmak isteyenler de tereddütte kaldılar.
"Efendimizi izleyelim" dediler. Ama efendimiz -doğrusu-
İbrahim dinini izledi diyemiyoruz. (Ayetlere dayanarak söylüyorum.)
Haniflik odur ki, hiçbir kimseye (Hans en başta)
kayıtsız şartsız TABİ
olmak değildir.
Böyle esirce bir biat ikinci kuşakta Bİ'DAT haline gelir ve bu gemi iyilerle birlikte batar. Allah
bizi korusun.
<> amin
Hans hiçbir şeydir. Hans'ın adreslediği yerler
doğrudur. O Adresler HERŞEYDİR
(külli şey'in) ama HANS nothing
-tek bir şey bile değildir-. Hans Ayetlerin yeterince
anlaşılmamış mucizelerini gösterir ve orada haddini bilip
kalır.
Kur'an Hans'ın üçüncü büyük dostudur. İkincisi Levhi
Mahfuz(ana kitap)dır. Bütün bunları bir kenara bırakın,
Levh'i ve Kur'an'ı KİM ifa
etti? Kimin KELİMESİYDİ
ve KAVLİYDİ?
<> Hu
<> Rabbimiz
<> Allah
Evet ALLAH'ımız,
canımızdan öte sevdiğimiz -severken titrediğimiz-.
Hans HİÇBİRŞEYDİR
(Nonome) (Fr. sans nome)
Yine bir eleştiri: "Arada bir uçuk şeyler
yazıyorsun ve geleceğe nottur diyorsun. Yazıyorsan
açıklamak zorundasın."
Haklılar. Ama tek okuyucu şu AN siz-ben değiliz ki geleceğin her kesimi okuyor.
İlkokula yeni başlayan çocuğunuz/torununuz okuma
yazma öğrenecek, bilinçlenecek ve o da okuyacak. Sonra onun torunları
ve torunlarının torunları.
RGB demişim, G'yi atlamışım
açıklamamışım. (Eleştiri)
G'yi hep açıklamıştım >>> GRAY/Gri YOKLUK. (None-nome=Hiçlik) Adı üzerinde GRİ, grey. Tarık semasındaki hakim renk. Ama benim YEŞİL rengim değil ve de
Kırmızı HİÇ
değil.
Tarık semasında GRİ
renk vardır. (En yakın örneği Kurşunu biraz çiziniz
çıkan metalik renk.) (Kurşun=Pb'yi kasteriyorum.)
Kanat kırdığınızda yani Dabbe arzına
indiğinizde YEŞİL
(green) hakimdir.
Zaten Kırmızı ile yeşili boya olarak
karıştırırsanız Kahverengi; ışık olarak
karıştırırsanız GRİ
oluşur.
(İtiraz var ise şimdi söyleyebilirsiniz.)
<> var
Buyrun candaşım, söz sizde.
<> Kahverengi
nasıl gri oluyor bilgisizsem bilgi için burdayım,
ışıla karıştırmak?
Doğanın 7 renginde KAHVERENGİ
ışık yoktur. (Var mıdır?) ama doğanın
kendisinde KAHVERENGİ
vardır.
<> teğette
oluşur
<> 7 renk?
"7 Renk????" anlaşılmadı, soruyu
açık sorunuz.
<> doğadaki 7
renk? ana renkler?
TEK TEK saymamı mı istiyorsunuz?
<> yoo bilgi istiyorum
sadece
Işık renkleri:
1. IR (siyah)
2. Red
3. Orange
4. Yellow
5. Green
6. Blue
7. Dark blue
8. Violette
9. UV (Beyaz)
Siyah ve beyazı saymazsanız 7 renk, OK?????
<> pls
Bunların içinde kahverengi YOK, değil mi???????
!?!?
Ben bir çay alıp yanıt bekleyeyim bari.
<> buyrun ben
bilgisizce böldüm galiba, özür dilerim.
<> Temel Fizik dersi
kitabı al, ya da yeniden oku
<> peki
<> Büyük ekran tvlerde
3 renk hakimdir, 3 renkten meydana gelmiyor mu diğer renkler,
kırmızı, yeşil, mavi
<> Üç ana renk onlar
<> evet
(elk. olmadığından kettel
çalışmıyor, tüpgaz ile ısıtıyorum. stand by pls.)
Reunion'u soruyorlar. Sözlükten ltf. (yanıtı tic-toc
birleşmesi.)
<> tekrar birleşme
<> yeniden bir araya
gelme
Evet 110 iki türlü:
1. eskiden (0 kan grubu)
2. yeniden (AB kan grubu)
AB'nin codec'i >>> TicToc (Tiktak okunur)
Küçük Şura için >>> TickTock
3M+ için >>> Tac-Tic.
Buna en yakın kelime ltf.
<> taktik
;)
Renklerle ilgili son söyleyeceklerim:
Doğada ise BOYA
(pigment) olarak şu renkler vardır (ki bunlar ışık
temelinde yoktur):
GRİ
KAHVERENGİ
PEMBE
ÇAĞLA rengi
vb.
Işık ve pigment farkı nedir?
<> pigment
ışığa karşı tepki renkleri?
<> pigment:a coloring
matter in animals and plants especially in a cell or tissue; also: any of
various related colorless substances
Mesela >>> Tüm bitkiler aslında
kırmızı ağırlıklı hücrelerden oluşur,
ama bize YEŞİL görünürler.
(Makroskopik olarak) Mikroskopik olarak hep kahverengi bileşim
gösterirler.
FOTON olmayan yerdeki RENKLERDİR
bunlar. Fotonun olmadığı yerlere örnek: GLUEBALL (Tam kahverengi) Glueball nedir? Yanıt lütfen.
<> yapışkan
<> Glueballs are color
singlets and therefore can exist as free particles.
Yapışkan TOP
nedir?
<> 3 rengi
birleştiren globular, bir arada tutan
Evet, üç renk birleşince (foton da
yayınlayamayınca) süper BEYAZ
olurlar >>> Glueball.
Evrende bu kahverengiden daha beyaz yoktur.
<> Beş
kuarkın suni yollarla birleştirilmesi sonucu elde edilen hal.
5-7-9-..... tümünün ortağı Glueball'dır.
Bundan daha küçük bir birim ve bundan daha BEYAZ hiçbir şey yoktur.
Niye/niçin/neden?
Çünkü artık N U R (ennoorgy) bölgesine girdiniz. Tüm beyazlar
ve çamaşır ağartıcılar burada KAPKARA kalmıştır.
Renk konusuna saçma sapan niye girdim bilmiyorum. Son olarak ne
demişim, hatırlatır mısınız?
(Çay tam dem tutmuş)
Whooosh Lipton reklamı.
<> "(Kurşun=Pb'yi kasteriyorum.) Kanat
kırdığınızda yani Dabbe arzına indiğinizde YEŞİL (green) hakimdir. Zaten
Kırmızı ile yeşili boya olarak
karıştırırsanız Kahverengi; ışık olarak
karıştırırsanız GRİ
oluşur."
Evet onu çizilmiş kurşunun
yansıttığı renk olarak tanımlayabiliriz.
Şimdi yeni bir bölüme gireceğiz.
Hardy Kruger. Şu Alman asıllı artist. Mighty'ye en
en en benzeyen bir EŞGAL/eşkal.
Şimdi yeni sorun şu:
Habeşi (sicilyalı esmerliğinde) olan İSA, ikinci gelişinde AYNI olamayacağına göre ve de
onu gerçekte hiçbir icon temsil etmediğine göre "Ben
İsa'yım" dediğinde nasıl tanıyacağız?
(İSA ve MESİH aynı kişi, fakat İKİ AYRI r e
n k pigmenti veriyor.)
Adamın biri gelip de Hasan Mezarcı gibi, "Ben
İsa'yım, yeniden geldim" deseydi NE YAPARDINIZ?
İsa Ali İmran >>>>>>>
ailesindendindir/Huridir. O halde meluncanlar gibi İKİ RENK (pigment) içermelidir. Geçmişte ve
gelecekte. Bu da kafaları karıştırır.
Nereden bileceğiz İsa olduğunu?????????
<> ilim ve teknolojisi
ile tanırız
<> çamurdan kuşa
üfleyice ALLAH izni ile kuşun canlanmasından!
<> Şeytan, Deccal,
ve yecüc ve mecücleri öldürecek
<> İncilin
aslını bize oku deriz
(Ama önce ona tabi olmak gerekir -ki öldürsün/öldürelim
birlikte-.) Ona tabi olmamız nasıl olacak? Nereden bileceğiz
şarlatan olup olmadığını -en başta-?
İşte böyle sorulara maruz kalmamanız için önce ADLER (şimdi Mighty) kendine en
benzeyeni verdi.
<> http://services.windowsmedia.com/vidpic/pic200/drV000/V001/V0001358267.jpg
Hardy Kruger
<> http://us.imdb.com/name/nm0473228/photogallery
Hardy Kruger yani kalın hatları olan güleç biri, burnu
iri, ağzı geniş ve topluca. Şimdi bunun tersini
bildiriyorum. (Source: Mighty's ideoplazma pict.)
Mighty görevini devredeceği MESİH'in (artık İsa değil, MESİH diye anılacak) eşgalini verdi. Ben Richard
Widmark demiştim. Sonra onu Clint Eastwood'a daha çok benzettiğimi
anladım ve MİGHTY beni
düzeltti:
1990 yılı görüntüsüyle aktör SCOTT GLENN yüzde yüze yakın MESSİAH görünümünde diye düşünce
fotoğrafını iletti, bugün 11.00 cıvarında.
Hurra :))))) Elektrikler geldi. Chat kesilmeyecek. Ben
mumları falan söndürüp geliyorum, iki dakika izin.
[] https://web.archive.org/web/20050203201726/http://www.cowboydirectory.com/G/g--la.html
[] http://www.picsearch.com/Scott-glenn-pictures.html
<A> The Hunt for Red
October (1990
Evet bana gelen Düş.Photo [A]'nın verdiği
kişi.
Mighty tanımını şöyle yapıyor:
Çok ciddi, pek az güler, hatları benim tersime çok ince ve
küçük, burnu kalkık, ağzı küçük tam benim tersim
asık yüzlü ama küçük ağzının iki yanında
derin ve keskin hilal biçiminde ikişer çizgi var
Gözleri küçük
ve gözaltında kutsal çilenin işareti (geçmişin
izleri) olan torbalar var
Bir erkek manken değil ama onların yüzlercesinden daha
etkili ve derinleme işleyen görüntüsü var
33 yaşında fakat sanki bundan da 20 yaş
yaşlı gibi
yüzünün her yerinde DERİN
çizgiler var
yüzü çizgilerle dolu
Çok etkileyici, gözünüzü onun cool bakışından
ayırt edemiyorsunuz.
gözleri kısık duruyor
ve sanki gülmeyi hiç bilmiyormuş gibi, son derece karizmatik
duruyor
Ondaki Kutsal ruhu hemen görüyorsunuz (Mesih'den söz ediyor)
(Daha bir çok şey yazdı....)
(Yazdı diyorum: Sendung bei Jana)
-mesaj sonu-.
[] https://web.archive.org/web/20121123141123/http://www.wearysloth.com/Gallery/ActorsG/6634-9042.gif
<T> http://www.americanphoto.co.jp/pages/eiga/RE/Previews/Plans-37305.jpg
[] Not: Yukarıdaki [T]'nin linki artık açılmıyor, sayfanın web
kayıdı şurada bulunuyor: https://web.archive.org/web/20050328151853/http://www.americanphoto.co.jp/pages/eiga/RE/Previews/Plans-37305.jpg
[T]!!! Evet!!! Bana gelen DP'ye
en yakın görüntü, teşekkür.
<> est
(Bunlar onun ileride kuşku duyulmadan o saatte
tanınması için GEÇMİŞE
gönderilmiş TEYİDLERDİR.)
(DP=Dream Photo Method)
Kuşku duyanlar BUGÜNKÜ
CHATi okuyup, kuşkularını gidereceklerdir.
Bariz özelliği KOVA
burcundan olmasıdır.
(İsa ve Mesih arasında 40 günlük bir ilerleme
vardır.)
<> Geçmişte KOVA
değildi ama GELECEKTE kova
(Kova darbeciler/devrimciler -ama bayraktar ve liderler
değil- burcudur.)
Bu filmi hemen alıp izlemek istiyorum. Tşk.
İnsanların çift yaratıldığına burada
bir daha inandım. [T]'in gönderdiği foto şaşılacak
derecede benziyor.
<E> Trailer var burada:
(Ben WEB'e girmedim ve araştırmadım, bunu SİZ buldunuz.)
<> Film güzel;
Sanırım buradaki çok kişi seyretmiştir
Ben seyretmedim :((( Çünkü ne kitap okurum ne film seyrederim. Son
sinemaya gittiğim tarihi hiç hatırlamıyorum. MÖ idi galiba.
<> TV'de bir çok kez
yayınlandı Türkiye'de
TV de seyretmiyorum. Çünkü:
H İ Ç mi hiç vaktim yok.
Rabbim'den bana ÇOK
vakit vermesini isterdim, tembellik yapmak, dinlenmek, herkes gibi günde üç
öğün yemek isterdim. Bunlar sanırım bana yasak. (Zaman
kısıtlaması demek daha doğru.)
Son okuduğum kitabı da hatırlamıyorum. Kendi
kitaplarımın ve chatlerimin hiçbirini adam gibi baştan
aşağı hiç okumadım.
Ben bir tuhafım -kuşkunuz olmasın- bir GARİB'im.
(Kendime üzüldüm)
off!
<> ne ağır
bir yük
[] http://www.imdb.com/name/nm0001277/photogallery-granitz-0
Jana soruyor: 2256 BUGÜN
hangi güne rastlıyor?
(6 mayıs)
(ZilZal
farkını ölçememiş, bize soruyor.)
[] 6 mayıs 2256:
Salı
(Jana Messiah ile birlikte onun yanında.) (Onun
çağında=Mighty'den ileride.)
İLK eşim Fjorda ölmüş, oysa ikimiz yaşıttık
20 yaşlarındaydık. Fjorda yaşasaydı benden 84 yıl
yaşlı olacaktı.
ZAMAN
OFFF zaman off!
İkizler çelişkileri OFF!
Nasıl olur da yaşıtım eşim benim büyük
annemden yaşlı olur????
OFF gerçekten.
DUL kaldım, eşim ölmüş!
Yasaklandım.
Yeni konuya geçiyorum: "GÖKYÜZÜ
SUYUNU TUT; YERYÜZÜ SUYUNU YUT!" burada kalmıştık.
<> ON/OFF gibi gibi mi
kaptanımız
Evet OFF
(almancası AUS)
(Sözlük lütfen)
Old English OUT. Old
Norsk >> AUF.
<> dış
<> Etymology: Middle
English, from Old English ut; akin to Old High German uz out, Greek hysteros
later, Sanskrit ud up, out
(Ayrıca Almanca'da Auf da var.)
<> 1. eski. 2.
yaşlı, ihtiyar. 3. deneyimli, tecrübeli. 4. modası geçmiş.
ON/OFF almanca Ein/Aus. OUT=AUF.
(Almanca sözlükten AUS=OFF bulunuz.)
EİN ve AUS arasında
bir de PAUSE var (ingilizceyle AYNI.)
EİN=1
Aus=0
Pause=(G = / )
P+AUS+E.
Sır burada benim OFF'ların.
(/) anlamı yine OFF.
Sanskritçede UD,
Flamancada Oud.
Bunlar gereksiz olabilir.
Biz Vira bismillah diye AYETİ
yazalım -yeniden- buyrun.
"GÖKYÜZÜ SUYUNU TUT;
YERYÜZÜ SUYUNU YUT!" bu DÜNKİ
ayeti yeniden yazar mısınız?
<> 11-44: Ve denildi:
"Ey yer! Suyunu yut ve ey gök, sen de tut." Ve su çekildi.
İş bitirilmişti. Gemi, Cudi üzerine oturdu ve
haykırıldı: "O zalimler topluluğu geri gelmez
olsun!"
[] 11-44: Ve kıle ya ardublei maeki ve ya semau aklii ve gidal mau ve
kudıyel emru vestevet alal cudiyyi ve kıle bu'den lil kavmiz
zalimin(e)
Şimdi yeniden irdeleyelim/inceleyelim.
Gökyüzü nedir? Yeryüzü nedir?
Bunlar BİTİŞİK
değil miydi?
Evren denen şey bir MAHŞER
düzlemi değil miydi?
Sonradan ayrılmış değiller miydi (aniden
şişerek).
<> 21/30: O küfre sapanlar görmediler mi ki gökler ve yer bitişik idi,
biz onları ayırdık. Her canlı şeyi sudan
oluşturduk. Hala iman etmeyecekler mi?
BİTİŞİKKEN ne gökyüzünün suyunu tutması; ne de yeryüzünün suyunu
yutması gerekmiyor, DEĞİL
Mİ?
Demek ki arada gökyüzü ve yeryüzünün SUYU yoktu. SU tam
ortadaydı. Mahşer'in ortasında ve adı da HAWZ idi. (Benzer kelime su
havzası)
(25. anlam devam ediyor.)
HAVUZ ile ilgisi açıkça belli değil mi (Sanskritçe GHAUSE=Ğussae) bunları fark ettiniz mi?
<> evet
Ğussae ve Hussae diye iki türlü okunuşu var. Biri ARAPÇA diğeri Sanskritçe. Ama
hussa*e de Kur'an'da var. Hawza da kuran da var. Havuz da!
(Bu Kur'an'ın salt Arapça olmadığının EN BÜYÜK DELİLİDİR.)
Eğer sadece Kureyşi olsaydı >>> Hawz diye
yazılır geçilirdi. Ama bir de Ğussa/Hussa var, DEĞİL Mİ? Ayrıca
Ğasil/Güsul da var değil mi?
<> evet
<> petrol
MAHŞER'de H A V U Z var diyor
ayetler. Yani hayatın başlangıcı SU havzası.
Şimdi YERYÜZÜ ve GÖKYÜZÜ bitişik ise buyrun
ayıralım:
Suyun bir bölümü ARŞ
tarafına (up) diğeri de ARZ
tarafına (ki bir mezar kalınlığında) AYRIŞTILAR.
Gökyüzünün suyu
Yeryüzünün suyu
diye ikiye ayrıştılar.
Ayrışma iki türlü olur:
1. Yukarıdaki gibi E N İ N E !
2. DİKİNE
(boyuna)
Birincisi mahşer. İkincisine örnek MUSA'nın denizinin DİKİNE
ayrılması.
(Ayet lütfen) (Sular sütun oluşturuyor ve birbirine
karıştırılmıyor.) (Arada geçit oluşuyor.)
<> 26/63: Bunun üzerine Musa'ya, "Asanla denize vur!" diye
vahyettik. Deniz hemen yarıldı, her dalga kümesi kocaman bir dağ
gibi oldu.
tşk.
Ve şimdi diğer ayetler (iki yerde geçiyor)
İki yerde "denizi ayırdık ve birbirine
karıştırmıyoruz, görmüyorlar mı?" diye soruyor
Allah'ımız.
<> 2-Bakara/50: Hani önünüzde denizi yarmıştık da sizi
kurtarmış, Firavun hanedanını boğmuştuk. Siz de
bunu bakıp görüyordunuz.
<> Rahman/19-21: Salıvermiş iki denizi daima birbirleri ile
çatışıyorlar -aralarında bir engel vardır,
birbirlerine karışmazlar- şimdi Rabbinizin hangi nimetlerine
yalan dersiniz?
ENGEL
MAHŞERDİR. Mahşer düzlemi (yani
yer ve gök bitişik düzen) BUNU
ayırıyor.
MAHŞER bizi bekliyor. Kıyametten sonra ikinci sur üflendiğinde
GÖKYÜZÜNDEN SU damlayacak. (O'nun
Arş'ı SU üstündeydi...
ayetini hatırlayınız.)
Yani bu kez ARŞ
suyunu bırakacak. Ve ARZ da onu
HAVZA edinecek.
Burası bizlerin -herbirinin MEZARI-.
Kıyamet alametlerini okurken hiç şunlara
rastladınız mı?
"Arş'dan yağmur biçiminde ATIK SU (sperm) yağacak ve mezarlar (saksılar) bununla
bakla biter gibi HIZLA büyüyecekler
ve canlılar bir daha AYNEN
yaratılacaktır"
bunlara hiç rastladınız mı?
Yorumlarınız için üç dakika susuyorum. (Ben
buradayım)
(Bunu yalancı İmam Gazali bile nadir DOĞRULARINDAN biri olarak
yazmıştır kitaplarına....) (Gazali ---- Ölüm, kıyamet
ve Ahıret kitabı gibi.)
<> first time...
<> yes it is the first
time with you
<P> Arş'dan, soyut
sayıların özü olan nurun, tekrar yaratılmayı engelleyen
berzaha dolması, ve bunun tekrar, plank uzayı benzerinde bir uzaya
taşması sağlanarak,
[P] yaklaşıyorsunuz. Ama başka konularla
karışıyor. Yine de yaklaşıyorsunuz.
<P> aynı zamanda
plank uzayının anomoliter komlimenteri,
(Complimenter, tamamlayıcı özellik)
<P> olan
hologramın dışarıya taşması sağlanacak.
(Mıknatıs çizgileri...)
Burada duralım.
GÖKYÜZÜ SULARI için bildiğimiz K A N A L lar vardır.
[] Kaptanın
bağlantısı kesildi, bir süre sonra tekrar bağlandı
ADSL'yi kapatmayı unuttuğum için oradan baştan beri
girmişler. Mutlaka cihazınızı kapayınız, bu çok
önemli, HATTINIZA giriyorlar.
Mutlaka kullanmadığınızda ADSL aygıtını
kapatınız.
Hatta açmadan önce fişten çekiniz, böylece KARALİSTE ve sizin
hattınızda olmak gibi durumlardan kurtulursunuz. BlackList sırf
bu yüzden oluyor.
#aiberg kanalına tekrar girilemiyor ((Bu kanala sadece davet
edilenler girebilir.)) Bundan önce de Black List'de olduğum
yazılıydı. Mirc aklına geleni yazıyor. :)))
Başka bir formül ile buradan girdim...
Herkes burada mı?
<> evet
Gökteki kanallardan söz etmek için Enbiya-104 ve Rahman 33'ü arz
ederim.
<> Rahman/33: Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin
bucaklarından/köşelerinden geçip gitmeye gücünüz yeterse, hadi geçin
gidin. Bilgi ve güç dışında bir şeyle geçip gidemezsiniz!
<> Rahman/33: Ya ma'şerelcinni vel'insi inisteta'tum en tenfusu min
aktarissemavati vel'ardı fenfuzu la tenfizune illa bisultanin.
<> Enbiya/104: O gün ki, göğü kitaplar için defter dürer gibi
düreceğiz, yaratmaya ilk başladığımız gibi
yeniden yaratacağız, bu va'dimizdir. Doğrusu Biz bunları
yaparız.
<> Enbiya/104: Yevme natvis semae ke tayyis sicililli lil kütüb kema bede'na
evvele halkin nüiydüh va'den aleyna inna künna failin
Aktarıssemavat ve defter dürer gibi düreceğiz.
İkisi gökteki kanallardır, OLUKLARDIR. Yani gökyüzünün SUYUDUR
bu.
(Göklerin dürülmesinden söz ettiği için YERYÜZÜ suyu değildir. Beni net anladınız mı?)
<> evet
Tekil olsaydı TEK
kanal (KutrusSEMA) denecekti, OK?
<> evet
Gök ve yer MAHŞER
biçiminde bitişikken SU ORTAK
idi. Ama ikisi ayrılınca yerine GÖKYÜZÜ(nün
tutulması gereken suyu) ve Yeryüzü(nün yutulması gereken suyu)
keyfiyetleri ortaya çıkıyor. OK?
<> yes sir
SU AYNI fakat yönleri ve havzaları farklı GÖK ve YER.
<> "ve Yeryüzü(nun yutulması gereken suyu) keyfiyetleri
ortaya çıkıyor." bu kısmı
anlamadım kaptanım
Bu konuyu daha ilerletmem için mutlaka (mesela Gazali'nin
kıyamet gibi kitaplarındaki) ATIK
su bahsine bakınız. Ondan sonra devam edebilirim.
İki suyun KANAL
özelliklerine ise MİSAL'de
seyelan diyoruz. Sözlük lütfen.
(Mıknatıs akılarının her biri bir
kanaldır.)
KATI YOL: HEYELAN.
<> Akma,
akıntı
<> flow, akma
hızı, debi
SIVI YOL: (seyretmekten) SEYELAN.
GAZ YOL kafiyeli değil.
"Gökteki SAÇ gibi
kıvrımlardan" söz eden ayetlerdeki gibi.
(Bulabilecek misiniz: Saç gibi kıvrım kıvrım
yolları olan sema hakkı için.)
<> 72-Cin/11: "Şu da bir gerçek ki, bizden hayra
yönelenler/barışçılar vardı; ama bizden başka türlü olanlar
da vardır. Dilim dilim yollar olmuşuz biz."
<> 51/7: Mükemmel çizilmiş yörüngelere sahip göğe andolsun ki
"Saç gibi
kıvrım kıvrım yolları olan sema hakkı için"
"Saç gibi
kıvrım kıvrım yolları olan sema hakkı için"
Arapçası
<> 51/7: Ves semai zatil hubuk
HUBK, evet.
GAZ kanalları (Conversion akımları)
<> 72-Cin/11: Ve enna minnessalihune ve minna dune zalike kunna taraika kideden.
Ve Tarık kelimesi de doğru (ATEŞ YOLU >>> FİREWİRE, EEE gibi)
<> 20/53: Sizin için yeryüzünü döşeyen, yollar açan, gökten su indiren
O'dur. Biz o su ile türlü türlü, çift çift bitkiler yetiştirdik.
<> 20/53: Ellezi ceale lekümül erda mehdev ve selek leküm fiha sübülev ve
enzele mines semai maa fe ahracna bihi ezvacem min nebatin setta
Evet buldunuz.
Bu dört kanaldır. Tamamını yazdık.
Pekala su kanalı (seyelan) nasıl çalışır?
Birincisi normal:
a) ileri akar;
b) başyukarı akmaz.
Pekiyi başyukarı AKARSA
(cennet nehirleri böyledir) su çavlandan yukarı akarsa????
Bunun diğer adı >>> GÖKYÜZÜNÜN SUYUNU (yutması değil) TUTMASIDIR.
Şimdi bir mıknatıs düşünün.
(Akıları, seyelanları, saylanları) Bir kutbu YUTAR (soğurur ABSORBE eder) bir kutbu da YAYAR (emisyon eder, saçar).
<> 25-Furkan/10: Şanı yücedir o kudretin ki, dilerse sana ondan daha
hayırlısını, altından nehirler akan bahçeleri verir ve
senin için köşkler de yapar.
<> 25-Furkan/10: Tebarakellezy in şae ceale leke hayram min zalike cennatin
tecry min tahtihel enharu ve yec'al leke kusura
Yutan ve saçan kutuplar birbiriyle uyuşur ve mesela DENİZLER oluşur.
Bunlar ZIT kutuplar
için geçerlidir çünkü birbirlerini çekerler. Ama kutuplar aynı olursa?????
(Zıt değilse????)
<> İterler.
<> deniz
yarılır enine
Evet şimdi Musa'nın asa'sını
bıraktığı ayeti bir daha yazalım.
(Elk. yine gitti. Normal bağlantı YEDEĞE girdi.)
<> Şuara/63: Bunun üzerine Musa'ya, "asanla denize vur!" diye
vahyettik. Deniz hemen yarıldı, her dalga kümesi kocaman bir dağ
gibi oldu.
<> Şuara/63: Fe evhayna ila masa enıdrib bi asakel bahr* fenfeleka fe kane
küllü firkın ket tavdil azıym
"Bunun
üzerine Musa'ya, "asanla denize vur!" diye vahyettik. Deniz hemen
yarıldı, her dalga kümesi kocaman bir dağ gibi oldu."
Evet bu.
GÖKYÜZÜ ve YERYÜZÜ Elif
noktasında AYNI YERDE
buluştular, bir karadelik ve akdelik gibi birleştiler TEK ŞEY oldular, ama birbirlerini
ittiler, seyelanlar Güney kutbundan kuzey kutbuna akmadı.
Bu durumu daha iyi anlatmak için şunu söyleyeceğim:
CENNET
NEHİRLERİ SİZE YOL VERİR,
siz dilerseniz (Musa gibi) yürür geçersiniz. Orada KÖPRÜYE gerek yoktur. Cennet nehirleri sizinle ZIT kutup olurlar ve size YOL
verirler. Beni hissettiniz mi?
<> evet
(Halen ayetin 25. anlamını sürdürüyoruz ve halen yolun
başındayız.)
<> RZİ (amin)
Demek ki bizler de -nasip olursa inş- MUSA gibi Cennet denizlerini yarıp geçeceğiz. ;)
<> inşallah hocam
<> amin
Cennet Nehirleri, Musa'nın denizi derken şimdi de NUH tufanına dayandık.
"Gökyüzü
suyunu tut; yeryüzü suyunu yut."
Tufan bir DÜZLEMDE
oldu. Orada DAĞ hiç yoktu.
Tufan bitince yeniden RİEMANN
uzay kuruldu ve de
"Bunun
üzerine Musa'ya, "asanla denize vur!" diye vahyettik. Deniz hemen
yarıldı, her dalga kümesi kocaman bir dağ gibi oldu."
"her dalga
kümesi kocaman bir dağ gibi oldu."
"her dalga
kümesi kocaman bir dağ gibi oldu."
"her dalga
kümesi kocaman bir dağ gibi oldu."
Musa veya Nuh eylem aynı. Nuh'un gördüğü TEK DAĞ vardı (havzada),
adı da CUDİ idi. TEK BİR DAĞ.
(Ayet lütfen)
<> 11-44: Ve denildi:
"Ey yer! Suyunu yut ve ey gök, sen de tut."Ve su çekildi.
İş bitirilmişti. Gemi, Cudi üzerine oturdu ve
haykırıldı: "O zalimler topluluğu geri gelmez
olsun!"
[] 11-44: Ve kıle ya ardublei maeki ve ya semau aklii ve gidal mau ve
kudıyel emru vestevet alal cudiyyi ve kıle bu'den lil kavmiz
zalimin(e)
"Ve su
çekildi. İş bitirilmişti. Gemi, Cudi üzerine oturdu"
"Ve su
çekildi. İş bitirilmişti. Gemi, Cudi üzerine oturdu"
"Ve su
çekildi. İş bitirilmişti. Gemi, Cudi üzerine oturdu"
Su değil, SU+LAR
çekildi (gök ve yere).
"Gök ve yer
ile bağımlıları sular ait oldukları yerlere
çekildi"
"İş
bitirilmişti. Gemi, Cudi üzerine oturdu"
"İş
bitirilmişti. Gemi, Cudi üzerine oturdu"
"İş
bitirilmişti. Gemi, Cudi üzerine oturdu"
Biten İŞ
NEDİR? (eylem Affair) Yeryüzünün Öklid bir düzlem olmasından
sonraki aşama >>> Yeniden Riemann küresi oluşu...
(Unutmayınız, Allah ğadabı/gazabı HER gelişinde yeniden MAHŞER düzlemi oluşur -hem de
burada-.)
(Bu oluşuma sahara denir.)
(Bakınız sahara Misali için düz anlam.)
Mahşer sahrası diye bir şey duydunuz mu?
<> Mahşere
musahhar etme. Mahşer için sihirleme?
(Musahhar=Sihirlemek anlamında. Bu SaHaRa. Kelime kökü SiHR
değil.)
<> pardon
<> mahşer çölü ama
su var?
(Evet HAVZ var.
Efendimiz ve Resuller bu havuz başında inananlarla birlikte SERİN tutulacaklardır ve
Arş'ın gölgesinde serin kalacaklardır.) (Havz=Havuz)
<> "Mahşerde KUM
ve BUZ olacak. Buz
>>>>>> Sabıkun'a ait olacak. Kalanı SAHARA/sahra çöl kere çöl. Güneş
70cm. yukarıda ve AÇILMIŞ
olarak bulunacak. Doğrusu bu... Yoksa bazı spekülatif yazarların
söylediği gibi GÜNEŞ
>> Cehennem d e ğ i l d i
r" 14.08.2002 chat logu
Kış ve Yaz'ı da yazalım. (Kureyş suresi lütfen)
<> Kureyş/1: Kureyş'i alıştırıp
ısındırdığı için, = Li iylafi kurayş
<> Kureyş/2: Onları kış ve yaz yolculuğuna
alıştırdığı için, = İylafihim
rıhleteş şitai ves sayf
<> Kureyş/3: Bu evin Rabbine ibadet etsinler. = Felya'büdu rabbe hazelbeyt
<> Kureyş/4: O ki, onları doyurup kurtardı açlıktan ve
kendilerini güvene çıkardı korkudan. = Ellezı at'amehüm min
cuıv ve amenehüm min havf
Yaz (görünen sahra, sıcak olan) ZEMZEM, kış (yeraltında kalan) PETROL. (Tüm Arap yarımadasındaki petrol ve su).
ZEMZEME petrol karışmaz. Zemzem bir HAVZ'dır. Kalan Hicaz ise SAHARA'dır.
Oranın tek DAĞI
da >>> kutsal ARAFATTIR.
Arafat'a çıkarak, CUDİ'yi
yaşarız böylece ve de TUR
dağına çıkan Musa'yı.
(Hira ve Uhud tepedir. Gerçek dağ sadece ARAFATTIR.) Hatta "Hacc arafat'tır" diye bir söz
duymuş olmalısınız.
<> evet
Eğer Nuh döneminde olsaydık Tufan CUDİ'dir diye bir söz üretecektik.
CUDİ nedir? (Atalar Cedd dağından öteki anlamları.)
Eğer bir deniz yarılırsa ortaya otomatikman (etkiye
tepki olarak) bir DAĞ
çıkar.
En en en basit olarak iki denizi ayıran bir adres var: Cebel
(dağ) Tarık (Gibraltar).
Eğer o dağ orada olmasaydı AKDENİZ boğumu olmazdı açık deniz olurduk ve
uygarlıklar da bildiğimiz anlamda gelişemezdi. Ne Nil ne Dicle
ve Fırat gibi candamarları oluşmazdı.
Bunların nedeni -tuhafınıza gidecektir- ZİLZAL'dır.
James Joyce >>>>>> ZİGZAG (Arafat) dağının altındaki ZEMZEM'den söz eder
-hatırlayanınız var mı?-.
Ben ve [Z] bunu yayınlamıştık. (Kitabın
ilgili sayfasının fotokopisinde....)
<> By the Stream of
Zemzem under Zig-zag Hill
Evet. (Joyce biliyorsunuz en önemli parazit
alıcısıdır.)
Eğer Zemzem ETKİ
ise ARAFAT (Zigzag) dağı TEPKİDİR. Biri olmazsa öteki
olmaz.
Bunun gibi dağ varsa -kutsal-, kutsal bir de vadi
vardır. (Tur ve Tuwa gibi).
Bunlara ZİGZAG
oluşturma (gelgit vb.) deniyor.
Eğer bir şey iki kez yineleniyorsa (Düldül=At;
Fülfül=Biber gibi) bunlar İKİ
AYRIK ŞEYİN bir arada bulunmasıdır. (Dül=Eşek,
Fül=Tatlı biber.)
Bu cifir ilkesi gereğince (sıkı durun) ZEMZEM de İKİ AYRI KAYNAKTIR, kendini temizler.
Birisi >>> Radyasyonludur -ölümcüldür-, öteki Zem ise
bunu gidericidir -şifadır-.
İki ZEM birbirini
ittiğinden, biri yeraltında petrol ile karışırken ve
de içilmezken ikincisi ise yeryüzünde İÇİLİR
ÜNLÜ sudur.
İkisi birbirini ittiğinden biri aşağı
diğeri yukarı fışkırmıştır.
Kabe, mahşer meydanı tasarımındaki bir düzlem
dünyanın HAVZ'ıdır
çünkü iki kutbun TASTAMAM
ortasındaki tek nötr bölgedir. NÖTRALİZASYONU
ise zem'in öteki ZEM'i gidermesi
olarak sağlamaktadır.
Eğer Arafat olmasaydı ZEMZEM olmazdı, veya tersi.
Böylece yeryüzü ve gökyüzünün SULARININ
nasıl yutulup (absorbe) nasıl tutulduğu (emisyon) fenomenlerine
değindik.
(25. anlamdan öncekileri mesela 6. anlamı
sorsaydınız, bunları da iyice açmış olacaktım ve
daha da anlaşılır olacaktı. Biz tepeden inme girdik.)
Onun için sakın "Mutmain olmadım" demeyin, SIRA vermeden direkt giriyorum ANLAMLARA. Beni anlıyorsunuz,
değil mi?
<> evet
Şimdiki konumuz ise Blok zaman ve blok uzay.
Blok uzay şudur: Evrenler dizgesinden çıkınca (ki
karadelik tünelleri bunu rahat başarıyor) gittiğiniz yer
aşırı dinamik kuantum köpüğü (kuantum tüneller dokusu) ya
da sonsuz evrenlerin ÇİFTLİĞİ
olan süper uzay (Kur'an'da AŞAĞI
MİSAL ALEMİ)dir.
Orada DURUM yoktur
davranış vardır. Herşey her an kıpır
kıpırdır ve orada OL=ÖL
olarak her an herşey devingendir, hiçbir şeyi gözlemleyemezsiniz.
Ancak o tünellerden biri uzanıp da ucundan bir EVREN şişirmezse hep orada kalırsınız.
Bigbang ile şişen evren.
HER EVREN bir adacıktır/yaşam idrak
adacağıdır.
Burada zaman ve mekan DİNAMİKTİR.
Gözlemleme şansınız sıfırdır, çünkü ZAMANIN OLMADIĞI bir evrendir.
Orası OL=ÖL (neden ve sonuç
aynı olan ve dolayısıyla nedensiz DENSİZ ve sonuçsuz DENSİZ
bir oluşumdur. Hiçbir kimse, bir bilinç orada gözlem yapamaz.
Yani saat tutamaz, etkinin tepkisini bekleyemez (nedensellik
yoktur). O zaman gözlemci de gözlemci olamaz.
Dedim ya ZAMAN yoktur.
Zaman olmayınca hiçbir şey de (imtihan gereği) idrak edilemez.
(Tek idrak, her biri bir evren yaratacak olan GEON denen bir quantum tohumudur.) (Daha sonra bakınız GEON'lar geometro-dinamikler.)
(Eğer bulamazsanız John Wheeler uzayı olarak arayabilirsiniz.)
Zaman yoksa aşağı misal alemi bize (RÜYALARIMIZ dışında)
hiçbir şey veremez.
Pekiyi blok zamanı nasıl yakalayacağız?
Sarfatti uzayında... Yani dinamikliğin hiç
olmadığı, herşeyin tam durağan statik ve HEYKEL olduğu YUKARI MİSAL ALEMİNDE zamanı hiç değilse
yakalayabileceğiz.
Ama nasıl? T=0 olarak değil; T=AB halinde.
Orada her varlığın (mesela benim, senin) bir BÜSTÜ var, bir resmi var, bir
kalıp(matrix) hologramı var. Hareket etmiyor, öylece (Ashabı
kehf'i hatırlayınız) orada BEKLİYOR.
Diri mi, ölü mü? Hayır ikisi de değil o gerçekten
S.kedisi gibi ÖLÜ=DİRİ.
İki ayrı evrene de bölünmesi gerekmiyor. (A'da kedi ölü;
B'de diri diyemiyorsunuz.)
Çünkü burası quantum alemi değil. Yani parçacık
mı dalgacık mı diyemiyorsunuz. Veya ne zaman bir radyoaktif
salınım olacak da kedi ölecek diye beklemenize gerek yok, orası BLOK zaman ve de KUANTUMa yasak bölge.
Orada HİÇBİR
VARLIK parçacıklardan oluşmuş değil, TEK PARÇA. Tek parça da yanlış.
Bir tek Ruh'un bizdeki ruh'lara bölünmeden tahsis edilmesi gibi BİRLEŞİKTİR.
Herşey tek parçadır ve birleşiktir.
Mesela burada olan herkes ve eşyaları ve hava
molekülleri vb. hepsi birleşiktir. QUANT
yoktur.
İşte blok evren budur. Bloke edilmişizdir. Oysa
aşağıda (misal aleminde) Kuantumlar vardır. Yani
birbirinden bağımsız diskret (kopuk) sayısız birim
vardır.
Yukarıda ise quantum yoktur. Varlıklar TEK parçadır.
(Hücreleriniz, organlarınız, genleriniz,
atomlarınız, atomaltı yapılarınız hiçbir şey
yoktur, sadece TEK ayrık bir
parçasınızdır. Ama bu da yanlış: Ruh(lar) gibi TEK bir şeyin
fazlarısınız.
Orası ışık hızına erişince
oluşur (Tarık semasında Gri hiçlik GÖK cinsindendir ama, burada YER
cinsindensiniz, zeminde herkes ve her eşya ötekine bitişiktir.)
Tarık'ta da ışık hızına
çıkıyorsunuz ama orası GÖK,
gri bir uzay. (katı değil)
Sözünü ettiğim YER
(Dabbe alanı), burada katı olarak tek parçasınız ve
birbirinizle ZEMİNDEN
bağlısınız. Ve de böylece TÜMLEŞİK olarak tek parçasınız.
(Tıpkı RUH'un tek oluşu
gibi)
Tüm eşyalar, yaratılanlar, yaratılacaklar, ölenler
her biri birbirine ZEMİNDEN BAĞLI OLARAK TEK parçadır.
(Küll.) (Cüzz diye bir şey yoktur. Cüzz=Quant) Beni hissediyor musunuz?
<> evet
Orası neresi oraya nasıl gidilir?
Orası da burada. Nasıl ki misal alemi rüyalar ve
hayaller olarak hep buradaysa Yukarı misal alemi de SOMUT olarak buradadır.
Hoppala bu nasıl oluyor? Hani nerede? Niye görmüyorum?
Göremezsiniz çünkü orada ÖLÜSÜNÜZ.
Orası gece bölgesi. Burası gündüz bölgesi.
Allah geceleri canımızı alıyor.
Bu gece ve gündüz birbirinin peşpeşe ardından
geliyor.
(Ayetler lütfen)
<> 39/42: Allah, o canları öldükleri zaman, ölmeyenleri de
uyuduklarında alır. Sonra haklarında ölüm hükmü verdiklerini
alıkor, diğerlerini de takdir edilmiş bir süreye kadar
salıverir. Şüphesiz ki bunda düşünecek bir kavim için nice
ibretler vardır.
<> Enam/60: O, odur ki, geceleyin sizi öldürür. Gün boyunca neler yapıp
neler kazandığınızı bilir. Sonra, belirlenmiş
süre işletilip tamamlansın diye, gün içinde sizi diriltir. Nihayet
O'nadır dönüşünüz. Sonra, yapıp ettiklerinizi size haber
verecektir.
<> 7-Araf/54: Rabbiniz o Allah'tır ki, gökleri ve yeri altı günde
yaratmış, sonra da arş üzerinde egemenlik kurmuştur. geceyi
gündüze bürüyüp örter. O bunu, bu da onu aralıksız ve titiz bir
biçimde kovalar durur. Güneş, Ay, yıldızlar O'nun emrine boyun
eğmiş. Gözünüzü açın; yaratış da O'nundur, emir
veriş de/yaratış da O'nun içindir, emir veriş de. Alemlerin
Rabbi olan Allah çok yücedir.
<> 2-Bakara/164: Şüphesiz, göklerin ve yerin
yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca
gelişinde, insanlara yarar şeylerle denizde akan gemide,
Allah'ın yukarıdan bir su indirip onunla toprağı
ölmüşken diriltmesinde, üzerinde deprenen hayvanları yaymasında,
rüzgarları değiştirmesinde, gökle yer arasında boyun
eğmiş bulutta akıllı olan bir topluluk için elbette
Allah'ın birliğine deliller vardır.
<> Yasin/40: Güneş'in Ay'a ulaşıp çatması gerekmiyor.
gecenin de gündüzü geçmesi gerekmez. Her biri bir yörüngede yüzmektedir.
<> 10/6: Elbette gece ile gündüzün birbiri ardınca değişip
durmasında ve Allah'ın göklerde ve yerde yarattıklarında
sakınan bir kavim için bir çok delil vardır
<> Furkan/62: geceyle gündüzü, öğüt almak isteyenlerle şükretmek
isteyenler için, birbirini izler hale getiren O'dur.
<> 3-Ali İmran/27:
geceyi gündüzün içine sokarsın, gündüzü de gecenin içine
sokarsın. Ölüden diri çıkarırsın, diriden ölü
çıkarırsın. Dilediğine de sayısız rızık
verirsin.
<> Fatir/13: Allah, geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de gecenin içine
sokar. Güneş'i ve Ay'ı buyruk altına almıştır.
Herbiri belirlenen bir süreye kadar akıp gidiyor. İşte Rabbiniz
Allah bu; mülk ve yönetim O'nundur. Onun berisinden yakardıklarınız
ise bir çekirdek zarına bile hükmedemezler.
Allah ÇOK İYİ
BİLDİĞİMİZ gün ve gecenin birbiri peşinden
gelmesini, yani bu olağan şeyi niçin böyle titizlikle vurgulasın
ki?
Sizlere şimdi Blok zamanın gecesini
anlatacağım.
"geceyi
gündüze bürüyüp örter. O bunu, bu da onu aralıksız ve titiz bir
biçimde kovalar durur."
Dün demiştik ki: Evren bir nabız halinde üzerine
dolanarak GENİŞLİYOR
(yani gök ve yerin ayrılması DEVAM
EDİYOR.) Düz/lineer bir
genişleme DEĞİL
tik-taklı (iki zaman dilimli) bir genişleme bu.
Demiştim ki evrenin itici gücü (zariyat) şimdiki AN'ımızı yarın ki AN'a iterek GENİŞLİYOR.
Tik ve Tak arasını hiç farketmiyoruz. ARADA GECE (Yukarı misal alemi STATİZMİ) var, orada
ölüyoruz. İki AN arasında
biz ölüyoruz.
Bu konuyu ilerletmeden önce iki ayeti daha hatırlayalım:
1. "Biz onların geceleri uykudayken canını
alırız ve sabah dilersek bırakırız..." önce bunu
yazınız ltf.
<> 39/42: Allah, o canları öldükleri zaman, ölmeyenleri de
uyuduklarında alır. Sonra haklarında ölüm hükmü verdiklerini
alıkor, diğerlerini de takdir edilmiş bir süreye kadar salıverir.
Şüphesiz ki bunda düşünecek bir kavim için nice ibretler vardır.
Evet bundaki düşünecek toplum biziz.
İki PULS
(nabız atması) arasında GECE
(yukarı misal alemi veya Sarfatti uzayı) veya HYPER uzay geceyi temsil eder, iki puls (AN) ise GÜNDÜZÜ temsil
eder.
İkinci bir ayeti daha zahmet ettireceğim: "Derler
ki: bizi iki kez öldürdün iki kez dirilttin, çıkmaya bir yol var
mı?"
<> 40/11: Dediler: "Rabbimiz! Bizi iki kez öldürdün, iki kez dirilttin.
Artık günahlarımızı itiraf ettik. Buradan çıkmak için bir
yol daha var mı?"
Şimdi
İKİ KEZ dirilip iki kez ölmenin (17.anlamı) olarak Blok uzayın
(25.anlamına) bir EŞİTLEME
oluştu.
Yani impuls/puls/nabız olayını HİSSETTİNİZ Mİ? Tik-Tak'ları hissettiniz
mi?
Unutmayınız: Evren düz genişlemez. NABIZ gibi atarak İKİ AN arasında durarak (Gece) kopuk kopuk
genişler, hissettiniz mi?
<> evet
Biz iki puls arasında DURUYORUZ,
durağan oluyoruz. Ve ÖLÜYORUZ,
yani canımız alınıyor sonra bir puls daha geliyor ve GÜNDÜZ oluyor dolayısıyla YENİDEN DİRİLİYORUZ. Bunu hissettiniz mi?
<> evet
İki kez ölmek ve iki kez doğmak.
O halde Sarfatti Hyper uzayı (Yukarı misal alemi) neredeyMİŞ?
Bizde, içimizde, iki an arasında.
Ölüleri neden asla görmüyoruz? Çünkü onlar iki puls
arasındaki bölgede hep hapisler. (Aslında onlar daha özgür)
Ölü Kardeşim Ferdal'ı ne zaman göreceğim?
Yaşadığım sürece ASLA.
Ölünce iki puls arasına sıkışınca onu orada
göreceğim, boynuna sarılacağım, Allah'tan rahmet
dileyeceğim. Ve zaten o ikinci puls vurmadığında (SON NEFESTE) beni
karşılamış olacak!
Ferdal'ın ruhuna fatiha lütfen. Ben de secde edeceğim,
izninizle.
<> ok
Secde etmek bir nimet. Çünkü DÜNYA
üzerindesiniz -zemin üzerindesiniz-. Aşağıda yeşil katmanda
SECDE yok. Secde toprağa
değmektir, orada toprak ÜSTTE.
Bilin bakalım YEŞİLLENDİĞİMDE
ben ne yapıyorum -secde yerine-.
İpucu: Secde'den başka hangi namaz hareketi geçer
kur'an'da?
<> QıYaM
<> Kıyam, rüku
<> Kade
"Rüku edenlerle rüku ediniz!" bu ayetin
sırrını anladınız mı? Bu tarz ayetleri yazar
mısınız ltf.
<> 2-Bakara/43: Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin ve
rüku edenlerle birlikte siz de rüku edin!
Dabbe alanında SECDE
edilmediğine göre tek çıkış var: RÜKU.
Ka'de yok. (Aşağıda oturacağınız bir
zemin yok)
Kıyam yok. (Yön yok, yön duygusu yok)
<> 3-Ali İmran/43:
Ey Meryem, Rabbine divan dur, secdeye kapan ve rüku edenlerle
birlikte rüku et!
(Yön olmayınca, yatıyor musunuz, amuda mı
kalktınız belli değil. Yani Kıyam yok. Kıyam,
kıyamette, mezarlardan çıkmaktan ibaret bir eylemdir.
Aşağıda o da yoktur.)
Pekiyi ne vardır?
"rüku edenlerle
birlikte siz de rüku edin!"
"rüku
edenlerle birlikte siz de rüku edin!"
"rüku
edenlerle birlikte siz de rüku edin!"
Bu ayeti de hissettiniz mi?
<> evet
<> Allah rüku etmeyi
özel olarak seçmiş ve koymuş
Kıyama kalktığınızda zaten YEŞİLDEN çıkıyor ve
Arz üzerine (yeryüzü) çıkıyorsunuz. Kıyam geçersiz. Adı
üzerinde KIYAM
>>>>>> Kıyamete kalkış.
Yön duygusu yok dedim. Bunun da WEB'de açıklamaları
dataları olabilir.
Bermuda'da kaybolan taşıtların sürücüleri ve
tanıkları "Yeşil bir sis bastı. Gök ve yer kayboldu,
uçağı yere mi göğe mi süreceğimi kestiremedim"
diyorlardı. Hatırladınız mı?
<> evet
(Green mist yordamında yön yoktur, yerçekimini magnetik alan
yok eder.)
(Aşırı magnetik alan Gravitationdan milyarlarca kez
güçlüdür -fizikçilerimiz onaylayabilirler-.)
Aşırı magnetik alan ise sizi quantum tünelinin 7
adet saklı ve kıvrılı açılmamış
boyutlarına tutsak eder.
Ve Bermuda'dan kurtulanların şu açıklaması da
ilginizi çekecektir: "Yapabildiğim tek hareket öne eğilmekti..."
(Sayısız örnekleri var). Öne eğilmek nedir?
<> rüku
;)
Şimdi BLOK zamana
girmek için yeniden KEHF'tekilerin DEHŞET içindeki görüntüsüne
ilişkin ayeti yazalım.
<> 18-Kehf/18: Sen onları uyanıktırlar sanırsın; oysaki
onlar uykudadırlar. Onları sağ tarafa da sol tarafa da
çeviririz. Köpekleri de iki kolunu girişe uzatıp
yaymıştır. Onların durumunu görseydin kesinlikle onlardan
yüz çevirip kaçardın. Ve onlardan içine mutlaka korku doldurulurdu.
"Onları
sağ tarafa da sol tarafa da çeviririz"
"Onları
sağ tarafa da sol tarafa da çeviririz"
"Onları
sağ tarafa da sol tarafa da çeviririz"
Acaba ne demek istiyor ayet?
Bir karadeliğe balıklama düşelim.
Tekilliğe doğru saniyede 300 bin km hızla
düşeriz, ama düştükçe o tekilliğe ASLA ulaşamamış gibi, bizi dışarıdan
izleyen bir gözlemci, bizim o tekilliğe asla ulaşamayıp, giderek
yavaşlayıp sonra da TEMELLİ
durduğumuzu görecektir.
Evet temelli YUKARI
MİSAL ALEMİ durağanlığında ebedi hareketsiz
kalıyoruz. Çünkü iki tiktak arası (iki puls arası) o kadar
uzamıştır ki neredeyse evrenin tüm kalan ömrü olmuştur.
Yani YUKARI MİSAL
ALEMİNDESİNİZ, hiçbir hareket yok.
Aslında bir hareket var:
"Onları
sağ tarafa da sol tarafa da çeviririz."
"Onları
sağ tarafa da sol tarafa da çeviririz."
"Onları
sağ tarafa da sol tarafa da çeviririz."
Olmaması gereken bir hareket ve de tek hareket.
Hareket eden siz değilsiniz. Siz hareketsizsiniz. Burada
hareket eden tek şey zamanın bir ileri TİK'i bir de ardından GERİ TİK'i (ikisi de tik... TAK yok.)
Buna "Onları sağ tarafa da sol tarafa da çeviririz"
tanımı cuk diye okuruyor mu oturmuyor mu?
<> evet
Kıyamet nedir? Tüm evrenin tek bir KARADELİĞE ÇÖKMESİ değil midir?
<> evet
O halde o TEK
karadeliğin (Antibigbang/Yani ilki akdelik) hemen ardında ne var?
<> Akdelik
Biz tünel diyoruz ama tüneli kaldırınca KARADELİK (DoomDay) ile İLK olan AKDELİK (Bigbang) bitişik ve yapışık
değiller mi? -DAİMA-.
<> evet
Biri kıyamet kapısı, ötekisi ise YENİDEN yaratılış
kapısı değil mi?
<> evet
(Enbiya-104 yeniden)
<> 21/104: Gün olur göğü, yazı tomarlarını dürer gibi
düreriz. İlk yaratılışta
başladığımız gibi onu baştan yaparız.
Üzerimizde bir vaat olarak biz bunu mutlaka yapacağız.
Akdelik ve karadelik bitişikliği şudur: Kum saati
gibi dürülmektir.
"İlk
yaratılışta başladığımız gibi onu
baştan yaparız."
"İlk
yaratılışta başladığımız gibi onu
baştan yaparız."
İLK (Bigbang Akdeliği) gibi karadelikten geçirir, hemen
ardındaki İLK gibi yeniden
Akdelikten yaratırız.
[] https://web.archive.org/web/20110514030033/http://home.earthlink.net/~ilyes/3-SoundTrumpetAnima.gif
Eğrileri açarız. (Riemann ve Lobatçevski
uzaylarını ÖKLİD
mahşer düzü biçiminde açarız.)
Ve ayet ltf.
"SUR'a
üfürülür.... Sur'a ikinci kez üfürülür".
<> 20/102: O gün sura üfürülür ve günahkarları o gün gözleri gömgök bir
halde haşredeceğiz.
<> 39/68: Sura üflenmiştir; Allah'ın dilediği kimseler dışında
göklerde kim var, yerde kim varsa çarpılıp yere
yıkılmıştır. Sonra
sura bir daha üflenmiştir. İşte hepsi ayağa
kalkmış bakıyorlar.
<> 18/99: O gün onları bırakmışızdır,
birbirleri içinde dalgalanırlar. Sura da üflenmiştir. Hepsini
biraraya toplamışızdır.
"Sura
üflenmiştir; Allah'ın dilediği kimseler dışında
göklerde kim var, yerde kim varsa çarpılıp yere
yıkılmıştır. Sonra sura bir daha
üflenmiştir."
"Sura
üflenmiştir........................... Sonra sura bir daha
üflenmiştir."
İşte bu da "İKİ
KEZ ÖLMEK VE İKİ KEZ DİRİLMEK" veya iki kozmik PULS arasında-içinde
dışında olmak. Ayetleri hissettiniz mi?
<> evet
Sur'a iki kez üfürülmek demek iki akdelik fenomeni yani SOL akdelik spini ve sağ akdelik
spini.
Karadelik evreni içindeyiz. Sistem bizi BLOK ZAMANDA BİR İLERİ BİR GERİ (bir
sağ bir sol yönde) çeviriyor.
Bu tek hareket ÇÜNKÜ ALLAH
kabzolmaktan tutsak olmaktan müstağnidir.
Birinci sur şunu SÖYLER:
"Bugün mülk kimindir?".
İkinci sur (yine kendisi): "Bugün mülk Vahid ve Kahhar
olan Allah'ındır."
Biz ne yapıyoruz bu arada? Karadeliğe ebedi
tutsağız. Ashabı Kehf gibi uyku mu ölüm mü belirsiz bir
haldeyiz. Ama Schrödinger'in kedisi ölmüyor.
<> ne diri ne ölü
DİRİ
MİYİZ, UYKUDA MIYIZ, ÖLÜ MÜYÜZ?
<> ŞaHiT
Allah'a Mütteki olun. Dilerse bizi YARATMAZ -yeniden- bizi ÇÖPLÜĞE
ATAR hiç diriltmez.
Allah bunu yapar mı? (Yanıtı Enbiya-104'ün son
cümlesinde)
<> hayır
<> çöpe atmaz
<> ....Doğrusu Biz
bunları yaparız.
<> vaadi var
<> 21-Enbiya/104: O gün ki, göğü kitaplar için defter dürer gibi
düreceğiz, yaratmaya ilk başladığımız gibi yeniden yaratacağız, bu
va'dimizdir. Doğrusu Biz bunları yaparız.
"bu
va'dimizdir. Doğrusu Biz bunları yaparız."
"bu
va'dimizdir. Doğrusu Biz bunları yaparız."
"bu
va'dimizdir. Doğrusu Biz bunları yaparız."
Allah'a mütteki olun. HANİF'lerden
başka hiçbir Allah kulu Allah'ımıza MÜTTEKİ değildir. Onun için yineliyorum, Mütteki olun,
itteka sahibi olun!
Kulları içinde sadece BİLENLER
Allah'a müttekidir" (ayet). (Bilenler=Alimler)
[] Fatır/28: Yine insanlardan, hayvanlardan ve davarlardan da türlü renklileri
vardır. Kulları içinde
Allah'tan ancak âlimler korkar. Şüphe yok ki Allah çok güçlüdür. Hüküm
ve hikmet sahibidir.
<> "İbrahim
SS atamız gibi PROTEST/HANİF olun, putları
kırın."
<> mütteki tam olarak
korkmak çekinmek mi kaptanım
Allah'ın bizi ketenpereye getireceğini,
aldatacağını, vaadini tutmayacağını bir an bile
düşünmek Allah'ımıza mütteki olmamak demektir. OlMAmak!!!
Bugün en en en yoğun tarikat terbiyesi Zen Budistlerindedir.
Ama, ne varsa bu dünyadadır diyerek, Tanrı fikirleri yoktur ve
yaratılacaklarına asla inanmazlar.
(Bunun için kolayca HARAKİRİ
yaparlar.)
Korkunuz Allah'ın sopasından değil bizzatihi ZATINA karşı
olmalıdır.
Allah'tan şu afet ile korkunuz:
"Ya beni sevmezse!"
"İstemezse!"
Yoksa cehennemin ateşinden korkmayın. Zebanilerden
korkmayın. Ve şu üçkuruşluk (Eski kuruş) dünyada hiçbir
kimseden korkmayın.
Allah'tan başka hiç bir korkulacak şey yoktur.
Allah'ın cehenneminden korkmak bile sizi kafir yapar.
Cehennemi Allah'a şirk koşarsanız -aynı miktar korkarsanız-.
O zaman MİH ayetlerindeki
"Putperest/şirk koşanlardan" olursunuz.
Din'den kurtulunur. Nasıl mı? Din'i Allah'a has
kılın. Allah hemen alacaktır onu sizden ve "Benim indimde
bu Hanif dinden daha güzeli yoktur" diyecektir. Din'i Allah'a halis
kılarak ona verdiğinizde size karşılığında
bir BERAT VERECEKTİR:
"Haniflik".
<> 22/31: Allah için, ona şirk koşmayan hanifler olun, her kim
Allaha şirk koşarsa öyle olur ki sanki Semadan düşmüş de
kendisini kuşlar kapışıyor, veya rüzgar onu ocara bir yere
sürüklüyordur
<> 98-Beyyine/5: Halbuki onlar ancak şununla emr olunmuşlardı: hak
perest müvahhid (hanifler) olarak dini Allah için halis kılarak
yalnız Allaha ıbadet etsinler ve namazı dürüst
kılsınlar ve zekatı versinler, ve odur Ğdini kayyimeğ
Hanif olanın DİNİ
olması gerekmez. Çünkü TEK,
yegane, biricik ALLAH
İNDİNDEKİ DİN tekbaşına sadece ve
yalnızca HANİFLİKTİR.
Ötekiler çöpe -ebediyen-. Çöplükte işimiz ne? Çöplük
dediğimiz Allah'ın yağdırdığı PİSLİK değil mi? Allah
onların üzerine PİSLİK
yağdırıyor.
Dinden kurtulmak için dini ALLAH'a
HAS kılıp HANİF
olun. Artık size çöplük dinlerinin, ata dinlerinin hiçbiri gerekmez.
ÖZGÜR olun
MÜTTEKİ olun
(Aynaya bakarak bunları yazıyorum.)
DİN GÜNÜNDE (kıyamette)
İşte o gün dinden konuşalım.
<> Hanif odur ki, ata
öğretilerine ASİ, ama Allah'a mütteqi.
Evet TAM BİR PROTEST(ant) söylemle...
Allah'ın vereceği cezadan korkmayın. Allah'tan
korkun.
Fela Uksima. Mevakiin nücum -bilseniz bu ne büyük YEMİNDİR-. (Vakıa-76)
İyi ki İbrahim atamız varmış. OT GİBİ
kul olup gidecektik. Ya İbrahim atamız hiç yaratılmasaydı?
Kimbilir ben kimin eteğine sarılmıştım?
(Fethullah'ındır garanti.)
<S> Biz de
sorgulardık. Belki biz olurduk
Öyle deme [S]'im. Allah murat etmeyince olmuyor bu.
Kur'an'da ağzına kadar HANİFLİK ile ilgili ayet var 1400 küsur yıldır
onu EFENDİMİZ bile
anlamadı. Bırak ki bu kadar evliya bu kadar din alimi hangisi bunu
anladı -ayetlerin ne demek istediğini kim anladı-?
<S> Yanlış
anladınız beni, naçizane aklımızla bulmaya
çalışırdık körü körüne inanmazdık demek
istemiştim.
<> 16-Nahl/123: Sonra sana vahyeyledik ki; Hanif İbrahim Milleti'ne tabi
olasın. Ve o müşriklerden değildi.
Kaldı ki İbrahim atamızın bir KUR'AN'I da yoktu, o bunu hiçbir
tebliğ, peygamberlik, en ufak vahy gelmeden 13 yaşında anladı.
Hiçkimse onun kadar ALLAH'ın
dostu olamaz. İyi ki İbrahim vardı. O bizim NEDENİMİZ oldu -milatyum ile-.
<> iyi ki
Ben 13 yaşında okuldan kaytarıp,
yaşıtım kızlarla pikniğe kaçmaktan ve bira içmekten
başka bir şey bilmiyordum. Tek kültürüm müzik ve kızlardı.
<> :))
Kötü bir öğrenciydim. 13 yaşında elimde bira
şişesi, kızlarla okul koridorlarında öpüşüyordum.
Ne kilise ne papaz, hiçbir hobim yoktu.
Şımarık bir müzisyendim ve İbrahim'in
yaşındaydım.
Tanrıya düşmandım. Zevk için Odin'e Thor'a
inanırdım -inanmazdım ama öyle görünürdüm-.
Bunlardan utanıyorum. Çünkü akil baliğdim. GÜNAHKARDIM. Azgındım.
Sosyete çocuğuydum, bana benim iki katım yaştakiler
bile eğiliyordu.
Hayatımda bir yoksula bir kron verdiğimi
hatırlamam. Zalimdim, Kibirliydim,
Aşağılığın biriydim.
Müslüman olana kadar her gece içtim her gece zina yaptım.
İyi hristiyan arkadaşlarımı da ayarttım, onları
da Allah'a inanmaktan alıkoydum.
Ben böyleyken, İbrahim atamızın 13
yaşında ALLAH dostu
olduğunu görün.
İbret olsun diye bunları anlattım.
Şimdi arada bir yalan söylemekten başka hiçbir günah
işlemiyorum. Kimse bana "Kul hakkım kaldı" diyemiyor.
İbrahim ile farkımız bu dostlar! Ben solda
sıfırım. Hazır bulduğum bir Kur'an ile size
açıklamalar yapıyorum.
İbrahim atamızın elinde hiçbir şeyi yoktu. Ne
babasına, ne Nemrut'a bir tek ayet bile yoktu -henüz-.
Bu ne yüce bir örnektir. İyi ki bizler MİH'iz ve Umarım Allah'ım benim şu günahlı
yaşamımı affeder.
<> amin
Ben çok korkuyorum. Çok günahkardım, ama asla
hırsızlık yapmadım ve uyuşturucu bir tek kere bile
kullanmadım. Ve bilimi hep sevdim. Yani üç hasletim dışında
günaha batmış durumdayım.
O felç gelmeseydi ben sizlerin en nefret ettiği bir insan
olarak yaşamımı sürdürecektim. Allah'ıma şükür ki,
benim frenime bastı.
Allah'ım çok korkuyorum.
<> 2-Bakara/129: Ey bizim Rabbimiz! Onların içlerinden öyle bir rsul gönder
ki; kendilerine senin ayetlerini okusun, onlara kitabı ve hikmeti
öğretsin, ve onları tertemiz kılsın. Muhakkak ki aziz
sensin, hakim sensin!
<> Hucurat/7: Hem bilin ki, içinizde Allah'ın rasulü içinizdedir.
Şayet o, birçok işlerde size uysaydı, sıkıntıya
düşerdiniz. Fakat Allah size imanı sevdirmiş ve onu kalplerinize
zinet yapmıştır. Küfrü, fasıklığı ve
isyanı da size çirkin göstermiştir. İşte doğru yolda
olanlar bunlardır.
<> 39-Zümer/18: O kimseler el kavl'i izlerler, işte bunlar ki en güzel o'na
tabi olurlar. O kimseler dosdoğru olarak Allah'a yönelmişlerdir. Ve
işte bunlar akıl erdirenlerdir.
<> 39-Zümer/53: De ki: "Ey nefisleri aleyhine sınırı
aşan/aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden
ümit kesmeyin! Allah, günahları tümden affeder. Çünkü O, mutlak Gafur,
mutlak Rahim'dir.
<> 22/56: O gün; mülk Allah'ındır. Onların arasında
hükmeder. İman edip salih ameller işleyenler; Naim
cennetlerindedirler.
Teselli yine sizlerin ayetlerinizde... Teşekkür ederim.
Tevbe etmek üzere ben izninizi arz ediyorum. Allah inşaa
ederse yarın yine bilinen saatte birlikteyiz.
<> Estf efendim ALLAh
razı olsun, iyi geceler
Konu bitmedi zaten. Blok uzay ve zamana yarın da devam
edeceğiz.
<> İnşaALLAH
iyi geceler kaptanım
<> ALLAH razı
olsun dabbetimiz
Allah sizlerden razı olsun.
<> amin
Allah'ın birimizden razı olması bizi HİMilletçe kurtaracaktır.
Çünkü biz değiliz BİZLERİZ.
Ve 110'u da BİZLERE
devrettiler. HANİFLİĞİ
DE.
<> Çok teşekkürler
kaptanımız sırtınıza sağlık Allah'a emanet olunuz
<> slm slm ALLAH yar ve
yardımcınız olsun
<> amin
<> Rabbimz razı
olduğu ve razı ettiği kullarından eylesin bizi.
<> amin
<M> sevgi
yağanağı gibi gönlümüze nakış nakış
ışık olan sevgi değerimiz sizi seven bu aileden
Seni ürpererek okudum [M] bilmukabele.
Adet yerini bulsun Geronimo hoş-bye desin. selam Mih selam
desin.RZİ desin gitsin. (Vamos Amigos)
<> ellerinize
sağlık hg
<> slm slm