Chat n° 229 - Tarih: 23 mayıs 2004

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg'e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.

 

[] kaptan msccp10SCE nickiyle bağlandı

 

<> slm slm

 

selam Selam candaşlar hoşbuluştuk yeniden. Üç chat fire verdik. Malum trafik biraz sıkışık. İzmir'de Nato kıpır kıpır. İstanbul'da galiba NATO zirvesi falan yapılacakmış derken bu işin faturası istemeden bana çıktı. Üç chat boyu ayrı kaldık. Üzgünüm ve özür diliyorum. Çok büyük özür diliyorum.

 

<> est. özür dilemenize lüzüm yok kaptanım

 

Elde olmayan bazı şeyler var [candaş]. Bahar geldi galiba, ortalık kıpır kıpır. İyiler de kötüler de kıpır kıpır. Bu kıpırtılardan etkilenmeyelim diye uğraşıyorum. ;) Bir çay içerek vira bismillah diyeceğim.

 

<> sizi chok seviyoruz; hosh-bye

 

Me too. Hox-bye. Ich auch! (Beni mazur görün, tam gün hiç Türkçe konuşmadan ilk kez Türkçeye oturdum, vallahi şaşkınım -ukalalık yapmıyorum-)

 

<> np captain, here u r and that's all

 

Çay+tlf+kapı. Vira bismillah. Çay OK. Kapı "Don't bother me!" tlf >> OFF. Ben hazırım, sizLER de hazır mısınız?

 

<> evet

<> I wish I could bother you once live

 

I hope so. Ve ilk soru, top sizde...

Pardon soru varmış: "A, B, AB, 0 nedir?" diye.

 

<> 6-En'am/59: Gaybın anahtarları O'nun yanındadır. Onları ancak O bilir. Karada ve denizde ne varsa yine O bilir. Bir yaprak düşmez ve yerin karanlıklarına bir tane gitmez ki O bilmesin. Yaş ve kuru hiçbir şey yoktur ki, o herşeyi açıklayan kitapta bulunmasın.

 

Kadim dostumuz Kur'an. Cedid dostumuz Allah. Biri Kelamullah. Ötekisi Allah kelimesi (Sözü yemini misakı, ahda vefası, dostluğa borcu ve rızası anlamında.)

 

"yerin karanlıklarına bir tane gitmez ki O bilmesin."

"yerin karanlıklarına bir tane gitmez ki O bilmesin."

"yerin karanlıklarına bir tane gitmez ki O bilmesin."

Yerin karanlığının bir RENGİ var illa ki >>>

"Bir yaprak düşmez"

"Bir yaprak düşmez"

"Bir yaprak düşmez"

YAPRAK rengi.

"Yaprak düşmez" >>> YEŞİLİ SÖNMEZ!

Nur asla sönmez. (Nar/Enerji değil ki!)

Ah Kur'an'ım ah! Bangır bangır/bağır bağır bağırır, duymaz 1400 yıllık fosiller! Bir dabbe gerek demek ki!

 

"Yaş ve kuru hiçbir şey yoktur ki, o herşeyi açıklayan kitapta bulunmasın."

"Yaş ve kuru hiçbir şey yoktur ki, o herşeyi açıklayan kitapta bulunmasın."

"Yaş ve kuru hiçbir şey yoktur ki, o herşeyi açıklayan kitapta bulunmasın."

Yaş >>> MER'A

Kuru >>>> YEŞİLE YAPIŞMAK

Açık kitab >> LEVHİ MAHFUZ

Kapalı kitab >>> NEFHİ SUR

 

"Herşeyi açıklayan kitap".

"Herşeyi açıklayan kitap".

"Herşeyi açıklayan kitap"

O kitap sizin dostunuz. Ve o kitabı KALEM ile yazan da zaten miladi DOSTUMUZ ALLAH!

Allah'ım bizi burada kutsa ve ilminle ilmimizi artır. Allah'ım bize İBRAHİM atamız kadar yakın yakin ol! Senden başka hiçbir veli ve ilahe yoktur! Sen bizLER'den misak ile SÖZ alansın! Bizi Misak'ına DOĞRU ve HALİS kıl! Allah'ım senin için -yine ve yeniden- bu EVLERDEYİZ.

Bizi  sırat'ından ayırma -bir saniye bile-. Allah'ım tek dostumuz, biricik dostumuz. SENİ ÇOK SEVİYORUZ. O ÇOK kelimesi içine, sonsuz bir adet olan şunu koy -ltf-:

"Gaybın anahtarları O'nun yanındadır. Onları ancak O bilir."

"Gaybın anahtarları O'nun yanındadır. Onları ancak O bilir."

"Gaybın anahtarları O'nun yanındadır. Onları ancak O bilir."

 

<> amin

 

ĞAYB nedir?

Sonsuz çarpı sonsuz çarpı sonsuz +1 evren yaratan ve bu evrenlerin tüm içeriklerini tek tek sayan, elif noktasının ötesinde olan, AZAMET, KİBRİYA ve tüm hesaplarıyla SONSUZ ÖTESİ SONSUZLARı bilen Rabbim.

Biz senin ĞAYB'ından ancak bizim evrenin (biraz da Deccal'in evreninin) ve öteki alemde Mahşer ve Cehennem-Cennet'in dışında bir ALEM daha bilemeyiz.

Bizim alemeyn'den aşikar ettiklerin, yani ĞaybATIN olanı biliriz. -Eğer sen bildirirsen-. Sen bildirmezsen bir meçhulün karacahiliyizdir.

Alimler Alimi Rabbim, Alimlerin kurucusu Rabbim, alimlik sıfatını sadece insana veren rabbim, Alim insan gibi EN AZ sayıda yaratan Rabbim. Sayımızı çoğalt, ilmimizi çoğalt. Sana DOST'luğumuzu MİSAK'ın gibi kıl.

 

<> amin

 

Allah burada. Yine burada. Allah sırtımda ürpertiyor. Allah diken diken tüylerimde. Allah yarım damla taşan göz nemimde. Allah şahdamarımdan öte burada.

 

<> 58/7: Allahın göklerde ve yerde olan her şeyi bildiğini anlamaz mısın? Üç kişi gizli konuşsa, mutlaka O onların dördüncüsüdür. Beş kişi olsalar, mutlaka O onların altıncısıdır. İster bundan az veya çok ve nerede olursa olsunlar, O onlarla beraberdir. Sonra diriliş gününde onlara yaptıklarını haber verir. Allah her şeyi bilendir

 

YYY.

Yaşasın

Yahoo

Yuppie

YYY

Huzur buldum yine. Yeniden.

YYY

Yahoo >>> YA HU! ;)

Secde ettim. Usulen değil, meczub gibi değil, Allah'a Kalu bela'da ettiğim gibi, içtenlikle, samimiyetle,  D O S T Ç A  secde ettim.

Allah bizim secdemize muhtaç mı? Hayır elbette! Yahu (Yahoo) şu secde nedir? Kıyam'dan,

kıyam = GÖK veya mahşerdeki bir mızrak boyu güneş katmanı

SECDE = YER

Canlının doğasında ne var? Gravitation. YER/SECDE=ÇEKİM.

Melekler nasıl secde eder? "GÖĞE DÜŞEREK", antigravitation.

AMMMAAA ikisi de secde!

Madem ben aşağıların aşağısına atıldım. AŞAĞIDA secde edeceğim / çekim denen cazibeye mode'lanarak, bir gün Allah inşa melekler gibi Levitation üzerine secde edeceğim.

Rabbim meleklere "Adem'e secde edin" demişti. Yani yukarıların yukarısına demişti ki "Aşağıların aşağısına secde edin".

Yukarıların yukarısı ile aşağıların aşağısı BİTİŞİKTİR, bir tek yerde!

Ah şeytan anlasaydı, kibrinden vazcaysaydı, secde etseydi, o da cinler kadar SOMUT olurdu. Yani REEL bir varlığı olurdu. Evi yuvası çoluk çocuğu...

Mel'un şeytan. Neler kaçırdın sen! Sen sadece bir ŞEY olarak kaldın. ŞEY'den somutlaşamamış (eşya beden olamamış) bir ŞEY*TAN. Adem bile sana isim koyamadı.

Bir secde etseydin, belki de ehli cennet de sana secde edecekti! Belki de diyorum. Aslında BELKİ falan değil. Şeytan SECDE ETSEYDİ, kendine de secde edecek bir hiyerarşi bulunduracaktı Rabbim.

Rabbim kendine SECDE istemiyor aslında... Nasıl ki kendisine TEŞEKKÜR istemiyorsa, HAMD istemiyorsa, İnsan kendine şükretmiş hamd etmiş olurdu. Allah'ın ne namazımıza ne niyazımıza HİÇ BİR GEREKSİNİMİ yok, olamaz da. (Allah Allah olamazdı o zaman.)

Allah'a yaptığımız şükran ve secde bile KENDİMİZE. Vallahi kendimize. Bu din bile Allah'a değil. Vallah'i değil! Din bile BİZLERE! (Hanif iseniz)

Sanki çelişki gördünüz değil mi?

"Tüm hamd ve Senalar Allah'adır"; "O Şekur'dur"

Bunlara bakınca sanıyoruz ki, Allah "Kibirli, böbürlü, dalkavukluk seven bir yaratıcı".

Hayır

Hayır

Hayır bin kez

Secde ettiğim Allah'ın  Ş A H S I N D A  bendim/bizdik.

İnfak ettiğim onun malikül mülkü, onun malı. Peki ben ne yaptım? Onun malından Ona borç verdim. Allah da böylece zengin oldu öyle mi? Allah tefeci mi? Allah banker mi? Allah'a borç verMEDİM, mal Onundu! Onun adına yoksula gereken yere, Onun malından verdim! Secde de böyle bir şey!

Beni anlayan anladı mı??

 

<> evet

 

Allah'tan başkasına ELBETTE secde edilmez. Ama Allah "Adem'e secde edin" dediyse, kendinden feragat etmiş falan değil. ADEM'in şahsında onun şahdamarından yakın ve yakin kendisine secde ettirmek için SECDE edilmesini ister.

"Ben islam için yokum; İslam benim için VAR" demiştim. Bu Hanifliğin birinci ŞİAR ve ilkesidir. Taliban, İbda, Hizbi... gibi bir yaşam biçimi değildir İslam.

Açık söylüyorum: İSLAM BİZİM için var. Para benim için var, ben para için VAR DEĞİLİM. Araç benim için (amaç) var. Amaç aracın aracı olamaz! Amaç benim.

Ben milletim, devlet benim için var! Devlet benim tırnağıma kurban olsun! Ben vergi vermezsem batmış kurumun adına DEVLET denir. Ben devlet için var değilim.

Amaaa Haniflik bir DOSTLUK protokolüdür. O artık din gibi UCUZ gitmez. O din gününde (Ahırette) anlaşılacaktır.

Din ucuzdur. 7 milyar insanın dini var. Ucuz ucuz ucuz! Ama bir avuç insanın dini yerine HANİF DİNİ var.

Demek ki din ucuz ve salak bir şey. Fakat HANİF din "Maliki yevmiddin" denen AHIRET dini; bu DÜNYAYA ahırete gitmeden ÖNCE ithal eden, yani ölmeden ölmek sırrına erdiren bambaşka bir şey.

Allah'ın indindeki dini anlatan -bildiğimiz- ayetleri bir daha yazınız lütfen. Belki bu yazıyı ilk kez okuyan biri vardır. O ayetlerle bir MİFTAH (anahtar) yani beyin fırtınası yaşar, o birileri için yazınız!

İslam dindir. HANİF İSLAM ise Allah indindeki TEK DİNDİR. Bakın Allah indindeki diyorum. Yani burası bu dünya değil. Taaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa Allah'ın bizzatihi kendisinin katındaki tek dindir. Bundan güzeli olabilir mi?

Ve onu bize sunan İbrahim Atamızın milletinin yaşam ve ahlak biçimidir. Allah'ını seven DİN (mesela islam idin) ile HANİF DİNİ birbirine karıştırmasın!

 

<> 4-Nisa/125: Ve men ahsenü dinem mimmen esleme vechehu lillahi ve hüve muhsinuv vettebea millete ibrahime hanifa vetetehazellahü ibrahime halila

<> 2-Bakara/130: Öz benliğini beyinsizliğe itenden başka kim, İbrahim'in milletinden yüz çevirir? Yemin olsun ki biz onu dünyada seçip yüceltmiştik. Ve o, ahirette de barış ve iyilik sevenlerden biri olacaktır elbette...

<> 2-Bakara/130: Ve men yerğabü an milleti ibrahime illa men sefihe nefseh* ve le kadistafeynahü fid dünya* ve innehu fil ahıreti le min essalihiyn

<> "Nefsini beyinsizliğe itenden başka kim, İbrahim'in milletinden yüz çevirir?" Buradaki "beyinsiz/sefih" kelimesi, Cin suresinde İblis için kullanılıyor.

<> 22-Hac/78: Allah uğrunda O'na yaraşır bir gayretle didinin. O sizi seçmiş ve dinde size hiçbir güçlük çıkarmamıştır. Babanız İbrahim'in milletini esas alın. Allah sizi, önceden de şu Kitap'ta da "Müslümanlar/Allah'a teslim olanlar" diye adlandırdı ki, resul sizin üzerinize bir tanık olsun, siz de insanlar üzerine tanıklar olasınız. O halde namazı kılın, zekatı verin ve Allah'a sarılın. O'dur sizin Mevla'nız. Ne güzel Mevla'dır O, ne güzel yardımcıdır O!

<> 2-Bakara/135: Yahudi ya da Hıristiyan olun ki, hidayet (doğru yolu) bulasınız, dediler. De ki: Hayır! Biz, Hanif olan İbrahim'in Milletine uyarız. O, müşriklerden degildi.

<> 2-Bakara/135: Ve kalu kunu huden ev nesara tehdedu* kul bel millete ibrahime hanifa* ve ma kane minel müşrikin

<> 6-Enam/79: Ben Hanif olarak, yüzümü, gökleri ve yeri yoktan yaratan Allah'a çevirdim ve ben müşriklerden değilim.

<> 10/105: Ve Hanif olarak yüzünü dine [Hanif Din'e] çevir; sakın müşriklerden olma, diye emredildi

<> 4-Nisa/125: Kim vardır ki, ondan daha güzeli var olsun? İyilik halinde, tam bir ihlas ile kendini Allah'a teslim etmiş (Yaratan ile barışmış) ve Allah'ın indindeki en güzel din olan İbrahim'in dini Hanif'liğe tabi olmuştur. Allah İbrahim'i dost edinmiştir.

<> 60-Mümtehine/4: Qad. Sizin için, İbraahiym'de ve o'nunla birlikte (çağdaş) olanlarda, üswetün hasene(t) vardır. Kavimlerine, dediklerinde: "Şüphesiz biz, beriiyiz, sizden, ve Allah'ın altından/berisinden abidlik/kulluk eder/ediyor olduklarınızdan; kefrettik/örttük/örteriz sizi; vücuud buldu, biz ve siz arasında, el aadaawe (düşmanlık), ve el bağDa/bağız, ebeden!; taa ki, iman edersiniz Allah'a, wahid olarak (O'nu BİRleyerek). Ancak/Başka, İbraahiym'in, ebaası/atası/babası için qawl'i/demesi: "Senin için mağfiret/bağışlanma dileyeceğim; ve maalik/sahip değilim, senin için, Allah'tan, bir şeyden. Rabbimiz; sanadır tevekkülümüz; ve sanadır eneb'imiz; ve sanadır el mesıyr".

<> 60-Mümtehine/5: "Rabbimiz; kılma/yapma bizi, küfredenler/örtenler için, bir fitne; ve bağışla bizi; rabbimiz; şüphesiz sen, sensin, el Aziyz, el Hakiym".

<> 60-Mümtehine/6: LeQad. Sizin için, onlarda, üswetün hasene(t) vardır; kimse(ye), Allah'a rücuu eder, ve ahır güne; ve kimse(ye), tewelle eder; (o halde) şüphesiz Allah, HUwe/O'dur, el Ğaniyy, el Hamiyd.

<> 22-Hac/78: Ve cihat edin (caahitler olun) Allah'ta, haq cihad (ile); HUwe/O, icaabe(t) etti {cevab verdi} size; ve el diyn'de size haractan (zorluk) kılmadı; milleti atanız ibraahiym(in); HUwe/O, isimlendirdi sizi, el müslimler, önceden, ve bu(nda); olsun (diye) el rsul, şahiyd, size; ve olun (diye) şahiydler, insanlara; o halde, salaatı iqayme edin, zekaatı verin, ve Allah (tarafından) korunun (Allah'a sarılın); HUwe/O'dur sizin Mewlaa'nız; (o halde) ne güzel Mewlaa, ve ne güzel Nasıyr.

<> 43-Zühruf/26: Ve dediğinde, İbraahiym, ebaasına/babasına/atasına ve kavmine: "Şüphesiz ben, beriiyim (uzağım), abidlik/kulluk eder/ediyor olduklarınızdan."

<> 43-Zühruf/27: "Başka/Müstesnaa, beni fatreden (yaratan); o halde O, hidaayetleycektir beni."

<> 43-Zühruf/28: Ve kıldık/yaptık onu, bakii (olarak/kalacak) bir kelime, aqıyb'i içinde; olur ki rücuu ederler (dönerler).

<> 5-Maide/65: Şüphesiz el kitap ehli iman etse idi, ve itteqa etse (mütteqı olsa) idi, kefrederdik/örterdik onlardan kötülüklerini, ve dahil ederdik onları naim cennete.

<> 5-Maide/66: Şüphesiz onlar, iqaame etseler idi, el tewrat'ı, ve el incil'i, ve rablerinden kendilerine indirileni, beslenirlerdi (yerlerdi/nimetlenirlerdi) üstlerinden ve ayakları altından; ve onlardan muqtesıd (ıqtısadlı) bir ümme(t) vardır; ve onlardan çoğu (nun), yaptıkları (işledikleri ameler) kötüdür.

<> 5-Maide/67: Ey RSuL; belağ et, Rabbinden sana indirileni; ve eğer ifaa etmezsen, o halde belağ etmezsin (etmemiş olursun) Rabbinin risaaletini; ve Allah, aasım eder (korur) seni, insanlardan; şüphesiz Allah, hidaayetlemez, kaafirler kavmini.

<> 5-Maide/68: De: "Ey el kitap ehli; değilsiniz/olamazsınız, bir şey üzere, taa ki, iqayme edersiniz, el tewrat'ı, ve el incil'i, ve rabbinizden size indirileni; ve ziyaade eder (arttırır), onlardan çoğunun, Rabbinden sana indirilen, tuğyan(lar)ını ve küfran(lar)ını; o halde tasalanma, kafirler kavmine.

<> 5-Maide/69: Şüphesiz iman edenler, ve haadular, ve saabiiler, ve nasraaniler; [onlardan] kim, iman eder [ise], Allah'a, ve ahır güne, ve amel eder/işler salih olarak; o halde havf/korku yok onlara ve onlar hüzünlenmezler/üzülmezler (mahzuun olmazlar).

<> "Ne olursan ol, ister aamenuu, ister haaduu, ister saabiuune, ister nesaaraa, (ister mecuusii),, yine de gel = >>> Selam'dan SelamSelam'a terfii et ..." Selam Yesevi'ye Selam öğrencilerine ...

<> 2-Bakara/151: Ki; gönderdik, içinizden, bir rsul; içinizden, tilaawet eder/ediyor size, ayetlerimizi; ve zekkediyor (temizliyor/temizler) sizi; ve öğretiyor/öğretir size, el kitabı ve el hikmeti; ve öğretiyor/öğretir size, bilmez/bilmiyor olduklarınızı.

<> 2-Bakara/152: O halde zikredin beni, zikredeyim sizi; ve şükredin bana; ve küfretmeyin!

<> 2-Bakara/142: Diyecekler, İNSANLARDAN BEYİNSİZLER: "Onları, üzerine oldukları qıblelerinden çeviren nedir?" De: "Allah'ındır, el meşrıq/doğu ve el mağrib/batı; dilediklerinden, dosdoğru yola hidayetler".

<> 2-Bakara/143: Ve işte bu/böyle(ce), kıldık/kılarız sizi, wesat bir ümme(t), insanlar üzerine şahiyd olmanız için; ve rsul, üzerinize şahiyd olur/olsun; ve kılmadık, üzerine olduğun kıbleyi, ancak/başka, bilelim/bilinsin diye, rsul'e ittibaa eden kimse, aqıbeysi üzerinde enqalib olan (dönen) kimseden; ve (elbette) büyüktür (ağır gelir), başka/ancak, üzerine, Allah'ın hidaayetledikleri; ve Allah, zaayi edecek değildir, iymanlarınızı; ve şüphesiz Allah, insanlara, Rauf'tur, Rahiym'dir.

<> "el meşrıq/doğu ve el mağrib/batı": 104 VE 114

<> 2-Bakara/145: Ve getirsen de, el kitap verilenlere, her ayeti, taabii olmazlar, senin kıblene; sen de taabii olmazsın, onların kıblesine; ve onların bir kısmı taabii olmazlar kıblesine bir kısmının; ve ittibaa edersen hevaalarına, ilimden sana gelen(ler)in ardından, şüphesiz sen, o zaman, zaalimlerdendir (zaalimlerden olursun).

<> 98-Beyyine/5: Oysa onlar, hakka tapan, Allah'ı birleyiciler olarak dini yalnızca Allah'a tahsis edip Allah'a ibadet etsinler, namazı dosdoğru kılsınlar ve zekatı versinler diye emrolunmuşlardı ancak. İşte odur dosdoğru din!

<> 2-Bakara/193: Bir fitne kalmayıp din yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla çarpışın. Eğer vazgeçerlerse, artık düşmanlık ancak zalimlere karşıdır.

<> 8-Enfal/20: Ey iman edenler; itaat edin (uyun), Allah'a, ve O'nun rsulüne; ve o'ndan tewelle etmeyin; ve siz işitirsiniz / işittiniz (işittiğiniz halde)

<> 8-Enfal/21: ve olmayın, "İşittik" diyenler gibi, ve onlar işitmezler (işitmedikleri halde).

<> 3-Ali İmran/164: Yemin olsun ki, Allah müminlere lütufta bulunup onları minnettar bırakmıştır: Kendi içlerinden onlara öyle bir resul gönderdi ki, onlara Allah'ın ayetlerini okuyor, onları temizleyip arındırıyor, onlara Kitap'ı ve hikmeti öğretiyor. Oysaki onlar, bundan önce açık bir sapıklığın tam içindeydiler.

 

Kur'an yağmış buraya. Ne güzel, ne muhteşem, harikulade!

 

"Ve hanif olarak yüzünü dine çevir; sakın müşriklerden olma, diye emredildi."

"Kim vardır ki, ondan daha güzeli var olsun? İyilik halinde, tam bir ihlas ile kendini Allah'a teslim etmiş (Yaratan ile barışmış) ve Allah'ın indindeki en güzel din olan İbrahim'in dini Hanif'liğe tabi olmuştur. Allah İbrahim'i dost edinmiştir."

 

"Ve hanif olarak yüzünü dine çevir; sakın müşriklerden olma, diye emredildi."

KİM müslümansa MÜŞRİKTİR. Ama kim HANİF Müslüman ise, DEĞİLDİR.

İsa da müslümandı, ona uyanlar da "Allah'ın oğlu" yaptılar. Bizde de efendimizi, Allah'ın oğlu kelimesi hariç, tamamen ALLAH'IN OĞLU yaptılar.

Allah niçin varmış? Resulullah'ın nurunu yaratmak için VAR olmuş!!! Yani Resulullah olmasaymış, Allah da olmayacakmış -neredeyse-.

Bu baba-oğuldan öte bir ŞİRK değil mi? Neredeyse ALLAH=MUHAMMED!

Bakınız secde ettiğiniz yerde bu iki isim yanyana aynı büyüklükte yazılıyor camilerde... Yıkılası camiler... Allah yerin dibine geçirsin o camileri...

 

<> amin

 

İki Hanif'in bulunduğu yer, namaz kıldığı yer, işte Allah'ın MESCİT'i orasıdır. Anlayana...

 

<> Benim camilerim onlar, ama işgal altında ve ben giremiyorum.

 

Giremezsin [candaş]. Bizler 25 yaşından beri giremiyoruz. Namazımız kısaymış, imama uymuyormuşuz, mahsus geç geliyormuşuz ki cemaatle birlikte namaz kılmayalım. Vs vs.

 

"Kim vardır ki, ondan daha güzeli var olsun? İyilik halinde, tam bir ihlas ile kendini Allah'a teslim etmiş (Yaratan ile barışmış) ve Allah'ın indindeki en güzel din olan İbrahim'in dini Hanif'liğe tabi olmuştur. Allah İbrahim'i dost edinmiştir."

"Kim vardır ki, ondan daha güzeli var olsun? İyilik halinde, tam bir ihlas ile kendini Allah'a teslim etmiş (Yaratan ile barışmış) ve Allah'ın indindeki en güzel din olan İbrahim'in dini Hanif'liğe tabi olmuştur. Allah İbrahim'i dost edinmiştir."

"Kim vardır ki, ondan daha güzeli var olsun? İyilik halinde, tam bir ihlas ile kendini Allah'a teslim etmiş (Yaratan ile barışmış) ve Allah'ın indindeki en güzel din olan İbrahim'in dini Hanif'liğe tabi olmuştur. Allah İbrahim'i dost edinmiştir."

Bizim dinimiz bu. Allah'ın indindeki din bu. HANİF İSLAM.

Gerisi müşrik dini; özellikle İSLAM dini tamamen 1400 yılda müşrik dini olmuştur. İslam dini ümitsiz vak'adır.

Panzehir ise şu ayet:

"Kim vardır ki, ondan daha güzeli var olsun? İyilik halinde, tam bir ihlas ile kendini Allah'a teslim etmiş (Yaratan ile barışmış) ve Allah'ın indindeki en güzel din olan İbrahim'in dini Hanif'liğe tabi olmuştur. Allah İbrahim'i dost edinmiştir."

"Allah'ın indindeki en güzel din olan İbrahim'in dini Hanif'liğe tabi olmuştur."

"Allah'ın indindeki en güzel din olan İbrahim'in dini Hanif'liğe tabi olmuştur."

"Allah'ın indindeki en güzel din olan İbrahim'in dini Hanif'liğe tabi olmuştur."

Yani MÜSLÜMANLIK lafı bile edilmiyor orada... Şu ayeti üç kere okuyun, lütfen okuyun, İslam lafı bile yok.

"en güzel din olan İbrahim'in dini Hanif'liğe"

"en güzel din olan İbrahim'in dini Hanif'liğe"

"en güzel din olan İbrahim'in dini Hanif'liğe"

 

İslam dindir ve putperestliktir. Haniflik ise:

"Kim vardır ki, ondan daha güzeli var olsun? İyilik halinde, tam bir ihlas ile kendini Allah'a teslim etmiş (Yaratan ile barışmış) ve Allah'ın indindeki en güzel din olan İbrahim'in dini Hanif'liğe tabi olmuştur. Allah İbrahim'i dost edinmiştir."

İşte bu!!!!

Bana 5 dk. izin. 23.30'da kapılar kilitleniyor. Gidip halledip geleyim...

Dünyanın en modern hapishanesine tıkıldım. Belli bir saatten sonra çıkmak yok (Alana). Kapılar üzerimize kilitlendi. Prosedür'den başka bir laf yok burada.

 

<> Allah korkusuna diyanete bakınız: "4-Nisa/125: Din bakımından o kimseden daha iyi kimdir ki, özü iyi olarak yüzünü İslam ve allah'a tutmuş ve muvahhid olarak İbrahim'in dinine uymuştur. allah ki, İbrahim'i dost edinmişti" : İslam; "İslam ve Allah"a

<> "ahsenü diyn" >>> "En güzel din" geçiyor, "İslam" yok ayette.

<> Orada "vechini Allah'a (Allah için) teslim etmek" var. Hani Araplar "eslem na" diyorlar. "Eslem na" demek "İslam'a girdik" demek mi yoksa "teslim olduk" demek mi? Şimdi bir Rum vs eslemna dediğinde islama girmiş mi oluyor? Yoksa teslim mi oluyor?

 

Evet sizleri okudum.

4 buçuk MİLYAR yıl önce dünyanın tek sakini CİNLER idi. İlk cinlerin atasına (Ademleri) CANN'a, bizim Adem babamız gibi İLK kitap indi.

Bu kitapta: "Bu daha önce meleklerinki olan İSLAM" olup, sen eşin ve zürriyetine (Yani cinlerden geleceklere) indirilmiştir.

İşte o gün, yani beş milyar yıl önce İSLAM geldi. Son din ise bizim İSLAM. İkisi AYNI DİNDİR. Adem sonrası tüm dinler islamdır. Budist de islamdır, Hindu da. (Semavi islam değildir ama İSLAM'dır.) Pagan, animist, hele hele şaman... bunlar da kaynak ve öz olarak bildiğimiz islamdır. Ama İSLAM dini diye bir şey kaldı mı?

Yahudi dini (musevilik) islamdır. İsevilik islamdır. Müslümanlık da islamdır. (Ama Musevi-İsevi-Muhammedi biçiminde SOYSUZLAŞTIRILMIŞ islamdır.)

Allah, İbrahim'in soyundan gelecek olan Yahudi, Hristiyan ve Arapları kastederek "İSLAM" kelimesini kullanmak üzere sizin seçtiğiniz AYETİ indirmiştir.

(Sibak diye bir bilim dalı var, ona göre konuşuyorum.)

İslam kelimesinin geçtiği yer:

"Din bakımından o kimseden daha iyi kimdir ki, özü iyi olarak yüzünü İslam ve allah'a tutmuş ve muvahhid olarak İbrahim'in dinine uymuştur. allah ki, İbrahim'i dost edinmişti".

VECHİNİ BARIŞA ÇEVİRMEK anlamında.

Diğer ayetlere bakınız, İSLAM kelimesinin esemesi de esamisi de okunmuyor. Ben ne yapayım 4 buçuk milyar yıllık dini? Bana bu din skalası içinden Allah katındaki TEK MAKBUL olanı getirmelisiniz. O da HANİF'liktir.

Ben buna rağmen "HANİF İSLAM"ım diyorum ve dedirtiyorum. Ama HANİF kelimesi  Y E T E R L İ  fakat İslam gibi yüce bir kavramı da Süfyanilere yem etmemek ve "İslam üzerine can veriniz" ayetleriyle paralel olmak için HANİF İSLAM kelimesini seçiyorum. (Bu benim fikrim)

Aslında ALLAH sadece HANİF diyor.

 

<t> Yani "vechini/yüzünü ALlah'a teslim eden/dönen" anlamında. Yoksa "islam" demiyor ayet.

<> o şekil pasteledim diye yanlış anlaşılmasın.

 

Yanlış anlamadım ki. :)) Sadece [T]'in yazdıkları hep doğru.

Bakın sizi şaşırtayım: İslam benim tırnağıma kurban olsun; ben Hanifliğin tırnağına kurban olurum!

Süfyaniler İSLAM değildir >>> ESLEMNA'dandır, yani Süfyaniliğe adını veren isim babası ve o şer milletinin atası olan Ebu Süfyan'ın, "Eslemna=Teslim oldum" kelimesi kadar müslümandırlar. Allah'a teslim olmuyor hergele, "Efendimize teslim oluyor". Burayı üç kere okuyunuz lütfen!

Ve "Müslüman olarak canveriniz" veya "Bugün sizin dininizi tamamladım... adını İslam koydum" ayetlerinde olduğu gibi, "Ateist/ate olmayın, semavi dinler dışında bir din sahibi olmayın, hiç değilse MÜSLÜMAN olarak can veriniz" anlamında kullanıyor Allah'ımız!

Efendimiz MÜSLÜMANDI, kuşkusuz! Bundan daha büyük bir din olur mu? OLUR! Efendimize Allah neyi TAVSİYE EDİYOR, hatırlayınız! ?

 

<> 30-Rum/30: O halde sen yüzünü, bir hanif olarak dine, Allah'ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata çevir. Allah'ın yaratışında değiştirme olamaz. Doğru ve eskimez din işte budur. Fakat insanların çokları bilmiyorlar.

[] 30-Rum/30: O halde, iqame et vechini, hanif olarak el diyn'e (Hanif Diyn'e); ki Allah'ın fıtratı'dır; odur ki, el nas'ı onun üzerine fatr etmiştir. Allah'ın halq edişi bedellenemez / değiştirilemez. İşte budur Qayyim Diyn. Velakin, el nas'ın ekserisi / ENÇOĞU bilmez!

 

Teşekkür! İslamdan büyük bir din daha var: HANİFLİK! Bunu Resullullah'a da EMREDİYOR ALLAH!

 

<> 16-Nahl/123: Sonra da (ey Muhammed!) sana: "Hakk'a yönelen ve müşriklerden olmayan İbrahim'in dinine tabi ol!" diye vahyettik.

[] 16-Nahl/123: Sonra sana vahyettik: "Hanif olarak İbrahim Milletine ittiba et! O, müşriklerden değildi!

 

Müslümanlık İKİNCİ sınıf bir dindir. Müslümanlık amaç değil araçtır. Ama Haniflik AMAÇTIR! O halde ayırt edelim:

AMAÇ >>>>>> HANİF OLMAK

ARAÇ >>>>> MÜSLÜMAN OLMAK.

Burayı da üç kere okuyunuz lütfen. Ve hucurat 14'ü yazalım.

AMAÇ İKİ KERE İMAN ETMEK İKİNCİ CENNETİ ELDE ETMEK!

Araç >>> Bir kuru iman, bir de cennet.

 

<> 49-Hucurat/14: Bedeviler "inandık" dediler. De ki: Siz iman etmediniz ama "İslam olduk" deyin. Henüz iman kalplerinize yerleşmedi. Eğer Allah'a ve Resulüne itaat ederseniz, Allah işlerinizden hiçbir şeyi eksiltmez. Çünkü Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.

 

Araplar İman etttik dediler. Yani Mekke teslim olunca "Mal mülk saltanat elden gitmesin" diye İMAN ETTİK dediler. Halbuki İMAN ETMEMİŞLERDİ. (O Araplar = Bugünün de Araplarıdır.)

 

[] ElA'rabü / TheAraps >>> Tüm zamanların Araplar'ı ve Arapperestleri.

 

"De ki: Siz iman etmediniz ama "İslam olduk." deyin."

"İslam olduk deyin."

"İslam olduk deyin."

"İslam olduk deyin."

Arapçası İSLAM falan değil, ESLEMNA! "Teslim olmak, düşmana ellerini kaldırıp teslim olmak." Burada da İSLAM kelimesi yok, Eslemna var.

 

<> 49-Hucurat/14: Kaletil a'rabü amenna kul lem tü'minu ve lakin kulu eslemna ve lemma yedhulil imanü fi kulubiküm ve in tütiy'ulahe ve rasulehu la yelitküm min a'maliküm sey'a innellahe gafurur rahiym

 

İngilizcesi OBEY. Hani "Hands up" eller yukarı dersin, o da "Eslemna = Tamam teslim oluyorum" der. Elleri yukarıda alırsın ve esir kampına korsun. Bunun neresi İSLAM?????

Mekke reisi Ebu Süfyan "Eslemna" diyerek ellerini kaldırıp Resulullah'a SAVAŞ ESİRİ olarak teslim oldu! Bunun neresi İslam?!

Boşnaklar da Sırplara "Eslemna" diyerek teslim oldular. Yani din mi değiştirdiler, Orthodox mu oldular? Harb esiri... Hepsi bu...

 

<> Sonra da arkasından Radyallahu anh diyorlar.

 

Evet, Yahudiliğin kalesi Ebu Süfyan'a arkasından "Allah razı olsun" diyorlar.

Allah belasını versin ki daha 300 yıl sonra bile dünya nüfusu kadar müslüman birbirinin kanını içecek!

Ne Ebu Süfyanmış o itoğlu it! 1700 yıl sonra bile onun orduları ile Adler orduları çarpışacak. 3 milyar müslüman telef olacak, bir o kadarı da kaçacak, hatta bu asker kaçakları din değiştirip kendilerini unutturmaya çalışacaklar.

Geleceği bilseydiniz, şimdi gözleriniz ağlamaktan kan çanağına dönerdi.

"Beşiktekini bile yok edin" diyen süfyaniler hiç ölmedi. Onlar hep bir yerde vardırlar. Usame falandır onların adı...

Bu katolik ve ortodoks islamın tek panzehiri, acı panzehiri, Protestant islamdır.

Biz o SONUCUN bugünkü nedeniyiz.

Böylece DİN ve HANİFLİK, yani din midir, bir yaşam biçimi midir? gibi çok güzel tartışmalarınıza, amaç Haniflik, Araç İslam diye bir boyut getirmiş oluyorum.

Haniflik dışındaki tüm diğer şeyler (başta 5 milyar yıllık islam dini) Zararlıdır. İbrahim'den değil; şeytandandır.

 

<> 57-Hadid/14: Onlara seslenirler: "Biz sizinle değil miydik?" Derler ki: "Evet, bizimleydiniz. Ancak siz kendinizi yaktınız, bekleyip durdunuz, şüphe ettiniz, hayal ve kuruntular/hurafeler/anlamını bilmeden okuyuşlar sizi aldattı; nihayet Allah'ın emri geldi. O yaman aldatıcı, sizi Allah ile aldattı".

 

Dilim varmıyor ama söyleyeceğim: İslam çok zararlı bir dindir. Onun mensupları bu aracı amaç edindiklerinden bıyıklarının şeklinden tutun su içmelerine kadar bir ZİNDAN oluşturup bu taassub içinde yaşamaktadırlar.

Aracı amaç eden (Taassub budur) şeytanın tuzağına düşmüş ve şeytanın dinini temsil etmiş olur. Taassub şeytanın tuzağıdır. (Ki bu ayettir)

 

<> Deyim yerindeyse kendilerine zulüm ediyorlar.

 

Evet nefslerine zulüm. Kadının başını örtüyorsa kendininkini neden örtmüyor? Ya da kadının haram olan kısmı saç ise, kadın başını usturaya vurursa, örtünmesine gerek kalır mı?

Kendi çelişkileriyle bir Arap Pederşahilik yaratmış yaşıyorlar...

 

<> 33/20'de; "badune fi el arabi" deniyor, eğer arabi demek bedeviler demekse, tercüme "araplar içindeki araplar" olmalı o halde, değil mi? >>> Tüm mealciler bu ayeti kıvırtıyorlar.

 

Evet [candaş].

El Arab(ün), TÜM ve herçağın arapları demek.

Eğer bunu hemze ile yazarsan (ayn'dan sonra hemze koymak adettir ya) ARAP+LAŞMIŞ demek, farkı yok.

Bugün tüm filistin halkı ARAPLAŞMIŞ yahudilerdir. Bugün Tüm Mısır, Libya, Cezayir, Tunus, Fas halkı ve Orta afrika (Çad, Volta vb.) ARAPLAŞMIŞ (Asılları berberi, Arap değil) Hamilerdir. Sami değillerdir. Hatta Tuaregler Yafes'tirler.

Allah bu mucizeyi haber vermek için A'rabi derken ve son suredeki "Akın akın sana gelecekler" gereği bunların ARAPLAŞMIŞ berberi halkları olacağını, ya da bizdeki gibi hayatı arabilik olan, arabesk olan (Milliyeti ve milleti reddeden) araplaşmış Türklerimizi de unutmayalım.

Bunlar "İslamda millet yoktur" derler. YALANCILAR! "İbrahim milleti" ne oluyor??????

Arap milleti oluyorlar da -gönüllü-, neden Allah'ın emri olan "MİLLETİY İBRAHİYME = HANİF" olmuyorlar.

 

<> Çünkü ayetlerdeki Millet kelimesini örtüyorlar (küfrediyorlar), yerine din vs yazarak Tahrif ediyorlar.

 

Eslemna adeti devam ediyor. Allah buyuruyor: "İman   H   E   N   Ü   Z    kalplerine inmedi" diyor.

Bu HENÜZ hangi anlamda? Kur'an tüm çağların kitabı, bu HENÜZ hangi anlamda?

 

<> haalaa anlamında

<> 1700 yıl

 

Ben söyleyeyim >>>>>> EBU SÜFYAN SOYU'nun kurutulacağı 3 asır sonrasına kadar HENÜZ.

Bunu da lütfen üç kez okuyunuz!

Ebu Süfyan, az daha efendimizi dininden ediyordu, dinden çıkaracaktı. Bir kör oraya gelmeseydi, Efendimiz DİNDEN çıkıyor gidiyordu. İbni Maktum'u bir daha hatırlayalım (Abese) ltf.

 

<> 80-Abese/1: Yüzünü ekşitti ve öteye döndü;

<> 80-Abese/2: Yanına kör adam geldi diye.

<> 80-Abese/3: Nereden bilirsin, belki o da arınıp temizlenecek,

<> 80-Abese/4: Belki de düşünüp taşınacak da öğüt kendisine yarayacak.

<> 80-Abese/5: O, kendisini her türlü ihtiyacın üstünde görene gelince,

<> 80-Abese/6: Ki sen ona yöneliyorsun;

<> 80-Abese/7: Sana ne onun arınmasından!

 

(Ki bu EBU SÜFYAN'dır.)

 

<> 80-Abese/8: O, koşarak sana gelen var ya;

<> 80-Abese/9: Odur içine ürperti düşen.

<> 80-Abese/10: Sen ona aldırmazlık ediyorsun.

 

Bu Ebu Süfyan daha sonra efendimizi yatağında öldürmek istedi. O gece hicret emri geldi. Yolda öldürmek istedi. Mağarayı örümcek ve güvercin yuvası kurtardı.

Bu aynı itoğlu it, Mekke düşünce, efendimize "Eslemna" dedi. Bu itoğlu itin it tohumu soyu olan Arabiler, üç asır sonra vahşetin daniskasını yaşatacaklar.

Ebu Süfyan, sadece "ESLEMNA" tamam teslim oluyorum dedi. Oğlu Muaviye canımıza okudu. Torunu Yezid İslamı böldü,saltanatı getirdi.

Bakın şu Ebu Süfyan'ın soyuna! 1700 yıllık bir ŞEYTAN TUZAĞI... İşte budur Hz. Ebu Süfyan radyallahü anhü!

 

<> 17-İsra/73: Az kalsın seni, sana vahyettiğimizden uzaklaştırarak ondan gayrısını bize isnat edesin diye fitneye düşürüyorlardı. İşte o takdirde seni dost/halil edinirlerdi.

[] 17-İsra/74: Eğer seni sabitlememiş olsaydık, Lekad onlara neredeyse biraz meylediyordun.

 

Peygamberimizi DİNİNDEN ediyordu. Eğer orada bir kör olmasaydı, vallahi Ebu Süfyan'ın dikte ettiği her şartı kabul edecekti! Resulullah KÖRDÜ, ama bir kör geldi gözünü açtı da kurtardı. Ben o körün gözlerine kurban olurum. Yaşasaydı retina'mı verirdim, bugün hemen...

Ebu Süfyan, "Lat Uzza ve menat..." ayeti geldiğinde, "Bakın sizin peygamberiniz bizim İlahlarımızı tasdik etti" diye bağıran itoğlu ittir. Ğaraniyk (üç ak kuğu) fitnesini ortaya atan itoğludur. (Köpeklere bile hakaret sayılır.)

O Ebu Süfyan'ın kendi uydurduğu hadis'e dayanarak Selman Rüşdi (Hintli) ŞEYTAN AYETLERİ kitabını yazdı: "Bakın şeytan Kur'an'da konuşmuş" diye...

Bu Ebu Süfyan'ın hangi pisliğini anlatayım daha? Ve Muaviye denen oğlunun, Yezid denen torununun hangi pisliklerini anlatayım? Tarih onların kanlı saltanatları ve Sünnilik ve de yalan hadisleriyle dolu... Ebu Süfyan ekti, bugünkü Araplar işte onu biçti!

Sünnilikmiş! Sünneti Muhammediymiş! Güldürmesinler beni! Yezidi saltanatı, efendimizin soyunun katli ve Kur'an yerine Hadis'i, Şura yerine saltanatı koyanların tarihini yutturdular bize...

Kur'an kaçıncı planda, sayalım:

1. Hadis

2. Sünnet

3. Ehli Sünnet velcemaat

4. Kıyas

5. Saltanat

6. Mezheb

7. Duvarda açılmayacak biçimde sarılı olarak asılmış ve hiç okunamayan KUR'AN. Hatta TARİKATLARI sayarsanız Kur'an sekizinci sırada...

Bir örnek: Mesela Hacc farizasının zamanı:

1. Hadislere göre kurban bayramında dört gün.

2. Sünnet'e göre Kurban bayramında dört gün.

3. Cemaatin hem fikrine göre kurban bayramındaki 4 gün.

4. Fukaha'nın kıyasına göre kurbandaki dört gün.

5. Saltanat örflerine göre yine aynı.

6. Mezheb içtihadlarına göre yine aynı.

7. KUR'ANA GÖRE? İş değişti >>>>> 120 gün HACC yapabilirsiniz.

Kur'an kaçıncı sıradaymış?

 

<> Kur'an mehcur bırakıldı Duvardaki muşambada).

<> Sıra bile verilmemiş aslında

 

Allah Kur'an'da HARAM AYLAR için (4 ay) HACC diyor. Önceki 6 madde ise "Olmaz o umredir" diyor.

Kur'an Cuma iş günüdür diyor, o batasıca Ebu süfyan maddeleri de Olmaz TATİLDİR diyor.

Kur'an Alındaki saç teli (Alın beyaz, saç teli siyah sayılıyor zülfem), bu ikisini göremedinizse oruç (iftar) açılır diyor, biz daha bundan yarım saat önce orucu bombalayıp tıkınıyoruz.

Bunlar ne kadar KUR'AN'a bağlıdır? Daha burada biz yazarken bile milyar müslümanın haberi yok.

 

<> 9/37'de, "(Haram ayları) nes'i etmek, küfürde ziyadedir, ki onunla küfredenler saptırılır" deniyor. EKSİLTMEK değil mi bu? Dört aydan dört güne düşürmek gibi?

<> 15-Hicr/89: Ve de ki: Benim o apaçık uyarıcı ben!

<> 15-Hicr/90: Tıpkı o taksim edenlere indirdiğimiz gibi.

<> 15-Hicr/91: O Kur'an'ı kısım kısım ayıranlara.

<> 15-Hicr/92-93: Rabbin hakkı için, Biz onların hepsine mutlaka ve muhakkak bütün yaptıklarını soracağız.

<> 15-Hicr/94: Şimdi sen ne ile emrolunduysan, kafalarını çatlat ve Allaha ortak koşanlara aldırma!

<> 15-Hicr/95: Herhalde Biz, alay edenlerinhakkından gelmek için sana yeteriz.

[] 15-Hicr/89: Ve de: Şüphesiz ben, (evet) benim, el naziyr el mübiyn (apaçık bir uyarıcı).

[] 15-Hicr/90: Ki, nezl ettik (indirdik), el muqtesiym'in (kesimkesim/kısımkısım olunmuşların) {taqsim taqsim edenlerin} üzerine.

[] 15-Hicr/91: Onlar ki, kıldılar/yaptılar, el Qur'an'ı, ıDıyn/ızıyn {zıyan edilmiş veya aza aza uzuvlandırılmış/parçalanmış} halde!

[] 15-Hicr/92: O halde senin Rabbin (hakkına)! Sual edeceğiz (soracağız) onlara, ecmaıyn /cümleten /topluca.

[] 15-Hicr/93: işler/işliyor oldukları amellerden (amel eder/ediyor olduklarından).

[] 15-Hicr/94: O halde, sad'a/sadaa et, (sana) emrolunanı/emrolunduğunu; ve araz et (uzaklaş/araz-i-ol) el müşriklerden.

[] 15-Hicr/95: Şüphesiz biz, kaafiyiz/yeteriz sana, el müstehziylere (hüzuve/alay edenlere) karşı.

[] 15-Hicr/96: Onlar ki, kılarlar/yaparlar, Allah ile birlikte, ilahe {AllahLAR}! O halde yakında bilirler/bilecekler.

[] 15-Hicr/97: Ve leqad. Biliriz/Biliyoruz, şüphesiz senin sadrın Dayq/zayıq oluyor (zıkışıyor /dıkışıyor /tıkışıyor /sıkışıyor /daralıyor), söyler/söylüyor olduklarına.

[] 15-Hicr/98: O halde, tesbih et, hamd ile, Rabbini, ve sacidlerden ol.

[] 15-Hicr/99: Ve abidlik et Rabbine, taa ki, el yaqıyn gelinceye/verilinceye (değin/kadar) sana...

 

"Kur'an'da namazın kaç rekat olduğu ASLA yazılmamıştır." Bunu sorunuz o maaşlı imamlarınız, o TV'ler dolusu ilahiyatçılarınız bilmiyor.

Ama biz biliyoruz, 2 rekat olduğunu! Çünkü Kur'an'ı bizden başka okuyan YOK!

Canına okuyorlar Kur'an'ın. Mumyalamışlar duvara asmışlar, "OKU"mamak için... Canına canına okumak için!

İşte HANİFLİK üzerinize  F A R Z  oldu! Mecbursunuz artık protest olmaya! Din bana kurban olsun, ben Hanif Etiğe kurban olurum. İslam şirktir, Haniflik Allah'a DOSTLUKTUR!

 

<> rabbi zıdni ılma; rabbi zıdni ılma; rabbi zıdni ılma

 

Amin candaşım.

Amin. Şu kelime ne kadar evrensel, ne kadar güzel, ne kadar kutsal... fakat namaz içinde OKUMAK namazı bozuyor. Ne kadar ince bir din.

Ama namazın dışında avuçları açıp yakarmak amin amin demek öyle sevab öyle sevab ki! Ne kadar ince bir din. Bu inceliği görmediler ve göstermediler.

Halen anlayamıyorum?????? Bir daha söylüyorum: "Bunları anlamayı niçin 14 asır sonra BANA bıraktılar?" Bu kadar Müslüman alim-malim neden bunları görmedi? Niçin ben? Halen anlayamıyorum?

Bu kadar müslüman ve bilgin gelip geçti, bu kadar evliya, kutub, bu kadar mezheb imamı, bu kadar medrese öğrencileri, halifeler, İmamlar, bunlar NEREDEYDİ? Neden ben??????

Oysa onlar yazmalı, ben okumalıydım. Onlar doğuştan müslümandı, ben ise ne önceki ne sonraki hayatımda doğuştan müslüman değildim. Sonradan müslüman oldum.

Ben müslüman olduğumda bir çırak gibi, bizim bu chatlerde yazdıklarımızın milyon kitab olarak bana sunulması gerekmez miydi?

Şuraya bakar mısınız? Dağdan gelip bağdakini kovarcasına bunları ben yazıyorum! Ve en sevimsiz sıfatı taşıyorum: Kıyametin ilk alametinin adını...

Bu Kur'an'da geçmeseydi, bu isimden resmen nefret ederdim. Ama Dabbe olmak kader oluverdi.

İyi de halen o soru: NİYE BEN?

Neden mesela Ömer değil, Ebubekir değil! İmamı Rabbani, İmamı Gazali değil! NİYE BEN?

14 yüzyıldır onlarla AYNI KUR'ANI okumuyor muyuz? Farklı bir Kur'an mı okuyorum ben? Aynı kitap değil mi? 7 kat muşambaya sarılan aynı kitap değil mi bu?

Neden Kur'an başkalarından sakladığını bana gösteriyor, bunu da anlayamıyorum. Ve hep o soru: WHY ME?

 

<> 9-Tevbe/33: Hüvellezı ersele rasulehu bil hüda ve dınil hakkı li yuzhirahu aled dıni küllihı ve lev kerihel müşrikun

<> Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Allah istedi.

 

Zaten benim böyle bir DİLEĞİM yok. Benim dışımda DİLEYEN ALLAH var. Yani ikimiz de diliyor değiliz. Ben HİÇ DİLEMEDEN bu duruma düştüm.

 

<> Ama İbrahim'in duası var. Bu dinin ortaya (batın'dan zahir'e) çıkartılması için duası var.

 

Evet. Onun milletindenim bu doğru!

 

<> O ayetteki RSL de sen değil misin? O dini tüm dinlerin üstüne Zahir kılmak için.

 

O gün gelince Dabbetül Arz çıkar ve batını aşikar eder. Ama sizin batın dedikleriniz benim için BİLİNEN bir şeyler. Yani bildiğim şeyler.

Acaba batın, başkasının bilmediğini bilen mi oluyor? bunu da bilemiyorum.

Yukarıdan aşağıya veya dijital veya her türlü okuyorum.

İyi ama BUNLAR BENİM için  b a t ı n  değil doğrudan İLİM! Batın kelimesi göreceli mi?

Çaysadım yine. Yangında ilk kurtarılacak >>> Arzum Çaycı robotu. Benden başka kullananınız var mı?

 

<> ben kullanıyorum ama arçelik efendim

 

"Şerefe" başkanım.

 

<> Üşenmedim gidip mutfakta baktım, arzum imiş.

<> Çay-Kahve makinası.

<> 360 derece dönüyor bu da=))), su bile kaynatıyor reklamlar =)))

 

Gördünüz mü reklamı? Keşke arzum bize sponsor olsaydı.

 

<> Eşini de kendisini de çok düzeyli buluyorum. Ender sanatçılardan

<> m aslantuğ-arzum onan

 

İkisini de tanırım (Malum gazetecilik, müzisyenlik vb.)

Öteki kanalda Futbolden konuşmuştuk :) BJK'lılar var mı aranızda?

 

<> ben varım ama fanatik değilim

<> azıcık

 

Biliyor musunuz, tevafuk her alanda bir PAY veya payda halinde kendisini gösterir. Dünyanın en ileri devleti İsveç, Eurovizyon birincisi Ukrayna, bu yılın şampiyonu FB. Bunlar bu yılın üç şampiyonu.

Gizli pay+da nerede? Yani hologram teoremine göre bunların bir BİLEŞKESİ var. O ne olabilir? İlintisiz görünüyor ama bir ilintisi var: ???? İpucu: üçünün de bayraklarına bakınız.

 

<> sarı-lacivert

<> http://www.crwflags.com/fotw/flags/se.html

<> http://www.crwflags.com/fotw/flags/ua.html

 

Kur'an 7 renk üzerinedir. 7 harf ayrıca. Bunlar üst üste geldiğinde, böyle tuhaf şeyler olur.

İsveç az buçuk değil, 200'e yakın ülke içinde, dünyanın en müreffeh ve demokratik ülkesi seçildi. (Çin büyüme hızını düşürdü. Ayrıca Çin'de devlet zengin, bireyler açtır. İsveç'te tersi.)

 

İlk soru gelmişti: Kan grupları diye... Onu halen yanıtlamadık. :( Unutturmayınız da bunu açıklayayım -bir sonraki chat'te-.

Atomların rengi var (çünkü fotondan daha iridirler):

O >>> MAVİ

H >>> SARI

C >>> SİYAH

N >>> BEYAZ

Hayatın dört atomu. (BJK da içinde var. GS nerede?)

Eğer atmosferin %78'ini oluşturan N (Azot) beyaz (tüm ışıkları yansıtan) olmasaydı, mesela C renginde olsaydı, hep bir renk sisi içinde yaşayacaktık. Seslenerek birbirimizi bulacaktık.

CHON

AGCT

Bunların dizgesinde (kombinezonlarında) bir RENK CEBİRİ vardır. Ve buna bağlı bir RENK skalası veya spektrumu ve buna bağlı bir titreşimleri...

 

[] http://web.archive.org/web/20090829082942/http://geocities.com/serhandemirel/renkler.htm

 

İşte kirlian fotoğrafçılığında bu renkleri görüyoruz. Arş'ın direkleri ve katmanları da RENK cebirine bağlıdır. Kirlian renkleri ile bunlar transpoze edildiğinde "Psikolojinin RENK dili" ortaya çıkıyor. Buna 7 notayı da ekleyebilirsiniz. Mesela YEŞİL (4500 frekans) = LA notası. Diğer yedi renk buna göre bir MELODİK dil ile konuşurlar.

Arş'ın dört direği CHON/AGCT gibi, kan gruplarında da PSİKOLOJİK bir dil sergilerler. Kan grupları çok önemli bir evrensel kuraldır.

Şuna şaşıracaksınız: Sizler (ve ben) DÖRT YOLLU evrende yaşıyoruz. Siz dört tanesiniz. Ama hepsi sizsiniz.

Eğer bir overWrite gerçekleştirilirse (Levhi Mahfuz'dan) siz farkında olmadan o evrenden bu evrene transfer olmuşsunuzdur.

Bunu asla farketmeyeceksiniz. Fakat "Ömrünüzün uzaması", ya da bir TEVBE ile (mesela Haniflik gibi bir yolun bulunması) geldiğiniz yer ikinci evrendir ama yine burasıdır, o yine sizsiniz. Ötede kalan da sizsiniz.

Bu A ve B ihtimalleridir. İki ayrı evrende değilsiniz. Sadece size LEVHİ MAHFUZ polarizasyon uygularsa "şaşırtılmış" foton gibi birden hayatınız değişir.

Oysa siz bu ŞAŞIRTAN POLARİZASYON DÜZLEMİNDEN habersizsiniz. Yani öteki foton şaşırtılmıştır, siz şaşırtılmadığınız halde şaşırtılmış gibi başka bir davranışa (ötekiyle paralel) girersiniz.

İkiniz de buradasınız. Birinde size düzlem oyun yapmıştır, ötekinde bu düzlem olmadığı halde aynı oyunu yaşamaktasınız. "Bana ne oldu böyle?" der durursunuz.

Ömrün uzaması da böyle bir şey. ÖTEKİ tarafta A fotonun karşısına bir (mesela yangın ile ölüm) tehlike çıkar. Ama bir hayırlı dua, bir kabul edilmiş namaz, veya Kur'an'ın size dostluğu, veya Allah'ın size dostluğu, bir P düzlemi gibi karşı çıkar ve sizi korur. Burada o düzlemi görmeden KORUNMUŞ olursunuz...

Bilmem anlatabildim mi? (Görünen görünmeyen tehlike ve günahlardan söz ederiz ya...)

 

<> evet

 

İlla ki LEVH aşağıya inip size düzlem oluşturmaz. O inayetullah gelmiştir ama siz GÖREMEZSİNİZ. Çünkü siz şaşırtılan foton değilsiniz, şaşırtılmayan fotonsunuz. Ama size bir şey olmuştur. (Haniflik gibi.) Daha aşırı hallerde Şehidlik gibi...

Siz buraya kendiniz gelmediniz. Sizi ötede şaşırtan bir düzlem vardı (El HAdii düzlemi). Burada o düzlem olmadığı halde şaşırmış gibi davrandınız. İşte bunun için buradasınız.

Ötedeki de sizsiniz. Fakat o size doğumla unutturuldu. Ölümle HATIRLATILACAK. O yine sizsiniz. İki ayrı kişi değilsiniz.

Allah bu sayede dualarınıza icabet etmekte, doğruya iletmekte, Hanifliğe endekslemektedir.

Eğer öteyi bir hatırlasaydınız: "AAA! Allah'ın El Hadii ismi/resmi" diyecektiniz.

Eğer iki zamanlıysanız, bu kez AB kan grubu devreye giriyor. Bu çok özel bir durum. İKİSİ DE burada oluyor, ikisi de sizsiniz ama, iki farklı platformunuz vardır.

İki zaman KAVŞAK olarak bir araya gelebiliyor. Tarık'a çıkarsanız başka form, Arz altına inerseniz başka form, ikisi arasında (bu dünyanın yüzeyi) ise sizin A ve B dediğiniz formlardır.

Ses dalgaları gibi zaman enerjisi dalgaları da neden ve sonucun bir noktada birleşmesine neden olabiliyor.

Sözgelimi 300 yıl sonra siz Milli park olan Amazonlarda gezinirken, oradaki satanist, horrorist, serbest devletler size taşkınlık yapabilir hatta, mesela zehirli okla öldürmek isteyebilir. Eğer siz geçmişe gidecek biriyseniz AB ihtimali yaşayacaksınız.

Bu ne demek? Sizin KURTULMANIZ gerekir, ki geçmişte olasınız. Geçmiş size sahiplenirse hemen bir Time Hole veya Worm uzatır. Böylece Gelecekteki bir olayı geçmişteki bir polarizasyon neden-sonuç arası feedback yaparak dengeler.

Eğer aynı Amazon'a geçmişte giderseniz, o gelecekte sizi öldürecek olan zehirli ok ile geçmişteki nedensel bir yaratık (Mesela bir sülük) birden var olur ve o zehiri emer.

Bu olay hem gelecekte, hem geçmişte ama tuhaf bir TEK zaman kavşağında, sanki aynı andaymış gibi gerçekleşir. Ve siz gelecekte ölmekten kurtulursunuz, geçmişte size bir sülük yardım eder.

Polarize A ve B olaylarında AYNI ANDALIK vardır. Aynı zamanda gerçekleşir.

Ama Karneyn teknolojisinde gelecek ve geçmiş arasında aynı andalık yerine zaman düğümü ile polarizasyon olur. Bu da gelecekteki bir ölümün ERTELENMESİ, fakat enerjinin sakınımı ilkesine göre geçmişteki karşılığıyla GİDERİLMESİ biçiminde tezahür eder.

0 (sıfır) kan grubuna gelince, bunun anlamı saydamlıktır. Mesela melekler ile insanlar birbirinin içinden geçebilir. Şeytan vesvesesi saydamdır (Nötrino doğası), ama melek melek ile çarpışır, şeytan da şeytan ile ve Zaman gezmenleri de birbirleriyle çarpışır (MIB bunun için vardır)...

 

Özel bir durum var, Chat'i acele bitirmeliyim. Öteki chat yarın, yarım kalan işleri konuşuruz. 20.30'de görüşmek üzere. Acilen hoşkalın.

 

<> ok slm slm

<> hg slm slm kaptan