Chat n° 225 - Tarih: 06 mayıs 2004
Not-1:
<> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir,
sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir.
[] ile başlayan satırlar ve [
] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg'e ait değildir,
sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2:
Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar
sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak
gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her
türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com
adresine bildirebilirsiniz.
[] kaptan msccp10SCE
nickiyle bağlandı
<> slm slm kaptanım hoşgeldiniz
selam selam hoşbuluştuk. Bir kodaman ile beraberdim. ;)
Az önce izin isteyip buraya koştum.
<> sonuçlar hayırlıdır
inşaallah
Sen biliyorsun zaten [candaş]. CEO. Yaw CEO ne demek?
<> Şirketi yöneten kişi.
(Patron değil.)
Adı: Steeve Ballmer. Yer: Manisa Vestel City. 13.00 ila 21.15
arasında kıran kırana beraberdik. Zorlu ve Bill Gates işbirliğine
imza attı biraz önce.
<> hayırlı olsun inş.
<> http://www.radikal.com.tr/veriler/2004/05/05/haber_115413.php
[] http://www.radikal.com.tr/ekonomi/microsoft-vestel-isbirligi-709933/
[] http://www.gazetevatan.com/microsoft-vestel-isbirliginin-hedefi-ucuz-ve-kolay-pc-27345-ekonomi/
[] http://www.mynet.com/haber/finans/microsoft-ve-vestel-isbirligi-116936-1
Ben buluşların pahalı olmasından yakınıyordum
ve istifa etmeyi bile önerdim. Projeyi ucuzlatmak üzere Ballmer iki gündür
Türkiye'de idi. Dün İstanbul, bugün de Manisa'da tanıştırıldık.
Kılık kıyafetim turist gibiydi, ağzı 5 dakika açık kaldı. Kekeledi.
"Ben sizin hayranınızım" dedi. Bu kez
benim ağzım açık kaldı. "Siz" dedi, "Hypert
Text'i bulan o Danimarkalı deha mısınız?"
"Siz beni nereden tanıyorsunuz" dedim, "benim
adım Web'de bile yok?"
"Ben John Jobs ile çalıştım. O söyledi"
dedi, "Tesla ile akrabaymış, Türkiye'de yaşıyormuş. HT'yi tek başına bulan adam.
Ekipsiz bularak HTTP, HTML gibi
tekniklerin bazını atan adam"
İş ticaretten çıktı benim övgülerime döndü.
Adam devam etti: "Java buradan icat edildi".
Dedim ki, "Artık o işler beni aştı, Java'yı
bile anlayamıyorum. Benimki sadece bir Hyper Text idi. Televizyon için
bulmuştum. Türkiye'de tele tekst diyorlar".
Ayağa kalktı, sol elimi tutup havaya kaldırdı:
"WEB'i burada gördüğünüz
kişiye borçluyuz".
Zorlu kodamanları iyice şaşkınlardı. Başkan,
"HT'yi sen mi buldun?"
dedi. "Arkadaş sen uzaylısın" dedi. "Bana sakın
tersini söyleme" dedi.
(Daha önce de 1960'larda Heisenberg buna benzer bir şey
söylemişti. Heisenberg öğretmenimdir. Karadeliklere hayatta inanmayan
bir adamdı.)
Bütün toplantı personeli "Uzaylı nasıl olurmuş"
diye uzun süre bana baktılar. Hemen ABD'ye davet aldım. İş
teklifi aldım. "Mümkün değil" dedim. "Amerika'yı
buraya taşırız, bize=MS çalış". "Hayır"
dedim.
Daha sonra beni izledi ve yalnızken yakaladı:
"Burada kaç money alıyorsan, kat kat veririm". Yanıtım:
"Sıfır ücret alıyorum" oldu. "Sadece burada öğle
yemeği yiyorum, -ki yiyemiyorum çünkü günde bir tek öğün yemek yerim,
öğlen yemeğinde acıkmıyorum-".
Adamın halini siz bir düşünün, sabitlendi bana bakakaldı
-belki üç dk. kadar-.
<> Anlayamamıştır
sizi eminim
<> Düşünür tabi: 0xkat=0. Yapamamıştır hesabını.
Bakınız, bunlar kayda geçti. Görünüz bakalım arkadaşınız
Hans'ı, nasılmış???? Kıymetimi bilin -zaten maksimum
biliyorsunuz-.
Neyse yine de ABD'ye istediğim zaman davetliyim. Silicon
Walley'de kalmak üzere... NY olsaydı giderdim ([K] orada çünkü). Demek ki
gitmeyeceğim.
<> Allah bize senin kıymetini
bilme nasip etsin.
Allah sizlerin kıymetini ÇOOOK
iyi biliyor candaşlar. Unutmayın. Bir sn gözünüzü kapatın ve
Allah burada=Orada=heryerde. Allah şu an sizinle. Rahman+rahim olarak
sizinle. İnsan çocuklarını mı daha çok sever; yoksa Allah
kullarını mı? Allah kullarını, ötekini sonsuz ile çarpın,
o kadar sever!
Onun için "Allah oğul
edindi, melekler Allah'ın kızlarıdır" gibi saptırmalara
Allah şiddetle yanıt veriyor. Allah'ın çocukları olsaydık
-muhabbeti öyle olsaydı- demek ki bizi anne-babamızın sevdiği
kadar sevecekti. Bu bir birim ise, Allah kullarını SONSUZ birim seviyor.
Kul'unun zaten babası (Er Rahman) ve zaten annesi (Er Rahim).
Kuşkunuz mu var?
<> hayır, asla
Adem'in Havva'nın ve huri'nin ANNESİ BABASI KİMDİ sanıyorsunuz? Rahman ve
Rahim olan Allah idi. Adem'in nüfus kağıdı şudur: Baba adı:
Rahman. Anne adı: Rahim. Anne ve babası böyle olan birine KUL deniyor! OĞUL
değil! Kız evlat değil, ABİD
deniyor.
Allah, Adem ve ondan türeyenleri (Havva+Huri) ve onun zürriyetini
alemlere A B İ D E olarak
anıt olarak dikti. Ebedi cennet ile ödüllendirdi.
Derken zalim oyunbozan şeytan devreye girdi: "Benim
ayartacağım kullarına ŞEFKAT
ETMEYECEKSİN".
Allah kabul etti: "O zaman bana İslam değil, HANİF kelimesi kapsamında
olanlar gelecektir".
İslam, teslim, eslemna, selim, salim... hepsini bir yana
itin,
İslam
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
SELAM >>>>>> BARIŞ.
Bunu ne Taliban, ne 1000 Ladin anlar, ne Hizbullah.
Yetmez! İslam=SELAM
SELAM. İki kez İslam, iki kez iman etmek ve iki kez selamlamaktır.
İslam budur.
Öteki uygulamalar sadece "ESLEMNA"dır. O kadarıyla Ebu Süfyan bile Müslüman.
Ama o müslümansa ben değilim. Kuru müslümanlık bana utanç verir. Ben
oyum ki: H a n i f MÜSLÜMANIM! Sen de o'sun! BİZLER BUYUZ!
Müslümanlık sakat bir din, belden aşağısı
kesik gibi. Amputee yani... Hanif ise onun tamamı. Her Hanif müslümandır,
ama her müslüman Hanif değildir. Bunu asla unutmayalım. Sakata
gelmeyelim.
Vira bismillah, haydi konuya başlayalım. Soru? (Ben çay
alıp geliyorum.)
<> Ortadoğu büyük projesi
tam olarak ne zaman başlayacak ve ne zaman bitecektir?
Hüüps. Okudum candaşı.
ODBP
olayı doğrudan 7 ülkeyi kapsayan (Kıbrıs yedibuçuk) Arzı
Mev'ud'un ARTIK kurulması için
start verilmiş bir projenin KAMUFLE
ismidir. Çoktan başlamıştır. Irak'a bunun için girilmiştir.
Suriye ve İran'a diz çöktürülmüştür. İran mollaları
bile Liberal oldular -BİRDENBİRE-
bunu fark ettiniz mi? İran özelleştirilmeye açıldı. Buna ABD şirketleri de dahil İran'daki
"DEMOKRASİ SÖYLEMLERİNİ"
hiç izlediniz mi? Haberi olan var mı?
<> evet
Nasıl oldu da, İnsan haklarından tutun da
liberalizme böyle ağız değiştirdiler BİRDENBİRE? Neredeyse BUSH gibi demokrasi Havarisi gibi demeçler vermeye başladılar
Mollalar (Ayetullahlar). İran diz çöktü.
Suriye daha Irak harekatında diz çökmüştü. Suriye'de
"Mac Donalds ve Coca Cola" çağı açıldı. Suriye eğer
ABD dayatırsa ve isterse
"Bekaa vadisinden egemen üs verecek". Buna karşılık
Lübnan parçalanacak. Kuzeyi Suriye'ye, güneyi İsrail'e verilecek. İsrail
böylece İLK büyümesini gerçekleştirecek.
İkinci olarak, Ürdün'de Şeria nehrinin batısı
>> ZATEN >>>>>
Filistin'dir. Yani Ürdün'ün öyle bir toprağı EN BAŞINDAN BERİ yoktur. Yedi Emin gibi almıştır.
(Kral baba ve oğul, yüksek dereceli Goyim ve masonlardır.) İsrail
bunu da alacaktır. Filistin el Urdun'u ve şeria batısını
kendisine katacaktır.
Geriye kalan ülkeler, Türkiye ve Suudiler+şeyhliklerdir.
Böylece Ortadoğu özel bir müslümanlık ile (Powell'in
yapmadığı GAF
biçiminde) şimdilik örnek olarak RTE'ye
verilmiştir. Türkiye'den -orduya rağmen- Laiklik kaldırılacak
ve yerine nasıl ki Avrupa'da "Sosyal Demokrat ve Hristiyan
Demokrat" partiler varsa, Türkiye'de de "Müslüman Demokrat
Parti" oldurulacaktır.
Bu örnek tüm 7 ülkeye zorla veya güzellikle kabul ettirilip
Müslüman demokrat liderlerin tümü de illa ki BB siyonist masonlardan oluşturulacaktır. Bu aşamada
Suriye başkanı, Ürdün kralı ve Türkiye Başbakanı bu işe
dönülmez raptedilmişlerdir.
Ordunun direnmesine karşılık, giderek Genelkurmay'ın
(YÖK ve diğer kurumlardaki
generalleri) sonra MGK ve DGM kaldırılacaktır.
Gn.Kur.Bşk'lığı doğrudan sivil otoritenin (Milli
savunma bakanlığı) emrine verilip, başbakan ile muhatap
bile edilmeyecektir.
Ordunun gizli ve örtülü tüm ödenekleri sivil sayıştay
tarafından sıkıca denetlenecektir. Askeri mahkemeler sembolik
olarak kalacaktır. Mesela ordudan atılan biri bu mahkemede değil,
sivil mahkemede dava açıp kazanırsa geri dönecektir.
Bu kısa vadeyi orta vade izleyecektir: Türkiye 2020 gibi AB'ye girmeden önce (Nasıl ki Birliğe girmeden Gümrük
birliğine girdik ve bu yüzden yılda 6 milyar dollar kaybediyoruz) ordu olarak Batı Avrupa birliğine
girecektir.
Türkiye'de yarım milyonluk ordu gereksinimi olmayacaktır.
Türkiye normal olarak 50bin kişi AB ordusu içine verecektir. 450 bin asker
ise lağvedilecektir. "Profesyonel ordu adı altında"
uzman-uzatmalılar orduda kalacaktır. Askerlik mecburiyeti kaldırılacaktır.
Askerliği PARALI yaparak
özendirip buna gönüllü ve yeterli gelenlere "Avrupa ordusu"
denilecektir.
Demek ki TSK bu
süreçten itibaren tasfiye olmaya başlıyor. Yani MGK'deki çok ciddi gülmek bilmeyen o tarza yer verilmeyecektir.
Otorite kırılacaktır. Daha güleryüzlü askere doğru bir propaganda
yapacaklar.
Bu arada Türkiye Gn.Kurmayı ve Ankara ile diğer
garnizonlarda, Türk kadar, yabancı (AB ortak ordusu) karargahları da
olacaktır. Bunlar Ulusçu olarak değil; AB ordu başkomutanı
emrinde olacaktır. Yani Gn.Kurmay da bu komutandan emir alacaktır.
İkinci sorunun yanıtına geçmeden, sizin mütaalalarınızı
da dinlemek isterim. (Ben tabloyu yaparım, sizler çerçevelersiniz ve
sunarsınız)
<> Atatürk'ün TEK mirası
(bence) TSK idi. TSK da inisiyatifini yitirdi yitirecek.
Evet Kuvayı Milliye idi. AB'ye girmek inisiyatifsiz bırakılmak
demektir. Mesela ileride (Oylama, plebisit vb. ile) Kürdistan (Türk Kürdistanı)
kurulacaktır. Eğer orası "Buraya Türk değil -mesela- İngiliz
askeri gönderilsin" dediğinde oraya Türk polisi bile giremez artık.
SEVRes
anlaşması ve defteri hiç kapanMAmıştı,
ertelenmişti. İşte ertelemenin günü geldi artık. Kürdistan
hatta biraz (mal ve tapu alımıyla) Ermenistan, batıda da bol bol
Bizans (Yunanlılar gelip ebedi yerleşecek. Buna karşılık
içinizden birileri de gidip mesela Selanik'e yerleşecek :)))) )
<> Çevik Bir'i zor zaptettiler,
görev süresini uzata uzata (Allah'tan GKB yapmadan) zoraki uzaklaştırdılar.
Ama gün geçtikçe çoğalıyor (subaylar içindeki) sayıları.
İstanbul 2099'a kadar Rum'u bol bir BİZANS olacaktır.
<> O yüzden Haliç kıyılarına
bilmem kaç milyon dolar kredi veriyor AB, restorasyon için. Hatta kredi bile değil,
hibe.
2099'da İstanbul geri alınacaktır. Doğuya
(Ortaasya'ya) doğru bir Turan Birliği olacaktır. Türkiye o çağlarda
tüm Avrupalılardan daha ileri Avrupalı olacaktır. Yani Avrupa
özenine gerek kalmayacak, kompleks oluşturmayacaklardır.
Allah onlara elbette tuzak kuruyor. Rumlar sadece 3 ila 9 dönem
arası galip gelecektir. Ondan sonra yeniden (ikinci kuvayı milliye) başlayacaktır.
<> 30/1: Elif,
Lam, Mim.
<> 30/2: Rum mağlub
oldu
<> 30/3: Arzın
yakınında, maamafih onlar bu mağlubiyyetlerinin arkasından
bir kaç sene içinde muhakkak galebe edecekler
<> 30/4: Önünde
de sonunda da emir Allahın, ve o gün mü'minler Allahın nusretiyle
ferahlanacaklar
<> 30/5: o kimi
dilerse muzaffer kılar ve aziz odur, rahim o
<> 30/6: Allahın
va'di bu, Allah, va'dine hulf etmez ve lakin nasın ekserisi bilmezler
<> 1299 (Anadolu'ya giriş),
1699 (ilk toprak kaybı), 2099 (Turan/Horasan, inşaallah).
<> Maide/54: Ey
inananlar! İçinizden kim dininden dönerse şunu bilsin: Allah, yakında,
kendilerini sevdiği ve kendisini seven, müminlere karşı boynu
bükük, kafirlere karşı başı dik bir topluluk getirecektir.
Bunlar Allah yolunda tüm gayretleriyle didinirler, hiçbir kınayanın kınamasından
korkmazlar. Bu, Allah'ın, dilediğine yönelttiği bir lütuftur.
Allah, yaratılışı ve yarattıklarını genişletir,
her şeyi bilir.
<> Fetih/16: Araplardan,
muhalefet edenlere de ki: "Siz yakında çok zorlu savaş veren bir
kavimle çarpışmaya çağrılacaksınız. Ya onlarla
çarpışırsınız, yahut onlar Müslüman olurlar. Eğer
itaat ederseniz, Allah size güzel bir ödül verecektir. Yok eğer önceden
döndüğünüz gibi yüz çevirirseniz, Allah sizi acıklı bir azapla
cezalandırır".
Allah'ın kurduğu tuzak şu: Nüfusları hızla
eriyor Avrupalıların. Artmıyor. Yabancılarla evlenip ya da
misafir işçi veya maço AB
vatandaşlarıyla evlenerek zorla birazcık nüfusu artırmaya
çalışıyorlar.
Giderek YAŞLANIYORLAR.
Doğum azalırken ömürleri de kadınlarda 90, erkeklerde 84 oluyor.
Yaşlı ve üremeyen bir kıta... Nüfusu azalacak AB'nin. Kimi ırklar
temelli yok olacak. (Kuzey Avrupalılar, Benelüks ve izleyerek Almanlar.)
Bulgaristan'daki Türk azınlık Bulgar nüfusunu geçecektir.
Yazdıklarım yeni sorular oluşturuyor. Bunları
erteleyip candaşın ikinci sorusunu alalım.
<> Bir de karasancak birliği
ne zaman kurulacak, yani Türkiye bu şekilde parsellendikten sonra tekrar
ne zaman bu büyük birliği kuracak?
2099 candaşım. Bunu izleyerek, bu tarihten iki asır
kadar sonra da Mighty zamanında karasancak artık bir ÖLDÜREN GÜÇ halinde ortaya çıkacaktır.
O gün Allah'ın emri majeste/Majisyenlere inecektir: "Kinleriyle
gebertin" diye.
Allah, haşa münezzehtir, ama nefret etseydi -haşa
münezzehtir-, Süfyanilerden nefret ederdi. Yahudileri lanetlemiş, Ehli
kitabı cehenneme doldurmuş, onlar zaten layığını
bulmuşlar, geriye NEFRET
edilecek tek kulları kalıyor, SÜFYANİLER!
Yani şu anda etrafınızda gördüğünüz herkes.
Komşunuz, evinizin içindekiler... Camdan baktığınızda
sokakta yürüyenler... İşte biz bu durumdayız.
Bunu iyice vurgulamak için lütfen Ali İmran 116 ve devamını
bir daha yazar mısınız?
<> 3-Ali İmran/116: Küfredenler,
her halde onların ne malları ne evladları kendilerini Allah'dan
kurtaracak değildir, onlar eshabı nardır, hep onda kalacaklardır.
<> 3-Ali İmran/117: Bu
Dünya hayatında yapmakta oldukları masrafın meseli bir rüzgar
meseline benzer ki onda kavurucu bir soğuk var: Nefislerine zulmeden bir
kavmin ekibine sataşmış da onu mahvetmektedir, ve onlara Allah
zulmetmemişti ve lakin kendilerine zulmediyorlardı.
<> 3-Ali İmran/118: Ey
o bütün iman edenler! Ağyarınızdan yar tutmayın, sizi şaşırtmakta
kusur etmezler, sarpa sarmanızı arzu ederler, görmüyor musunuz buğzları
ağızlarından taşmakta, sinelerinin gizlediği ise daha
büyüktür, işte size ayetleri sarih bildirdik, aklederseniz.
<> 3-Ali İmran/119: Ha,
sizler öyle kimselersinizdir ki, onları seversiniz, onlar ise bütün kitaba
iman ettiğiniz halde sizi sevmezler, hem yüzünüze geldiler mi "inandık"
derler, ve tenha kaldılar mı gayızlarından aleyhinizde
parmaklarını ısırdılar, de ki: Gayzınızla
ölün, her halde Allah bütün sinelerin künhünü bilir.
<> 5/82: İnsanların
inananlara düşmanlık bakımından en azılısı
olarak herhalde yahudilerle Allah'a ortak koşanları bulacaksın. İnananlara
dostluk bakımından en yakın olarak da her halde "Biz hıristiyanlarız."
diyenleri bulacaksın. Bunun sebebi, onların içinde bilgin keşişlerin
ve dünyayı terk etmiş rahiplerin bulunmasıdır ve bunlar
büyüklük taslamazlar.
"Nefislerine zulmeden
bir kavmin ekibine sataşmış da onu mahvetmektedir, ve onlara
Allah zulmetmemişti ve lakin kendilerine zulmediyorlardı".
"Nefislerine zulmeden
bir kavmin ekibine sataşmış da onu mahvetmektedir, ve onlara
Allah zulmetmemişti ve lakin kendilerine zulmediyorlardı".
Yani Allah NEFRET etmez
(Nefret eden, zulüm de eder çünkü). NEFRET
EDEN KENDİNE ZULMEDER. Allah
-haşa- NEFRET ETMEZ=ZULMETMEZ!
(haşa = Nefret örneğim idi.)
"Ey o bütün iman edenler! Ağyarınızdan
yar tutmayın, sizi şaşırtmakta kusur etmezler, sarpa sarmanızı
arzu ederler, görmüyor musunuz buğzları ağızlarından
taşmakta, sinelerinin gizlediği ise daha büyüktür, işte size
ayetleri sarih bildirdik, aklederseniz".
Allah'ın EMRİ
ŞUDUR: "İşte size ayetleri sarih
bildirdik, aklederseniz".
Ve devamında da: "Ha, sizler öyle kimselersinizdir ki, onları seversiniz, onlar ise
bütün kitaba iman ettiğiniz halde sizi sevmezler, hem yüzünüze geldiler mi
"inandık" derler, ve tenha kaldılar mı gayızlarından
aleyhinizde parmaklarını ısırdılar, de ki: Gayzınızla
ölün, her halde Allah bütün sinelerin künhünü bilir".
Bütün Hacı-Hocalarımız, hatta evdeki kocamışlarımız.
Onlara ağzınızla kuş tutsanız, sizi İSLAMA ihanet ile suçlamaktan asla
caymayacaklardır. Onlar Yezididir. Akılları ipoteklidir.
<> 67/9: Onlar:
"Evet; doğrusu bize bir
uyarıcı geldi, fakat biz yalanladık ve Allah hiçbir şey
indirmemiştir, siz büyük bir sapıklık içindesiniz demiştik"
derler.
Onlara derseniz: "Baba, amca, bak Kur'an ne diyor?"
Cevapları şöyle olacaktır:
"Benim dinimi bana mı
öğretiyorsun, kafir!"
"Hadislerde herşey
apaçık belli, mezheb imamları herşeyi yazıp çizmiş
bitirmişler."
"Tarikat şeyhleri,
evliyalar, bu dini alın teriyle örmüşler."
Size bunları söylüyorlar değil mi?
<> evet
Siz Süfyani kuşatması altındasınız. Issız
bir ada gibisiniz candaşlar! :((((((
Süfyanilik kanseri her yerde, tedavisi 3 asır sonra keskin ve kesin bir
ameliyatla bitecektir. Onlar ziyan olacaktır.
Onların yarısı da asker kaçağıdır. (Şimdiki
nemelazımcı ve eyyamcılar)
Allah, kafirleri (Süfyanistler) ve münafıkları (Asker
kaçakları) perperişan edecektir >>> Kalan üçte-bir eliyle ve
karasancak gölgesinde Müslümanlığın barsakları
temizlenecektir. Allah'ın yağdırdığı bütün
pisliklerinin üzerine sifon çekilecektir.
Cehennem kurulduğunda bütün müslümanlar şaşıracaktır:
"Vay canına cehennem
bizim için kurulmuş. Kendimizi ibadet etmekle bu cehennemden müstağni
sanıyorduk"
"Allah ne zalimmiş
ki beş vakit namaz kıldığım halde beni buraya attı
ve çıkarmayacak!"
Vay canına >>> VEYL.
Cehennemdeki süfyani çukurunun Kur'an'daki
Ö Z E L adıdır. (Çoğulu
"vaveyla"). VEYL
kelimesini bulabilir misiniz?
<> Mutaffinin/1: Veyl
ölçü ve tartida hile yapanlara!
<> Mutaffinin/10: Veyl
o gün yalan diyenlere!
<> Sad/27: Hem
o göğü, yeri ve aralarındakileri Biz boşuna yaratmadık. O,
küfredenlerin zannı. Onun için küfredenlere ateşten bir veyl var.
(Bakkal amca da gitti güme. :)))
<> Bakara/79: Artık
vay o kimselere ki kendi elleriyle kitap yazarlar da sonra biraz para almak
için "bu, Allah tarafındandırğ derler, artık vay o
ellerinin yazdıkları yüzünden onlara, vay o kazandıkları
vebal yüzünd...
<> 5/31:...veyleta...
<> Hümeze/1: Veyl
o insanları çekiştirip kaş göz işaretleriyle alay edenlerin
bütününe.
<> 11/72; 25/28.
<> Maun/4: Fakat veyl o namaz kılanlara ki, - 5: Namazlarında
yanılmaktadırlar.
<> 104/1: Veyl
bütün "hümeze lümezeğ güruhuna
<> İbrahim/2: O
Allah'a ki, yalnız O'nundur göklerdekiler ve yerdekiler. Hüsran haberi şiddetli
bir azaptan, o küfre batmışlara...
İşte namaz kılanların hali böyle olacak:
"Allah ne zalimmiş, ömrümce beş
vakit kıldım, hiçbir sünneti kaçırmadım". Nasıl
ki hristiyanların tüm iyi niyetleri, ibadetleri, "Allah'ı
üçledikleri için" GÜME
gidiyorsa; A Y N E N
bizimkilerin de üç vakti beş yaparak kıldıkları güme
gidiyor.
Veyl'in çoğulu vaveylanın ise özel bir açılımı
var: En çok bağıranlar demektir. "Seni gidi zalim Allah, seni gidi gaddar Allah, beni namazını
kıldığım için mi yakıyorsun?", "Hain Allah
orucu yarım saat önce açtım diye mi beni yakıyorsun, Lanet
Allah?!"...
İşte, acıdan azaptan değil, veyl (vay ve vah)ları olan vaveylaları
Allah'a küfre döneceği için cehennemin o sektörüne VEYL cehennemi deniyor.
Orada Allah'a küfür edeCEKler
bulunacaktır. Orada ağzına dünyadayken küfür koymayanlar, hatta
Allah'a küfür edenlerin üzerine yürüyenler bizzat KÜFÜR edeceklerdir.
Kul >>>>>>>>>>>>>>>>>>
çoğunlukla >>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
nankördür.
<> İnsan ne kadar zavallı
Evet. Doğrusu Allah'ın ayetlerini hiç yeterince anlamadılar!
Bunları anlatmak ve canlı yaşatmak gibi sevimsiz bir görev evren
tarihinde ilk kez BANA verildi.
Allah biliyordu elbette: "Bunlar hiç mi hiç OKUMAYACAKLAR! Bari baştan ben en
az yapacakları şeyi emredeyim: İKRA!"
Kur'an ineli beri kim kaç kişi bunları anlattı
Allahaşkına?
Neden bana anlattırıyor kutsallar! Allah'ın
ayetlerini yeterince anlamıyorlar. Yeterince anlatmak görevi neden bende?
Bu çok sevimsiz bir görev gerçekten.
Gökteki Ayyuka'dan, yerdeki vaveylaya kadar bana anlattırılıyor.
Tarık'tan inip dabbe olan tek kişiyim. Ötekiler yerüstünde kaldılar,
ben yerin dibine geçtim, arada bir çıkıyorum, seyrek de olsa yeniden
yer yarılıyor ve giriyorum.
Neden ben??????????????????? Why me?
<> "yaqin olMAmak"
veya "yaqinen inanMAmak" ile "inanmamak" arasında fark
var. 27/82'de "İnanmıyorsunuz" denmiyor
Yakin ve Sabikun KARDEŞTİRLER.
Kimi Cehennem'e, kimi Sekar'a, kimi Arasat'a, kimi Cennet'e, kimi de Sabıkun'a
YAKİNDİR. İman
dereceleridir bunlar. Yakin >>> FULL
olarak >>>> Mukarrebun olmaktır...
Bir çay daha alayım mı?
<> afiyet olsun
Bir sahih hadis uydurdum, yani Ebu Hureyre'den naklediyorum:
"Çayı çok içenin cehennemde başına dökülecek".
<> :))
Çünkü adam gerçekten böyle diyor: "Kim bir şeyi çok
seviyorsa, burada hurmayı örnek vermiş, tadımlıktan fazla
yerse, o hurma ateş olur ve ona ebediyen yedirilir"...
Bakalım neler yazmışsınız...
<> Tüm kombinasyonlar, bilgi işlemcilerin
başlanıç yıllarına sürüklüyor denklemleri, bizler de size
bu bilişim teknolojileri olmasa bir bir ulaşamazdık, gelecek de
bu kayıtları tutamazdı.
Evet, tüm iletişim ve bilişimin ADEM babası TESLA'dır.
Ondan itibaren diğerleri (Radar ve sibernetik mesela Norbert Wiener),
ondan sonra da Tele-text'tir. Birincisi tüm ileri teknolojileri kapsar,
ikincisi bilgisayarı buldurmuştur. (Radar ile birlikte) Üçüncüsü de
bilişimin İLETİŞİMİNİ
buldurmuştur.
Bunlar gizli kahramanlardır. WEB'de falan bulamazsınız. Son zamanlarda Tesla'yı
yazmaya başladılar. Wiener'i neredeyse defterden sildiler ve
unutturdular. (Çünkü taraf değiştirmişti, bizim cennete/bağa
dönmüştü.) Beni ise hiç bir kimse tanımaz. Tele text işte...
hepsi bu. WEB'de üçümüzü de bulamazsınız. Ballmer beni Tesla'nın
torunu zannediyormuş. :))))) Oysa
biz hepimiz yaşıtız -anlayana-.
<> Allah sana çok yardım
etsin (ki gizlenmek zordur.) Hele ki böyle mütevazi
olabilmek
Duanı aynen sana diliyorum. Evet; candaşlar bana kızıyorlar:
"Neden görüşemiyoruz?", "Neden kimse seni tanımıyor?",
"Hani konferanslar yapılacaktı?", "Bir kere olsun
göremedik Hans'ı"...
Haklısınız. Fakat şu var ki, aşılmaz
ve delinmez bir ilke: Hiç bir Alias Allende (KMA) MEKTUPlar dışında "Üyelerle" görüşmemektedir.
Bunu aşamadım. Bu çağın posta sistemi biliyorsunuz bu chat
ve e-mailler. Eskiden el ve daktilo ile yazılırdı. Şimdi
elektronik postaya dönüştü.
Sizlere buluşmayı vaad ettiğimde benim KMA olmam açıklanmamıştı.
mrs.cp >>> KMA idi, ben de
Ekim Bei. Ama o kötüleşti ve bu görevi de bana verdiler. O zaman sizlerle
yüzyüze gelemedim. Aranızda belki bir veya iki kişi beni görmüştür.
(500 kadar üye için konuşuyorum)
Ben kaçmıyor, saklanmıyorum. KMA ilkesini bozmamaya çalışıyorum. Eğer link
bulursanız, Alias Carlos Allende'lerin tamamının hiç ortada
görünmediğini ve posta yoluyla bilim adamı üyelere ulaştıklarını
göreceksiniz.
Ve bunlar ortada olmayınca da, ya bir resim uyduruyorlar veya
ailesini neredeyse YAHUDİLEŞTİRMEYE
çalışıyorlar. "Ben tanıyorum" diyor (Mesela
Thule derneğinden biri), "onlar yahudi ailedir".
Şu iftiraya bakar mısınız?
O aile ağaçları gerçek değil, gerçek olan sadece ve
sadece Heiberg (Axel, Hansel, Eiwind vb.) gibi ailelerdir ve yahudilik MÜMKÜN bile değildir.
[] http://web.archive.org/web/20040604044503/http://www.parascope.com/en/articles/allende.htm
İşte, linke baktım ve kaderimi şu title anlatıyordu:
"Alias Carlos Allende: The Mystery
Man Behind the Philadelphia Experiment."
"The Mystery Man."
"The Mystery Man."
"The Mystery Man."
Yani ben DE. Ama bu
esrarengiz gözükmek için değil! Posta yolu dışında görüşmek
yasak olduğundan böyle! Yoksa ben esrarengiz falan değilim. İçinizden
biriyim. Sıradanım, sokaktaki bir adam...
İlk renkli telefon (GSM)
ne zaman nerede yapıldı biliyor musunuz? Bir arayın bakalım,
renkli ekran?
<> İsveç mi?
Değil. (Ericsson veya Nokia değil.)
<> İsim yok, sadece ilk
üreten firmalar var.
Hangi firma, hangi yıl?
<> Rastlamadım.
Oysa o haber dünyada ilk kez Türkiye'de ve Türkçe haber olarak çıktı.
Cem Uzan'a yapıldı ilk (Telsim). O renkli ekran, Balıkesir
Üniversitesinde Meslek Yüksek Okulunda, Müdür Cengiz Aydemir'in verdiği
bir laboratuarda Öğretim gör. Alaaddin Sever'in 100 milyon TL ödemesiyle,
orada yapıldı.
<> Türk Mühendisleri çalışıyor
diye reklamları vardı değil mi?
İşte, WEB'de
bulamayacaklarınızı size isimleriyle birlikte veriyorum. Tek
Türk mühendisi vardı >>> O
DA BENDİM.
<> Cepten ilk tv yayını
da telsim yaptı ve bu haberi de çıkmadan ilk siz duyurmuştunuz.
Tesla'lar, Wiener'ler, KMA'lar
meramlarını anlatamadıklarından işte böyle YOK SAYILIYORLAR. Onun için yer ve kişi
isimlerini verdim.
Philadelphia deneyini KİM
yaptı? Yine iki isimsiz >>>>> KMA ve JESSUP.
Bu inanılmaz deney dünyada hakettiği yerini buldu mu?
Hayır! Ama yahudi bilimciler yapsaydı, şimdi pulların
üzerine resimleri yapıştırılmıştı.
Kim tanır KMA'yı,
kim bilir Jessup'u? Jessup ki, büyük bir oşinograf, yani deniz bilimlerini
ve süper motorları (UFO) ondan
iyi hiçbir kimse (beni saymazsak) bilmiyor. Böyle bir insan göklere çıkarılmalıydı
değil mi?
Wiener, RADAR'ı
yani ilk bilgisayarı yaptı. İngilizler de babbage mıdır
nedir ona mal etmeye kalktılar. TV evrende ilk kez 1904 yılında
Tesla tarafından icat edildi, bir odadan ötekine yayın yaptı.
Kim biliyor? Tesla fan'leri bile bunu yazmıyor sitelere... Ama ben isim
verebilirim bilenleri...
İşte böyle olunca da bize GİZEMLİ, esrarengiz, insanlardan kaçıyorlar falan
deniyor. Böylece bunu da belirtmiş oldum. Rahatladım be oh!
<> Elektrik de Edison'a mal
edildi, gerçek bulan hiç yazılmadı, öyle değil mi?
Evet, Edison gerçek bir deha, ama Tesla süper üstü süper deha. Yayın
kablo ile yapılmadı >>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
bluetooth ile öteki odaya nakledildi. Tesla birinci dünya savaşında
Facimile'yi icat etti (Şimdiki fax). Fakat savaş yüzünden kimse bunu
buluşa çevirmedi.
Ve Hyper Text: (Sanırım candaşın bir 19 açılımı
vardı Yahoo groups'da)
Binary sistemle, yanlış mı anımsıyorum? Hani tartışılmıştı.
"la İlahe illallah'ın açılımı
19 çıkmıyor" diye yazılar yazmıştı
bizdeki Edip Yükselciler...
[] http://hanifislam.com/mih/wp-content/uploads/2016/10/lailaheillallah-10011.jpg
La il
la / he il lal la he /
(0) (1) (0)
(1) (1) (0) (0) (1)
----> 1 0
0 1 1 <----
/ he
il lal la he /
<-----(1) (1)
(0) (0) (1) ---->
İşte bu! Bu TELE
TEXT'in anahtarıydı. İlk defa kumandayla yayına girip
interactive olarak oradaki page'leri çağırıyordunuz. İşte
HTTP/HTML böyle başladı. İlk
fakat önemli adımıydı. Bundan John Jobs ve Ballmer'in bile
haberi varmış. İki isme de bir link ltf. (Tarihe geçsin.) Ön adı
Steve, öteki John Jobs.
<> ms CEO su
<> http://www.microsoft.com/presspass/exec/steve/default.asp
Şu anda Manisa'da Ballmer (Ben İzmir'deyim, 30km.)
"Türkiye Üs olacak" diyor Ballmer (Manisa yani). Jobs'u bulamadınız
mı? Jobs dünyada ilk PERSONEL (masaüstü)
bilgisayarı yapan kişidir, o sayede evlere şenlik olduk. Onun da
linkini bulalım lütfen. (Tarih kaydı olsun.)
[] http://www.chip.com.tr/video/iste-ilk-macintosh_785.html
[] http://hanifislam.com/mih/wp-content/uploads/2016/10/225-00-applemachintosh.jpg
<> http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=steve+jobs
Jobs ve Apple diye arayabilirsiniz.
Evet John S. Jobs. Demek ki orada adı Steve imiş. Daha ciddi
bir link var mı?
<> http://web.archive.org/web/20040130081420/http://geocities.com/franktau/
<> http://inventors.about.com/library/weekly/aa051599.htm
<> http://web.archive.org/web/20040401173440/http://www.apple.com/pr/bios/jobs.html
Yani olay anlaşıldı sanırım. İLK BİLİŞİM
darbesi 1984'de sadece bir minik kasaya sığarak evlere giren
Apple-2'dir. O buluş yapılmasaydı, bugün PC'leriniz evde değil, büyük üniteli yerlerde olacaktı.
(Univaclar gibi) Steven Jobs'a buradan minnet ve selam. Ve onun grafikçi arkadaşı
Gates'e de...
Jobs ilk tablet bilgisayarları ve Palm tipi pocketleri de
yaptı. Ona çok borçluyuz. Bunların ardından GSM'lere kadar sığdırıldı PC'ler...
Buna paralel olarak, yani bilişime ek olarak, yukarıdaki
formülden esinle:
"Bu var(1) ve yok(0)'ları
Orjinal alfebeye göre okuduğumuzda, karşımıza çıkan
"1 0 0 1 1" kodunu ondalık sayı birimine (0,9) çevirdiğimizde,
karşımıza çıkan rakam hiçte şaşırtıcı
değildir: "19". Müddesir/30: Üzerinde ondokuz vardır onun.
Aynı zamanda 1'in 0'dan çok olması, varlığın yokluğa
tercih edilmesi anlamlarının misallerini içermektedir" diye yazmış candaşlarımız.
EVET! EVET! EVET! İşte teletekst (Sonradan hyper Text) budur! Jobs
ve Hyper text sayesinde burada sizinle yazışıyor, dünyanın WEB hazine ve bilgi bankasında
enginlere açılıyoruz.
İşte bazı ESRARENGİZ
kişilerin adlarını verdim böylece... Gerçek yerini bulsun ve
siz kuşkuya düşmeyesiniz diye. (Yazdığım bir ayettir.)
Ben de o esrarengizemli'lerden biriyim.
Allah HABİR'dir, SEMİUL ALİM, BASAR'dır, SERİULHISAB, MUHSİ, HASİB'dir.
Bunlarla Arş'ın zigZag katmanını istiva etmiştir.
Habir >>> Haberleşme (Haberalma, haber verme, muhbir, muhabir
vb.)
"Bu var(1) ve
yok(0)'ları Orjinal alfebeye göre okuduğumuzda, karşımıza
çıkan "1 0 0 1 1" kodunu ondalık sayı birimine (0,9)
çevirdiğimizde, karşımıza çıkan rakam hiçte şaşırtıcı
değildir: "19". Müddesir/30: Üzerinde ondokuz vardır onun.
Aynı zamanda 1'in 0'dan çok olması, varlığın yokluğa
tercih edilmesi anlamlarının misallerini içermektedir"
"Bu var(1) ve
yok(0)'ları Orjinal alfebeye göre okuduğumuzda, karşımıza
çıkan "1 0 0 1 1" kodunu ondalık sayı birimine (0,9)
çevirdiğimizde, karşımıza çıkan rakam hiçte şaşırtıcı
değildir: "19". Müddesir/30: Üzerinde ondokuz vardır onun.
Aynı zamanda 1'in 0'dan çok olması, varlığın yokluğa
tercih edilmesi anlamlarının misallerini içermektedir"
Yukarıdaki "1 0 0 1 1" kodundan ibarettir. "1 0 0 1 1" HYPER
olan bölüm bu. Tüm dünya sembollerine çeviriyor. VERİLEN BİR TEXT'i "1 0 0 1 1" birim sayı olarak bu sembol altına
alıyor ve kodluyor. Eğer TESLA
IR kumandayı yapmamış olsaydı ben asla HT'yi bulamazdım. Yine Tesla'ya
borçluyuz. Çünkü TV kumandasıyla yapılabilir bir şey bu, başka
mümkün değil.
IR
tekniğine evrensel codec'i (Tevhid) yazıyorum. IR onu alıcıya,
oradan vericiye, oradaki tele text sayfalarına interaktif olarak iletiyor.
İşte HT(tp ve ml)nin sırrı
budur. Başka scriptler (java vb) sadece ve sadece 19 bazından çalışır.
Evren bile LA İLAHE İLLALLAH
diyor!
Daha ALLAH'ı
göster inanayım diyenler var 19 üzerinden bana yazarak.... (http)
Arşı Ala ve aşağısı (sabıkun,
kürsi, Levhi mahfuz, nefhi sur vb) tamamı BİLGİSAYAR (Sibernetik)den başka bir şey değildir.
Allah'ın saydığım isimlerini TALİM etmektedir.
Hasib ve Muhsi, bu ikisinin aritmetik anlamını sözlükten
bulabilir misiniz? (Esmaül hüsna'dır, El-Muhsi gibi.)
<> MUHSİ. "Her şeyin
sayısını bilen" anlamına gelen "el- Muhsi"
<> muhasebe
<> el-Hasib: Herkesin hayatı
boyunca yaptıklarının bütün teferruatıyla hesabını
iyi bilen.
<> Mahlukatına kafi olan.
<> herşeyin hesabını
yapan, herşeyi tek tek bilen (hasip, Muhsi)
Gördünüz mü? MATEMATİK
BİZZAT ALLAH'IN ALİM OLUŞUNUN BAŞTACIDIR. Ya bilgisayar
hızı >>>>> Seriul hısab. O ne demek?
<> anında hesap gören
<> seri hesab gören
Monitor >>>> BASAR.
O ne demek?
<> Gören, Bakan?
Evet. Ve aramızdaki iletişim: Semi'u. Es-Semi. O ne
demek?
<> işiten
<> duyan işiten
İşte İLETİŞİM'in
adı budur >>> Allah'ın adıdır. Kuru kuruya DUYMAK değil, Habir'dir, Semi'dir.
İLETİŞİM yapar
ve iletişim alır demektir.
Size ZigZag arşının (Arş'ın en altı.
Bunun evrene bakan yüzü >> LEVHİ
MAHFUZ) ESMALARINI sundum.
<> Hasib: (Ar.) Er. 1. Hayır
sahibi, eliaçık, cömert. 2. Değerli, itibarlı, soyu temiz,
muhterem, saygın, şahsi meziyet sahibi. 3. Muhasebeci, sayman.
Alim,
Habir, Basar, Semi, Hasib ve Muhsi ve yedincisi ise sürpriz????
<> rabb?
<> programlayan
<> el Hafizu
<> Nurun ala nur?
<> El-Hafiz, El-Şehid
<> Muhlis: (Ar.) Er. - Halis,
katıksız. Dostluğu, samimiliği ve her hali içten gönülden
olan.
(Dedemle ilgiliydi. İzin vermedi. Dedem orayı okuyor,
mezun değilim özür, sürprizi geri alıyorum. Dedemin de burada olduğunu
bilmiyordum öğrenmiş oldum. :((( Fırçalayacak mı acaba????
<> slm slm dedimize
Size şimdi bir yalan söyleyebilir miyim? Mesela bana 5 dakika
çay molası verin gibi bir yalan?
<> Anladık kaptan, slm slm
ikinize de
Tamam, şimdi yalan söylememiş olmak için bir çay alıp
geliyorum. Sizin grafik ("1 0 0
1 1") yukarıyı karıştırmış. Sır
>>> MUCİB'di. (İcabet
ettirdim -istemeden-.) meraktan kurtulun diye yazıyorum.
<> Oradaki La il la he/La İla
he/olacaktı, değil mi? Ben orada hata yaptım, ilk baştaki
kodlamada hatalı oldu sanırım, 0 1 0 1 yerine 0 1 1?
Hayır, şuna dikkat:
1. İLL
>>>>>> EŞİTTİR
demek;
2. İLLA
>>> EŞİTSİZLİK
(=üzerinde bir slaş).
Sen yanlış yapmadın [candaş].
ila >>>>> ise her ikisine de kullanılabilen
codec (Parametreyi belirtir). Böyle olmasaydı 20 çıkardı. Kripto
tamamen doğru ve El MUCİB
ismini irrite ettik. Dede extradan gelip engel olmak istedi. (Sürpriz geliş)
<> 7 sini de yanımdaki kağıda
yazdım. Teşekkür ederim HıZır Dedeme
<> okuyorum. Kalbimizede
okutacağız inşaALLAh hergün
Mucib (icabet eden, davete giden, duaya icabet eden) Bu da iletişimin
İKİ TARAFLI, yani kesintisiz olduğunun işlevidir.
Çünkü iletişimde yazdıklarınızı okumam ve tersi birbirimize
icabet ettiğimiz anlamına geliyor.
Levhi Mahfuz katında ise Allah'ın El Hafizz ismi işlevi
üstlenir. Bu MAHFUZ kelimesidir.
<> hard disk
O bir tablet pc gibidir, yani bir de KALEMİ vardır. Kalem sadece iki sembol yazar: bir nokta,
bir çizgi. Başka hiçbir sembol yoktur. Sıfır >>>> NOKTA (.)dır. Nokta N(un) harfiyle
başladığından nun harfi otomatikman noktadır.
Çizgi ise doğrudan ELİF
harfidir (bizim I gibi). Bu aynı zamanda Arapça >>>> 1
demektir. Nokta da Arapça sıfır'dır...
Bildiklerinizi hatırlattım.
<> bize bildiğimizi siz öğrettiniz
Öğretmedim paylaştık sadece. Benim de infakım/zekatım
bu >>> Paylaşmak. Bilgiyi paraya çevirirseniz ne olur biliyor
musunuz? Dünyanın en büyük kazancı olur. Lokantaları, modayı,
şunu bunu toplayın, bunlardan daha çok para eden BİLGİ'dir. İnanmayan Bill Gates'in servetine baksın.
Adam pizza ve börcır satmıyor. BİLGİ
satıyor.
Farkımız şu: Ben satmıyorum, paraya
çevirmiyorum. PAYLAŞIYORUM...