Chat n° 213 - Tarih: 11 ocak 2004
Not-1:
<> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir,
sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir.
[] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine
sayın Aiberg'e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem
konularının yıllar sonra değişmiş
olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken
karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb.
info@aiberg.com adresine
bildirebilirsiniz.
[] Kaptan
wow_10sce nickiyle bağlandı
<> slm our
captain slm
<> selam
selam
<> slm slm dabbetimiz hoşgeldiniz
Slm slm MİH.
Hoşbuluştuk. Bugün dertsiz buluştuk gibi.
Bu haftanın hikayesi de,
sistemi değiştirdim. Karşınızda yeniden Linux! B.
Gates kusura bakmasın! Windows'un zaafları çok. (Sanal bellekim ise
Mac.) Birini haklarlarsa, ötekini giriyorum. :)
Bizim ülkümüzde zaman
kaybı olmaması gerekiyor. Mazeret ve kaytarma da olmamalı!
Bizimle en gizli örgütlerin
uğraştığı da bir gerçek. Oysa biz MİH'in tek bir kutsal uğraşısı var: biz
Allah ile uğraşıyoruz. Uğraştıkça da Rabbimiz
bize destek oluyor.
Allah'tan başka bir GİZLİ güç daha yoktur.
Bizimki EN EN EN Gizli örgüttür.
Çünkü Allah'tan başka bir gizli güç daha yoktur.
El Batın
>>>> Allah'ın üzerimizdeki ÖRGÜT adı... En gizli örgüt odur: Alemül Ğayb'dır
Rabbimiz. Ondan başka da bir gizli örgüt yoktur! O öyle bir örgüttür ki, CIA'in bile lafı olmaz. Mesaj
yerine gitmiştir umarım.
Bugün chat öyle uzun
olmayacağı için konuya girelim. (Eşleriniz bana çok KIZIYORLAR.) Konuyu belirler misiniz?
Bir ucundan bismillahi tutalım. Konu veya soru lütfen. (Üç saat chat
yapacağız.)
<> Yusuf/6:
Ve işte
böyle, Rabbin seni seçecek ve sana rüya tabirinden bilgiler öğretecek.
Bundan önce ataların İbrahim'e ve İshak'a
tamamladığı gibi, nimetini hem sana, hem de Yakup soyuna
tamamlayacaktır. Muhakkak ki, Rabbin alimdir, hakimdir.
<> Yusufun
Ataları İbrahime ve İshaka verildiği kastedilen Nİ'MET
"EHADİS'İN TEVİLİ" yani Rüya yorumu mudur? yoksa
Haniflik midir?
Rüya/Rüyet nedir? Bu AŞAĞI MISAL ALEMİNDEN
gelen GERÇEKLERDİR. Evren, yani
bu hayatımız/dünya yaşamımız sadece bir HOLOGRAMDIR. Rüya gerçektir. Bu gerçek
sandığımız ise RÜYADIR.
Yani bedenlenmek bir RÜYADIR. Bir hologramdır.
Ama gerçek olan ÖTEKİ ve DEVAMLI alemdir.
Ahıret, Kalu Bela vb.
Bunlar GERÇEKTİR.
Cennet ve Cehennem'deki ebedi
yaşamlar GERÇEKTİR.
Dünya ise RÜYA! (Kur'andaki adıyla rüyet)
Rüya-Rüyet, Hülya - Hülyet. (Hologram kelimesi buradan geliyor)
Efendimize
Allah'ımız bir "RÜYET"ten
söz ediyor.
Ayet efendimize ÖZELDİR ve "Sana
gösterdiğimiz rüyet....." diye bildirilmektedir. Onu bulabilir
misiniz?
<>
Saffat/105: "Gerçekten
sen, rüyayı doğruladın. Şüphesiz biz, ihsanda
bulunanları böyle ödüllendiririz."
<>
İsra/60: Hani,
sana: "Rabbin, insanları çepeçevre
kuşatmıştır." demiştik. Sana gösterdiğimiz o
rüyayı da Kur'an'da lanetlenmiş bulunan o ağacı/soyu da
insanları sınamak dışında bir sebeple göndermedik. Biz
onları korkutuyoruz ama bu onların kudurganlığını
artırmaktan başka bir katkı sağlamıyor.
<>
İsra/60: Hani
biz sana: "Muhakkak Rabbin insanları çepeçevre
kuşatmıştır" demiştik. Sana gösterdiğimiz o
rüyayı insanları denemek için yaptık, Kur'an'da lanetlenmiş
ağacı da. Biz onları korkutuyoruz. Fakat (bu) onlarda büyük bir
azgınlıktan başka bir şey arttırmıyor.
<>
İsra/60: Ve
iz kulna leke inne rabbeke ehata bin nas* ve ma cealner ru'yelleti eraynake illa fitnetel linnasi ves seceratel mel'unete
fil kur'an* ve nühavvifühüm fe ma yezidühüm illa tugyanen kebira
Teşekkür ben tam
arapçasını ararken yazmışsınız bile. :))) Ruyet
"ru'yelleti" biçiminde. Bu hangi rüyadır? Bilen var mı?
<> duru
görü denilen tür mü?
<> mirac
Herkes HAKLI! Geniş anlamlıdır. Mir'ac'ın DİKİNE bölümü de bir
rüyettir. Dikine çıkışı olan kısmı Rüyettir.
Cebrail: "Ben buradan
-ki sidre- yukarı çıkamam" dediği andan itibaren RÜYET biçiminde yukarı
çıkmıştır.
Dikine
çıkışlar (Mearic=Mir'ac+LAR
demektir) yine BEDENSİZ
ASTRONOMİ, GEZİCİ
DURUGÖRÜ, ASTRAL PROJEKSİYON
denen "Bedenin değil de, RUH'un
seyahatlerini" ilgilendirir. Beden de zaten buna uyar.
(Unutmayalım, ruhen
atmosfere çıkan Philadelphia tayfaları ve bazı clair voyance
sahipleri yerde/dünyada oldukları halde, bedenleri ŞIHAB etkisiyle yanmakta yani kozmik ışınlar
ile vurulmaktadırlar.)
Kendiliğinden
yananların sayısı milyonu aşmıştır. Bu
küçümsenmeyecek bir rakamdır.
Bunların tamamı
magnetik DİK alanları
doğrultusunda >>> GÖĞE
DÜŞMEKTE"dirler. Yukarılarda ise KORUNMUŞ TAVAN yoktur, yukarıdaki tavan ötesinde
"Şeytanlar taşlanmaktadır".
Gök korunmuş tavan
aracılığıyla "Taşlanan şeytandan
korunmaktadır". Eğer tavandan yukarı çıkarsa BEDENSİZ ASTRONOT, yerde (dünyada
elektrik alanda) bıraktığı bedeni de ÇAKIŞIK olduğu DÜĞÜM
noktasından itibaren bedeni de etkilemektedir ve YAKMAKTADIR. (Kendiliğinden yananlar)
Hatırlamanız
gereken veya etüd etmeniz gereken "Dalga mekaniği" çizimleridir:
Özellikle dipole dalga grafiğine bakınız: Elektrik ve magnetik
alanlar birbirine ÇAKIŞIK
değildir, DİKTİR. KARIN noktasında bu iki alan
(beden) birbirine EN EN EN EN
uzaktır. Ama aynı zamanda DÜĞÜM
noktasında TAMAMEN ÇAKIŞIKTIR.
Böyle bir grafiği
bazı yeni candaşlarımız "Gözlerinde
canlandırsın" diye link verebilir misiniz? (Şifre kelimeler
emfield dipole amplitude vb. olabilir.) Türçke DÜĞÜM ve KARIN
kelimeleri olarak da araya bilirsiniz.
Link bulamazsanız,
Arzdan Arşa Sonsuzluk kulesi ikinci cilt içinde bir grafik çizmiştim.
Orada anlatmıştım.
<> Evet
298. sayfada.
<> sayfa
290
[] http://hanifislam.com/mih/wp-content/uploads/2016/07/elektromagnetik-alan-hi.jpg
sonsuzluk kulesi 2.cilt >>> resim 21
[] http://hanifislam.com/mih/wp-content/uploads/2016/12/213-00-elektromagnetik-dipole.jpg
[] http://hanifislam.com/mih/wp-content/uploads/2016/07/dipole.jpg
<> to the
phase of the oscillatory EM field,.... Radiation from a single dipole*.
Scattered wave is spherical in wave form (but amplitude not. even in all
directions
[] http://web.archive.org/web/*/http://langley.atmos.colostate.edu/at622/lectures/lecture13.ppt
[] http://hanifislam.com/mih/wp-content/uploads/2016/07/spectrums-field.jpg
[] http://hanifislam.com/mih/wp-content/uploads/2016/07/emfield.gif
Bilmemiz gereken şunlar:
1. Her dalga bir ELEKTRİK ve MAGNETİK iki alanın üstüste gelmesiyle oluşur.
a) Elektrik alan >>>
SOMUT ve ölçülebilir alandır.
b) Magnetik alan SOYUT ve dolaylı ölçülebilir (EHADİS) alandır.
Yani elektrik ve magnetik
alan birbirine EŞDEĞER
olarak varsayılmıştır. Doğru ama, böyle bir
rastlantı sanki 3 x 8=4 x 6 kadar TESADÜFtür.
Magnetik alan, BEŞİNCİ BOYUT (11
boyutun beşincisi, Kaluza boyutu) denen TÜNEL ağzındadır. Tünel ise bildiğimiz
Hablilverid başlangıcı ve/veya kuantum corn/worm Hole
tünelleridir.
Yani kuantum köpüğü
teoremine binaen SÜPER UZAYA
>>>>>> Aşağı Misal Alemi'ne açılmaktadır.
RÜYALAR da AŞAĞI MİSAL
ALEMİNDEN gelir.
Rüya görmek için 90 derece
(dik açı derecesi) DİPOLE
(çift kutuplu) olmak gerekir. Yani beden (Elk alan) ile BİLİNÇ (Magnetik alan) birbirine DİKGEN gelmelidir ki (Daha küçük açılar Hallucination
açılarıdır) Holloween bölgesinden (Cin etkilerinden)
çıkıp gerçek RÜYA'ya
girmek gerekiyor.
İşte bu noktada
artık EHADİS
ayrılmaktadır. Rastgele bir kelimenin (elk alanda) bir magnetik
tıpatıp karşılığı olmaktadır.
İkisinin bileşenleri aynı değildir ama sonuçları
aynıdır. 24=3x8=4x6.
O zaman EHADİS (uydurma tevil, yorum, desteksiz atış vb.)
yerine RÜYANIN gerçek
eşdeğerliliği/yorumu-tevili ortaya çıkacaktır.
Yani NORMAL'in (elk alan normaldir) PARANORMAL
(esrarengiz magnetik alan) KARŞILIĞI
olan Ehadis tevili ortaya çıkacaktır. Normal olanlar,
çevremizdekilerdir -elk alan-, paranormal olanlar ise çevremizde yoktur.
Bunlar bir MİSAL deposundan bize RÜYA vasıtasıyla İNMEKTEDİRLER.
Hani
hatırlayınız: Bazı ayetler TAHKİM, bazıları MÜTEŞABİH. Birincisi NORMAL
olan; ikincisi de PARANORMAL olan
yani normalde tüm insanların anlayacağı değil de, bazı
özel bilenlerin TEVİL
edeceği, yorumlayacağı karşılığını
vereceği bir yapıdır.
Süper Uzayda SONSUZ dallanıp-budaklanma
vardır. (Schrödinger kedilerinden sonsuz tane vardır.) Bir PİRAMİT gibi dallanıp
budaklanır. Bütün ihtimaller orada çiftin çiftinin sonsuzuncu çifti
biçiminde ve BELİRSİZLİK
ilkesince yer almaktadır.
Yani RÜYA dediğimiz şeyin GERÇEK
karşılığı bulunmalıdır. O da yukarı
misal alemindedir. Orada DETERMİNE'dir.
Besbellidir, bir büstü vardır!
Neden hem
aşağı hem de yukarı MİSAL
alemi var? Çünkü AŞAĞI
misal alemi (Süper uzay) IŞIK
HIZINDAN HIZLI TİTREŞEMEZ! Işık hızı
yasağı vardır.
Ama YUKARI MİSAL ALEMİ ise
>>>>>>>>>>>>>>>>>>
alttakinin tersine indetermine değil, DETERMİNE'dir.
Yani belirsizlik yerine BİRE
BİR KARŞILIĞI vardır. O zaman tüm olasılık ve
tahminlerin (İkisine EHADİS
denmiştir) tersine TEK MUTLAK EMR'i
temsil etmektedir.
EMR kelimesi DETERMİNE kelimesinin ta
kendisidir.
EMİR
kelimelerinin geçtiği birkaç ayeti yazar mısınız? (Çünkü
bunlar "EHADİS=İndeterminist"
değildir/Tanrı ZAR atmaz.)
O diler ve o şey oluverir. Rastlantı HİÇ YOKTUR. Hiçbir OLASILIK
o EMR'den kaçamaz. Çünkü bir OLASILIK DALGASINI o
kuşatmıştır/ihata etmiştir.
<> 3-Ali
İmran/186: Andolsun,
mallarınızla ve canlarınızla imtihan edileceksiniz ve
sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve şirk koşmakta
olanlardan elbette çok eziyet verici (sözler) işiteceksiniz. Eğer
sabreder ve sakınırsanız (bu) emirlere olan azimdendir.
<> Nisa/59:
Ey iman edenler,
Allah'a itaat edin; elçiye itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de.
Eğer bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz,
artık onu Allah'a ve elçisine döndürün. Şayet Allah'a ve ahiret
gününe iman ediyorsanız. Bu, hayırlı ve sonuç
bakımından daha güzeldir.
(AMİR kelimelerini geçiniz. Benim aradıklarım Ruh
Rabbin emrindendir... veya Allah'ın EMİR
ve Kazası durmadan iniyor gibi EMİR
kelimeleri.)
<> 17/85: Ve sana ruhtan sorarlar. De
ki: "Ruh, Rabbimin emrindendir.
Ve size, ilimden sadece az birşey verilmiştir."
17/85: Ve yes'eluneke anir ruh*
kulir ruhu min emri rabbi ve ma
utitüm minel ilmi illa kalila
[] 65-Talak/12: O Allah ki yedi Semâ
yaratmış. Arzdan da onların bir mislini, aralarından emir inip duruyor; şunu bilesiniz
diye ki: Allah her şey'e kadirdir ve Allah her şey'i ılmiyle
ihata etmiştir.
[] 19-Meryem/21: Dedi öyle, fakat rabbın buyurdu
ki o bana göre kolay hem onu nasa kudretimizin bir bürhanı ve
tarafımızdan bir rahmet kılacağımız için, hem de
o, bir kaza edilmiş emir
bulunuyor
Şimdi "Rabbin,
insanları çepeçevre kuşatmıştır." demiştik. Burada kuşatılan
>>>>> OLASILIK
ARALIĞI zarfıdır. Çünkü maddeyi (mesela protonu) bir
elektron KABUĞU=Olasılık
aralığı kuşatmaktadır. Bu OLASILIK aralığını/indeterminizmi de
Allah'ın KUŞATMASI
kuşatmaktadır ki bu da sonsuzdur.
EMİR
kelimesi DETERMİNE'dir, mutlaka
OL EMRİ GİBİ
OLUVERECEKTİR. O bir ihtimal değildir artık. O OLMUŞ
BİTMİŞTİR. O determinedir!
Yine ayette >>>>
"Sana gösterdiğimiz o rüyayı da". Rüya burada iki
aşamalıdır:
a) alttaki MİSAL ALEMİNİ GEÇEN BURAK,
b) Yukarı MİSAL ALEMİNİ GEÇEN RAFRAF
(Refref).
Bu iki kelimeyi
hatırlıyor musunuz?
<> Evet
Efendimiz, sonsuz olan
-dikkat sonsuz diyorum- aşağı misal aleminden BURAK ile çıktı. Burak
olmasaydı, SONSUZ içinde,
sonsuz paralel evrenler içinde kaybolacaktı. Asla bir çıkış
bulamayacaktı.
<> Burak ve
Rafraf Miraç araçları.
Burak evren tarihinde iki
kişiye tahsis edilmiştir.
1. Kur'an'da bildirilen ZÜLKARNEYN'e,
2. EFENDİMİZE.
Diğer Zülkarneynler
>>>>> Tarık/Dhurakhapalam ile bu evren içinde kalırken
(Küçülüp yeniden doğarken) Efendimiz ve bu birinci Zülkarneyn SEMA'dan
çıkmışlardır.
Buna da Burakh (Burakhapalam,
Nirwanen/nurvanen/nirvimana vb.) denmektedir. Zülkarneyn (Zaman içinde
yaşça küçülüp, yeniden bebek olarak doğması gerekmeden)...
<>
Zülkarneyn ile birlikte giden zikir sayesinde Kuran tevrattan önce konuma
geçiyor
<> pardon
özür dilerim
Hayır [candaş], HAKLISIN.
Çünkü Zülkarneyni Ahbar
soruyor. Yani "En eski ilahi bilgi bizdedir" diyen Cohenler. Kime
soruyorlar? Efendimize... Niye soruyorlar? "Haydi oradan, sen dünki
çocuksun, sen kimsin Allah'tan kitab getirecek MUSA gibi bir insan kim?" demeye getiriyorlar.
Ama ayet geliyor ve cevap CUK diye ağızlarını
tıkıyor. Daha sorarlarken gelen nadir ayetlerden biri "Sana
Zülkarneyn'i soruyorlar. De ki size ondan HABER+LER
vereceğim."
Oradaki Haber kelimesinin
arapçası nedir? (Kehf 83)
<>
18-Kehf/83: Sana
Zülkarneyn'den de sorarlar. De ki: "Size ondan bir hatıra
okuyacağım."
<>
18-Kehf/83: Ve
yes'eluneke an zil karneyn* kul seetlu aleyküm minhü zikra
İşte
yanıtı buldunuz. Hatıra, Zikr gibi 7 anlamın tam bir
karşılığı var >>>> HABER+DAR olmak. Ötekiler yani soranlar ise >>>> AHBAR olanlar ama ZİKRİ kaybetmişler. Yani Kur'an >>> KORUNMUŞ ZİKR'dir. Tevrat
korunamamış ve AHBAR
elinde E H A D İ S
olmuştur.
<> zümer-22
ilgili mi?
<>
Zümer-22: E fe
men şerahallahü sadrahu lil islami fe hüve ala murim mir rabbih* fe veylül
lil kasyyeti kulubühüm min zikrillah*
ülaike fy dalalim mübyn.
Evet.
"Kul seetlu aleyküm minhü zikra"
Dikkat ediniz ZİKRA deniyor. 49 anlamından
biri de size KUR'AN'DAN
okuyacağım demektir.
Sizin tevratınız
tahrif edilmiş, korunmamıştır
>>>>>>>>>> ZİKR
değildir. Sizler ZAKİR
değil, Ahbar'sınız! Ama sizin soru sorduğunuz Resulullah AHBAR değil, ZAKİR'dir!
(Zakirdir çünkü daha o dönem
efendimiz sağdı ve Kur'an'ı GERÇEK
sırasıyla hafızlar biliyordu.) (Daha sonra ZİKR içinde ayetler yer değiştirdi. Efendimiz
döneminde Kur'an tamamlanmamıştı ve ZİKR sırasına hafızlar ile vahy katipleri HAKİM idi.)
İşte Ahbar ve ZAKİR farkı budur.
Ahbar ile ilgili bir iki ayet
lütfen. (Ahbar, Hazan, bunlar Musevilik deyimleridir.)
<>
5-Maide/44: Gerçek
şu ki, biz Tevratı, içinde bir hidayet ve nur olarak indirdik. Teslim
olmuş peygamberler, yahudilere onunla hükmederlerdi. Bilgin-yöneticiler
(Rabbaniyun) ve yüksek bilginler de (Ahbar), Allah'ın kitabını
korumakla görevli kılındıklarından ve onun üzerine
şahidler olduklarından (onunla hükmederlerdi.) Öyleyse insanlardan
korkmayın, benden korkun ve ayetlerimi az bir değere
karşılık satmayın. Kim Allah'ın indirdiğiyle
hükmetmezse işte onlar kafir olanlardır.
<>
5-Maide/63: Bilgin-yöneticileri
(Rabbaniyyun) ve yüksek bilginleri (Ahbar), onlari, günah söylemelerinden ve
haram yiyiciliklerinden sakindirmali degil miydi? Yapmakta olduklari ne
kötüdür.
"Ve yüksek bilginler de (Ahbar)"
Bunların şimdiki ve
bundan 300 yıl sonraki döneme kadar adları B'B'lerdir. Bunlara COHEN/KOHEN (Kahin) deniyor aynı
zamanda.
<> big
brother
Evet Big Bross ve Big Boss.
"Bilgin-yöneticiler (Rabbaniyun)" >>>>>> BİG BOSS,
"ve yüksek bilginler (Ahbar)" >>>> BİG BROSS (Brothers'in kısaltılmışı).
Yani Rabbaniyun >>>> RABBİ
demektir. Rabbi ibranice ne demektir?
<> haham
<>
Yahowanın yeryüzündeki temsilcisi; UG kendisine RABBi diyor internet
sitesinde.
Evet HAHAMBAŞI demektir. Yahudilerin PAPASI, BAŞPİSKOPOSLARI
demektir.
<> Uri
Geller
(ÜÇ MAJİSYENDEN biridir! Hem Big Boss, hem Big three BROSS.)
<> Onlar kendilerine zarar
vereni, yarar vermeyeni öğreniyorlardı. Yemin olsun ki, onu satun
alanın ahirette hiçbir nasibi olmayacağını açıkça
bilmişlerdir. Özbenliklerini sattıkları şey ne kötüdür.
<> (bunlar
kahinler mi? ilim öğreneceklerine zararlı şeyleri
öğreniyorlar)
Evet... Onun için, Efendimize
"Zulkarneyn"i sordular.
<> ahbar ve
rahip kelimelerin bir arada geçtiği ayet vardı; bizim paralı
imamlara da örnek teşkil ediyordu
<> 9/34: Ey iman edenler! (Biliniz
ki), hahamlardan ve rahiplerden birçoğu insanların
mallarını haksız yollardan yerler ve (insanları) Allah
yolundan engellerler. Altın ve gümüşü yığıp da
onları Allah yolunda harcamayanlar yok mu, işte onlara elem verici
bir azabı müjdele!
Bizim
imamlarımızın da adı AHBAR'dır.
Ahbar, Ruhban'ın MAAŞA
BAĞLANMIŞINA deniyor.
Ehli kitap KAFİR dinler ÜÇE ayrılır. Ortak paydaları da MAAŞ almalarıdır:
1. Musevi din adamları
2. Hristiyan din
adamları
3. Müslüman din
adamları...
Bunlara EHLİ KİTAB KAFİRLER denmektedir.
(Hanifleri tenzih ederim.
Onun için protest islam geldi CİHANA!)
<>
"ahbar" eli kalem tutan demek değil midir?
<> ahbar=
haber
Kelime kökü
>>>>>>>> KABALA'dan
HABER VEREN anlamında HABUR. (Tekili Habur, çoğulu
Ahbar.) Allah'ın adı da EL
HABİR'dir. (Haberdar olan ve haber veren demektir)
Ama HABİR'in a s l a çoğulu olmaz! (Veli=Evliya,
Allah=İlahe gibi Habir=Ahbar gibi Ç O Ğ U L y
a p a m a z s ı n ı z . Yaparsanız anında EHLİ
KİTAB K A
F İ R
olursunuz.
Diğer putçulardan tek
farkınız size semavi bir kitap inmiştir. Diğerleri masumdur
ama SİZ
DEĞİLSİNİZ! Çünkü gelebilecek en büyük kitap
elinizdeyken daha sonra DİNDEN
çıkmışsınızdır. O zaman adama MÜRTED derler.
Mesela Ali İmran'da
Mezheb fırkalarına bölünenlere, "İMAN ETMENİZDEN SONRA MI KAFİR OLDUNUZ HA?" diye sorulacak ve e b
e d i cehennemde yüzleri en
kapkara biçimde tutulacaklardır.
Çünkü İMAN etmek şudur: "Topluca Allah'ın ipine
(Habl) tutunun, sakın MEZHEBLERE
bölünen ÖNCEKİLER gibi (Mesela
Hristiyanlar) olmayın."
<> 3-Ali
İmran/103: Hep
birlikte Allah'ın ipine yapışın, fırkalara bölünüp parçalanmayın;
Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Birbirinizin
düşmanı idiniz, Allah kalplerinizi uzlaştırıp
kaynaştırdı da O'nun nimeti sayesinde kardeşler haline
geldiniz. Ateşten bir çukurun kenarında idiniz; sizi oradan
kurtardı. Allah size ayetlerini bu şekilde açıklıyor ki,
doğruya ve güzele yol bulasınız.
<> 3-Ali
İmran/104: İçinizden
hayra çağıran, doğruluk ve güzelliği belirleneni emreden,
kötülük ve çirkinliği belirlenenden alıkoyan bir topluluk olsun.
Kurtuluş ve zafere eren işte onlardır.
(Bu sizlersiniz.)
<> 3-Ali
İmran/105: Kendilerine
açık-seçik kanıtlar geldikten sonra, çekişmeye girip
fırkalar halinde parçalananlar gibi olmayın. Böyle olanlar için çok
büyük bir azap vardır.
<> 3-Ali
İmran/106: Bazı
yüzlerin ağaracağı, bazı yüzlerin de kararacağı
gün... Yüzleri kapkara-kesilecek olanlara: "İmanınızdan
sonra inkar ettiniz, öyle mi? Öyleyse inkar etmenize karşılık
olarak azabı tadın" (denilir).
<> 6/159: Dinlerini parça parça edip
guruplara ayrılanlar var ya, senin onlarla hiçbir ilişkin yoktur.
Onların işi ancak Allah'a kalmıştır. Sonra Allah
onlara yaptıklarını bildirecektir.
Ve dikkat:
"Kendilerine açık-seçik kanıtlar geldikten sonra,
çekişmeye girip fırkalar halinde parçalananlar gibi olmayın.
Böyle olanlar için çok büyük bir azap vardır."
Kendilerine BU AYETLER geldikten S O
N R A çekişmeye
girip fırkalar halinde parçalananlar (Hristiyan ortodoks-katolik
mezhebleri) gibi olmayın.
"Böyle olanlar için çok büyük bir azap vardır"
>>>>>> MEZHEB
TAASSUBUNDAKİ HERKES için bu MÜRTED
azabı en muazzam en acıklı azaptır.
Bundan kurtulmanın yolu
bu Katolik ve Ortodoks kültlerden kurtulup, HANİFLİĞE (protest islam, ayrılmış
islam Ali İmran-104) yönelmek yani Allah'ın ipine tutunup TEK BİRLİK olarak
kalmaktır.
Doğru DOĞU (104) ve BATIN BATI (114) her ikisi de kurtuluşa erenler (110) ailesi
içindedirler.
Dogmatik doğu ise
116'dan sonra anlatılanlar ve Şuara sonundaki Şeytan-şeyh
ayetleridir. Bunlar da Azabın en büyüğüne toslayacaklardır. Af
kapıları azgınlıklarıyla orantılı olarak
kapalıdır veya aralanmıştır.
"Azabün Aziym"
şudur. Sonsuza kadar cehennemde sadece terlemek var -ama temelli orada
kalmak şartıyla-. Bir de HER
SALİSE içinde bigbang patlatan AZAP
var. Değil bir yıl -geçici-, BİR
SAAT bile kalsanız, o ebedi kalan TERLİ
günahkardan ÇOK BÜYÜK AZAP
görürsünüz.
Cennete alınsanız
bile o azabı unutmanız mümkün değildir. O Azap
alnınızda kapkara bir lekedir.
(Cennette ATEŞ sadece lanetli ağaçta
vardır. Cennette siyah ise sadece azabün azim görmüş olanlarda
vardır. Cennette SİYAH hiç
yoktur. O yüzden KARA GÖZLÜ Huriler
diyen palavracı müfessirlere aldırmayınız.)
Cennetteki tek SİYAH alınlarında CEHENNEM izini taşıyanlarda
vardır.
Yüzleri ağaranlar için
ise bu Cennetin üzerinde NAİM
bir cennet vardır. O yüzden Allah bizleri aşağıdaki CENNET'ten bile korusun -değil
cehennemden-, -anlayana-.
Allah bize GÖNLÜMÜZDEKİ CENNETİ versin.
Üç sınıftan mukarrebun olanlardan kılsın!
<> amin
Hanif olan diğer
aşağı İKİ
SINIFI da protesto eder! Ben gönülsüz cennet istemiyorum. Cemali şerifi
göremeyeceğim bir Cennet istemem -şahsıma-. Ben tevbesi kabul
edilen bazı tiplerle veya Zalim Haccac ile Amr ibnel As ile aynı
yerde olmayı istemem. Hamza'nın kalbini oyan Vahşi ve onun
efendisi Hind ile aynı cenneti istemem.
Allah bunu (irad ettiğimi)
kuşkusuz bildiğinden ÜÇ SINIF
yarattı bizleri!
Öteki molozlar ile aynı
yerde olmak istemem! Bu kadar emek vermişim
-karşılığında hidayet almışım-, ondan
sonra gidip mesela Ebu Süfyan'a "Selam" diyeceğim = Komşu
olacağım!
Hayır ben "Selam
selam!" diyeceğim ve MİH ile komşu olacağım,
Allah ile orada dost olacağım Sabıkun'u isterim.
Duygulandım, bir çay
alıp geliyorum.
Bizim konumuz rüyaların EHADİS'i ve bunların
yorumcusu AHBAR'lardı... Ama
ben duygulanınca (ki hep duyguluyum, iki kez iman gibi iki kez duygulanınca)
böyle konuyu duygularımın coşkun akışı
mecrasına çevirebiliyorum. O kadar kusur kadı kızında da
var ne yapalım!
<> Hepimiz
aynı şeyleri hiisediyoruz kaptanım. Bu da kusur ise varsın
kusur olsun.
Biliyorum, ALLAH'ın ipi birtanedir. Ona
tutunan KARDEŞ'tir ve
kardeşler TEK BİR DUYGU
taşırlar. Kul ipi çok ve iç-içe geçmiştir.
Sünneti Muhammedİ, hanbelİ, nursİ,
şu sondaki "İ" harfleri yok bizde. Bizde kul ipi yok!
Sünnetullah tek iptir. Haniflik tek iptir. Bizler çok ipli (kukla)
değiliz. Bize bir tek ip yeter >>> HABLİL VERİD! Hablil Verid'in H A
B L 'i. Allah'ın ipi. Biz Allahİ'yiz.
Habl kelimesinin
açılımını yapayım:
HA
>>> HANİF. Vallahi de
billahi de aynen böyle.
AB
>>>> Abraham. Vallahi de
billahi de aynen böyle.
BL ise
değişik bir şey: türkçedeki: "......+bilmek", mesela
ola+bilmek.
Sanskritçe ve Aryaca Bil,
ingilizce Able, örneğin
içile+BİLİR su=drink+ABLE water. To be able yani, to CAN/could vb. değil!
Able=bil=ABL (Habl'in BL'si).
Tutunacak tek ata (ABu) İbrahim'in tutunduğu HANİF ip'den başkası
tutuna+BİLİR ip
değildir! (Ebu/Ab >>> BABA/ata
demektir.)
<> 3/95.
Kul sadekallahü fettebiu millete ibrahıme hanifa ve ma kane minel
müşrikın : (MİH olabilmek)
<> ava il
ABLE
Avail >>>> Havale
almak, Avion=uçak. Arapça HAVA,
İbranice Hababla.
Gördüğünüz gibi
herşeyin bir SES ve SAYI dönüşümü var. İngilizce
bunları EN GENİŞ
olarak içinde toplayan dildir. Çünkü öz-ingilizce diye bir kaygıları
olmadı. Her dilden kelime aldılar. Ve o daha kıyamete kadar
yaşayacak tek dil olma özelliğinde. Öyle ki, ingilizce adeta
diğer dilleri istila ediyor.
Bilgisayar dilini, günlük
dilimizi (Bugün Big Mac yedim ama ketçabını beğenmedim. Zaten
ben mayonezle severim.), teknik dili.
O ses ve sayı
dönüşümü KUR'AN dilinden. (Ki o
da kelime haznesi olarak Sanskritçedir)
<> Avail
>> derken sondaki İL kelimesi genelde Melek isimlerinde bulunur...
Anlamı da HAVALE ALMAK(elçilik) olduğuna göre.. Meleklerle bir
ilintisi var mı? Kaptanım
(Par Avion
>>>>> Uçak (postası) ile. Buradaki PAR >>>> By plane'in BY'ı. Yani Avec=With değil. Hava il
>>>>>>> Hava ile anlamında / Hava yoluyla
anlamında.
Aria dilinde ve
Arapça'da H A V A L E (etmek,
çıkarmak, ihale etmek, indirebilmek vb.).
AVİ
>>>>> HAVA demek.
Avion=Airplane demek. Avi'nin arapçası Heva, Yani Hava...
İngilizceyi günlük
hayatta kullanabilirsiniz ve içeriği ARİA
dilini taşımaktadır. Siz onu hissedemezsiniz. Çünkü İbrahim
zamanında bu diller birbirinden ayrıldı ama-ayrılmadı.
Bugün gittiğim BAR'da vokal ve koro harikaydı.
BAR
>>>>> ÇUBUK. Aria
dilinde BAR=BİR TEK ÇİZGİ. Yani BİR rakamı. Şimdi rastgele bir dilden alalım
bunu. Bar-a-bar. (Bar=1, a=ve)
<> bir ve
bir = beraber
Evet!
Bir+iki+m gibi birikim gibi.
Barabar whangar, Bire-bir
karşılık demek ARİA
dilinde.
Barabar dhamangh, Bir
karşısına ikiyi koymak. Bariyer/barrier/barikat yapmak.
Agarthart. Aga=İki,
tart, trat=Üç.
Agharti >>>>>
İkinci DÜNYA,
Agartha >>>>
İkinci dünyanın AHALİSİ;
Aga >>> İKİ, ber+eke+t gibi iki.
Diyeceksiniz ki bunların
Türkçe ile ne ilgisi var?
Brahman=Birinci adam.
Latinceye çevirelim: Pre
Human. (Priman, pre humoni)
Türkçede biliyorsunuz BAŞ kelimesi PAŞA (başa geçen) deki gibi B ve P dönüşmesi
taşır. Pre, pro kelimesiyle Turancadaki BİR (İdil fincesinde Pur, Aryamanca Pir) aynı
kelimedir.
Türkçedeki anlamı bir
sayısı yerine ÖN (Turanca ON) demektir. Pre-historic gibi
ÖN-Tarih.
Turancada ONdalık olan On yerine ÖN (Bir) geçmiştir. Ama edat
olarak ÖN kelimesi
yaşamaktadır. ÖNde gelen
gibi....
Sayı sıfatı
olarak da ON (10) yerini
almıştır. Tıpkı UTRU
(üç)ün UTUR=OTUZ olması gibi.
Ön kelimesi tüm İbrahim
ayrılmasında kendini belli etmektedir:
uno/una
un/une
one/only
ein vb.
Bu da Türkçedeki sayı
olarak (Rakim >>>> ON)
ve koordinat belirteci olarak (Kehf) ÖN
TARAF (front, not rear).
Turanca Tift, Sanskritçe ve
yaşayan tüm hind-iran dillerinde ÇİFT.
Latin ve Germen dillerinde TWİT,
TWO, TWİN, TWEEN, İKİ kelimesidir.
Latin dillerinde yine Do,
Double, Due, di(al), duell(o), Dübai, Doppel, doblo, Sanskritçe DWA'dan gelmektedir. İKİ KAT
anlamındadır, iki kelimesi değildir aslında...
İşte Dev (Dew
sanskritçe, Dewa Aryaca). Avrupa dillerinde DEV anlamında Dewil, Devil ÇİFT BÜYÜKLÜKTE demek (şeytan da demek. Ama asıl
şeytan Aria dilindeki Davemonstradır. Daemon'a bakınız veya
monst/monster'e bakınız.)
Diva >>>>>
Devlerin devi, en büyüğü demektir.
<>
diovolo/diablo yani
Evet, di+ablo. Devil ing.,
Teufel almanca vb.
Diva kelimesini önemle
hatırlayınız. Çünkü arapçası karşınıza DUAYEN olarak çıkacaktır.
Du'a da DEV kelimesinden
gelmektedir.
Agartha'yı
hatırladınız mı? (2+3 dünyası) veya HER İKİ DÜNYA
anlamındaki TiBET: ti (duble)
Bet. Bet ne demek acaba?
Haydi SAÇMALAYALIM, ingilizce BOOTH
diyelim. Booth ne demek veya yeni ingilizce BOTH (are gibi). Both. (old English booth)
<>
both=ikisi, beraber
Evet ikisi beraber!
Pekiyi burada nasıl bir
saçmalık yaptım (mı acaba?)
Ti+bet'in BET'ini anlayalım: Bana öyle bir
etnik kelime bulunuz ki mesela BOOTHİA
diye geçsin. O kavmin adı BODO'lar
olsun. Bunları bulursanız ingilizceye ulaşacağız.
BOTHİA
da aynı kavmin adı. Bunlar BHU+tan
diye bir ülkede de yaşarlar. Bu ülkenin kuzeyinde yer alan devamına
da TİBHUTHA (Tibet) denmektedir
-halen-.
Bodo, Bothia, bunları
bulabilir misiniz?
[] http://hanifislam.com/mih/wp-content/uploads/2016/07/bouthan.jpg
<> http://web.archive.org/web/20031205163557/http://it.travel.yahoo.com/t/wc/124/0170504.html
<> In occasione
del decimo incontro bilaterale, tenutosi nel dicembre del 2000, Nepal e Bhutan
hanno compiuto passi significativi per risolvere la questione dei profughi
nepalesi. Entrambe le parti hanno concordemente avviato un processo unitario di
verifica delle condizioni di vita negli accampamenti dei rifugiati in Nepal, in
previsione di un loro rimpatrio in Bhutan
[] http://hanifislam.com/mih/wp-content/uploads/2016/07/bhutan-flag.gif
<> bhutan'lıların bayrağı da ilginç;
bir çok mitosdaki diablo tasviri olmuş ejder
<> http://people.cornell.edu/pages/rr10/himalaya/map_t.gif
Bodo, bothia, bunları
arayınız. Çünkü Bhutan'lılar bunların bir üyesi. Mesela
tibet halkının ORİJİNAL
ismi nedir? Etnik yapıyı araştırınız. Bodo/Bothia
isimlerini araştırınız. Veya Nepal'in etnik
yapısını araştırınız. Bod, both birer etnik
isimlerdir.
Hüüpleyip geleyim.
<> Hep
ingilizce olmayan siteleri veriyor
Türkçe arayınız.
Mesela tibet veya nepal'in etnik yapısı diye türkçe bulabilir
misiniz?
<>
Tibetliler'in ilk dini neydi? "Bezeklik el yazmalarının
bulunuşuna kadar Budist kaynaklar ve Bon dini, Bon'un Tibetliler'in ilk
dini olduğunu söyleyerek büyük bir yanılgıya düşülmesine
neden olmuşlardır. Artık Bon ve Budizm'in
yayılmasından çok önce Tibet'te Gcüg adlı bir dinin (insan dini)
olduğunu biliyoruz, karmaşık, ama tutarlı bu din
İran'ın etkisiyle olgunlaşmış, yeni yıl
kutlamalarıyla kendini göstermiştir. Rakip dinlerin nefretiyle bu din
yok edilmekle kalmamış, varlığı tamame>>
<> http://www.crwflags.com/fotw/flags/bt.html
[] http://hanifislam.com/mih/wp-content/uploads/2016/07/himvat.jpg
<> bu
adreste coğrafi var
<> türkçe
hiç yok
Türkiye nüfusu kadar bir
halktır Bodolar, Bodalar, Bothianlar. :( Türkçe sitelerde tenezzül
etmemişler.
[] https://en.wikipedia.org/wiki/Bodo_people
<> Sherpas,
Lopas) appelées Bhotias, du mot Népalais Bhot qui signifie Tibet
[] https://en.wikipedia.org/wiki/Bhotiya
Evet BHOTİAS, yani Bhot'lar (Tibet'in tibhot'u, Bhutan'ın
Bhot'u, Burma'nın Bhoturma'sı, Nepal'in Boothia'ları, Tibet'in
Bodaları).
Anlamı Bİ >> İKİ'den (Bi kini gibi), Her iki parça demek. Tibet
dilinde Booth: iki parça. Bhoto-bothia aga(iki)rta. Agartha'nın HER İKİ (Both are)
halkı.
Aga=2
Bho=Bi >>> İKİ
Booth=Her ikisi
Bhutan >>> Her iki
dağ. (Ejder ve budizm kelimeleriyle ilgisi YOK)
<> http://www.thamel.com/htms/people.htm
<>
çinlilerin işgaliyle BÖN dinleri yok olmuş tibet'lilerin diye
öğrendim bu doğrumu hocam
<> Bhutan
dağlarında yaşayan kadınlar tıpkı afrikada bir
kabilenin yaptığı gibi boyunlarına halkalar geçirerek
boyunlarını uzatıyorlar.. bağlantısız iki
coğrafya da da aynı geleneğin olması ilginç bir ip ucu
olabilir diye düşündüm
[] http://hanifislam.com/mih/wp-content/uploads/2016/07/agarta.net_.jpg
<h> http://www.crystalinks.com/hollowearth.html
Evet Agartha. Aga=Eke (ber EKE t gibi),
Eke=İki (Türkçe).
Agaras: İkinin bire
baskın yapması. Agresif.
Shamballa, shamberas
(Resesif) Savunmak demek.
Agartha'nın hep
shamballah'a (xambalis)
saldırdığı söylenir. Shamballah diye bakabilirsiniz.
Agarthiler için iki etnik
isim kullanılmıştır.
1. Yanlış olarak GURKA/Gurkha'lar... Bunlar GÜRHANLI Hint-Türk imparatorluğunun
şimdiki kalıntıları olan melez ırk. (Gürkan/Gürhan)
2. Doğru kelime
Gcür/Gcüc >>>>>>> ??????????????????????? ;)
Bu topluluk ise [H]
candaşın verdiği linkteki Quetzalcoatl bahsinde geçiyor.
Agartha haritası ise
doğrudan KAFDAĞLARI (ifrit
coğrafyası/oyuk dünya) ile ilgili. Tüm efsaneler birbirine
geçmiş ama, gerek Zülkarneyn gerek Kafdağları DOĞRU bilgiler üzerinde... Yani
Yecüc-mecüc'ün İFRİTLER
ile ilgisi yok. Ama kafdağlarının bir SED olmasıyla DOLAYLI
bir ilgisi var.
Kafdağları
Hollow-World (Hohl Welt) ile ilgilidir. TARIK
semasından b e l l i bir
hızla geçerken bu içiboş çevresi 7 dağ (kıt'a) olan
topraktır. Bu içiboş bir dünyadır. Yer ve gök yer
değiştirmiştir. Gökte kafdağları; yerde ise gök boşluğu
-bize göre dünyanın İÇİNDEKİ
sıcak magma-.
Burada bire-14
hızını yakalayan her Wanen+naut mutlaka KAFdağlarını ve oradaki ifritleri görür. Hatta temas
edebilir, çarpışabilir. (Area 51-54 siloları)
O kafdağlarındaki KUŞATMADA açık alanlar
vardır. Oraya girmeleri YASAKLIDIR.
Orası TARIK seması
değil DABBE Arz'ıdır.
Yasaklı bölgeleri tayin eden ZÜLKARNEYN'dir.
Bu yasaklı bölgelerden
(Yani kafların yegane açığı olan iki kapı) bunlardan
biri >>>>>> MANİSA'dadır.
Burası Tarık yolcuları ve onların hız olarak
eşleştiği KAFDAĞLARI'nı
içermez. Bu dağ "Ötekilerin boşluğudur". Bütün
transferler ve özellikle rewrite sonucu oluşan RESİZE'lar sadece Manisa'dan yapılır. (Agarthalardan
beri)
Kafdağlarının
geçit verdiği ve ifritlerin/cinlerin giremediği tek yer bu
boşluktur. Çünkü spil -ters düşünürseniz- cin/ifritlerin
kovalandığı MAGNETİK
şıhab alanıdır.
Spil içindeki yüksek
elektromagnetizma ve BAZI ÖZEL
kişilerdeki radyoaktivite (ZilZal enerjisi) Cinlerin buradan
çıkmalarını önler ve şıhab oluşturur.
Şıhab insanlara zarar vermez. (Spil içindedir, asla
dışarı çıkmaz. O bir karanoktacıktır)
Şıhablı
kişileri hiçbir ifrit veya cin veya şeytan elde edemez, tutamaz,
dokunamaz, zaten Spil'in OYUK
boyutundaki yeşil içinde anında yokedilirler. Şeytan vesveseleri
çepeçevre Agartha'da HAPİS
olduğundan (Kafdağları)...
<> arz dan
arşa evren son kitabınızdaki 8 cebel de bunlar ile ilintili
sanırım kaptanım
<>
ayrıca bkz "Arz'dan Arşa Evren cilt 2": Apendix-40:
"Cebeller ile cebelleşmek"; Sf 264-268
<>
şıhablı kişiler nasıl belli olur kaptanım?
TARZAN
olurlar [candaş]. Radyasyon ölçerleriniz inanılmaz rakamlar gösterir
-ki hiçbir canlı dayanamaz-. Soğuktan etkilenmezler. (Pozitif deri
direncini hatırlayınız)
Şıhab, burada ZAMAN ENERJİSİNİN a k n o k t a c ı k biçiminde onu taşıyan
(Tabutüssekine/Ahit sandığı gibi) dışında herkese
çevrilebilir bir amansız güçtür.
Bu güç ile SEKMELİ ve sıçramalı
çok-zamanlar yaşayabilirsiniz. Ağır yaralıyken,
kurtulabilirsiniz, polis kayıtlarına geçen suikastleri
sildirebilirsiniz. Bazı gezmenleri 54 yıl (maksimum) zaman içinde iki
kez nakledebilirsiniz.
O şıhab SİZİN İTİCİ ve
ehlileşmiş gücünüz/enerjiniz, diğerlerinin de AMANSIZ ölüm nedenidir. Merdut olup
yanarlar. Merdut rengi KIZILDIR.
Kızıl asla YEŞİLİ
sevmez. Yeşil onu öldürür -direnirse-. Oysa ARZ'ın a l t ı hep yeşildir. Hiç kırmızı
yoktur. Tek kusuru bir saniyeye karşılık 18 dakika gecikecek
kadar YEŞİLE
yapışırsınız. Bunun dışında hiçbir
olumsuzluğu yoktur.
Siz Haniflerin kabri de YEŞİL olacaktır!
Yeşil içinde "AĞAÇ,
çalı, bitki" desenleri göreceksiniz. Bu görüntüler sanki CENNET bahçelerinin bir GÖLGE görüntüsüdür. O flu
yeşilliği aşarsanız, sanki Cennete
çıkacakmış gibisiniz. Sanki cenneti kalın bir tül
ardından izliyormuşsunuz gibidir. Sanki siyerde bildirilen
"Kabirleri cennettten yeşil bir bahçe olur"
açıklamasıyla birebir örtüşür.
İblis bu yeşilden KOVULDU. O yeşile/Dabbetül arz'a
(Deepest of earth) inemiyor. Yasak! Tabii diğer cin ve ifritler de...
Şeytansız yaşamanın -şimdilik- TEK YOLU yeşil bahçemsi toprak altı!
Yüksek elektromagnetik
alanın MAGNETİK
(Manisa'nın ismi) alanıdır burası. Karanlık yoktur,
yeşil bir NUR
aydınlığı vardır adeta... O ışık size
"Siluet halinde bahçeler" gösterir.
Toprak altı ÇEKMEZ! Yani yerçekimi merkezde HİÇ YOKTUR. Çünkü çekim KÜTLE ile orantılıdır.
Merkeze gittikçe DIŞTA KALAN
kütle sizden (dördüncü kuvvet ile orantılı olarak) daha büyüktür.
Yani ARZ=Yeryüzü sizi GERİSİN GERİYE çeker.
Bunları biliyorsunuz
zaten, değil mi?
<> evet
Bigbang
başlangıcında EVREN
küçücüktü. Sonra büyüdü, siz KÜÇÜCÜK
olan merkeze gidince, burada gravitik alan da küçüktür. Ama
dışınızdaki GENİŞ+lemiş
evrenin ÇAPI/kütlesi daha büyüktür,
o zaman merkezden (Deep-Arz'dan) yukarı (Arz-yeryüzü ÜSTÜNE) fırlatılırsınız. Bu da 21 dakika
sürer.
Yeniden yeryüzüne
çıktığınızda ise sizin kol saatiniz
dışarıdakinden 1080 saniye daha genleşmiş bir zamanda
farklılık gösterir.
Giderken gençleşirsiniz.
Dönerken yaşlanırsınız. Yani Dabbe Arz'a giderken
gençleşir (siz 1080 saniye yaşlanırken, dabbe bir saniye
yaşlanmıştır) veya tersine dönüşte sizden 18 dakika
daha yaşlıdır. Artı ve eksi birbirini götürdüğünden,
yine NORMAL zamanda
yaşamış olursunuz.
Dabbe dünyasını
anlattım.
<> necm
suresinde de bu konu işlenmiş olabilir mi kaptanım?
(Evet işlenmiş
-başka surelerde de var-.)
Şimdi bu dünyayı
sindirdikten sonra, işin tersini düşünün:
Gök ve yer İFRİT kafdağları
dünyasında yer değiştirmiştir. Sizin ARZ DEEP'iniz (dibiniz) ifritlerin GÖĞÜ oluyor. Oraya -yasak alana- çıktıkları
anda ŞIHAB ile yok oluyorlar.
Buradaki şıhab ise
yapay aknoktacık/beyaznoktacık/white Dot'tan ibarettir. Zülkarneyn
yapay KARANOKTACIK (Black Dot)
yaptıysa -ki yaptı-, quantum ilkesine göre bunun bir de ÇIKIŞI var
>>>>>>> Şıhab denen mini minnacık Bigbang
akdeliği! İşte şıhab budur.
<> dark
matter=black dot degil mi kaptanım
Karanlık madde/gölge
madde çeşitli bileşenler içerir (Fotino, gravitino, bozino, conandrom
vb.), benim dediğim ise tersine AKMADDE'dir.
Akmaddeyi bir Yahudi bilgin gözlemledi. (Rishon'ları
araştırınız) Rishon ararken ben yine hüüp içerim...
Link var mı? Türkçe
rişon olarak da belki vardır.
[] https://en.wikipedia.org/wiki/Rishon_model
<> Rabindra
Nath Mohapatra Professor of Physics I.... Proton Decay and Neutron Oscillation
in the Rishon Model (with H. harari and N... New astrophysical constraints on
the superlight gravitino, (with J. Grifols and A... ;
[] http://hanifislam.com/mih/wp-content/uploads/2016/07/gravelec.jpg
<>
Gravitation & the Electroform Model: From General Relativity to Unified
Field Theory;
[] http://web.archive.org/web/20040111015159/http://grnwd.tripod.com/unifiedsummary.html
<> The
Rishon model explains how all quarks are excited or ground states of the U and
D quarks. It also provides...
<> türkçe
rişon'u doğru dürüst bilip internete yazacak kimse var mı ki
Asla yok, haklısın.
Rishonları Türkiyeye türkçe veren tek kişiyim. Hem de 1985'de
yazdım. (Kitaplarımda var)
Ama kitaplarıma
şunu yazamazdım: Şıhab'ın ibranicesidir Rishon. Ve
rishon mekanizması çok gizli tutulmalıdır. Çünkü "Yapay aknoktaCIK" oluşturuyorsunuz.
Demir'i MAGNETİK alan için üzerine kaplanan BAKIR'ı elektrik alan için oluşturuyor Zülkarneyn...
Böylece yecüc-mecüc için yapay bir karanoktacık seddi oluşturuyor.
Kur'an'da bize verilen bu.
Yine GİZLİCE verilen ikinci SIR ise yapay akdelikcik/beyaznoktacık anlamındaki ŞIHAB. (Türkçe Şahap ismi
buradan geliyor)
<>
kaptanım güncel bir soru olacak ama mısır tarlalarında ki
şu garip işaretler ile bu konunun bir bağıntısı
var sanırım ama derinliği konusunda hiç bir fikirim ya da bilgim
yok; şu zuzaylıların bıraktığı sanılan
işaretler :) sanki şıhablar ile çizilmiş gibi pürüzsüz
işaretler
(Spil bunlarla
dolu/fakat/sanki arap alfabesi gibi. Düzenliden ziyade bu HAT olanlar benim için çok önemli.)
Mesela eski Manisa
Tarzanı'nın yaşadığı spildeki kulübenin yöresinde
üç harf var: R'AD.
<> Rad/13: Gök gürültüsü O'nu hamd ile
tespih eder; melekler de O'ndan ürpererek... Yıldırımlar
gönderir de onlarla dilediğini çarpar. Allah, tuzak kuranların
hilelerini başlarına geçirmede çok güçlü olduğu halde, onlar
O'na karşı mücadele edip duruyorlar.
<>
2-Bakara/19: Yahut
gökten boşalan bir yağmur haline benzer ki onda karanlıklar var,
bir gök gürlemesi var, bir şimşek var. yıldırımlar
yüzünden ölüm korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkarlar.
Allah Muhit'tir, küfre sapanları çepeçevre kuşatmıştır.
(Saldırı
dolayısıyla kopmak ile kopmamak arasındayım, biraz
bekleyiniz.)
<> saat
zaten geç oldu isterseniz bırakalım. 03.00 geçti TSİ
Pekala konuyu bitirmeden önce
bir derleme yapalım: AHADİS
(ehadis) bizi buralara getirdi.
<> ayette
bir de yezudühune diye bir kelime var
(Yezid ile değil YEZDAN=Allah'ın
sıfatı ile ilgili. Z harfleri farklı.)
<>
rüyet-ehadis-emr i açıkladık
Ama bunun taaaaaa yapay
akdeliklere kadar anlamları var.
<> "(Ahbar, Hazan bunlar Musevilik deyimleridir.)" Buradan sonra kelime köklerinin
araştırmasından anlamlara kaydık kaptanım
Ahbar >>>>> İMAM EFENDİ
HAZAN
>>>>>> MÜEZZİN
EFENDİ aynı.
Rishonlar da çok önemli bir
konu aslında, conondrome/conandrumlar da çok önemli. Rishonlar, bir
karanoktacık yapay olarak imal edildiğinde, otomatikman GELECEK ile ilgili BAĞLANTI kurarlar. Yani o karanoktacığın
aknoktacık bir GELECEK
çıkışı vardır.
<>
bodo/bothia da öyle hocam
<> "We
see clear evidence of an updraft," he continued. "We see continued
discharging that has to be explained somehow." In this case, no tornado
appeared. But Rison and his team have seen lightning dead spots where tornadoes
did appear.
<>
yaratilista micro=macro
<> bir
kapı manisa dedik diğer kapı?
Diğer kapı MAKAMI HIZIR (Axel Heiberg yöresinde
bir yer). Cinler/ifritler Spil dağını görmezler. (Dağ=Gök
oluyor onlar için) Biz de KAF
dağlarını görmeyiz, göremeyiz. (Işık
hızının %99'unda görürsünüz ancak)
Aknoktanın görünmesi bir
kıyamet alametidir. Bu da Yecüc-Mecüc'ün geçtiği bir çift yerde
bildirilmiştir. (Ayetler lütfen)
<> Enbiya
-96: Yecüc ve
Mecüc(un sedleri) açıldığında, onlar her bir tepeden
akın ederler
Bir ayet daha var. Y-Mecüc'ün
geçtiği bir ayet daha var. (Kehf'de)
<>
18-Kehf/93: Seddin
arasına kadar ulaştı, onların (sedlerin) önünde hemen hemen
hiç bir sözü kavramayan bir kavim buldu.
<>
18-Kehf/94: Dediler
ki: "Ey Zu'l-Karneyn, gerçekten Ye'cüc ve Me'cüc, yeryüzünde bozgunculuk
çıkarıyorlar, bizimle onlar arasında bir sed inşa etmen
için sana vergi verelim mi?"
<>
18-Kehf/95: Dedi
ki: "Rabbimin beni kendisinde sağlam bir iktidarla yerleşik
kıldığı (güç, nimet ve imkan), daha hayırlıdır.
Madem öyle, bana (insani) güçle yardım edin de, sizinle onlar
arasında sapasağlam bir engel kılayım."
<>
18-Kehf/96: "Bana
demir kütleleri getirin", iki dağın arası eşit düzeye
gelince, "Körükleyin" dedi. Onu ateş haline getirinceye kadar
(bu işi yaptı, sonra) dedi ki: "Bana getirin, üzerine
eritilmiş bakır dökeyim."
<>
18-Kehf/98: Zülkarneyn:
Bu, Rabbimden bir rahmettir. Fakat Rabbimin vadi gelince, O, bunu yerle bir
eder. Rabbimin vadi haktır, dedi.
<>
18-Kehf/99: O
gün (kıyamet gününde bakarsın ki) biz onları, birbirine çarparak
çalkalanır bir halde bırakmışızdır; Sur'a da
üfürülmüş, böylece onları bütünüyle bir araya getirmişizdir.
İki ayetteki bilgileri
toplamalıyız. Çünkü aknokta deşarjında KAFDAĞLARI ile bunların tersi olan SPİL gibi VADİLER
yer değiştiriyor.
"Yecüc ve Mecüc açıldığında, onlar her bir tepeden
akın ederler."
Bu tepelerin yine KAFDAĞLARI ile ilişkileri
var. Fakat Y-Mecüc SPİL'den
çıkıp akamıyor. Çünkü bu tarz üç dağ var (Spil, Zion
tepesi, Arafat), bunlara "YER
DEĞİŞTİREN DAĞLAR" deniyor. Ya da
"Kaçan, oynayan dağlar".
Yüksek basınç
altındaki bir hortumdan su çıkışını
hatırlayınız. O hortum tazyik nedeniyle sizin elinizden kaçar
adeta... Bunun almancası spiElberg, türkçesi de Spil (Berg).
Magnetik alanlar izin
vermiyor.
Mesela Arafat'taki Kaf
içinden ifritler asla TÜNEL
oyamadığı gibi Y-Mecüc de oyamıyor. Aknokta
deşarjı (mini corn hole tüneli) volkan kraterinden olduğu gibi
direkt püsküremiyor. Hortum gibi KAÇIYOR,
huni-ağzı olmuyor o dağların.
Buralara kıyametin
alametlerinden dördü hakimdir:
1. Yecüc-Mecüc
2. Dabbetül Arz
3. Maitrea
4. İfritlerle temas
Bu dört alametten sadece
Dabbetül arz, SPİL serisi
dağları kullanabilir. Maitrea buradan zuhur eder. İfritler ve
Y-Mecüc ise bu dağlardan SABİT
(anti-spiel) olarak çıkamazlar. Arafat, Makamı Hızır ve
Spil dağı bu kötü istilalardan korunmuştur.
<> Mesihin
Ye'cuc Me'cuc ile savaşında gelecekteki Headquarter pointleri
aynı zamanda (sanki)
;) Evet. Benim çoluk
çucuğuma HASRET
yaşamamın yegane nedeni de SPİLBERG'dir.
İblis ve ifritin giremediği YEGANE
KALE! Bana verilen 7. beratı yani overRite-read
ve overSize'ı
yapabileceğim TEK KARARGAH! Bu
uğurda ailemden ayrı yaşıyorum. Ayrıca bir ev tutup,
ikinci kirayı da -sayelerinizde- ödemek zorunda kalıyorum. OverSİZE'ı
yapacağım tek yer Spil milli parkıdır.
<>
Ye'cüc-Me'cüc saldırılarını Türkler üzerine
yapacağını rivayet ediyorlar gerçek payı var mı?
Tüm dünyaya
saldıracaklar. Mekkeye bile. (Arafat hariç)
Dünyanın en kutsal
mekanlarının bulunduğu ve aynı zamanda dünyanın en
aşağılık ve fasık kenti olan MEKKE'dir.
Dünyada buradan daha çok zina
yapılan, uyuşturucu kullanılan, hacı kafilesi bahane
edilerek o kalabalığa karışıp, yüklü bir
uyuşturucu ticareti ve dağıtımı yapılan, içinde
hacı olmayan sahte hacıların bulunduğu sayılı
işret şehirlerinden biridir Mekke!
Kutsanan Makamı
İbrahim (Kabe)dir. Yani "Emin Belde" derken orası MEKKE kenti değildir. Sadece
Kabe/beytullah bölümüdür. Bir de Arafat + Hira'dır.
<> evet
eğer şehir kutsansaydı o kafirler orda nefes bile alamazdı!
Evet :((( Kabeye bakan
otellerde "Özel Arap müşteriler" geceliyor: Eş
değişimi yapıyorlar. Bu çooook moda bir şey. Mekkelilerin
tek eğlencesi!
<>
aşşağılık kureyş
Evet
aşağılık Kureyş! Ama dinde EN ileri onlar sanırsın. Onlar şeriatın mümtaz
(!) bekçileridir! Ve tüm müslümanlarımız O araplara TAPIYOR adeta!
Erbakan Hoca'nın en en
en sevdiği tek millet! Hoca Türkleri sevmez! "Ben Sinopluyum" der. Sinop'un AYRI BİR MİLLET/IRK olduğunu söyler. Hocanın
öğrencileri de aynı kafadan arapçılardır. "İslamda
Kavmiyetçilik yoktur" derler, ARAP
KAVMİYETÇİLİĞİNİ yapan
şampiyonlardır. Champ chimp.
<> hoca
artık tarih oldu hans, yerini öğrencileri aldı hocadan daha
akıllılar
Öğrencileri halen
işbaşında!
Tüm nurcular ARABİST'tir!
<> corn
tarlalarında işaretler ile ilgili holywood'lu jew'ler bir filim daha
yaptılar kaptanım o prodüksiyonda ye'gog'ların gelmesine engel
olmak için bir çiftçi evini demir kütleleri ile doldurup çitini de bakır
tellerden yapıyordu.. ardından jenaratörü
çalıştırıp yaratıkların giriş
frekansını bozuyordu..vs.. vs..
Evet, Tevrat'ta böyle
yazıyor zaten. (Jeneratör yerine Kahinlerin BORULARI var.) Bu borular Ericha surlarını yıkan ses
topları diye bildiriliyor. Eriha=Jericho diye arayabilirsiniz.
<> Evet,
daniken tv program da yapmıştı o konuda
<> Mesih
nasıl bir silah kullanacak, milyarlarca yecüc-Mecüce
Bu çok uzun ve ileri teknik
bir konu. Bir arı kovanını dağıtıp işini
bitirmek için "Kraliçe arıyı elinize geçirebilirsiniz".
Sigourney weaver'in Alien serisini hatırlıyor musunuz? KRALİÇE ile onu kastettim.
Yecüc ve Mecüc'ün "KRALİÇELERİ"
onların kuluçka makineleri. Bir defada 1000 yumurta (Dikkat
doğurmazlar, yumurtlarlar) ve Mecüc kraliçe ise TOMURCUK veren bitki gibidir. O da doğurmaz, tomurcuklar
açılır!
<>
Mısır mitoslarındaki AKREP KRAL hikayesi ile benzeşim
kurmuşlar (sanırım hiyoroglifleri okuyabildikleri kadar bu
mitolojik hikayeyi uydurmuşlar)
Evet tüm LEGENDS aslında bir GERÇEK
hologramın üyeleridir.
Bu konuları 2054
öncesinde ayrıntılamama izin verilmiyor. ZigZag'ın fesholunup,
yerine TicToc'un kurulması gerekiyor. (Öteki millenium)
Benim kitaplarımdan
sonraki çevrilen tüm filmlerde bu iki bağ (Cennet) savaşı
işleniyor. Konuyu yazmışsınız zaten: Matrix'in Zion
kenti vb. Bunları 1965'de dahi biliyordum. Filmler ise yeni yeni ortaya
çıktı. Siyonizm herşeyi kendine yontuyor.
<>
Ayrıca MUMMY 2'de de Ye'cuc Me'cuc istilası egyp mitolojisinden
benzeşimler ile aktarılmış
Antik Mısır'da ATHON denen peygamber var:
Musa'nın Tur dağına çıkmasından bin yıl önce tek
tanrılı bir din kurdu. Aten/Athon'un "KİTABINDA" yine Gogo ve mogo istilası var.
Karadelikler var. (Bu istilaya bağlı neden olarak) Bu kitabın
bir versiyonu da "Enuch'un kitabıdır". (Enok)
<>
(Zul'karneyn'den hatıra)
Ayrıca tuhaf bir
uzaylı da vardır: Dulgarlayl. (Sanki Zülkarneyn???)
Athon-Aten, Enouch, Enok,
bunları biliyorsunuz değil mi? (Mutlaka linkleri vardır.) Her
yazdığım Overwrite olduğuna göre mutlaka web'de de
vardır.
<> evet
[] http://web.archive.org/web/20031203042731/http://wesley.nnu.edu/noncanon/ot/pseudo/enoch.htm
<> http://reluctant-messenger.com/enoch.htm
the book of enouch
Aton/Aten kimdir?
<>
akheneton diye de geçiyor
Evet, o akheneton diye
tanrılaştırılmış biçimi. Peygamber olarak
adı Aton.
[] http://web.archive.org/web/20040823223826/http://www.geocities.com/spenta_mainyu_2/motheism.htm
<>
monotheist
<>
emin-hatip (emn-Hotep)
Tevrat ondan bin yıl
sonra indi...
Geronimo der ki,
ne der? :)
<> geronimo
der
<>
canım hocam beliniz ağrımıştır 6 saattir
yazıyorsunuz
Kesinlikle belim
ağrıyor. Daha bir şey anlattım sayılmaz...
Evet, böylece bendeniz
geronimoo diyor gidiyorum. RZİ, bye. Selam mih selam. Bye.
<>
hayırlı sabahlar hocam
<> byebye
<> tşk
ederiz
<> Allah
rahatlık versin