Chat n° 207 - Tarih: 21 aralık 2003

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg'e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.

 

[] Kaptan wow_10sce nickiyle bağlandı

 

ss.

 

<> slm slm

 

Sorular sizden; yanıtlar benden candaşlarım. Başlayalım bismillah. Soru????

 

<> Davut (a.s.), bahseder misiniz?

 

O Resullerdendir. Yani kısası Enbiya'da biyografisi var. Ben ancak Kur'an ayetlerindeki Davut'dan yani AYET açılımlarından söz edebilirim. GENEL anlatmaktan ziyade hakkında özel soru/ayet yeterlidir.

 

<> 21-Enbiya/78: Ve Dâvud ile Süleyman... Hani, halkın davarının yayıldığı ekinler hakkında hüküm veriyorlardı da biz hükümlerine tanıklar olmuştuk.

<> 21-Enbiya/79: Onu Süleyman'a derhal kavrattık. Herbirine hükümdarlık ve bilgi verdik. Dâvud'a dağları boyun eğdirdik. Kuşlarla beraber tespih ediyorlardı. Yapmak isteyince yapanlarız biz.

<> 21-Enbiya/80: Ona, sizi sizin şiddetinizden koruyacak olan zırh yapma sanatını öğrettik.Peki siz şükrediyor musunuz?

 

Burada verilen ayetler ÖNCELİKLİ olarak şunu anlatıyor:

Davut ss, BABA'dır, Süleyman ss büyük oğlu'dur. Yani GENETİK mutlaka DİREKT olarak babadan oğula çıkmıştır.

Davut as. da Süleyman as. da her ikisi de "YEL=RÜZGAR"ı emirlerine almış kimselerdir. Her ikisi de rüzgarların (Planör, uçurtma, uçak vb.) efendisidir.

Her ikisi de DEMİR'i eritme yeteneğine sahipler.

Davut kuşların dilini öğrenmeseydi, Süleyman tüm hayvanların dilini öğrenemezdi. (Genomlarla ilgili)

Her ikisi de kral-peygamber'ler. Hem saltanat hem peygamberlik ikisi birden ikisine veriliyor.

Peygamberlik açısından;

Davut >>> Resul (Kitaplı peygamber, Zebur veya Mezmur/Mezamir adlı digital bir göksel kitabı var.)

Süleyman >>> NEBİ yani kitap indirilmemiş peygamber.

Her ikisinin de başat genom özelliği, ADALET'in/dünya'daki Adaletin en iyi biçimde kaleme alınmasıdır. Çünkü hem Savcılığı (İddia makamı/Müntekim), hem de Avukatlığı (El Wekil ismi), kapsamlı olarak Romalılar'dan çoooook önce Baba-oğul bulmuşlardır.

Bir yargıca, kuşkusuz en büyük iki yardımcı vardır (Antinome); birisi Kamu davacısı olan müddei umumi; diğeri de sanığın savunucusu olan VEKİLi umumi... Umumi (Amme) ismini şunun için kullandım: KAMU'yu ilgilendiriyor.

İkisi de tez-antitez (nome/antinome) olarak birbirlerine zıt DELİLLER getirerek, Hakim (Yargıç) ve Jüri (Hakem) makamlarının KARAR vermesini etkiliyorlar.

Hakemlik (tarafsızlık) çok önemlidir. Çünkü savcı suçlayarak, avukat savunarak TARAF olmaktadırlar. Jüri ise KAMUOYUNUN  v i c d a n ı d ı r . Vicdan kesinlikle tarafsız olmalı, Radikal olmalıdır. Duygu işin içine girdiğinde adalet şaşar. Yani DUYGUSUZLUK ön plana alınmalıdır.

Jüri = EL HAKEM isminin talimidir, tarafsızlığın sembolüdür. Vicdanın sesidir. EL HAKİM (Yargıç-umumi=Kamu yargıcı) ise bu vicdanın sesini ESAS alan ve buna göre "HÜKÜM" veren kimsedir.

İşte bu adalet sistemi BABA-OĞUL iki peygamber tarafından tarih sahnesinde ilk kez yerini almaktadır.

(Tüm diğer modern hukuklar bundan itibaren sahneye çıkmışlardır.)

Demek ki HUKUK sisteminin kurucusu Tevrat bile değil, ZEBUR'dur. (Zamir=Öznel KİTAP anlamında).

 

<> Bakınız Jury kelimesinin geçtiği ayetler; Ali İmran/159; Sura/38; Sad/21 ila 24

<> 38-Sad/21-22: Sana davacıların haberi ulaştı mı? Mabedin duvarına tırmanıp Davud'un yanına girmişlerdi de, o onlardan ürkmüştü. Şöyle demişlerdi: "Korkma, birbirinin hakkına tecavüz etmiş iki davacı; aramızda adaletle hükmet, ondan ayrılma, bizi doğru yola çıkar."

 

Adalet (EL ADL isminin sembolü) DAVUT ve SÜLEYMAN tarafından konmuştur. Davut'un genlerinden kaynaklanarak, Süleyman da aynı İNCE adalet sistemini gerçekleştirmiştir.

Bir örnek:

Aynı çocuğu "Ben doğurdum" diyen iki anne Süleyman'a başvurur ve ADALET ister. Şimdi gen muayenesiyle kolayca anlaşılacak bu dava için, geçmişteki teknikler yetersizdi.

Süleyman ss "Bebeği ikiye bölün, annelere her bir parçasını verin" der. Sahte anne buna razı olurken, Gerçek anne: "Hayır" der, "Bebeğim onda kalsın yeter ki öldürmeyin" der.

Süleymanın yanındaki JÜRİ kararını verir. Neye göre verir? BİR KERE ORTADA bir KANUN kitabı yoktur, buna göre veremez! (Yani çocukları ikiye bölen bir Hammurabi kanunu gibi yasa kitabı yoktur.) Süleyman HİÇ bir SÖZ kullanmadan, hiçbir etki veya katkı yapmadan, sadece misee en scene'yi tertiplemiştir.

(Mizansen/senaryo. Pardon ukalalıktan değil, klavye alışkanlıklarım bunlar. Haftada 16-20 saat kadar ZigZag ile başka dillerde yazıştığımı hatırlayınız. Hızlı yazınca bir şeyler karışıyor ister istemez.)

Süleyman burada SADECE "Sahneyi" oynatır. Jürisine (Babasının kurduğu yaşlı danışmanlar heyetidir) hiç bir şey söylemez. Jüri Vicdan olarak OLAYI (Duyguya kapılmaksızın) MANTIK ile bir annenin lehine kararlaştırır.

İşte bu çok önemlidir ve İLAHİ ADALET'e en benzer analojik ADLİYE sistemidir.

HAKİM sadece bu davada şunu yapar: Jüri sahte anneyi belirledi. Bu sahtekarlığın bedeli (mesela iki yıl hapis) şu cezadır gibi...

Bu yüzden Zebur'un 7 yararından biri de ADALET sistemini "Yarı tanrısal biçimde" getirmesi, bir diktatör karar mercini (Sözde hakim) devre dışı bırakarak, bu ADLİ oligarşiyi SAVCI ve AVUKAT ekleyerek Monarşiye çevirmektedir. Adli Monarşi ise YETERLİ değildir. Onu Adli Demokrasiye (Hukuk üstünlüğü sistemine) çevirmek gerekir. Bu da  J Ü R İ  denen "Kamuoyu vicdanı"nı üstlenen "küçük şuradır.

İşin öncelikle HUKUK sistemine baktık. İkinci tefsir olan konuya geçmeden önce sadece ADALET sistemiyle ilgili sorularınızı aldıktan sonra ZEBUR konusuna devam edeceğiz.

Hüüp için ara verdim. Hüpünüz!

 

<> Teşekkürler

 

Şükür Şekur'adır.

Adalet sistemiyle [ilgili] soru yok galiba? Sizin adınıza -yanımda olan eşimin sorusuna- yanıt veriyorum.

"Jüri sistemi Davut ile mi başladı?"

EVET, yeryüzü tarihinde ilk VİCDAN ŞURASI Davut ile yerleşmiştir. Allah'ın ZEBUR ayetlerinden bir EMİR'dir.

İkinci sorusu: "Yunan-Roma hukuğu asıl değil midir?"

Yanıt: Hayır; hem kronolojik olarak bu mümkün değildir. Yunan hukuğu yoktur, çünkü Yunan kavmi yoktur. Sparta'da HIRSIZLIK yakalanmadığın sürece EN BÜYÜK ŞEREFLİ MESLEK'tir. Yakalandın mı, aşağılık biri olursun.

Atina kent devletinde ise her bir kent belediye başkanının ayrı ayrı hukukları vardır ve Solone'unki gibi SİYASALLAŞTIRILMIŞTIR.

Roma hukuğunda ise 70 yıllık bir CUMHURİYET dönemi vardır ama bu da hukuğun kendisi değildir. Hem bir imparator, hem de senato (Parlementerler) vardır. Son sözü imparator söyler! Burada senatörler JURY değil; "Monarşinin" kendisidir. Senatörler entrikacı ve siyasal çirkinlikleriyle menfaatleri üzerine konuşurlardı. Yani ortada bir vicdan yoktu veya JURY yoktu.

Sizlerin sorusu var mı?

 

<> Cumhuriyet öncesi KADILIK kurumunun çalışması ADİL bir işleyiş şekli miydi? HUKUKİ olarak

 

Kadı (mahalli yargıç) sistemi sadece YEZİDİ ŞERİATI'nın FAKIHLARI demektir. Şeyhülislam'dan aldıkları MEZHEB içtihadlarıyla karar verirlerdi. Kadılık sistemi ADALETİ sağlayamamaktadır. Çünkü şeriat fetvalarına dayanmaktaydı.

Bilgisizlik hakimdi. Mesela Kare biçimindeki bir araziyi dört varise bölebilirlerdi. Ama, topografik yani biçimsiz bir araziyi BÖLEMEZLERDİ, hak geçerdi.

Sistemde mutlaka Sünni olan taraf kazandırılır, Şii/alevi yurttaşlar mutlaka kaybederdi. (Alevilik bunun için çooooooook tepkilidir ve genlerine işlemiştir bu haksızlıklar.)

 

<> Kanuni Süleyman zamanı da bu şekilde miydi?

 

Kanuni'nin KANUN lakabı zaten "Yezidi/Edebalı şeriatı" üzerineydi. Yani Kur'an yerine Hadis/Sünnet/Mezheb üçgeni ile karar verirlerdi.

 

<> Tüm tarih kitapları üstünmüş gibi şişirilmiş.

 

Evet, propaganda=şişirmek demektir.

Oligarşik, monarşik adalet sistemi HANİFLİĞE aykırıdır. Çünkü bunlar mutlakıyetçi, meşrutiyetçidir, ama DEMOKRATİK değildir.

JÜRİ sistemi derken mesela TÜRKİYE jürisi şöyle olmalı: Nüfusa orantılı olarak Alevi-Sünni katılımcılar; Kadın-erkek nüfusuna bağlı katılımcılar; atamadaki kriterler. (Yeterli bilgi donanımı vb.)

En önemlisi de sibernetik ADALET için bilgisayar kullanımı olmalı. (Birbiriyle çelişen yasalar bilgisayara ayıklattırılmalı, nihai karar ve içtihadlara bağlanılmalı vb.) Yasalarda "boşluk" diye TALİHSİZ bir kelime olmamalı.

Hakimlerin satın alınmasını önleyecek tek şey, JÜRİDİR. Yargıç siyasi baskılar nedeniyle de eyyamcı olabilir, çoğu yüksek yargıç gibi, illa ki masonik klüp kayıtları olabilir. Siyasi iktidarların atadığı birileri olabilir.

Ama Türkiye'de JÜRİ sistemine geçilince, artık JÜRİ "Demokratik Cumhuriyet" olarak bu olumsuzlukları ortadan kaldıran KAMU VİCDANI sesi olacaktır. (Protestler kamu sivil örgütüdür unutmayalım.)

 

<> Amerikan eyalet sisteminde Jury bir vatandaşlık borcu. (Halkın HİÇ SUÇ İŞLEMEMİŞ -trafik suçu bile- bireylerinden belli bir trainee'den geçmiş kişileri Jury yapılır. Böylelikle jurynin sabit olması ve rüşvete açık olması önlenir.)

 

Evet, zaten SABİT JÜRİ olmaz. Tüm namuslu yurttaşların oluşturduğu DEVASA bir Jüri'nin yerel ve davanın durumuna göre atanmış "Nöbetçi" yani turnike, değişen Jüri sistemi bulunmalıdır. ABD'de 200 milyon kişi DEV JÜRİ'dir. Bildiğimiz Jüriler ise bunun "Dönüşümlü parçacıklarıdır".

Aslolan PROTEST (Tüm KAMU/AMME sivil örgütleri olan VİCDAN birliği) olmaktır. Devlet denen KOMÜNİZM'e karşı çıkacak tek şey budur. Devletler hatalıdır. Özellikle TÜRKİYE bu konuda sabıkalıdır.

Kur'an'da >>>>>> Devlet denen UŞAK kurum, hizmetçi kurum,  M İ L L E T  için vardır. Türkiye'de tersi "Devlet baba, Babaların devleti, derin devlet sığ devlet vb." gibi YEZİDİLİK berdevamdır.

KOMÜNİZM dedim, çünkü Türkiye'de MİLLET devlet için vardır. Şeyhine teslim olmuş mürid gibi... Amaç ve araç yer değiştirmiştir. Bu haksızlığı giderecek tek şey, PROTEST yasalardır >>>>>>> SİVİL KAMU/TOPLUM ÖRGÜTLENMESİ'dir.

Böylece Raina ve Unzurna da ortaya çıkacaktır:

Unzurna >>>>>>>> SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ BİRLİĞİ olarak, "Devlet denen, millete hizmetçi olan kuruma" NEZARET/gözetmen/kontrolör olmaktır.

 

<> Yalnız bizim ülkemize kamu/sivil toplum örgütlerine siyasi partilerin arka bahçesi kabul ediliyor ya da siyasi partilerin baskısı altındalar.

 

Evet candaşım. SARI SENDİKA gibiyiz, haklısın! :( Çünkü içimize ekilen EDEBALI devletçilik sisteminden, 2099'a kadar kurtulmamız mümkün olmayacaktır. 1299'dan 2099'a kadar kaç yıl ediyor?

 

<> 400 + 400

 

Evet. 8 asırdır DAHA KUR'AN EMRİ olan JURY'ye ve kamu vicdanı fikrine gelemedik. :(( Damn!

Sivil toplum örgütlenmesi çok önemlidir. Çünkü devletin üniformalı, silahlı kuvvetleri var. Canı çekerse ihtilal yapar, canı isterse Polis devleti oluşturur ve bu milleti örfi idare diye 10 yıl "Sokağa çıkma yasaklarıyla" gasbeder. Nüfus sayımlarında içeri hapseder!

TC, tamamen polis devletidir, komünist dizaynı vardır. TC bir Cumhuriyettir, asla demokratik bir cumhuriyet OLAMADI.

Ha gayret 2099'da bunu başaracağız! 2023'de de belki Avrupalı olacağız. ;)

 

<> Atatürk'ün emanetine ihanet edildi.

 

(Cumhuriyetin 100. yılında ancak AVRUPAlı olabiliriz. Avrupa ise imrendiğimiz bir şey değil, Tevrat+Greko Romen+Anglo-Amerikan karmasıdır.)

Avrupa, dinsel kökenini (Hristiyanlığın da uyması gereken) TEVRAT ve onun yan kitaplarından (Talmud) almaktadır. Avrupa, kültür kökenini ise antik greko-romen bazından almaktadır. Modern kültürünü de ANGLO-AMERİKAN bazı üzerine kurmuştur.

Yani Avrupa derken İMRENDİRMİYORUM!

Sadece bir Avrupalı gibi çevresel olarak TEMİZ olmak, onlar gibi parfüm kullanan, tuvaletleri tertemiz, dedikodusu yok denecek kadar azalmış, yalanı olmayan "Avukatımı isterim" diyebilen, "Polis'ten savcılık belgesi isteyen", arama izinsiz içeriye kimseyi almayan bir Avrupalı Türk isterim ben.

İkide bir ihtilallerle içeriye tıkılmış, sindirilmiş, devletin copladığı ve bize EFENDİ olmuş, kölelerini işkenceyle öldüren bir devlet istemiyoruz.

Bunu ne engelleyecektir?

HANİFLİK örgütlenmesi. Yani PROTEST olmak; yani SİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜ TEK YUMRUĞU olarak, "Silahlı ve üniformalı" devleti dize getirecek, iktidardan uzaklaştıracak o İBRAHİM RUHU!

Babasının putçuluğunu uzaklaştırdı. Nemrud'u uzaklaştırdı!

Silahla değil; pasif direniş (Hanif yöntem) ile.

Ateşe koydular, ateş yakmadı. Zaten Hanif olanı ateş yakarsa, inanın ki benim dünyam alt-üst olur! Allah dönek değildir!

Örgütlenmenin başı da  A D A L E T  sistemidir.

Davut ve Süleyman'ın bir HUKUK kitabı yoktu, ama ADALET sistemi vardı.

Komünizmin de hukuğu, İslamın da hukuğu (Şeriat) vardır. İkisi de batsın! Çünkü ikisinin de adaleti yoktur! ADALET olmadan hiçbir şey olmaz. Mutabık mıyız?

 

<> evet

 

Adalet (EL ADL) olmadan ALLAH bile olmaz! Çünkü inanacağım ALLAH, Allah inancı, VİCDANIMIN TEMEL DİREĞİ olan ADALET üzerine kurulmalıdır. Yoksa o Allah'a inanmam! -İnanmazdım-.

Allah HAKK'tır. (Hakim ve Hakem)

Ama ayrıca EL ADL'dır.

El Wekil=Avukat

Müntekim=Savcı

Kahhar=İnfazcı

El Bari=Beraat ettiren

Eş Şehid=Şahit/Tanık! (Şahit olarak Allah yeter ayetinin sırrı budur)

Afivvü=Kullarına GENEL af çıkaran

Settar=Cezaları örtücü

Rahman, Rahim=Merhamet ile yargılayan

Tevvab=Topluma yeniden kazandıran

Ğafur=Sabıkaları silen

Seriul hısab=Mahkeme davalarını seri hesap ile gören, yani bir boşanma davasının 20 yıl sürdüğü Türkiye standartlarına ters bir Allah!

İşte EL ADL (adalet) sisteminin bileşenleri de bunlar candaşlar!

Eğer EL ADL olmasaydı, sadece EL HAKK ile, bir  k a d ı  olup kalırdı Allah! (Hakem, Hakim)

O herşeyden beridir!

ADALET sistemine niçin böyle uzun uzadıya özendim? Çünkü biz Hanifleri bağlayan SİVİL TOPLUMSAL TEPKİ örgütü olma EMRİ var!

Hanif İSEK adalet sistemini de tartışmalıyız. Ve SİBERNETİK (bilgisayar taramalı) olarak, WORLDİSCİPRİNCİPLE olmalıyız.

Tüm dünya için bir tek ve herkese eşit, DÜNYA (Globular) DİSİPLİNİ (Ültra anayasa bildirgesi) ve PRENSİPLERİ olmalıdır WEMB düzeninin. Her disiplin kendi "ÖZEL BÖLGESİNDE" kendi iradesiyle yaşamalıdır.

Sisteme entegre değilseniz, gidip KATİL veya UYUŞTURUCU devletleri var, gidin orada yaşayın! Orada ZİNA ve cinsel tercihler serbest, GİDİP istediğiniz FREELAND'da yaşayın! Ama gelip de benim 12'lerim içinde bunları yapamazsın!

Disiplin bu işte!

Alabildiğine özgürsün, kendine güveniyorsan, filanca bölgede, dilediğin kadar insan öldürebilir, yeni doğan bebekleri kurban edebilirsin! Senin fikirlerine SAYGI duyuyorum, ama lütfen burada değil, WEMB üyeleri içinde değil!

Herkes özgür! Ama WEMB'in disiplin ve prensipleri var, isteyen burada kalır isteyen de gider kendi devletini kurar ve ŞEYTANA tapar! Fakat bölgeler ayrı! Lütfen benim bölgelerimde bulunmayın! (Yoksa burnunuzdan gelir! Ölüm cezası kaldırılmayacak!)

En demokratik sistem budur! Mighty'nin benimsediği, Messiah'ın onayladığı.

İşte böyle dostlar. Bunun için protestiz. Bunun için SINIRSIZ demokratız!

Adam öldürebilirsiniz! Ama WEMBistan'da değil!

Masumiyet çağı BİTMİŞTİR. Artık toplu ve hızlı iletişim vardır. Cinayet devletlerinde kimse "Aaa, ben WEMB'i bilmiyordum." diyemez! Her cepte şahsi ve globular TV var.

Cani, cinayetine ÖZGÜR İRADE ile yönelmiştir. Sorun şu ki, cinayet devletinde, herkes herkesi öldürmek istemektedir! Uyku uyumanız mümkün değil, şeytan adına veya kişisel sadizm adına öldürüleceksiniz. Veya öldüreceksiniz. Buyrun uyuyun bakalım!

Döndünüz mü İLKEL topluluğa, mağara adamlarının çağına! Tekerleği yeniden bulun bakalım, "SINIRSIZ ÖZGÜRLÜKÇÜ" palavracıları...

Caveman'ler de uyuyamıyordu. Ya avını, yemeğini, genç eşini, ya da genç kız çocuğunu, her an biri onu öldürerek elinden alabilirdi. Dönün mağara devrine yaşayın "SINIRSIZ ÖZGÜRLÜK" filozofları!

En küçük nüansın bile bir özgür alanı vardır: Genç mesela! Erginlik buhranları yaşıyor. ERGİN ise, hangi yaşta olursa olsun (erginliğin başında dahi), buyursun gitsin kendi FREELAND'ına, tatil yapsın (Bu WEMB'e dahildir). Tembelliğini yapsın!

Azıttı mı? Eroin mi içecek? Haydi defol CRİMELAND'lara, KENDİNİ ıslah etmeden GERİ dönemezsin!

Sen ERGİNSİN=Kur'an'a göre TAM özgürsün!

 

"İyi ama onları eğitelim."

O işi WEMB zaten yaptı. Wemb suçlu değil ki! WEMB+EBEVEYN bunları PAKET (pack programme) olarak verdi. O BİLE BİLE bu işe girdi.

Buhranı, krizi mi var? Atlatsın gelsin! ÖZGÜR!!!!!!!! Gelmeyebilir de, buyursun uyuşturucu komasına girsin. (Onların ektiği tarlaları var.)

Şimdi söyler misiniz, BUNDAN DAHA ÖZGÜR BİR ÇAĞ yaşandı mı?

(Hüüp için kalktım, geliyorum.)

 

<> Gerçek özgürlük anlamını şüphesiz bu sistem ile bulacaktır (etik ve hukuk sınırları ile)

 

Ayetler ne diyor: "Size açık bir uyarıcı ve yanında kitap gönderdik".

İşte MİGHTY, işte MESSİAH ve işte EL KİTABI HANİFFATED QORAN!

Artık bu süper bilgi-bilişim-iletişim ve teknoloji çağında, "YOK, BEN DUYMADIM" diyebilir misiniz? Şimdi bile cep tlf. sms'ler var: "Bugün dünya bilmem ne günü" diye; "FB, şimdi gol attı" diye. Kimse "BENİM HABERİM yok" diyebilir mi?

WEMB öyle kucaklayıcı ki, herkesin WEMBONMENT (Wemb subcribtion acil çağrı) sinyal düzeneği var.

Hangi sapık satanist suç ülkesinde olursanız olun,

"BEN ISLAH OLDUM"

ya da "Beni öldürecekler"

veya "Çocuğumu doğurdum, buradan alın götürün"

veya "Ben uyuşturucu tedavisi görmek istiyorum"

veya "Cinayet işleyip buraya kaçmıştım, şimdi beni PRİ-ZONE (Jailland'a, kolonilere İŞÇİ olarak) gönderin!"

WEMB acil müdahale timi sizi ANINDA tesbit eder ve operasyon düzenleyerek oradan kurtarır.

DAHA NE İSTİYORSUNUZ? Devlet budur işte! Mehdilik Mesihlik, işte bu düzeni getiren sistemdir. Daha ne isterdiniz? Daha ne kadar özgür olmak isterdiniz!

WEMB DÜZİNE DÜZENİNDE DİSCİPRİNCİPLES var. Buna uyacaksın! İster Mehdianizm de, ister Mehdizm de! Uyacaksın arkadaş! Kur'an'a uyulmuş bir kere? Dönmek YOK!

Adı HANİF SİSTEMİ'dir. Hayırlı uğurlu olsun!

Yaşasın WEMB, kahrolsun VAMP! ve Satanistleri. İKİ BAĞ (cennet) budur!

 

<> amin

<> Değiştirilen Mehdi düzeni ile şimdiki Mehdi düzeni arasında fark olduğunu düşünüyorum?

 

Adler bana ÖRNEK oldu. Ama şimdi candaş, BEN TEHİR EDİLMİŞ olan ADLER'in örneğiyim artık. (Unutmayın Dabbet'den başkası Kur'an ayetlerinin yeterince ANLAŞILMADIĞINI söyleyemez.)

BEN yazıyorum ve 3M UYGULUYOR! BEN yazdığım için MİGHTY uyguluyor.

Messiah da artık İNCİL ve kökeni olan TEVRAT ile HÜKMETMEYECEK! Messiah'a geçmiş yaşamında HİÇ BİLMEDİĞİ bir şeyi öğreten DABBET'tir: HANİF İslamı...

Mighty de Messiah da BİZDEN, şu an burada yazdıklarımızdan    i   t   i   b   a   r   e   n    örnek alıyorlar.

DABBET'in anlamı budur işte >>>> ŞİMDİLİK yeraltında, YARIN YERYÜZÜNDE. Şimdilik >>>> TEORİDE YARIN >>> TATBİKATTE WEMB düzeninin kurucusu demektir.

BUNU BİZ+LER BAŞARDIK! Bir HANİF DÜNYALARA bedeldir! Tüm ÇAĞLARA BEDELDİR! BEDELİZ buna, DEĞERİZ BUNA!

Geçmişteki MESSİAH (İsa mesih) HANİF miydi? HAYIR! Kur'an ile mi hükmediyordu? HAYIR! Pekiyi kimden alıyor MESİH DÜZENİNİN KURALLARINI?

Geçmişteki Mighty adayı (ADLER) MÜSLÜMAN MIYDI? Hayır! Hristiyandı! Ama artık BİZ yazdık ya MÜSLÜMAN olarak GEL Dİ/GELE CEK.

Mighty'nin WEMB kelimesinden ve düsturlarından veya Mehdi'nin KARASANCAĞIN grafiğinden haberi mi vardı? HAYIR! Oturdum çizdim ve HABERİ oldu.

BİZLER başardık.

Hristiyan Adler'i >>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>> HANİF MÜSLÜMAN MEHDİ yapan, mighty (Kudretli) yapan bizleriz!

Bunun için Kur'an hiç bilinmeyen bir kavrama ALAMET olarak parmak bastı! DABBET dedi!

Dabbet, geçmişte-gelecekte (Karneyn) iki zamanlı bir grubun, 9 kişilik bilgin takımının, GEÇMİŞTEKİ alamet olarak tezahürüdür. Dokuzdan biridir.

Bunun lideri ise ALİAS ADLER'dir. O'na selam olsun!

 

<> ss

 

O zaten benim, kendisinin ÖĞRETMENİ olduğumu inkar etmiyor ki (etmeyeCEK).

Zaman farkı bir şey değil ki!

Allah'tan başka bir KUVVET daha yoktur! Allah diledi ve böyle oldu!

Tarık seması, Dabbet Arzı, Mehdi, Mesih'in İKİNCİ gelişleri vb.

Allah'tan başka bir kuvvet daha yoktur!

Allah satranç mı oynuyor?

Hayır, bizler piyon değiliz, Allah'ın bir match yapacağı RAKİBİ yoktur! Allah kiminle MÜSABAKA yapıyor ki, bizimle kukla gibi oynadığına inananalım? Allah kiminle Satranç oynayabilir ki?

La ilahe illallah!,TEK'dir O! Ehadün Wahid'dir! RAKİBİ VAR? KİMİNLE oynuyor???????

ABİD (apostle/apostolos), KÖLE değil, piyon değil, KUL demek!

"Rahim annenin, Rahman babanın, bir anlamda EVLATLARI" demek! Bizler evlatlarımızla, şefkat ve merhametle oturup oynamıyor muyuz? Onları eğitmiyor muyuz? Onları hiçbir şeye değişmeksizin müşvikliğin doruğunda çocuklarımızla bebeklerimizle oynamıyor muyuz? Bebeklerimiz, doğurduklarımız bizim PİYON ya da KÖLELERİMİZ ?

Allah'dan daha merhametli HİÇ BİR KUVVET daha yoktur!

Allah'ımızdan ADALETLİ hiçbir ADİL daha yoktur!

Allah dileseydi, bizi önce CEHENNEMDE yaratır ve ödül olarak CENNET'e kordu. ADALET odur ki, MERHAMETİ (Cenneti) ĞADABINDAN (Cehenneminden) ÜSTÜNDÜR!

İnsan EN ÜSTÜN olduğundan CENNET'te yaratıldı! Cinler gibi Dünyada değil!

BİZLER ÖZBEÖZ EVLAT -gibi- KULLARIZ!

Ne Ezra'nın, ne İsa'nın, ne meleklerin Allah'ın oğulları ve kızları olmasına ihtiyaç yok. BİZ ZATEN EVLAT =  K U L 'uz!

Allah'ı ÜÇLEYENLER, tüm insanların EVLAT olduğunu inkar edip, bunu sadece İSA'ya veya Nurül Muhammedi'ye KISITLAYANLARDIR.

KUL demek, Allah'ın doğurmadığı ammmaaaaaaa "KENDİ SURETİNDEN" yarattığı, "KENDİ RUHUNDAN" üflediği EVLADI demektir.

(Tenzih ederim, evlat, tevellüd, velet, doğum ile ilgilidir. Allah doğurmadığından VaLiDe'miz olmadığından) bize  A B D  (Abit) demektedir. Tek fark, EBA (baba veya EBEVEYN) olmayışı.

Elif ile değil, AYN ile yazıldığında ve B=P olduğunda, APE (Apostle=KUL) olduğumuzdur. ABİD=APOT'tur. Yani KUL'DUR!

Burada AYN vardır. DOĞURULMAMIŞ olduğumuzu göstermek için.

Biz Allah'ın OYUNCAĞI ve oğlu falan değiliz. Hobisi veya Kızı değiliz! En güzel kelimeyi seçmiş yaratan: "ABİD" diye... "Neredeyse evlatlarımsınız" demeye getirtmiş!

"Cinleri ve insanları ancak bana KULLUK için yarattım" demiş!

"Melekler O'nun ONURLU KULLARIDIR", çünkü bu Abid'lerinin NEFSİ yoktur, hata yapmaları yoktur >>> ONURLUDURLAR doğal olarak.

Ama CANNSAN'ın (cin ve insan'ın) NEFSİ vardır.

Hata yapmaları ÇOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOK  d o ğ a l d ı r .

Allah bunun için Affedici, Ğaffar olmaya HAZIR'dır!

Biz hata yaptıkça insanız!

Cinler sıralarını savdılar, yeryüzünü KANA boyadılar!

Bizler HALİFE'yiz! Ya kansever muhalifleriz (Cehennem yurtlukları), veya tersi HALİF kullarıyız.

Halif olmanın fıtratında HANİF olmak vardır.

Hain olmanın fıtratında ŞEYTAN vardır.

İsterse şu camiinin iyi kalpli imamı olsun! İyi kalpliyse MAAŞ almasın, ALLAH rızası için kıldırsın, bedava kıldırsın! Gidip adam gibi bir işte ÜRETİCİ olarak ayrıca nafakasını kazansın!

Haniflikte miskinler tekkesi mescit bekçilerine, papaz, zangoç ve duahan Hazan'lara İZİN yoktur! Külliyen yasaktır!

ABİD olmak çok zor! Çok Kolay!

Eğer HALİF olan HANİF ise kolay! Eğer HALİF olan MUHALİF ise, MUHTELİF ise ÇOOOOK ZOR! Zor dostum zor! Zordur tek yumruk bir tek olmak! Ve çok kolaydır MUHTELİF (karşılıklı kan ve kin davası üreteni) olmak.

Hüp için 1 dk daha.

 

<> Afiyet olsun

 

Teşekkür öğretmenim. APETİTE dediniz. (Fransızca petit kelimesinden gelmez bu.) Petit >>> Peu'den geliyor, küçükten. Kelimeye dikkat ediniz: APETit. Arapça yazalım (P yerine B), ABET. Habitat ne demek?

 

<> Doğal yaşam alanı. EMİN yaşam yeri.

 

Bu da SANSKRİTÇE, KULLUK kelimeleri...

 

<> boun a petit.

 

Evet bone apetite.

Aria dilinde Habidad >>>>> KULLUK okulu.

Bir insanı meşguliyetle tedavi etmek ne demek?

(re)HABİLİ(tation).

HABİL = İYİ KUL demek!

KAABİL=KATİL=Kıtal işleyen kötü kul demek.

İşte HALİF kelimeleri de İbrahim dilindeki HOLOGRAM bütününden kendini proje ediyor.

 

ZEBUR'u anlattım >>>>>> HUKUK AÇISINDAN.

ZEBUR'U ANLATACAĞIM >>>>>> DİGİTAL açıdan!

Zebur da >>> KUR'AN içinde serpiştirilmiş. (Tarihçe ve binary olarak)

Bir örnek vereyim:

NAS suresi >>> (Kul) Euzü birabbinnasi Melikinnasi İlahinnasi! Ve devam ediniz.

O ŞİİRİ görün>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>> Adı ZEBUR!

Bu şuaranın -delilerin, deli şeyhlerin- şeytanın üzerine indiklerinin şiiri değil! İlahi BİNARY şiir! Allah şiiri! Zebur'dan kalan, işte bu Felak ve Nas muvazeynleri.

 

<> 114-Nas/1: Kul e'uzü birabbinnas

<> 114-Nas/2: Melikinnas

<> 114-Nas/3: İlahinnas

<> 114-Nas/4: Min şerrilvesvasil hannas

<> 114-Nas/5: Elleziy yüvesvisü fiysudurinnas

<> 114-Nas/6: Minel cinnetivennas

<> 113-Felak/1: Kul e'uzü birabbilfelak

<> 113-Felak/2: Minşerri ma halak

<> 113-Felak/3: Ve min şerri ğasikın iza vekab

<> 113-Felak/4: Ve min şerrinneffasati fiyl'ukad

<> 113-Felak/5: Ve min şerri hasidin iza hased

 

Evet, akışı >>> ŞİİR gibi. Ayetlerin syntax'ları muazzam bir şiir gibi...

Şiir nedir? / Nazım nedir? 1 ve 0'ların ahenkli RAKİM bileşimi...

 

<> Mürselat ve Naziatın içinde de Nazım ve Nesir'e İMGE var değil mi?

 

Ve Rahman tekrarlarının da candaş!

Kur'an'ın tamamında o şiir vardır.

Ama o şiir için değil; ABCeD'in >>>>>>>>>>>>>>> SES-SAYI dönüşümü olan CİFİR için...

Cifir'in öteki Codexi de REMİL'dir. Kur'an'da REMİL vardır. Bunu hadisler DANİEL (Danyal) peygamber'e indirilmiş gösterirler. Oysa DAVUT'un >>>>>>>>>>>>>>>>>>>>> MEZAMİR (Zebur) kitabı içinde yer almaktadır. Daniel ss. sadece onu deşifre etmiştir.

REMİL ile ilgili bir link lütfen. Ayrıca ARUZ (Remil) için bir link lütfen. (Etüd için link isteniyor sadece) Mümkünse bir de Daniel peygamber için link... (ÇOCUK peygamberdir -önemli=İbrahim de çocuktu-. İsa ve Muhammed ss arasındaki bir PEYGAMBERDİR! Kur'an'da adı geçmez -önemli-.

 

<> http://www.godstruthtous.com/isaiah-daniel/ezechiel2.htm

[] http://web.archive.org/web/20031209223417/http://www.allstarz.org/bible/word_hananiah.htm

[] http://biblehub.com/topical/h/hananiah.htm

<> Remil ilmi Peygamberlerden Daniyal'e verilmiş bir mucizedir... Allah; Musa'ya Asa'yı, İsa'ya (Mesihe) ölüleri diriltmeyi, Sultan Süleyman'a kuşlarla konuşmayı ve cinlere emretmeyi mucize olarak verdigi gibi, Daniyal'e de İlmi Remili ihsan eylemiştir.

 

Sıraya dikkat: Zekeriya-Yahya-İsa --------------- DANİEL ------------ MUHAMMED ss. İlk dördü birbirlerini GÖRDÜ, çağdaştırlar.

 

<> Eski havas kitaplarında remil var. Kum üzerinde yapılırdı, nokta ve çizgiden oluşur. Dörder gruplar halinde.

 

Evet >>> BİNEER sistem. (Digital, ikili sistem)

.... (0)

.../ (1)

../. (2)

..// (3)

Bunu, 64'lü olarak da Yin Yang sembolünün çevresindeki anagramlarda göreceksiniz.

Daniel şunu da buldu: N-S-E-W dört yön; NE=Kuzeydoğu gibi, NNE/NEE gibi ARA YÖNLER gibi...

 

<> İki nokta ve iki çizgi = Çizgi. Bir çizgi bir nota veya bir nokta bir çizgi = Nokta. Bunu önce çözememiştim daha sonra + ile -nin çarpımı -. - ile -nin veya + ile + çarpımı + yordamıyla bulmuştum.

 

Evet, bu da 19 sırlarındandır. :)

Şimdi bana bir Türkçe olarak arayabileceğiniz "Yaruşalim kızları" linki lütfen.

 

[] http://web.archive.org/web/20041027004500/http://www.isamesih.org/kutsalkitap/yeni_antlasma/Lu.23.html

[] https://www.jw.org/tr/yayinlar/kutsal-kitap/bi12/kitaplar/luka/23/  28  İsa kadınlara döndü ve şöyle dedi: “Ey Yeruşalim kızları, benim için ağlamayı bırakın. Kendiniz ve çocuklarınız için ağlayın.

[] http://web.archive.org/web/20031115111511/http://www.ilhanarsel.org/Muho/03III.html

[] http://incil.info/kitap/Ezgiler+Ezgisi/3

[] http://www.biblepage.net/tr/kitap/ezgilerezgisi-5.php?chxverse=8

<> Yerusalim geçiyor?

 

Evet, farketmez, Jarusalem = KUDÜS demektir. Yerusalim kızları diye şiirler var! (Zebur/Mezamir, Mezmur) Sanırım kitabı mukaddes olarak bu şiirlerden bir kaç örnek verebilirsiniz. (Tartışılan konu: Allah şiir mi yazdı -keyfi-?)

 

<> Yunus/25 ile bağlantısı var mı? DAR-ÜS-SELAM: Sekiz Cennet'ten üçüncüsü. Allahü teala Kur'an-ı kerimde mealen buyurdu ki: Allahü teala, Dar-üs-selama çağırır ve kimi dilerse onu doğru yola iletir. (Yunus suresi: 25) Cennet kızları/Huri mi?

 

Bu bambaşka ve çooook özel bir konu! SELAM'ı öğrenmeden, SELAM SELAM cennetine giremezsiniz anlamında...

 

<> Bakara/102. ayetteki; Harut ve Maruttan BABİL (tevratın ve incilin latince yazılışında olduğu gibi) ile ilişkilendirilerek çiftlerin (zevce) aralarını açma fiili de bu konu ile alakalı mı?

 

Tamamen İÇ İÇE. ;) VE verdiğin iki surenin birbirinden çıkarımı olan MATRİS matematiğiyle ilgili... Ben o iki sureyi bulmuş ve asmıştım. Onun linkini verirseniz, size içinden REMİL'in nasıl çıkarılacağını gösteririm.

 

[] http://hanifislam.com/mih/wp-content/uploads/2016/07/murseller-risalesi.jpg Mürselat ve Naziat (mürsellerin risalesi)

 

Link'i açarsanız, bunların kolonlara (dik sıra) ayrıldığını göreceksiniz. Mürselat ve Naziat'ın 5 ayetlerinin ilk kolonu; iki vav (V), üç fe (F) biçiminde; alttaki ayette de tersi. Matriss olarak bunu toplayınız (Birbirine götürme metodu); üstte bir FE, alta da VAV (V) kalacaktır. (Determinantların ilki)

İkinci ve üçüncü sıradaki ELİF VE LAMLAR tamamen ayıklayınız. (Kolonlardaki aynı remiller birbirini götürür.) İzleyen kolonlarda MİM ve SİN'ler birbirini götürür vb.

Kalan harfleri yine elde tutunuz. 8, 9 ve 13. kolonlar da birbirini götürür. Aradakilerde ise benzer harfler birbirini (aynı miktarda) götürür.

Kalan determinant sayı işte bunun ZEBUR REMİLİNİ verir. Ondan bir harf diziniyle SAKLI AYETİ çıkarırsınız. (Buna şimdilik zamanımız yok, sizler Etüd edip asabilirsiniz -bilahare-.)

FE > (şayetin tersi ve olumsuzlama anlamında)

VAV > YEMİN veya AND anlamında.

O halde Daniel as. ile ilgili Etüdlerinizi de bekleyerek, bu çocuk peygamber konusunun açıklamasını erteleyelim. Ama önemseyelim, çünkü VAHY nedir, NASIL OKUNUR! Bu mekanizmadan -sizin çabalarınızla- açıklanabilecektir.

İsa ve efendimiz arasındaki TEK elçi DANİEL'dir. Ve Kur'an'da geçmez! Bunun nedeni de orada açıklanacaktır -Etüdler çok önemli-.

Bir de Zebur şiirlerini bir kitabı mukaddes linkinden türkçe bulabilirsiniz. Onu da bulunca, ZEBUR'un nasıl tahrif edildiğini ve Daniel'in bu tahrifi nasıl düzelttiğini de öğrenmiş olacağız.

Konuyu DAVUT'dan açmıştık. Adalet sisteminden Zebur'a geldik.

Davut'un diğer bir özelliği: En kısa peygamber! Ve karşısına çıktığı Goliath (Calut, Galut) ise evren tarihinin en uzuuuuuuuuuun NEFİLİM'i.

(Nefilim için link lütfen) (Calut Anak oğullarından bir DEV'dir.) Ve neden SAPAN (Y harfi benzerindeki şey) ve sapan taşı?

 

<> http://www.varchive.org/itb/nefilim.htm

 

Tepegözler var mıdır? Musa'nın kemikleriyle KÖPRÜ kurduğu bu insanlar var mıdır? Bir tek devin kemiğinden bir KÖPRÜ kurma malzemesi elde edebiliyorsunuz! Bununla ilgili link lütfen!

Yani SORU sormak iyi de, illa ki ETÜD hazırlıklı olunması gerekiyor. Anında yanıt için dahi bu gerekli.

 

[] http://en.wikipedia.org/wiki/Nephilim

[] https://www.google.fr/search?q=Nephilim&tbm=isch

[] http://www.tualim.net/mitoloji-mitoloji-tarihi-mitolojik-kahramanlar-ve-karakterler/7251-mitolojide-cennetten-dusen-melekler-cennetten-dusen-melekler.html

 

Goliath kimdir? (Kur'an'dan CALUT diye arayacağız.)

 

<> İsa ve efendimiz arasında bir de Ashab-ı Kehf de yok mu efendim?

 

(Ashabı kehf PEYGAMBER değildir ve 309 yılı aştığı için efendimizden önce, Roma imparatorları döneminde.)

 

<> Goliat, Hz Davut'un taş ile devirerek (atıcılık-mancınık) yendiği nefilim.

 

Evet, ayet CALUT.

 

<> İncelenebilir mi?

 

Calut mu? Evet incelenebilir, çünkü KUR'AN'DA yer alıyor. Bana Kur'an'dan CALUT (Goliath)ı bulabilir misiniz? Filistin ırkı, gerçek Filistililer, ya da Keenan ırkı.

 

<> 2-Bakara/249: Talut, askerleriyle yola çıkınca dedi ki: "Allah sizi bir ırmakla imtihan edecektir. O halde, ondan içen benden değildir. Ama onu tatmayan bendendir. Eliyle bir avuç alan kişi başka." Bunun ardından, pek azı müstesna olmak üzere ondan içtiler. Nihayet o ve onunla beraber iman edenler ırmağı geçtiklerinde şöyle dediler: "Bugün bizim Calut'a ve ordusuna (CALUTE ve CÜNUDİH) karşı hiçbir gücümüz yoktur." Allah'a kavuşacaklarını düşünenler ise şöyle konuştular: "Sayıca az nice topluluk vardır ki, sayıca çok nice topluluğa Allah'ın izniyle galip gelmiştir. Allah sabredenlerle beraberdir."

<> 2-Bakara/250: Calut ve ordusuyla karşılaştıklarında şöyle yakardılar: "Ey Rabbimiz, üzerimize sabır yağdır. Ayaklarımızı yere sağlam bastır. Ve küfre sapanlara karşı bize yardım et."

 

Teşekkürler. İsmen Calut'u  gördünüz mü? (Goliath)

 

<> 2-Bakara/249: Fe lemma fesale talutü bil cünudi kale innellahe mübtelıküm bi neher* fe men ş eribe minhü fe leyse minnı* vemel lem ya'amhü fe innehu minnı illa menı terafe gurfetem bi yedih* fe ş eribu minhü illa kalılem minhüm* fe lemma cavezehu hüve vellezıne amenu meahu kalu la takate lenel yevme bi calute ve cünudih*kalellezıne yezunnune ennehüm mülakullahi kem min fietin kalıletin ğ alebet fieten kesıratem bi iznillah* vallahü meas sabirın

 

"kalu la takate lenel yevme bi calute ve cünudih"

"calute ve cünudih"

calUT, talUT, davUT, harUT, marUT, vedud anlamında veDUT! salyUT (Selam) ve sizlere daha önce sorduğum HAR+OD (Karut).

İbranice UT ile biten kelimelerin bir ZEBUR esrarı vardır. Buna da değineceğiz. (Etüdleriniz kemale erişince).

Bu etüdleri izleyerek, hayvanlarla (Biyosfer) nasıl konuşulur? Cinler nasıl bağlanır, İFRİTLER nasıl çalıştırılır. Davut ZIRH'ı buldu mu? Davut'un haremi; oğlu Süleyman'ın Harası (At tavlaları); ismete rağmen günahları...

Bunlar sadece [candaşın] DAVUT sorusunun sonuçları... Ama illa ki Etüd gerekli! Daniel'i bilmeden, Remil'i ve efendimize REMİL yoluyla OKU'tturulan KUR'AN VAHYİNİ nasıl anlatabilirim? Hatta bineer sistemi henüz bilmeyen candaşlarımız da bu konuyu araştırmalı. Yoksa ALLAH'ı neredeyse ŞAİR ilan edeceğiz. :(((

Zebur'un şiirlerinden bir kaç müstehcen örnek verirseniz, neredeyse Allah'ın kulları olan kadınlara -haşa erkekmiş gibi- sulandığını göreceksiniz.

Böyle kitap olur mu? Elleri kırılasıcalar, kendi fantazilerini Allah'ımızın ağzından yazmaya kalkışıp buna Zebur demişler. İyi ki Daniel ss. peygamber bir CORRECTOR olarak devreye girdi.

İşte bu sırları ancak etüdlerinizdeki sağlam önbilgi birikimi üzerine kurabilirim. Yani Davut denince ben sadece meal yazıp geçemem! O cahilliği 14 asırdır yapıyor zaten müfessirler...

 

<> :"... Niçin Rabbin gözünde kötü olanı yaparak onun sözünü hor gördün? Hitti Üriya'yı kılıçla vurdun ve karısını kendine karı olarak aldın..." (Tevrat, II.Samuel, 12/9).

 

Davut'un soyundan gelenlerin de sırrı var. Seliman (Solomon Süleyman) oğlu fakat, Davut'un Betşeba'dan olan bir oğlu daha var! O gözardı edilen çocuk, ileride (Ho)URİ Geller olarak ortaya çıkacak ve METALLERİ elleriyle eğecektir! GELLER'in CEL(il) değil >>>>>> CALUT ile ilgisini de orada anlatacağız.

Her ayetin ardında böyle TAFSİL(atlı) uzuuun sırlar var. Ama soru sorulurken, altyapımızın hazır olması da elzemdir.

Yoksa ben TEHİR ediyor değilim, dörtbuçuk saattir burada sadece DAVUT'u anlatıyorum, kimse benim tehir ettiğimi söyleyemez. Değil mi? 44 saat daha anlatırdım -etüd yeterli olsaydı-.

 

<> evet

 

İşte Dabbet böyle bir şeydir! ;) Bir dokun, tüm Kur'an'ın sırlarını al! ;)

Adalet mekanizması da DAVUT'undu... Mecburen girdik ve WEMB adaletine kadar gelerek, o konuyu açtık. Bu gerekliydi. Kim, "Hayır, biz hukukçu değiliz" diyebilir ki?

Geleceğin çehresini göstermek için ADALET konusuna girdim. Jüri'siz (Kamu vicdanı olmaksızın) adalet olur mu hiç? Ve sınırsız ÖZGÜRLÜĞÜ inceledik! Hepsi bir DAVUT kelimesinden çıktı (hologram bütündür).

Davut, en kısa elçi, sesi en yüksek perdeden olan elçi! Onun sesinini en pes yerini İNSAN dahi duymaz. Hayvanlar duyar, özellikle KUŞLAR! Yani ilk dinozorların uçanlarından gelen aerodinamik canlılar!

Neden Süleyman HÜTHÜT kuşuyla "Yalancısın" diye cebelleşti dersiniz. (Ayet lütfen. Sebe melikesinden haber alıyor böylece.)

 

<> 27-Neml/20: Kuşları teftiş etti de dedi ki: "Hüdhüd'ü neden göremiyorum, yoksa kayıplara mı karıştı?"

<> 27-Neml/21: "Ona acımasızca azap edeceğim, beki de onu boğazlayacağım yahut da bana mutlaka açık bir kanıt getirecek."

<> 27-Neml/22: Az sonra Hüdhüd gelip şöyle dedi: "Senin fark edemeyeceğin bir şeyi fark ettim ve sana Sabâ'dan parlak bir haber getirdim."

<> 27-Neml/23: "Sabâlılara hükmeden bir kadın buldum. Kendisine herşeyden bir pay verilmiş, kocaman bir tahtı var."

<> 27-Neml/24: "Onu ve toplumunu, Allah'ı bırakıp Güneş' secde eder buldum. Şeytan onlara, yapıp ettiklerini süslü gösterip onları yoldan saptırmış. Artık doğruyu bulamazlar."

<> 27-Neml/25: "Göklerde ve yerdeki sırrı açığa çıkaran, onların gizlediklerini de açıkladıklarını da bilen Allah'a secde etmemek gayretindeler."

<> 27-Neml/26: "O Allah ki, tanrı yok kendinden başka, o büyük arşın rabbidir O."

<> 27-Neml/27: Süleyman dedi: "Doğru mu söyledin yoksa yalancılardan mısın, göreceğiz!"

<> 27-Neml/28: "Şu yazımı götürüp onlara at. Sonra onlardan uzaklaş da bak bakalım, nasıl davranacaklar."

<> 27-Neml/36: Bunun üzerine gönderilen (elçi) Süleyman'a vardığı vakit (SüIeyman): "Siz bana mal ile yardım mı etmek istiyorsunuz? Bakın Allah'ın bana verdiği size verdiğinden daha iyidir. Hayır siz hediyenize güveniyorsunuz.

<> 27-Neml/37: (Ey elçi) dön onlara (söyle): "Vallahi karşı gelemeyecekleri ordularla varırım da, oradan kendilerini perişanlıklar içinde hor ve hakir oldukları halde çıkarırım." dedi.

<> 34-Sebe/14: Sonunda, Süleyman için ölüm hükmünü verdiğimizde, onun ölümünü, değneğini yiyen dâbbetül arzdan/ağaç kurtçuğundan başkası onlara göstermedi. Süleyman yere yığılınca, açıkça anlaşıldı ki, eğer cinler gaybı bilmiş olsalardı, o alçaltıcı azap içinde bekleyip durmazlardı.

 

Bu ayetin ARAPÇASI lütfen. 1080 saniyeyi anlatıyor. "ölümünü, değneğini yiyen dabbetül arzdan/ağaç kurtçuğundan başkası onlara göstermedi" Bunun Arapçası.

 

<> 34-Sebe/14: Felemma kadayna aleyhil mevte ma dellehüm ala mevtihı illa dabbetül erdı te'külü minseeteh* Fe lemma harra tebeyyenetil cinnü el lev kanu ya'lemunel ğaybe ma lebisu fil azabil mühın

 

Teşekkür...

Şimdi buradaki DABBETÜL ARZ'ı inceleyelim. (49 anlamı vardı anımsayınız)

Şimdi önbilgi olarak, Süleyman'ın emrine verilen (Musahhar/sihirlenmiş) cin grubunun adı İFRİT'lerdir. Kur'an'da geçer. Latince Ephrates/fırat'tır. Bunlar HIZLARI itibariyle EN DEV yani MADDEYE, yeryüzü insanlarına EN YAKIN YERDE dururlar.

Cinlerde ırklar hızlarıyla orantılıdır. Bizdeki gibi genetik değildir ve hızlarıyla orantılı olarak RENK ve RENKLERİNE göre (Ebyad, Ahmer vb.) isim alırlar. Hız arttıkça renkleri yeşil ve yukarısına geçer. (Little Green Men veya Gnom araştırınız, cüceler) (LGM diye de kısaltılır, gnome diye de arayabilirsiniz.) Parmak boyuna kadar kısalırlar.

 

[] http://web.archive.org/web/20031024101353/http://gnom.blog.pl/

[] https://www.google.com/search?q=gnom&tbm=isch

 

Hız yavaşladıkça da tersine SİYAH bölgeye yani ARZ'a yakın, insana en yakın HIZ BÖLGESİNDE dururlar. Öyle ki, neredeyse ARZ'a değerler. (KAF DAĞLARI bunun için cifir sırrıdır.)

Bunlar insanlar ve ilimleri hakkında en çok bildiklerini iddia edenlerdir ve bunların insan metrik gamına yakın olmaları onlardan karabasan, albasan, kabus, ifrit vb. diye bildiğimiz türlerinin insanoğluna teğet olduğu bir vakıadır.

(Bunlar efendimizin Cin suresiyle gelen Magnetosfer değişikliği = Melei Ala mevkiileri nedeniyle artık bize ETKİLERİ çok seyrektir. Geçmişte ise inanılmaz biçimde cin-insan temasları vardı.) Şimdi bu minimuma düşmüştür.

Musahhar kılmak, SİHİR ile elde etmek, yani Hadim tutmak sadece bu ırka uygulanabilen soyut ileri teknolojilerdir.

İfritler bu bakımdan, "İnsana ve sırlarına en yakın" olduklarını iddia ederler ve herşeyi bildiklerini ileri sürerlerdi.

Ama iki yıl, Süleyman'ın BOZULMADAN ve bir ASA'YA dayanarak öylece UYUDUĞUNU sanarak serbest kaldıklarını bilmeyecek kadar da aptaldılar.

Çünkü ifrit takımı devler, ARZ üzerine hakimdiler.

Ama DABBET >>>>>>>>>>>>>>>>>>> ARZ ALTINDAKİ şeylerdir. ARZ altından >>> ASA sembolüyle >>>> dik tutulan Süleyman'ın cesediydi. İfritlerin ARZ altına inmeleri mümkün değildi. "İlim sadece insanlara verilmiştir".

 

<> Davud (ss)'ın öldürdüğü Goliath bu ifritlerden miydi?

 

(Hayır, Goliath Nefilim denen ırktır, insandırlar, mutanttırlar.)

Dabbet'e hiçbir CİN etki edemez! Çünkü Dabbetül Arz >>>>>>>>>>>>>>>>>>> DERİNDEDİR, cinlerden emin bölgededir.

Hatırlayınız ki, evren ŞİŞİRİLMİŞ bir küredir -şimdilik-, ama yüksek hızda (Evrenin şişme hızını AŞTIĞINIZDA) yer ve gök >>> MAHŞER inceliğinde iki boyutlu olarak birleşirler.

Yüksek hızda bir UFO, bu ifritlerle çarpışabilmekte ve kaza olmaktadır. (Çünkü cinler hızlı insanlardır; insanlar da yavaş cinlerdir.) Siz insan olarak onların hızına ERİŞİRSENİZ, siz de bir tür CİN gibi olup, onlarla trafik kazası yapabilmektesiniz.

Ama eğer TARIK SEMASI yerine, DABBET ARZINA girerseniz, HİÇBİR BİÇİMDE ASLA şeytan ve CİN sizi etkileyemez, çünkü oraya giremezler.

(Onlarda ilim yok ki bizim Tarık WANEN yaptığımız gibi, onlar da yer altına girecek=Hızlarını 1080 saniyeye indirgeyecek, mutlak IŞIK HIZI yavaşlamasını sağlayacak teknikleri YOK !!!!!!)

DABBET ÜL ARZ bölge olarak EMİNDİR!

Her solucan deliği >>>>> WORM HOLE ise bu emin bölgeden ARZ üstüne açılabilir. Bu bir eksen dahilinde (ASA) olur.

O eksendeki kişinin 18 dakikası = 1 saniye olduğundan, CESEDİ çürümez (Piramit sırrıdır, ama lütfen şimdi sormayınız.)

O kişi eğer ifritleri emirlerine muSaHhaR kılmışsa, bundan İFRİTLERİN de haberi olmaz...

 

Bu aslında çok derin bir konu. Fakat eşim Izmir'de şu an yanımda ve saat 19.00'da (kırmızı otomobiliyle ;)))))) ) dönmeyi planladığı için kendisini yolcu etmek üzere izin istiyorum.

 

<> Hayırlı akşamlar

<> manisada'ki TARZAN'a selam ve selam

 

(Tarzan ABD'de) Nöbetçi Tarzan benim. ;)

Şimdi acilen Geronimoooooo! Slm slm bye. RZİ.