Chat n° 200 - Tarih: 5 aralık
2003
Not-1:
<> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir,
sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir.
[] ile başlayan satırlar ve [
] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg'e ait değildir,
sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının
yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde
bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız
her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com
adresine bildirebilirsiniz.
ss. Sonunda buluştuk. Hoşbuluşturana
şükürler ve hamd. Nasılsınız millet (MİH)?
<> slm slm hoş geldiniz
<> çok tşk efendim
Tüm işleri tamamladım.
Geçen chat'e katılmayışımın nedeni, chat günlerini değiştirmekle,
ilaç için laboratuar günleri de aynı oldu. Neyse düzelttik. İlaçlar
da bitti, ayrılıklar da...
<> slm slm kaptan hoşgeldiniz
selam millet selam (MİH).
<> sefa getirdiniz
<> sizi ömrüm boyu yine beklerim
:)) Teşekkürler
güzel iftifatlarınız için...
<> slm slm efendim
ss millet(ih).
<> seni çok özledim hocam, hoşgeldiniz
Özlemler
karşılıklıdır.
<> Hans Aiberg'i özlemek İlime hasret kalmak demektir.
<> chatlerin çok sıkı takipçisiyim. Daha uzun
yapılabilir mi?
Chat'lerde konu kopuyor. Ama
diğer yazılarla bunu telafi etmeye çalışıyorum. Ne var
ki hem buraya, hem de ZigZag bilim
grubuna yazıyorum. Bir bakıyorum ki zaman doluveriyor. O yetmiyormuş
gibi bir de "Over Write"larla
uğraşıyorum. ;) Hayatım "Writing" oldu. Hayatım
writer.
<> :))
Çok güzel yazılar ve
canalıcı sorular asıyorsunuz, teşekkür ederim. Bir yandan
da önceki yazılara yetişemiyorum. Çünkü İKİ tarafa da yazınca, inanın günüm doluyor.
Günler zaten kısacık. Geceler uzun mu uzun!
İzmir'deydim: Eski iki
diyanet başkanı ve iki tane de ilahiyat kürsü başkanı ile
tesadüfler bizi yanyana getirdi. Namazı üçe indirmekle suçlandım.
Bana dediler ki, "Asıl Maun
sensin, müminleri beş vakit namaz kılmaktan alıkoyuyorsun!"
Oturdum namaz tablosunu çıkardım.
(Sonuçta çok şaşıracaksınız)
Kalemle çizdim: Onlara göre
Yatsı'nın iki ucu olan Sabah ve Akşam namazları da GECE namazı. Gündüz namazları
ise öğlen ve ikindi. Bu ikisi günün iki tarafı oluyor (mu?)
<> hayır
Simetrik bir çizim yaptım.
Sonuç şu: Öğlen orta namazı olunca; günün bir yanı ikindi,
öteki yanı da DUHAN (Kuşluk)
oluyor.
Ben bunu şunun için
göstermiştim onlara: "Sizin beş vakit diye saydığınız
namaz aslında SİZİN MANTIĞINIZA
GÖRE 6 olmalıdır".
İkisi ayağa fırladı:
"Vallahi doğru söyledin hocam, biz bunu fark etmemişiz. Bunu
hemen bildirmeliyiz".
Sonuca şaşıracaksınız
derken, bunu kastettim: Adamlar ÜÇ
diyeceklerine ALTI dediler.
Bursalı olan
"Bundan sonra ne olur, ne olmaz, kuşluk namazını da kılacağım"
demez mi?
Güler miyiz, ağlar mıyız,
siz karar verin.
Söylediklerim HADİS gibi oluyor.
1. Namaz üç vakittir
2. Altı vakittir.
Yani bir tek GERÇEK için kavga ediyorsunuz ama sonuç
iki ayrı gerçek oluyor.
1. Hans'ın bir
rivayetine göre namaz 3 vakittir.
2. Hans'ın muhtelif bir
rivayetine göre de 6 vakittir.
İkisini de HANS söyledi oluyor
Efendimizin başına gelenleri şimdi
çok daha iyi anlıyorum.
Neyse konuya devam ettik. Bir
de VİTİR'i saydım
oldu 7 vakit.
Aslında üşenmeden
gösterdim ayetlerde, "Onların mantıklarına göre"
Kur'an'da namaz miktarı tam 9 çıkıyor. Bunu da kabul etti
birisi.
Benim rivayet oldu ÜÇÜNCÜ HADİS.
3. Hans'ın bir
rivayetine göre namaz dokuz vakittir.
Sadece ÜÇ VAKİT kabul edilmedi, kalan hepsini ilahiyat profları
kabul etti.
Trajikomik.
Cuma TATİLİ gibi, 6 gün tatil yapın CUMA yapmayın diyen ayette CUMA'yı tatil için seçen zihniyet; namaz üç vakittir dediğimde
"ÜÇ HARİÇ", beş,
altı, dokuz vakittir dediler.
Dostlar bu insanlara -hele ki
bilim adamları- ne oluyor böyle? Körler mi?
Yahu bu kişilerin tamamı
OKUMUŞ ve okutanlar... Diyanete
başkanlık yapanlar.
Nasıl oluyor da Kur'an'ı EĞLENCE haline getiriyorlar????? Hiç mi Allah'tan
korkmuyorlar? Kur'an'daki HARİKALARI,
mucizeleri nasıl ÖRTÜYORLAR?
Bir de sizleri namaz kılmaktan
MENETTİĞİMİ
söylüyorlar. Ben olmasaymışım, siz 5 vakit toplam 40 rekat kılarak Cennet'e
gidecektiniz. Ben cennet'e gitmeyesiniz diye namazınızı sabote
(maun) ediyormuşum! Sizin namazlar güme gitmiş-MİŞ!
Sanki onlar TANRI+lar, onlar karar veriyorlar.
Ben bir namazın kabul
edilmeyişinin gerekçelerini KUR'AN'DAN
açıklıyorum. Örneğin, "AYET'ten
başka okumayın" diyerek (Kur'an FARZI bu). Hayır efendim Sübhaneke'siz namaz olmazmış!
Kur'an'ın KIRAATI YALNIZCA AYETLERDEN OKUYUN emri/farzına
karşı çıkıyorlar, resmen Allah ile mücadele ediyorlar.
Ben Maunluk ölçülerini
Kur'an'dan çıkarıyorum; onlar ise atalarının bidatlarından....
Yani Hadis dininden...
Belirlenen kural şu:
Namaz beşten fazla olabilir (55 vakit gibi). Ama asla beşten az olamaz+MIŞ!
2000 yılında
şu BİLİM ADAMLARININ
haline bakınız. Tamamı üniversite öğretmeni, YUH onlara!
Din adamı maaş aldıkça
CAHİLLİĞİ o
kadar artıyor. Millenium maskarası oluyorlar. Allah onlara aylık
değil PİSLİK yağdırıyor.
Şimdi bir yazıya
baktım. Haklı olarak bir candaşımız, "Bizans
mektubunun Kufi olduğundan" söz ediyor. Nebati alfabesi olup olmadığını
soruyor. Hatta sin ve şın harflerinin noktasız olduğunu
anlatıyor.
Haklı... Taşkent
Kur'an'ından daha eski Kur'an vardır.
Şimdi bu konuyu tartışalım.
Yani sorular SİZDEN gelsin,
Nebati alfabesini tartışalım. Ya da Topkapı sarayı
emanetlerinin ÜÇKAĞIT olup
olmadığını tartışalım...
Hatırlayınız,
bir ara "SAKALI ŞERİF"
çalınmıştı ve yerine konmuştu. Bu sakallardan 11 adet
değişik gen çıktı. (Kalın tüy, ince tüy, kına
rengi tüy, gri tüy vb. cabası.) Bunlardan hangisi RESULULLAH'ın acaba?
1. Hiçbiri
2. Biri
3. Hepsi!
Başka alternatifiniz
yok.
Çalınma olayını
anımsadınız mı? Çaldılar ve sonra yerine koydular. (Bu
arada bizzat ben de inceledim)
<> evet, televizyon verdi bu haberi
Resulullah'ın dışkısı
diye bir şey varmış, Yavuz Sultan Selim zamanında... Sözde
o dışkıyı şiri pençe hastalığına tedavi
olsun diye kullanmış Selim. (Olmaya devlet cihanda... darbımeselini
anımsayınız.) Böylece dışkıdan kurtulduk ama,
sakalı şeriften kurtulamadık.
Hırka'yı da Topkapı
emanetler dairesinde bir Kültür Bakanı üst bürokratı inceledi ;) En
az 20 adet (sinmiş kepek vb.) değişik gen var. Onun da kudsiyeti
böylece ihlal oluyor. Hangisi Resulullah'ın? Hangi kepek veya kirlian kalıntı
atlası Resulullah'ın????
<> hiçbiri
Evet, görevim TABULARI yıkmak.
Çünkü ben efendimizi rüyamda
gördüğümde "TEK EMANETİM"
demişti, "Oraya gel". İstanbul'a yerleşmemin nedeni bu
rüya olmuştu. (Medine biletimi almıştım, son anda
gitmedim.)
Kitabın baskılarında
"TEK EMANETİM"
kelimesinin yerine "Emanet*LERİM"
diye bir düzeltme yapmışlar. :((((((( İlk baskıya baktım
>>>> "Tek Emanetim" diye yazmışım. İkinci
baskıda ise emanetlerim diye değiştirilmiş. (Her yerini değiştirdiler
aşağılıklar.)
<> Kaptan gerçekten bunlar Resulullah'a ait olsa ne çıkar.
Artısı nedir... Kur'an verilerine göre? Kutsiyeti var mıdır?
(ki) neye göre?
Dışkı, fışkı,
çiş-pis, sakal-pubis kılı vb. nasıl KUDSİ olur ki? Allah'ımız Kur'an'da efendimizin ÜSVAİ HASENE'sini kudsuyor. Yani
manevi ahlakını...
<> Bu sakal işini bir zaman camii imamıza yıllar
önce sormuştum, cevabı enteresan idi: Resulullah'ın nurdan yaratıldığı
ve dolayısıyla gölgesinin de olmayacağından bahisle,
kolayca fark edilebileceğinden bahsetmişti.
Efendimiz değil; tüm RUH ÜFLENENLER (Burada hepimiz, ayrıca
sinek ve domates) hepimiz NURDAN
yaratıldık.
Nur nedir? Sonuşmaz
sonsuz özenerji'dir. Ruh'un kudreti olan Ennoorgy'dir. Domatesin gölgesi var.
Hepimiz bir tek MAYA'dan (Ruh) yaratıldık.
Resulullah da buna dahil.
Resululah'a üflenen, aynı
zamanda size, bana ve fareye de üflendi. (Yani canlı diye tanımlanan
her şeye) Fare de nurdan yaratıldı!
Benim bildiğim, sadece
kont drakula'nın gölgesi yok! :))))
<> :))
<> "Gavs-ı Azam"! lar için de aynını
söylüyorlar, yani gölgeleri yok!?
Ğavzı azam
dedikleri, kutub dedikleri, kendileri arasında bir LİG...
Önce sürüsüne bereket VELİLER var. Bunlar tüm ligler...
Sonra onlar içinde yüzyılda gelenler ligi var. Sonra beşyüzyılda
bir gelenler ligi var. Sonra ğavsı azam olanlar da bin yılda bir
gelenler oluyor...
Yani evliyalar aralarında
böyle bir kast/sınıf yaratmışlar.
Eğer Resulullah
"Benden sonra peygamberler gelecektir" deseydi, inanınız
ki, bu ğavs ve kutub evliyalar kendilerine "Hah o peygamberlerden
biri benim" diyeceklerdir.
Güneydoğu Asya'nın
kalabalık İslam ülkelerinde 1000'den fazla Mehdi var. (Bizdeki
mehdiler, Nurcu liderleri vb.)
Başbakanın dizinin
dibine çöktüğü Hikmettin'in diğer adı da Mehdi'dir. Başbakanın özel ve has arkadaşı
Mezarcı da ayrıca İsa'dır.
Allah'tan aralarında DABBET taliplisi çıkmadı.
Çünkü Dabbe'yi >>> HAYVAN sanıyorlar.
Hayvan olmayı kimse istemedi -benden başka-. (Ben de istemedim ama
piyangodan çıktı, ne yapalım?)
Aralarında HANİF taliplisi de çıkmadı.
Hanif olmayı kimse istemedi -bizlerden başka-. (Bu da bize piyango
oldu.)
Gelelim yeniden emanetlere...
Efendimizin sancağını gören oldu mu? Bileniniz var mı? Topkapı
sarayında "Sancağı Şerif", bir Etüd edelim
lütfen. Yani sizler web search ediniz. Bulursanız bir link ltf.
Bir hüpleteyim bu arada...
[] http://static.panoramio.com/photos/large/8190456.jpg
[] http://samil.ihya.org/ansiklopedi/sancak-i-serif.html
Sancak yok! Bunun anlamı
nedir?
<> www.murathanhat.com
da şöyle bir bilgi var: Yavuz Sultan Selim, 1517'de Mısır'ı
fethederek halife ünvanını aldığında, Mukaddes
Emanetler de Osmanlı Devletine intikal etmiştir. Mısır'dan
getirilen ve Suriye, Filistin ve İran'dan toplanan diğer emanetler ve
teberrukat eşyası önce iç hazineye kondu, sonra Hasodaya alındı...
Mukaddes Emanetler arasında Peygamberimiz (s.a.s.)'e ait hatıralar şunlardır:
1. Hırka-i Saadet (Peygamberimizin Ka'b Bin Züheyr'e hediye ettiği hırka).
2. Seyf-i Nebevi (Peygamberimizin Kılıçları). 3. Name-i Saadet
(Peygamberimizin Mektub-u Şerifi). 4.Mühr-ü Saadet. 5. Dendan-ı
Saadet (Peygamberimizin Mübarek Dişi). 6. Lihye-i Saadet (Peygamberimizin
Sakal-ı Şerifleri). 7. Nakş-ı Kadem-i Şerif. 8.
Sancak-ı Şerif. 9. Teyemmüm Taşı
Sancak nerede candaş?
(Sancaktar Eyüp Sultan) O EKİM
BEY'de! Oldum olası Ekim Bey'de ve tam bir Yin-Yang sembolü
benzerinde, sol üst köşede de "Uranus"un simgesi var. Sancaktaki
sembolü AY sandılar. Hilal
yoktu, birbirine bakan Hunnes-Künnes sembolü vardı.
Ay palavradır, Ay tapınmaktır.
Ay'a secde etti İbrahim atamız! Bin
pişman oldu! Ama biz pişman olmuyoruz halen! AY'a tapıyoruz, eski dinler gibi...
İslam simgesi ay ile
anlatılıyor. Ay/Hilal nedir? Bir gezegenin, bir kısmının
GÜNEŞ ile aydınlanması...
Yani biz GÜNEŞ'e de tapıyoruz. Güneş nedir
>>>>>>>>>>>>>>>>>>> YILDIZ! Biz yıldıza da tapıyoruz.
Tıpkı gafletteki İbrahim atamız gibi. Ama o bu üç secde
ettiği şeye LANET etti!
Biz ise lanet edilene tapıyoruz.
<> Ay'ın bir sembol olması put olması anlamına
gelmez ki, hans
Bayrağımızda
olabilir. Ama İslam sembolünde asla olamaz! Bizim sembolümüz bile YANLIŞ! Yahudilerin david yıldızı,
hristiyanların Salip'i var. Onlar hiç değilse gerçekçi -yanlış
takıntı olsa bile-, bizimkinde o şahsiyet bile yok! AY'a (Hilal içindeki YILDIZ olan GÜNEŞ'e) neden tapayım?
İşte bunun için BİZİM KARASANCAĞIMIZ
ÇOOOOOOOK AŞIRI ÖNEMLİ! Grubumuzun Yahoo'daki sembolü! İki
doğu ve iki batının RABBİ
olan ALLAH'ın sembolü! Üstelik
Kufi/Nebati biçiminde dizayn ettim. Tıpatıp Levhi Mahfuz'daki gibi...
Suudiler ise Zülkarneyn
sembolünü (Şi'ra=Uranüs bağlamında) İKİ KILIÇ haline getirdiler. BARIŞ dininde kılıç sembolünün NE İŞİ VAR?
Karasancağın/siyahbayrağımızın
değerini ÇOK İYİ BİLİNİZ!
Misak'ın ve 3M'nin elinde
yükselecektir o! Rahman suresindeki gibi >>> İKİ DOĞU ve İKİ
BATI'NIN RABBİ sembolüdür o! O dört rengin değerini de biliniz,
çünkü WEMB renkleridir onlar...
Efendimizin sakalı,
makalı, ayak izi, süslü kılıçları, mektubu vb. hep yalandır.
Öyle bir şey yoktur! Osman Kur'an'ının DOSDOĞRU olması için, İNİŞ sırasına göre yazılı olması
gerekir. Bizans mektubunun doğru olması için, Kufi karakterli Nıbti
alfabesi üzerine olması gerekir. Daha S
ve Ş (Sin ve şın)
harflerini ayırt etmeden nasıl mektup yazarsınız? Bunu
Bizanslı NASIL okuyacak?
İşte sizlere MUKADDES EMANETLER palavraları.
Topkapı sarayı Turizminden ibaret palavralar!
Spil dağındaki ağlayan
NİOBE kayası gibi...
Niobe'yi Zeus taşlaştırmış! Ne farkı var şimdi?
Mesaj yerine ulaştı
mı? Aydınlık ve düşünen berrak beyinlere mesaj ulaştı
mı?
<> Allah razı olsun
<> evet hocam
[] http://web.archive.org/web/20031002052843/http://www.arastirma.org/index.php/article/view/134/1/11
Tşk. "Kutsal Emanetlerle Aynı Şehirde
Bulunması" LİNK'in başlığını okur
musunuz, çok ilginç. Sancak orada anlatılıyor. Ama sancak EKİM BEY'de, oldum olası
onda!
Ve orada hiç >>> HİLAL falan yok! Hunnes-Künnes+ Şi'ra
sembolü var! Siyah üzerinde dört renk (Sarı, kırmızı, mavi,
yeşil)
Uranüs yıldızının
sembolü ile ilgili bir link verebilir misiniz? (O Camii kubbelerimizde de var)
Bir daha hüpleteyim. Whoop
derken oups oldu, yani döktüm, temizledim ve sizi beklettim.
Ben Uranus sembolünü
kastettim. Hani Mars'ın erkek; Venüs'ün dişi sembolü olan fontları
kastettim. Uranüs'ünki ise SANCAK'ta
üst köşede ve camii kubbelerinin tepelerinde var. (AY BİÇİMİNDE OLMAYANLARI KASTEDİYORUM.)
[] http://orig11.deviantart.net/98a7/f/2009/355/7/3/sailor_uranus_symbol_by_cuteyounglink.png
Evet, bu sembol, fakat onu
yan yatırmışlar. Zülkarneyn boynuzları ÜSTE gelecek. Alttaki yuvarlakta da Kore bayrağındaki
sembol olacak! (Yin-Yang)
[] http://web.archive.org/web/20030604061534/http://taekwon.8k.com/bayrak.htm
Kore bayrağı
[] https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/564x/0a/79/f1/0a79f18c2a4a11c4ec23d26563489ad4.jpg
<> Kazan şekli gibi mi? Uçları dışa doğru
kıvrık (ion nizamı gibi).
Sağol candaş, fakat
nedense şekli yana yatırmışlar, o dik olmalı. Yuvarlak
içinde de Yin-Yang'ı ayıran cenine benzer şeklin dalgalı
çizgisi. Gözünüzde canlandırabiliyor musunuz?
[] http://pstevensfhs.wikispaces.com/file/view/Uranus_symbol.png/55138064/Uranus_symbol.png
[] http://www.verticalpool.com/uranus.jpg
<> "Lir" diye bir çalgı aleti var, hatırlayabildiniz
mi?
Evet, Lir'in yapısında
ZÜLKARNEYN var.
İnsanlık tarihi
boyunca, iki şekil kullanılır:
1. Bayrak
2. Ülkenin amblemi.
Bizde de bayrak ve amblemimiz
olan (Subay kokardı) defne dalları içeren ayyıldız gibi.
Efendimiz de bu iki olguyu kendi bayrağına vermiştir.
<> İnsan rüyasında o sancağı görüp okşaması
lazım.
Ben de gördüm ve okşadım
-gerçekten- [candaş]! :)))
Protestantlık odur ki
-tüm yerleşik ve kökleşmiş inançları dahi- sorgulayandır.
Allah yazısı üzerindeki ŞEDDEYİ
bile -duraksamadan- ELEŞTİREN
yegane insanım!
Tüm tabular yıkılsın!
Savulsunlar HANİFLİĞİN
RE-Dönüşü geliyor!
EX-İSLAM
devri bitti! Soul Hanives!
Silbaştan başlıyoruz.
HERŞEYİ eleştirerek
başlıyoruz.
Eleştirirken ELE ALARAK başlıyoruz. Yerleşik
herşeyi yeniden sorguluyoruz.
AY'a
tapmayacağız! Güneş ve Yıldıza da...
Kutsal emanetlerden sadece
biri duruyor: Sancak!
Hırkayı kaç kişi
giydi, kimin belli değil! Efendimizin kıymetli taşlarla kabzası
süslenmiş kılıçları hiç olmadı. O ve Ali ss, birlikte
çatal kılıcı (Zülfikaar) kullandılar. Özellikle bunu ilk
baskı kitaplarımda belirttim ama, kimse anlayamadı.
Efendimizin LÜKS ile ilişkisi olmadı. Şah
İsmail tahtı ve hançeri benzeri hiçbir şey kullanmadı!
Efendimize iftira ediliyor!
Babasının adı
asla Abdullah değildi! Annesi efendimizi bırakıp kaçtı ve
başkasıyla yaşadı -belki çocukları=Efendimizin karınkardeşleri
de oldu ama kayıtlara geçirilmedi-.
Babası 60 yaşındaysa
ve efendimize nübüvvet 40 yaşında geldiyse, TOPLAM 100 yıl önce, babası abd-el-ALLAH adını nasıl alır?
Fatiha'dan (altıncı
sure) önce Allah'ımız adının ALLAH olduğunu hiç açıklamadı. Hep "Rabbinin adıyla
oku" veya "Rabbin seni Alaktan yarattı" biçiminde ADINI gizledi.
Bu gizli ALLAH adı (Yahudiler eloh ve ilah der) FATİHA'da elhamd el-ALLAH diye açıklanana kadar O TARİHE kadar S I
R olarak kaldı.
Efendimiz 42 yaşındaydı.
Babası ise henüz ana rahminde dört aylıkken yani 42 yıl önce
vefat etti. Bu baba, tahminen 55-60 yıl önce doğmuştu ve ona
Abdül Muttalib nasıl olur da, "AbdULLAH"
adını verebilir?
Abdüllat idi adı.
Abdül Muttalib >>>
?????????????????????????
Muttalib'in kulu >>>
????????????????????????????
Bu ne demek?
<> Putun kulu
Kelime oyunuyla Mullat adı
Muttalib oldu! Dedesi ve babası asla ve asla MÜSLÜMAN olmadılar! Bu gerçeği neden kabul etmiyorlar?
Allah Nuh'a "YAMM senin OĞLUN değil" diyor! 7 anlamı var. Hele biri
var ki, onu yazmaya dilim varmıyor! Biri bana "Senin çocuğun var
ya, o aslında senin çocuğun değil" dese ben çıldırırdım.
Nuh'un karısı İYİLERDEN
değildi ki!
Efendimizin annesi BIRAKIP SEVDİĞİNE KAÇTI!
Haklıydı da!
1. Seviyordu
2. Arabesk cahil düzende DUL'un hayatı söndürülüyor bir
Gideon'a [Dungeon'a] HAPSEDİLİYORDU!
Kadıncağız zindan'dan kaçtı! Gitti hayatını yaşadı!
Dullar İslam'dan sonra
bile HOR bakılan üçüncü sınıf
varlıklardı! Amina "Hatun" bunun için kaçtı ve hayatını
yaşadı. Bilinmeyen bir yerde bilinmeyen bir zamanda vefat etti.
Araplarda süt anne adeti falan da yoktu. Durumu kurtarmak için böyle bir
gelenek yaratıldı. Süleyman Çelebi de boş durmadı ve
"Amine Hatun oldürdanesinin anesi" oluverdi.
Hanifsiniz, protestsiniz, ELEŞTİRİN! Bu sizin
birinci göreviniz! Sizi daha efendimizin sülalesi konusunda bile kandırdılar!
Hanifler KANMAZ! Çünkü etüd/araştırma asıl işlevleri ve
mutmainlik de bunun sonucudur.
Evet, bu beyin fırtınası
için ne diyorsunuz?
Ben Amine hanımı
"KOCASININ ÖLÜMÜYLE"
dulluk aşağılamasından kurtulmakla HAKLI buluyorum! Sevdiğine kaçtı! İyi etti! Ben de
olsam kaçardım! Amina hanımı kınamayın!
Hanif, kendini o kişinin
yerine koyup, ADALETLE düşünendir.
Şimdi beni eleştirin
lütfen, bunları yazmam DOĞDU
MUYDU, yoksa "Ninni gereği" saklasa mıydım?
<> Efendimizi niye almadı yanına?
Efendimizi yanına almadı,
çünkü bir DUL KALDIĞI SÜRECE
evladını alabilir ve de kızı varsa onu götürebilir.
<> Sizin kaynağınız nedir bütün bu yazılanlar
hakkında?
Kaynağı elbette ARAP YALANCILARDAN alacak değildim.
(Hadis olurdu) Kaynağı nereden aldım? Aklımdan: Bu nasıl
olur? Diyorum ya 100 yıl önce
nasıl Abd-el ALLAH adını
alır? Allah adını alması için, Resulullah'ın babası
değil oğlu falan olmalıydı! Araplar ALLAH adını biliyorlarsa, nasıl olur da, 360+1 PUTA taparlar? Efendimizden önce MÜSLÜMAN olmaları gerekirdi.
<> O zamanın Haniflerinden almış olamaz mı?
ALLAH ismi yeni duyulan bir isim miydi?
Hayır, Allah ısrarla
(ilk beş ayette) kendi ismini sakladı. Kur'an besmeleyle (ki içinde
Allah adı var) inmedi. Alak suresinde Allah adı yoktur. İkinci surede
de yoktur, üçüncüde de, dördüncüde de. Allah dileseydi, İkra yerine "ALLAH adı ile" diye başlardı.
Aklımız var Elh. Düşünün
ve bu mantığı kavrayınız lütfen! Çünkü -gerçekten-
Kur'an benden sorulur. Allah'ın ayetlerini bugüne kadar YETERİNCE kimse anlamadı.
<> Efendimiz doğduğunda ne isim verildi? Babası
dedesi Lat ismini alıyor. Peki efendimizin isminde neden Lat yok?
Efendimizin adı
Kur'an'da kaç kez geçiyor?
Birinci etüd konusu Kıtal
suresine bakınız.
İkinci etüd konusu:
Efendimizin adı en önce İNCİL'de
geçiyor >>>>>> AHMED
diye.
Üçüncü etüd konusu: Estefan
(Mustafa) adı nereden çıktı BİRDENBİRE????
Dördüncü etüd konusu: Tevbe
suresinde son iki ayetteki Rauf ve Rahim isimleri neden verildi?
Beşinci etüd konusu:
Niçin Allah ayette "Siz hiç Allah'ın adını alan gördünüz
mü?" diye sordu! (Aslında 49 etüd var, fakat zaman yetmiyor.)
Bu beşini şöyle bir
okuyup bana fikrinizi söyleyebilir misiniz?
(Unutmayın Haniflerden
başkası RZİ demez. RZİ diyen de BUNLARI zaten görür.)
Evet, "Top sizde",
arz ederim.
(Kıtal=Muhammed
suresidir)
<> Muhammed, 4 defa Kur'an'da geçiyor.
Bir daha emin olunuz lütfen
dört mü?
<> 3/144, 33/40, 48/29, 47/2
<> Muhammed 7 geçiyor.
[] Sohbeti sabote ediyorlar. fuigo aşağıdaki cümleyi
27 kez peşpeşe yazdı, kanaldan atıldı:
<fuigo> Bülent Ayberg hazretleri de burdaymış elazığlı
profosörümüz bilgisayar uzmanımız vs. nedense bilgisayarın
b'sinden anlamıyor, ama olsun hanif ya herşeyi bilecek, bilmek
zorunda. Ey gidi gençler böyle zihniyetler sizin aklınızı
karalamaktan başka bir şey yapmaz, bu sahtekarı dinleyin ve
gidip araştırın, körü körüne bağlanmayın. Atatürkün
gençliğe hitabesini okuyun, gidin araştırın dogruları,
arastırın tabiki bu sahtekarın chatlerinde dogru de...
Ben clon hazırlığını
söylemiştim. MİTRA idi! Atatürkçülük
de dümenden tabii. ;)
<> Fuigo, size astral seyahatle ilgili soru soran sevimsiz
zat.
O Mitrea idi. (Başından
beri biliyordum.) Şu anda onun şehrindeyim. Evinin adresini biliyorum
ve günlük yaşamını izledim gizlice... AKP, Nurcular ve 19ORG ile
birlikte EYYAMCILIK yapıyor. AMGüven ile sürekli ahbab
sohbetindeler. (Kayınbiraderim onları izliyor.) Öyle değil mi
[S]? Türktelekom'un müdürüdür kendisi, değil mi?
<S> Evet.
Dolayısıyla İZLEMEYE yetkilidir. Fuigo
konusunda beni uyaran da o idi. "Klon hazırlığı
geliyor" diye bildirdim.
<> Canına susuyor. Ben tüm doneleri hazırladım.
Senin hakkında sahte belge bile basmışlar. Muhtarlıktan alınan
bir belgeyi, Fatih Nüfus İdaresi diye yutturmaya çalışmış,
mührün yarısını silmiş. O belge bile sahte, resmen resmi
belgede oynama yapmışlar.
Evet, Müfide Atalay'ın
nüfus bilgilerini sanki ÖZANNEMmiş
gibi yamamışlar. Oysa ben onun evlatlığıyım. Başından
beri böyle bu! Özoğlu değilim, o benim manevi annem! Resimlerim de
sahte, bakıyorum da karakalemlerle amma da çirkinleştirmişler
beni... Çini mürekkeple boyamışlar resimlerimi. Öyle acemice boyamışlar
ki, her ressam anında anlıyor! (O zamanlar photoshop yoktu)...
<> Yani AMG'yi mahkemeye versen uçurursun o zibidiyi, resmi
belgede tahribat TC'de suç değil mi???
Candaşım, benim KİMLİK bilgilerimi açıklamam
yasaklandı. Çünkü bununla FİTNE
(Sınav) oluyorlar. Yaprak dökümü gibi dökülüyorlar.
Dabbet bir fitnedir (İmtihandır).
Allah Dabbet'in kimliğini AÇIKLAMAMIŞTIR.
Açıklasaydı ben de açıklardım. Tesla da açıklamadı.
Gurdjieff de hep bir sır olarak kaldı. Kimse bunlar hakkında
fazla bir şey bilmez. Hans da buna dahil.
Tüm KMA'ların kimliği saklıdır. Adam çıkıp
da "Ben filancayım, gel seninle Philadelphia Experiment yapalım"
demedi, fitne gereği HEP SAKLIYDI.
[] fuigo luigo olarak giriş yaptı ve şunları
yazdı, kanaldan atıldı:
<luigo> ...... herkez girsin baksın gazete yazılarını
özellikle okuyun (Madem Dabbetsin Çık karşıma bende senin
yecücünüm hadi prof hadi...
<> Anlatmak istediğim: bu zibidi sana iftira atmak için
resmi belgeyi tahrip edip Milli Gazete'de basmış.
Evet, bunu basan gazete de
belli: Kutlular'ın, Albayraklar'ın ve Fetoş'un gazeteleri. Yani
işi tezgahlayan bu saydığım kişiler. Bizim salak da
onların görevlisi olan don kişot!
<> Muhtarlık ilmihalinde tahribat yapıp Fatih Nüfus İdaresi
yazmışlar. Ayrıca ilmihalde mührün yarısını silmişler
Onları biliyorum [candaş].
Evraklar sahte! Üstelik işin doğrusunu da bulamıyorlar. Benim
Türkiye'de BİR TEK a k
r a b a m veya tanıdığım
olsaydı, bir soyağacımı bulurlardı. :))) Demek ki
benim Türkiye'den hiçbir kan bağım yok!
<> İzin ver, onları virtüel alemde rezil edeyim:
Resul Tosun, AMG, Selahattin Duman, Tevfik Yener, Fethullah
Tevfik Yener'e yazdıran
başka >>>>>> ADNAN
KAHVECİ=RÜŞVETÇİ namuslu merhum! Yazdırdı ve ÖLDÜ gitti. Fazla yaşamadı, TERS yolda otomobil kullanmaktan dolayı KAZADA öldü.
Tevfik Yener de "Eyvah sıra
bende galiba" diye ödü patladı. (Yanında çalışanlar
benim arkadaşlarım ve öğrencilerimdi, bunları anında duyuyordum.)
<> Sen onların sonuna bir bak diye emreder ALLAH. Bunlar
daha iyi günleri onların. ALLAH'ın Sünnetullah'ında değişiklik
yoktur.
Tevfik Yener: "Hans için
çok ileri gittim, yapmamalıydım" diye çok günah çıkarmış.
Hep bana iletildi. Hatta ondan sonra bir aracı koyarak, "Bir TV programı yapalım, her şeyi
unutalım" diye haber gönderdi. Ben de "Seni kimse tanımıyor,
beni kullanıp şöhret mi olmak istiyorsun?" diye haber gönderdim.
Resul Tosun ise beni tanıdığını
iddia eden biri. İşin tuhafı Çorlulu Ali Paşa medresesinde
Nargile içmesiyle meşhur ve çıkardığı gazete ve yayınların
PARASI hep şaibeli olan şimdiki
Milletvekili Resul Tosun'un para kaynağı Fethullah olmakla birlikte ALBAYRAKLAR'ın (G.Hikmetyar
sermayesi) güdümünde.
Bunu Çorlulu Ali Paşa
Medresesine müdavim olan HERKES
biliyor. Ben bile Müslim Gündüz'ün kardeşinden orada duydum: Hikmetyar'ın
örgütünün adını da ilk orada duydum. Resul Tosun bu örgütün adamı
olmakla bağıra bağıra iftihar ediyordu. Bunu da herkes
biliyor. Oraya yolu düşen usturuplu bir şekilde bunları öğrenebilir.
Hikmetyar'ın örgütünün
adını, daha MİT bile
bilmiyorken, Resul Tosun o örgütün içindeydi. Yeni Şafak gazetesinin hazırlığı
bir yıl sürdü. Sermayenin Hikmetyar'dan getirildiğini oranın
garsonları bile biliyordu. İşte böyle [candaş], garsonlar
bile biliyor!
Her taşın altında
ben varım, merak etmesinler. İnşirah'ın bir anlamı da
"Kapsama alanının genişletilmesi" demektir. O anlamda
her taşın altında ben varım diyebiliyorum. Şemsiyem,
yelpazem çok geniş, hatta 3 asır GENİŞ!
O zibidilerin geleceğini de biliyorum.
Mesela gazetede dün konuşulanlardan
bir örnek:
"Tayyip bey, otomotif ve
beyaz eşya sanayininin canlanması için fiyatların yarıya düşürülmesini
sağladı. Fakat otomobil vergilerini %40 artırarak, bu fonu ödünç
aldığı otomotiv patronlarına aktaracak".
BMW, MERCEDES
ve JEEP'lerde bu vergi yılda
tam BEŞ MİLYAR TL oldu.
Yani on yılda 50 milyar olarak GERİ alınacak!
Beyaz eşya'ya gelince:
Yedek parçaları %200 fiyatla artırıldı. Bir örnek: Buzdolabı
500 milyona indi fakat, Evaporatörü de 250 milyon lira oldu, vs vs.
Diyorum ya her taşın
altında varım, merak etmesinler...
Böylece toptan eşya
fiyatları SAHTE olarak %50'ye
inince Enflasyon da SAHTE olarak %20
oldu!
Görülmemiş başarı
değil mi? :)))))))
Siz cebinizdeki paraya bakınız.
Satın alma gücü arttı mı? Maydanoz 1 milyon lira. Ot alt tarafı!
Hele biber alın da görün gününüzü! Bunlar enflasyon rakamlarında yok!
Şimdi de 6 sıfır
atarak, psikolojik olarak bizi enflasyonun bittiğine inandırmaya çalışacaklar.
Psikolojik enflasyon olur mu? Daha neler duyacağız? Daha neler neler
yaratacaklar? (Akıl hocaları Bilderberg ve de Berlusconi.)
Kasım sonunda kimse
duymadan Bush, Irak'a "Şükran gününe" geldi. Nereden geldi?
Chicago locası toplantısından... Dönüşte nereye gitti?
Glascow'a... Bizden kim gitti? Ali Babacan! Gayrı resmi görüşüldü ve
Bilderberg işleri bağlandı orada... Türkiye'nin soyutlanmasına
ALİ BABACAN "Evet"
dedi.
Kıbrıs ve aslında
Hollanda Yahudisi ünlü VerHuygens ailesinin Almanya piçi Verheugen de "Kıbrıs'ı
koparıp alacağım, Denktaş kazanırsa kabul etmeyeceğim"
diyerek SİONİZMİN açık
tavrını ortaya koydu.
Mason üstadları olan UEFA ve FİFA başkanları bile bu genel emre uydular. Maçlar
tarafsız sahalara alındı vb.
Türkiye böyle bir başbakan
daha göremeyecektir.
ETÜD: RTE
Pirally (Pirelli) hissedarı oldu! Bu nasıl
oldu???????????????????????????? Durup dururken??????????????????????
Berlusconi ve Verheugen ikisi
birden "Türkiye'deki inanç hürriyetsizliği AB yasalarına aykırıdır"
dediği anda, bayramda geceli-gündüzlü 24 saat x 365 gün KUR'AN KURSLARI hem de Milli Eğitim
bakanlığı bünyesinde serbest oldu.
110 bin İmam Hatip öğrencisine
de ÖĞRETMENLİK (Beher maaşları
bir lise öğretmeni maaşıdır) yolu açıldı ve DEVLET MEMURU oldular.
Bunları yaptıran AB'dir. AB'nin gerçek yüzü olan SİYONİZM'dir.
Sırada Kıbrıs
zafiyeti ile GENELKURMAY çökertilmesi
bekliyor. Ordu'yu şimdiki konumundan Savunma bakanlığı
memurluğuna indirgeyecekler. Sonra da Kıbrıs'da işgalci
durumuna sokacaklar.
Kıbrıs 2004 baharında
AB üyesi olacağından,
"Avrupa topraklarını işgalden dolayı" genelkurmayı
da maskara edecekler. (Akıllarınca)
Durum bunlar bunlar candaşlar.
İsterseniz konu değiştirelim.
<> devam hans
<> Bunlar önlenemeyecek mi?
Ancak iki adet saldırıyı
ÖNLEYEBİLDİK (3m).
Amerikalılara iki intihar saldırısı yapılacaktı,
bu arada yine Türkler ölecekti. Sıraselviler ve Konsolosluk kurtuldu. Taşeronlar
şaşırtmacadır. APO'nun
timleridir. Dincilerle hiçbir ilgisi yok! YALAN
ve TEZGAHTIR! El Kaide'ye
yönlendiriyorlar. Oysa emir Apo ve Avukatlarından çıkıyor.
<> Londra'da City adında bir yer varmış.
Haritalarda gözükmeyen. Buraya devlet başkanları, hatta kraliçe dahi
sıfatlarını bırakarak girilebilirmiş. Böyle duymuştum.
Bilginiz var mı?
London City bir gerçektir.
(Asıl adı Citadella Londonium'dur.) Oliver Cromwell diye birine kadar
dayanan geçmişi var. Bu kişi Britanya'nın tek KRAL olmayan DİKTATÖRÜDÜR. Yegane Yahudidir. Etüd ederseniz London City
ortaya çıkacaktır. (Link lütfen. O. Cromwell search)
<> http://olivercromwell.com
Oliver Cromwell (1599-1658) In 1642 raakten het Parlement en de koning
[] http://web.archive.org/web/20040423112218/http://2012.netfirms.com/oj/story/0822031332.htm
<> 1640'da monarşiyi devirip geçici de olsa bir zafer
kazanan Oliver Cromwell yönetimi, kolonilere ayrı ve özel bir önem verdi.
Cromwell, aslına bakılırsa dinsel reformcu ve "küreselleşmeci"
uluslararası Batı burjuvazinin yetiştirdiği ilk muzaffer
politikacılardan biriydi. Elbette, yalnızca aynı sınıfsal
nitelikleri taşımakla kalmayıp, aynı ülküleri paylaşan
kimi diğer çağdaşları gibi, masonik örgütlenmenin de önemli
isimlerinden biriydi. Gerçi Britanya'da aristokrasi çabuk silkinip monarşiyi
büyük oranda restore etti II. Charles ile birlikte ama Cromwell'in
"püriten"leri hatırı sayılır bir nüfusa ulaşmışlar
ve etki alanlarını çoktan New England kolonilerine taşımışlardı.
"1640'da monarşiyi devirip geçici de
olsa bir zafer kazanan Oliver Cromwell yönetimi, kolonilere ayrı ve özel
bir önem verdi. Cromwell, aslına bakılırsa dinsel reformcu ve
"küreselleşmeci" uluslararası Batı burjuvazinin yetiştirdiği
ilk muzaffer politikacılardan biriydi. Elbette, yalnızca aynı sınıfsal
nitelikleri taşımakla kalmayıp, aynı ülküleri paylaşan
kimi diğer çağdaşları gibi, masonik örgütlenmenin de önemli
isimlerinden biriydi."
İngiliz tarihinin tek
diktatörü, Yahudidir. Avam ve Lordlar kamarasını feshetti. Avam
kamarası olarak halktan kişiler atadı. Lordlar kamarasına
kaldırdı yerine "Citadel" veya "London city" adlı
Yahudi örgütünü koyarak, Yahudilerin kolonilerde "Overseas İsrael"
kurmasını sağladı. (Bugünkü ABD)
İşte böyle [candaş],
Puritanlar bir YAHUDİ mezhebi
örgütüdür, hristiyanlıkla ilgileri yoktur. Ama kendilerini hristiyan diye
gösterirler. Tipik kıyafetleri ise (Çelik Black'in rody ve Prof. var ya,
Profesörün kıyafeti Puritan=London Citadel kıyafetidir. Bu bir
comics.)
<> When Rabbi Menasseh ben İsrael approached
Oliver Cromwell with a seven-point plan in November 1655, the Protector
determined to ask for readmission of the Jews. He recognized their benefit to
English commerce and intelligence gathering.
Evet [candaş], gördüğün
gibi, Cromwell budur.
<> Ben Siyonizmin 13 basamağını sormuştum
(sadece isimleri)?
İsimleri linklerden
bulabilirsin: Çıraktan Rodos Şövalyesine kadar isimleri var. Elinde MALA tutan Mason (Süleyman Mabedi duvar
ustası) ise 16. dereceden başlar. Bunun sonu 33 (Üstadı azam)
olarak noktalanır. Bundan sonra Lions (Leon) ve Rotary ile birlikte
Bilderberg (BB)'e bağlanır.
BB ise Bniat
Briath'in üç üyesinden biri olup, başkanı Majisyenlerdir. BB şimdi Uri Geller
yönetimindedir. Vs vs. Yani isimlerini (derecelerini) bulabilirsin Web'de.
B'N, B'R ve B'B'
bunlar üç majisyenin (En büyük Hahamlar/3 COHEN
veya tri COHN).
<> Senhadrinden aşağıdakileri bulamıyorum,
ayak takımlarını biliyorum: masonlar, rotaryenler, lionslar
Bir öncesi Teton Şovalyeleri
[candaş]... Ondan bir önceki Carbonary (Asker
Masonlar) vs vs. 13'den aşağılarda İngiliz efsaneleri
isimleri var (excalibur, round table vb.)
<> http://www.submission.org/indonesia/apendik-9.html
İbrahim Milleti ifadesi geçiyordu.
<> 19 org sitesi o
Bizden yürütülmüş.
(Batang dilini biliyorum azbuçuk) Yürütmeci de Edip Yüksel. (Cebrail'in geldiği
yeni peygamberimiz) Edip bizi izliyor, izletiyor merak etme. Baksana üye sayımız
nasıl inip çıkıyor. ;) Yakında 500 oluruz. Bizde malzeme çoooook.
Bizden iyi kaynak mı var? ;)
Biraz gayret etse sahte
peygamber Edip Yüksel de Hanif olacak! ;) (Nefsi izin vermez ki? Cebrail ile
konuşan adam, Hanifliğe niye tenezzül etsin ki?)
<> :))
<> Allah'ım sizi korusun, dostlarınızı da
inşaa ALLAH. Amin
Allah hepimizi korusun. God
bless u all!
Soru var mı?
<> Tşk ederim/ederiz. ALLAH sizi başımızdan
eksik etmesin.
Allah sizi başımızdan
eksik etmesin. Siz bizim ana-kraliçemizsiniz.
<> Est. Ben hizmetinizdeyim, tüm hanifcandaşlarımızın.
Hepimiz Allah'ın
hizmetindeyiz. Amin badel Hu. (Om mani padme hum.) (Aum'un AU >>> AYN
okutur.)
<> Kış uykusuna yatan bazı hayvanlarda
metabolizmalarında uyanıncaya kadar herhangi bir değişiklik
olmadığı, hayvanların kışuykusu adı altında
belli bir süre uyumaları kendilerini yenilemeleri ne yol açıyor
deniyor. Bu nedenle insanların KEHF'de olmaları ve KEHF'e girmesi ile
SİSTEM olarak. Bunun bir bağlantısı var mı?
KEHF tanımı
doğru, KOZA tanımı da
doğru. DABBET de doğru
çünkü; bir saniyeniz 18 dakika oluyor. Yani saniyede bir nefes alıp daha hızlı
yaşlanacağınıza, 18 dakikada bir nefes almış ve
ömrünüzü uzatmış oluyorsunuz.
Soğukkanlı
hayvanlarda ve ayı gibi sıcakkanlılarda metabolizma ve
anabolizma asenkronize oluyor. Daha kısa olmakla birlikte ömürleri uzuyor.
Hint öğretilerinde hep NEFES kondüsyonları ibadete alınmıştır.
"SAYILI NEFESİ" mümkün olduğunca az kullanarak mesela
bir ayı ömrünü uzatıyor.
Bunun ekstrem haline SOĞUK yardımcı oluyor.
Soğuk bir tür donma/uyuşukluk oluşturuyor.
En aşırı
haliyle düşünelim: Mutlak soğuk derecede zaman, tıpkı ışık
hızındaki gibi DONAR! Bu
da ömrü uzatır. (Hatta ömür ebedileşir.)
Dabbet (iki zamanlı) ve
Dehr (her zamanlı) durumunda ise, GÖK
ve YER kavramı MAHŞER MEYDANI kavramı haline
gelir. Uzayın küresel çapı kalkar yerine ikiboyutlu evrenin çapı
(köşegeni) gelir.
Bu durumda, uzayımız,
süper uzaydan bir üste HYPER SPACE
(Mutlak misal alemi)ne geçer. Bu uzayda
hareket yoktur. Herşey DONMUŞTUR.
Nedeni ve sonucu da yoktur. Herşey DURUM
halindedir ve hiçbir davranış yoktur.
DEHR denen
zaman enerjisi odur ki, Hyper uzay denen ve mutlak olarak hareketsiz (Mumya
müzesi örneği) olan Yukarı Misal Alemine bir GİRİNTİ oluşturulabiliniyor.
Bu durumda tüm evren
birbirine BLOK HALDE bağlıdır.
(Quantlaşma bitmiştir, yekparedir. Siz ayağınız bir
bütündür ve dünyada ayak bastığınız yer ile bitişiktir.
Tüm ayaklar ve havada duran kuşlar bile hava molekkülleri durumuyla eşit
olarak donmuştur.)
Dehr durumunda, örneğin HIZIR, Aşağı misal alemi
(Süper Uzay)nin takip edilemez kıpır kıpır tünellerini bir
kablo gibi yukarı misal alemine bağlar. O zaman sabit ve ebedi heykel
gibi duran o NEFS lokal olarak kıpırdar.
Tüm evren durmuş ve donmuştur, fakat o lokal kişi-kimseler
hareket edebilmektedirler.
DEHR, yukarı
misal aleminde (Sarfatti-Aiberg uzayı) olmayan yegane şeyin
>>>> ZAMAN'ın ta
kendisidir.
Bu anlattıklarım
konusunda [S] tamamen o deneyimi yaşamıştır.
Hanif kanalda size anlatabilir. İzinlidir. (Bilim için anlatacaktır,
benim bir keramet taşıdığım anlamında değil.)
Kerameti oluşturan Santa'dır. O
DEHR'i getirmekte ve İKİ
ZAMANLILARA vermektedir.
O zaman da blok evren devam
etmekte, fakat BLOK ZAMAN kalkmaktadır.
Burada zaman lokal/Kehf/Hybernation olarak devam etmektedir.
Dehr geri çekilince, yeniden
süper uzaya ve oradan da yeniden süper uzay içinde yer alan uzay-zaman
evrenimize dönüyoruz.
Hayat devam ediyor anlaşılan...
Hyperspace-cial (Hibernation)
denen kış uykusunun sırrı budur candaşım.
<> Buna bir örnek var. Yakutsk'ta bir geniş nehir var. Kışın
nehir donuyor. Tabi balıklar da. Ve nehir tırlara yol olarak kullanılıyor.
Yazın hepsi uyanıyor. Bir arkadaşım anlatmıştı.
Anlatılan doğrudur
[candaş]. Balık "Ölüm noktasına, o donmanın dayanılmaz
tatlı uyuşukluk" noktasına kadar geliyor. Ama ölmüyor.
Tundralar yeşerene kadar öylece kalıyor.
Arı suyun +
Dökmeden bir hüüüp daha alayım.
(Mahsuscuktan sahur yaklaşıyormuş.)
<> afiyet olsun
Ne keyifliydi Ramazan! Kısa sürdü sanki... Davulcunun sesini
beklemek (Ben baterist percusyonist diyorum), Sabah namazının MEŞHUT'luğu, Ramazan iftarının
da MEŞHUN'luğu MEŞHURDUR.
Bir tanıdık
telefonda soruyor: "Resulullah efendimizin adlarını es geçtiniz.
Gerçek ismi var mıydı?" diye... Bunu yazmadık değil
mi?
<> etüd konusuydu
Efendimizin EZELDEKİ ismi, İncil'de
bildirildiği üzere ACHMED'dir.
Ahmet yani... Doğmadan 500 yıl önceki bildirilen ismi...
Bu arada bir tıbbi ipucu:
Hatta iki ipucu:
1. Kış uykusunda
hücrelerde AĞIR HİDROJEN
birikmiyor.
2. Kış uykusunda
hücreler ZAMANDA GERİ ile flört
ettiklerinden iki yaşlı hücrenin yerini bir genç hücre tersine bir
süreçle alabiliyor. (İleride bunları açarım Dr. candaş.)
Jeriatrik süreçte ağır
hidrojen suyu, zaman enerjisini fazlaca absorbe ediyor. Kütle ile sorunu var: H2O2, H2O3
>>> Bunlar yaşlılığın sırları....
Zaman enerjisi insanlık
tarihinin en başında su tarafından absorbe ediliyordu. Ama bu
süreç Tufan sonrasında (on asır yaşayan insanları hatırlayınız)
tufan denizinde/gazap denizinde aşırı ağır hidrojen
birikmesi sonucu (Deuterium, tritum vb.) izotoplar bu enerjiyi soğurdukça
ömürler kısalmaya başladı.
Jeriontolojideki en büyük
sorun, hücrelerdeki ağır Hidrojen izotopları ve buna bağlı
O2, O3 bağlanmaları...
Bir mekanizma ile eğer ağır
hidrojen ve ağır H su molekülleri ARINDIRILIRSA, zaman enerjisi az absorbe ediliyor. (Bu da ömrü uzatıyor)
Zaman enerjisi girdisine DENGE olarak bir nefes alıp
veriyoruz. Bunu disipline edebilirsek, zaman enerjisi stoklarız ve hücre
içinde ağır H izotop ve suyu barınamaz. O zaman uyku ihtiyacı
bile ortadan kalkar. Uyumayan deneklerde hiç döterum ve trityum stokuna
rastlanmıyor.
Kişisel olarak inanılmaz
boyutlarda Radyasyon aldım. Ama o radyasyon, aslında ZAMAN ENERJİSİNE dönüşebilen
bir nicelik olduğundan, kendi radyasyonum beni etkilemedi, tersine gençleşmeme
yol açtı. Tıb ehline duyurulur. ;)
<> Peki, Allah'ın bize biçtiği ömür ve bu ilmi gerçeği
(ömrün uzaması) nasıl anlamalıyız?
Kaderin değişmesi
(Örneğin ömrün uzatılması, Yuşa'nın öldürülmemesi) de
kaderdir. Kader bütün bunların SON
nefesteki halidir. Yani son nefesten sonra değişme olmuyor. Kader işte
o haliyle baki kalıyor. Dua ediniz, Allah ömürlerinizi uzatsın.
<> amin
Belki de uzatıyor, siz
farkında değilsiniz. Eve bugün sağ salim döndünüz = A ihtimali,
ya B olsaydı? Ama Başkanımız FARKINDA'dır.
<> Allah uzun ömür versin Dr.
Duanız duamdır/duamızdır.
<> 61-Saf/6: Meryem oğlu İsa'nın da şöyle dediğini hatırla:
Ey İsrailoğulları! Ben size Allah'ın elçisiyim. Benden önce
gelen Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmet adında
bir elçiyi müjdeleyici olarak gönderildim. Fakat İsa'nın müjdelediği
elçi onlara apaçık delilleri getirdiğinde: Bu, katıksız bir
büyüdür dediler.
AHMET ile
ilgili ayeti okuduk. Efendimizin adı ezelden AHMET'tir (AKHMED). Doğum
adı da Esta'ğfan (Mustafa).
Pekiyi neden Muhammed?
"O SÖZ YERİNE GELDİ" anlamında...
HSN kökünden
>>> HaSeN (Hasan) GÜZEL.
HüSeyN, HüSNü, aHSeN, MuHSiN
<> iHSaN da olabilir mi?
Evet iHSaN da...
<> Tahsin
taHSin (Lafı
ağzımdan almışsınız)
<> HeSNa olabilir mi?
HeSNa
>>> DİŞİ hasan...
YuHSiN vb.
Bu zenginliği gördünüz
mü?
<> evet
Şimdi Ahsen
>>>>>> AHMED gibi
düşünün. Muhassen (Muhsin'den) >>>>>>>> MUHAMMED gibi düşünün.
(Ahsen EN İYİ=Superlative
hali. The Good, Better, The Best!)
<> MuHaMiD
Evet muHaMmeD. Allah'ın adı HaMiD;
HaMD (etmek)
HSN=Güzel; muHSİN=Güzellikli; muHaSseN = Vaad gelince olacak olan GÜZELLİK! Veya vaad edilen ve
yerine getirilen güzellik...
Ve şimdi "Muhammed"i
düşünün >>>>>>
aHMeD
maHMuD
muHaMmeD
????
<> Vaad edilen ''ahmed''
Evet [candaş]
>>>>>>> VAAD YERİNİ
BULDU, HAMD EDEN geldi.
Kime Hamd edecek? HAMİD'e (Allah'ın adı).
Rabbimiz onun İSİM BABASI -gibidir-. İbrahim
babamızın EN EN EN EN EN EN
çok yaptığı eylemin adı >>>>>> HAMDETMEK! En büyük ZİKİR >>>>>>> Allah'ı HAMD ile anmak!
Muhammed ismi, İbrahim
atamızın DUALARI sonucu
gelen ve "Benim soyumu bereketli kıl" dediği zikirdir.
(Kema Barekte)
<> En büyük zikr ama, şirksiz olursa Kabul edilir, öyle
değil mi kaptanım :)
(Elbette candaş.)
Bereket TÜRKÇEDİR. Dünya dillerini barındıran Sanskritçe
içinde hayret edeceğiniz bir katlanma vardır.
BİR+İKİ
(Birikim'i hatırlayın,
daha önce örnek verdim)
BER+EKE-T
(TUR=Üç) (Utur=Otuz) (Utr =Üç biçiminde değişti)
<> Mahmud >>> Vaad edilen, vaadin gerçekleşeceği
yerin (makamın) adı diye anlayabilir miyiz?
Evet, Makamı Mahmud =
Mahmudiye >>>> VAAD
edilen HAMD evi demek. Makamı
Mahmudiye
Pekiyi, bir başka ayet
daha hatırlayabilecek misiniz? "O söz yerine geldiğinde..."
diye başlayan... Dabbetül Arz. O gün anlamında. O gün arzın
dibinden...
<> 27-Neml/82: O söz başlarına geldiği zaman, onlara yerden bir
Dabbe çıkarırız; o da, insanların bizim ayetlerimize kesin
bir bilgiyle inanmadıklarını onlara söyler.
Bunun gibi aynen Resulullah
da bir VAAD'dir. Vaad'in sonucudur.
Vaad'i isteyen de BİR+İKİ+M
diyen, bereket diyen İbrahim Atamızdır.
"Öyle bir biriksin ki, oğlum
İsmail'in soyundan TEK o çıksın!
Ondaki bereket torunum İsrail'in soyundan gelen tüm elçileri de aşsın!"
diye dua etti İbrahim atamız.
Ve özellikle "Ahmed el
üsvai hasene" diye sipariş verdi. "En güzel ahlak üzerine yaratılan/yaratılaCAK olana şimdiden
HAMD ederim" anlamında.
Bundan güzel nur ül Muhammedi
olur mu?
Nurül Muhammedi'yi sapıklar
nerelerde arıyor bakınız.
Resulullah ezelden yazılanlardan
farklıdır: İbrahim atamızın duası sonucu "SONRADAN" alınan ve "SONUNCU" olandır.
<> 33-Ahzab/21: Andolsun, Allah resulünde sizin için, Allah'ı ve ahiret
gününü arzu edenlerle Allah'ı çok ananlara güzel bir örnek vardır.
Eğer İbrahim atamız
elçiliğini koparıp da almasaydı. (O elçi değildi, DOST olduğu için elçilik ezelden
değil SONRADAN geldi)
İbrahim, böylece oğulları
İshak ve İsmail'e bereket duası yaptı. Elçiler silsilesini İsrail'e
verdi; fakat kendi gibi kendi geni bir ahlaklıyı da İsmail'den
300 küsur kuşak sonraki birine, özel siparişle SON elçiye istedi.
"Hatemül Enbiya"
diye de belirledi.
HAMD'ın
7 anlamı var:
1. Hamdeden/Hamdetmek
2. Bir şeyi elde
ettikten sonra teşekkür (ŞÜKR)
etmeden önceki teşekkür ise HAMD
3. Her zaman teşekkür,
sürekli "Continuum halinde"
teşekkür zikri.
4. Meleklerin MATRİS dahilinde çoğalmasını
sağlayan, yani NUR kudretinin
birikip patlamasını mültikopya olarak engelleyen tek PASSWORD EL-HAMD'dır.
5. İbrahim atamızın,
nefes başına söylediği de budur >>> EL HAMD = İbrahim'in BEREKET sırrı olan
keyword'u...
6. Teşekkür SONUÇ ise HAMD >>>>> NEDENDİR.
Dolayısıyla HAMD bir VAAD'dir. Sonucu elde edilmemiş
ama bu vaadi elinde tutan anlamında...
7. HAMD (Ayrıca Rauf, Rahim) Allah'ın Resulü ekremine verdiği
KENDİ ismidir.
Bilselerdi ki, Nurül
Muhammedi, ezelde yoktu, İBRAHİM
BEREKET (birikim) duasıyla SONRADAN
oluştu, bütün sufiler/tasavvufçular burada TEVBE çekerlerdi.
Sufilerin büyük hatalarından
biridir.
Eğer İbrahim atamız,
KOPARARAK ELÇİLİĞİ
almasaydı, MUHAMMED de
olmayacaktı.
Düşünün, İbrahim
atamızın bir mahalle arkadaşı olsun, oyun arkadaşı,
komşusu... Adı da Marduk olsun veya bu satırı okuyanın
adı olsun.
İbrahim atamız
ezelden elçiler defterine yazılmadı. (Kaderin değişmesi de
kader olduğundan, ve dünya hayatı imtihan olduğundan) sonradan ELÇİ oldu.
Sonradan zürriyeti oldu.
Sonradan bu zürriyetten bereket sonucu elçiler türedi.
Eğer İbrahim atamız
bunu KOPARIP ALMASAYDI, efendimiz de
HAMD denen VAADİN sonucu gelmeyecekti.
Çünkü 228 bin peygamber var.
Her millete geldi; ins'e cinne herkese geldi. Efendimiz tıpkı İbrahim
atamızın mahalle arkadaşı gibi mesela Eskimolara peygamber
olacaktı. 228 bin içinde kaynayıp gidecekti, adı bile Kur'an'da
geçmeyecekti. (Tafdil yok, yine de peygamber olacaktı fakat isimsiz bir
toplumun isimsiz bir peygamberi gibi kalacaktı.)
İbrahim atamız öyle
bir bereket istedi ki:
1. Sıradan İsrail
peygamberlerinin tümüne denk
2. Bir kabileye kavme değil,
TÜM DÜNYAYA (ve kolonilere) Güneş
sistemi çapında bu dini yayacak ve SONUNCU
olacak olan peygamber! Tüm dünya onun ümmetinden müslüman olacak kadar BEREKETLİ bir peygamber istedi.
Allah duasını kabul etti!
Yoksa Nur ül Muhammedi falan
palavra...
Ezelden değil; sonradan BEREKET duasıyla gelen bir mübarek
(Bereketli) peygamberdir efendimiz...
İbrahim olmasa o da
olmazdı! Bu kadar basit!
Fakat şu yelpazeye bakar
mısınız? Kendinden sonraki tüm insanlık, tüm koloniler ve
diğer yerleşim birimleri, hepsi ama hepsi müslüman olacaklar ve
Efendimize tabi olacaklar! Şu berekete bakınız, bir daha bakınız,
bir daha bakınız!
HAMD'ın
sonucu bu BEREKET geldi.
Efendimiz geldi hoşgeldi!
<> 11-Hud/73: Dediler ki: "Allah'ın emrine mi şaşıyorsun?
Allah'ın rahmeti ve bereketleri üzerinizdedir ey ev halkı! O Hamid'dir,
Mecid'dir."
Evet. Zaten ben de o ayeti
anlatıyordum.
Bir de efendimizin Allah'ın
HAMİD isminden başka aldığı
diğer iki ismi (Tevbe son ayetleri) rica edebilir miyim? Rauf ve Rahim!
<> 9-Tevbe/128: Andolsun, içinizden size onurlu bir resul gelmiştir. Sizi
rahatsız eden şey onu da üzer. Çok düşkündür size. Müminlere ise
daha şefkatli, daha merhametlidir.
Orijinalinde RAUF (Raf, irtifadan hatırlayın)
ve bir de RAHİM ismi var! Bu
ikisinden başka üçüncü ismi de muHAMMeD'dir.
<> 9-Tevbe/128: le kad caeküm rasulüm min enfüsiküm azizün aleyhi ma anittüm
harisun aleyküm bil mü'minine raufür
rahiym
<> RAUF isminin sadece miraç boyunca verildiğini yazmıştınız.
Evet, Rauf ismi MİRAC boyunca verildi. Mirac'da
gittiği yer ise >>> RAHİM
idi. (Nefhi sur'un içi, Allah'ın bir anlamda RAHMİ.)
<> RAUFUR RAHİM
Evet, o Rauf ür Rahim'dir.
<S> Hg.
Hg, "Canımcım".
Bu canımcım
ifadesi, küçüm kızımın "Allahçım" diye başlayan
duasından türedi. Hatırlıyorsun değil mi [S] [Kaptanın
eşi]?
"Allahçım babamı
füfen öldürme." (Lütfen yerine füfen diyecek kadar küçüktü.) Allah o duayı
kabul etti dostlar! Hayırlı evlat budur işte! "Allahçığım
diyecek kadar samimi mini mini bir kulu."
<> hamd olsun
<S> Hatırlamaz mıyım, ne günlerdi.
Güzel günlere "Canımcığım".
<S> inşallah canımcığım.
Sen Allah'ın bana emanet
ettiği, iyi hoş ve salih olarak seni tutmak kollamak zorunda olduğum,
daima iyi muamele etmek zorunda olduğum, asla kırAmayacağım,
sevgideğer, saygıdeğer eşimsin. Hep iyilik ve güzellikle
seni kollayacağım. Asla kötü bir söz söylemeyeceğim.
<S> sana çok teşekkür ederim layık olmaya çalışacağım
<> sonsuza kadar etsin
Hiç yalan söylemedim ve
söylemeyeceğim. Hiç aldatmayacağım, barış ve barış
mutluluğu içindeki sevgili eşimsin.
Sen ve ben eşitiz. Bu dünyada
kas kuvveti gereği senin kollayıcınım. EŞİM derken, EŞİTİZ
demek istedim. Ben senden üstün değilim.
Seni bana HIZIR elleriyle getirdi. O ellere de
ihanet etmeyeceğim.
Sabret Allah sabredenlerle
birliktedir. Sabrediyorum, Allah benimle birlikte. İki kişiyiz
burada: HU ve ben!
Allah'ın verdiği
misyon ağır, ama sabırla herşeyin üstesinden geleceğiz
Allah inşaa ederse.
<> amin
<S> Beni çok duygulandırdın neredeyse ağlayacağım,
ben de sabrediyorum, beni hep sabreder bulacaksın. Amin bu görevi biz
istedik, kaldırmaya da hazırız
Seni Santa getirdi! Elleriyle
bana verdi! Bu görücü usulünü bile milyona katladı.
Santa Yılbaşı
gecesi de gelecek! Bacadan mı girer, ho ho ho diye güler mi bilmem. Ama
onun rahmeti tüm dünya çocuklarını kapsar. Tüm çocukların canını
Azrail alırken, Santa onları güldürerek, öldüklerini bile
hissetirmeden oyalar.
Santa kimdir? Bilen var mı?
<> Santa bizim Noel dede
<> Hazır bulunur o her yerde.
<> Noel Baba >>> Hızır dede.
Evet, evrenin donduğu
sadece sen ben ve dedemizin hareket ettiği o an. Üzerinden 10 yıl
geçti!...
Ey sevenler sevilenler. Sevdiğinizi
dünden ÇOK yarından AZ sevin! Allah sevginize de bereket
versin!
<> amin
<> Ah ben de becerebilsem, benimki hergün eşit
:) Eşitlik bile çok güzel! Eşitlik
şöhrette zirveye çıkıp, oradan hiç inmemektir. Oysa zirvede
kalmak çok zordur. Eşitlik bile bir fazilet-ötesi fazilettir. (Oh be! Bu
kelimeyi/Fazileti, Erbakan partisi diye kullanamıyordum, ilk defa ağzımdan
kaçıverdi.)
<> :)
<> Konu ile ilgili [S] hanife hanım abernasyon (her şeyin
donması) olayını anlattı. Yaşadığı
durum paranormal üstü bir durum.
Hızır hep böyledir.
Musa'ya da bunu yaptı. Hızır her an yaşayan en büyük
keramettir hatta mucizedir. Onu dileyin!
Gelelim konuya:
Muhammed >>> LAKAPTIR. (İsa, İdris, Yunus vb. hep lakaptır,
gerçek isimleri değildir. Nuh'un asıl adı Enuh'tur. Muhammed de lakaptır.) Doğru olan isim AHMED'dir. Esta'ğfan (Mustafa) da
doğum adıdır. O AHMED'dir
aslında. Hasen'in Ahsen olması gibi. Hamid de AHMED'dir.
<> İbrahim babamızın hamdını nasıl
anlamalıyız?
Sadece Allah İbrahim'e
dost olmadı; İbrahim de Allah'a öyle bir dost oldu ki, dost diye yatıp
dost diye kalktı. Bu her anını kapsadı. Bunun adı Hamd
oldu...
Saatten haberiniz var mı?
Halen buradasınız! Ben bir serseriyim, bana neden uyuyorsunuz bu
saatlere kadar?
<> Sabah'a kadar bekleriz.
Sabah oldu zaten! Haydi,
sütleri içip, dişleri macunlayıp uyumaya! Yaramaz çocuklar bu saate
kadar oturur mu hiç?
<> :))
Sizin dadılarınız
yok mu? Benim dadımın adı: Geronimoooooo.
Pazar 13.00 (TSİ) bundan
sonraki chat! Dört dakika içinde vedalaşıp yatmalısınız.
<> Elinize bereket/gönlünüze huzur /ilminize ziyade olsun.
<> hayırlı sabahlar hocam
Hsabahlar candaşım.
Hs tüm dostlar, dualarınız dualarımızdır. Allah ziyade
etsin. Hepimiz Allah'a layık kul olalım, Allah'ın izniyle.
<> amin
Paraşütü açıyorum
ve kaçıyorum.
Gero
Devamı neydi unuttum.
Eyvah yere çakılacağım.
<> :))
<> nimo
Geç kaldım. :)
<> :)
Bye herkese, RZİ.
<> bye bye