Chat n° 196 - Tarih: 5 ekim
2003
Not-1:
<> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir,
sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir.
[] ile başlayan satırlar ve [
] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg'e ait değildir, sohbete
sonradan eklenmiştir.
Not-2:
Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar
sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak
gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her
türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com
adresine bildirebilirsiniz.
<> slm slm kaptanım hoşgeldiniz
Hoşbuluştuk selam
dostbuluştuk selam. Hamd ve şükür dost/hoşbuluşturana vira
euzübillah-bismillah. Slm başkan [G] selam.
<G> başkanımız gelinceye kadar vekaleten...
Her vekil başkandır.
Her saygıdeğer bayan otomatikman vekildir. Unuttunuz mu, burası FEMİNİST bir kanaldır.
;) Erkekler dünyayı idare ettiler yüzbin yıldır, Y E
T E R ! İnsaf! Ve enough, enough.
Bayanlar önden >>>
Hanif İslam böyle! Erkekler alınmayacak artık! "Alıngan"
erkek istemiyor 3M! Yani zamanın
GELECEK ucunu tutan Allah dostları!
Bizler zamanın bu ucunu tutuyoruz: Trio halinde!
Diğer trilogistleri saymıyorum,
onların yolu yordamı belli! Allah yolunda değiller! Yahowa diye
binlerce tanrıdan birinin peşinde gidiyorlar. Sonra da Ehli kitab sayıyorlar
kendilerini.
La ilahe illallah demeyen,
tanrıyı binlerce kılan bir toplum ALLAH yolunda değildir elbette!
Yahowa (Yehva=Ya HU!) Allah'ımızın sayısız
isminden sadece BİRİDİR!
Yazılışı YaHüwe, okunuşu Ya HU! Nasıl ki
Avram=Abraham adı terkedilip, Kur'an'da İBRAHİM diye bildirildiyse;
Yahowa adı da artık Ya HU'dur. Eloh, Alah değil; artık ALLAH celle celalühü'dür O!
Soldaki listeye bakın:
Orada aranızda görmediğiniz bir isim var: A L
L A H ! Arkanıza ensenizdeki göz ile bakın. Arkanızda saf
tutmuş bir cemaat var: Allah'ın melekleri! Kaldırın başınızı
göğe/Tavana bakın, orada Z boyutu (HU!) var! Tabana bakın, mahşer var! Evin temeline bakın:
Orada Dabbet var! Ayak bastığınız yerdeyim. Selam ve selam!
<> slm slm
Cennet annelerin ayağının
altında; sabıkun ise Haniflerin ayağının altındadır.
Ayaklarınız öpülesi ayaklarınız! O ayaklar ile ALLAH'a
gittiniz, Hanif oldunuz. Bilmediğinizin değil BİLDİĞİNİZİN peşinden gittiniz.
Az gittiniz uz gittiniz!
Abdullah'tan Abdüllat'a furkanı kavradınız.
Az-uz gittiniz; Aziz'den
Uzza'ya kadar Furkanı kavradınız.
Az-uz gittiniz! Mennan ile
Menat'ın furkanını/farkını anladınız.
Ve sizler artık bir
cemaat değilsiniz -cemaat adını yasaklıyor 3M-. Sizler kabile/aşiret de değilsiniz!
Onlar mukallit atalarının dininden giden tüm dünya ekonomi
imparatorluğunun "Yeşil sermayedar"larıdır.
Renkleri böyle!
Siz+biz=BİZLER artık bir milletiz! Gen-genomu aşmış;
soy-sop'u geçmiş; MİLLET
kavramına ulaşmış ve ataları yerine ataların atası
olan İbrahim'i kabul etmiş İBRAHİM
MİLLETİyiz biz+ler! Allah'ın indindeki en güzel ve bir tek
geçerliliği olan HANİF
müslümanlığın protestleriyiz biz+ler!
Allah'ın Ali İmran
ailesine madden verdiği; ve bizim AİLEMİZE
de manen verdiği GİZLİ
HAZİNE'nin, yani İBRAHİM
MİLLETİNİN HANİF DİNİNİN mensuplarıyız
bizler!
Listede bir isim daha var
-görmediğiniz-. Nick'i Es-Selam. O sizin Rabbinizdir! Bizim Rabbimizdir. İbrahim'in
Rabbidir! Adem'in Rabbidir! Adem'in Rahman babası; Rahim annesidir.
Halilür+RAHMAN;
İB+RAHİM! Allah'ımızın
tek dostu! Biricik, yegane ARKADAŞI!
Uğruna sabıkun
denen konukevini yarattığı yer! İbrahim, makamına baktığında,
dudak büktü: "Ben milletim olmadan buraya girmem".
Allah'ımız Levhi
yazan Kalem'e emretti: "NUN-Kalem
yaz!" dedi.
Kalem sordu "Ne yazayım
ey Seriulhısab yaradanım!"
"Bütün ve tüm
kitaplara/okunacaklara "İbrahim milleti" diye yaz. MİLLET kavramını ekle!
Allah indinde BAŞKA BİR MİLLET
daha olmayacaktır".
Tescil edildi: İBRAHİM m i
l l e t i diye!
Başka millet yok!
Artık hadislerde
Resulullah efendimiz ağzından söyletilen yalan yok: Sözde, "İlla
ümmetim, illa ümmetim" demiş! Cemaat yok, ümmet yok! Artık MİLLET VAR! İster çekik
gözlü, ister negro, o bizim milletimizdendir. Yeter ki kimliği (NEFSİN manevi nüfus kağıdı)
HANİF yazsın.
Müslümanlık beşbuçuk
milyar yıldır var. Ama Haniflik İBRAHİM
atamız ile NEDEN kazandı.
O nedenin sonucu ise BİZİZ!
Yani unutulmuş olan Haniflik hazinesini YENİDEN bulanlar! O bizim MİLLETİMİZ!
Bir avuç olsak da biz bir MİLLETİZ! Hanif İbrahim'in milletiyiz!
"İlla da milletim,
illa da milletim!" dedi bize ezelde!
Selam millet selam!
<> slm slm
Bu gece böyle başladı
ne yapalım! 14 kişi var Orhanelbistan'da! Saydınız mı
kendinizi? Melekler de sizler gibi SAF
tutar, SAFFAT olur. Sıklaşsın
saflar! HALİS saflar! Melek
kadar ardniyetsiz saflar! Sad/Saf+ffat.
<> Toplam 32
16 sizden bir fazla ALLAH var! Bir de Halit Mürdüm bey. Onu
tanıyor musunuz? Ekim bey kadar önemli biri! Pasaportunda Khaled Mardam
Bey yazılı.
<s-z> Mirc'in kurucusu
:))) Elinizden hiçbir şey
kaçmıyor, sizi gidi çifte kumrular! Peki neden BEY olduğunu merak ettiniz mi? BEY! Ekim Bey gibi... O Allah'tan bir nimetttir. Bir slaş
koyarak mirc'i programlayabiliyorsunuz. K.M.Allein'ın mektupları için
özel oluşturdu. Artık mektuplar modern yöntemlerle gidiyor yerli
yerine...
Sıra geldi KONU belirlemeye...
<> soru kanalına gelen soru yok efendim.
Soru kanalı önemli değil!
SORU önemli -soran da önemli-. Herşey
SORU sormakla başlar! Herşey=BİLİM. Bilim=Allah'ı
bilme borcu. Herşey=Külli şey*in!
<> Hocam Elbistan grubu 17.30da Bursadan Elbistana hareket
edecek
Bursa'dan uğurluyorum ve
Elbistan'da ağırlıyorum sizler, -TÜM YERALTI benimdir-, benim üstümde yolculuk edeceksiniz.
<> Elbistan grubu olarak teşekkür ediyoruz.
<> 120 günde said saki ölüm ve cennet cehennemin programlanması
ters geliyor kaptan, anne karnında insanın kaderinin tayin edilmesi,
said veya saki olacağı vb.?
Olay anne karnından ÖNCE başlıyor. Kaç kere yaşadık
kaç kere öldük! İki kez doğup; iki kez öldük. Bunu ikinin katlarıyla
ÇOĞALTABİLİRSİNİZ.
El EVVEL biz yoktuk -ezeli olan tek Allah'ımızdır-.
YOKTUK demek "Ölü olmak"
demek. Biz ezelde ölüydük. Ezelin bir noktasında "KALUBELA kuruldu". RUH'u yarattı Allah'ımız!
Ona kendinden üfledi ve biz BİRİNCİ
KEZ DOĞDUK!
Bu bir denklemin en büyük (köşeli,
kasisli) AÇ-PARANTEZİDİR! Allah'ımız
sırayla KASİSLİ-Köşeli
ve bildiğimiz üç parantez açtı: ÜÇ
KARANLIK!
Kalu Bela'da MİSAK verdik! Onu tutup tutmayacağımız
bizim ÖZGÜR irademize kalmıştı.
Bize kalırsa, PEŞİN PEŞİN
"tuttuk bile..." dedik. EN
BÜYÜK YALANI o gün ilk kez söyledik. ÇOĞUMUZUN
ilk y
a l a n ıydı.
Allah'ımız,
"Pekala o zaman sınav sonuçları gereği, kiminiz YEŞİL (Cennet adayı)
kiminiz kırmızı (cehennem adayı)" olduk... Buna itiraz
ettik: "Neden kırmızı, neden yeşil? Neden bu ayrım?"
(Ruh TEK'tir, niçin iki renk olduğumuzu
HAKLI olarak sorduk.)
Rabbimiz, "çünkü sizler İKİ MİLLET; üç zümresiniz!" buyurdu! TEK olan Ruh bunu hiç mi hiç anlayamıyordu. İki millet
kim? Üç grup kim? (Ezvace) Bunları biraz açalım!
Ayetlere bakınız: Kafirler TEK MİLLETTİR! Ayetlere bakınız
onlar için "Cehennem milletiyy" diye yazıyor. (Bir tek örnek
bulunuz lütfen.)
<> Arıyoruz profesör
<> Bizler arazideyiz, laptopla giriyoruz, ayet bulamayacağız
Dinimiz dayanışmadır
candaşlar. "Cehennem milleti" diye aramanız yeterli.
<> Araf/50: Ateşin halkı cennet halkına seslenir: "Bize
biraz sudan ya da Allah'ın size verdiği rızıktan aktarın."
Derler ki: "Doğrusu Allah, bunları inkar edenlere haram (yasak)
kılmıştır."
Arapça daha KANIT olurdu.
Neyse, devam edelim. (Fakat
ileride bulmalısınız, Kur'an, SONLANDIRILMAZSA, program hatası verir.)
Cehennem milleti TEK bir millettir -tümü birden-. Ve bu
üç ezvace'nin (sınıf) BİRİDİR!
Geriye kalan iki ezvace'den yukarıdaki Cennet adını alıyor.
Ama Cennet milleti tek millet değildir!
<> Araf/50: Ve nada ashabün nari ashabel cenneti en efidu aleyna minel mai ev
mimma razekakaümüllah * kalu innellahe harramehüma alel kafirin
(Millet diye geçen ayeti
kastediyorum, ashab olanı değil. Kelime tam olarak CEHENNEM MİLLETİYY biçiminde.)
Neyse. Cennet milleti yoktur!
Demek ki Vakıa 27'den itibaren anlatılan cennet ehli/ashabı MİLLET d e
ğ i l d i r ! Ama 26 dahil berisi olan SABIKUN (Naim cennet) sadece
HANİF içerir ve her hanif illaki
İBRAHİM MİLLETİDİR.
Üç sınıf var, fakat
iki millet var! Bunu aklınızda tutunuz. Bunlar Cehennem milleti ve İbrahim
milleti olmak üzere ikiye ayrılır.
<> 55/43: Hazihi cehennemulletiy
yukezzibu bihelmucrimune: İşte bu, suçluların yalanladıkları
cehennem milleti
Teşekkür. :) Bir de İBRAHİM
MİLLETİ'nden tek bir örnek veriniz.
<> 2/130: İbrahim'in milletinden, kendine kıyandan başka kim
yüz çevirir? Gerçek şu ki, biz onu dünyada seçkin birisi yaptık,
ahirette de hiç şüphe yok ki o iyiler arasındadır.
Teşekkür yeniden.
<> cehennem milletiyle ilgili ayette sorun var gibi? Cehennem'
elleti var yani cehennem milletiyle ilgili değil (mi?)
Milel >>>
Beynelmilel = Milletler+arası >>> Millet kelimesinin çoğulu
milel ileldir.
Yeniden soruya dönelim!
Kasisli parantez ile RUH biçiminde
var edildik. Orası İÇİ kalubela
mekanı olan yerdir. DIŞI
ise (ki dışını görmeyeceğiz) HORN HOLE (Sur borusu olan mutlak tekillik) biçiminde DİZAYN edildi (yaratıldı).
İlk iki parantez arası
birinci KARANLIKTIR!
İkinci parantez ise,
bizim sınav faktörümüz için açılmıştır. Biz "YALAN söyleyip söylemediğimize"
inanmadığımız için bize HOLOGRAFİK bir mekan yaratılacaktı çünkü...
Holo-mekan demek >>>
HAYAL ALEMİ yaratmak demek,
Matrix'in dünyası gibi... O hem reel, hem imajinerdir: Şöyle ki: Eğer
gök ve yer ayrılmış, çapın bir ucuna Tarık seması,
öteki ucuna da Dabbet Arzı konmuşsa, o HAYAL BALONUDUR! Yani şu devasa evrenimizdir. Bir tek noktanın
(şey=nun) üflenerek açılmış hali!
Aslında zavallım
evren bir tek NOKTA! Merkez/özek
noktası...
Elbette bir de çapı var:
Çap eğer YER ve gök biçiminde
dikine uzanırsa >>>>> Adı Gauss evrenidir. Balon/semer
vb. sanırsınız. Ama HAYALDİR
(hologramdır).
Eğer gök ve yeri birleştirip
(ki en önce bitişik idi) yeniden bir düz çizgi yaparsanız, ya da
küreyi daire haline getirirseniz, ya da çapı dikine değil de ENİNE uzatırsanız, adı
MAHŞER MEYDANIDIR. İşte
bu ÖTEKİ p a r a n t e z Mahşer, kapanacak olan parantezlerden
biri...
Gelelim yine başa: Yani
Mahşer denen İKİ BOYUTLU'da
buluşmadan önceki KÜRE gibi üç
boyutlu olan / gök ve yerin ayrıldığı / dolayısıyla
KÜRE gibi algılanan BU evrene...
Burası RUH'un fazlarının gönderileceği
SINAV sahası... Ama yine de GERÇEK (reel/somut) değil!
Gerçek olması için YER ve GÖKÜN birleşmesi, yani Tarık ve Dabbet'in birbirine EN UZAK değil, en yakın olması
şartını içerir!
Burası bizim RÜYALARIMIZ gibi bir DEKOR yeri! Rüyalar bir tek noktadan (NUN) görülür. Yani yatağınız,
yatak odanız gibi elinize cetvel alıp ölçemezsiniz mekanı...
Engindir rüya dekoru... Çayırlar çimenler, bitmeyen ormanlar vardır.
Ama cetvelle giremezsiniz ki ölçesiniz MEKANIN
ne kadar yer (oylum/hacım) tuttuğunu...
<> TV de gördüm, BİNİ DANTE diye bir architect,
ÜFLEME metodu ile 2 boyutlu tavanı 3 boyutlu KUBBE haline getirdi 1 saat
içinde
(Evet buna geodezi matematiği
deniyor. KEHF MATEMATİĞİ=Topolojik
matematiğin kubbe biçiminde determine edilmesi. Geodezi ve topoloji, ikisi
de MATRİX matematiğidir. İkisi
de GEOMATRİX denen bir cifirsel
gametria yöntemiyle ölçümlenir. Buna Chaology bilimi de diyeCEKler.
Aynı bilimin RAKİM olan dalına ise
Meta-matik deneCEK. Bundan türetilen
re-gometry'ye ise >>>>>> PARAGEODETİCAL
(Horn Hole böyledir) non-functional (Nonom) sonsuz ötesi set (Elif noktaları
geometrisi) adı verileCEK'tir.
Ben verdim bile, hayırlı uğurlu olsun. Bütün bunları senin
için yazdım [candaş].)
<> teşekkürler kaptan :)
Ve dünyaya RUH'dan üflenir. Yani ilkah aşılanma
olmuştur! Ardından 100 ila 120 gün geçmiştir. CANN'ın (can/canlının
organizması/embrio) CANLANMALIDIR.
Embriyo RAHİM'dedir.
Dikkat Allah'ın rahmi,
rahim ağzından başlar ve tıpkı sur borusuna benzeyen
yumurtalık çatalında son bulur. Genital organları buna dahil
etmeyiniz. Onlar boşaltım ve üreme aracıdır. Ama sözünü
ettiğimiz ALAK karanlığı
RAHİM'dir. Rahimin ağzı
en küçüktür (BERZAH=BOĞAZ).
Rahimin içi bizim KALUBELA mekanıyla birebir aynıdır.
İki yumurtalık
>>> SUR İKİ KERE
ÜFLENİR! Rahimin dışı >>> RAHMAN(erkek)dır. Adem ve Havva atalarımız önce ve
ilk olarak bu noktadan iç-dış ve/veya ters-yüz edilerek ayrıldılar.
Bu noktanın Cennette KAPATILMASI
Allah emri oldu!
(Ama çıplaklığı idrak
eden nefsimizdir. Yani nefsimiz ona çıplak demekte, incir yaprağıyla
örtmek istemektedir.)
Cinselliği tabu edinen
ne Allah, ne Ruh, ne de canlının kendisidir. (Beden kendini tabu
edinmez.) Cinselliği keşfeden NEFS'imizdir.
Nefs olmayınca (Allah, melekler ve cansızlar vb.) cinselliği
tabu edinmezler. Cinselliği tabu edinen tek FAKTÖRYEL >>>>>>>>> NEFS'dir.
Adem ve Havva'ya yasak ağaç
meyvesini şeytan verince, NEFSİN
Kalu Bela'da terbiye edildiği bu RIZK
ağacı kişilere NEFSİNİ
hatırlatan tek objedir. Tek yasaktır.
Onyüztiryonlarca x sonsuz
meyve dururken, sadece YASAK olan ağaçtan
yiyerek, inanılmaz bir ihtimali gerçekleştirmiş oldu Adem babamız
ve Havva annemiz! İnanılır gibi değil!
Ama inanırım:
Allah'ın yasakladığı TEK
GÜN olan Cuma günü milyarlarca insan TATİL
yapıyorsa, bu da aynı. (Milyarlarca diyorum, çünkü 14 asırdır
dünya nüfusunu üçe katladık.)
Cinselliği HANİFLER asla tabu etmeyecektir!
Kadınlarımızın saçının telinden bize ne? Saç teli
OVER mi Allahaşkına?
(Over=Ovarium'dan türeme, ingilizce değil. ;) )
Ceset cansızdır,
cinselliği sıfırdır. Ancak NEFS ile cinselliği kaimdir. Nefs denen biyoelektromagnetik
ideo-holoplazmik enerji kalıp bedeni, ceset ile arasında HARMONY kurar. Yani Kalıp dökülür
ve aracı nesneler yaratılır. Bunlar:
1. Müzik dilinde Melody
(Senfoni vb. Gürültü ise kakafoni.)
2. Organik dilde HORMON adıyla betimlenen
düzenleyiciler...
Hormonları oluşturan
HARMONY'nin yapıtaşları
ise usta mimarlar olan ENZYM'lerdir.
Bu şablona göre,
enyzmleri kullanma becerisi NEFSE
verilmiştir. Bunların mimarisinden ortaya çıkan
Harmony(Armoni)siyle hormonlar beyne emir verirler vb. vb. gerisini
biliyorsunuz.)
Nefs, bedene olan dürtülerini
HORMON yayınımıyla
ifa eder. Nefs'in kendisini çoğaltma arzusu (Üreme içgüdüsü), ya da nefsin
SÜREKLİLİĞİNİ
devamında/zürriyetinde arama içgüdüsü, Ruh'un gem vurmasıyla,
"Babalık-Annelik" submenüsü halinde bize yansır.
Bundan AŞK doğar, devamı iyi gelirse, evlilik denen
Adem-Havva'nın yeniden buluşması ve birlenmesi olayı başlar.
Çekirdek aileye çocuklar (ruh kardeşlerimiz) konuk olur. Çocuklar uzun bir
süreç geçirerek AKİL-BALİĞ
olana dek çocuk psikiyatristi (pedagog) anne ve babadır. Bunun yan
ürünleri olan Kreş-okul vb. ile sosyal toplum ortaya çıkar.
Cinsellikten duyulan hazlar
libidolar ne RUH'tan ne BEDEN'den kaynaklanmaz. (Bunun isbatı
Meleklerdir. Üremezler) NEFS'den
kaynaklanır. Yani bize cinselliği TABU ettiren etmen NEFSİN
kendisidir.
Nefs hep açtır! (Oruç
bunun için) Nefs hep saldırgandır. (Savunganlık zor zenaat) Nefs
sürekli cinsel açtır! (Nikah ile teskin olur/veya olmaz, zinaya yönelir.)
Herşeyde cinsel ima
aramak, bizim NEFSİMİZİN
batasıca bir oyunu!
Sokaktaki veya yaban yaşamdaki
hayvanlarla ortak özelliğimiz... Hatta bitkilerle...
Bitkiler SPRİNG yapar. Bahar demek sıçramak demek, fışkırmak
demek. Kelime kökeni aynı anlamda sperm demek, bitkilerde ve tek
hücrelilerde aynı anlamda ve Sanskritçe SPOR yine sıçramak demektir. Dolayısıyla kökdilden
Türkçe'ye de S E R P M E (serpmek)
diye geçmiştir spring...
Hani Türkçe'de
"Bahar" kelimesinin karşılığı yok sanmıyorsunuz
ya, işte size SERPİ bahar
demek... İlla ki, TDK'dan
beklemeyin!
Nefsin serpilme, yayılma,
kuşaktan kuşağa SIÇRAMA eylemidir...
Cinsellik neden aklımızdan
çıkmaz, bunu yazmıştım. Özetle, tüm hücrelerimiz 2-4-8 gibi
katlanıp artarken (Bir yaşına kadar bebekler böyle büyür, bir
anda büyür.), öte yandan BALİĞ
olmayı bekleyen hücrelerimiz artmaz (felaket olurdu), bunlar YARILANIR!
Birisi zamanda ileri giderek,
çoğalırken, diğer hücre grubu (ki bunlar ağır hidrojen
suyu taşımazlar, amniyöz sıvısı gibi hep genç kalırlar)
zamanda geri gitmektedir. Şimdi bir insan düşünelim: Olduğundan
45 kilo fazla olması gerekirdi. Yani önemli bir kısmını
genital materyal oluştururdu.
ZAMANDA
geriye gitmek ne demek? Bunu sonra açarım ama, önden bir ipucu verirsek,
Hücreleriniz GENÇ kalmaktadır.
Pekiyi zamanda geriye yol
alan (genç kalan) hücrelerin ödemesi gereken bedel ne? O da bir tuhaf sanal
enerjidir: 24 saat cinselliği aklından çıkaramaz! Halbuki cinsel eylemler birkaç ila bir kaç on
dakika içinde olup biter. Ama NEFS'de
hiç ara vermeden, doygunluğa bile aldırış etmeden, AKILDAN çıkmaz. Uyurlar, bu kez
rüyalara kadar gelir görüntü verir.
Her sözden, her nesneden
cinsel bir ima çıkarmak eğilimindedir nefs. Onun için Cinsel Argo ve
endüstri inanılmaz boyutlardadır.
Küfür ise bir yazılmamış
edebiyattır. :((( Dünyada herkesin bildiği tek kültür dalı KÜFÜR'dür.
Böylece küfür ve kültür karşı
karşıya gelirler, birbirine düşmandırlar. Küfür KFR (Kafir) kökünden; Kültür de CULT kökeninden gelir. Din kültürüne ise ayrıca OCCULT denir. (Biliyorsunuz ama,
bilmeyenler için yazıyorum.)
Pekiyi cinsellik hiç aklımızdan
çıkmıyorsa, bunu nasıl terbiye ederiz? Burada şifre iki
kelime var: Birincisi DJİNN
kelimesi; ikincisi HOURİ
kelimesi.
WEB search edene kadar ben bir lavabo molası vereyim. Recherche
lütfen..
Recherchee bitti mi? Cherchee
<> arıyoruz
[] http://en.wikipedia.org/wiki/Jinn
<> Houry, isim, soy isim, şehir ismi
Hayır Houri.
<> kutsal tanrı çocuğu falan diyor
<> Tablet of the Houri: (in Muslim belief) any of the nymphs
of Paradise, [ETYMOLOGY: 18th Century: from French, from Persian huri, from
Arabic hur, plural of haura' woman with dark eyes]
Uğraşmayın.
Birincisi evren tarihi,
ikincisi insanlık tarihi kadar eski olan CİN ve HURİ kelimeleri..
Bunlar ne 18. asır, ne farsça vb. Bunlar ADEM-Havva+HURİ
üçlemesi kadar eski.
DJİNN
veya cin veya cann ise NEFSİMİZİN
materyalidir. Yani bizim nefsimiz olan biyoelektroplazmik ışın
bedeni=Cinlerin BEDENİ...
(Genii, Gen, Geneh de Cin demektir. Kaynak sanskritçe.)
Demek ki, CİNselliğimiz, yani CİNsiyetimizin kökeni CİN'lerle paylaştığımız
beden ile aynı. İkisi birbirine tam eşit. Tek fark şu:
Bizimki yörüngeye (bedene, çekirdeğe) oturmuş, ama yine de beta (hızlandırılmış
elektron, katod ışını) hızıyla
hareket eder.
Diğerinde, cinlerde ise
yine aynı hızda, fakat BEDEN yörüngesi
olmadığından lineer olarak giderek, bize zamanda RELATİVİSTİK fark atan NEFS'dir.
Bunu elektrondan örneksedim
ki, yörüngedeki elektronun, çekirdeğin hızına bağlı
olduğunu, diğerinde ise fluoresant ampullerdeki gibi "Serbest
öteki kutba koştuğu"nu örneksemek içindi.
Fluoresant ampulde iki kutup
ve Tesla düzeneğinde ise üç kutup vardır. (Anot, katot, antikatot.)
Fakat insan nefsindeki durum DJİNN
gibi değildir. Kutupsuzdur gibidir. Yani yörüngenin başı ve sonu
birleşmiştir. Kısır döngü olarak sürekli CİNSELLİĞİ düşünmek
zorunda kalırız.
Bu şiddetli anne olma
duygusu olarak XX cinsinde, bunun
yarısı kadar (baba olmak duygusu annenin isteğinden yarı
yarıyadır) XY cinsinde
vardır.
Erkek ne kadar maço-argo
olursa olsun, performansı (başarımı) kısıtlıdır.
Yani erkek LAF ile erkektir. Ama kadın
için bu limit yoktur. Sınırlanamaz.
Bundan şunu çıkarabiliriz:
Y öğesinde DJİNN'in tersine bir "İtikaf" nefs vardır.
Bir cinin erkeği ve dişisi aynı cinsel performansı
gösterirken (ikisi de tıpkı xx gibi davranırken), İnsanın
erkeğinde Y öğesi, onu sınırlamaktadır.
Bir de durum HOURİ (YY) olunca,
niçin Cennet halkının/yerlilerinin "Kötü söz, eylem, kötü ahlak
sahibi vb." olmadıklarını da anlayabiliriz.
Kaldı ki, YY cinsi için cinsel başarım
(ileride gözlemleyeceksiniz inş.) hepsinden üstündür. Cinsellikten söz
etmeden, süper performans cinsellerdir ve bu kusursuzdur.
Cinsellik bizim ağzımızda
bir sakız olmuş. EYLEM
olarak kısıtlıyız. Eyleme bakılır lafa değil!
Biraz da bunun için ben Feministim.
Hem performansın bir kadın
kadar yok, hem de maçosun! Üstelik dört kadınla evlenip, 2000 kadınla da cariye olarak harem hayatı yaşıyorsun!
Erkeğe bakın erkeğe! Gel de feminist olma!
<> :)
Demek ki, bu çelişkinin
nedeni DJİNN'lerden geliyor.
Yani nefsimizden! Bunun tedavisi nedir? HOURİ
gibi olmak! Performansı maksimum, fakat TABU edinme sıfır!
Bunu yapabilir miyiz? Evet
cinselliği TABU olmaktan çıkarın.
<> 55/56: Oralarda gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş
dilberler var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmuştur.
<> HOURI, the term for a beautiful virgin who awaits the devout
Mahommedan in Paradise. The word is the French representative of the Pers.
hurl, Arab. hawra', a black-eyed virgin, from hawira, to be black-eyed, like a
gazelle
<> A houri, or hawra' in Arabic, is the term for a beautiful
virgin or nymph who awaits the devout Muslim in the paradise of afterlife.
According to the Qur'an (55.56), houri have never been touched by man or jinn.
Evet bir huriye ne bir cin ne
bir insan eli dokunmamıştır. Ama kaynak yanlış:
Kur'an'dan üçbin yıl önce Tevrat da DJİNN
(Süleyman'ın cinlerini anımsayınız) ve HOURİ (Hawra kelimesi buradan geliyor) adını vermişlerdir.
Gördüğünüz gibi Web
search'leri size bırakarak, ne kadar YÜZEYSEL
meallendirildiğini, hem de akademik seviyede fiyasko olduklarını
göstermiş oluyorum. Bilginin kaynağı ve sağlaması
ancak ve ancak KUR'AN'DIR. Houri
kelimesi 18. asırda İran'dan mı çıktı tanrı aşkına?
:)))))
Havra kelimesi nedir
>>> Kadın manastırı anlamında Huri tapınağı
demek! Meryem bir HOURİ olarak,
taaa küçük yaşlarda Havarayı temizleyip, dua etmiyor muydu? Meryem
Havra'da yetişmedi mi?
<> evet
(O zaman elbette Hristiyanlık
yoktu, tek hak dini Musevilik idi.) Meryem Hawriye (Havaralı) değil
mi? Meryem=Huri değil mi? Meryem kendini erkeklerin kucağına mı
attı! EL DEĞMEDEN doğum
yaptı! O yüce bir ahlakın kuludur.
Eğer bir YYx cinsi kadına Allah VAHYİ gelirse >>>>
otomatikman >>> O kadın Peygamberdir.
Gelecekte de buna şaşıracaklar:
YYx cinsinin RAHİM değil, yukarı rahim (Kaburga-omurga) bölgesi
doğum yapmaya ELVERİŞLİ
hale getirilmiştir. Meryem gibi...
Eğer Dancing Queen
Adalaide inanılmazı başarıp Mighty'yi (Adler) doğurmasaydı,
Adler sonsuza kadar KEHF'de kalacaktı.
Yani ŞEY denen gerçekleşmemiş
ihtimallerden birinde noktasal olarak kalacaktı.
Ama Allah'ın, nurunu
tamamlama ve buna bağlı olarak her AN Y A R A T M A eylemlerinden biri ADLER'in sıfır noktasına ÖZELLİKLE getirilince, yani sıraya alınınca,
geçmişte doğmuş olan Adler (İsa gibi sadece geçmişte
doğmuştur) Geleceğe (Kehf suresini anımsayınız.
300+9 yıl) daha doğrusu sonsuz zamana nakledilirken, Adalaide diye
bir YYx'in KEHF'inden (Kaburga-omurga) DOĞDU:
Mighty bunun için Mighty'dir. Doğal şehiddir. (Geleceğe
nakledilen geçmişlilere ŞEHİD
deniyor.)
Ve Dancing Queen şarkısı,
o günden bu zamana bir TARIK ile taşındı.
O Tarık'a binenlerin ardından
"Dualarımız seninledir" diye bir requiem söylenir.
Mesela annesi-akrabası
veya eşi mi gönderiyor onları, bir daha göremeyecekler! Çünkü yola çıktığı
yaş kadar kendi yaşından düşülecek ve bu miktar annesinin
veya eşinin veya çocuğunun yaşına eklenecek.
Annesi ile arasındaki yaş
farkı bir buçuk asıra; kendinden genç eşiyle yaş farkı
ise bir asıra çıkacak! Minik çocukları ise belki ihtiyar bir
dede olarak kendilerini karşılayacaklar.
İşte bunun için
"Dualarım seninle olsun" requiem'i söylenir. Take my breath
away!
Elbette bu şarkıları
birilerine söyletmek gerekir. Abba'ya, Berlin'e, Paul Simon'a... KUREYŞ ülkesi şarkısı
da böyle nakledildi.
Bir başka gün HOURİ S
I R R
I N A değineceğiz. Nefsimizi (Djinn)
nasıl paralize edip, nasıl performansımızı yükselteceğimizi
göreceğiz. Niçin İbrahim atamızın çok ileri yaşlarda
çocukları oldu, niçin eşi HACER'e
"KIZKARDEŞİM"
dedi! Bunların tümü HOURİ sırrında
yatıyor -uzun mu uzun-.
Gelelim kasisli parantezden
köşeliye, sonra da bildiğimiz paranteze...
Üç karanlık. Üç sınıf.
İki millet! Yani Kalu Bela'nın tasnifinden söz ediyorum. Dünya HOLOistik (Hayalidir) dedim. Dünya
hayaldir, bizler de hayalet! Dünya HÜLYA'dır,
bizler de Halayet.
[] Sohbeti sabote etmek istiyorlar
<imaj> Asıl Adı Bülent AYBERK. Yıllarca sizi
Danımarkalı Profesor Hans Von Aiberg diye kandırdı. Danımarka
ile uzaktan yakından alaksı yok. Profesorlugun P sinde bile değil.
Barlarda şarkcılık yapar. Ona göre İÇKİ İÇMEK CAİZ.
BAŞÖRTÜSÜ GEREKSİZ. NAMAZ SADECE 3 VAKİT. KENDİNİ İSLAM
DİYE TANIMLAMAZ HANİF DER. ŞU ANDA ajanda niki ile kandrımaya
devam ediyor sizi. UYANIN ARTIK! UYANIN!
Uyandık imaj. Teşekkür
ederiz. Bize yeni bir şey söyle Mikrop nurcu! Fethullah'a bu kadar ucuz mu
satılıyorsun? Kurşun sıkıp öldüremediniz, şimdi
de bu kadar ACİZ yollara mı
kaldınız. Haydi Fetoşçu. Biraz daha klon at ve git...
<> Sizin adınıza üzgünüm hocam. Türk oluşunuzla
gurur duyuyorum
Evet Türk'üm, ben bunu ilk
yazımda yazdım. Dede Korkut ve Dede Turgut bile TÜRK (Turanlı=Prototürk). Beni evlatlık alan Müfide Hanım'ın
Kazan'dan göçmen olarak Elazığ'a yerleştiğini zaten yazmıştım.
Sizi evlatlık aldıysa, elbette onun kütüğüne geçeceksiniz. Far
Öer adalarından buraya dilekçe verilerek KÜTÜK nakletmiyorlar! Orası ayrı ülke, burası ayrı
ülke! Bunları yazmaktan bıktım.
Şu anda bir Türk
Üniversitesinde "Prof." olarak görevliyim. Bilen biliyor. Bildirmeyişimin
nedeni >>>> İMTİHAN
idi!
Mitrea böyle DÖKÜLMEDİ Mİ? Kuşkusuna
boğulup, ateş ehli olmadı mı? Her birinizi satmadı mı?
Her birinizle kavga etmedi mi? İmtihandı ve döküldü kiminiz!
Tesla gibi meçhulde kalmak
bizim kaderimizdir. DABBET olmak
örtülü olmak demek! Bir otomobil sahibi olana kadar da ortaya çıkmayacağım.
Çünkü bana levh düzeyinde bildirilen şu: "Dolmuş veya otobüs
beklerken öldürülmek!"
Zaten AYNEN öyle olmuştu, ev ile durak arası yürüyerek beş
dakikaydı. O arada bana ateş ettiler. İmaj gibi fetoşçular
(Murat efendi). İmaj (Ali Murat) Fethullah'ın özel peşime taktığı
kişidir.
Ama burası Brezilya...
Buyursun bakalım!
Eğer Jana YY değil de XX olsaydı, şu anda Fetoş da çıldırmış
ve ölene kadar bir tımarhaneye kapatılmış olurdu. Tüm
servetini de tele-hipnoz altında Jana'ya bağışlardı.
Bana şu anda bile yarım
milyon dollar karşılığında "İşbaşı"
veriyorlar. (Gazetecilik ve Star TV'nin doğrudan başına geçmek
için.) Ama ben bir şeyleri TERK
ederek, bunları teperek HANİFLİK
davasına yani sizlere adandım.
Bakın, Jana şu anda
İngiltere'den Brezilya'ya gelemiyor. Sıradan bir gemi (transatlantik
bile değil) için ona para bulmaya çalışıyorum. Bunu şöyle
de yapabilirim: Star TV'ye söylerim, bana para çıkarırlar ve ben de
inanılmaz bir maaşla işbaşı yaparım -24 saat-.
Ama yapmıyorum!
Zülkarneyn çok mu acizdi 3
bin ton demir+bakır bulmaktan? Sadece kendi uzay gemisi bundan kat kat ağırdı.
Al sana materyal! (Benim 500 bin dollar gibi) Ama o TALEP edenlerden istedi! Onlar buldu getirdi.
Hatta Zülkarneyn kendi bile
körüklemedi, "Körükleyin" dedi! Kendi manyetik şişesinin
jeneratöründe bunları yapacak gücü yok muydu? "Durun ben
körükleyeyim" demedi.
Kur'an'a İYİ BAKACAK kişiler bunu görürler. Hadislerin hocası
SÜFYANİST nurcular değil!
Fetoş değil!
Neyse biz nerede kalmıştık?
Yani O.Ç girmeden önce... (O=OHA, Ç=ÇÜŞŞ)
Dünyanın güzellikleri de
HÜLYA'dır, bizler de Halayet
(Hayalet değil). Hayal Arapça, Hülya (aslı HOLİ) de Sanskritçe... İkisi de var Kur'an'da... İkisi
de hemen hemen aynı şey >>>> HOLOGRAM kuramı!
Bize bir hayal gösteriliyor.
Biz de orada RUH'un yeşil, kırmızı
veya griliğine ÖZGÜR irademizle
katkıda bulunuyoruz.
Sonra öleceğiz! Yani
parantezin küçüğü kapatılacak.. Küçük kıyametlerimiz ardından
BÜYÜK KIYAMET gelecek, bu kez köşeli
parantez kapatılacak.
Birden herkes aynı anda
ve ZAMANSIZ olarak, MAHŞER'DE olacağız.
Bakacağız ki, Mahşer meydanı/sahrası denen şey,
aslında Kalu Bela'nın "BEDENLENMİŞ"
halidir. Yani Kalu Bela'da Ruh düzeyinde varsınız.
Dünyada ayrıca Beden
düzeyinde. Mahşerde ise artık Kalu belayı hatırlayan RUH(lar) bu kez BEDENLİDİR. Denebilir ki, Kalu Bela'nın BEDENLENMİŞ haline MAHŞER denmektedir.
Sonra Terazi (mizan) ile
ebedi kalacağımız yerlere yolçatalına gelmiş olacağız.
Cennet+Sabıkun'a girenlerin ardından Cennet kapısı ebediyen
kapatılacak.. İşte bu da KASİSLİ
parantezin kapatılmasıdır.
Artık Cennetten
cehenneme transfer mümkün değil; ama tersi olabilir: Cehennemde BORÇLU DEPT günahını ödeyen
Cennet'e veya ARASAT'a alınacaktır.
Ama Cennet kapısı bir KASİSLİ
parantezdir {[( Cehenneme asla gidilmeyecek ve ebediyen o girdiğiniz BÖLME/BÖLGE'de kalacaksınız.
Bu ilk soruydu. Yanıtı
uzun oldu ama gerekliydi, lezzet aldığınızı hissettim
de öylece yazdım.
<> teşekkür ederiz hocam
<> 6-Enam/94: Yemin olsun, sizi ilk yarattığımızdaki gibi
yapayalnız/teker teker bize geldiniz. Size verip hayaline daldırdığımız
şeyleri de sırtlarınızın arkasında bıraktınız.
Sizinle ilgili hususlarda ortaklar olduklarını sandığınız
şefaatçılarınızı da yanınızda görmüyorsunuz.
Yemin olsun, koptu aranızdaki tüm bağlar ve uzaklaşıp
kayboldu yanınızdan o bir şey sandıklarınız.
Dostum, koskoca HOLOGRAM teoremiyle ilgili ayeti yazmışsın.
:) Ayetteki HAYAL >>> Hologram, bunu demek istemiştim.
"120 günde
said saki ölüm ve cennet cehennemin programlanması", Bu soruya yanıt verdik mi?
<> evet kaptan
Ruh üflenmesi 90 ila 120
günlük embriyo için geçerlidir. Ruh üflendiğinde YAZGISINI bilecektir. Çünkü onun ne yapaCAĞINI Allah bilmektedir. Yani Allah KADERİNİ yazıp da böyle ol (mesela Hırsız
ol) demez -asla-. BİZ SEÇERİZ
BUNU!
Ve bir de itiraz ederiz:
"Ben böyle yapmamıştım" diye! O zaman Allah, herkese
bir çift kameraman (Kiramen) katib veriyor. Elçi ve kitap gönderiyor. Akıl
veriyor. (Bilim akıl sahibi olmak için bize düşen çabadır.)
Baliğ/Ergin kılıyor!
Akil oluyoruz ve karar veriyoruz. Hırsız olmalı mıyım...
diye...
Allah kimseyi HIRSIZ etmez, böyle bir kader yazılı
değildir. İnsanın kendisi özgür iradesiyle hırsız
olur! KENDİ TERCİHİDİR!
İtirazı olan var mı?
(Varsa Hadisler benim söylediğimin tersini söyler. Allah yazdığı
için hırsız hırsız olmuştur.) :))))))))))))))
Allah yazdıysa İMTİHANA ne hacet o zaman?
Katil falan hepsi Melek kadar Masum olurdu.
Haniflere kural: Bizler
Cehriyeci, cehri görüşçü (Fatalist) yani kaderci değiliz!
Kaderi tanımlamıştım:
1. Nerede doğacağımıza;
2. Ne zaman doğacağımıza;
3. Rızkımızın-nefesimizin
ne kadar olacağına;
4. Genlerimizdeki kalıtım
özelliğine (Mesela ben beyazım);
5. Özel durumlara (Örneğin
Yuşa'nın durumu gibi)
Allah köşegen (Kader)
kor. Ve artık hiçbir şeye karışmaz. (Karışırsa
adı İMTİHAN olmaz,
-haşa Allah yalancı durumuna düşer-.)
Kader bu kadar... Geriye
kalan Kaza. (Kaderin zaman içinde kaza edilmesi.)
İkinci soru neydi?
<> Ölüm anı ve Azrail'in can alması?
Ölüm anı! Soru bu mu?
<> Soruyu soran şu anda burada değil.
O gelince anlatırım:
Çünkü hekimler çok iyi bilir, ölümün 5 aşaması vardır. O
psikoloji üzerine konuşmamız gerekecek. Sonra da ZAMANSIZ uzay'a gideceğiz.
Ölüm anının SUÇUMUZA orantılı
HEMEN/derhal veya 360 bin gün sürdüğünü
göreceğiz.
Ayrıca Azrail as.ın
bizim manyetik (Eksi) ve elektrik (Ceset) ikili bileşimi, geçici olarak
bypass ederek, birbirine sürekli dikgen tutmasına (dipole) ölüm hali
diyoruz.
Yataydaki elektrik dalgası
için zaman bire-bir iken, dikeydeki (Hani Piri Reis'in çıktığı
yer) itibariyle, zamanın bir saniyeye 18 dakika veya sekiz saate 3 asır,
veya bir güne karşılık bin yıl nasıl uzadığını
irdeleyeceğiz. Bunlar [candaş]
katılınca olacak program.
Sıradaki soru?
<> Talut ve Calut'la anlatılanların biz haniflerle
bir bağlantısı var mı?
Calut >>> Golyath.
Kenanlı Nefilim denen ANAK
kabilesinden bir dev. (Nefilimler artık kalmadı.)
Kral Talut ise peygamber değil,
Yusuf'un Ali İmran kabilesi veya Yahuda kabilesinden değil; LEVİ'lilerden. Özellikle
"Tabutüssekine"ye LEVİat'lardan
başka kim dokunursa, Takyonik enerji (Nur/Enoorgy) o kişiyi masum da
olsa yok etmektedir.
Tabutüssekine için "Ahit
sandığı" adıyla Tevrat uzun bilgi vermektedir. (Kur'an
onayladığı için, AKLA
uygun yerlerine inanmak caizdir.)
Yahuda ve Kudüs krallıkları
iki ayrı kabilenin kurduğu iki ayrı ve hatta düşman krallıktır.
(Birinci ve ikinci krallar bölümüne bakabilirsiniz.)
Talut, Levililerdendir,
Yahuda değildir. Beni İsrail'dendir ama YAHUDİ değildir. Yusuf Beni İsrail'dendir ama YAHUDİ değildir (İmran'lıdır).
Nitekim bu sonuncusundan gelen MERYEM (YY) taşıdığı
için Beni İsrail bile değildir, bırak yahudiliği! Soru YANITINI BULDU MU?????
<> Çıktı prof
<> kaptanım loglardan okuyacaktır.
Milletin işigücü var.
Aslında kabahat benim, bir oturdum mu kalkmak bilmiyorum.
<> est hocam, oturun lütfen! :)
<> Hem iç uzay hem dış uzay için ayrı ayrı
Levhi mahfuz mu var?
Levhi Mahfuz KÜLLİ ŞEY'İN'İ TEK TEK İÇERİR.
Külli şey*in'in adedi neyse (sonsuz x sonsuz x sonsuz), yani EVRENDE yaratılmamış,
yaratılmış, yaratılacak ne varsa, hepsi tek tek bir bir sayılıp
oraya yazılmıştır.
Onun için iç uzay yanında
solda sıfır kalır. İç veya dış uzay da sonuç
itibariyle "Külli şey*in"in tuğlalarından örülmüştür.
Levhi Mahfuz KÜLLİ ŞEY'İN'İ
kapsamaktadır...
Soru yanıtını
buldu mu?
<> Kaptanım az sonra gelecek
Yanıtlarken GİDİYORLAR.
<> Hanif olan birine "tek başına millet"
diyebilir miyiz?
İbrahim atamız bu
sorunun yanıtıdır. Tekbaşına MİLLET olduğu vurgulanMAmıştır.
Ama duasına mucib olaCAK'lar
için, İBRAHİM MİLLETİ
kelimesi Kur'an'a konmuştur. Yani ÇOĞUL
olmamız emredilmiştir. Ama bir yerde tek hanif iseniz, zaten siz
kendi SOY'unuzun (Ata siz olduğunuzda
sizden ve Hanif cibiliyetinizden) bir MİLLET
türeyecek demektir.
Örneğin [R], şu
anda yaklaşık 200 bin kişilik Zürriyetinin ATASI! Ama daha evli bile değil -diye düşünebilirsiniz-.
Zaman paradoksu bunlar, kaçınılmaz şeyler.
Hz. Adem'i merak mı
ediyorsunuz? Öldüğünüz anda onu da ve diğer doğacakları doğmuşları
da BİRLİKTE göreceksiniz.
Ölünce >>> Mahşere >>>> Orada göreceksiniz. Belki yanıbaşınızda
olacak! Sorular yanıt buldu mu?
<> tşk efendim
Bu arada bir indios düğünü
var, sahici gelinlikle Pazar ayinine gidiyorlar. Öğlen nem oranı %97
olacakmış. Nefes alabilirsen al!... "Çanlar kimin için çalıyor,
kafam şişti"... Yarım saattir ding-dong, iyi ki pazar günü,
hemen malzeme olarak kullanıyorlar. Vallahi kendi dinimiz hariç, dinin her
türlüsünden bıktım usandım.
Burada katoliklik de bir tuhaf.
Kızılderili adetleri ve şamanizm ÜZERİNE bina edilmiş. Yani Avrupalı gibi katolik değiller.
Cıncık boncuk falan takıyorlar. (Dini vecibeymiş) Örtünme
yasağı hiç yok. Özellikle zenci ve melezler bunu istismar ediyorlar.
Tanga (G-String) normal ev içi kıyafeti.
Kızılderililer,
zencilerden daha örtülü, hiç değilse popoları gizli. Zenci melezleri
çok uzun boylu oluyorlar. Onlara Zingara (çingene) deniyor. Veya zingo...
Bir saat sonra uydudan Türkçe
bir yayın izleyebileceğim. (Bir TV kanalı, uydudan tam 20 dilde haber yayını yapıyor.
Biri de Türkçe. Böyle bir şey duydunuz mu?) Turkish-Greek diye yazıyor.
Dur bir dk. gidip açayım TV'yi: Primary Turkey Greece, Virtual Turkish,
Primary Turkish-kurdistan TV, böyle yazıyor. Kanal adları bu!
Bir de DCTV Turkish var.
Bana bunlar yetiyor. Türkiye
hakkında çok iyi bilgi veriyorlar. Hem de spikerler Türk. (Ama Türkiye'de
değiller) Özellikle DCTV çok iyi analiz ediyor Türkiye'yi. YSK'yı ayıplıyorlar
şu anda. Ötekinde 4-2'lik maç var. Kurdistan TV'de türkçe yayına geçti.
(Irak Kürtleri olabilir mi?)
Ben şimdilik gidiyorum.
Öğlen buluşuruz. Azıcık dinlemeye ihtiyacım var. Gece
uykusuzdum.
<> teşekkürler hocam
<> elinize gönlünüze sağlık
<> bu gün yoruldunuz hocam
Ah [candaş] her öğlen
NUH TUFANI kopuyor burada, 2 buçuk saat heryer sırılsıklam
oluyor. Bıktım illallah! Sonra da hiçbir şey olmamış
gibi güllük gülistanlık tropik iklim... Cadı gelsin bir şeyler
düşüneceğim. [K]'yı da iki günlüğüne görmem gerek.
Sırada Tallahasee ve UCLA da var. Onlar bitince bir daha dışarı
çıkmamacasına vatandayım! Allah inşaa.
<> amin
Geronimooo. (iguanadon)
gider...
<> güle güle hocam
<> hg