Sohbet n° 181 - Tarih: 31 ağustos 2003

<> ve [] ile başlayan kesimler Aiberg'e ait değildir. [ ] arasındaki kesimler sonradan eklenmiştir...

 

ss hoşbuluştuklarımız, hoşbuluşturana, dostbuluşturana hamdolsun. ss saygıdeğer başkanım ve zarif hanımefendiler ve de beyler.

Herkese Mahşer’de söyleyeceğimi söylüyorum: SELAM SELAM/BARIŞ BARIŞ İLE. Esselam ile barışmayan bu selamı alıp veremez, çünkü başka bir yerde HAŞROLUR.

 

<> Allah senden razı olsun Kaptan

Allah Razı olsun, Allah razı olsun diyenlerden Rızayullah'ı hissediyorum (Radıyallahü).

 

<> “Bir ben var benden içeru” diyen Yunus Emre’yi değerlendirebilenlerden olalım der Ahirete intikal ettiği bu gün.

Evet, bu özgür irade (Nefsin dayattığı) diğeri de külli irade (Allah'ın olan/Yaratan’ın olan). Allah BİR! NEFS >>> YARATIK SAYISI KADAR! Yani kesret aleminde, ne kadar çoğalırsak o kadar AZ (cüzz) oluruz. (Kesirlenerek yok olmaya/sıfıra doğru ilerleriz 1, 1/2, 1/4, 1/8, 1/16... 1/n (Sonsuz)).

 

<> 76-İnsan/30: Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir.

<> 81-Tekvir/29: Alemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe, siz dileyemezsiniz!

“1/n” >>> SIFIR'dır, sıfıra en yakın sayıdır, “YOKOLURSUNUZ”. Ehadün Wahid >>> “1” içinde, “1” >>> KÜLLİ İRADE (ki Rabbimin), “0” = NEFSİN minicik iradesi (İradeyi cüziyye).

Gelelim KISA açıklamasına (bugün kısa kesmek için özetliyorum): Sonsuz nefs olduğunu düşünün (öyle ya Küllişey'in sonsuz nefs gibidir), her bir nefsi Allamei cihan = Herşeyi bilen, düşünen ve tasavvur eden GİBİ düşünün.

Bizlerin/benim düşüneceğim herşey -ama herşey- zaten MİSAL ALEMİNDE var. Ne düşünürsem düşüneyim, O ZATEN ORADA ALLAH (El Musavvir) tarafından VAR EDİLMİŞTİ!

Ben/sen/biz/bizler/külli şey*in >>> ORADA VAR EDİLENİ düşünüyoruz, ama yarın, ama bugün, ama dün. HERŞEY (Toplam bilincin düşünebileceği tüm hayal/hologram!), tüm tasavvurlar, tüm aklımıza gelenler >>> ORADA ZATEN VAR! Onları El Musavvir (tasvir eden, tasavvur ettirten) ALLAH YARATTI!

Onları Allah yaratmasaydı, ZATEN BİZ DÜŞÜNEMEZDİK! İyi ki yarattı! İyi ki Yaratan var! Düşünüyorum, o halde VAR'ım. O mutlak düşünen ve mutlak var olan (ebedi-ezeli) BEN İSE minicik bir nefsim/faniyim/geçiciyim. YANİ uzun lafın kısası: “Alemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe, siz dileyemezsiniz!”demek istedim.

Başka soru?

 

<> ...

 

Jana'nın var: Nahl-188 gibi bir şey iletti, tam anlayamadım, bu bizde BAŞLICA eksikmiş. Düşünce boyutunda aldım, 88 olabilir? (Onunla bugün bağlantıyı elektronik kuramıyorum). Hah geldi: EUZÜ BESMELE, o ayeti istiyorum. En Nahl içinde;

 

<> 16-Nahl/98: Kur'an'ı okuduğun zaman, o kovulup taşlanmış şeytandan Allah'a sığın!

98 mi? :((((. Benden telepat olamaz. :((((( Cadı bunun için değerli, bunu HİÇBİR ŞEKİLDE unutmayınız. Kur'an'a şeytanın girme yetkisi vardır (Hadisler ve şeriat bunun için uyduruldu). Onun yetkisizliği sadece ve sadece “Euzübillahi mineşşeytanirraciym + besmele” (Kısaca Euzübillah) bunu sakın bırakmayınız. Ne yazarsam çizersem (ki hepsi Kur'an'dır) mutlaka ayetlerimize “Euzü besmele” (Euzübillah da yeterlidir) demek durumundayız.

“Biiznillah”, yani Allah izin verirse >>> KUR'AN “OKU”nur; yoksa Kur'an'ın (Hizbullah vb gibi) CANINA okursunuz, “şeriat, şeriat” diye kendinizi sokağa atarsınız; “şefaat, şefaat ya Muhammed” diyerek Cehennem'e gidersiniz. “Şefaat” diyeceğimize “Selatüsselam efendim” demek CENNETE değer. (SS)

Selam ve duayla demek; “Selam selam”; SELAM VE DUAYLA efendimize. Allah'tan Efendimizin “BİZLERİ İZLEMESİNİ/HABERDAR OLMASINI” istedimdi geçen gün (Sanırım iki gün önce).

Heyecanlandım yazamıyorum, Dedem o saatte zuhur etti: “RESULULLAH” dedi, “BENİM YAPAMADIĞIMI/HANİFLİĞİ = PROTESTANTLIĞI” benim özlemim olanı YAPANLARA da selam selam dedi (Dedem bugüne kadar asla ve kat'a yalan söylemez, hiç abartmaz, hatta sert olmak için, bir de AZ söyler).

Ben 3M ile heran bağlantılı olduğumu biliyordum, ama buna ŞŞŞŞOOOOKKKK oldum, kendime gelemedim dersem DOĞRUDUR. Yani bu durumda 4M gibi olduk (Yahya(as) ile 5M)...

Evet, yeniden geldim. Çok hızlı hareket etmelisiniz; soru yoksa, kaldığımız yerden devam -ama onu da unuttum-. Ben bilgiyi asla unutmam; fakat DÜNYALIK herşeyi unuturum... Sorularınıza hazırım buyrun!

 

<> Dün gece bu iki ayet [İnsan-30 ve Tekvir-29] üzerinde fazla yoğunlaştık.

Kur'an'ın tamamında AYETLER anlamdaş olarak çifttir (Çift olması da AYETTİR, TEVFAFUK için Allah'ımız ayetlerin ÖTEKİ çiftini de gönderdiğini Ayet ile beyan eder). Verdiğin iki ayet de böyle. Soruyu ayrıntılarsan, memnuniyetle yanıt vereceğim -Allah inşaa etsin-.

 

<> Ateistlerin en çok işine gelen ayet bu sanırım. Mesela şunu diyebilir: Allah dilediği için ateist oldum?

İstersen ben gireyim: BİRİNCİ ayette >>> BİZİM EVRENE (A ihtimaline) ve ikinci ayette de >>> Tüm ihtimallere (Özellikle paralelimiz olan B ihtimali evrenini) kastediyor!

Birinci de doğrudan biz varız.

İkincisinde PARALEL EVREN = B EVRENİ >>> DECCAL cinsinin evreni de var; artı (üstüne üstlük) DİĞER TÜM SONSUZ ihtimallar (c, d, e, f, ... n) ikinci ayette yer alıyor. Mesela: Paralel evrenimiz ve biz POLARİZE olduğumuz için, aynı hızda ve “sınırlı” bir alanda “sürekli” genişliyoruz; dolayısıyla birbirimize DEĞECEĞİZ ve KAPI (Universe-gate) oluşacak.

Bunu DECCAL dilemiyor, BUNU ALLAH dilemiş >>> “İKİ EVREN GENİŞLEYECEK” diyen ALLAH'ımız! Yine, “İki evren sınırlı alanda birbirine teğet olarak değecek” diyen de ALLAH'IMIZ! Dileyen ALLAH = MUTLAK VE KÜLLİ İRADE! Ama oradan içeri geçmeyi deneyen yaratık (Deccal) ise >>> CÜZİ irade. Mesela, macera seven biri olmasaydı, o (kötü) DECCAL değil de, ÇOOOK İYİ bir Deccal gelebilirdi. Burada SEÇİMİ YAPAN ALLAH değil!

(Hatırlayınız: Bir kavim = Kişinin kavli >>> KENDİNİ DÜZELTMEZSE ALLAH DA YARDIM ETMEDİĞİ GİBİ tam tersine AZDIRIR!). Yani hidayetin tersi oluşur. ALLAH KADER GİBİ “iki evren birbirine değecek” diye yazmış, ama burada “KÖTܔ (kendi kavlini düzeltmemiş) olan DECCALDİR, yani KADER yerini bulmuş, ama “Özgür iradesiyle” o yaratık “İyi değil, KÖTܔ olarak bize ithal olmuş.

En iyi yanıtı Kur'an'dan verelim: “Ey zülkarneyn >>> DİLERSEN (Özgür iraden var) >>> ONLARA KÖTÜLÜK EDEBİLİRSİN” diyen RABBİM'dir. “Dilersen de İYİLİK edersin” diye BİR ÇİFT ÖNERME yapan Rabbimizdir, İKİ YOLU da yapıyor (A ve B). Burada ÖZGÜR SEÇİM hakkı, KİŞİNİNDİR. Ayeti yazarsanız göreceksiniz ki: İYİ KİŞİ olan ZÜLKARNEYN, ayetin devamında İYİ ŞEYLERİ söylüyor.

 

<> 18-Kehf/86: Nihayet, Güneş'in battığı yere varınca onu kara balçıklı bir gözede batar buldu. Onun yanında bir de kavim buldu. Dedik ki: “Ey Zülkarneyn, ya bunlara azap edersin ya da haklarında güzel bir tavrı esas alırsın.” - 87: Dedi: “Zulmedene azap edeceğiz; sonra Rabbine döndürülecek; O da onu görülmedik bir azaba çeker.” - 88: “İman edip hayra ve barışa yönelik iş yapana gelince, onun için ödül olarak en güzeli var. Ve ona, buyruğumuzdan, kolay olanı söyleyeceğiz.”

Demiyor ki, “ben bunlara KÖTÜLÜK edeceğim, ama bunu YAPTIRAN DA SENSİN!”. Böyle deseydi Zülkarneyn “Zülkarneyn” olmadığı gibi; tam bir ATE+İST olurdu, o zaman da Kur'an'da ANILMAZDI Zülkarneynler. Şimdi iki tip Zülkarneyn var: 1N ve 0N! Birincisi -kuşkusuz- iyi (bunu özgür iradesiyle seçmiş), ikincisi kuşkusuz kötü (o da bunu özgür iradesiyle seçmiş). Şimdi Einstein grubu “Bunu ben dilemedim, Allah diletti, ben masumum” diyebilir mi???

BEN İYİ OLDUM İSEM, o da iyi olsaydı; ben tahkiki müslüman isem, bizim Sünnetçiler de öyle olsaydı; ben akli müslüman isem, öteki Nakli (mukallit) müslümanlar da benim gibi olsaydı! Ben Hanif Müslüman isem, onlar da HADİS müslümanı değil; benim DİNİMDEN olurlardı.

Allah'ımız hem bize hem ATEİSTLERE: “Senin dinin sana benimki bana, ben senin taptığına tapmam, sen de benim taptığıma” (Eyyuhel kafirun)! O zaman bir HIRSIZ, BİR KATİL, BİR ATEİST suçu kendinde arasın, çünkü özgür seçim “KADER” üzerine bina edilmemiştir; Allah'ın hayır ve şerri “KAZA” olarak iner durur.

Mesela birinin tansiyonu aniden düşer ve senin otomobilinin önüne düşer ve ölür! Bu kazadır (Allah'tandır), ama bu ölen kişinin “Ben hırsızım, ben ateistim” dediğini düşünün! Rabbimi kim suçlayabilir ki? Bizi sınav için yaratmadı mı? Bunu unutturmadı mı? Ateist olan KENDİ TERCİHİNİ yapmıştır.

FATALİZM (cehriyecilik) Allah'ımızın lanetlediği, fakat şeriat + tasavvuf + hadislerin EN SAPTIRDIĞI bir afettir; Allah bizi kadercilikten korusun. Zülkarneyn'e Allah'ımız teklif ediyor: “İstersen iyi >>> (saklı olarak istersen kötü) davranırsın” diyor.

ALLAH FATALİZMİ yaratmadı; insanlar yarattı! Nankör insanlar, Süfyaniler! Bunlar yüzünden ortaçağ değil, İLKÇAĞI yaşıyor islamiyet! Nedir o Necef’teki Şiilerin hali! Allah'a mı, Hz. Ali'ye mi tapıyor onlar? Şiilik de giderek süfyanileşti. Caferi ve Alevilere destek olmamız gerekiyor, ki Şii Rafiziliğe karşı durabilsinler. Şiiler iyice yoldan çıktı. Anadolu söylemi Alevilik (Bektaşilik) dışında ŞİİLİĞİ de protesto ediyorum.

Daha önce de söyledim: Şii lideri ve 80 kişinin öldürülmesindeki BOMBA >>> Usame bin Ladin'den geldi. Çünkü ABD ve Fransa askeri stoklarında “Belli sayıda” üretilen bu özel bombalar (Düşünün ki 150 kişi birden ağır yaralandı, bir kısmı ölmeye devam ediyor), USAME'nin El Kaide’sinin bombaları >>> NY Ticaret merkezindeki EKSİK ve aranılan bombalar, yani uçaklara yüklenmeyen, saklı tutulanlar, işte ortaya çıktı. WTC’yi kim bombalamıştı???

 

<> Usame bin la-din

Evet ve kabul etmişti. Şimdi AYNI söylemde aynı stoktan alınmış bu bomba KİMİN? (4 bomba kayıptı, kaynak Fransız istihbarat örgütü). Biri ortaya çıktı. Daha üç facia var, bu adam rahat durur mu sizce? Görünen köy kılavuz istemez!

Bu adam yani “Usame 1000 Ladin”! O da müslüman, ben de; o da namaz kılıyor, ben de. Fakat ONUN DİNİ KENDİNE; BENİM DİNİM BANA! Ben onun taptığına (“şefaat ya Resulullah” diye taptığı efendimize) tapmam; o da benim taptığım ALLAH'ımıza tapmaz. Onun dini kendine; benim dinim (tavsıyeten HANİFLİK) bana! O Ortodoks, ben Protestant!

 

<> Allah yaratmayı diledi ve yarattı, iyiyi ve şerri de; fakat (külli şey) bize iradeyi vererek seçmemizi diledi; yani bizim seçmemizi de dileyen Allah demek mi oluyor; yalnız seçim bize ait?

A ve B iki ihtimalden birini SEÇMEK bize aittir. Bir örnek: Mesela birinin 3 çocuğu olması kader! Fakat eşini KENDİ SEÇER! O seçtiği eş, ister A (Ayşe), ister B (Berrin) olsun; ÇOCUK SAYISI, çocukların doğacakları gün, ömürleri vb. DEĞİŞMEZ. Ayşe zenci, Berrin de çinli olsun! Bu çocuklarımızın fizyolojisine yansır, ama çocuklarımın SAYISINA (ki üç örneği verdim) ve çocuklarımın yaşayıp yaşamayacağına HİÇBİR (NONOME) etki ve katkı yapmaz!

Çocuğum sadece “çekik gözlü” veya “koyu esmer” olmuştur; rızkı ve takdir edilen şeyleri asla değişmeyecektir. TAMAM??? A ve B olan iki eşten birini (mesela B'yi) seçen BENİM! B de “Karşılıklı mutabakat ile >>> NİKAH AKDİ” ile BENİ SEÇMİŞTİR, o da ÖZGÜRCE seçmiştir, Ben A (Ali) yerine öteki B’yi (Bahattin’i) seçmiştir veya tersi...

Bir soru da benden: Maçlar? GS maçı?

 

<> 2-1 GS yendi.

İyidir. Süreyya Ayhan? 1-2-3?

 

<> 2. oldu.

İlk deneme için çok iyi bir sayı ve çok dürüst bir kız, İstese küçük ve legal doping alır ama YEMİNLİ ve almıyor (Kızımızı çok seviyorum). Allah bize Millenium ile bir çok birincilik verdi; Dünya güzeli bile bizden çıktı, Sertab ortalığı kırdı geçirdi, Eurovision'un en yüksek puanını aldı. GS'ın Avrupa şampiyonluğu bizim Millenium'dan önce miydi? Erkek mankenimiz de birinci oldu! Bilim dallarında ABD'li Türkler inanılmazları başardılar. Onurumuz iade olunuyor, öyle umuyorum.

 

<> Sırada RT Erdoğan rövanşı?

Gaflet (değil) delalet (değil) HIYANET!

 

<> Mahkeme Kepez davasında Uzanlar'ın lehine karar verdi! Hükümete ise temyiz yolunu da kapattı. Kepez'in tüm malları geri verilecek.

Öyle olmalıydı. Neydi o gözaltına alıp üstelik dipçiklemeler? Jandarma'ya ne oluyor? Neden böyle yapıyorlar? Jandarma'nın orada ne işi var? Orası POLİS bölgesi!!! Jandarma YETKİSİZ! Ama İçişleri Bakanının EMRİNDE, Bakan ilk kez “Jandarma'ya EMRETMİŞ”, o ne işgüzarlık!

 

<> Enerji Bakanlığı ile birlikte Kepez'e giren Maliye Bakanlığı yetkilileri 10 GÜN BOYUNCA YAPTIKLARI İNCELEMELERDE HİÇBİR SAHTEKARLIĞA RASTLAYAMADIKLARI için Uzan'lar aleyhine dava açamıyor!

Yazık ki Uzanların 180 şirketinde çalışan sayısı 54 bin. Bu demektir ki >>> her biri dört kişiden 54 bin aileye bakıyor. Allah'ın verdiği HELAL rızkı bile çaldı HIYANET içindekiler, 1500 kişiye işten el çektirildi. Kablolu yayın, Star ve yan kuruluşlarını menüden dışarı atacakmış. RTÜK'ün ataması da idari mahkemeden döndü (TRT başkanı için usulsüzlüğü yapan bizzat Erdoğan'ın arkadaşı). Bu herifçi, “Bir dahaki sefere 6 ay kapatırım” diyor. BEN (kapatırım) diye konuşabiliyor! Hayret ki hayret! Sen kimsin??? Diktatörün celladı mı?

 

<> TRT seçiminde 4 oy alan kişiyi üç kişilik listeye eklemediler!

<> Bu kanunlar (kendilerini hukuk üstü gören) onlara da bir gün lazım olur.

Gidecekler, aynen MHP gibi gelmeden gidecekler ve yerlerine gelenler “OH HAZIR DİKTA YASALARI” var; bundan yararlanacaklar.

 

<> İşleri Yasama iken hem Yargı hem Yürütme gibi hareket ediyorlar.

Evet, RTE “Şöyle olsun” diyor, VE ÖYLE OLUYOR >>> ÇOĞUNLUK KENDİLERİNDE >>> BU HÜSNÜ KURUNTULARIDIR! AKP yüzde kaç aldı?

 

<> 34

(%100) – (%34) = (%66). Ben %66’yım! İKTİDAR BENİM, Recep değil!!! Benim oyum onun iki katı! İktidar benim ve BEN MİLLETİM! Ben milletim! Millet!

 

<> Seçime katılanların %34'ü ama toplam seçmenin %25'ini aldı aslında. 10milyon sandığa gitmeyen var.

O meclis GASBEDİLMİŞTİR. Eğer birkaç parti olsaydı derdim ki “Çoğulcu demokrasi” gereği, bu SEÇİM normal! Ama değil! TEK PARTİ iktidar ve cılız bir Baykal muhalefeti. İnönü'nün tek parti iktidarından ne farkı var bu durumda? 34 ile nasıl MİLLET İRADESİ adına konuşabilir?

 

<> Çok az zaman kaldı, acı bir son bekliyor onları. Bunu artık görmeyen yok.

Sistem yanlış olabilir, seçim yasaları da yanlış olabilir. Amaaaaa her yasa MİLLET için değiştirilir, kendileri için değil!

Hans von Aiberg, 31/08/2003