Chat n° 180 - Tarih: 29 ağustos
2003
Not-1: <> ile başlayan satırlar
sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan
diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın
Aiberg'e ait değildir, sohbete
sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı
gündem konularının yıllar sonra değişmiş
olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken
karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb.
info@aiberg.com
adresine bildirebilirsiniz.
<> slm slm kaptan
<> hoşgeldiniz
selam hoşbuluştuklarımıza
selam.
<xxxx1> <xxxx2> New york'ta küçük bir çocuğu azgın
bir köpeğin dişlerinden kurtaran ve hayvanı boğan deli kanlının
yanına koşan muhabir sormuş:"kahraman Amerikalı çocuğun
hayatını kurtardı" diye yazabilir miyim? Ben Amerikalı
değil pakistanlıyım. Ertesi gün New york Times ın manşeti:"Kökten
dinci müslüman,central park'ta bir köpeği boğdu.FBI ,olayın El
kaide bağlantısını araştırıyor..."
Güldürdün beni xxxx1 :))
<xxxx1> ben değil hocam xxxx2 candaş başardı
bunu :)
AYNI ANLAMDA
söyledim.
<xxxx2> :)
Güldürdün beni (xxxx2)+xxxx1.
Bazen böyle yaparım. Mesela csk-fb
maçını sormuştum. İki takımın da adı yanlış.
Çek değil Bulgar takımı olan CSK ve FB değil, GS olacaktı...
<> milenyumdan söz edecektiniz
Aslında elimizde iki
konu var: İhlas ve Yeşile yapışmak/Philadelphia Devam
edecektik. Ama yoğun istek üzerine "havadan sudan sorular" için
tlf. geldi. Bu geceyi yine serbest bırakalım.
Böylesi iyi oluyor. Düşman
yerlerde "Soruların yanıtlarını
aylar önce hazırlıyor" diye yazmışlar.
Ben anında çalışırım
= Adım Kur'an... Kur'an hafızı olsaydım, o zaman vay
halime...
Hakkımda bir yazıyı
paste etmişler. Kur'an'ın ayetlerinin yerini değiştirerek,
lego yapıyormuşum. Böylece canımın istediği gibi eğip
büküyormuşum... Tek delilleri ise Maide-3'ü BOZDUĞUMA ilişkin atıp tutmuşlar.
Bunlar salak mı ne? Onu
bana gösteren, Kur'an'ın tevafukudur. Yani Allah nasıl olsa
"Kur'an'ı karıştıracağımız için"
(Zikri değil Kur'an'ı) ayetlerini çift çift gönderiyor.
Maide-3'ün a s
l ı n d a NE olduğunu anlamak için
tevafukuna bakarsınız. Maide 3 aynen NAHL-115'de var. (Aklımda yanlış kalmadıysa) Bu
da bir mucize işte.
<> Nahl-115: O size ancak şunları
haram kılmıştır: Ölü, kan, domuz eti, Allah'tan başkası
adına kesilen hayvan. Bununla birlikte, zorda kalan, başkasının
hakkına tecavüz etmemek, sınırı da aşmamak şartıyla
bunlardan yerse, Allah bağışlayacak, merhamet edecektir.
<> Maide-3: Şunlar size haram kılınmıştır:
Boğazlanmayarak ölmüş hayvanın eti, kan, domuz eti, üzerine
Allah'tan başkasının adı anılmış, boğulmuş,
vurulmuş, yuvarlanmış, süsülmüş, canı üzerineyken yetişip
kestikleriniz müstesna olmak üzere canavar tarafından yırtılmış
ve dikili adak taşları üzerinde boğazlanmış hayvanlar
ve bir de fal oklarıyla kısmet paylaşmanız. Bütün bunlar
birer sapıştır. Küfre batmış olanlar bugün dininizden ümitlerini
kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun! Bugün sizin için
dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için
din olarak İslam'ı/Allah'a teslim olmayı seçtim. Şu da var ki, her kim ciddi bir açlıkla
yüz yüze gelir de günaha kaçmak maksadı olmaksızın onlardan
yemek zorunda kalırsa, elbette Allah Gafur ve Rahim'dir.
"Ayet ayeti açıklar"
derken meramım şuydu: Hangi ayetlerle oynarlarsa, OYNAYACAKLARI -peşinen- KUR'AN'da yazılı, hem de en
baştan... Cinler de kendi Kur'an'larıyla oynamaya kalktılar ama,
Cin suresinin tevafuku olan AYETLER
indirildi. Şimdi yerini unuttum; siz bulabilirsiniz. (Fihrist usulü
bakarsanız...) Cin suresine ÇOK
benzeyen ayetler topluluğu.
<> Anlamak için öncelikle Kur'an'a bakmak gerekir ama bunlar
ayetlerin sağlamasını hadislerden yapar
Evet, Hadisler onların,
Hanif Kur'an bizim oldu. Allah böyle paylaştırdı. Çok şükür.
Hadis kullanarak İLİMSİZ
yazıp çiziyorlar. Bizler ise HİÇ
HADİS KULLANMAYARAK, İLİM
ÖTESİ İLİMLERİ/geleceğin bilimlerini ve Kur'an'ın
gizlerini tıkır tıkır yazıyoruz. Çünkü bizde "HADİS" denen atgözlüğü
yok. Bizde ALLAH SÖZLÜĞÜ, yani
Kur'an var!
<> Cin/12: Doğrusu biz anladık ki, Allah'ı yeryüzünde aciz bırakmamıza
ihtimal yok, kaçmakla da O'nu asla aciz bırakamayız.
<> Enam/130: Ey cinler ve insanlar topluluğu! İçinizden, size
ayetlerimi anlatan ve şu gününüzle yüz yüze geleceğiniz hususunda
sizi uyaran resuller gelmedi mi? "Kendi aleyhimize tanıklık
ettik." dediler. "İğreti hayat onları aldattı da
küfre saptıklarına ilişkin, öz benlikleri aleyhinde tanıklık
ettiler."
Hangi suredeydi
unuttum, ama 8-10 ayet devamlı CİN
suresindeki gibi anlatıyordu. İşte o da Cin suresinin
tevafuku... Cinler Kur'an'ı değiştiremeyeceklerini anladılar.
Neyse bir ara arar bulurum. Bu tevafuk güzel bir sağlama olayı.
Cifirde -mesela basit olarak-
şöyle bir formül var: Maide3 - Nahl115 = SON AYET gibi... Bu iki Cin suresi de AYNI formüle tabi... Biri Cin suresi, ötekinin adını
unuttum. Acaba bunu bana şeytan mı unutturdu? Yoksa yoğun beynim
mi?
<> 1080
Evet sevmediğim tek
rakam bu: 1080 [saniye], ya da 18
dakika demek. (Mesela saat geceyarısına 18 var... dediğimde/dendiğinde
tüylerim diken diken oluyor.) 1080 saniyenin sıfırlarını
kaldırıyorsun, kalanlar dakika ediyor.
<> Ahkaf/29: Bir zaman, cinlerden bir topluluğu, Kur'an'ı dinlemeleri
için sana yöneltmiştik. Onu dinlemeye hazır hale geldiklerinde:
"Susup dinleyin!" dediler. Dinleme bitirilince de uyarıcılar
olarak kendi toplumlarına döndüler.
<> Ahkaf/30: Dediler ki: "Ey toplumumuz! Biz; Musa'dan sonra indirilen,
kendinden öncekini doğrulayan, hakka ve dosdoğru yola ileten bir
Kitap dinledik."
<> Ahkaf/31: "Ey toplumumuz! Allah'ın davetçisine uyun, ona iman edin
ki Allah, günahlarınızdan bir kısmını bağışlasın
ve sizi acıklı bir azaptan korusun!"
<> Cin/1: De ki: "Cinlerden bir topluluğun dinleyip şunu
söyledikleri bana vahyolundu: 'Gerçekten biz, hayranlık verici bir Kur'an
dinledik."
<> Cin/2: "Doğruya ve hayra kılavuzluyor. Biz de inandık
ona. Artık Rabbimize hiç kimseyi asla ortak koşmayacağız."
<> Cin/3: "Rabbimizin adı/kudreti/işi/gayreti çok yücedir. O,
ne bir dişi dost edinmiştir ne de bir çocuk."
<> Cin/4: "Doğrusu, bizim beyinsiz, Allah hakkında saçma lakırdı
ediyormuş."
İşte bunlar
Tevafuktan örneklerdi...
***
<> Son chatte şöyle yazmıştın >> "Bundan sonraki konumuz şu: Allah inşaa Cuma günü devam edeceğiz.
PHİLADELPHİA TAYFALARI NEREYE
GİTTİ? Neden paranormal şeyler yaşadılar/görünmez
oldular vb. Sıkı durun, sizlere inanılmaz ilk ve tek olarak
yepyeni bilgiler vereceğim Allah inşaa... Millenium dolayısıyla
yeni şeyler de söyleyeceğim." Ya da yeni
sorular mı yanıtlanacak?
Ama "SERBEST SORU" istediler [candaş]. (tlf.ile istekler vardı) Fakat burada nicklerini göremiyorum. Bir
de quantum teoreminden çok sıkıldıklarını söyleyenler
var, onlara hak veriyor musunuz?
<> HAYIR. OMNİ düşünmek zorundayız.
ZERRELER fiziğini
sevmeyip KÜRRELER FİZİĞİNİ
sevmek demek, bilimi İKİYE
bölmek demek... Bilim bütündür -kuşkusuz-.
<> Demir elementi dünya dışı bir element mi (yani
bizim dünyamıza başka bir yıldızdan mı geldi)?
Demiri indirdik kelimesi var:
Tüm göktaşları DEMİRDİR.
Yani element tablosunun üç durağı vardır:
Birinci durak: Hidrojenden
Carbon'a kadar olan çevrim (Güneş bu çevrimi yapar). Çevrimi anlatmaya
"KABA BİR ÖRNEK": Herşey
yakılınca C (Karbon/kül) olur. Neden Karbon olur? Çünkü cismin ağırlığı
en kolay yoldan yokolur. (Örneğin bir gazeteyi yakınız ve ağzına
kadar su dolu bir bardağa külünü koyun, HİÇ taşmaz su...) (Bunlar kaba fakat anlamlı MİSALLER/mesalalar...)
Demek ki birinci Aşamada
"KARBON(kül)e kadar bir çevrim
var. Buna transkarbon elementler deniyor...
İkinci aşamada ise
Karbon dahil Demire kadar bir dizi çevrim var: Karbondan sonraki tüm atomlar
bir şekilde YANIYORLAR
>>>>> Buna DEMİR
diyoruz.
Üçüncü aşamada ise
Demirden Kurşun(Pb)a kadar, yani radyoaktif olmayanlar... Üçüncü aşama
Radyoaktif elementlerin ilk durağı olan Uranyum'dan başlıyor.
Bundan itibaren Trans uran elementler diyoruz.
Bunları aklımızda
tutuktan sonra gelelim DEMİR aşamasına
yani DEMİRİN
indirilmesine... 7 anlamı var:
1. Demir özgül ağırlıkça
ağır olduğundan, Dünyanın çekirdeğine İNER >>> Çevreden MERKEZE iner >>> İNER >>> İNER (Nife/Nifsima vb). (Nikel de
Demir ile aynı ailedendir >>> Bunlara demir geçişli
elementler de deniyor.) Ni(ckel)+Fe(rro) = NİFE
>>> Dünyanın çekirdeğinde İŞTE BU VAR!
Ayetin ikinci anlamı:
2. Tüm göktaşları
yanıp bitince SALT DEMİR
çekirdeği olarak bir tür YANMIŞ
ve katılaşmış olurlar. Göktaşları,
Cometler/kuyruklu yıldızlar hep DEMİRDİR.
Bunun için Dünya meteor kraterlerinde bu davetsiz konuklarımız SAF demir'dir. Göktaşlarının
İNMESİ
>>>>>>>>>>>>> DEMİRİN İNMESİ demektir. (Sizin sorunuzun yanıtı
buydu.)
3. Tüm sıcak
gökcisimleri eninde sonunda DEMİR
oluştururlar: Güneş >>>> beyazcüce >>>>
Karacüce = DEMİR YILDIZ! Yıldız
>>>>> Pulsar >>>> Nötron yıldız = DEMİR YILDIZ.
Demek ki DEMİRİN kaynağı doğrudan DIŞUZAYDAN! O halde DEMİR galaktik gaz-toz maddesinin TEMELLERİNDEN biri... Demek ki GÖKTE VAR >>>>> O halde
>>> DEMİRİ İNDİRDİK
kelimesi YERLİ YERİNDE BİR
ALLAH TANIMI ve MİSAL ile şifresi...
Hadid 26. ayet lütfen...
<> Hadid/26: Yemin olsun, Nuh'u ve İbrahim'i de resul olarak gönderdik.
Peygamberliği ve Kitap'ı bunların soyları arasına
koyduk. O soylardan bir kısmı hidayete ermiştir. Ama onlardan çoğu,
yoldan çıkmış olanlardır.
Pardon 25. ayet olacak.
<> Hadid-25: Andolsun, biz resullerimizi açık-seçik delillerle gönderdik
ve onlarla birlikte Kitap'ı ve ölçüyü de indirdik ki, insanlar adaleti
ayakta tutsunlar/adaletle doğrulsunlar. Ve demiri de indirdik. Onda zorlu
bir kuvvet ve insanlar için birçok yarar vardır. Allah bu sayede,
kendisine, resullerine, gayba inanarak kimin yardım edeceğini
bilecektir. Allah Kavi'dir, Aziz'dir.
(Aslında 26 ama BÖYLE değiştirdiler.)
"Ve demiri de indirdik. Onda zorlu bir kuvvet ve insanlar için birçok
yarar vardır."
"Ve demiri de indirdik."
"demiri de indirdik."
"demiri indirdik."
"indirdik"!!!!!
Bunu sormuştunuz değil
mi?
<> çok teşekkür ederim
Bu arada, "DEMİRİ İNDİRDİK"
başka bir ayette geçiyor mu? (İndirmek nazil/Enzelna)
[Candaş] mutmain oldunuz mu? ?
Hatlar mı kötü yine?
<> bağlantısında sorun olabilir kaptan
<> evet, çok teşekkür ederim.
<> (Bağlantılar gerçekten bir tuhaf.)
Bağlantı bende
çifte sıkıntı: Hemen YEŞİLE
yapışacakmışım gibi vesvese geliyor. (Ehvam/kuruntu değil;
Vesvese...)
[Candaş] buldun mu? Bir yerde daha var. DEMİRİN
indirilmesi... (Kur'an iki bağ örneğindeki gibi çift çift kendini
yazdırmaktadır.)
<> Kehf-96: "Bana demir kütleleri getirin!" İki ucu tam denkleştirince,
"Körükleyin!" dedi. Onu ateş haline koyunca da "Getirin
bana, üzerine erimiş bakır/katran dökeyim!" diye seslendi.
Evet bu...
<> Enzel olarak bulamadım
Tamam buydu... Şimdi
yine Maide3-Nahl115 = Son ayet formülünü
yapalım... Hadid/25-Kehf/96=???????
<> Hadid-25: Andolsun, biz resullerimizi açık-seçik delillerle gönderdik
ve onlarla birlikte Kitap'ı ve ölçüyü de indirdik ki, insanlar adaleti
ayakta tutsunlar/adaletle doğrulsunlar. Ve demiri de indirdik. Onda zorlu
bir kuvvet ve insanlar için birçok yarar vardır. Allah bu sayede,
kendisine resullerine, gayba inanarak kimin yardım edeceğini
bilecektir. Allah Kavi'dir, Aziz'dir.
<> Kehf-96: "Bana demir kütleleri getirin!" İki ucu tam denkleştirince,
"Körükleyin!" dedi. Onu ateş haline koyunca da "Getirin
bana, üzerine erimiş bakır/katran dökeyim!" diye seslendi.
Yani, "İndirileni getirin" dediğimizde,
Kur'an'ın karıştırıldığını anlıyoruz.
(Osman Kur'an'ında bu düzeltilmiştir.)
Nasıl işlettik bu
formülü?
"Andolsun, biz resullerimizi açık-seçik
delillerle gönderdik ve onlarla birlikte Kitap'ı ve ölçüyü de indirdik ki,
insanlar adaleti ayakta tutsunlar/adaletle doğrulsunlar. Ve demiri de
indirdik. Onda zorlu bir kuvvet ve insanlar için birçok yarar vardır.
Allah bu sayede, kendisine resullerine, gayba inanarak kimin yardım edeceğini
bilecektir. Allah Kavi'dir, Aziz'dir."
Bu ayetten "Ve demiri de indirdik. Onda zorlu bir kuvvet
ve insanlar için birçok yarar vardır" cümlesini çıkarıp
üzerine 26. ayeti yazınız.
<> Hadid-25: Andolsun, biz resullerimizi açık-seçik delillerle gönderdik
ve onlarla birlikte Kitap'ı ve ölçüyü de indirdik ki, insanlar adaleti
ayakta tutsunlar/adaletle doğrulsunlar. Allah bu sayede, kendisine
resullerine, gayba inanarak kimin yardım edeceğini bilecektir. Allah
Kavi'dir, Aziz'dir.
<> Hadid-26: Yemin olsun, Nûh'u ve İbrahim'i de resul olarak gönderdik.
Peygamberliği ve Kitap'ı bunların soyları arasına
koyduk. O soylardan bir kısmı hidayete ermiştir. Ama onlardan çoğu,
yoldan çıkmış olanlardır.
İşte bu ikisi 25.
ayet. Fakat "Ve demiri de indirdik.
Onda zorlu bir kuvvet ve insanlar için birçok yarar vardır." 26.
ayet... Bunu bizzat Osman ra. söylüyor.
<> Hadid-25: Andolsun, biz resullerimizi açık-seçik delillerle gönderdik
ve onlarla birlikte Kitap'ı ve ölçüyü de indirdik ki, insanlar adaleti
ayakta tutsunlar/adaletle doğrulsunlar. Allah bu sayede, kendisine
resullerine, gayba inanarak kimin yardım edeceğini bilecektir. Allah
Kavi'dir, Aziz'dir. Yemin olsun, Nûh'u ve İbrahim'i de resul olarak
gönderdik. Peygamberliği ve Kitap'ı bunların soyları arasına
koyduk. O soylardan bir kısmı hidayete ermiştir. Ama onlardan çoğu,
yoldan çıkmış olanlardır.
<> Hadid-26: Ve demiri de indirdik. Onda zorlu bir kuvvet ve insanlar için
birçok yarar vardır.
Şimdi 27-28. ayet
lütfen.
<> Hadid/27: Sonra onların eserleri üzere, resullerimizi art arda
gönderdik. Meryem'in oğlu İsa'yı da onların ardınca
gönderdik. Ona İncil'i verdik; ona uyanların gönüllerine şefkat
ve merhamet koyduk. Bir bid'at olarak ortaya çıkardıkları ruhbaniyeti,
onlar üzerine biz yazmamıştık. Allah'ın rızasını
kazanmak için ortaya çıkardılar. Ama ona gerektiği şekilde
saygılı olmadılar. Onların, iman edenlerine ödüllerini
verdik. Onlardan çoğu yoldan çıkmış olanlardır.
<> Hadid/28: Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve onun resulüne inanın ki
size rahmetinden iki nasip versin: Size, kendisiyle yol açacağınız
bir ışık lütfetsin ve sizi affetsin. Allah Gafur'dur, Rahim'dir.
Karışıklık
son ayette yok, ama öncekilerde var: GÖNDERDİK'ler
bir tek ayet; İNDİRDİK
(demiri) BAŞLIBAŞINA BİR
AYET ve sureye adını veriyor: Hadiyd (Demir). Bunu anladık mı?
<> Evet
Demirin inceliklerini/Cifir sırlarını
daha önce vermiştim, onları tekrar yazmıyorum. (Bulursanız
link'ini veriniz, yeterli olur -ltf-.)
<> 4 Ocak 2002 tarihli chat okunsun.
Demir bilindiği gibi
>>>> Atom numarası olarak >>>> 26. (İşte
bu mucizedir ve densizler bunu bilmeyerek yok etmeye çalışırken,
bizleri Hz. Osman uyarıyor.) Demirin atom ağırlığı
(Geçiş elementleri için sırayla ferri, ferro, nikel izotopu dahil)
56, 57. (Bunun anlamı şu: 56'dan 26 protonu çıkarırsanız
geriye kalan nötron sayısıdır. Veya 57-26 = 31.)
Hadid suresi inişte de
Kur'an tertibinde de değişmemiştir >>>>>> 57.
sure olarak indirilmiştir. 57 NÖTRON.
Ve 26. ayette de DEMİR sözü ilk
kez geçiyor. (Daha önce 1-25 arasında HİÇ
DEĞİNİLMEMİŞ.)
Arapça demir H-D-Y-D olarak yazılır
>>>>>>>>>> Cifir/Ebced toplamı
>>>>>>>>> 26'dır. (D'ler >>> 4, Y=On, H=8.)
Bunlar Mucize değil
mi?????
<> Süper!
Sadece demirin 3'ü GEÇİŞ izotopları vardır.
56-57 demir ve 58 Nikel. (Nikel de aslında bir demirdir. Ama ÇELİK'i çağrıştırması,
demirden ÇELİK yapılmasına
yol açmıştır.) Bu da bir mucize değil mi?
<> Evet!
57 demir'in asal sayı olarak böleni 19'dur (3x19 =
57). Sadece demirin 19. elektronunda BOŞLUK
Vardır -ki bu tek istisnadır-. Demir bu yüzden mıknatıs
olmak zorunda kalıp ÇEKİYOR.
Eğer diğer elementler gibi 19. elektron da YERİNDE dolu olsaydı (ki orası boşluktur) Mıknatıstan
hiç haberimiz olmayacaktı...
DEMİRİN İNDİRİLMESİ >>>>
ELEKTROMAGNETİZMANIN
İNDİRİLMESİ
demek değil midir? Ve bütün bunlar birer Mucize değil midir? "Senden mucize istiyorlar. De ki, mucize
olarak Kur'an yeter!" İşte bu ayete SOMUT deliller olarak yazdım demiri...
<> Tarık suresi ile Hadid suresinin cifirsel ilgisi nedir?
"Hologramı
var". Yani tüm Kur'an tüm diğer ayet ve kelimeleri İÇİNDE barındırır.
Tarık içinde DEMİR
geçmiyor ama, cifirsel olarak bağlantısı var: Tarık'ın
motoru (Adiyatı) Nur-35'de anlatılan... Tarık'ın motor
düzeneği, yüksek eksi kutup (mercek) ve yüksek artı kutup (en yukarıdaki
TOPUZ/Elektroskop) üzerine kurulmuştur.
Bunu mu sordunuz?
<> evet, çok teşekkür ederim.
Elektromagnetizma
>>>>> DEMİRDEKİ
ŞİDDET diye Kur'an'da bildirilmiştir. (Hadid-26 içinde)
"Ve demiri de indirdik. Onda zorlu bir kuvvet ve insanlar için birçok
yarar vardır"
"demiri de indirdik. Onda zorlu bir kuvvet"
Onda (Demirde) zorlu bir
kuvvet (Yüksek elektromagnetik fırtına üretme yeteneği) vardır.
<> Yüreğimizi Kuran'ın
Nuruyla aydınlattınız, elleriniz dert görmesin...
Allah'a şükür.
"Ve insanlar için birçok yarar vardır".
Örneğin mıknatıs
tüm sanayi devriminin birinci parçasıdır. Örneğin: Elektromıknatıslar
ve bundan türetilenler (Elektromıknatıs vinçler, dinamolar,
armatürler vb) halen endüstrimizin bir parçası. Gelecekte (Nur-35 ile
anlatılan Tarık'ın) YAPISI da yine bu "ve insanlar
için birçok yarar vardır" sözü içinde bildirilmiştir. OK?
Herkes mutmain mi?
<> evet
<> Hamd Allahımıza...
Yeni soru ltf.
<> Yecüc-Mecüc, Nuh tufanından nasıl kurtuldu? Onlar
da mı gemiye alınmıştı (ki böyle bir ihtimal yok)?
Zülkarneyn "NUH'TAN
SONRA" yeryüzünde
yer alır. Şimdi yanıt şu: SEBEP kelimesi. Sebebi öne alırsanız herşey
normaldir. Ama SONUCU öne alırsanız,
TERSİNE döner >>>> ZAMAN OKU DA TERSİNE döner. Önce SEBEP sonra SONUÇ gelecek iken, önce SONUÇ
sonra SEBEP geliyor.
Bunun anlamı şu: ZAMAN OKU TERSİNE işliyor. Zülkarneyn demirden KARANOKTA üretiyor. Bu da sebep ve
sonucu TERSİNDİRİYOR.
Şimdi normalde bir
çember çizersek ve saat yönünde zaman (Sebepten sonuca) işlemektedir. Yani
bu çembere bir başlangıç noktası koyup, o'cloackwise yönünde
"YAŞLANIRSINIZ".
Sıfır noktası
diyelim ki canlıların başlangıcı olsun. Çemberi
katedelim: Gelelim Yecüc-Mecüc dönemine, oraya da mesela A noktası
diyelim. Tam o noktada, Zülkarneyn "ve
insanlar için birçok yarar vardır" denilen demirden bir
karanoktacık üretiyor. Biz bunu üretmediğini varsayılım ve
devam edelim... B noktası da işaretleyelim bu çemberde...
Şimdi A ve B noktalarını
BİR KİRİŞ (Zülkarneyn SEDDİ budur) ile çember içinden
birleştirelim. Buraya kadar anladık mı? (Bir çembere çap değil
de kiriş çiziyorsunuz.)
Zülkarneyn, A noktasında
Yecüc-Mecüc'ü BU KİRİŞ
UZAYINA ALIYOR (Karadelik uzay-zamanı büküyor).
Bizler A ve B arasındaki
yay parçasını "DIŞARIDAN"
kat ederken Y-Mecüc ise KİRİŞ(sedd)
içinden, bir izdüşüm ile KAT EDİYORLAR
>>> İKİSİ DE BU
DÜNYA, mesela benim bilgisayarımı yazdığım yer ile
onların YERİ de aynı.
Ama burada onlar yok. Veya orada BEN
yokum. İzdüşüm olarak AYNI
YERDEYİZ.
Çok kaba bir örnek vereyim.
Dünyamız yuvarlak ya, N kutbunda
ben dik duruyorum. Biri de S kutbunda
DİK duruyor. İkisini
çizelim. Sonra da dünyanın yuvarlak olduğunu unutup içini boşaltalım
ve DÜMDÜZ yapalım.
Şöyle bir manzara: Ben
kaldırımda DİK
duruyorum ama, kaldırımın hemen altında (artık dünya
yok) biri de benimle TABAN TABANA
duruyor. Ama ONDAN HABERİM YOK,
onun da benden haberi yok. YER AYNI, ZAMAN AYNI, ama biz ve
o T
E R S 'iz. Buraya kadar anlaşıldı
mı?
<> evet
<> AYNA gibi oldu
Aynen ayna gibi... Burada
vurgum bir TERSLİK
(spinlerimizin ve üçüncü bileşenlerimizin tersliği). Terslik ne
anlama geliyor? Terslik YERÇEKİMİNDE
Mİ? Onları çekmiyor mu?
(Hayır, terslik bu değil! Onlar da çekim ile ayak tabanları yere
basıyor). Peki, terslik nerede?
<> Zamanda? Zaman içindeki mekanda?
ZAMAN da aynı
Mekan da aynı, terslik bunlarda da değil. SPİN dedim zaten, açık etmiştim. Spinlerimiz ters.
Elektronda falan spini (spinnary) anladık da MAKRO dünyada SPİN NE
MENEM BİR ŞEY? Exclusion (çıkarma-dışarlama)
ilkesini hatırladınız mı?
<> Evet. Pauli ilkesi
Basit olarak, mesela Helyum
atomunda, 2 proton olduğundan (2 de nötron var, toplam dört) iki de ELEKTRON olmak zorunda. Aynı
yörüngede İKİ ELEKTRON aynı
rotada çarpışmazlar mı? O zaman da EVREN taaa en baştan beri kurulamazdı. Biz olamazdık
ki...
İşte bu iki
elektrondan biri +1/2 SPİN (başyukarı),
diğeri de -1/2 SPİN yapıyor
ve ÇARPIŞMIYORLAR. Bunu neye
benzetelim hemen? Benim üzerinde durduğum aynadaki hayalim başaşağı
duruyoruz. Ya da İnsan ile Yecüc Mecüc. Taban tabana antipodlar ama,
birbirleriyle ETKİLEŞEMİYORLAR!
Buraya kadar da anlaşıldı mı?
<> evet
<> beden ile ruh gibi
Gibi gibi...
<> arada NEFS mi var
(RuH takyon, Beden madde,
Nefs enerji.)
Konuyu dağıtmadan, şimdi
SPİNLERİMİZİN ZIT olması
bizlere nasıl bir özellik kazandıracak? Antipodum ve ben birbirimizi
"AYNI YÖRÜNGEDE" zıt
spin ile taciz etmeyiz, hatta haberimiz bile olmaz. (Kim diyebilir ki,
"Yecüc-Mecüc yukarı mahallede oturuyor?" ... diye) Konu karmaşık
fakat sabırla adım adım gideceğiz.
Biz çizimi yaptığımızda
çember yuvarlak fakat onu kesen KİRİŞ
düz idi. Aslında bu öyle değil! Bizim çemberimizi kesen bir Çember
daha var. Dolayısıyla yay parçası bir MERCEK GİBİ düşünülmeli.
Hemen Kur'an'dan işareti almak için, Yecüc mecüc geçen iki AYETİ lütfen yazalım. Biri
Kehf'de idi.
<> Kesişim yeri (kümesi).
Evet [candaş]. Ayetler
yazılınca MODEL hemen
ortaya çıkacak.
<> Adamlar şah gibi! Kendilerine ait bir alem varedilmiş
oluyor
("Benim ARZ'ım (yeryüzüm) G E
N İ Ş T İ R"
diyor ayette, Allahımız.) Cinni, Meleği, İnsanı,
Yecüc-Mecüc'ü bir arada yaşıyoruz. Ama Cehennem geniş değildir.
Arz dolmaz ama cehennem dolar. Tıkıp tepiş, koğuş
gibi...)
<> Kehf/94: Onlar: "Ey Zülkarneyn, haberin olsun, Ye'cüc ve Me'cüc bu
yerde fesat çıkarıyorlar; bu yüzden onlarla bizim aramızda bir
set yapman şartıyla sana bir vergi ödesek olur mu dediler.
Bunun ilerleyen ayetlerinde
devamı var. "O gün onları bırakıvermişiz"
diye, GELECEKTE çıkaCAKları dönemi yazmanızı rica ediyorum.
<> Enbiya/96: Nihayet Ye'cüc ve Me'cüc(ün seddi) açılıp da her tepeden
saldırdıkları;
<> Enbiya/97: Ve gerçek vaad (ölüm, kıyamet) yaklaşınca, birden,
inkar edenlerin gözleri donakalır! "Yazıklar olsun bize!
(derler), gerçekten biz, bu durumdan habersizmişiz; hatta biz zalim
kimselermişiz."
<> Kehf/98: Zülkarneyn: Bu, Rabbimden bir rahmettir. Fakat Rabbimin vadi
gelince, O, bunu yerle bir eder. Rabbimin vadi haktir, dedi.
<> Kehf/99: O gün (kıyamet gününde bakarsın ki) biz onları,
birbirine çarparak çalkalanır bir halde bırakmışızdır;
Sur'a da üfürülmüş, böylece onları bütünüyle bir araya getirmişizdir.
İşte önce bu
sonuncu ayeti yorumlayalım: Orada yanlış MEAL var:
"Ve gerçek vaad (ölüm, kıyamet) yaklaşınca, birden, inkar
edenlerin gözleri donakalır!"
"inkar edenlerin gözleri donakalır!"
"gözleri donakalır!"
Donakalır DEMİYOR, BAŞKA BİR ŞEY diyor!
<> Enbiya-97: Ve gerçek vaad yaklaştığı vakit, iste o zaman
o küfredenlerin gözleri belerecek (bir noktaya dikilip kalacak): "Eyvah
bizlere, biz bundan gaflet ettik! Hayır, kendimize zulmetmiş
olduk!" diyecekler.
"İşte o zaman o küfredenlerin gözleri belerecek".
Orijinal ayette şunu
söylüyor: GÖZKÜRESİ! Gözü yuvasından
çıkardığınızda EVET
BİR KÜREDİR, ama NASIL BİR
KÜRE? Bir yeri BOMBELİ değil
mi?
<> evet
Yani mercek D I
Ş A R I D A değil mi?
<> evet
ŞİMDİ ALLAH'IN bu m i
s a l i n i ÇİZİMİMİZLE özdeşleştirin! Küre
dünyamız, dışarlar olan ve mini bir kürenin yayparçası gibi
duran da ÖTEKİlerin dünyası...
"O
gün (kıyamet gününde bakarsın ki) biz onları, birbirine çarparak
çalkalanır bir halde bırakmışızdır; Sur'a da
üfürülmüş, böylece onları bütünüyle bir araya getirmişizdir."
"biz onları, birbirine çarparak çalkalanır bir halde bırakmışızdır"
"birbirine çarparak çalkalanır bir halde bırakmışızdır"
"birbirine çarparak çalkalanır bir halde"
"birbirine çarparak çalkalanır bir halde"
"birbirine çarparak çalkalanır bir halde".
Bu meal de yanlış!
Bunu başka bir yerden bulalım ltf. (İç içe geçmek anlamında
olacak meal.)
<> Kehf/99: Ve o gün Biz onları, birbirlerinin içinde dalgalanır bir
durumda bırakıvermişizdir Sura da üfürülmüştür, artık
hepsini toplamış da toplamışızdır.
<> Kehf/99: O gün onları bırakmışızdır,
birbirleri içinde dalgalanırlar. Sura da üflenmiştir; hepsini bir
araya toplamışızdır.
"birbirlerinin içinde dalgalanır bir durumda bırakıvermişizdir."
"O
gün onları bırakmışızdır, birbirleri içinde
dalgalanırlar"
Bu daha doğru meal.
7 anlamlı elbette. Fakat
GÖZKÜREMİZİN kendisi ve dışarlak
olan MERCEĞİ açısından
düşününüz. İki KÜRE de EŞİTLENİYOR, AYNI ŞEY oluyorlar, SPİN kalkıyor ve aynı
yörüngede çarpışıyorsunuz. İKİ
KÜRE iç içe idi ama bırakıldı artık!
Peki bu zıtspin küresi
(dünyası) NASIL oluştu?
Yanıtı izleyen cümlede...
"Ve o gün Biz onları, birbirlerinin içinde dalgalanır bir
durumda bırakıvermişizdir. Sura da üfürülmüştür"
"dalgalanır bir durumda bırakıvermişizdir. Sura da
üfürülmüştür"
"Sura da üfürülmüştür"
"Sura"
"Sura"
"Sura"
SUR'a....
Nefhi SUR. SUR=CORN
HOLE. (Worm Hole
denmekle beraber, ona Corn Hole adını koyan ALLAH'ımızdır, bunun için BOYNUZLU DELİK diye ad koymuştuk.)
Demek ki orada bir T Ü
N E L var. Tünelin olduğu
yerde GİRİŞ (çekim)
kapısı
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
KARADELİKTİR! (Çıkış
ise akdelik).
Şimdi, Zülkarneyn NE İMAL ETMİŞTİ?
(Kehf suresi) NE İMAL ETMİŞTİ????
<> Yapay karadelik.
Evet, mini yapay karanoktacık.
Bir karadelik ne kadar KÜÇÜK OLURSA
(proton büyüklüğünde) o kadar da AÇTIR.
Uzay zamanı polarizleyerek, İZDÜŞÜM
dünyası oluşturacak olan KİRİŞ
ile betimlenir. Bir karanoktacığın ömrü en fazla MİLYON yıldır. En fazla.
<> Karadeliğin çekim gücünü daha fazla olması için
daha mı küçük olması lazım? Bir ters orantı mı?
(Karadelik ile karanoktacığın
farkını daha sonra anımsatırsan yazarım [candaş].
Karanoktacık, makrofizik yerine MİKROFİZİĞE
girdiği için daha ayrıntılı bir mekanizması var.) Mini
karanoktacık içeriğini boşaltmak zorundadır. Yani
patlayarak açılması gereken bir VADE'si
vardır.
(Karadelik buharlaşması
Hawking'in kanıtıdır, isbatlanmıştır. Dolayısıyla
minikaranoktacık, quantum ilkelerine uyduğundan NÖTRON gibi 13 dakika niyetine KENDİNİ
çevirmek zorundadır, yani açılmak durumundadır.) Bu vade Ayette'de yer alıyor:
"Kehf/98: Zülkarneyn: Bu, Rabbimden bir rahmettir. Fakat Rabbimin vadi gelince,
O, bunu yerle bir eder. Rabbimin vadi haktır, dedi."
"Kehf/99: O gün (kıyamet gününde bakarsın
ki) biz onları, birbirine çarparak çalkalanır bir halde bırakmışızdır;
Sur'a da üfürülmüş, böylece onları bütünüyle bir araya getirmişizdir."
"Kehf/98: Bu, dedi: rabbımdan bir rahmettir, rabbımın
va'di vakit de onu düm düz edecektir, rabbımın va'di hakkoldu"
Bu VADEDE bir buharlaşma ve günü gelince AÇILMA vaadini mahfuz tutuyor. SUR
ve VADE ile artık oradaki
minikaranoktacık RESMEN
bildirilmiş.
Ayet ayeti açıkladığına
göre bunun tevafuku neredeydi? "Bana
demir kütleleri getirin" diyen Zülkarneyn'in yer aldığı
ayetlerdeydi.
<> Kehf/96: Bana demir kütleleri getirin, tam iki ucu denkleştirdiği
vakit körükleyin dedi, tam onu bir ateş haline koyduğu vakit getirin
bana dedi: üzerine erimiş bakır dökeyim
Demirden >>> MİNİ KARANOKTACIK >>>>
yani SUR=CORNHOLE TÜNELİ.
Şifreler ve misaller
yerine oturdu mu? Orada artık bir mini karanoktacık ve quantum
matematiğinin olduğu RESMEN
anlaşılıyor değil mi?
<> Evet
Tüp bitmiş, çay
yapamayacağım. :((( Herkese sanal çay benden.
<> Thanx
(İnşaallah Cennet'e devretmiş
oluyorum böylece, ah bir gidebilsek oralara...)
<> İnşa Allah
Orada herşey artık ALLAH'tan. Vallahi (ki yemindir) ben ARASAT'a bile razıyım. Yeter
ki cehennemden kurtulayım. Bugün yine 20'nin üzerinde yalan söyledim. :((((
<> Dr. yeri gelmişken arasat?
(Arasat >> Ne Cennet, ne Cehennem
>>>> ÇİLELİ
DÜNYANIN (yazı-kışı-çamuru-hastalığı,
mikrobu hepsi burayla aynı ama DÜZ
sadece.) Dünyanın tüm meşakkatleri var (Deprem, volkan patlaması
dahil kazalar ve denize girmek gibi güzellikler). Bunu hatırlatın da
bir gün yazalım.
<> Ok
(Arasatın altı Zemheri soğuğu
= Cehennemin en üst tabakası; üstü de yakıcı güneş, cilt
yanığı vb. Gecesi de var gündüzü de. Geceyi belirleyen güneş
batması değil; zemherinin fotonları gasbetmesi ve dondurması,
ama bu peryodik.)
[] Nicki "cemaatler_birlesmeli"
olan bir kullanıcı giriş yaptı
<> haklısın cemaatler birleşmeli
Bir soru: Neden Altın
klorür var da; Altın oksit yoktur? Altının tuzu olur da neden PAS TUTMAZ demek istiyorum. Altın ve klor birleşiyor; fakat
altın ve oksijen birleşmiyor! Ama ORTAK dostları olan Klor ve
Oksijen ise rahatça birleşiyorlar. Klorat falan oluyorlar.
Herkes BİRLEŞEMİYOR. Ama ORTAK DOSTLAR
sayesinde/Arabulucular sayesinde Altın ve Oksijen yanyana gelebilir. Aramızdaki
Kloratlar da dostumuzdur...
<> Oyuk dünya da aslında bu konu ile ilgili değil
mi?
(Evet [candaş] HohlWelt
= Hollow World ışık hızına doğru İSBATLANACAK bir varsayımdır.)
Derken konuya dönelim. En son
nerede kalmıştık?
<> "Orada artık
bir mini karanoktacık ve quantum matematiğinin olduğu RESMEN anlaşılıyor değil
mi?"
Evet hatırladım:
Soru Yecüc ve Mecüc'ün NUH TUFANINDAN
önceki durumuydu. Değil mi? Soruyu kim sormuştu?
<> Soruyu soran burada değil.
:((( İşte hep
bundan müştekiyim. Bu konuya devam edelim mi? Yoksa "Dostumuzun geldiği
bir zamana mı erteleyelim". Çünkü zıt spin'in "VADE gelince Sur'a üflenmesiyle" DÜZ SPİN HALİNE gelmesi,
beraberinde "MİNİ
AKNOKTACIK" olayını da getiriyor ki, bu konu kalan son [yarım] saatimize
sığmayacaktır. O halde bunu da ertelenmiş/yarım kalmışlar
içine dahil edelim.
<> Uzan, Tayip, Irak, Mars?
Mars
>>>>>>>>>>>>>>> İnsanların
ÜÇÜNCÜ dünyası, Koloniler
dünyaya yakın olmaya can atıyorlar. 300 yıl kadar sonra sadece
dünya çevresindeki yapay UÇAN KENTLERDE
yaşayanların sayısı 100 milyonu aşar. Metalden dev
kentler... Yunan adaları büyüklüğünde... Bu birinci halka...
İkinci elbette Kur'an'da
haber verilen AY iskanı... İkinci
dünyamız... Bir milyar nüfusu kaldıracak güçte...
Üçüncü olarak MARS var. (Merkür'ün dönmeyişi bir
dert, 450 santigret sıcaklık bir yüzünde, -180 derece ise öteki
yüzünde... Yine Venüs, inanılmaz yoğun atmosferi nedeniyle gözgözü
görmüyor. İlla ki koloniler çok iyi izole olmak zorunda.) Ama MARS biraz uzak da olsa, Nevada çölü
kadar YAŞANIR bir yer. Kanalların
üzeri saydam kapatıldığında "IHLARA VADİSİNİN GÜZELLİĞİNİ"
yaşayabiliyorsunuz. Veya Mersin'deki Cennet ve Cehennem'i...
Mars iyidir [candaş].
Tavsiye ederim ;)
<> İnşaAllah
Ama Mars dünyaya yaklaşınca
bahsettiğim suikastler başladı. Şiilere saldırılması
doğrudan SÜNNİ işiydi.
(Jana öyle demişti.) Bu kadar da olmaz ki, Hz. Ali'nin ve yakınlarının
türbesine böyle İsrail bile saldırmazdı. Aşkolsun
Sünnilere... :((( İsrail saldırsaydı, bugüne kadar daha bin kere
türbeyi bombalamıştı. Zaten şiilere saldırılması
İsrail'in işine gelmiyor.
Bu kez bu işi yapan
(Eski taşeronları) usame 1000 Ladin. WTC'yi PROVA ediyor aklınca...
Pislik bu kez PAKİSTAN'dan kaynaklanıyor. İyice
Pakistan Süfyani oldu ve çıktı. Pakistan'dan gelecekte çooook çekeceğiz.
Usame'ye bağlı tam bağlı ve intihar komandosu olan 50 bin
üzerinde Pakistanlı olduğu TESCİL
edildi. Bu dev ve gizli orduya Pakistan hükümetleri de seçmen olmaları açısından
inanılmaz taviz veriyor.
Pakistan'da "Süfyani=Şeriatçı"
olmayan hiçbir hükümet yaşamadı. Butto'ların (Ki bizdeki karşılığı
Sosyal Demokratlar) canlarına okudular. Orayı HADİS şeriatı yönetecek uzuuuuun bir süre...
<> gelecekte İran'ın durumu nasıl olacak?
İran bundan sonraki AVIN adı. Suriye'ye daha sonra
müdahale edecekler. Zaten Esad Jr. da babasının ve Tayyib'in izinden MASON oldu. Pardon mason ne ki, daha da
ileri. Ürdün Kralı Jr. da zaten mason. (Babasından kalma adettir bu)
Kıbrıs başkanları da öyle... Türkiye hükümeti de...
<> Bolşevik İhtilalinin önde gelen 31 ismi Lenin
dahil) yahudi! Lenin de Mason Locasına bağlı.
Evet, Duma'nın tamamı
bir ara YAHUDİ idi.
Biz yine Mars'tan söz edelim.
Siyaset bıktırıcı geliyor bana...
<> Ama zamları onlar yapıyorlar :( Ha Stalin ha Erdoğan.
Erdoğan zeki ve akıllı
sayılmaz. Onu Berlusconi+locaları planlıyor. MGK o planlara
engel olmasın diye "AB tarafından PARALİZE edildi". AB'nin MGK'yi yok etme isteği,
"Türkiye'deki işbirlikçi adamları" AKP aracılığıyla,
yastık altından çıkarılacak olan paraları AB kasalarına
çekmek.
Şimdi GÜVEN ortamı oluşturarak, yeniden
LÜKS tüketimine (ki otomobil satın
almak bir lüks değildir, ha keza beyaz eşya vb.) saklanan paraları
ve altınları ortaya çıkarmayı düşünüyor.
(Berlusconi'ye görev veren AB'den söz ediyorum.)
Tarihimizde ilk kez otomobil
satışları patladı. İşbirlikçi (ve de aldığı
kredileri ödeyemeyen medya patronları) medya ise manşetlerinde AKP'yi
yağlıyor da yağlıyor. Sanırsınız Türkiye köşeyi
döndü... Aslında güven ortamı yaratarak, tüccarın beyaz eşyasına
ve otomobiline PARA AKIŞI sağlanıyor.
60 yıldır ninelerin
sakladığı altınlar, plastik ve dandik otomobil almak için
ortaya çıkarıldı. Yeni otomobili alıyorsun, her yeri
plastik. Elinde kalıyor! Ayıptır yahu! Yerli, ucuz diye diye
"Ucuz etin yahnisini" yiyoruz. Dünya vitesi unuttu, çoktaaaaan
otomatik debriyaja geçti. Daha bizim yerli arabalar o kıvama gelemediler.
<> (Nema ödemeleri de esasında kandırmaca: Otolara
>>> Son yastık altı birikimlere peşinat.)
Evet [candaş]! Nema BÜYÜK bir dümendi. AZ bir NEMA'ya annenin
bileziklerini alıp eklersen bir otomobilin oluveriyor. Veya köhnemiş
eski model beyaz eşyalardan kurtuluyorsun. Nema tuzağına HERKES düştü. Bir anda tüketici
toplum oluverdik.
Tam bir dakika sonra Lab.a
girmek zorundayım. Geronimo bugün beyaz önlüğünü giymek üzere! Hiç
bir şey demeden birden KAÇTIM! Bye.
<> Byebye