Chat n° 178 - Tarih: 26 ağustos
2003
<>
ve [] ile başlayan kesimler Aiberg'e ait değildir. [ ] arasındaki
kesimler sonradan eklenmiştir...
Esselam'ın
emaneti olan selam selamı hoşbuluştuklarımıza
iletebildiğim için Rabbim'e şükür ve Hamd.
Bizim
kolejli ruhumuz, takım ruhumuz ÇOK
BEĞENİLDİ (beğenilecek), bunun için ayrıca teşekkür
ediyorum. Kolejliliği hiç sevmezdim ama bu yaşa nasip oldu. Şimdi
seviyorum.
MİLAT diye özellikle bu chat'i istemiştim/kararlaştırmıştım.
Birinci yıl doldu. Demek ki Mighty'ye
307 yıl kaldı. (İnsanlar hep "Mehdi ne zaman gelecek?" diye merak ediyorlar, biz biliyoruz
artık).
Yüzyılda
dört kuşak geçse; 12 kuşak var. (Aslında daha az ama bu 25 yıl
için hesaplanmış rastgele bir rakam). Çünkü Ashabı Kehf'in "Para"
ile alışveriş etmesi arasında 11 kuşak geçmiş idi. Jana
ve büyük büyük ninesi arasında da
13 kuşak var.
<> 20 yaşında bir yolcu değilde
45 yaşında biri 1N'e binerse, geçmişte en uzun hangi ömrü yaşayabilir?
Bir yolcu
hangi yaşta yola çıkarsa yaşını 14 ile çarpınız.
45 yaşı 14 ile çarpıp, mesela 2247'den çıkarınız.
Çıkan yıl, o kişinin ZAMANDA
geri gideceği maksimum TARİH olur. Ancak TTT-ttt ekipleri/ufonotları arasında FAZLA bir yaş farkı
olmaMALIdır. Zamanda çok geriye düşülmüş olunuyor ve iki kişi arasındaki yaş farkı
14 ile çarpılınca büyük ayrılıklar çıkıyor. 1 yaş için 14, 2 yaş farkı
28 yıl oluyor. 4 yaş 56 yıl; 8 yaş 112 yıl (Bir asır).
<> Şimdi 2247'den 20 yaşındaki
şahıs geçmişte 2247-280 yılına geliyor. Benim sorum
ise geçmişte doğduktan sonra veya felcinden sonra kaç yıl daha
kalma suresi vardır?
Bu kendi
yaşına değil; bindiği TARIK'ın
"YAŞINA" bağlı.
Tarık'ın imalat yaşı, en yaşlıdan KÜÇÜK olamaz. (Zaman yürüyümü oluşamaz,
kişi yolları çatallanan bahçede kaybolur ve bulunamaz). En yaşlı
UFONOT mutlaka Tarık'ın yaşından
küçük olmalı. Böylece Tarık "HER İNDİRDİĞİ"ni hatırlıyor
ve tek tek topluyor.
Bunun için
en yaşlı ufonaut (Tarık'ın
imalat tarihinden küçük olmak kaydıyla), diyelim ki 45 yaşında
olsun: Bu en yaşlının (ki kaptandır, diğerlerini
toplamakla yükümlüdür) kalma süresi
"SON İNSAN"ı da
alıp gitmeye endekslidir. Zamanda İLERİYE
yolculuk zaten çok basit, bir daha doğmuyorsunuz, bir metre zıplayıp,
zamanda üç asır sonrasına
gidiyorsunuz.
En yaşlı astronotumuz ise 1820'lere kadar uzanıyor. Axel Heiberg! Yaşını
bulmak için, bu tarihi 14'e bölebilirsin. Cantor
ile yaşları hemen hemen aynı. Gurdjieff ve Tesla da hemen hemen aynı. Karşı bağınki
Theodor Herzl, Marx, Freud, Einstein,
Velikovski, bunlar da yaşıt olarak yol aldılar. Burada
önemli olan "zaman geri gezmeninin"
kaç yaşında olduğudur. Bu da mutlaka TARIK'ın imalat yaşından KÜÇÜK olmalıdır.
Bu konu tamam mı?
<> Mesela şimdi jana kaç yıl
kalabilecek? veya wanen ona hangi senede uğrayacak? veya daha genel olarak
wanen yolcusuna wanen hangi senede uğrar?
TimeBulance'ın yaşı 1806 yılına
kadar geri gidebiliyor. Jana ise SONUNCU
(en küçük yaşta olan bir) gezmen. Tarık'ın imal yaşı
ile Jana'nın yaşı arasındaki mesafe -yıl cinsinden-
121 yıl. Zamana müdahale bundan da önceye dayanıyor, 1806 diyebilirsiniz. UFO'ların (Wanen) görünmeleri 1806'dan
beri var. Daha öncekiler, ASIL
ZÜLKARNEYN'in ufosu. O zamanda geriye gitmeyi, Walhalla'dan değil; halka tekillikli bir karadeliğin
(BH-m-6305 kodlu) kullanarak geriye gitti. Yani teknik bambaşka.
<> Wanessee
Evet
Vanessi. Vanessi tekniği bir
daha da oluşamadı. (Şu anda orası Karadelik değil bir kırmızı dev yıldız,
ikinci yüzyılda çökecek ve halka tekillik halinde ortaya çıkacak).
Halka tekillik bulduğumuz TEK ŞANS
olmuştu (olacak). Ancak halka tekillik daha sonra moment değerleri değiştiği
için, "Bu evren ile değil, başka
bir evren ile boğazlaştı". Yani halka tekillik sonsuz
evrene açılıyor >>> HANGİSİ
BİZİM EVREN! Nasıl bulacağız, nereden bileceğiz?
Bu yüzden Asıl Zülkarneyn dışında
bir daha da o kapı kullanılmadı...
O kapı
şöyle elde edilir: Çok yeni bir
halka tekillikli karadelik
bulunur (simit biçiminde ve hızla dönmektedir. Hızı ne kadar
çoksa, o kadar -mesela [ışık hızının] %99,9u, BU DÜNYANIN GEÇMİŞİNE
girersiniz.
Girersiniz
dedim: Halka tekilliğe tam yatay
(ekvator düzleminden) tastamam 0 (sıfır
= 0,0000) açı ile yanaşırsınız.
Sonra dönme yönüne ters olarak istediğiniz hızda geri gidersiniz. O
arada 565-
O kapıdan
dalarsanız, hangi evrene -sayısız
sayıda- çıkacağınız meçhuldür, bunun için TEDBİR SİZDEN >>> Yeni çökmüş bir halka tekillik bulunacak. Tevekkül Allah'tan >>> İZİN VERİR ise YENİDEN bu evrene çıkarsınız,bu
evrenin geçmişlerinden birine. Sizin geri gitme hızınızla
orantılıdır, çünkü ergosferde zamanı denetlemek, ya hız,
ya da yaklaşma (çap) mesafesi olarak denetlenebilmektedir.
Zülkarneyn'e
ALLAH diledi ve yardım etti. O
kapıdan geçen aracı yarım kilometre çapındaydı. Bu
bile risk. Çünkü kapı
Allah diledi ve Zülkarneyn bu kapıdan geçti. Allah diledi ve Zülkarneyn bu evrene GİRDİ. Allah diledi ve Yecüc-Mecüc dönemindeki DÜNYA tarihine girdi. Allah diledi ve
gerekenleri yaptı. Kehf-83 ve 84 lütfen. "Sana Zülkarneyn'i sorarlar!" KİM SORUYOR? Geçmiştekiler mi? HAYIR GELECEKTEKİLER!
Nasıl mı? Ayetleri yazınız anlatalım.
<> Kehf/83: Sana Zülkarneyn'den de sorarlar: De ki: "Size ondan bir
hatıra okuyacağım." - 84:
Biz onun için yeryüzünde güç ve saltanat hazırladık ve ona herşeyden
bir sebep verdik. - 85: O da bir
sebebi izledi. - 86: Nihayet, Güneş'in
battığı yere varınca onu kara balçıklı bir gözede
batar buldu. Onun yanında bir de kavim buldu. Dedik ki: "Ey
Zülkarneyn, ya bunlara azap edersin ya da haklarında güzel bir tavrı
esas alırsın."
Devam. (7
anlamından birini yazacağım da ondan tamamını
istedim). Bitene kadar devam (Zülkarneyn konusu).
<> Kehf/87: Dedi: "Zulmedene azap edeceğiz; sonra Rabbine
döndürülecek; O da onu görülmedik bir azaba çeker." - 88: "İman edip hayra ve barışa yönelik iş
yapana gelince, onun için ödül olarak en güzeli var. Ve ona, buyruğumuzdan,
kolay olanı söyleyeceğiz."
<> Kehf/89: Sonra bir sebebi daha izledi. - 90: Bir süre sonra, Güneş'in doğduğu yere varınca
onu, ona karşı kendilerine bir siper yapmadığımız
bir topluluğun üzerine doğar buldu.
<> Kehf/91: İşte böyle! Biz onun yanında olan her şeyi
bilgimizle kuşatmıştık. - 92: Sonra yine bir sebebi izledi. - 93: Nihayet, iki set arasında ulaştı. Setler arasında
öyle bir topluluk buldu ki neredeyse söz anlamıyorlardı.
<> Kehf/94: Dediler: "Ey Zülkarneyn! Ye'cuc ve Me'cuc bu yerde
bozgunculuk yapıyorlar. Onlarla bizim aramızda bir set yapman şartıyla
sana vergi verelim mi?"
<> Kehf/95: Dedi: "Rabbimin beni içinde tuttuğu imkan ve güç daha
üstündür. Siz bana bedensel gücünüzle destek verin de onlarla sizin aranıza
çok muhkem bir engel çekeyim."
<> Kehf/96: "Bana demir kütleleri getirin!" İki ucu tam
denkleştirince, "Körükleyin!" dedi. Onu ateş haline koyunca
da "Getirin bana, üzerine erimiş bakır/katran dökeyim!"
diye seslendi. - 97: Artık onu
ne aşabildiler ne delebildiler.
<> Kehf/98: Dedi: "Bu, Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin vaadi gelince
onu yerle bir eder. Ve Rabbimin vaadi haktır." - 99: O gün onları bırakmışızdır,
birbirleri içinde dalgalanırlar.Sura da üflenmiştir; hepsini bir
araya toplamışızdır. - 100:
O gün, cehennemi, inkarcılara öyle bir sunmuşuzdur ki!.
Tamam,
100'e kadar yeterli. Şimdi 83. ayeti paste eder misiniz?
<> Kehf/83: Sana Zülkarneyn'den de
sorarlar: De ki: "Size ondan bir hatıra okuyacağım."
BİR ANI anlatılacak. Dikkat ediniz: ANI??? Bunu aklımızda tutup, devam eden ayeti yazıyorsunuz.
<> Kehf/84: Biz onun için yeryüzünde güç ve
saltanat hazırladık ve ona herşeyden bir sebep verdik.
Yeryüzü >>> NEDEN YERYÜZÜ? Yeryüzü = Bizim evrenimizdeki BİZİM ARZ'IMIZ,
Paralel evrenlerden birinde DEĞİL!
İKİ AYRI TARİHTE, TEK
YERYÜZÜ var ki bunun için adı Zülkarneyn
>>> Aynı yerde (arz'da)
İKİ AYRI ZAMANIN SAHİBİ
demek. İKİ AYRI ZAMANDA TEK
YERYÜZÜ...
Bunun tersini ele almamızı
da istiyor AYET! Nasıl? TEK ZAMANDA iki ayrı YERYÜZÜ?
Tek zamanda ama İKİ AYRI yeryüzü??? Yecüc-Mecüc işte bu
İZDÜŞÜMLÜ ÖTEKİ yeryüzüne gömüle+cek idiler. Buraya kadar anlaşıldı
mı? İZDÜŞÜMLÜ dünyamızı
hatırladınız mı? Hani bir karanoktacık, dünyamızın
KİRİŞ'ini oluşturuyor,
yani İKİNCİ bir
yeryüzü ortaya çıkarıyordu.
Kiriş
nedir? Teğet bir tek noktadan değer iken, Kiriş (Kur'an'daki adıyla SEDD) İKİ noktadan girer. Bunun için ZÜLKARNEYN "İki noktadan girip çıkan KİRİŞ'in de sahibi"
anlamıa geliyor. Karanoktacık,
içeride dünyayı öyle POLARİZLİYOR
ki, 45 derece açıyla ve
bizimkine KİRİŞ oluşturacak
bir Radyan dünya daha ortaya
çıkıyor. AYNI ZAMANDA İKİ
AYRI YERYÜZÜ...
Şimdi
tersine dönelim: İKİ AYRI
ZAMANDA TEK YERYÜZÜ VAR -önce-.
Çünkü henüz yapay karanokta oluşturulmamış! Bu durumda İKİ AYRI ZAMANDA TEK YERYÜZÜ VAR!
<> Kehf/84: Biz onun için yeryüzünde güç ve
saltanat hazırladık ve ona herşeyden bir sebep verdik.
Demek ki YERYÜZÜ'nün yorumu şöyle:
1. AYNI EVRENE GELMİŞ (Paralel evrenlerden
birinde kaybolmamış);
2. AYNI EVRENDE İKİ AYRI ZAMANIN İKİSİNE
de sahip: Gelecekte doğacak (daha doğmadı Zülkarneyn), fakat
geçmişe GELMİŞ! (İkinci
ANI'sını da yaşıyor).
Yineliyorum: Zülkarneyn'in doğması için daha üç asır var! Burayı
anladık mı? Geçmişteki BİRİ
değil, daha doğmadı!!! Doğacak!..
Ve gelelim
anılarına: İki zamanda iki ayrı anısı var, bu anıları merak eden İKİ
ayrı zamanda topluluk var:
1. Gelecekte Zülkarneyn'i uğurlayanlar
ve yakınları "ACABA ZÜLKARNEYN'E NE OLDU? Yola çıktı
ama nereye gitti?" diye soruyorlar. (Ha/vet soracaklar!)
2. Başta
koskoca Kur'an'da adı geçen bir Allah
kulu'nun yaptıklarıyla ilgili GEÇMİŞ anıları
da olmalı değil mi? Şimdi 83'ü bir kez daha yazalım:
<> Kehf/83: Sana Zülkarneyn'den de
sorarlar: De ki: "Size ondan bir hatıra okuyacağım."
Ve oradaki
kelimeye dikkat >>> aynı zamanda >>> ONDAN SİZE HABERLER vereceğim
>>> "Zülkarneyn bulundu!"
ibaresi var. Lütfen dikkat ediniz ve de Kur'an'ın dili ile >>> CEK denen gelecek zaman eki var.
Dikkat ediniz, size ondan bir hatıra okuya+CAK+ım.
Gelecek zamandakiler (henüz doğmamış torunlar) ZÜLKARNEYN'e ne olduğunu BİLMİYORLARDI. Gidiş o
gidiş, gitmişti ve hiç bir haber yoktu.
NE ZAMAN HABERDAR oldular??? BİRİ BİLDİRİNCE
>>> ALLAH BİLDİRDİ >>> KUR'AN'DA KEHF SURESİNDE.
ALLAH >>> GELECEKTEKİLERİN DE KİTABI OLAN
KUR'ANI VASITASIYLA >>> ZÜLKARNEYN'İ BİLDİRDİ. 83 ve 84. birleşik olarak yazıp
bir daha okuyunuz.
<> Kehf/83: Sana Zülkarneyn'den de sorarlar: De ki: "Size ondan bir
hatıra okuycağım." - 84:
Biz onun için yeryüzünde güç ve saltanat hazırladık ve ona herşeyden
bir sebep verdik.
Ve 84' e
geldik: "YERYÜZÜNDE (her iki
yeryüzünde/izdüşümlü yeryüzünde ve her iki zamanda) GÜÇ (geleceğin teknolojisi ki Macid = Mucidi Allah'tır) ve SALTANAT hazırladık (bir not; GÜÇ [ve saltanat]: SALTANAT, saltanattır ve yeryüzüne
hakimdir. Güç ise bilim-teknoloji
gücüdür) ve ona herşeyden bir sebep verdik". SEBEP??? (Daha önce anlatımlarımızda basitçe
yol-rota idi, ama şimdi ikinci anlamını yazıyorum ki, artık
basit değil)...
Causality/Nedensellik der ki, zamanın iki ucu vardır:
(Zülkarneyn bu iki ucu tutan anlamında), bu iki uç >>> önce (NEDEN = SEBEP) ve sonuç
(Netice/Tehir). Gelecekte DOĞACAK
birinin SONUÇ olması için;
geçmişte o kişinin SEBEP
olması gerekiyor. Her nedeni izleyen bir sonuç vardır.
Zülkarneyn
de zamanda geriye gelenlerden, SONUÇTAN
geriye/SEBEBE geliyor. Tıpkı Hızır dedemizin Musa-yuşa'daki
SEBEP'leri gibi. (Sebebini
sorma deyip azarlıyordu: Sebebini
bilmediğin şeyin BEN SONUÇLARINI değiştirmek için
SEBEBİNİ de geriye dönüp değiştiriyorum" diyordu. Hatırladınız mı?)
<> Kehf/70: Dedi: "Bak, eğer bana
uyarsan, ben sana kendisinden bahis açıncaya değin hiçbir şey
hakkında bana soru sorma!"
Kehf
suresi "SEBEPLER" üzerine
kuruludur. Ehli Kehf'in de sebepleri
vardı hatırlayınız, ama onların sebepleri ZAMANDA İLERİYE gittikleri
için, Hızır ve Zülkarneyn'inki
gibi değil. Bu ikisi ise -zamanda
GERİYE- gidiyorlar ve sebep ile sonuç arasındaki ok yönü
tersine dönüyor.
<> Kehf-85 O da bir sebebi izledi.
ÜÇ SEBEP verilmiş. ÜÇ SEBEBİ izleyecek. 86 lütfen;
<> Kehf/86: Nihayet, Güneş'in battığı
yere varınca onu kara balçıklı bir gözede batar buldu. Onun yanında
bir de kavim buldu. Dedik ki: "Ey Zülkarneyn, ya bunlara azap edersin ya
da haklarında güzel bir tavrı esas alırsın."
Burayı
daha önceki basit 7 anlamdan biri olarak, BASİT
(Amerika kıtasının ve yerlilerinin bulunuşu) diye anlatmıştım.
Yerliler, Amerika'ya Ortaasya'dan göç eden ve kimi Türklerin akrabaları olan bir
toplum. Bunlar Kuzey Kırgız ve Kazaklarıyla akrabadır. İkinci değişimde ise Kuzeybatı Sibirya'ya giderler.
Oradaki yerlileri de oluştururlar. (Saha/Yakut,
Dolgan, Çukçi, Aleut, Eskimo vb.) Eskimolar orada kalırken, Alaska GEÇİDİNDEN Kuzey Amerika'ya
gelirler, Sonra da Orta ve Güney
Amerika'ya (Maya, Toltek, Zapotek, İnca vb).
İşte
Zülkarneyn ABD kıtasını ilk bulan Kızılderililerden sonra ikinci kaşiftir. (Üçüncü vikingler/Kensington taşını hatırlayınız,
sonuncusu da Christopher Colombus).
Dünya ters: Halen Colomb'un keşfettiğini sanırız;)...
Amerika kıtasına
Zülkarneyn iki yönden girer: 1.
Mexican Gulf >>> Meksika
körfezi; 2. Amazon nehrinin DELTASI (İkisi de kara balçıklıdır).
Orada Kızılderililer ile
rastlaşır. Bu ikisini niye saydım? Çünkü kuzey Amerika
göçebelerinin ANI'larında KIZILDERİLİ Zülkarneyn
yoktur. Zülkarneyn sadece MAYA ve
AMAZON/İNKA kızılderirilerinin ANISI'dır. Kur'an
böylece daha önce bilmeyen atalarımız için Amerika kıtasını
da HABER VERİYORDU! Bu basit
tefsirimdi. Gelelim zor olanına:
<> Kehf/86: Nihayet, Güneş'in battığı
yere varınca onu kara balçıklı bir gözede batar buldu. Onun yanında
bir de kavim buldu. Dedik ki: Ey Zülkarneyn, ya bunlara azap edersin ya da
haklarında güzel bir tavrı esas alırsın.
Zülkarneyn'e
HER TÜR TEKNİK DONANIM verilmiş.
Dev bir gemisi var (TARIK veya UFO değil),
bildiğimiz sci-fi filmlerindeki star trek gibi bir şey, yarım km
çapında. Ve güçlü bir motor servisi var (Fusion reaktörleri başta
olmak üzere, daha da ileri teknikler).
Motorların basıncı/ivmesi/itmesi öyle güçlü ki, bir yapay
karanokta bile yapabilirsiniz. "NİHAYET SEBEP tuttu" >>> Yola çıktı >>> GEÇMİŞE gideceği
iyice belli oldu. SEBEP dendiğinde
>>> Sonuçtan (gelecekten) sebebe (GEÇMİŞE)
dönersiniz, ki aşikar belli. Bakalım nereye gidecek??? Güneş'in
battığı yere. Güneş
>>> YILDIZDIR >>> YILDIZLAR nerede BATAR???
<> Karadelik!
Şimdi
dikkat ediniz:
1. Güneş'in de diğerleri gibi BİR YILDIZ olduğu bildirilmiş.
(Bu daha yeni bulundu, bu yüzyıldan az önce, 150-180 yıl önce. Daha
1927'de galaksilerin de yıldız olduğu sanılıyordu, ama
Hubble bir çoğunun SAMANYOLU gibi galaksi olduğunu
buldu).
2. GİTTİĞİ GÜNEŞİN
RENGİ NE? O rengin adı Colarado
ve Amazon deltasındaki RENK ile aynıdır. Colarado "Kızıl nehir" demek. Colarado nehrini niye örnek
verdim? Çünkü o rengi hemen hatırlamanız için. Amazon deltasının
ne renk olduğunu bilen var mı? WEB'den
bulabilirsiniz, kıpkızıl!
(Okyanus mavi, fakat döküldüğü yer kızıldır). Şimdi
"GÜNEŞ BATARKEN" ne renk olur? (Ayette
Güneşin battığı yazılı).
KIZIL GÜNEŞLER
>>> KIZIL DEVLER. (Web'den seyredebilirsiniz).
Zülkarneyn yola çıktığında bir kızıl devin
süpernova ile çökmesini bekliyordu. Bu dev en az 3 güneş kitlesinde olduğundan,
kaçınılmaz sonuç olarak >>> KARADELİK olacaktı. Bakalım bu karadeliğin vasfı/niteliği
neymiş?
<> Kehf/86: Nihayet, Güneş'in battığı
yere varınca onu kara balçıklı bir gözede batar buldu. Onun yanında
bir de kavim buldu. Dedik ki: Ey Zülkarneyn, ya bunlara azap edersin ya da
haklarında güzel bir tavrı esas alırsın
GÖZE = KOZA = KARADELİK olay ufku alanı... GÖZE
= (Kaynaktan başka) GÖZLENEN YER/Kapı/pencere/geçit... GÖZE = Göz biçimi (göz küresi değil, dışarıda kalan
bölümü)... GÖZE = DİSK veya HALKA/Simit. Halka
tekilliğin eşlek düzleminin sıfır açısından ve
karadeliğin dönme hızına ayarlanmış bir hızda
tekilliğe girmeden uzaktan 565-
Arkadaki
evren görünüyor, ama daha girmeye niyeti yok! Çünkü arkada sonsuz sayıda
evren var! O arada Allah'ımız ona yardım ediyor: "Onun yanında bir de kavim buldu".
"kavim buldu" >>>
İşte burası BİZİM
EVRENDİ. Bizim dilimizi konuşan
insanlar vardı. Zülkarneyn
oradan içeri giriverdi. Ve ekleyerek:
<> 18/87 Dedi: zulmedene
azap edeceğiz; sonra Rabbine döndürülecek; O da onu görülmedik bir azaba
çeker
İşte
bu bizim evrenimizden ötede bir mucize daha >>> DÜNYAYI buluyor! Evrenimizi bulduk ama katrilyonlarca gök cismi
var. DÜNYAYI BULMAK bir mucizeydi -ki tüm
mucizeler Allah katındandır (bu ayettir)-. Dünyanın geçmişini
de buluyor. İzleyen ayet lütfen.
<> Kehf/88: "İman edip hayra ve barışa yönelik iş
yapana gelince, onun için ödül olarak en güzeli var. Ve ona, buyruğumuzdan,
kolay olanı söyleyeceğiz." - 89: Sonra bir sebebi daha izledi. - 90: Bir süre sonra, Güneş'in doğduğu yere varınca
onu, ona karşı kendilerine bir siper yapmadığımız
bir topluluğun üzerine doğar buldu.
"Güneşin doğduğu yer"
>>> ??? Güneşler gaz-toz bulutları içinden doğarlar,
ama güneşin battığı yerdeki >>> karadelik tekilliğinden
giren herkes nereden çıkar??? Ucundaki Akdelikten. Çünkü bir kişi BİRİNCİ SEBEP
olarak bir KARADELİĞE
girmişse; İKİNCİ
SEBEP OLARAK otomatikman AKDELİKTEN
dışarı da yolculuk eder. İşte İKİNCİ sebep de buydu: Karadelik yuttuğunu illa
ki arkadan çıkarıyor, yuttuğunu kusuyor.
<> Kehf/90: Bir süre sonra, Güneş'in
doğduğu yere varınca onu, ona karşı kendilerine bir
siper yapmadığımız bir topluluğun üzerine doğar
buldu.
Buradaki SİPER nedir? Karadelik kozası siperdir, karadelik yutar daima. Şimdi
bunun tersine bana OLAY UFKU (siperi) olmayan bir şey
söyleyiniz! Ki Akdeliktir, olay ufku
yoktur ve karanlık değildir.Ve yutmaz tersine yutulanı kusar.
<> Kehf/91: İşte böyle! Biz onun
yanında olan her şeyi bilgimizle kuşatmıştık.
"İşte
böyle" >>>
DURUM BU (gelecektekilere anlatılıyor). Ya da "işte
böyle" denilen GELECEKTEKİLERİN
anlayacağı 7 anlamdan ileri
olanları. İşte böyle demekle, İKİ AYRI ÇAĞIN İKİ AYRI ANISI anlatılıyor. Nitekim
devamında bu doğrulanıyor: "Biz onun yanında olan her şeyi bilgimizle kuşatmıştık".
Şimdi bunun tefsirlerini verelim:
1.
Teknolojinin mucidi elbette EL-MACİD'dir
(Maymunlar, cinler, baraj yapan kunduzlar vb. teknoloji sahibi değillerdir).
Bundan anlıyoruz ki, Zülkarneyn'in bilimi sadece insan teknolojisidir. (İçeride CİN olmadığı da belli.);
2. KUŞATMIŞTIK (ihata). O kapı kadar bir uzay
gemisini 30 (otuz) metre gibi bir boşluğu kalan kritik bir yerden,
bir kapıdan geçiriyor. Bu kapının
ardı Akdelik. (Akdeliğin ucu da evrenlerden biri veya bizim
evrenimiz). Güneşin batıdan batması >>> Karadelik
tekilliğinin dönme yönüne TERS dönmesi demek. Halka tekilliğe TERS yönde döndüğünü anlıyoruz. İkinci sebepte ise bu kez
halka tekilliğin döndüğü yönde (güneşin doğduğu yer
anlamında) yolculuk yapıyor.
Şimdi
garip bir durum ortaya çıkıyor: ÜÇ
SEBEP var ise üç tane "AYNI"
kişi olan Zülkarneyn de vardır. Üç tane HANS olmak gibi,
tamam mı? Bir kişi nasıl bir kaç AYNI kişi olur? Hatırlayan var mı?
<> teleportasyon ile
<> Axel Heiberg
Hatırlatayım:
Bir halka tekillik bulursunuz, onun tersi yönde geriye doğru dönersiniz, o
zaman "YOLA ÇIKMAKTA OLAN" kendinize
rastlarsınız. Siz ikiniz oturup konuşurken, yeniden geriye
gidersiniz ve size gelmekte olan İKİ
KİŞİYE daha rastlarsınız, böylece dördünüz buluşursunuz.
Sonra 8, 16, 32, 64 olarak KENDİNİZİ
ÇOĞALTMIŞ OLURSUNUZ. Bunu benim önceki kitaplarımda okuyan
ve hatırlayan var mı? (Hani meleklerin multycopy'si gibi).
<> Gurdjief'in şatosu ile Urallar arası
1971 Paul Kamensberg deneyi.
(Evet, 2 yıllık
arayla kendinize rastlamanız). Şimdi yeniden bir ve ikinci
yolculukların ayetlerini yapıştırır mısınız?
<> Kehf/85: O da bir sebebi izledi. - 86:
Nihayet, Güneş'in battığı yere varınca onu kara balçıklı
bir gözede batar buldu. Onun yanında bir de kavim buldu. Dedik ki:
"Ey Zülkarneyn, ya bunlara azap edersin ya da haklarında güzel bir
tavrı esas alırsın."
<> Kehf/87: Dedi: "Zulmedene azap edeceğiz; sonra Rabbine
döndürülecek; O da onu görülmedik bir azaba çeker."
<> Kehf/88: "İman edip hayra ve barışa yönelik iş
yapana gelince, onun için ödül olarak en güzeli var. Ve ona, buyruğumuzdan,
kolay olanı söyleyeceğiz." - 89: Sonra bir sebebi daha izledi.
<> Kehf/90: Bir süre sonra, Güneş'in doğduğu yere varınca
onu, ona karşı kendilerine bir siper yapmadığımız
bir topluluğun üzerine doğar buldu. - 91: İşte böyle! Biz onun yanında olan her şeyi
bilgimizle kuşatmıştık.
Güneşin
battığı birinci yolculukta ZATEN
dünyaya girmişti Zülkarneyn, öyle değil mi? Ama birden nasıl
oldu da İKİNCİ
sebebe, yani güneşin doğduğu yolculuğa çıktı. (7
anlamı birden verince aklınız karışıyor ama ne
yapalım ki, Kur'an BÖYLE -işinize
gelirse-).
İşte
"KENDİNE RASTLAYAN HERKES
-otomatikman- ZÜLKARNEYN >>> İKİ ADET kendisi oluyor".
Zülkarneyn TEK değil, çift çift olan evren gezmeni DEMEKTİR (7 anlamlarını
veriyorum). Birinci Zülkarneyn BATI
yönünde dönerken ikincisi DOĞU
yönünde dönüyor. FARKI FARKETTİNİZ
Mİ?
<> Güneş'in battığı
yere varınca.
<> Güneş'in doğduğu yere varınca.
Aynı
kişi Halka tekilliğin çevresinde ileri giderken (doğuya) sonra
dönerse ne olur? Batıda gelmekte olan kendisine rastlar. Kendisine yolculuğun
nasıl geçtiğini anlatır. İKİ
adet ZÜLKARNEYN (şu lakabın
güzelliğine bakınız. Allah'tan başka kim bu lakabı
takabilir ki?)
<> Kehf/89: Sonra bir sebebi daha izledi. -
90: Bir süre sonra, Güneş'in doğduğu
yere varınca onu, ona karşı kendilerine bir siper yapmadığımız
bir topluluğun üzerine doğar buldu. - 91: İşte böyle! Biz onun yanında olan her şeyi
bilgimizle kuşatmıştık.
"Bir süre sonra" kendine
rastlayacak; "Güneş'in doğduğu
yere varınca" dönme yönüne göre batıdaki ve doğudaki AYNI zülkarneyn kendine rastlıyor; "ona karşı kendilerine bir siper yapmadığımız
bir topluluğun üzerine doğar buldu". Bu topluluk kim? 2, 4,
8, 16, 32, 64.
İşte
Kur'an'da hiçbir şeyin eksik olmadığını,
bir halka tekillik bulununca, kendinize rastlayıp sonra topluluk olacak
kadar matematik katlı oranlarda çoğaldığınızı
KUR'AN size bildiriyor (anlayana).
"Doğar bulmak" ne
demek? HEP aynı yönde gidersen
>>> geometrik artışla topluluk olacaksınız
demektir (anlayana). Kurban olayım bunu anlatan EL ALİM'e...
"İşte böyle! Biz onun yanında
olan her şeyi bilgimizle kuşatmıştık" diyor.
Allah bunun için ÇOOOOO......OOOOOOOOOOOK büyük; "her şeyi bilgimizle kuşatmıştık".
Külli şey'in bilgimizle kuşatıldı diyor Rabbim. Bunları
ZORLAYARAK tefsir ettiğimi
sanan varsa, bu İFTİRADIR.
Ve bu konuda MUTMAİN olmayanlar
için soru hakkı verelim. Zorlama var diyorsanız, soru sorabilirsiniz.
İçinizde kuşku bırakmayın, İbrahim atamız gibi DİK olun!
Varsa
sorunuz, Allah İbrahim'e gocunmadı, ben mi gocunağım candaşlarıma.
Mutmainliği aramak doğal hakkınızdır. Varsa sorunuz.
Sadece 1. ve 2. anlamlardan ötekiler KARMAŞIK
ve kısıtlı zamanda bir kaç anlamı birden vermeye çalışıyorum.
Birden yükleniyorum, bunlardan mutmainlik elde edememiş olabilirsiniz.
Bunları
evren tarihinde (16 milyar yıldır) DABBET'ten başkası açıklayamaz. Onun için
sorabilirsiniz diyorum. Başkası asla size açıklayamayacaktır.
Bunlar 5 milyar yıllık dünya tarihinde İLK, TEK, BENZERSİZ yorumlardır.
Yorumlanan ise bilim kurgu değil; KUR'AN!!!
Tarık
suresinde "Tarık ve buna bağlı
doğumlar vb. ile yeniden doğmak" gibi, yeni şeylere
binaen Allah şöyle buyuruyordu: "Kur'an
bir eğlence değildir". Zaten biz eğlenmiyoruz! Bilimin
keyfinden daha büyük eğlence ve zevk almak var mıdır? Üstelik
bunları KUR'AN'DAN yazıyoruz
-ki % sonsuz doğru-. İzleyen
ayet ltf, üçüncü yolculuk;
<> size beni( guruba) khef suresi getirdi
kehf suresine devam hocam
Kehf
Kur'anın tam ortasıdır.
<> Kehf/92: Sonra yine bir sebebi izledi. - 93: Nihayet, iki set arasında ulaştı. Setler arasında
öyle bir topluluk buldu ki neredeyse söz anlamıyorlardı. - 94: Dediler: "Ey Zülkarneyn!
Ye'cuc ve Me'cuc bu yerde bozgunculuk yapıyorlar. Onlarla bizim aramızda
bir set yapman şartıyla sana vergi verelim mi?"
Bu konunun
birinci anlamını vermiştik. İkinci anlamı ise
uzayacak, o yüzden başka bir gün yapacağız. Mesela "Bir kavim var hiç bir sözden anlamıyor
ama yine de Zülkarneyn ile konuşuyor", bu bir ÇELİŞKİ gibi durmuyor
mu? Mesela hiç bir sözden anlamayan bir böcek nasıl anlar ve konuşur?...
<> Telepati? Dilsiz?
<> iletişim lisanı aynı değil
Bu da
bilindik bir teknoloji, hani şu avuç içi cep tercüme cihazları var ya, hatırladınız mı?
Siz mesela türkçesini yazıyorsunuz, o İspanyolcaya çeviriyor (veya
tersi) Irak'taki ABD askerlerinin
elinde SÖYLENENİ anlayan ve ARAPÇA'dan İngilizceye çeviren bir aygıt olduğunu duydunuz mu?
Ya da bilgisayarlarımızda, yazılan bir yazıyı, imleci
üzerinde gezdirdiğinizde SESLİ
okuyan programı duydunuz mu? (Arçelik bilgisayarlar bunu bedava
veriyor)... Mutlaka sorun ve şaşırın. Zaten windows
programları içinde var.
Şu
anda xp kullananların tamamında o program var, ama atıl halde
duruyor. (Arçelikten alıp yüklerseniz, bir metni -mesela benim chat'imin
tamamını- size mekanik sesle okuyacak. (118 servislerindeki bayanlar
da aynı şeyi yapıyor)...
<> Evet arçelik yapıyor
O halde AYETTE ÇELİŞKİ YOK
demektir!
Hoisan kültürünü duydunuz mu? Namibia çölünde ve G.Afrika Birliğinde
yaşıyorlar. Web de bir search ediniz. Cinsel organları tamamen
mavi. 30 yaşını geçemiyor ve ölüyorlar. Onların dili 200 küsur SESTEN (harften) oluşuyor. Khoisan da deniyor. Bir bakın
bakalım. 200 küsur sesten oluşuyor, böyle dil olur mu? Tıslama
sesi, gıcırtı sesi, ıslık ve tüm doğanın yazılamayan
(harfe dökülmeyen) sesleri, rüzgar sesi, tüm hayvanların sesi.
<> www.rz.uni-frankfurt.de/~vajkonny/khoisan.html
<> http://en.wikipedia.org/wiki/Khoisan
<> http://www.turkcebilgi.com/namibya/ansiklopedi
[] http://sohbet.hanifislam.biz/khoisan.jpeg
<> zaire'nin ormanlarinda yasayan bam buti
halki (pigmeler), kalahari colunun khoisan. Halki (busmenler), kenya'da turkanalar,
uganda'da karimojonglar, tanzanya'da...
Buşmanlar zaten Hoisan'ların
bir alt kabilesidir. Ben bunları niçin yazdım biliyor musunuz? Bizim
alfabenin 29 falan sesinden fazla olarak 200 daha sesten oluşmuş
alfabeleri var. Kapı gıcırtısından tutun da yüzme
sesine kadar (splash diye yazmıyorlar, resmen AYRI bir alfabedir bu); her sesin yer aldığı bir
dilleri var Khoisan(Bushiman)ların. Chat'ten sonra bu
dili ilgili linklerden bulup dinleyebilirseniz, ne demek istediğimi
anlayabilirsiniz.
HOİSANLAR -neredeyse-
hiç bir dil bilmeyen ve anlamayan bir millettir. Zülkarneyn tarafından
oraya taşınmışlardır. (Yecüc mecüc elinden kurtulup
kalanlar). Zülkarneyn'e güçleriyle yardım edenler onlardı...
Dünya ise Pangea biçimindeydi. (Hiç bir yer hiçbir yerde değildi).
Bu kavimin cinsel organlarının tamamen MASMAVİ olduğunu (boyamaksızın) doğal MAVİ olduğunu da
hayretle ilgili linklerden gözleyebilirsiniz. Karınları çok gariptir,
zenci değillerdir. (Renkleri koyu ama ZENCİ
değiller). Ömürleri ise 30'u aşamıyor. Khoisan kültürünü bir ara
iyice araştırınız. Onların ataları CAPCANLI olarak Yecüc Mecüc'ü gördü.
<> Nuh tufanından sonrasına mı
naklolundular?
Elbette,
Zülkarneyn Nuh'tan hemen sonraki dönemde ve dünyanın bilinmedik yerlerinde
yer aldı. Khoisanlar bazen mecüc esir alırlardı. (Yecücler 2-
Zülkarneyn'in ANILARI,
bunu anlamak için yeniden 83. ayeti yazar mısınız?
<> Kehf-83 Sana Zülkarneyn'den de sorarlar:
De ki: "Size ondan bir hatıra okuyacağım."
Okuna+CAK! Ahit sandığı gibi o da buluna+cak listesinden. Zülkarneyn'in
üçüncü sebebini bir başka gün yazmak üzere; şimdi diğer sorulara
geçebiliriz. (3. sebep iki chat sürebilir, çok ayrıntılı ve kısaltılamıyor.)
<> Zero-n in yoğunlaştığı
ilk kritik siyasal stratejik ödev amerikan iç savaşının şartlarını
şekillendirmek olabilir mi... Sonrasında kuzeyin yahudi baronları
güneyinde kaynaklarını tam anlamı ile ele geçirmişlerdi
(1860lar) ayrıca amerikan iç savaşı denizaltından telgrafa,
makineli tüfekten 20 yüzyıl top teknolojinin ilk unsurlarına askeri
alanda hep ilklerin yaşandığı bir deney alanı olmuştu.
1806'dan
beri sözünü ettikleriniz zaten tarihe
müdahale edebiliyorlardı.
Siyonizmin hakimiyetine 1806'da
(B ihtimali dünyasında) son
verilmişti, tam o andan itibaren ataları gibi klasik değil; şu
anda bildiğimiz Siyonizmi
canlandırmak için tarihe müdahale ettiler. A öne geçince B "Kehf'te" kaldı.
Tarihler A ihtimali üzerine kuruldu. Bu durum taaaa 1938'de tarafımızca
önlendi... (BERABERLİK SAĞLANDI).
Daha önce
komünizmin Afrika, Orta ve Güney Amerika, Türkiye dahil tüm Asya'ya ve en batı
ve kuzey batı ile ABD+Kanada dışında tüm ülkelerin halklarının
komünizmin emrine verilip, bunun dışında kalan efendileri(saydığım
istisna ülkeler) tarafından yönetildiğini sanırım YAZMIŞTIM.
Bu durumu engelleyen "TimeBulance'tır", ama yenişme olmamıştır.
Bu berabere kalmak ile sonlanmıştır ki, bu da BİLDİĞİMİZ TARİHİ oluşturuyor. Komünizm yine vardı ve yaygındı,
ama İLK durumdaki gibi değil.
<> Değiştirilen tarihte Adler
WEMB düzenini kurmuştu değil mi?
Adler'in WEMB düzeni için önce garip bir şey
söyleyeceğim. Zero-N tarihe MUSEVİ dini üzerine indi. Ancak
karşı bağ öyle değildi: 10SCE ekibi içinde hristiyanlar vardı. Mesela Hawking Hristiyan idi, ama BU ZAMANDA
müslüman oldu. Jana büyük
nineleri aracalığıyla MÜSLÜMANDI,
ama unutmuş ve Hristiyan olmuştu -normal olarak-. Felç ile aklı
başına gelip, hatırlayınca, hızla ve bir tek saatte HEMMMMEN Hanif oldu.
Adler'e
gelince o HRİSTİYAN FANATİĞİ idi.
Protestantlığı bile yobazlıkta abartmıştı.
O, B ihtimali evreninde, doğu milletlerine hiç de sevimli bakmamıştı.
WEMB'i o kurmadı. (BİZLER KURDUK. ŞİMDİ
BİZLER KURDUK/OLUŞTURDUK/STRATEJİSİNİ YAPTIK. Bizler >>> Sizler).
Onun kurduğu
düzende Hakkaniyet yoktu, eşit paylaşım yoktu ve dil birliğine
bağlı ülke sayısı iki düzineydi. A ve B yer değiştirince
ADLER Alias ile Alois Hiedler yer
değiştirdi. Adler KEHF
içinde üç asır kaldı. Ve çıktığında şoku (Hızır
dede sayesinde) atlatınca (adapte etti onu) ve özellikle BİZLERİ ve yazdıklarımızı
okuyunca, WEMB düzenini BİZDEN
(siz ve bizden 114+104) alınca, bu satırları okuyunca, Jana aracılığıyla
bizlerden BİLGİLENİNCE,
MÜSLÜMAN oldu. Hem de HANİF bir müslüman!
İşte
böyle! Danseden kraliçenin oğludur,
KEHF'den Huri çocuğu olarak çıkmıştır. Onların en başı
Mighty'dir. Onlar mağaralarında 5 yiğit ve bir de köpekleri vardı.
Sonra katılanlarla toplam 9 kişi oluyorlar. (OlaCAKlar ha/vet).
Allah Mehdi'yi MÜSLÜMAN HANİF kıldıktan
başka, Onu İsa'nın imamı
bile yapmıştır. (GeleCEKteki
Messiah olan İsa'nın.)
Allah
hidayetini BİZLERİ vesile
kılarak vermiştir Mighty'ye.
Mighty'nin MAĞARAYA (Kehfe, B ihtimaline) girdikten sonraki görevini yani
bir tür MEHDİ başlangıçlığını
104+114 bileşimi üstlenmiştir.
SEBEP biziz. SONUÇ ise MİGHTY. Bütün sistemleri incelemiş,
kendinden sonraki (1938 sonrası) 309 yıllık tarihi okuyup, tüm
sistemleri ve ideolojileri didik didik inceledikten sonra:
1. MÜSLÜMAN HANİF olmuştur; 2.
Hanifliği kendilerine sunan BU ÇEKİRDEĞE aşık olmuştur.
Hele hele Dabbet ve Zülkarneyn destekli oluşu,
hele hele kendisinin KEHF SÜRECİNDE
KALDIĞINI yazan bizlerden öğrenince. Biz burada ne yazdık
ise ve Allah inşaa ne yazaCAK
isek, ondan WEMB düzeni kurulmuş
ve işlerlik kazanmış oldu/olaCAK
(Ha/vet). WEMB'i başta soruyu soran candaş olmak üzere BİZLER KURDUK!
Bunun peşinden
gelen biri daha var. (Selam ona selam) İsa-Mesih
de WEMB'çidir. Allahüekber! BİZ
YAZDIK ONLAR UYGULADI! Biz onların öğretmeniyiz. Öğretmenleri
bizleriz.
<> 3M'in biri mighty olduğuna göre o zaman
mesih ve misak elçisi de gelmiş mi oluyor? Ya da gelmiş olması
gerekmiyor mu?
Misak
elçileri "YERYÜZÜ = X ve Y" boyutunda GÖRÜNMEYEN
ve Z de DİRİ olan ÖLMEMİŞ
olan HIZIR ile HİÇ ÖLMEMİŞ VE ÖLMEYECEK
OLAN YAHYA olup Z
boyutunda ve bize GÖRÜNMEDEN, sosyal
yaşamda ev-adres bulundurmadan işlevlerini
yaparlar. Oysa kalan 2M, yani Mighty ve Messiah ise bunun tersine "sosyal yaşamda ve bizim x, y boyutlarında yer alan"
fakat bir zamanlar Z boyutunu da idrak etmiş (biri Kehf'de kalarak,
diğeri de Z dikmesinden başka
evrene alınarak).
Bizim gibi
evi adresi, eşleri çocukları olan kimselerdir. İkisi de ecelleri
gelince vefat edeceklerdir, ama İsa'dan pek az önce Hızır da (Deccal
tarafından) öldürülecektir.
Misak elçiliği O ANDAN İTİBAREN
emanetçi ve ölümsüzlük sahibi YAHYA/Muhyi(as)a
geçecektir.
<> hz. İsa'nın yaşı
belli mi, gidişinde veya dönüşünde?
33 yaşında "Yukarı"
alındı. Z boyutunda iki
tane bin gün olan zaman diliminde gidip geldi. (Gelecek) sonra normal ömrünü yaşayacak ve daha sonra da vefat
edip, Medine'de Resulullah yanına
gömülecektir. 33 yaş + 2 gün +
kalan yaşı >>> İSA'nın
yaşıdır diyebiliriz. Veya ikibin + 33 + kalan yaşı da
diyebilirsiniz yaşına, bakış açınıza göre değişebilir.
(Zamandan
kazanmak için hızlı ve özensiz yazmak zorundayım. İstemeden
yanlışlar felaket cümle ve meram düşüklükleri oluyor. Artık
bunlar Redaktörlere emanet. Düşük cümle ve sıkıntılı
yerleri redaktör candaşlar açacak veya tashih edecektir. Bu da "ALLAH İÇİN BUGÜN NE YAPTIN?"
sorusunun göğsünüzü gere gere, "İşte bunu yaptım"
demenize çanak tutan bir sevab).
<> Yecüc&mecüc'e olanların benzer şekli,
mehdi'ye de yapılmıştır diyebilir miyiz? Zamandan şutlanma
bakımından! Zero-N de onların zülkarneyn'i diyebilirmiyiz?
Evet,
bütün sorularının yanıtı EVET! Mighty
zamandan şutlanarak:
1. HİDAYETE erdirilmiştir.
2. Doğum
yapma yetisi olmayan Dancing queen
denen YYx cinsinin DOĞUM yapmasına (Tarık
suresine bakınız) neden olmuştur. Danseden kraliçe olmasaydı
Adler "Kehf"ten DIŞARI
>>> DOĞUM biçiminde yeniden doğmayacaktı. Onu doğuran
Adalet Hanımdır (Adalaid).
<> Adelhide
Evet Adler+HİDDEN/hide. Adalet hanım ise BELKIS ile aynı olanın tekrarıdır.
Onlar BELKIS'ın soyudurlar.
Jana da öyle. Onlar DANCİNG QUEEN'dirler.
Danseden kraliçe neden bu kadar önemli? Çünkü en iyi HURİLER bu işi yaparlar (Cennet ehli olunca bunu
görürsünüz;)
<> Jive-Queen
Evet, ABBA'ya "Gelecekten nakledildi" Jive.
O Jive'li mısrayı yazar mısınız? (Dancing queen şarkısının
sözleri vardı galiba sizlerde). Tercüme eder misiniz?
<> You can dance, you can jive Siz dans edebilirsiniz, jive
yapabilirsiniz
<> Having the time of your life Hayatinizin zamanini alarak
<> Ooh, see that girl, watch that scene Bakiniz o kiza bakin, sahneyi izleyin
<> Digging the dancing queen
<> Friday night and the lights are low Cuma gecesi ve isikar dimlenmis
<> Looking out for a place to go Bir yere bakiyor gitmek için
<> Hm, where they play the right music Hm Dogru müzigin çalindigi yere
<> Getting in the swing Ritme uyuyor
<> You come to look for a king Krali aramak için geldiniz
<> Anybody could be that guy Herhangi biri o olabilir
<> Night is young and the music's high Gece genç ve müzik yüksek
<> When you hear the right music Dogru müzigi duydugunuzda
"Anybody
could be that guy = Herhangi biri o olabilir" (Bu iki cümleye dikkat çok
dikkat. Burada PARTNER herkes olabilir). JİVE
nedir??? Sözlüklerde JİVE için
ne yazıyor? >>> JİVE
şudur: Gelecekten geçmişe verilen, TORUNLARDAN DEDELERİNE aktarılan, BESTELENMEMİŞ (ha/vet) melodilerdir. O şarkıyı dinlediniz. Tüyleriniz
ürperdi değil mi? Müthiş bir melodi = Dancing Queen.
Onu İsveç
kralı Gustave'ın 17 yaşındaki eşi Sylvie için yazdırdığını
söylerler. Kraliyet düğünüdür, ama onu kim GETİRDİ
ve verdi ABBA'ya. Kim? Kureyş+land'ı
bir ZENCİ kız yazdı
ve Paul Simon'a verdi (Graceland), Paul Simon + Garfunkel.
Zamanda
geriye yolculuğa çıkanların duası-requiem'i olan "Take my breath away". Berlin mi
besteledi Topgun filmi için? Onlar hep zibidi ve anlamsız müzik yaparlardı.
Birden bire NE OLDU da böyle asil
bir müzik ürettiler? Allahlaw'dan
Walhalla'nın çıkması. 1N'in
Wanen diye binlerce yıl önce anılması... Vildan Hurilerin Valkuriye adıyla
anılması. Bunların tümü JİVE'dir.
Mighty'nin
annesi ADALET, Adler'in annesi olan
1939'ların kadını değil! O danseden kraliçedir ve Allah'ın
izniyle (doğurmaması gerekirken) doğurmuş ve GERÇEK annesi olmuştur. Adler'in kaldığı KEHF'in tanımı >>> TARIK
suresinde var.
<> Tarık/4: Hiçbir benlik yoktur ki, üzerinde bir koruyucu/bir bekçi
bulunmasın. - 5: İnsan, neden
yaratılmış olduğuna bir baksın! - 6: Fırlayan bir suyun bir parçacığından yaratıldı
o.
ALLAH DANSEDEN KRALİÇEYE, daha önce Zekeriya ve Yakub as gibi ÇOCUK verdi.
<> Tarık/7: Omurga ile kaburgalar arasından
çıkar o su.
KEHF BURASI. KABURGA
(Kehf) ve OMURGA (Rakim)
<> Tarık/8: O Allah, o insanı tekrar hayata döndürmeye elbette
kadirdir. - 9: Sırların/gizlilerin
yoklanıp ortaya çıkarılacağı gün,
(Yolculuğa
çıktıkları yaşa geldiklerinde beynin sağ-sol lobu arası
bilgi transferi, yolculuğa çıkış nedeni ve misyonun hatırlanması)
<> Tarık/10: Artık onun için ne
bir kuvvet vardır ne de bir yardımcı.
(Tarıq yolcularının
yolculuğa çıktıkları yaşa geldikten sonraki durumu)
<> Tarık/11: Yemin olsun o, dönüşle/döndürümle
dolu göğe,
(Uzay-zaman değişimi/Tayyı zaman)
<> Tarık:12: Çatlayışlarla/yarılışlarla
dolu yere de yemin olsun,
(Uzay-Mekan değişimi/Tayyı
mekan). İŞTE İKİNCİ KEZ NASIL DOĞUYOR
ADLER (ve gezmenler). Sır ayet bu: Ayetleri lütfedenlere teşekkürler.
<> Tarık:9: Sırların/gizlilerin
yoklanıp ortaya çıkarılacağı gün,
O gün
gelmiştir. Kur'an'daki sırları
TARIK'ın semasından DABBET'in
arzına indirdik. Hayırlı uğurlu olsun! Milat hepimize
hayırlı gelsin.
Millenium'un
bu güzel gününde beni sabırla dinlediğiniz için teşekkürler.
Hans von Aiberg, 26/08/2003