Sohbet n° 174 - Tarih: 20 ağustos 2003

<> ve [] ile başlayan kesimler Aiberg'e ait değildir. [] ile başlayan kesimler sonradan eklenmiştir. Okurken karşılaştığınız her türlü sorunu/hatayı vb. shahoneen@yahoo.com adresine bildiriniz.

 

Hamd hoşbuluşturana selam hanifcandaşlarıma selam

 

<> Lokman-27 Eğer yeryüzündeki ağaçlar kalem olsa, deniz de arkasından yedi deniz daha katılarak yardımcı olsa, Allah'ın kelimeleri tükenmez. Allah Aziz'dir, Hakim'dir.

Bir ayet ki, bir ayet... Evrenimizde başka sistemlerde 7 deniz olduğunu bildiriyor. (7 Gök ve 7 yer DİK; 7 Deniz ve 7 iklim ise ENLEME olarak evrenin şifresini tutuyor.) KALEM >>> DİK olanı ve ELİF harfi. Mürekkep ile kastedilen ise B harfi (yatay olanı). (Arapça B olarak düşünün.) Kelimeleri bir gün açarız.

 

İhlas suresi - Allah matematiği - Kuran - Dabbet - Melami - Zigzag - 3M

 

Sanırım İhlas'ın "kul + hüve + Allahü + ehad + Allah..." bölümünde kalmıştık ve EHAD ile VAHİD isimlerinin üstünkörü bir analizini yapmıştık. Bundan keyf aldınız mı? Yani sırları açarken, mutlaka ayrıntı gerekiyordu, bunu AZ da olsa, yedide-bir de olsa yapmaya çalıştım. Sizlere ters gelen bir şey var mıydı? Veya Kur'an'a ters gibi durduğunu sandığınız bir yer var mıydı?

 

<> rakim ve Semii Basir ilişkisi de çok güzeldi.

Kur'an güzeldir de ondan candaşım. HERŞEY içinde... Her ayrıntı mevcut bizi bekliyor. Hepsi şu evindeki / elindeki bir cilt Kur'an'da... ALLAH'IN KELİMELERİ NİÇİN BİTMEZ. Gördünüz mü?

 

<> Ehad ile Vahid farkını anladık.

Evet kocaman bir farktı bu! Bunlar evren tarihinde İLK kez yazılıyor. Hiçbir yerde hiçbir zaman okuyamayacaksınız. Hepsi yepyeni, KUR'AN YENİLEŞİYOR çağlar geçince... Her şey İLK kez yapılıyor: DABBET bunun için yaratılmıştır (49'u birden). Dabbet >>> MELAMİ kelimesinde saklıdır, yerle bir demekten öte, YERİN DİBİNDE (Depth anlamında), yani mütevazılığı da aşmış, YOKOLMUŞ demektir.

Bunun için benim kıymetimi bilmeleri çok zor. Kasıntı, kibirli, hiddetli, hırçın olanların kıymetini biliyor insanoğlu... Ben "in the deep" olarak asla değeri bilinemeyecek biriyim. Dedim ya TESLA gibi "Yahu bu adam kimdi, öldü gitti?" diyecekler emin olunuz! Bendeki bilgiyi değil, gizemliliği, esrarı öne çıkarıp, TESLA gibi ansiklopedilere yazacaklar -Hanifler hariç-. Gurdjieff gibi "gizemci, majisyen" diye söz edecekler. Oysa DABBET olmak bir imtihandır / fitnedir... Hans'ın aktüalitesine, magazinine yönelerek, TESLA gibi, İLMİNİ anlayamayacaklar. Ta ki, Haniflik gibi, bir gün 3M meclisi kurulduğunda beni hatırlayacaklar.

 

<> Araf-184 Düşünmediler mi ki, o arkadaşlarında cinnetten eser yok. Mübin bir UYARICIdan başkası değildir o.

Evet benim de cinnetli olmama imkan yok. Zülkarneyn'ler bundan arındırılmıştır.

 

Unzurna-Raina - Kendini değiştirmeyen millet - Devlet zorbalığı - Türkiyenin hali - Barış- Hanif -  Zülkarneyn

 

<> Yeri gelmişken; alimine değer vermeyen, zulkarneyne kulak asmayan, arzın dabbesini dinlemeyen milletin başına ne gelir, sonu ne olur???

YÖNETENLERİMİZLE İMTİHAN EDİLİYORUZ! Bir millet kendini düzeltmezse... Yani: millet seçtiklerinden sorumludur. Seçtikleri MİLLETİ düzeltmeli İDİ... Yönetenler, yönetenler, yönetenler... Yönetenleri seçen biziz, ama "UNZURNA" özürlüyüz. Yani denetleyemiyoruz, yönlendiremiyoruz.

 

<> Enfal-53 Nedeni şu: Bir kavim (toplum), kendinde olanı değiştirinceye kadar Allah, ona nimet olarak bağışladığını değiştirici değildir. Allah şüphesiz işitendir, bilendir.

<> Enfal-38 O inkar edenlere de ki: "Eğer vazgeçerlerse geçmişte (yaptıkları) şeyler bağışlanacaktır. Ama yine dönecek olurlarsa, önceki (toplumlara uygulanan) sünnet, muhakkak (onların başından da) geçmiş olacaktır.

 

Evet bu ayet, bizim YÖNETENLERE UNZURNA olarak müdahale etmemizi istiyor. Ama biz sabıkalıyız. Bizde PROTEST ruh yok! Kaderciyiz! Allah böyle istedi der üzerine yatarız. Oysa Allah ne diyor bak: "Bir kavim (toplum), kendinde olanı değiştirinceye kadar Allah, ona nimet olarak bağışladığını değiştirici değildir. Allah şüphesiz işitendir, bilendir...". "... (toplum) kendinde olanı değiştirinceye kadar Allah, ona nimet olarak bağışladığını değiştirici değildir."

 

<> Bakara-104 Ey iman edenler, "Raina" demeyin. "Unzurna" deyin ve dinleyin. Kafirler için acı bir azab vardır.

            <> Saf-5 Hani Musa, kavmine demişti: "Ey kavmim! Benim size gönderilen Allah elçisi olduğumu bilip durduğunuz halde, beni neden incitiyorsunuz?" ONLAR BOZULUP SAPINCA ALLAH DA ONLARIN KALPLERİNİ EĞRİLTTİ. Çünkü ALLAH, FASIKLARDAN OLUŞMUŞ BİR KAVME HİDAYET ETMEZ.

Toplum YÖNETİMİNİ ele almadıkça, Allah o toplumun nimetini de (refahını, konforunu) DÜŞÜK TUTAR, hatta hiç vermez, azaltır yok eder. Çünkü ALLAH, FASIKLARDAN OLUŞMUŞ BİR KAVME HİDAYET ETMEZ. Fasık = Hortumlayan, milletin parasını karapara olarak çalan çırpan, haksız kazanç ve kişisel servet edinmek için HÜKÜMETİ kullanan...

Bana yönetenlerini söyle, sana hangi milletten olduğunu söyleyeyim. Bana yöneticini söyle, sana NE OLACAĞINI söyleyeyim. Zorbalık başa geçmiş durumda... Kişisel servetlere el konuyor artık! Türkiye tarihinde hiçbir TV kanalı 30 gün kapanmadı! 5 gün bile kapanmadı. Bundan sonra bir suç uydurup, SÜRESİZ kapamayı düşünecekler.

Bu basit örneklere bakarsak, ÇOĞUNLUK (Taliban da çoğunluktur Afganistan'da) matematiğinden yola çıkarak "ZORBALIK" yapıyorlar, tam bir oligarşi yerleşimi var.

Din ticareti yapan aile şirketlerine tüm Devlet imkanları açıldı. Türkiye'nin %13'ü orman!... Bunun da %16'sı KİŞİLERE satılıyor -ki kesilecek ve oraya yerleşim bölgeleri yapılacak-. Bu kişiler de yine ARAZİ mafyasının ta kendisi... Bireyler alamayacaklar bile...

Arazi Mafyası, Erbakan'ın tarihi görevidir. İstanbul'un nüfusu daha 3-5 milyon iken, kendisine HİÇ OY / rey çıkmadığı için, ÖZELLİKLE cahil, yoksul kişiler ve aileler seçilerek, çarpık kentleşme ve hazine arazisi üzerinde GASP'lar yapılarak, 10 milyonluk bir KÖYLÜ toplum daha oluşturuldu. Hepsini Erbakan TEK BAŞINA yaptı! Seçmenini İSTANBUL'a taşıdı. Bu sırada da ARAZİ MAFYASINI yani gecekondu kaçak alanlarındaki zorba çeteleri KENDİSİ oluşturdu. İnanılmaz irilikte İLÇELER oluşuverdi.

7 Tepe değil 77 tepe oldu İstanbul! Ve de imar affı, gecekondu affı, kaçak arsa affı çıkardı. HER YER son metrekaresine kadar tıka basa doldu. RTE de bu Mafyanın taaaaa içinden gelen genç idi. Kendi evi, arsası bile kaçaktı ve Sultanbeyli'de TAPUSUZ idi. Ormanlar yakıldı-yıkıldı.

Köylüler değil artık yakan, tarla açan; Marmaris, Bodrum, Akdeniz yanıyor cayır cayır... Çünkü bu mafya artık sefil gecekondu mafyası olmaktan terfii ediyor. Artık LÜKS ve havadar, orman manzaralı yerlere oynuyorlar. YASALAR 2B yasası, çıtayı yükseltmiş ve sınıf atlamış olan YENİ ARAZİ MAFYASINA çalışıyor. İşte bizim seçtiklerimiz! Seçen biziz! 5 milyonluk İstanbul'u 16 milyon yapan din tacirlerini seçen biziz!

 

<> Maide-61: Size geldiklerinde: "İnandık" derler. Oysa onlar inkarla girmişlerdir ve yine onunla çıkmışlardır. Allah, gizli tutmakta olduklarını daha iyi bilir. - 62: Onlardan çoğunun günahta, düşmanlıkta ve haram yiyicilikte çabalarına hız kattıklarını görürsün. Yapmakta oldukları ne kötüdür.

Evet AYET onları kınıyor... Alarmı baştan verdim, "seçmeyin sakın!" diye uyardım. Onları yani dincileri, din tacirlerini "ezilmiş" sanıyordu seçmen, desteğini verdi. Nasıl olsa dedi üstlerinde güçler (MGK gibi) var... Ama öyle olmadı. Tam tersine MGK'nin üstüne çıkan ZORBA ve tam SÜFYANİ bir hükümet oluştu. İran'da Humeyni, Afganistan'da Taliban da "ÇOĞUNLUK" iktidarı değil miydi?

Bana suikast bu hükümet döneminde oldu! Bu çok önemli! Anlayan bilir ne demek istediğimi, üstelemiyorum. "Saldıranı AĞIR tahrik etmişim"!!! "Sen domuzdan mı yanasın, benden mi yanasın!" derler adama ey Hükümet! Uzanlar'a yapılan bana da ADLİ olarak yapıldı. BU MOLLA ve TALİBAN rejimidir, hiç kuşkunuz olmasın, sadece kravatlı falanlar... (Atatürk nur içinde yatsın, yoksa molla gibi giyinip gezerlerdi). BÜYÜK MOLLA MECLİSİ! TBMM... Artık diyecek bir şey yok!

 

 

<> Enam-116 Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan şaşırtıp-saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak zan ve tahminle yalan söylerler.

<> Kaf-16 Yemin olsun ki, insanı biz yarattık. Nefsinin ona neler fısıldadığını da biz biliriz. Biz ona, şah damarından daha yakınız.

<> "Biz ona şahdamarından daha yakınız"dan, kendi özümüzde olan ALLAHIMIZIN esma sıfatlarına yönelerek ÖZ'e ermek olarak anlıyorum. Bu bağlantıyı kurmak için nefsimizi nasıl kontrol altına almalıyız ve bu yolculukta karşımıza çıkan diğer engeller nelerdir?

Şahdamarı konusunu İHLAS'ın devamı olan "... Allahüs SAMED" konusunda, Samed içinde otomatikman işleyeceğiz. Yani ihlas'da izleyen konu elbette ŞAHDAMARI = SAMED kutbu konusu olacak.

 

            <> Kehf-86 Nihayet güneşin battığı yere vardığı zaman, güneşi, (sanki) kara bir balçıkta batıyor buldu. Bir de bunun yanında bir kavim buldu. Biz ona dedik ki: "Ey Zülkarneyn! Onları ya cezalandırırsın veya onların hakkında iyi davranırsın." bu ayetteki zülkarneyn yetkilerinden 'cezalandırma' sizi de kapsıyormu?

Zülkarneyn'lerin CEZA verme yetkisi EVET VAR! Bu çok ayrıntılıdır: MIB'den tutun, SÜFYANİLERİN TAMAMINI HİÇ ACIMADAN yoketmeye kadar var bu yetki...

 

<> Kehf-86: Sonunda güneşin battığı yere kadar ulaştı ve onu kara çamurlu bir gözede batmakta buldu, yanında bir kavim gördü. Dedik ki: "Ey Zu'l-Karneyn, (istiyorsan onları) ya azaba uğratırsın veya içlerinde güzelliği (geçerli ilke) edinirsin." - 87: Dedi: "Zulmedene azap edeceğiz; sonra Rabbine döndürülecek; O da onu görülmedik bir azaba çeker." - 88: "İman edip hayra ve barışa yönelik iş yapana gelince, onun için ödül olarak en güzeli var. Ve ona, buyruğumuzdan, kolay olanı söyleyeceğiz."

Ama BARIŞÇI / SELAM SELAM diyen bir Zülkarneyn'in nasıl olur da KATİL olmasını bekleriz? "KİNİNİZLE GEBERİN" noktasına gelinceye kadar BARIŞ'ın tüm yollarını denemeliyiz. BARIŞARAK utandırırsınız. Kötülüğe kötülükle karşılık verirseniz, KİN ve KAN gütme doğar ve rakibiniz asla pişman olmaz. Ama kötülüğe iyilikle yanıt verdiğinizde O UTANIR, size yaptığına utanır, insanlığından utanır, kan ve kin gütmekten vazgeçer.

HANİFler önce utandırmalı, Allah'ımız buyuruyor ki: "Kolay olanı tavsiye edin, nefret ettirmeyin sevdirin". İyiliği emredin, Ehli kitab kafirlere bile GÜZELLİKLE davranın, Hayır ve barış için yarışın, koşuşturun... Allah bunları emreder. Ta ki CİHAD emri inip de "KİNİNİZLE GEBERİN" denen D-Day gününe kadar...

 

<> Araf-199 Sen af (veya kolaylık) yolunu benimse, (İslam'a) uygun olanı emret ve cahillerden yüz çevir.

Evet cahillerden hemen dönüp gitmek gerekir. Cehalet ile barış aynı yerde durmaz. BARIŞ >>> İLİM ile gelir. Çünkü kişi bilmediğine DÜŞMANDIR. Düşman nereden bilsin ki BARIŞ nedir? İLİM SAHİBİ "BİLİR" ve bilgiyle DOST olur, yani barışıktır. Hoşgörün, ayıpları örtün, kimsenin açığını yakalamaya gitmeyin, tam tersine ÖRTÜN ayıpları... Allah bunları EMREDİYOR! O yüzden ZÜLKARNEYN(ler) ellerindeki imkan ile bunu başarabilirler, her kötü toplumu genocyd derecesinde yok edebilirlerdi.

Örneğin Kur'an'da geçen BİRİNCİ ANLAMDAKİ Zülkarneyn, (Grup ekip başı olan komutan) elinde zaten demiri bakırı sıkıştırıp da karanokta yapacak imkanları vardı. Dileseydi, istediği kavimi, TASER toplarıyla ya da yapay akdelik silahlarıyla yerle bir ederdi. Bunu yapmadı, ta ki Portekizli ve İspanyol "Fatihler" maya, inka, azteklerin milyonlarcasını öldürdüler ve bunu kutsal katoliklik adına yaptılar. USA süvarileri ve sivilleri, milyonlarca kızılderiliyi öldürdü üçyüz yıl... Bugün yarım milyon kızılderili kaldı, Koca ABD'de yarım milyona indi nüfusları...

Sadece AND dağlarında öldürülen kızılderili sayısı (bunlar 1500 yıllarında oluyor, yani üzerine 5 asır geçti) 2 milyon. Beş asır önce 2 milyon PERU indios'u öldürüldü. Demografik hesabıma göre: Tokyo ve Newyork toplamına muadil bir nüfus soykırımına denk bu! Bütün Orta ve Güney Amerika kızılderilileri hep O zülkarneyn'in "Tanrı" olduğuna inançlarından dolayı gelen sarışın ve beyaz ırktan conquistador'lara bir avuç beyaz askere kendilerini kıydırdılar.

 

<> Kehf-96: "Bana, demir kütleleri getirin." Nihayet dağın iki ucunu denkleştirdiği vakit: "Ateş yakıp körükleyin" dedi. Demiri bir ateş koru haline getirince. "Bana erimiş bakır getirin üzerine dökeyim" dedi.

<> Kehf-97: Artık Ye'cuc ve Me'cuc bu seti ne aşabildiler ne de delebildiler.

ZÜLKARNEYN tanrı değildi! Ama onu Tanrı yaptılar, Quetzalcoatl adını verdiler. (Quet = Baş tanrı) TANRI(!) döneceğini söylemiş ve gitmişti. Sarışın açık renk gözlü, topsakallı ve başında viking kaskı bulunan bir "TANRI" idi. Günün birinde ispanyol-portekizliler GELDİLER, tipleri aynen anlatılana çok benziyordu. Miğferleri vardı, uzun sakalları vardı... İŞTE TANRILAR dönmüşlerdi. Tanrılar da buna şaşırdılar: Kendilerine tapıyorlardı milyonlarca kızılderili... VE ALTIN -bin tonlarca altın- onlara verildi. Ve karşılığında ÖLDÜRÜLDÜLER! Çünkü katolik kilise "BUNLAR KAFİRDİR" mutlaka telef ederek Allah'ın emrini yerine getirin" böyle EMRETMİŞTİ ROMA'DAKİ PAPA!

Vatikan'daki YOBAZ KATİL! Aynı emri bu katiller protestanlara da verdiler!

AYET DİYOR Kİ: "Ey zülkarneyn, bunlara KÖTÜLÜK YAPABİLİRSİN". Ayette "İleride İLLA Kİ BUNLARA KÖTÜLÜK GELECEĞİNİ" Allah peşin ve baştan bildiriyor. Zülkarneyn DEĞİL ama, İspanyol-Portekizler bunu çok rahat yapıyorlar. Ve AYETTEKİ ÖNGÖRÜ er-geç ortaya çıkıyor. Yani Zülkarneyn'in yerine ötekiler BUNLARA kıyım uyguluyorlar.

Allah Kehf suresinde bu KATLİAMIN "yüzlerce yıl sonra YAPILACAĞINI" önceden haber vermiş oluyor İDİ. Pekiyi kötülük yapanların sonu ne olur? (Sadece katolik İspanyolların değil, onlara elini öptüren PAPA'nın sayesinde yapılıyor bu kötülük) Dönemin PAPALARI'nın tamamı şunun muhatabıdır:

 

<> Kehf-87. Dedi ki: "Kim zulmederse biz onu azablandıracağız, sonra Rabbine döndürülür, O da onu görülmemiş bir azabla azablandirir."

"O da onu görülmemiş bir azabla azablandırır".

"görülmemiş bir azabla".

"görülmemiş".

"görülmemiş".

"görülmemiş". HİÇ BİR CİNAYET cezasız kalmaz! Papaların ve Patriklerin ÇOOOOOK ÇEKECEĞİ var! Dinimizde bu ruhban saltanatı ve zorbalığı KALDIRILMIŞTI, ama İslamiyetle yeniden papazlık geri döndü. (Dinimiz derken, HANİFLİĞİ kastediyorum)

 

İslam papazları - Süfyanilik - Namaz

 

<> Maide-63

MAAŞLI papazlık kaderimiz artık. Cuma namazında bir papaz HUTBE verecek! Niçin papaz, çünkü kıldırdığı namazı PARAYLA / MAAŞLA satıyor. Sanki o olmasa BEN KILAMAZDIM? Bir de enayi gibi para vereceğim ki PAPAZ olsun başımıza... VERGİMDEN maaş alıp yan gelip yatıyorlar? NE ÜRETİYORLAR? Vatana-millete hayırlı, GÖRÜNÜR ne üretiyorlar?

PAPAZLAR tarihten beri CAHİLLİĞİ ön plana çıkarmışlardır. Bugün tüm din görevlilerimizin ORTALAMASI >>> ORTAOKUL bilgisine denk geliyor. (Müezzinlerin çoğu okuma yazma bile bilmiyordu) ORTALAMASI bu! Ne bekliyorsunuz bizim MAAŞLI papazlarımızdan? İLİM İRFAN MI? Hans'ın yazdıklarının milyarda birini mi bekliyorsunuz (Ben onada razıyım) TÜRKÇE bile konuşamıyorlar. Hutbeyi bile ellerindeki okumaktan aciz oldukları kitaptan okuyorlar... ORTALAMAMIZ bu... Yalan mı? İftira mı attım?

 

<> Tevbe-31 Allah'ın yanında ahbarlarını ve ruhbanlarını da rabler edindiler. Meryem oğlu Mesih'i de öyle. Oysa kendilerine, tek olan Allah'tan başkasına kulluk etmemeleri emredilmişti. İlahe yok, O'ndan başka (ALLAHLAR YOK, HU VAR). Şirk koştuklarından münezzehtir O.

Mahalle imamlarıyla konuşun bakalım, DİN hakkında ne biliyorlar? (Din onlara göre Mezheb taassubu yani Sünneti Muhammedi'nin dayandırıldığı HADİSLER) Alsınlar da bir EHAD'ı anlatsınlar bakalım! 40 yıldır her namazda okurlar ama BİLMEZLER Kİ! Papağan'a da ezbeletsem okuyor... "Uydum papağana..."

İSLAMI ELİMİZDEN alıp yerine YEZİDİLİĞİ ve RAFİZİLİĞİ koydular. Buna din dediler, kendileri de DİN ADAMI = RUHBAN = PAPAZ oldular! Papaz kelimesine kızmayın: RAHİP demek, ruhban demek! AMA DİNİMİZDE RAHİP-MİSYONER yok (Maaşlı imam ve Şeyh falan) ALLAH YASAKLIYOR!

Ama Hadisler TERSİNE PAPAZLIĞI İSTİHDAM VE İHDAS ETTİ! Hadis uyduran her İMAMA bir kese ALTIN verildi. Abbasi ve Haşimilerde bu iyice abartıldı ve bunun sonucunda 220 yıl sonra HADİSLER toplanmış oldu. VE DİNİMİZ DE ELDEN GİTTİ! VATİKAN-FENER geri geldi YANİ İSLAMİYETTE HALİFELİK saltanatı oluşturuldu. Saltanatı ASKER eliyle değil; MAAŞA BAĞLANMIŞ İMAMLAR (Namaz kıldırma me'murları) ile HALKA indirdiler. "Varsa Hoca efendi, yoksa Hoca efendi!"...

 

<> Tevbe-34 Ey iman edenler, gerçek şu ki, bilginlerinden ve rahiplerinden çoğu, insanların mallarını haksızlıkla yerler ve Allah'ın yolundan alıkoyarlar. Altını ve gümüşü biriktirip de Allah yolunda harcamayanlar... Onlara acı bir azabı müjdele.

"Altını ve gümüşü biriktirip de Allah yolunda harcamayanlar... Onlara acı bir azabı müjdele". "MAAŞ ALANLARA acı bir azabı müjdele". "Acı AZAP!". "Acı AZAP!". "Acı AZAP!".Vay canına! on yıllarca beş vakit namaz kıldıran İMAMLARIMIZIN karşılığında aldığı şeye bakar mısınız?

Acı AZAP! Acı AZAP! Acı AZAP!

"Ey iman edenler" >>> HANİFLER size söyleniyor bu, ötekilerin imanı olsa bize İMAM dikmezlerdi, başımıza İMAM koyanların İMANI yoktu ki!... "... gerçek su ki, bilginlerinden (AHBAR >>> YÜKSEK İLAHİYAT EĞİTİMİ ALMIŞ veya MİSYONER = ŞEYH vb., bilgin değil) ve rahiplerinden (İSLAM PAPAZLARI) çoğu, insanların mallarını haksızlıkla yerler".

(BEN VERGİ VERİYORUM, O BUNDAN MAAŞ ALARAK haksızlık yapıyor! Ben bu vergiyi BANA HİZMET OLARAK GERİ DÖNSÜN DİYE VERDİM. Benim iki rekat kılacağım namazın başına TUFEYLİ (parazit) imam diksinler diye değil!)...

"insanların mallarını haksızlıkla yerler!". Dahası da var: "ALLAH'IN YOLUNDAN BİZİ ALIKOYUYORLAR":

"rahiplerinden çoğu, insanların mallarını haksızlıkla yerler ve Allah'ın yolundan alıkoyarlar". "ve Allah'ın yolundan alıkoyarlar". KUR'AN'I değil bana HADİS'i kitap diye yutturarak Allah yolundan alıkoydular. SÜNNETULLAH'ı DEĞİL SÜFYANİLİĞİ bana MEZHEB diye yutturarak Allah yolundan alıkoydular. HANİF İSLAMI DEĞİL, MEZHEBLERİ-TARİKATLARI ve şeyhleri ve imamları başıma dikerek bunu yaptılar.

 

<> Rum-32 Onlardan ki, dinlerini parçalayıp hizipler/fırkalar haline geldiler. Her hizip kendi elindekiyle sevinip övünür.

<> Maide-63 Bilgin-yöneticileri (Rabbaniyyun) ve yüksek bilginleri (Ahbar), onları, günah söylemelerinden ve haram yiyiciliklerinden sakındırmalı değil miydi? Yapmakta oldukları ne kötüdür.

Allah'ın emrettiği namazı, İbrahim milletinin namazı! BUNU MENETTİLER, bize DOĞRU namaz kılmayı MEN ETTİLER. Bunlar dini yalan SAYDILAR! Bize namazı kıldırmadılar, kendilerinin maaş alması için -3 vakit 2şer rekat namaz yerine- bize ANGARYA getirdiler ve herkes NAMAZ KILMAKTAN KAÇAR oldu. Ortalık beynamazlardan geçilmez oldu!

Kim kılar 40 rekat hele hele beş vakit namaz! Bunu kılmamak için insanlara NAMAZI terk ettirdiler. İnsanlar bu zorluktan kaçmak için Allah'ın salatını terk ettiler! Gördün mü dini yalan sayanı, onlar namaz kılmaktan da men ederler. Onların kıldığı namaz zaten Maundur. Onlar para biriktirirken YETİMİN hakkını da yerler, parayla Kur'an okuyup üflerler, parayla düğün nikah kıyarlar. Parayla ölü gömerler ve cami kapılarında DERNEK dümeniyle sahte makbuz keserler... MAUNDUR o MAUN!

 

<> Alak-9&10: Gördün mü o yasaklayanı, bir kulu namaz kılarken. (Maun'un başı)

<> Maun-1: Gördün mü dini yalanlayanı? - 2: İşte yetimi itip-kakan, - 3: Yoksulu doyurmayı teşvik etmeyen odur. - 4: İste (şu) namaz kılanların vay haline, - 5: Ki onlar, namazlarında yanılgıdadırlar, - 6: Onlar gösteriş yapmaktadırlar, - 7: Ve ufacık bir yardımı (veya zekatı) da engellemektedirler.

İMAMLARIMIZIN SURESİ bu... İMAMLIK denen PAPAZLIK mesleğinin SURESİ bu... BİZİM PAPAZLAR BUNLAR. MAAŞLI PAPAZLAR! Yetim dediği bu milletin VERGİSİni ödeyenler, SAHİPSİZ MİLLET çocukları bizleriz zaten! Onlara ALTIN GÜMÜŞ (maaş+prim+hibe vb.) ödüyoruz. NİÇİN ödüyoruz? "Altını ve gümüşü biriktirip de Allah yolunda harcamayanlar... Onlara acı bir azabı müjdele."

 

<> Hümeze-1: Arkadan çekiştirip duran, kaş göz hareketleriyle alay eden her kişinin vay haline; - 2: Ki o, mal yığıp biriktiren ve onu saydıkça sayandır. - 3: Gerçekten malının kendisini ebedi kılacağını sanıyor. - 4: Hayır; andolsun o, hutame'ye atılacaktır. - 5: Hutame'nin ne olduğunu sana bildiren nedir? - 6: Allah'ın tutuşturulmuş ateşidir. - 7: Ki o, yüreklerin üstüne tırmanıp çıkar. - 8: O, onların üzerine kilitlenecektir; - 9: (Kendileri de) Dikilip-yükseltilmiş sütunlarda (bağlanacaklardır).

O HUTAME... Ama sorun tüm imamlarımız "CENNETİN BAŞ KÖŞESİNE TAPU ALMIŞLARDIR" "Altını ve gümüşü biriktirip de Allah yolunda harcamayanlar... Onlara acı bir azabı müjdele." "İşte yetimi itip-kakan, yoksulu doyurmayı teşvik etmeyen odur." PAPAZLARIMIZDIR!" "ufacık bir yardımı (veya zekatı) da engellemektedirler." PAPAZLARIMIZDIR onlar!"

"İste (şu) namaz kılanların vay haline, ki onlar, namazlarında yanılgıdadırlar, onlar gösteriş yapmaktadırlar." Namazları 5 vakit 40 rekattır. YANILIYORLAR! Bizi de yanıltıyorlar: "Uydum imama..." dedirterek. Her cami malum din taciri partilerin ARKA BAHÇESİDİR! Her papazlık okulunda okuyan veya mezun da... O partilerin doğal üyesidir. Ne anlayış, ne gösteriş! "Onlar gösteriş yapmaktadırlar"...

Hans von Aiberg, 20/08/2003