172, 17/08/2003

Sohbet n° 172 - Tarih: 17 ağustos 2003

<> ve [] ile başlayan kesimler Aiberg'e ait değildir. [] ile başlayan kesimler sonradan eklenmiştir. Okurken karşılaştığınız her türlü sorunu/hatayı vb. shahoneen@yahoo.com adresine bildiriniz.

Selam Es-Selam'a selam. Selam hoşbuluşturduklarına selam...

Sanal Mekke - Amazonlar - Wemb

Mekke'nin ANTİPODUNU (ayakucunu) buldunuz mu haritada? Yani Mekke üzerinden geçen dönence enlemi ile bunu dik kesen boylamın BATI yarıküredeki antipodu olarak arayabilirsiniz.

O zaman "Polaris adası boylamının" neden "pasifik okyanusuna indiğini" ve bu arada "GERÇEK KUTUPLARIN (jeomagnetik polarların) esas alındığı gerçek bir declimination ve culumination haritasının neden EKVATOR üzerine indiğini (deniz yerine Brezilya Ekvatoruna indiğini) ve MEKKE'nin REEL KARDEŞİNİN (Antipodunun) neden Brezilya'da olduğunu İPUCU olarak anlayabilirsiniz.

Yani "SANAL Mekke (karşıt Mekke) Brezilya'dadır" dersem bundan ne anlarsınız. (Dünya küreyi AYNADA TERS tutmak ikinci ipucu) 1 Eylül'de orada "SANAL HACI = Virtual Pilgrim" olmak üzere, başka sır vermiyorum.

<> Jana'yı aklıma getiririm.

<> Ve de "zıpladığında havada kaybolan geyikleri" anlatan candaşımı hatırlarım.

Evet;) Oradan kuş göçü bile olmuyor ve/veya hiç Kabe üzerinde KUŞ UÇAR MI? Gören-duyan var mı? Hacıları kuşlar neden pislemiyorlar? Çünkü uçan kuş yok. HERŞEY ZITTI ile kaim.

<> nötr bölge kuşlar yön bulamadığı için

EVVVVET! Kuşlar oradan bir LEİ (ley) hattı bulamıyorlar.

Paranormaller evrenine hoşgeldiniz yeniden! Bilinmeyenlerin bilinir olduğu KUR'AN dünyasına...

İbrahim'e dendi ki: "Sen eşin Hacer ve oğlun İsmail ile dünyanın EN ÇORAK, hiç yağmur yağmayan, tam susuz bölgesine gideceksin".

Bakın Brezilya EKVATROPİK bölgesine, yağmur ormanlarına... En çok yağmur yağan, en sık yeşilin olduğu SANAL MEKKE'ye... Mekke ve bu yağmur ormanları ASLA YOK EDİLMEMELİ!

Bir çevreci olduktan başka + DABBET olarak konuşuyorum: AKCİĞERİMİZ orasıdır. WEMB bu bölgeyi "İntournational Park = İnternational Toruristic devlet" olarak tüm dünyaya verecek. Blue (mavi) camp (Bağ) park (international park) ve Blue Campicknick (Piknik devleti) yapacaktır. 12. NyLON devlettir bu... Tüm insanlarındır.

Bu konuyu bitirirken, NEREDE kalmıştık sorusuyla yeniden başınızı ağrıtmak üzere hazırım.

Allah matematiği - İhlas suresi - Akıl/Zeka

<> Konu şu: İLAHİNNAS bundan sonraki konumuz olacak. Neleri inceleyeceğiz? İLAHİNNAS olmakla bizlerin neden cin/şeytan ve melekten FARKIMIZ olduğunu... DÖRT işlemin NEDEN sadece insanlar tarafından ve İlahinnas izniyle yapıldığını göreceğiz. O zaman Kul hüvallahü Ehad" ayetini anlamış olacağız.

Bir tekrar: Allah adları dört direktir: ALLAH, EHAD, EVVEL ve İLAHİNNAS direği... İlk üçünün MATEMATİĞİ "elif kez elif +1" yüzünden İMKANSIZDIR. Yani Allah birdir, El evvel olduğundan bir'dir, Ehad olduğundan bir'dir... Ama İlahinnnas olunca iş değişiyor: bize dört işlem yapma imtiyazını veriyor. MELEKLERE VERMİYOR (anlatmıştım).

ŞEYTAN ve CİN gibi çok zeki yaratıklara da bunu vermiyor. Cinler SAYI saymayı bilmez! Evet şaşırdınız mı? Onların TABLOLARI ve psi-trailingleri vardır. Bu sayede SAYARMIŞ gibi yaparlar, ama çarpım tablosunu falan bilmezler. Kedi ve köpekleri düşünün: kimi 12 yavru yapabiliyor, anne kedi/köpek, tüm çocuklarını TEK TEK arıyor, sayıyor GİBİ... Bulamazsa, çeşitli sesler çıkararak, yanıt bekleyip, o sese gidiyor. Yani kayıp veledini buluyor. Kedi ve köpek SAYMAYI biliyor mu??? Pekiyi nasıl sayıyor GİBİmsimtrak?

<> saymayı bilmiyor, yavrularını tek tek tanıyor

<> kıyaslama mı yapıyor

Mümkün değil!

<> bir şeye göre

Evet bir şey göre... Bu iki şeyi YUKARIDA anlattım: bir tabloya göre dedim.

Cinler - Vesvese - Şeytanın dünya ve cennet hayatı

Cinler nasıl KABİLE oluşturuyor? Buna bir bakalım: ilk verimiz şu: cinlerde biyolojik ırklar yoktur, HIZINA göre RENK alıyor ve bu renge bağlıdır. Cinlerin ışık hızının %90 ila %99'u arasında DEĞİŞEN hızları vardır. (İnsanlar hep aynıdır). Dolayısıyla ışığın hıza göre kayması olan RENK cebirine bağlıdırlar.

Yani Kırmızı (Ahmer) olan cin tayfası mor (Ebyad) olandan DAHA yavaştır ve aralarına (Hızır ile Deccal'inki kadar) bir ASENKRONİZE zaman farkı girmektedir.

Tam yüzde-yüz giden ise ŞEYTAN'lardır (nötrino akımları ve katlı bozonlar). Bu bakımdan hiç bir CİN şeytan'a ve hiçbir şeytan da cin'e somut (yumruk atma, kick gibi) etki edemez. Etki mekanizması Kur'an'da bellidir: VESVESE... Vesvese denen kuruntu (boş etki, etkisiz etki) dışında aralarında etkileşemezler.

Pekiyi "İçimizdeki beyinsiz = şeytan" diye Cin suresinde geçen şeytan nasıl etkiledi? Cinleri nasıl etkiledi de beyinsiz olduğuna ve kandırıldıklarına kanaat getirdiler??? Nasıl oldu? İBLİS olmadan önceki ve "CİN"den olan şeytandan söz ediyorum.

<> cinlerden hannas olan mı var?

(Hannas ayrı bir konu. Ona da değineceğiz Allah inşaa...)

Ayet resmen İblis'in CİNLERDEN olduğunu söylüyor. (Geçen chat'de yazılmıştı). Cin suresindeki BEYİNSİZ kimdir? Ayet lütfen! (Kur'an'a emek verirseniz, Kur'an da size NUR olarak emek verecektir).

<> Cin-4: Doğrusu, bizim beyinsiz, Allah hakkında saçma lakırdı ediyormuş. - 5: Halbuki biz, gerek insanlar gerekse cinler Allah hakkında asla yalan söylemezler, sanmıştık. - 6: Şu da gerçek ki, insanlardan bazı kimseler, cinlerden bazı kimselere sığınırlardı da, onların taşkınlıklarını arttırırlardı.

Şimdi 4 milyar yıl önceye dönelim: dünya ateştop kıvamında... Cinlerin sayısı trilyonları buluyor. "Benim ARZ'ım geniştir" ayeti uyarınca, bu dünyaya tüm farklı hızlarda = farklı zamanlarda tüm cinler rahatlıkla sığıyor. 100 bin peygamber öldürecek kadar azgınlaşıyorlar.

Günün birinde bir CİN anne ve babadan, erkek tipinde fakat "erkekliği" olmayan, efemine-kibar bir cin doğuyor. Yeryüzünde cinlerin bir kısmının başına geçiyor! Bu cinlerin %80'inini oluşturan sayıda düşmanları var demektir. Ama azınlık çoğunluğu yeniyor. Bu "CİNSSİZ CİN" yeryüzünü fesaddan kurtarıyor. KURTARICI! Ve meleklerin tümü bu İYİ CİN için, kurtarıcı için "CENNETE alınmasını" dua ediyorlar.

Cinnin veda mesajında şu var: "BEN ALLAH'ın cennetine haznedarı olarak ve AZAZİL (azazeel) adıyla gidiyorum. Allah hakkında sizlere asla yalan söylemem. Yeryüzünde kalan benim ordularım sizler yeryüzünü ALLAH için yeniden bina ediniz. Allah bir'dir, tektir ve (Allah hakkında tüm doğruları -GERÇEK doğruları- sıralıyor). Allah beni yanına almakla ödüllendiriyor." Azazil, (İdris gibi) öldürülmeden öldürülerek, Cennet'e alınıyor.

Sonrasını biliyorsunuz. Ve artık İBLİS olarak kovuluyor. Yeniden yeryüzüne geliyor. Tüm CİNLERİNİ ayaklandırıyor. "Ben size Allah hakkında hiç yalan söylemem" demedim mi? Evet zamanında İSBAT etmiş, Allah eri olarak çalışmış. (Zülkarneyn de dileseydi, tüm yolculuklarında KATİL olabilirdi, ama istemedi. Bu cin ise VAHŞETLE kesti-biçti ve ona DİLERSE verilmiş bir imtiyazdı. Bu imtiyazı kötüye kullandı).

İBLİS'e (eski Azazil'e) tüm cinler ELBETTE inandılar. Ama bir çoğu itiraz da etti: "İyi ama insanlar Allah hakkında YALAN söylüyorlar, biz çoooook duyuyoruz!"

İblis kesin konuştu: "Böyle düşünen DİNDEN çıkar ve cehennemi boylar. Ben size ÖNCE'den de hiç YALAN söyledim mi? Beni Allah gönderdi, çünkü sizden yeniden azmışlar var, onları öldüreceğim!" Cinler korktular: "Pekala sen ve insanlar hiç yalan söylemezler!" dediler. Bu da KANUN olarak yazıldı... Ne zamana kadar? CİN SURESİ inene kadar! Yeniden o bölümü paste yapar mısınız?

<> Sonsuz azap konusunda: İnsanlardan ve cinlerden çoğunun cehenneme girmesi hakkında... Şu kısacık hayatlarında yaptıklarından ötürü sonsuza kadar orada kalacak olmaları adil mi?

Kalu bela - İmtihan -

En başa dönelim: Allah bilinmeyi istedi. Ve orada GERÇEK/REEL bir yaşamda (burası hologram, orası gerçek yaşam veya burası AYNA, orası aynaya poz veren GERÇEK KİŞİLER) biz SINAV olduk. Bizleri CENNET ve CEHENNEME; Cennete kalıcı (şeytan hariç), Cehenneme:

1. Geçici;

2. Devamlı olarak bizleri AYIRDI!

Oraya GİTTİK ve orayı GÖRDÜK ve ORALARA girdik.

İtiraz ettik? NEDEN??? Ben ne yaptım??? Mesela Şeytan da bu soruyu sordu: "BEN NE YAPTIM???". "Ey İblis seni melek durumuna çıkardım, sonra oradan kendini kovdurttun. Orada bana kafa tuttun ve BAĞIŞLANMAYI istemedin!

Bunun yerine "BANA CEHENNEMİ ver, çünkü ben bu cenneti değil, Ademoğlu nesillerinden İNTİKAM da İNTİKAM istiyorum. Benim cennetim senin vereceğin İNTİKAM olacaktır, beni ebedi Siccin'e kapasan bile, ben burayı gördüm ve Cennet'ten daha çok sevdim"... Allah İblis'e BUNLARI söyleyeCEKini bildirdi.

İblis henüz HAM halde(!): "Ya Rabbi, ben bu dediklerinin hiç birini bilmiyorum. Melek olmak ne demek, kovulmak ne demek? İntikam ne demek? İntikam almak ne demek? Kafa tutmak ne demek? Bağışlanmayı reddetmek ne demek? Siccin ne demek, orayı sevmek ne demek? EBEDİ cehennemi istemek ne demek?

Ya rabbi ben bunların HİÇBİRİNİ henüz bilmiyorum. (Yeni doğan bir bebeğe sorunuz o da bilmeyecektir) Hiçbir fikrim yok. Sen beni SORUMLU olmadığım ve hiç bilmediğim bir şeylerden dolayı mahkum ediyorsun? Sen adalet sahibi değil misin?" diyor Allah'a!

Hepimiz de öyle dedik. "BUYRUN size UNUTTURACAĞIM ilk nefeste, ve hatırlatacağım SON NEFESTE... Hatırlayıp bana RÜCU edecek BURAYA huzuruma YENİDEN döneceksiniz.

Bu kez şahitleriniz ve hesap defterleriniz (kayıt eden kameralar vb.) de olacak. İnkar ederseniz, organlarınız tüm kuantlarınız DOĞRUYU söyleyecek. Ve sizler bu İMTİHANDA kalıcı (hulül vade) veya Cehennemde geçici olarak SİZ YÜKLENDİĞİNİZ BİLET ile kendi mevkiilerinizi seçeceksiniz.

Cehenneme ATEŞ koymayacağım, SİZ getirecek, siz tutuşturacak ve getirdiğinizin içine oturarak, kendi kendinizi yakacaksınız. İster EBEDİ (münafıklar ve Şeytanlar) ister geçici (Ehli kitab vb.). Bu cehennemde cinler ve insanlardan ezici çoğunluk kalacaktır".

(Ayetten çıkarsayalım: "Cehenneme o gün sorarız: doldun mu? Der ki cehennem: "daha var mı?" Bu ayet uyarınca EZİCİ çoğunluktan söz ediyorum).

<> Kaf-30 O gün cehenneme: "Doldun mu?" deriz. O ise: "Daha yok mu?" der.

Azap bizim hayırsız hasenatımızdır, yakıtımızdır. BİZ istedik, böyle oldu. Allah sadece bizleri DÜNYA yaşamına göndererek, kendimizi kendimize ŞAHİT tutup, neler yaptığımızı bilmek istememize OLUR dedi.

Kıyamette şefaat

<> cehennem içinde ebedi azap ile kendi kendilerini cezalandıranlar çıkmayı isteyecekleri gün bağışlanamayacaklar mı?

Özel durumlar var: mesela zerrece imanı olan birinin, günah-sevabı denk olup da cennete bir minik sevap yüzünden gidemeyişine karşın, bu bir tek sevabı olan KİŞİ, "Senin annen-baban-eşin-çocukların bile sana bir sevap bağışlamadı, ben nasıl olsa Cehennemliğim, bari sen kurtul!" diyecek ve sevabını verip cehenneme düşecektir.

Öteki sevinerek gideceği CENNET'İNİN kapısında: "Seni buraya getirmeye FEDAKARLIK yapanı da TUT ALIP CEHENNEMDEN ÇIKAR ve birlikte BURAYA girin" der. Ötekisi gider ve ASLINDA onyüzmilyon bin yıl yanması gereken ötekini, daha bir kaç saniyede CEHENNEMİNDEN çıkarır ve kendine komşu Cennet'e alır.

Böylece Allah'ın BAĞIŞLAMASI ÖZEL DURUMLARDA DA devam etmektedir. (Buna ŞEFAAT deniyor, ama ÖZEL DURUM şefaati. Yani "ŞEFAAT ya Resulullah" komedisi değil bu...)

Melekler

<> Meleklere iman konusundan bahseder misiniz? Meleklere NEDEN iman etmemiz gerekmekte?

Kısa yanıt: melekler GÖRÜNMEZLER (Allah gibi). Allah'a imanın yanında MELEKLERE de aynı MANTIK ile iman etmek zorundayız. Allah bizlere ve bizim yanımızdaki ham halde bulunan tüm meleklerin ruhlarına da "BEN SİZİN RABBİNİZ değil miyim" diye sordu. Hep birlikte HERKES EVET dedi.

Melekler de oradaydı ve sınavları olmadığı için ONLAR hatırlıyor, ama biz son nefesimize kadar HATIRLAMAYACAĞIZ! Melekler zaten orada vardı ve biz ŞAHİT olmuştuk varlıklarına... Ama İŞLEVLERİNİ bilmiyorduk. (Öyle ya, o melek bizim mahalle bakkalı mı olacaktı? diye sorabilirdik).

Allah(verici)'dan, taşıyıcı (kurye dalga) ve Kitap (mesaj) Alıcıya (Resuller) bu Z dikmesinden iniyor. Melekler taşıyıcı dalga (postacı), taşıdıkları MESAJ (kitap), alıcıya veriliyor (resulullah). POSTACILARIN mektup açma, okuma, düzeltme, yırtma vb. gibi YETKİLERİ yoktur. Bu postacı melekler ÖLÜMSÜZ olduklarından, "Bizim postacı mehmet efendi öldü" de diyemiyoruz. Yani mesaj mutlaka yerine geliyor, adrese teslim ediliyor.

Meleklerin asli görevi bu: sadece göksel kitaplar değil; tüm insanlara ULAK (birebir Allah rızkı vb.yi bize) indiriler, ÖZEL ve kişisel meleklerimiz vardır.

Kiramen katibin'den çocukların hayatını kurtaran meleklere kadar; ve de bizim doğumumuza yardım ettikleri kadar, her BİRİMİZİN ayrı ayrı canını alan MELEKULMEVT Azrail'e kadar... Meleklere iman etmezsen ne olur! Kitap inmedi dersin! İnsanların canını Azrail almıyor dersin (Ben de epey gülerim vb.)

Melekler tüm evrenlerin TAMPONUDUR. Tüm alemler (sonsuz sayıda evrenler) o dolguyla doludur. Meleklerin olmadığı iğne ucu kadar yer yoktur. (ARŞ HARİÇ) Tamam mı candaşım? (Özetledim).

<> rüya ve ilhamlarımızın oluşturuyorlar diyebilir miyiz?

(Evet o da dahil). Allah dilemeseydi HANS kulunu BU ZAMANDA BU COĞRAFYADA SENİN hidayetin ile BİRLİKTE kılmazdı. Şükürler Allah'adır. Şükür ve Hamd olsun ŞEKUR ve HAMİD Allah'ımıza...

<> son nefesi biraz açar mısınız?

Son nefes! Uzun konu! Çok uzun! Son nefesin süresi bir kaç chat tutar. Hangi ayrıntısından açalım candaş? Ayrıntı verirsen o konu oluşur.

Başörtüsü

<elf_> BAŞÖRTÜSÜ TAKMIYORSAM GUNAHKAR MIYIM?

Başörtüsü diye bilinen TEK ayet "Nur-31"de geçer ve "Bi humurihinne" >>> SAÇLARINI <<< diye bildirilmiştir.

HIMAR başı örten demek midir? Başı SAÇ da örtmektedir. Erkekler de BU ÖZELLİĞİNİ çok severler.

Mağribi Arap diyalektlerinde HIMAR >>> MISIR püskülü demektir. Mısır'ın başörtüsü değil; kendi SAÇIDIR.

Saç, (popo-pipi-mimi gibi) AYIP ise, erkeklerin de SAÇLARINI örtmesi gerekir veya tüm kadınların SAÇLARINI kazıtmaları gerekir İDİ. Erkekler de başörtüsü taksınlar o zaman! Veya başını kazıtan kadın (öyle ya SAÇ imiş günah olan), "başını örtmesin!" diyebilir miyiz? Diyemeyiz! Dememiz için Allah'ımızın hiç bir şeyi eksik bırakmadığı Kur'an'da bu söylediğim saçmalıklar da YER alırdı.

Tüm kadınlara bir soru: "SAÇINIZDAN NEDEN UTANIRSINIZ? AVRET YERİNİZ MİDİR ORASI?".

ERKEKLERE SORU: "NEDEN başınıza başörtüsü takmıyorsunuz? Neden kadınlara taktırıyorsunuz? Maço pislikler!". (Sözüm meclisten dışarı TBMM'den içeri). Ve başlarını örtmeye razı olan kadınlara soruyorum: "SİZİN saçınız kıçınız mı? Neyi örtüyorsunuz?".

Mukallit bidatları, aile töre ve törenlerini taassub adıyla bizlere YAZDINIZ ve din diye yutturdunuz? Biz Hanif'iz yutmayız! Ayette >>> SAÇLARINI diyor, "uzatsınlar/dilerlerse topuz, atkuyruğu vb. şekil vererek kısa da göstersinler" diyor.

"HUMURİHİNNE" >>> "SAÇLARINI"... "Hımarinne" >>> SAÇINI... "Hımarihinne" >>> "saçlarını".

Ve "ŞAR" >>> "EŞARP" iken bu ayetlerden sonra YER DEĞİŞTİRDİ. "Şar" >>> "saç" oldu, "hımar" >>> "başörtüsü"! Sorun bakalım Kur'an'ı kabul etmeyen Araplar'a... Onların sözlüğünde neden ŞAR >>> EŞARP (hintçe Şali)?

Ve Hımar neden saç? KİM YER DEĞİŞTİRDİ? EBU SÜFYAN + Muaviye + Yezid! Şeytanoğlu şeytanlar... YAHUDİ dönmeleri... (Din olarak değil, kan olarak dönmeler. Yani musevilikten dönmediler, çünkü putperest idiler). Tamam???

(Popo, pipi, mimi, meme dörtgeninden söz etmemin cinsel bir anlamı veya benim küfürbazlığımla ilgisi yok. Bunlar ADEMCE, yani ÇOCUK diliyle olan NORMAL kelimelerdir. Bunları ADEM(as) bulmuştur. İsimlendirmiştir. Sakın cıvıdığımı sanmayınız. Teşekkürler).

Provokatörler - Küfür

<elf_> Dostlar!... Aldanmayınız!... Asıl Adı: Bülent AYBERK... Yıllarca gazetelerde çalıştı tutunamadı... Prof. Hans adı ile önce KİTSANı sonra tüm müslümanları kandırdı. Danımarkalı falan hiç değil... Erzincanlı Bülent... ONA GÖRE İÇKİ HELAL-ÖRTÜNME YOK - KURANDAN EMEVİLER AYET ÇIKARDI der... İslamı bırakır Hanfilik uydurur... Aldanmayınnnnnn... SAHTEKARI DAHA İYİ TANIMAK için işte adres: (...)

İKİ KİŞİ GİRDİLER: biri provakatör, diğeri ise BURADA kalıcı (midasın kulağı). Biz neden Şura olamayız, gördünüz mü? Kendi ÇIKTI, biz bile atamadık! Bir tane daha var! Üçü de erkek. Barış Yazıcı gibi KADIN olmaya can atıyorlar. Yaren Berkay dümenleri... 19cular ve Fetoşçuların FETOŞ numaraları bunlar! Fetiş numaraları.

Ama bizde MÜFETTİŞ yok galiba... İki kişi kaldı! Midas sayısını azaltınız ltf. Fetoşcuğumun fetişçileri...

Herkes bizden mi? Fetoş kızın talebeleri yok mu artık? Fetoş kızlar;))) Fetoşun Übenası. Kız gibi oğlanlar... CİNSİYETİNİ seçemeyenler, ikiyüzlüler. Artık Fethullah Gülen'e FATOŞ diyebilirsiniz. Siteyi o kurdurdu. Muradiye Aliye Güven Hanımefendisine emir verdi! Şimdi bu yazdıklarımı İLGİLİ bölümleri aynen o SİTEYE yamayacak bir OPS var mı? Fetoşcuğumun sitesine.

Önce insanız, sonra KADIN ve erkek, bunu Hanifliğin, protestantlığın BİRİNCİL maddelerinden biri olarak belirleyelim lütfen. Öncül bir maddedir. ÖNCE insanız yahu!

Benim böyle bir siteden haberim yoktu. Fetoşcuğumun açtırdığını biliyordum ama adresini/ismini bilmiyordum, öğrendim, bir ara bakarım. KÜLTÜR yerine KÜFÜR'ü sevenlere biz de bir site açmıştık. O ne alemde? Hiç okumadığıma emin olunuz. Çünkü KÜFÜR sevmem...

Küfür dediğimiz şeyler ALLAH'a hakarettir, insana değil! Onun için adı küfür (kafirce sözlerdir).

Ana Rahmi / ErRahim

Kadınların orasına küfür ediyorlar! Bir DAKKA! Orası RAHİM'dir. Orası NEFHİ SUR'dur! Oradan RUHLAR üflenir. Oraya O ile başlayan U ile biten hiçbir şey söylenemez! Orası N ile başlar ve R ile biter, Nefhi SUR'dur.

Bir daha ALLAH'ın Rahim adına küfür etmeyiniz ltf. Ağzınızdan bile kaçırmayınız. Kula değil, kulun anasına-avradına değil; ALLAH'IN ER-RAHİM adına küfür ediyorsunuz? Siz Fellah (Allah'a küfreden adana işçileri) mısınız? Galiz ve sinkaflı tüm küfürleri önce ÖZBENLİĞİNİZDE yok ediniz.

NEFS'iniz kendini çoğaltmak için uğraşıp duruyor. Ama Allah'ımızın takdir ettiğinden fazla NEFS doğmuyor -nefs buna çok içerliyor-. Çünkü ÜFLENECEK ruhların sayısı BELLİ! Her bir RUH'a bir NEFS veriliyor. Nefs ise RUH sayısı artmadan, KENDİNİ artırmaya çalışıyor. Bunun için NEFS ve şeytan "anne, bacı, avrat, kız, kısrak" diyerek, "NEFHİ SUR"A uzanıp oradan DAHA ÇOK RUH almak istiyor. Bunu fiili yapamayınca da "belden aşağı sinkaf küfrediyor" -lafla yapıyor-. Küfür bu İDİ tamam mı?

Hanifler -mukallit/taklidi devraldığı- tüm küfürleri TERK etmekle emrolundunuz. Bugünden itibaren bunu size KUR'AN BİLDİRDİ. O halde artık mes'ulsünüz, sorumlusunuz. Küfür etmeyi bırakmak için hayvan (öküz, inek, eşek vb.) olarak çıtayı ÖNCE azaltınız. Sonra da bırakınız. Kur'an'daki sözler bellidir: "Kiniyle geberesice..." falan deyiniz...

NEREDE kalmıştık?

<> aslında biz bu dünyaya cehenneme düşecek olan ve bize biricik sevabını veren kişiyi cennete alabilmek için mi varız diye bir soru takıldı kafama?

O sorunun yanıtı şu: ZERRECE İYİLİK KAYBOLMAZ (ve de kötülük). Bu ayettir. ZERRE ise evrenin tüm HOLOGRAMINI (kütle ve ağırlığını) taşıyan BİRİM'dir. ZERRE'yi infak et, TÜMÜNÜ geri al! Allah'ımızın bağışlaması, affı, tevbeleri kabul edici olması ve Rahmeti TÜMÜ ise bir tek zerrecik günah ise bunun sonsuzda-biri. ALLAH'ın affına sığının! O şimdi yanınızda oturan'ın ta kendisi. Yanınıza bakmayın, Şah damarınızdan yakın!

Allah'ımız bugün şimdiye kadar ettiğiniz TÜM KÜFÜRLERİ affetmeye hazırdır dostlar! BUNU DENEYİNİZ, hemen şimdi. Eşiniz dışında asla kimseyle müstehcen konuşmayınız. Allah sadece bu yetkiyi eşlere veriyor. (Ayettir; Nur-31'deki "Eşleriniz dışında..." kapsamında bu da var). EŞİNİZ rahatsız olursa, hemen BUNU DA BIRAKIN! Çünkü her bir EŞ ayrı bir kitap gibidir. Birbirlerine BURUC suresi gereği benzerlikleri azdır. Bundan fazla açık da yazamam.

<> Nisa-40 Allah zerre kadar zulüm yapmaz. Küçücük bir iyilik olsa onu kat kat artırır ve kendi katından da büyük bir ödül verir.

Kuran

Sağol. Kur'an dışı hiç konuşmadığımın belgesini getirdin. Kur'an da sana kabrinde NUR'dan arkadaşlığını getirsin. Hiç biriniz karanlıkta kalmayınız. Amin. Konuyu bana bırakmayınız. Ben bir ansiklopediyim. Bakmak istediğiniz milyarlarca maddeyi siz arayacaksınız. Ben yanıtım (ben Kur'an'ım). ARAYA+CAK SİZSİNİZ! Ben basılı bir kitabım. BENDE ne olduğunu ZATEN biliyorum. Ama siz HEPSİNİ okumadınız ki! SİZ SEÇECEKSİNİZ! Ben ansiklopediyim.

<> SON NEFES

Son nefes'i AYRINTILAMANI istemiştim. Yani bana "KUR'AN'ı anlat dersen" BİN ASIR SÜRER, ama bana "Ehad'ı anlat dersen" tamamını okumadan o bölümü bir kaç chat halinde (tahminen 24 saat sürüyor) bitirebilirim. AYRINTI benden değil, Kur'an'dan (tafsil) bir İSTEKTİR. Yuvarlak soru sormayınız! AYRINTIYI sorunuz. (Özür diliyorum, sertleşmedim).

Ayrıntıyla sorunuz lütfen. Mesela bir giriş yapayım: SON NEFES = İLK NEFESTİR. Evren uzay-zaman yayı komprime büküldüğünden, başı ve sonu BİRLEŞMİŞTİR. İlk ve son nefes ZATEN Kalu Bela'da KALDIĞIMIZ yerin/zamanın TA KENDİSİDİR. Bu girişime göre SON NEFES'i sorabilirsiniz. (Ayrıntıyı ben işaret ettim = örnek idi)

Kararsızlık - Ansiklopedi hırpalanmaz ki!

Şimdi SON NEFES'i bu chat'e alıp, diğer konuyu erteleyelim mi? Yoksa tersi mi?

<> bir zamanlar ali kırcanın adamlarının elinden özel yöntemler sayesinde kurtulduğunuzu söylemiştiniz nedir bu özel yöntemler...? çok özel değilse:)

ZAMAN ile ilgiliydi -dedemin yardımıyla-. O GÜN İLK KEZ ölmeliydim, ama öldürülemedim. Başka bir şey anlatamam. İkinci ölümü de biliyorsunuz. Üçüncü şansım ALLAH SÜNNET yasaları dahilinde artık hiç yok!...

Konuya karar veriniz. Beni çok yoruyorsunuz. Ansiklopedi bu kadar hırpalanmaz ki! Kulhüvellahi ertelensin mi? (Son nefes bir kaç chat tahminen 36 saat sürecektir).

Ansiklopedi bu kadar hırpalanmaz ki! Siz yöntemi kendi aranızda belirlemeden ben hiç bir konuya devam etmeyeceğim. Çünkü ŞURA/JURY sizsiniz, sizin emrinize tabiiyim.

Ama EMİR denen şey ise ŞURA'nın jürinin karar verdiği TEK bir şey olmalı. Bu yöntemi sizler belirleyene kadar ben boykot statüsünde kararınızı bekliyorum.

Susuyorum ve sıra sizde. YÖNTEMİ belirleyiniz, konu zaten bu yöntemden ÇIKARILIR. OPS'lar sorulan soruları SIRA hakkaniyetiyle belirlerler ve bana BİR KONUNUN bitmesi ardından İLETEBİLİRLER.

Ansiklopedi bu kadar hırpalanmaz ki! Sonradan girenler de buna saygı duyar ve ops'a sorularını bir soru dahilinde yazdırırlar, ben de yanıtlarım. Bilmeyeceğim soru yok ki? (Herşey Kur'an'da var >>> BEN KUR'ANIM)

BENİM SON KEZ ÖLECEĞİM VE BİR DAHA BU SORULARA BİZ+LER BAZINDA yanıt verilemeyeceği. Bir tek bundan korkuyorum (Ölümden korkmam), ben tek bundan korkuyorum.

Veya bu chat'i bitirelim. Başka zaman devam edelim. Ne dersiniz? Oylamanız o gün için HAZIR olur, ben de ne yapacağımı bilirim. Hazırlıklı değilsiniz gibi... Cin suresine başlamadık ki bitirelim. Araya girdik. (Cinlerin neden sayı saymayı bilmediğine ilişkin örnek idi).

<> konu önceden belli idi İHLAS

Soru yığılıyor. Arada verdiğim yanıtlar, HERKESE terbiyesizlik ve adaletsizlik anlamına geliyor. Neden ŞAR, HIMAR diye yazdım ki? Provakasyon için mi? Araya girip maksatlı sorusunu SORDU Fetoşun Fatoşları.

Ansiklopedi bu kadar hırpalanmaz ki!

O zaman Chat (salı 14.oo buluşmak üzere geronimoo. SALI'yı 5 saat ekledim >>> BU SİZE HAYIRLI. Aksi halde ben iki saat sonra ayrılıp, Çarşamba gecesi gelecektim. Ama şimdi SALI gündüz ve çarşamba gece olmak üzere yanınızda olacağım. ŞURA'nın kararsızlığı beni hırpalıyor.

Bunları çözmüş olarak ltf. salı gündüz buluşalım. Chat ortasında ANKET yapılmaz ki! Konuyu önceden bilmek ve belirlemek bu kadar zor mu? Ansiklopedi bu kadar hırpalanmaz ki! Bana yazık değil mi?

<> Nefsin BEN DE VARIM BURDAYIM inadının sonuçlarını çekiyoruz.

Ve de SABIR kelimesinin hiç de bize göre olmadığını... Sıraya bile giremiyoruz. Gerçek JURY kurulamıyor bu yüzden. Hiç kimse -aranızda- benden daha sabırlı ve BARIŞÇI olamaz. Kızmadan sadece minicik sitemle yazıyorum. Barışı bir saniye elden bırakmıyorum. Ve sabrı da... Sitem dediklerim, daha DOĞRU bir ŞURA oluşturulması için YAPICI kritikler... Yıkıcı, küsücü, savaşçı, hiddetli, öfkeli değilim. Yemin ederim değilim. Sizlere ÖRNEK olmak için kendi nefsimle boğuşuyorum. Sayenizde ıslah oluyorum.

Ama bazı noktalar vardır ki, orada duruyor ve kalıyorsunuz. Bu da acemilik mi diyelim, yöntemsizlik mi diyelim (bilmiyorum), beni kilitliyor/kitliyor. Birinizi onarırken, diğerini kırdığımı sanıyorum -vicdan oluyorum-. Ve bu beni hırpalıyor. Kendi kendime eziyet ediyorum. SİTEMlerimi hoşgörün lütfen. Çünkü benim üzerimde kalacak bir KUL hakkı beni mahveder.

<> Neml-82 O söz tepelerine indiğinde, onlar için bir arzdan dAbbe çıkarırız; ve o onlara, insanların ayetlerimize GEREĞİNCE inanmadıklarını söyler.

<> Necm-2-3 ARKADAŞINIZ ne saptı ne de azdı. O, HEVASINDAN konuşmuyor!

<> Sebe-46 De ki: "Size, bir tek şey öğütleyeceğim: Allah için ikişer ikişer, teker teker kalkın, sonra da iyice düşünün!" ARKADAŞINIZDA cinnetten eser yok! O, şiddetli bir azap öncesinde sizi uyaran bir kişiden başkası değil.

Sağol, benim KUR'AN OLDUĞUMU anlattın. Çünkü Resulullah da KUR'AN (vahy) idi. VE HEVESİNDEN konuşmuyordu. Bunu tescil ettirdin. Ben Resulullah olamam ama; efendimiz BEN GİBİ "KUR'AN OLUR", bu da ortak paydamız OLUR.

<> Hud-44 Ve denildi: "Ey arz (HANS)! ma'yı yut, ve ey sema (JANA)! sen de tut." Ve ma çekildi. İş bitirilmişti. Cudi'ye istiva etti. Ve haykırıldı: "O zalimler topluluğu (KARŞI BAĞ) geri gelmez olsun!"

;) JANA nerede biliyor musun? Kur'an'daki yerlerinden biri: "Sanki YUSUF'umun (YYy) kokusunu duyuyorum". Yusuf da Jana gibi (YYx) telepattı. AŞAĞI MİSAL ALEMİ (rüyaların da alemi) olan BÖLGEYE telepatisini iletebiliyordu. Rüya yorumlayabiliyordu demek istiyorum. Rüya yorumu sadece YY cinsi içindir. (Medyum Mehmet Memişoğlunun derlediği kitapta bulamazsınız). YY, babası XY de olsa, Y ortak gen aracılığıyla bunu iletir.

<> Yusuf-93 "Şu gömleğimi götürün, babamın yüzü üstüne koyun ki, gözü görür hale gelsin. Ve sonra da bütün ailenizle toplanıp bana gelin." - 94: Yusuf-94 Kervan oradan ayrılanca, öte yandan babaları şöyle seslendi: "Yemin olsun, ben Yusuf'un kokusunu duyuyorum. Umarım bana bunaklık isnat etmezsiniz."

Ve gidiyorum. Gönül isterdi ki İhlas'ın ilk satırını bitirelim. Ama kısmet bu kadar, istesem de olmuyor. Rabbi zıdni ilmi. Ben Hayyalessalat'a gider.

Hans von Aiberg, 17/08/2003