Chat n° 067 - Tarih: 10 mart 2002

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg'e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.

 

[] Kaptan aiberg_ nickiyle bağlandı

 

slm & slm HCandaşlar, sevgilideğerliler.

 

<> selam selam ey sevgili

 

Huzurlarınızda Hans -içinizden biri-.

 

<> selam selam hocam hoşgeldiniz

 

Hoşbuluştuk.

 

<> slm slm

 

Barış ve barış.

Barışıklık hepimize. "Orada iyi huylu huriler vardır" diyen ayete ve oradaki iyi huylulara layık olmak için biz de iyi huylu=Barışık olalım. İyiliği emredelim (Allah adına) ve kötülüğü yasaklayalım (İnsanların selameti adına).

Derken, elbette üzüldüğüm bazı şeyler oldu. Adı gereksiz, bir forumda "Hans denen sapık din kurucusu ve sahte peygamber... İçki ve uyuşturucuyu helal kıldı, müridlerine içmelerini emretti" diye yazmış. Bu konuda il müftüsünden fetva istemiş. Müftü, "Bunlar sapıktır" demiş, anlamadan, dinlemeden, araştırmadan ve okumadan.

Yani biri gidip bir din yetkilisine "Hans hırsızdır" dese, müftü "Ellerini kesin" diyecek...

Ortaçağdaki cadı yakmaları gibi... Olmayan cadıları yakmak... (Yeryüzü tarihinde bugüne kadar insandan bir cadı, Jadu, jade) görülmemiştir. Ama papazlar yüzbin cadı yaktılar. Papa'nın 75 bin cadı yaktırdığı söyleniyor.

Papa da biliyorsunuz Hristiyan aleminin en büyük MÜFTÜSÜ. (Müftü=Fetva yetkilisi).

Pekiyi islamiyette  F E T V A  vermek var mı?

 

<> paralı imam-başından başka ne beklenir ki?

<> islamda din adamı yok

<> yoktur hüküm ALLAHIN'DIR

 

Allah hükümlerini apaçık kitabında tek tek belirlemişken F E T V A yetkisi hangi ŞİRK papazına verilebir ki? Allah'dan başka kimse fetva veremez. Tek fetva yetkilisi Allah'tır (Kelamullah=Kur'an'dır).

Önümde şu Kur'an dururken başka bir kitaptan mı arayacağım?

 

[] Kalem/36-39: Neyiniz var, nasıl hükmediyorsunuz? - İçinden ders aldığınız kitabınız mı var? - İçinde, şüphesiz ne beğenirseniz sizindir mi yazıyor? - "Nasıl hüküm ederseniz, gerçektir/öyledir" diye tarafımızdan kıyamete kadar geçerli bir yemin mi var?

[] Enam/114: Allahtan başka hüküm veren/Hakem mi arayayım? Ve O ki üzerinize kitabı ayrıntılanmış (tafsil) olarak indirdi. Ve o kitap verilenler biliyor ki Rabbinden bir hakk olarak indirildi. O halde şüphe edenlerden olma.

[] Ankebut/51: Onlara okunan Kitabı sana indirmiş olmamız yetmiyor mu? Şüphesiz onda iman eden bir kavim için rahmet ve zikr vardır.

[] Casiye/6: İşte bunlar sana Hakk ile okuduğumuz Allahın ayetleridir. Artık Allahtan ve ayetinden sonra hangi HADİSe iman ederler?

 

Bir de Şafii'leri kızdırmışız. Kızgınlar, Benim için "Alevi"dir diyor onlar da... "Yezid, Muaviye ve Ebu Süfyan'a dil uzatıyor Alevi Hans" diyorlar. Muaviye sahabeymiş ve benim Hz. Muaviye Radyallahü anh demem gerekirmiş.

"Penceresinin önündeki toz-topraktan abdest aldığını söylüyor Hans denen şarlatan" diyorlar.

Koro halinde tüm maaşlı camii imamları (Semtteki 7 caminin imamları). "Zındık" diyorlar, "Su varken teyemmüm  H A R A M 'dır" diyorlar. Yine Allah yerine kendilerini koyup HARAM icad ettiler.

Bir de bendeki kafir kanı hep beni dürtermiş Rahat durmazmışım.

Ve bu iftiraların en büyüğünü de şöyle yemiş bulunuyorum: "Hans Aiberg YAHUDİDİR, çünkü yahudilerin dünyanın en üstün ırkı olduğunu söylemekte ısrarlıdır". Yani bir de yahudiliğimiz eksikti, o da oldu...

:(( Nasıl çarpıtıyorlar ve saptırıyorlar...

 

<> Allah ıslah etsin bunları

<> bunların söylenmesi çok tabii Dr.

 

Biliyorum...

 

<> ALLAH yolunda olanların ortak kaderidir iftira yemek!...

<> çoğunluk aklını kiraya vermiş, başkasına emanet etmiş, araştırmak için Arapça yok, istek de yok.

 

Evet ama siz biliyorsunuz, böyle hiçbir şey demediğimi...

 

<> 4-Nisa/82: Kur'an'ı, iyice okuyup düşünmüyorlar mı?...

 

Kur'an'ı değil, MÜFTÜYÜ dinleyip, düşünmüyorlar. Koskoca il müftüsü, yani öncelikli adalet sahibi olması gereken ve benim VERGİMDEN maaş alan etik yoksunu yerli papazı kim İL müftüsü yaptı?????

İşte böyle. C'est la vie.

 

<> Birisi bana da Muaviye Hazretleri (Ra) dememiz gerektiğini söyledi. Şeyhleri öyle öğretmiş

 

Süfyaniliğin ölçütlerini gördünüz mü?

Geleceğin KANLI savaşları işte bu fukaha softa takımı ile yapılacak.

 

[] 45-Casiye/7-8: Yazıklar ve azaplar olsun günaha batmış her yalancı, iftiracıya, - Ki Allah'ın ayetlerinin kendisine okunuşunu dinler, sonra böbürlenmiş olarak inadına devam eder. Sanki hiç duymamıştır onları...

<> Hans senin kefilin Ali-İmran 79'la bizzat Yüce ALLAH(cc) bizzat kendisidir!...

[] Ali İmran/79: Bir beşer için; Allah kendisine kitap, hikmet ve peygamberlik verdikten sonra, insanlara "Allah'ın berisinden bana kul olun" demek olamaz. Ancak, kitabı öğrenip öğrettiğiniz ve ders alıp verdiğiniz için Rabbe kullar olun (der).

 

Sağol. Kur'an'ın verdiği güvence ve huzur olmasa çıldırırdım adeta!

 

<> Hocam zulmedenlerle ilgili bir ayet aklıma takıldı, sorabilir miyim?

 

Elbette sormanız için buradayım. Bugün SERBEST soru günü. Herşeyi sorabilirsiniz.

 

<> 11-Hud/112: Seninle birlikte tevbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru davran. Ve azıtmayın. Çünkü O, yaptıklarınızı görendir.

<> 11-Hud/113: Zulmedenlere eğilim göstermeyin, yoksa size ateş dokunur. Sizin Allah'tan başka velileriniz yoktur, sonra yardım göremezsiniz

 

Tercüme tam doğru değil, ama yaklaşık bir fikir veriyor.

Zulmedenlere bir örnek:

Anneler babalar veliler, çocuklarımızı 2000'li yıllarda öğrensinler diye Kur'an kursuna gönderiyoruz. Onlara öğretecek olanlar, diyanetten onaylı müftülükten teftişli Süfyanistler... Uzun bir değnek, falaka... 10 yaşındaki çocuk GÜLÜMSEDİ diye tabanları şişiyor, kulağı çekilmekten sarkmış...

DİN mi bu terör mü bu?

Zulmedenler:

İşte bunlar ve de Hizbullah mezarcıları, Vinçlere adam asan Mollalar, Sivilleri intihar uçaklarıyla vuran El Kaide ve zulmün tam rejimi Taliban...

Sonra da iftira atanlar... Mağdur ve zayıf bir de yetimi itip kakanlar, dini (Kur'an'ı) yalan; hadisleri ve fıkhı doğru sayanlar, yani dini yalanlayanlar, kıldığı namazdan gafil olanlar...

Özgürlüğü kısıtlayan her despot ve tiran ZALİMDİR. Allah bile Zalim değilken, onlar Zalimdir...

Zulmün tanımı binlerce ayette yazılı.

 

<> Allah bile???

 

Evet Allah'ın olamadığı bazı şeyler vardır: Yalancılık, zulmetmek gibi... Allah ahlakı budur! Yani bizlerin edinmesi gereken AHLAK/Etik budur! Allah'ın ahlakıyla ahlaklanmak=Haniflik.

 

<> Zulmetmeden, zulmedenlere meyletmek bile bizlere ateşin dokunmasına yol açıyor.

 

Elbette, Gonca Kuriş'in bir ara sapık eşi ve kayınpederi yüzünden Hizbullah'a meyletmesi onun öldürülmesine yetmiştir. Onu öldürenler bile bir zamanlar iyi niyetlilerdi, amaçları Allah'a halis kul olmaktı... Ama gördünüz ki Cellat oldular...

Daha da ilerisi işkence ile zulüm ettiler ve de otopside çıktığı gibi Gonca'ya birden fazla kişi tarafından tecavüz edildi. Bunu müslümanlıkta mangalda kül bırakmayan Hizbullah=Allah partisi partizanları yaptılar üstelik...

Zulmün tanımı ve tezahürleri çok... Kur'an baştanbaşa zulmedenleri tanımlıyor.

 

<> dr. Kuran'daki Hanif dine göre, sağ-sol kaidesi var mıdır (yani sağ ile başlamak, sol ile yemek yememek? sağdan selamlamaya başlamak vb.)

 

Kur'an'da bazı şeyler çift çift anlamlıdır.

İncir=Eksi kutup

Zeytun=Artı kutup.

Tur'u sina ve emin belde=Nötr kutup gibi.

İki doğu ve iki batı gibi.

Sağ (Yemin, meymenet, meymun) ve Sol=Meş'eme, meş'um, şom, şimal (Kuzey) vb. çift çift anlamlıdır.

(İkinci anlamlarına sadece alimlerin anladığı  M İ S A L  denmektedir.)

 

<> yengem yanında mı. Özür dilerim

 

Benim mi? [M] hanım Hor'a gitti.

 

<> Hayır hocam, özür dilerim

 

Hor nedir? Mesela "Hora geçti" der egeliler, (Makbule geçti anlamında).

 

<> hayra geçti

 

Hor=HAYIR yapmak, Kalın Hı harfi yüzünden, HOR'a=Hayra geçti diye okunuyor.

 

<> ayetle sabit Helak olacağınızı bilseniz dahi yalan söylemeyiniz.

 

Helak kelimesi üzerinde duralım.

Hallak ve Halik=Allah'ın yaradan ve yaratıcı isim ve sıfatları.

Halik (yaratıcı) Halk (yaratım işlemi) eder. Yarattığı Mahluktur.

Yarattığı gibi de yok eder yani Helak eder.

Buyüzden ALLAH'a yalan söylemeyin diyor ayet.

Allah'a yalan söylemeyen zaten Hulki'ye (Halka) da yalan söylemez.

Ama -ben başta- çatır çatır yalan söylüyoruz. Beyaz ya da kocaman, günde yığınla yalan söylüyorum. Allah bizleri affetsin.

 

<> amin

 

Yalanlarımızı da affetmeyi vaad etmiştir Allah!

 

<> yalanı da serbest bıraktınız, tiz kellesi gidirile :=))

 

Başkasına dokunan YALAN'lar dışında. (Bunlar namuslu bir kadına iftira, başkasının onurunu yaralayan yalanlar ve iftiralar, gıybet denen dedikodular vb.) bunların afı yoktur. Ancak ve ancak iftira edilen ya da şüphe, zann isnad edilen kişiden KUL hakkını helalleşirsek affolunuruz.

İnsanı kendisine ya da eğittiği çocuğuna yalan söylemesi bir zarar içermez. Mesela ben üçbuçuk yaşındaki çocuğuma "Gökten Aydedeyi getireceğim, sen yeter ki uyu" diyorum. Olmayacak şeyler vaad ediyorum vs. vs.

Ama tutup da aranızdan birinin Günahını aldığım anda HALİM harap... Çünkü, Ahırette hesap görülürken (hesap görme yeri Cehennem Cennet değil, mahşerdir), hesap görülürken bir açlık oluşturulacaktır. İftira edilenin cesedi "Yemek" diye sunulacaktır.

Bu resmen kokmuş ve yarı çürümüş bir MEZAR artığıdır. Onu yemekten başka çaresi de yoktur. Artık o yamyamlar defterine yazılmıştır. Bir haftalık ya da ongünlük bir ölünün etini yemek iğrencesi ve işkencesidir bu...

ZANN ederek iftira (İftira en büyük yalandır) atmıştır çünkü...

Zann'ların en büyüğü de "Ma kane HadiSen yüftera" ayetinin sırrıdır. Çünkü RESULULLAH'a iftiralar topluluğuna  H A D İ S  denmektedir. Hadislerin peşinden giden herkese RESULULLAH'ın cesedi yedirilecektir.

Hemen Allah'a sığınalım ve geçmişteki bu tür yanlışlarımızı bağışlamasını dileyelim.

O gün cesetler sofraya konacak. Vücut üyeleri (Eller, kollar, adımlar vb.) KONUŞACAK.

Yani hesap defterine kayıtlı olan 11 boyutlu görüntü (Yanında ses, koku vb.) HOLOGRAM edilecektir. Hesap defteri MİSALİ olan kayıt bandından alınacak ve canlandırılacaktır.

Ceset yemek de aynı işlemden geçmektedir.

Ayet öyle diyor: "Ölü KARDEŞİNİZİN etini yemekten iğrendiniz!"

(Hem de di'li geçmiş zaman=Past tense olarak söylüyor.)

Bunun anlamı şu: Hologram alındığında GEÇMİŞTEKİ kayıttan alındığı için PAST TENSE olarak kullanılıyor. "O gün kıyamet kopMUŞTUR" diyen ayet gibi.

Mişli geçmişi de (Past perfect tense) var bu işin.

 

<> 49-Hucurat/12: Ey iman edenler, zandan çok kaçının; çünkü zannın bir kısmı günahtır. Tecessüs etmeyin (birbirinizin gizli yönlerini araştırmayın). Kiminiz kiminizin gıybetini yapmasın (arkasından çekiştirmesin.) Sizden biriniz, ölü kardeşinin etini yemeyi sever mi? İşte, bundan tiksindiniz. Allah'tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, tevbeleri kabul edendir, çok esirgeyendir.

 

Bunlar ÇİRKİN hologramlardır.

 

<> ALLAH bizleri insan cesedi eti yemekten korusun!..

 

Amin.

ZANN=PARANOYA dehşetli bir hastalıktır.

 

<> Özür dilerim Hocam Mahşer konusunda izahda bulunur musunuz.

 

Dostum, zaten ister istemez mahşeri işliyoruz.

Hologram şudur:

Bir mıknatısın magnetik akılarının oluşturduğu üç boyutlu uzay kafesidir hologram. Hologram demir tozları (hücre, atom, kuant vb.) niceliklerini akılarına yapıştırarak bir nitelik oluşturur, bir biçim ortaya çıkar.

Yani demir tozları (Beden) olmasa da hologram (Magnetik akılar kristal kafesi) anlamına gelen HOLOGRAM orada mevcuttur.

Allah bizleri önce ruh düzeyinde (Hologram) yaratır. Sonra da evrene "Ol" der ve üfler. Evren içeriği olan kuantlar bizlere BEDEN olurlar ve doğarız.

İki boyutlu bir küre yüzeyine doğarız. Kürenin içinde bir mıknatıs (Hologram seyelanları) üzerinde de demir tozları (Madde ve enerji).

Mahşerde evren küresel iki boyutlu olarak değil; kağıt gibi ya da yufka gibi kalınlığı olmayan bir iki boyutlu olarak açılacak.

O kağıdın altına yeniden MIKNATIS akıları (Bizi biz yapan özgün mimari ve nitelik) yaklaştırılacak... Yeniden ve yine DEMİR TOZLARI bizim magnetik akımıza yerleşecek ve biz tekrar orada BEDENLENECEĞİZ.

İşte bu ilahi plana ve mimar çizimine HOLOGRAM; bunun realizasyonuna da BEDENLENME (Encarne) deniyor.

 

<> ruh boyutunda yaratılan mutlaka dünyaya gelir mi?

 

Mutlaka... Ruh (Üflenen) dünyaya gelir. Çünkü: CANSIZ MADDE "OL" emriyle oldurulurken; onu canlandıran ŞEY ise "ÜFLENEN ALLAH RUHU"dur.

Evren "Ol" emriyle ve içeriğiyle (Nicelik=Quantlarıyla) ve noktasal boyutta oldu. Ama Planck noktasından çapı daha küçüktü. Yani cansızdı, canı yoktu.

Ta ki Rabbimiz onu üfledi.

O zaman 7 boyut arkada fakat CANLI dediğimiz 4 boyut ŞİŞEREK genişledi. Yani NOKTA'dan NİTELİK (kartezyen koordinatlar) çıktı. Nokta cebirinden bir GEOMETRİ (Hologram) FIRLADI.

Buna mıknatısın görünmez akıları diyebiliriz.

Ve cansız olan demir tozları da bu akıların çizgilerine oturdular=BEDENLENDİK.

"Bizi ilk kez yaratmaktan aciz olmayan rabbimiz, ikinci kez yaratmaktan mı aciz olacak?"

Enbiya 104'de yeniden yaratılışın ESKİSİYLE tıpatıp aynı olduğu bildiriliyor.

Magnetik akıları ben sadece MİSAL olarak verdim.

Hologram teoremini bilen bilir ve daha önce de sözünü etmiştim.

 

<> Zerre Küllin aynasıdır diye anlatmıştın hocam

 

Hologramın KÖTÜ biçem ve biçimleri de var. (Biçem=Format anlamında)

Bu konuda Almanca değil ama İngilizce çok elverişli.

Hole=Delik, açık, sızdırma çatlağı ve hatta karadeliklerdeki gibi DELİK, gaz kaçağı, elektrik kaçağı anlamında kullanıldığı gibi, Hole'dan oyuntu oyuk, mecnun olmak anlamına gelen üç boyutlu (Delik iki boyutlu, kuyu üç boyutludur) HOLLOW da var. (Holoween'i anımsayınız.) Hayal+et=Hayelet anlamında.

Hayal ve Hülya=HAulo (Latince) olduğunu anlatmıştım.

Bunlar İYİ anlamda ama kötü olanları da var.

Örneğin Hollow (Hayalet) ve bunların Hologramları (Halusinasyon, Halu-gram) vb.

Mahşerde yeniden bedenlenirken yaptığımız eylemlere uygun biçimler alacağız.

Örneğin yalancının dili inanılmaz uzun olacak (Pinokyonun burnundan metrelerce uzun ve ağza sığmayacak.) Konuşan eller, yenilen zombi cesetler de bu sayede olacak. Yani Hollowgramlar oluşturulacak.

(Burada Allah'ımız haşa zalim değil, dilimizin deformasyonunu belirleyen BİZİM davranışlarımızdır.) Irkçı beyaz, çok çirkin (Sahtiyan) bir ZİFİR (Zencinin en koyusu); Güzelliğini haksız rekabete harcayan, Allah'ın menettiklerini işleyen güzeller ve yakışıklılar ise birbirine baktıkça kusacak kadar çirkin ve iğrenç olacaklar.

Bunlar MAHŞER manzaralarıdır. Cehenneme gidenler çok daha çirkin; Cennet'e gidenler inanılmaz güzel olacaklar.

Mahşerdeki durum bu: İki boyutlu kağıt üzerinde bekleyen demir tozlarına, Hologram (Akılar) yaklaştırılacak ve diriliş ama GÜNAH ve SEVAPLARIN belirteci olan BİÇEMLERDE dirilişler oluşacaktır.

 

<> Fiillerin manaya dönüşmüş hali mi olacak hocam?

 

Fiiller, eylemler kötü ise, salih amellerden değilse, bizlerin HURİ güzelliğini deforme etmekte. (Buna nefse zulmetmek deniyor)

Nefse zulmetmek demek, HURİ yaratılışında olan insanın kendisini istemediği, iğrenilecek biçimlere değiştirmesi anlamında. Kim ÇİRKİN olmak ister?

Ama göreceğiz ki ÇİRKİN ve İĞRENÇ olmak için dünya güzelleri ve yakışıklıları yarışmışlar, nefislerine öyle bir zulüm yapmışlar ki, nefisleri mesela çubuk mıknatıs iken bükülüp atnalı mıknatıs haline gelmiş. Mahşerdeki yeni yaratılışta da bu deformasyonu yaşayacaktır insanlar...

Nasıl böyle anlatmak, İmamı Gazali'nin masallarından ve Kur'an'a ters uydurmalarından daha iyi değil mi?

 

<> evet

 

Bir dakika telefon. Sizler yeni soruları bu arada yazabilirsiniz.

 

<ö> vacib nedir hocam, vacibin tarifi nasıldır

 

Geldim candaşlar yeniden.

Vacib de anlamı bozulanlardan, [Ö] haklı...

Hor=Hayır demek ya, şimdi horlamak, horgörmek anlam değiştiriyor. Yine Ege'de incir (müstehcen anlamlı) olduğundan YEMİŞ derler. Oysa ikisi de yine müstehcen. Yani kelimelere anlamı biz yüklüyoruz.

Yine bir örnek Ege'den... Mısır'a darı diyorlar. (Halbuki darı, yulaf, çavdar, arpa, Buğday başakgillerdendir, tanelilerden değildir.)

Mısır sanıldığı gibi Misr olan Arapça kelime değil, Amerika kıtasının meyvelerinden biridir. (Tütün, Domates, Patates, Mısır, Hindi vb.nin vatanı Amerika'dır. Daha sonra Colombus'dan sonra eski kıtaya getirilmiştir.)

(Mesire ve Mısır Arap Cumhuriyeti ile ilgisi yok. Kelime kökü Yucatan dilleri (Meksika Maya ve Tolteklerinin lehçeleri) Masar'dan geliyor ve latinceye Masarasyon olarak da geçmiştir. Mısır tanelerinin her biri demek ve tion son-ekiyle onları işlemlemek demek.

İşin tuhafı şu ki, her bir taneye, turanca Darıne>>Dane>>>Tane denmektedir.

İyi de bunu EGELİ nasıl ve nereden biliyordu?

İncir ve yemek fiilinden incir=Yemiş nasıl bu kadar tevafukluydu?

vs. vs.

 

<ö> vacibi mi anlatıyorsunuz hocam?

 

Farz ve Wacib de böyle anlam değiştirdi işte...

Vacib'i ilk kez "Yalnız sana ait/mahsus/özgü olmak üzere gecenin bir yerinde kalk ve namaz kıl!" ayetiyle tanıdık. Bu Resulullah'a VACİB idi. (Müminlere farz değildi. Farz demek ve bu namazı kılmak GÜNAHTIR.)

Sadece Resulullah'a EMİR idi. (Haşa bizler Resulullah değiliz!)

Ve Allah doğruladı: "Allah gecenin bir yerinde kalkıp sana mahsus olan vacibi kıldığını gördü."

Başka bir vacib daha [Ö]:

"Yalnızca Resulullah eşlerine mahsus olmak üzere üzerlerine Cilbab (Kukuletalı pelerin) giysinler ve mü'mine kadınlar da (DİKKAT: RESULLAH EŞLERİNE REFAKAT EDENLER, ONLARLA BİRLİKTE MESELA PAZAR'A ÇIKAN HANIMLAR) da üzerlerine Cilbab alsınlar".

(Bunlar ayettir.)

Şimdi  A L A M A Y I Z [Ö], Aramızda Resulullah eşleri yok! Ki yanlarına da kendi eşlerimizi katalım ve cilbab giydirelim! Cilbab kalktı.

Ve VİTİR NAMAZI DA KALKTI. O sadece Resulullah'a aitti.

 

<> 33-Ahzab/59: Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına, dışarı çıkarken üstlerine örtü almalarını söyle; bu, onların hür ve namuslu bilinmelerini ve bundan dolayı incitilmemelerini daha iyi sağlar. Allah bağışlar ve merhamet eder.

 

Cilbab da Resulullah eşleri ve beraberindeki hanımlar içindi. Resulullah ve eşleri halihazırda yaşamıyorlar...

Üstelik Cilbab'ın ŞARTI, "Resulullah eşiyle/eşleriyle AYNI ANDA çıkmak zorunluluğu"ndan geçer. Yani tek başına çıkan kadının CİLBAB giymesi yine yasaktır.

Din buydu [Ö]! Başka bir şey oldu şimdi...

Resulullah'ın kıldığı ve sadece ona ait namazı bugün VİTİR adıyla kılıyorlar. Resulullah'ın Kunut adlı dualarını da bu namazın içine alıyorlar. Oysa bunları Resulullah sadece kendine ait olan bu namazdan çıkınca ve ayakta ederdi, sonra da mescidi ya da seccadeyi terk ederdi.

 

<> bu teheccüd namazı değil mi hocam

 

Hayır, bu haced namazı değil. Kunut/Vitir namazı!!!!

Haced namazı bizim şu anda DİLEDİĞİMİZ KADAR KILDIĞIMIZ iki rekatta bir selam verip istediğimiz kadar kıldığımız DİLEK kipine giren namazın arapça adı.

Vitir VACİB yanlış kelime!

Kurban kesmek ne farz ne VACİB (Vecibe)dir. Eğer onu  A D A K  edersen VACİB olur ve kesmek zorundasın.

(Kesmemeye yoksulluk engeldir, yoksul olan ve durumu bozulan kurbanı erteleyebilir. Ya da takside bağlar.)

Taksit işi şu: Bir kurban diyelim ki 300 milyon lira olsun. Durumun bozuk ve kesemedin. Bunu VAR OLAN gücün kadar taksitlendirerek, mesela bir yoksula, bir öğrenciye, bir acize veya ağaç dikmeye HARÇLIK olarak kullanabilirsin. Ta ki o 300 milyon ödenene kadar bu taksidi VECİBE olarak yerine getirirsin.

Borca hayvan kesilmez. Borca Hacca gidilmez vb. bilirsiniz...

Hanif din KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER (Mighty de ŞU ANKİ GELECEKTE  A Y N E N ) bunları getiriyor.

Tek tip islam budur. Başkalarına örnek olan, Mesih İsa'nın GELECEKTEKİ YENİ DİNİ olan din bu HANİF İSLAMDIR!!!!

Bunun artı-eksi pazarlığı da yoktur. Bu böyledir (Kur'an'dandır)

Hanif İslam dini ZOR mu KOLAY MI, siz varın karar verin.

Dolayısıyla Şu mezhebe göre farz olan, şu mezhebe göre vacibdir, şu imamın farzı şu imama göre vacibdir denemez.

Mesela Şafii'ler Sabah namazını HANEFİ imam arkasında kılamaz tek başına kılarlar.

İftitah (Başlangıç tekbiri) Kur'an'da farzdır. Üç mezhebde ise Vacib'dir, yani FARZ değildir.

Oysa "Allah'ın büyük adıyla namaza başlamak  F A R Z 'dır". Kur'an'dan kolayına geleni okumak da FARZ olduğu gibi...)

Dolayısıyla Farz ve Vacib artık anlamlarını yitirmişlerdir.

 

<> cafeden katıldığımız için yine geldi kurallar zamanı herkese selam ve iyi sohbetler

<> Özür dilerim cafeden dolayı ayrılıyoruz hepinize i g hocama selam selam

 

Birgün bu Cafe'leri özgürce açık tutacak anti komünist bir düzen gelir inşaallah.

 

<> :)

 

Bütün bunların başı devletin atadığı devlet temsilcileridir.

Önceki günki kadınlar gününden manzaralar size:

Dünya o günü kutluyor. Türkiye, Başkenti ANKARA. Ve En gözde valimiz, ANKARA VALİSİ gözü morarmış dayak yemiş kadınların küçük bir gösterisine şöyle yanıt veriyor: "Can güvenliğinizi sağlayamayacağımız için, siz evlerinizde kutlayın".

Eylem yasaklanıyor. Evlerde KABUL GÜNÜ düzeyinde kadınlar günü kutlanıyor. Hanımlar çörek pasta yaparak kadınlar derneği de dernek binasına hapsolunarak...

Ve yabancı ajanslar haber geçiyor: "Dünyada kadınlar günü sadece Türkiye'de devletin can ve ırz güvencesi veremememi üzerine kutlanamadı!"

Evet bu ajans haberi. Kara mizah gibi...

Ankara başkentimizin valisi güpegündüz ankara Kızılay'da kadınların masum ve sembolik bir yürüyüşüne izin vermedi...

 

<d> dr. feminist hareketlerin masonlarla bağlantısı var mı?

 

(Masonlar her yüce değere BİZLERDEN ÖNCE sahip çıkarak, silahlarımızı elimizden alırlar. Bugün hiçbir müslüman AĞAÇ dikmediği için, bu işi sub-masonik kuruluş olan Lions dernekleri yapar, her yeri ağaçlandırırlar. Böylece müslümanlar da ağaç dikmeyi MASONLUK sanırlar.)

Bu da bir kara mizah.

Ankara'nın çevresi ORMAN üstüne ORMAN oldu... Hepsini Lions ve Rotary dernekleri yaptırdı. Kendi reklamlarıyla birlikte.

İşte böyle [D], O yüce ve yükselen değerlere bizler sahip çıkmayınca işler böyle oldu.

 

<> "Her Millet Layık Olduğu Şekilde Yönetilmez" mi?

 

Evet LAYIGIMIZ BU! Bir millet kendini düzeltmezse böyle olur!

Valiler'den başlamalı bu işler. Valiler ATANMAMALI. Valiler seçilmeli. (Aferim ABD!)

Polis müdürleri atanmamalı, ŞERİFLER gibi seçilmeli. Aferim ABD, yürekten aferim.

JÜRİ şartı getirilerek, Valilerin adliyeye müdahalesi diskalifiye edilmeli. (Aferim ABD).

Aferim ABD ama, işin aslının aslı ABD değil; MEHDİST düzen! Aferim ABD derken bunu kastettim.

Eyalet (Süper valiler) ve Valiler mutlaka yöreden seçilmelidir. Tıpkı BELEDİYE BAŞKANLARI (Mayor) gibi... Ama tek farkla PARTİSİZ olmalılar, LİYAKAT layıklıklarıyla seçilmeli ve artık Hükümet konağına saklı olmaktan, halktan kopuk olmaktan kurtarılmalıdırlar.

Haksız mıyım?

 

<> Haklısınız

 

Çok hata yapıyorlar.

Kar yağdı: Meteoroloji kar kalınlığının 45cm olacağını bağırıyor. Valiler uykuda... Öğrenciler okula gidiyorlar bir öğreniyorlar ki, "Valilerin kendi çocukları okula gidemez durumda oldukları için" OKULLAR TATİL edilmiş üç gün... bunlar komedidir.

Üstelik grubumuzda vali ve muavinleri olmasına rağmen bunları açıklıkla ve korkusuzca yazıyorum.

Özeleştiri budur.

Kendi kendimizi eleştirmezsek NASIL DÜZELECEĞİZ de Allah da bizi düzeltmeye yardım edecek??????

ABD'li arkadaşlarımız bilirler, Şerifler (Country) jandarma komutanı gibidirler ya da kasaba polis şefidirler ve SEÇİMLE işbaşına gelirler ve PARTİSİZDİRLER. Öyle değil mi? Benim Valim, benim doğduğum kentten çıkmalıdır. Mantalite bu!!!! Belediye başkanım gibi...

 

<> milletçe, gücü ele geçirene kadar güce taparız, elimize geçince de güce taptırız

 

Evet, Allah bizi GÜÇ ve ZENGİNLİK ile imtihan etmektedir.

Azdığımızda şöyle diyeceğiz "Keşke hiç zengin olmasaydım, hiç param olmayan bir dilenci olsaydım." (Mahşerden görüntüler)...

 

<L> koloni ve kutuplardaki oruc namaz vakitleri ile ilgili de bekliyorum cevaplarınızı

 

Uzayda dünyaya dönersiniz. Dünya eğer (Mesela güneş arkasında kaldıysa) dilediğiniz yere dönersiniz. Uzayda YÖN yoktur. Yönü belirten ARZ (Ayak basma) eylemidir. Ayak bastığımız her yere ARZ (Yer, yerçekimi) ve ayak basamadığımız surrounding çevreye de GÖKLER diyoruz.

Uzayda çekimsiz alanda ayak hiçbir yere basmadığından asla YÖN yoktur. Siz düz dururken, öteki ters durur ve bu görecelidir.

Ta ki, uzay istasyonunun motorları çalışınca, yani dönü eylemi başlayınca merkezcil kuvvet çekim (Gravitik) kuvvetinin yerine geçer (ikame olur). O zaman herkes DÜZ gibi olur. Ama biri amuda kalkınca o gerçekten terstir.

Dolayısıyla uzayda yön yoktur ve her yer her yön kıbledir. Üstelik dünyaya dönmenin, ya da güneş ardında kalan dünyaya yöneleyim derken Güneşe tapmak gibi bir risk de yok.

O İMAJ olarak Kâbe (İbrahim odağı) olarak düşünülmelidir.

Mekkenin tersindeki öteki yarı kürede duran bir Uzay istasyonunda yine dünyaya yönelinir. (Hayali bir çap ile Mekkeye yönelmiş olursunuz, bu da dünyaya tapmak anlamına alınmamalıdır.)

Gelelim zamanlara.

([L],İstikbali Kıble farzında mutmain oldun mu? Yani uzaydaki kıbleye yönelme konusunda.)

 

<L> evet onda bir sorum yoktu zaten, ama zaman konusunu çözemedim kafamda

 

Namazın diğer farzı olan ZAMAN konusunda, uzayda Zaman için şu koşullar vardır:

1. Uydu (Satelit, Uydu kent, uydu üs ya da istasyon) dünyaya tabii ise İZDÜŞÜMÜ olan kentin koşullarına ya da Mekkeyi odaklamaya yönelecektir.

Dünya saat dilimleri bir kuluminasyon ve deklinasyon (Gökyüzü enlem ve boylamları, Kur'an'daki adı Melei Âlâ) üzerinden saat dilimleri yapılır.

(Şu anda messenger'dan mesaj geldi: Yazacaklarım ona'dır.)

Dünya yörüngesindeyse o (Selam olsun) Güneşi gördüğünde SABAH başlamış oluyor. Güneş kaybolduğunda Akşam başlamış oluyor. İkisinin tam ORTASINDA ise GÜN başlamış oluyor. GÜN ORTASI=SALATI VUSTA. Tarafeyn namazları bunlar, kalan ise GECE namazı.

(Mesaj sonu.)

Kolonilerde (Mars, Merkür ılıman bölge, Venüs kubbe maden üsleri vb.) bulunduğu sistemde GÜNEŞİ gördükleri anda sabah'a girecekler, görmedikleri anda ise AKŞAM'ı idrak edecekler. Asteroid, Jüpiter uydu ileri karakollarında ve KUTUPLARDA ise 21 Mart 23 Eylül yasalarına tabii olacaklar.

(İkinci mesaj sonu.)

Dönelim bizlere. BİZLERE çünkü, iki tarafa birden YAZDIM, iki taraf da bizleriz.

Tatminsizlik var mı? Ya da anlaşılmadık!!!!

 

<L> 21 Mart 23 Eylül yasaları nedir. ben tam anlamadım?

<> [L] şu kutup arsalarını hangi emlakçi satıyor, ucuz mu :=)

<L> Arsa olayı değil, bir akrabam sordu.. Madem evrensel bu din dedi ve bu soruyu sordu

 

Gece gündüz 12 saattir. İbadet saatleri tam 60 dakikadır. Ekvator yasaları da denir. Kutupları gün ışığı yalayarak (Yatay) geçtiği için, kural bozulur ve EKVATOR yasalarına tabi olurlar.

Oysa ekvatora 90 açı derecesi DİK gelir, aynı anda kutuba 180 açı derecesiyle YALAYARAK geçer bu ışın. 180 olgusunda belirsizlik (6 ay gündüz ve gece) olduğundan yerini logaritma gereği Ekvator (Eşlek) yasalarına bırakır.

Eğer ekvatorda yaşamıyorsanız, kuzey ve güney yarıküreler 21 Mart (Kuzeyde ilkbahar başlangıcı; Güneyde Sonbahar başlangıcı) ve 23 eylül (Kuzeyde güz başlangıcı, Güney yarıkürede İlkbahar başlangıcı) gün-gece eşit olduğundan bu yasalar KUTUPLARA DA bağlıdır.

OK????

 

<L> tamam. Nazik cevapların için teşekkürler aiberg, kırmadın beni, saol

<> koloniler var mı? gelecek için mi söylediniz?

 

Kolonileri GELECEK (Ki şu an yaşanıyor) için söyledim.

Tüm geçmişler ve gelecekler bir şerit halinde, kulvar halinde, koşu yolu halinde İLERİ akmaktadır. Ama her biri kendi gri hiçlik kulvarında koşarken yanındaki şeridi GÖREMEZ.

Eğer biri şeritte İLERİ koşacağına, AYNI HIZLA YAN ŞERİDE YATAY GEÇİŞ yaparsa o zaman gelecek ve geçmiş EŞANLI (Senkronize) olur.

Bu şeritlerde bir de yükselti vardır. Başaşağı (Zamanda GELECEĞE geçmek) çok kolaydır ama, bunun tersine yokuş yukarı (çağlayanın döküleceği yerde yukarı tırmanması gibi) Gelecekten GEÇMİŞE gitmek çok zordur ve özel bir teknik ister...

Bir şelaleden dökülen suyu asla yukarı tırmandıramazsın. Ama bunu FİLME alıp, filmi ters oynatırsan ÖZEL DURUM OLUŞUR VE çağlayan yukarı akar...

Zamanda geriye gitmenin bu özel durumu vardır.

(Özelden sorulmuştu, onun yanıtını verdim.)

Soru bekliyorum :)

 

<> uzay kolonileri çalışmaları ne aşamada belli takvim var mı?

 

Uzay çalışmalarının ŞİMDİSİNİ değil; geleceğini anlattım. (Nedeni değil, sonucu söyledim.)

 

<> kul Allah'la bütünleşirse zaman mevhumu ortadan kalkar mı

 

Bunun yanıtı "Allah'ın bir gününün bizim saydıklarımızdan bin yıl olması". Yani Allah katındaki relativite şu: 1 Kozmik gün = 365 bin gün.

Allah'ın zamana ihtiyacı yok, zamanı ve sayıları, ölçüleri BİZİM için yarattı.

Dolayısıyla bir gün bin yıla eşit olunca, Enerji yaratıklar (Cinler) ve insanlar (Madde) aynı TAKVİME sahip olup, yanyana geleceklerdir. Bunun için, tüm canlılar için TEK BİR TAKVİM OLSUN diye bir gün bin yıldır.

Takyon canlılar (Melekler ve ruhlar) için de bir gün DİKİNE 50 bin yıllık bir relativiteyi kapsar.

Burada Allah ile eşitlenmiyoruz (Zamandan beridir), sadece ışıktan yavaş (madde) ışık hızında (Enerji) ve ışıktan hızlı (Takyon) canlılar için TEK BİR SAAT AYARI verilmesi açısından bu takvim yapılmıştır.

Mahşerde musallat olmuş bir cin (Herkesin özel şeytanı) ile benim kayıtlarımı tutan melekler ve ben ayrıca tüm zamanların insanları ve canlıları BİRLİKTE TEK TAKVİME sahip olacağız.

Görünmezler görünecek (Meleklerimiz gibi) ve bilinmezler bilinecek (Adem ile tanışacağız, Resulullah ile tanışacağız.)

Tüm kulvarlar kalkıp TEK BİR MEYDAN (Mahşer) oluşacak.

Mutmain oldun mu?

 

<> yan şeridin takviminin hangi tarihi veya saati gösterdiği kestirilebilir mi diyorsun?

 

Her bir şerid birbirinin mesela BİR SALİSE sonrasıdır.

(Aslında evren nabız gibi atarak genişlemektedir. Bu impulsların her biri DEHR denen kozmik bir tiktak zamanı oluşturmaktadır.)

Dolayısıyla en basit biçimde; senin şeridinin bir yukarısındaki şerit BÜYÜK BÜYÜK dedenin şeridi. Ötede kalan ise Küçük küçük torunun şeridi.

Aslında DEDEN ölmedi. Evrenin bizden önceki DAR impulsif yüzeyinde ŞU ANDA YAŞAMAKTA.

Seni yanıltan, "Dedenin mezarı ve kemikleri". Çünkü deden evrenin henüz genişlemediği SENİN ŞU ANDAKİ katmanına ulaşamadan vefat etti.

 

<> Yani zamanın sonu yani kıyamette şu an yaşanıyor mu?

<> Yani ademden bu yana gelen bütün insanlar aynı anda ayrı zaman dilimlerinde mi yaşıyor?

<> Sönüm yok yani yayın mahşere dek gidecek, kap dolu merkezde pulslarla bir dalgalar zinciri kabın sonu kıyamet

 

Aslında deden ve torunun ikisi de yaşıyor. Torunun evrenin ileride genişleyeceği katmanlarda yaşıyor. Ama ŞU AN henüz evrenin çapı o gelecekteki katmanlardan küçük olduğundan TORUNLARINA inanmaman ya da "Daha ben evlenmedim ki, çocuğum, torunum ve onların torunları olsun!" demekte de haklısın.

Ama kulvarlar koşmak içindir.

Adem ve Hitler şu an yaşıyorlar. Şu anda Myranda uydusuna ileri karakol yapıldı. Şu anda Mars Kanal 11'deki koloni kentinde cinayet işlendi.

 

<> Hocam şu mübarek gecede ölümden bahis eder misiniz?

 

Ölüm çok tatsız bir konu.

Allah'a vereceğim hesap yüzünden ölümden çekiniyorum. Çünkü ölüm demek HİÇ ÖLMEMECESİNE DOĞMAK DEMEK.

Eğer Cehennem yolcusu isem, EYVAAAAH. Ölüm yok ki, öleyim de kurtulayım!!!!!!

 

<> Anne yavrusuna kıyamazken o nasıl bize kıyacak

<> Ölümü anlatın lütfen

 

Ölüm için ÖNÜMÜZDEKİ CHAT'i seçelim. Çünkü daha kısa sorulara yanıt vermek ve böylece çok kimseye ulaşmaya söz verdim.

 

<> O rahman ve rahimse bizi cehenneme nasıl atacak

 

O bizi atmayacak! Biz gideceğiz. (Nefsimize zulmetmlekteyiz, biz bunu istemekteyiz.)

 

<> ölümden herkes çok ürküyor... o yüzden anlatılması çok yerinde olur inşaallah...

 

Ölümden ürkmeyin, Cehennem denen ALLAH'a uzak kalmaktan ürkün. Allah'a mukarrebun olun çok yaklaşın.

Çünkü ayet var: "Korktuğumuz ölüm bu muydu? derler!" diye.

Ölüm elektrik ve magnetik BİRLEŞİK dinamik alanlarımızın STATİK ve AYRIK olarak ayrılmasından ibarettir.

Yani mıknatısın AKILARI gider, demir tozları da dağılırlar... Ta ki yeniden ÖLÜMSÜZ olarak doğana kadar.

Ayet şöyle diyor: "Onlar derler ki, BİZİ İKİ DEFA ÖLDÜRDÜN İKİ KERE DİRİLTTİN, BİR ÇIKIŞ YOLU VAR MI?" diye.

İki defa ölüp iki defa dirilmek. İKİ KERE öleceğiz ve iki kez dirileceğiz.

Birinciyi doğmuştuk, ikinciyi de mahşerde...

 

<> Dünyada Hanif olarak yaşamak ölmekten daha zordur... hepinize slm&slm

 

Evet Hanifliğin tüm yasaları BAMBAŞKA ve değişiktir. Bunun için zordur Hanif olmak... Hanifliği yaşamak... (Aslında dinlerin en kolayı Hanif İslam dinidir.)

B İ L S E L E R D İ!!!!!!

Dünyadaki tüm dinlerin adı İSLAMİYETTİR. Tüm islam dinlerinin EN GÜZELİ ise Hanifliktir.

 

<> Haniflik nedir?

 

Eski yazılarınıza bir göz atarsan, Haniflik seni kucaklayacaktır.

 

<m> Etrafımdaki insanlar sayesinde zorlanıyorum hocam. yalnız kaldım.

 

[M] neden yalnızsın? Burası BİZLERİN yurdudur, burada YALNIZLIK yok.

 

<m> Eski dostlarım düşmanlarım oldu hanifliği savunduğum için

 

Evet, bunu ben de yaşadım. Ama DOSDOĞRU böyle bulunacak işte...

 

<m> sapık zındık lakabım oldu. yaşar nurici diyorlar bana

 

Allah'ın EN SEVDİĞİ TEK ŞEYİ yani HANİF İSLAMI insanlar nefretle anıyorlar. Onlara Süfyani deniyor. Onlar kinleriyle ölsünler buyuruyor ALLAH.

Resulullah'a ilk uyanlara da babaları ve yakınları "Sapık, putlarımızı bırakan kafir, Muhammedçi" dediler.

Ve [M] şu ayeti unutma: "SEN ONLARIN ÇEKTİKLERİNİ ÇEKMEDEN CENNETE GİDECEĞİNİ Mİ SANIYORSUN?" diyor ayet...

 

<M> Keşke ben yanlış olsam.. hiç olmazsa 1 zayiat veririz... Ya sizler yanlışsanız diyorum.

<> genel anlamda daha geniş topluluklara ne zaman ve nasıl ulaşacak bu bilgiler? Haniflik? kalpten istiyoruz ki herkes bilebilsin...

 

Bunu [K] sizlere sağlayacaktır. Çok yakında... Yani 1 Nisan balığı yapabiliriz sizlere...

Haniflik kitlelerin malı olabilir, bir TEFSİR ya da Haniflik adıyla yazılı bir tek kitap bu akımı oluşturacak güçte.

 

<> Bun ciddi ihtiyac var... insanlığın... Türkiyenin

 

İşaretimiz Messenger idi. Yani başlama vuruşu Messenger idi. O da oldu. Ve her geçen gün daha iyi. Şu anda bile yazabiliyor. Yakında onu İsviçre'deki tedavisinden sonra Brezilya'ya transfer edeceğiz.

 

<> Güzel haber... iç aydınlatıcı

<> Ne güzel

<M> hocam ben hanif islami tercih ediyor ve savunuyorum ama yaşayamıyorum. mesela namaz kılamıyorum yine de hanifliğe aday olabilir miyim?

 

Hanif Dinimiz kendisini YAŞATIR, İnan ki O SEÇER, siz o dini seçmezsiniz. O sizi çağırır ve kucaklar, onun adı Hidayettir, Rahmettir, ilimdir yani kısaca HANİFLİKTİR.

Namaz Allah ile arandaki ÖZEL borçtur. Günde 3 kez iki rekat namaz kılmanı ÇOK AMA ÇOK ARZU EDİYORUM. Sabahtan öğlene kadar iki rekat, Öğleden akşama kadar iki rekat, Bütün gece iki rekat...

 

<u> bu yeterli mi? 5 vakit yerine geçer değil mi?

 

Evet bu yeterli. Borcunun MALİYETİ limit olarak bu kadar.

Üzeri Haced namazı olup ikişer rekattan dilediğin kadar kılarsın ya da kılmazsın. Ama bu 3 vakit x 2 rekatı ALLAH rızası için kılmalısın.

 

<u> Normalde namaz 5 vakit değil mi, yoksa haniflik bunu 3mi indiriyor

<> Hocam günde kaç rekat farz namaz var?

 

İbrahim üç vakit kıldı (Güneş'e, Ay'a ve Yıldıza) iki rekat kıldı. Onun dinini DEVAM ETTİRİYORUZ.

 

<> Kuran oku [U]

<u> Hangi sure hangi ayet?

<> Hud 114 açıkca 3 vakit diyor ama parantez içinde 5 diye yazıyorlar

 

5 vakit Tesbih edin diyor, namaz kılın demiyor bir ayet... Bir başka ayet de "Günün zamanlarından söz ediyor".

Tesbih etmeyi, anmayı ve bunun zamanlarını NAMAZ diye yutturdular şimdiye kadar... Bilselerdi, Hz. İbrahim milletimizin babası, Allah'ın ÖZEL dostu efendimizin topu BİZE ATTIĞINI, aradaki yılların ise bidat ve kayıp olduğunu bilselerdi...

 

<> Lütfen beyler namaz konusu en az 20 defa işlendi!...

<a> Dr. bu böyle gitmez, grouptan yazılar ve siteden yazılar okunmalı yoksa hergün chat değil aynı sorulara cevap veririz, haniflik yeni bir din zannedilir.

 

Haklısın [A].

 

<u> _Zülef_: Zülfe'nin çoğuludur ve Arapça'da çoğul en az üç sayıdan oluştuğu için bu ayetteki ifadeden anlaşılan sonuç, ikisi gündüzün taraflarında, üçü de gecenin eteklerinde olmak üzere tam beş vakit namaz emredilmiş olduğu açıkça bellidir.

<> Sen istediğin gibi yap [U]

 

O Ayette NAMAZ KELİMESİ VAR MI? (Ekıymetüssalat)

[A] orada Namaz kelimesi var mı. (Gerçekten merak ettim.)

 

<> Hangi ayet?

<u> Hud 114

 

Hud 114 mü? Tamam :) Sanırım bu konuda yazılar asmıştık, chat metinleri de vardı...

Kimi yerde NAMAZ kelimesi hiç geçmeden, sabah akşam TESBİH edin diyor, anın diyor. Bunu namaz sanmak gafletine düşüyoruz.

 

<> 11-Hud/114: Gündüzün iki tarafinda ve gecenin (gündüze) yakın saatlerinde namazı kıl. Şüphesiz iyilikler, kötülükleri giderir. Bu, öğüt alanlara bir öğüttür.

 

 

Orada ÜÇ VAKİT namaz var beş yok. ÜÇ açıkça belli.

 

<> Evet

 

Başka yerde de şu şu zamanlarda Allah'ı anın (tesbih edin) diyor. Yanüstü, sırtüstü, yüzüstü tesbih edin diyor. Bunları NAMAZ diye almamız doğru mu

 Salat=Dua.

Ekıymetüssalat=NAMAZ.

 

<> 11-Hud/114: ve akimissalate tarafeyinnehari ve zülefen minelleyl innel hasenati yüzhibnes seyyiat zalike zikra lizzakiriyn.

 

ARAPÇASI da üç vakit bunun!

 

<> [u] nerde 5 vakit bunda???

 

Kılınız namazı:

günün iki yanında (Vasatın, ortanın iki yanında)

ve Gecenin tamamında (Zülüf gözlere düşerse kararır ve gece olur)

Kuşkusuz iyilikler kötülükleri giderir, bu öğüt almak isteyenlere bir öğüttür" diyor ayet.

Günün iki yanında ve gecenin kapsamında (Zülefen) namaz kılınız diyor ayet.

 

<> Halid-i Bağdadi'nin tam adı Ziyaeddin Mevlana Halid-i Bağdadi mi hocam

 

Bağdatlı Halid diye geçiyor bizde... Ziyaüddin olup olmadığını bilmiyorum. Halid iki tane var.

 

<> zülefen kelimesinin manası nedir hocam

<ak> her soruyu cevaplamak zorundasınız ama bu gibi soruları siteye yönlendirsek daha anlatılacak çok şey

 

[Ak] haklı.

 

<a> Züleften zülef yapan tefsirci, sabahı gece namazı sayıyor, 5 vakte kılıf bulacak

 

Evet bu konuda [A] çok haklısın.

 

<c> Hocam bu linkte bahsetmiş bu ayetten.

[] http://hanifislam.com/sohbet/010.2001.10.17.htm#5

 

Sağol [C]. [U] bu link'i okumalı ve karar vermelisin. Aklın yolu birdir.

 

<> Önerim Şu: Chatlerin 21 ile 22 saatlerini özel sorulara ayırlım. dr özelleri sadece bu saatlerde yanıtlasın.

 

Yani ilk bir saati mi?

 

<> Evet

<> Sana uygunsa hocam, 22:00 den itibaren keselim özelleri hem yurtdışından katılanlar da zaman kazanmış olur. böylece hem sohbet hem de sorular yapılmış olur.

<> Soruları haber grubuna gönderelim

 

Oldu. Bana hepsi uyar.

REKLAM: "Anında yanıt ve kanıt=Hans".

Nasıl olsa araştırıp sonra yazayım ya da bilmiyorum yok bende...

(Ne reklam ama, Şu züppeliğimi çok seviyorum, kendime bayılıyorum.)

 

<> Eh reklamlara da zaman kalır böylece

<> Ok şu an itibaren özeller kapanmıştır. Özeller sorular için lütfen çarşamba saat 21:00 :)

<> şimdi tam gaz konulara devam...

 

[B] belirlesin konuyu, yaklaşık 50 dkk vaktimiz var. (Pazartesi sendromunu unutmayalım.)

 

<k> valkirye'yi anlatıyordun hans bölünmüştü yani bitiremediniz

 

Messenger 21 Martta taburcu olacak [K]... Şu anda sol tarafındaki felç oldukça geriledi. İşaret parmağında %8'e kadar düşmüş, zaten bana yazıyor. Demin hattaydı (Bir saat önce) şimdi yok.

Namaz zamanlarıyla ilgili o da soru sordu.

(Telepat aklı okur, bu tesadüf değildir. Keşke ben de messenger olsaydım, mirc kullanmadan haberleşirdim Valkyrie ile. :) Ne yazık ki o konuda çok kalın kafalıyım [K]...)

 

<k> est. hans

<> rabıta?

 

ESP ve OBE ya da PK (Psiko-kinezi) Biyolojik radyo ve de Rabıta (Latince Rupt, ruption). Rabıta kesilmesi İnterRUPT.

Bu özel bir yetenek. Bütün ünlülerin bir telepatı vardı. Messing, Hanusen, Haushoffer, Gurdjieff. Ama Hans, Tesla, Borges değildi... Şans işte...

Şu anda iki tane messenger var: Biri Janna, ötekisi bir hayli eski: Paranormal metal büken, TV'den toplu hipnoz yapan, anahtarları büken ve bozuk saatleri çalıştıran ve de beyin yıkama projesinin başındaki kişi.

 

<> Geller?

<> uri geller?

 

Evet ve Montauk. Bu devasa proje ve psikokinetörlere karşılık 23 yaşında bir gençkız. Şartlar eşit değil...

 

<> kissenger de onlardan mı hans?

 

Henry Kissinger mi? Eski bakan?

 

<> evet

 

Jewish lobby'nin olduğu kadar B'ni-B'ni'lerin de has adamı.

Geller çok güçlü. Telefon ile hipnoz edecek kadar güçlü.

 

<> Hocam haniflik konusunda o sizi seçer demiştiniz. Ruhlar yaratıldığında seçilniş olabilir mi

 

Özgür bırakılmış (NEFS sahibi) Ruh'a enerji ise Cin ve madde ise insan denir.

 

<> Yani Montauk'un içinde mi Kissinger??? demek istedim

 

(Evet, Montauk bize HARAM'dır. Yani kullanamayız.)

İnsan dinin seçerken hipnoz altında değil, ÖZGÜR İRADE ile seçmelidir. Yoksa imtihan imtihan olmaz.

Janna isterse çok kişiye etki edebilir ama HARAM yok HANİF'de... Sihir, büyü vb. ASLA yok. Özgür irade ve dürüstlük var.

Pardon bir telefon daha. Az izin...

 

<> İzin ALLAH'tan

 

Bilin bakalım kim geldi: (Yine ben)

 

<> :)

<> telepat olsaydık :)

 

Ah keşke. Ne mirc ne şu ne bu.

Nasıl bir şey ise Bana bir kere oldu, bir daha da yok...

(İlk gün ne olduysa Janna'yı duymuştum.) Öldür Allah bir daha olmadı telepati.

Telepati çok güçlü bir şey herhalde, baksanıza ÇAĞLARI aşıyor, zamanı ters çalıştırıyor, gelecekten geçmişe MAİL atılıyor.

Aslında ben böyle şeylerden çekinirim. Akıllara ziyan bulurum.

 

<> hocam rüyada alınanlar da telepati değil mi? ses veya görüntü

 

Rüyada Allah'ın programlaması var. Ama bu iş çok başka.

(Hanusen ve Haushoffer İNTİHAR ederek öldürdüler kendilerini). Janna tek bağlantısı Zigzag'ın.

Geller ise çok deneyimli ve maalesef rakip.

David Copperfield de o ekipten. (İsmi takmadır: Bir roman kahramanı.)

 

<> niye intihar ettiler hanusen ve haushoffer?

 

İntihar nedeni Messing'in yenilmez gücüydü. Bilek güreşi gibi bu da telepati savaşı. Yenilen ölümüne yeniliyor.

 

<> messing onlara ne zarar verdi ki???

 

Messing geleceğe döndüğü için Uri (Uriah) Geller o kadar güçlü değil. Messing onları ÇILDIRTARAK feci biçimde öldürdü. Hanusen karşısında Kur'an ve üzerinde intihar etti.

Janna çok güçlü. Geller'den güçlü. Geller çok tecrübeli ve zaten İSTİFALI yani zaman savaşlarını takmıyor. (Diaphora takılıyor) Onun asistanı olan Andrea Pucharih ise tam bir azılı siyonist.

 

<> Geller'de yahudi mi Hocam?

 

Evet Uri geller İsrail vatandaşıdır.

 

<> Hem de Davud'un soyundan

 

Evet tüm demirleri ve metalleri bükebilir David gibi.

 

<> uri niye istifa etti

 

Dünyanın bu zamanını sevdi. Geleceğe dönmek değil, buraya yerleşmek istiyor. (İstiyordan öte yerleşti bile.)

Dileyen geri gider... Dileyen kalır. Servis aracına binen biner. Binmek istemeyen kalır.

Kimi gelecekte mutlu değil. Kimi annesiz ve babasız. Kimi salt kolonili, dünyanın tadını alınca artık geri dönmek istemiyor.

Kiminin de zaman ile başı belada.

Bir zaman yolcusu, diyelim ki 25 yaşında ve eşi de 20 yaşında. Yola çıkınca 25 yıl geriye SİLİNİYOR.

O bu zamanda doğduğunda eşi 45 yaşına gelmiş oluyor. Felç hali geldiğinde yani kendisi yola çıktığı yaşa geldiğinde eşi bu kez 20+25+25=70 yaşında oluyor. Anne ve babası çoktaaaaan ölmüş oluyorlar.

Bu kişi 25 yaşında geleceğe döndüğünde, kendinden beş yaş küçük eşinin 70 yaşında bir nine olduğunu görerek dehşet duyuyor.

Bunlar da zaman hastalıkları. :((

 

<> Üzüldüm

 

Geri döndüğünde sen yine baştan 25 yaşındasın ama yeni doğmuş oğlun 50 yaşında ve senden büyük oluyor... Akıllara ziyan bir durum.

 

<> Ben babamın beşiğini tıngırmıngır sallar iken!

<> evet

 

Zamanda geriye gitmek çok karmaşık şeylere neden oluyor.

Bir iyi tarafı var. Şöyle ki; 25 yaşında yola çıkan biri yaşça sıfırlanıyor, yani yeniden doğuyor. 25 yaşına geliyor ve gerçek durumunu kavrıyor. 25 yıl daha hizmet veriyor, yaşı 50'ye geldiğinde, kendisiyle birlikte zamanda geriye gelen ve küçülen TARIK orada birden VAR oluyor.

 

<> peki öldürülenlerin aracı ne oluyor???

 

O servis aracına bindiğin anda yaşından (reel ve sanal zaman oklarının farkı olan 50-25=25 yaşında) geleceğe dönüyorsun yani yaşın 50 iken birden 25 oldun! Tek avantaj bu...

Ama eşin 70 yaşında sen ise 25 yaşındasın. Hem de bu kaçıncı 25 yaş. Birinci 25'i izleyerek, zamanda geri ikinci ve tersine bir 25 yaş yaşıyorsun. Sonra yeniden düzüne bir 25 yaş doğum pastanı kesiyorsun. 50 yaşına geliyorsun.

Durakapalam'a biniyorsun ve yeniden 25 yaşındasın... Yani yola çıkmadan amacına ulaşmış GİBİ oldun.

Çok karışık gelmiyordur umarım...

 

<> hayır

 

Sonra oraya dönüyorsun ve 25 yaşından sonra Allah'ın verdiği ömür ne ise orada yaşıyorsun. Diyelim ki normalde ömrün 80 yıl olsun. (Aslında gelecekte 120-150 yaşlar normal.)

 

<>  tekrar geçmişe dönebilir mi bu kişi?

 

Evet dönebilir ama, AYNI çağa gelemez.

Mesela biri 20 diğeri 25 yaşında olan iki zaman yolcusu düşünün. Birincisi 25yaş x 14 yıl = ?

 

<> 350

 

Diğeri de 20 yaş x 14 yıl = ?

 

<> 280

 

Ve zamanda geriye düşüyorlar, ama aralarında artık 5 yaş değil 70 yıl oynuyor.

Mesela biri 1970'de doğduysa ötekisi (5 yaş büyük olan) 1899 yılında doğmuş oluyor. Ve bunların birbirini GÖRMESİ çok zor.

Janna ve Hawking arasında [2-3] yıl fark vardı. Ama biri 60 yaşında diğeri 22 buçuk yaşında, oysa AYNI YIL[LAR]IN çocukları. (Gelecekte tabii) Ama geçmişte aralarına 40 yıla yakın zaman giriyor. 40:14= ?

 

<> 3

 

Evet, üç yıl 40 yıl ediveriyor.

Zaman paradoksları böyle bir şey işte... Ne siz sorun ne ben anlatayım, aklım şaşıyor, bu konunun tek uzmanı olduğum halde tuhafsıyorum.

 

<> öldürülen tt'lerin aracı?

 

51. bölgeyi mi soruyorsun? O ilk araç Hybrid aracı. İLK DENEY.

 

<> Tesla örneğin şehit edildi.

 

Men İn Black. Ya da Black Cohens Zaman zelzelesiyle birlikte geliyorlar. Zelzelenin etkilediklerini buluyorlar. Karşı taraftan ise öldürebiliyorlar. Jessup da öyle öldü.

 

<> Biliyorum. Onlar mı gaspediyorlar araçları???

 

Hayır onlar da araca muhtaç.

 

<> Jessup'un aracı ne oldu?

 

Yani Tarık (İlk Zülkarneyn dışında) standart araç. Jessup'unki de, Hawking'inki de AYNI araç. TEK BİR ARAÇ servis topluyor.

En yaşlı yola çıkan ile birlikte VAR oluyor. Bu kişi geleceğe dönerken zaman dilimlerini HIZLI aşıyor. Yani Tesla Gurdjieff'i alıyor. Sonra ikisi Borges'i alıyor, sonra üçü Hawking'i alıyor vb.

 

<> anladım, ben herkesin ayrı aracı var sandım

 

Aralarında yaş farkı çok az ama, 14 faktörü nedeniyle doğum tarihleri arası çok büyüyor. Tesla Atatürk'ten büyük. Öyle görünüyor ama Janna ile Tesla arasında kaç yaş olduğunu aradaki farkı 14e bölerek bulabilirsin.

 

[] Doğum: Nikola Tesla 1816,  Janna 1980. 1980-1816=164 yıl. Aralarındaki yaş farkı: 164/14=11,7 yaş

 

Hiç duymadığınız, düşünmediğiniz şeyleri ne kadar da rahatlıkla anlatıyorum değil mi? (Gizli reklamdı)

 

<> evet hans

<> peki hocam, eşiyle beraber zaman yolculuğu yapan var mı?

 

Mighty'nin tarafında eşiyle birlikte gelen yok. Çünkü ikinci (Mighty) ekip apar topar ve zaman acil ambulansıyla geldiler. Yani bir saatin 14 saat oynadığı bir yerde, zaman yitirilemezdi. Hanif ekip Şi'ra'dan (Allahlaw) bindiler, oysa öteki ilk ekip doğrudan Walhalla'dan bindiler.

 

<> onun için mi diğerleri daha önceye geldiler??? karl marx örneğin

 

Evet, üç Tarık yapılmıştı. Birincisi 1+k (Wan-ki) Hybrid getirdi. (Otopsi gören köpek+kurbağa+insan karışımı). Yani KATIR (Kıtmir=Kısır dişi) O Sector 51.e kadar gelince, ve tarih yazınca zamanda yolculuğun OLASI olduğu anlaşıldı.

İlk araç Walhalla'da yapılmıştı. Diğer iki araç ise birincisi yine Walhalla'da 1L (Wanel) idi, Kafdağına düştü, ifritlerle çarpışıp kaza gördü. Androidler feda edildi.

1m (Wan-em) Einstein ekibi kaçırdı.

Hemen ardından Şi'ra (Allahlaw) Timebulance yola çıktı ama 14 sayısı yüzünden işler değişti. GEÇ kalınmış gibi oldu. Adler yerine Hiedler'i koymuşlardı vs. vs.

Sonuncu ekip ise 1n (Wanen) ile geldiler.

Bir daha da zaman yolculuğu yapılmayacak.

(Hızır bile Musa'ya üçkere yaptırmadı mı?)

 

<> bütün çatallar kapatıldı mı?

 

Hayır zamanda geriye gitme, bir enerji kazancı doğuruyor. (Piliniz azalacağı yerde, geçmişe gidince yeniden DOPDOLU oluyor.) Bu birikim (Zaman zelzelesine yol açıyor)

Düşünsene bir koşuya çıkıyorsun, bütün kaloriyi harcıyorsun Ama zamanda geri gidince o aldığın kaloriler harcanmamış olarak seni bekliyor. Oldukça ters bir durum değil mi?

İşte ZAMAN ENERJİSİ (Kozirev) tepmesi (Geri tepme) bu anlama geliyor.

 

<> Hepinize Selam Selam. Dualarınızda bizleri unutmayın. İyi geceler.

 

ig.

 

<> Hayırlı geceler

 

hg.

 

<> sizde geç oldu hans, daha fazla tutmayalım, bu günlük bu kadar yeter, isterseniz sonra devam edelim

 

Olur. Ben her isteneni yaparım. Bu da melamilikten olsa gerek.

O halde bir zengin paraşüt atlayışı ile uçuyorum aşağı Geronimooooo.

 

<> Pazartesi sendromu geliyor :(

 

It's manic Monday.

 

<> İyi geceler [Elbistan'dan]

 

İg. Libastan.

 

<> iyi geceler hepimize

 

Allah'a emanet olun.

 

<> Amin, siz de

 

Söylediklerim büyük ve üzerinde düşünülecek şeylerdir. Ha-vet diye bakıp geçmeyiniz.

 

<> evet biliyorum

 

Derken Geronimoooooooooo ;)

 

<> ig geronimooooooooooooooooooooooo