Chat n° 054 -
Tarih: 01 şubat 2002
Not-1:
<> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir,
sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir.
[] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın
Aiberg'e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının
yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde
bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız
her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com
adresine bildirebilirsiniz.
[] Kaptan aiberg_ nickiyle bağlandı
<> Dr 40 dakikadır uğraşıyormuş bağlanamıyormuş
şimdi msn'de
Slm ve slm candaşlar.
<> slm slm
Sanırım mynet [serveri] yine sorunlar yaşıyor.
Herkes gitmiş galib.
<> mynet borcunu ödemediğinden elektrikleri kesilmiş
:P
Mynet de mi
Brutus?
<> slm slm hoşgeldiniz efendim
Hoşbulduk
17dk daha söyleşelim.
Sonra da gelenlere göre tefsire devam edelim.
<> TV işinden bir haber var mı?
TV işinde maksatlı
olarak ben çalışmak istemiyorum. Mayıs sonuna tehir ettik.
Haftanın 4 gününün Antalya'da geçmesi gerekiyor. Bu da ailemizi
bölecektir. Dolayısıyla Antalya işi cazip değil.
[]
Mynet serveri sorun yaşıyor
Evet, Mynetten buraya
gelemeyenler var. Mynet'e bağlanamadıklarını söylüyorlar.
ICQ işini dilim döndükçe anlatıyorum ama... Chat odası boş
görünüyor bizim...
<> Mynet az sonra düzelir.
<> gruptan maillere baksınlar dr, gerekli açıklamalar
var
Oldu, bir ara ben de bakayım.
<> myneti kapalı bulunca ben buraya geliyorum, onlar da
yapabilirler efendim
Anlaşıldı.
Biraz zaman doldurup bekleyelim.
<> buyrun mynete, açıldı
<> selam
slm ve slm.
Şu anda başlayabiliriz.
Bugün az üyemiz var ama birazdan doluşuruz. Konuya girelim mi?
<> Allaha çok şükür birşey kaçırmamışım,
bir saattir bağlanmaya çalışıyorum da
<> oda yeni açıldı galiba
Evet bağlantı
sorunları oldukça ders kaçmıyor.
<> buyrun dr siz konuya girin lütfen, vakit nakit
Haklısın.
[Z]?
<Z> Buyrun
Tarık suresi iyi midir?
<Z> Siz biliriniz...
Çünkü editör sensin. Sen
derleyip topluyorsun. Konu Tarık olsun mu? Yoksa başka yarım
kalanlardan biri mi?
<Z> Bana uygun...
Ama yarım konuları
bitirelim ki siteye geçelim.
<Z> Tarık da yarımdı... Daha ileri anlamlarını
alamadık sizden.
Editör sensin, sen söyle.
Çünkü yazacak olan sensin.
<Z> Siz neyi arzu ederseniz...
Andolsun GÖĞE ve TARIK'a.
Tarık nedir idrak ettin mi?
İlk ayetler bunlardı.
Sanırım Fotonları örnek vermiştim.
Herbirimiz bir foton oluyoruz
ve sabit 300 bin km hızla hareket ediyoruz. Herkes aynı hızda
gidince de "HAREKETSİZLİK"
gibi bir duygu oluşuyor.
Çünkü mesafeler hiç kapanmıyor.
Herkes herkese eşit uzaklıkta ve değişmez bir aralıkta
bulunduğundan, sanki EVREN HAREKETSİZDİR.
Kişiler (fotonlar)
birbirinin farkında değillerdir. Herkes bir ANA RAHMİNDE gibi yapayalnızdır. Yalnızbaşınadır.
Diğer bir kişiden
haberiniz olması için ona gitmeniz gerekir. Mesela elinizi uzatıp
orada biri var mı diye bakmak gibi. Ancak bu da imkansızdır.
Çünkü elinizi uzatmak demek son hız olan C hızından BİRAZ fazla gitmek demektir. Bu da
(Hızlar toplanması yasaklandığından) mümkün değildir.
O zaman şu değişiklikleri
farkedersiniz:
1. Işık hızına
doğru hızlanırken geride bıraktığınız
uzay-zaman 4 boyutlusu ışık hızında ortadan kalkar.
Tüm evrenler (Semavat) ve
biçimler (Örneğin galaksi ve yıldız pırıltıları)
gider. Onların yerine BİR TEK
uzay gelir. Bu artık uzay-zaman da değildir.
Gökler (Uzay-zamanlar) sadece
ZAMAN boyutuyla algılanırlar.
Zamanın akma hızı=Işık
hızıdır. Işık hızıyla gitmektesiniz. Zaman
durmuştur. Zaman boyutu sonsuz genleşmiştir.
Bu durumda galaktik uzay da
ortadan kalkar. Yıldızlı gökyüzü yoktur.
Bunun yerine bloklanmış
bir uzayda bir bileşke ortamındasınızdır. Bu ortamın
bir adı var: Kurşuni hiçlik ya da gri yokluk.
Gri hiçlik şu anlamdadır:
Bir tek SİZ varsınız GİBİ.
Çünkü bir başkasının yanınızda olduğunu anlamak
için ondan size I Ş I K gelmesi
gerekir. Biz evrenle ışık (fotonu) aracılığıyla
haberleşmekteyiz.
Kaldı ki bu fikir
jimnastiğinde kendimizi bir FOTON
yerine koyduk yani bizzatihi ışığın kendisiyiz.
Bunun anlamı şu: Işığın
kendisi olmak demek ışığın kendisi olmak demek, bir şeyin
kendisine PARLAMASI demektir. Yani
kendi ışığınızı görürsünüz, başkaca bir
ışık daha görmezsiniz. (Tüm fotonlar aynı durumdadır.)
Dolayısıyla siz
sadece kendi pırıltınızı algılarsınız.
Kalan herşey "Kurşuni" ve "Hiçlik"ten ibarettir.
Bunların 7 anlamı
var.
Aslında Kabir vb. de
böyle. Kabir yaşamı kurşuni hiçlik'te
enterne ve bloke olmaktır. Gri yokluk bölgesi KARAKABİR'dir. Yani ölümün ardındaki yaşam.
Fakat neden ve sonuç aynı
hızda aktıklarından birbirini kovalamadıklarından
nedensiz sonuç ve sonuçsuz neden çakışması olur.
OL=ÖL.
(Oluş=Yaratılış/doğum/neden)
(Ölüş=Kıyamet/ölüm/sonuç'tur)
Önce doğarız sonra
ölürüz. Bu ışıktan yavaş hızlar için NORMAL olan nedensellik ilkesidir.
(Meraklısına: Causality web/search)
Ancak neden ile sonuç arasındaki
mesafe (Doğum-ölüm arasındaki Ömür) hızlandıkça KISALIR. Sonuç daha yaklaşır.
Neden ışık hızına hızlanınca da SONUCU yakalar. Neden=Sonuç (OL=ÖL) olunca da artık UZAY-ZAMAN ve evrenler, galaktik
görüntüler herbir şey gider yerine gri bir hiçlik gelir.
Gridir çünkü TEK SİZ kendinize parlamaktasınız.
TEK SİZ parlıyorsunuz.
Kalan ise adı üzerinde HİÇLİK
ama zifiri siyah ve kör karanlık değil. O Kurşun rengidir.
Twilight'tan çok daha koyu...
Neden gri? Çünkü PARILDAYAN yani KARANLIĞI DELEN TEK VARLIKSINIZ. O parıltınız
nedeniyle karanlık artık karanlık değildir, loş
renktedir.
Neden Hiçlik? Çünkü sizden başka
hiçbir şey daha yoktur!
Ve yeniden ayeti anımsayalım:
"Göğe ve Tarık'a
andolsun!"
Kur'an'da her yerde çoğul
olan GÖKLER burada tekildir.
Sema=Gök ışıkhızında
tüm evrenlerin (Paralel evrenler, anti evrenler, negatif evrenler, antiparalel
evrenler ve de "Rabbil alemin'in alemleri" olan Gökler=Uzay-zaman
birliğidir. Tümü birden bir yukarı sistemin (Süper-uzay) üyesidirler.
Süperuzay ışık
hızıyla devinmekte/titreşmektedir. Dolayısıyla anında
var ve yok olan GEON denen bir
topolojik tüneller, mağaralar sistemidir.
Neden=Sonuç aynı anda
olduğundan bir GEON'un DURUMUNU ve konumunu (Uzay ve zamanını)
aynı anda hesaplayamazsınız. Çünkü BELİRSİZLİK ilkesi işbaşındadır.
Herşey kesinkes BELİRSİZDİR.
Belirsizlik ilkesi ise,
Allah'ımızın evreni kontrol sırrıdır. Yani
belirsizlik ilkesiyle "Yarını" bilemeyiz.
Bu ilkenin diğer adı
Kur'an'da Alemül ĞAYB=Kayıp
alemdir. Ve ĞAYB olan şeyleri
ALLAH'tan başkası bilemez.
(Referans Ayetleri bulabilirsiniz.)
Ğaybı bilmek
Allah'a özgüdür. O dilerse Gaybı bildirir ve bilmiş olursunuz. Yoksa Ğaybı
(Karanlığı) taşlamış olursunuz. (Ayetler...) Ve
Allah kimseyi ĞAYBINA MUTTALİ
etmez.
<> Hud/49: İşte bunlar gayb haberlerindendir. Bunları sana
vahiyle bildiriyoruz. Bundan önce bunları ne sen bilirdin, ne de kavmin. O
halde sabret, akıbet muhakkak muttakilerindir.
Sağol. Bu ğayb ile
ilgili sayısız ayetlerden biri. :)
<> evet dr. :)
<> 12-Yusuf/102: İşte bu, sana
vahiyle bildirdiğimiz gayb haberlerindendir. Yoksa onlar yapacaklarına
karar verip mekir (oyun) yaparlarken sen yanlarında değildin.
[] 3-Ali İmran/179:
Allah, müminleri
(şu) bulunduğunuz durumda bırakacak değildir; sonunda
murdarı temizden ayıracaktır. Bununla beraber Allah, size gaybı
da bildirecek değildir. Fakat Allah, elçilerinden dilediğini ayırdeder.
O halde Allah'a ve peygamberlerine iman edin. Eğer iman eder, takva sahibi
olursanız sizin için de çok büyük bir ecir vardır.
[] 6-Enam/50: De ki: Ben size, Allah'ın
hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Ben gaybı da bilmem.
Size, ben bir meleğim de demiyorum. Ben, sadece bana vahyolunana uyarım.
De ki: Kör ile gören hiç bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz?
[] 6-Enam/59: Gaybın anahtarları
Allah'ın yanındadır; onları O'ndan başkası
bilmez. O, karada ve denizde ne varsa bilir; O'nun ilmi dışında
bir yaprak bile düşmez. O yerin karanlıkları içindeki tek bir
taneyi dahi bilir. Yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır.
[] 10-Yunus/20: Ona (Muhammed'e) Rabbinden
bir mucize indirilse ya! Diyorlar. De ki: Gayb ancak Allah'ındır.
Bekleyin (bakalım) ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim.
[] 11-Hud/123: Göklerin ve yerin gaybı
(sırrı) yalnız Allah'a aittir. Her iş O'na döndürülür. Öyle
ise O'na kulluk et ve O'na dayan! Rabbin yaptıklarınızdan gafil
değildir.
[] 27-Neml/65: De ki: Göklerde ve yerde,
Allah'tan başka kimse gaybı bilmez. Ve onlar ne zaman
diriltileceklerini de bilmezler.
[] 2-Bakara/3, 3-Ali İmran/44,
7-Araf/188, 9-Tevbe/78, 11-Hud/31, 12-Yusuf/81, 12-Yusuf/102, 16-Nahl/77, 18-Meryem/78, 23-Müminun/92, 34-Sebe-3, 34-Sebe/14, 34-Sebe/48, 34-Sebe/53, 35-Fatır/38, 52-Tur/41, 53-Necm/35, 57-Hadid/25, 68-Kalem/47, 81-Tekvir/24
Kesinsizlik (İndeterminizm)
ilkesi demek = ĞAYB alemi
ilkesi demektir. Ve ĞAYB ALEMİ
ŞUDUR: Kurşuni hiçlik alemi.
7 anlamı var bunların
tabii. Örneğin ikinci anlamı şu: Siz tek bir fotonsunuz. Ve kurşuni
hiçlik de meşhur KARACİSİM.
(Planck'ın ünlü siyah cismini hatırladınız mı?)
Küre biçiminde simsiyah bir
güllenin sadece bir deliği vardır. Ve buradan sadece BİR TEK foton girmesine izin
verilir ve o bir tek fotonun enerji düzeyi ölçülerek, ünlü Planck sabiti
hesaplanır ki bu da quantum teoreminin taaaaa kendisidir.
<> evet hatırladık
Kurşuni hiçlik = Siyah
Cisim fenomenidir.
7 anlamlı olduğunu
bir an aklınızdan çıkarmayınız. Her kelime 7 anlamlıdır.
Eğer misal ise 14 anlamlıdır. Eğer misal kelimesi iki kez
geçiyorsa, o ayet (Kelime, cümle vb.) 49 anlamlıdır.
Gri hiçlik'in ilk anlamı
en basit olarak Planck karacismi'dir. Bu konuda bilgisi olmayan dostlar için
belki editörlerimiz bir yazı ya da link verirler bilahare...
[] http://www.hanifislam.com/zigzag/bol05/bol05i.htm
[] "Max Karl Ernst Ludwig Planck" (1858-1947), Dünyada
ilk kez, içinde bulunduğumuz maddi evrenin en küçük zerrelerinin,
"kuant" denilen "enerji paketçikleri" olduğunu açıklayan
bilim adamıdır (S36).
[] 1900 yılı başlarında, Plancka,
"zerrecikler" konulu bir "KMA mektubu" gelir. Söz konusu
KMA mektubundaki ikinci imza, "Adelberg"dir. Planck, ünlü Kuantum
Teoremini, bu mektuptaki verilere dayanarak kurar. KMA mektupları ile
Plancka iletilen Hızır Tezkiresinin ilgili bölümünü, günümüz
Türkçesi ile aşağıda sunuyoruz:
[] "Ben, Allahın lütuf, kerem ve fazlından ihata
ettiği ilmi alarak, cümle alimlerden bilgili kılındım"
diyen yoldaşım ve öğretmenim "Hızır", bana,
kapkara, içi boş bir küre, sanki kara bir gülle verdi. Bu güllenin bir tek
deliği vardı. Hızır şöyle dedi: "Ey Halid! Sana
göstereceğim misali iyi belle. Bu güllenin bir tek tıpası vardır
ki, bu, sana, Beytullahın "Hacer-ül Esved"i gibidir. Eğer
bu tıpayı kaparsan, güllenin içi "zifiridir". Açarsan,
içine, "zerr-i ziya" girer ve tek bir zerre-i ziya, zifiriliği
"zulmete" çevirir. Bu kara kürenin dışı ve içi
ziftlenecek, içi "zindan" olacaktır. Ey Halid! Ziya iki
tertiptir: Biri, "ziya-ı zerre-i zahir"; diğeri ise,
"ziya-ı zerre-i zimna"dır. Ümmetimden Müslüman olacak bir
çift alime bu sırrı vereceğin zamanı ben işaretle
bildireceğim."
[] Bu ve bunun gibi "misalleri" (sembol ve şifreleri)
içeren KMA mektupları, zamanı geldiğinde, gerekli bilginlere
gönderilmektedir. Tezkirenin yukarıdaki bölümünü, kendisine gelen bir KMA
mektubu ile alan Planck, 1900 yılı Noelini bir başka biçimde
kutlar. Zira, bir yıl önce aldığı KMA mektubu uyarınca
Müslüman olduğundan, Noel artık ona hiç bir şey ifade
etmemektedir. Bunun yerine, o, 1900 yılı Noelinde, insanlık
tarihinin en yüce, en evrensel teoremini açıklamıştır:
[] Tezkirenin yukarıdaki bölümü uyarınca, Planck,
"Siyah Cisim" dediği bir kara gülle üzerinde sadece bir tek
minik bir delik açar. Bu minik delikten sadece bir tek ışık
zerresini içeriye alır ve bunun enerjisini ölçer. Böylece, bir
"foton"un (photon) enerjisi hesaplanır ve ortaya Planckın
"Siyah Cisim Işıma Yasası" çıkar (K57). Gerçekten
de kara gülle (Siyah Cisim), "ziftli, zifiri, zindan" gibidir. Fakat,
içine alınan bir tek ışık (ziya) zerresi, o zifiriliği,
"zulmet"e çevirmiştir. Bu ışık iki tertiptir:
Biri, "ziya-ı zerre-i zahir" (optik ışık); diğeri,
"ziya-ı zerre-i zimna"dır (sezilgen ışık).
[] Plancka gelen diğer Tezkire metinlerinde de "28 Z
harfi" yer almaktaydı. "Z", Arapçadaki üç "Z"
harfinin (Zel, Zal, Zı) ortak simgesidir ve "Üç Karanlığı"
gösterir. "Q-Zerre" ise, "Üç Aydınlığın"
simgesidir. Tezkiredeki "Q-Zerre Aydınlığı" uyarınca,
"Q-Zerre"yi, yani "kuantları" ortaya atan Planckın
bu teorisi, önceleri bilim dünyasında pek kabul görmez. Ancak, daha
sonraları, "Niels Bohr"un 1913
yılındaki çalışmaları ve Einsteinin
"E=mc2" formülü ve fotonlarla ilgili çalışmaları bu
teoriyi doğrular (K50). Böylece, Planckın kurduğu Kuantum
Teoremi bilim dünyasınca tescil edilerek, kendisine,1918 yılında
Nobel Ödülü verilir.
Çünkü Kur'an arkadaşımızın
bir diğer ismi İLİM'DİR!
aynı zamanda. Kur'an İLİM
kitabıdır. Biz de şu anda ilim yapıyoruz zaten.
Bu şekilde ilim yapmak=İKRA/OKU'maktır. İlmi
okumak ise Allah'ı anmak (Zikr) ve noksansız kılaraktan HAMD etmek demektir. Tümü OKU'dan ibarettir.
İşte biz şu
anda bunların tümünü bir çırpıda yapıyoruz.
<> Sayenizde dr.
Sağol. KUR'AN sayesinde. Ben sadece o İLİM kitabının bir
okutmanıyım. O kitap olmasaydı ben bir HİÇTİM. Ne biliyorsam, Kur'an=İLİM kitabından çıkarımlıdır.
Bir diğer anlamı da
AŞAĞI MİSAL ALEMİ'dir.
(Wheeler uzayı super space ve Geon'lar meraklısına...)
<> Feinberg uzayı
Evet. Bu uzayın
matematik isbatını Feinberg yaptı. Wheeler öngördü. Dolayısıyla
matematik isbatı yapılmış bulunan bir uzay demek, VAR demektir. (O uzayı laboratuara
sokamazsınız. Hep teorik kalacaktır.)
Matematik kanıtı
yapılmış herşey ZATEN
vardır. Bilimin reddetmediği tam tersine kanıtladığı
her şey ZATEN V
A R dır. Bize onun keşfi kalıyor...
Işık hızına
erdiğinizde, tüm alemler (Negatif/anti/... vb. uzaylar) ortadan kalkar.
Sayısız paralel evrenin yerine bir tek VEKTÖR=Yöney uzay gelir. Yani sonsuz sayıda evren bir tek
model olurlar. TEK BİR GÖK
olurlar. "Andolsun GÖĞE...."
bu demektir.
"Andolsun göğe ve TARIK'a..."
Sıra geldi TARIK'a. Bu tarık neyin nesidir. Şimdi ilk üç ayaeti bana yazabilir misiniz? (Tarık suresi)
<> 86-Tarık/1: Andolsun o göğe ve Tarık'a
<> 86-Tarık/2: Tarık nedir, bildin mi?
<> 86-Tarık/3: O, karanlığı delen yıldızdır.
<> 86-Tarık/1: Göğe ve gece ortaya çıkana and
olsun.
<> 86-Tarık/2: Gece ortaya çıkanın ne olduğunu
sen bilir misin?
<> 86-Tarık/3: O, ışığıyla
karanlığı delen yıldızdır.
Bundan önce bu ayetleri
okurken ne anladığınızı bilmem ama... artık HANİF bilim adamlarısınız.
İşler değişti. Tarık için bilmem ne yıldızı
bilmem ne gezegeni diyemeyiz artık...
Elimizde sağlam bir veri
var. SİZ ışık hızında
giden bir fotonsunuz, tüm GÖKLER
kalktı yerine bileşke bir tek gök çıktı ve orada siz de BİR TEKSİNİZ. BİR TEK SİZ
KENDİNİZE PARLAMAKTASINIZ...
2. ayette bunu vurgulamak
için: "Tarık nedir idrak ettin mi?" diyor Allah'ımız.
Ve bir nebze idrak etmeye başladık artık.
İzleyen ayette şu
ifade var:
"En necmü sakıb".
NECM=YILDIZ (MIDIR??????????????????????????????????????)
Sakıb (Sevakib vb.)
kelimesi olmasaydı evet YILDIZ
diyecektim, ama "sakıb" (İçsel ışıma)
denince iş FOTON oluverdi. En
mini mini minnacık yıldız anlamında. Size KANDİL derler inanmayın
(Candle, kandil zaten Arapça.)
Sakıb/sevakib 7 anlamlıdır
elbette:
1. Yıldızların
FUSİON TANDIRI'nın adıdır
ve Sevakib biçiminde yazılır.
2. Sırada minicik yıldızcıklar
var (Fotonlar) ve bunların dışında SAKIB'ı olan yapay yıldızlar var
vs...
Yapay yıldıza bir
örnek NUR 35. ayettir. Lütfen bunu
yazalım. (Peşin tşk.)
<> 24-Nur/35: Allah göklerin ve yerin Nur'udur. O'nun nuru, içinde ışık
bulunan bir kandil yuvasına benzer. O ışık bir cam
içindedir, cam ise, sanki inci gibi parlayan bir yıldızdır; bu
ne yalnız doğuda ve ne de yalnız batıda bulunan bereketli
zeytin ağacından yakılır. Ateş değmese bile,
nerdeyse yağın kendisi aydınlatacak! Nur üstüne nurdur. Allah
dilediğini nuruna kavuşturur. Allah insanlara misaller verir. O, herşeyi
bilir.
Sağol. Hemen yorumlayalım:
Allah GÖKLERİN (Göğün değil, GÖK'te sadece kendinize
parlarsınız.) ve YERİN
(Galaktik uzayın) NURUDUR.
O'nun nurunun MİSALİ: Bir fanus içindeki ışık
kaynağı (Fusion reaktörü) g i b i d i r .
Bu yapaydır çünkü: KRİSTAL içine alınmıştır.
(Züccac=quartz dahil tüm kristaller.) Laser'in elde edildiği quarz
kristaliyle aynı.
Ve sırada LASER'in kohorent (Tek dalgaboyu)
noktasal ışıması var ki şöyle anlatılmış:
"billur da sanki inciye benzer bir yıldız
gibidir".
İŞTE SAKIB VE NECM (Yıldız) yani FOTON kelimesini ve yanında da Bonus olarak Laser ışığının
bir noktacığını yakaladık.
Bunun yapay yıldız
olduğunu şuradan da anlıyoruz. "bir yıldız gibidir ki, doğuya da batıya da
nisbet edilemeyen" diyor ayet.
Doğuya ve Batıya DEĞİL diyor ayet ve KUZEY-GÜNEY kutuplarını haber
veriyor. (Elektrikte + ve -, mıknatısta N ve S kutupları.)
Nur-35'e döneceğiz Allah
inşa.
Şimdi şuna mutmain
olduk mu? İçinde Sakıb ve NECM
geçen ayetler artık yıldız değildir, fotondan başlayarak Y A
P A Y bir alete kadar uzayan bir
misaldir.
<> evet
Bakın 49 anlamlı
bir ayetti bu. Çünkü iki kez misal kelimesi geçiyor.
1. O'nun nurunun M İ
S A L İ
2. Allah insanlara (işte
böyle) misal verir; Allah her şeyi bilir.
Ayette iki kez misal geçince
oldu 49 anlam.
<> 7*7=49
Ve NECM bu kez YAPAY yani
insan eliyle yapılmış bir ARAÇ
oluyor. Manyetik şişeli (Laser fotonu), ışık hızı
tepkimeli, cam-pencere içinde bir alet, N-S nedeniyle "İKİ KUTBU" olan ve
elektromagnetik özellikli bir ALET.
Vs. vs.
Ve biz bu aleti daha sonra
incelemeye alalım. Şu anda önemli olan TARIK'taki NECM (Foton)
örneği olan SAKIB ve bunun YAPAY bir alet olduğunu kanıtlayan
TARIK ismine yoğunlaşalım.
"Tarık nedir bildin
mi?" diye soruyor Rabbimiz.
Bir de ben soruyorum: Şimdi
BİLDİK Mİ? ????
<> bildik
Kapıyı araladık
mı?
<> evet
Evet dostcandaşlar.
"O karanlığı
delen bir yıldızdır" diyor ayet.
Hemen düzeltelim:
"Sadece kendine parlayan bir foton veya BİR Evren gezmeni ALETtir".
Karanlığı
delen değil. Karanlık değil zaten Kurşuni hiçlik o. Delen
de değil.
"Kendine parlayan bir yıldız",
kendine parlayanı yanındaki göremez dedik mi baştan????
<> evet
Şimdi ayetteki TARIK daha da belirginleşti. IŞIK HIZIYLA gittiği ve bu
yüzden saf enerji konumunda olduğu, dolayısıyla da sadece kendine
PARLADIĞI ve kendine parlayan
herşeyin de GRİ HİÇLİK
içinde kaldığı iyice anlaşıldı mı? Anlaşılmadıysa
bir daha deneyebilirim.
<> anlaşıldı
O halde Tarık suresinin
derinlemesine girelim, derinleme dalalım.
Göğe/Tarık'a/BİLDİN Mİ/Kendine
parlayan foton/ARAÇ.
Şimdi ayetin devamını
rica edeceğim dostlar.
<> 86-Tarık/4: Hiçbir nefis yoktur ki başında bir denetleyici
bulunmasın.
<> 86-Tarık/5: Onun için insan neden yaratıldığına
bir baksın.
<> 86-Tarık/6: Atılan bir sudan yaratıldı.
<> 86-Tarık/7: O su, erkeğin sulbü ile kadının göğüs
kemikleri arasından çıkar.
Burada duralım:
Önce 4. ayeti açalım:
"Hiçbir nefis yoktur ki başında bir denetleyici
bulunmasın".
NEFS=BİRİM
Nefs=Unit
Nefs=Her bir ÖZ
Nefs=Her bir kimlik
vs. vb.
Hiçbir tane birim (foton mesela)
bulamazsın ki "İNDETERMİNİZM"
belirsizlik ilkesi ile kontrol edilmesin.
Kesinsizlik ilkesi Allah'ımızın
evreni KONTROL sırrıdır.
Bunu unutmayalım. ĞAYB ve MİSAL alemidir.
Şimdi bir foton KENDİ BAŞINA parlıyor. TEK kalmış koca süper uzayda.
(Aslında her biri TEK kalmış sonsuz NEFS var orada, herbiri kendine parlıyor,
dolayısıyla Üst-uzayı "AYDINLATMIYOR"
ve o üst uzay da GRİ HİÇLİK'TE
KALIYOR.)
Fotonu/Tarık'ı
denetleyen ÜST kontrol mekanizması
var.
"Gök"te her bir
foton kendi başına parlayarak eşit hızda akıyor. Herşey
DURGUN sanki. ZAMAN DA DURMUŞ, dolayısıyla gökcisimleri vb.
ortadan kalkmış ve gri hiçlik işbaşında.
Güneşten çıkan
foton dünyaya 8 dakika sonra gelir ve yüzeye düşer. Şimdi biz o
fotonun yerine koyalım kendimizi...
Biz duruyoruz ya (Öyle sanıyoruz
kendimizi, ama aslında ışık hızıyla gidiyoruz.)
Biz duruyor olunca şunu görüyoruz: Güneş bizden uzaklaşıyor.
Tersine dünya da bize yaklaşıyor. Yani FOTON uzay-zamanı katetmiyor. O duruyor Uzay YÜRÜYOR. (Güneş uzaklaşırken,
dünya yaklaşıyor ve dünyaya çarpıyor foton ve/veya dünya bize
gelip çarpıyor.)
Buradaki mantaliteyi ve
göreceliği anladık mı? Yoksa biraz daha mı açmalıyım?
?????
<> evet dr
Mutmain olmayan SORU sorabilir.
UZAY IŞIK HIZIYLA HAREKET EDİYOR.
<H> Berzahla bağlantısı?
Berzah ile bağlantı?
Burası üst uzay, yani worm Hole=Mini berzahçıklarla dolu.
Bilmiyorum nasıl bir yanıt
vermeliyim.
Gri Hiçlik=Super-Space demek.
Worm Hole (Bir ucu karadelik çıkışı ise akdelik olan
kurtçuk/solucan delikleridir. Bunların her biri bir BERZAHÇIKTIR.)
Süper uzay=Misal Aleminin
dokusu bu BERZAHÇIKLARDAN İBARETTİR.
Worm Hole denen tünel süreci
Quantum sürecidir. 11 boyutlu süper stringlerin
İ Ç İ 'dir.
Bu iç bölgeye berzah denir. Allah'ın tecellisi orada olduğundan aynı
zamanda Hablilverid (Şahdamarı) İÇİ
de denir.
Böylece [H]'ya bir yanıt
oluşturmaya çalıştım. Tamam mı? Mutmain oldun mu?
<> Evet dr, helaliniz var
Bu çok önemli. Kur'an'ın
şakası yoktur, ilim kitabıdır. İlim ise Mutmain
olmakla yani AKLİ iknayla
mümkündür. Aklın yolu birdir. Akıl kendini kendisiyle ikna eder. Aklın
ikna olma sürecine de BİLİMSEL
çabalar deniyor. Akıl kendini akıl ile ikna eder ki bu işleme
Mutmainlik diyoruz.
Mutmain olmayan beri gelsin.
Çünkü bilim mutmain olmak üzerine kuruludur. Bin kez de olsa anlatırım.
Mutmainlik için canım feda...
Bu kelimenin önemini Hz. İbrahim
belirlemiştir. (Her Hanif de İbrahim milletinden olduğundan, MUTMAİN olmak zorundadır.)
Bu konudaki ayeti hatırlıyor
musunuz? Hz. İbrahim babamız, Allah'a "Sana İMAN EDİYORUM, ama Kalbimi MUTMAİN et" diyor. Bu çok önemli. Biz de İbrahim'cikleriz.
[] Bakara/260: İbrahim demişti ki: Rabbim, ölüleri nasıl dirilttiğini
bana göster. Dedi ki: Yoksa inanmadın mı? Dedi ki: İnandım, fakat kalbimin mutmain olması için.
Dedi ki: O halde kuştan dört edin. Onları kendine alıştır.
Sonra her dağa onlardan bir parça koy. Sonra onları çağır.
Koşarak sana gelir. Bil ki şüphesiz Allah, Aziz'dir, Hakim'dir.
<> Bu yapı ilk yaratılıştada böyle miydi
yoksa bir gelişim süreci var mı?
Pardon, hangi yapı? onu
anlayamadım. Süper uzay mı? Tüneller (Berzahlar) mı?
<> Süper uzay-berzah alemi. Evet
Süper Uzay'ı birçok
kitabımda ayrıntılı ele aldım. Eğer o
kaynakçalardan sana bilgi aktarılırsa olay şu: NEDEN=SONUÇ A Y
N I olunca, tüneller (Berzahlar)
aynı anda var ve yok olarak kıpır kıpır
Geometro-dinamik bir yapıda çalkantılı deniz gibi her an hareket
halindedir.
Bu konuda Geon Wheeler Super
Space Web search edebilirsiniz. GEON
diye bir aratabilir misiniz? Orada evrim olmadığını, herşeyin
başı ve sonu birleşik olarak bulunduğunu görürsünüz.
<> ok
Geon ve Conundrumları
bir başka gün anlatırım, çünkü başlıbaşına
bir konu. Şimdilik bu kadar malumat yeter mi? Çünkü Tarık bekliyor.
Evet yeterliyse Tarık'a devam edelim.
???????????????
<> evet ltf
<> ok
Derken, telefon çaldı az
izin lütfen. Üç dakikalığına yazışır mısınız
aranızda.
Selam yine ben. Çok iyi
haberim var :))))) ARKADAŞIMIZ KURTULDU.
Haber şu: Arkadaşımız
TAMAMEN İYİLEŞMİŞ olarak Yoğunbakımdan
servise, servisten de evine DÖNDÜ.
Edoferon başardı!!!! Sayenizde. Çünkü bu ilaç da Hansbank'ın...
<> şükürler olsun dr, çok sevindik.
<> elhamdülillah
<> kanser miydi?
Evet, Bizden, üyemiz.
<> Harika, çok sevindim
Karaciğer kanseri+siroz
idi. Doktorları şoktaymış (Kendilerinin tedavi ettiğini
sanıyorlarmış.) Ben de "Bozmayalım, öyle
bilsinler" dedim.
<> :)
<> iyileşme süresi me kadarda oldu dr?
İyileşme süresi 1
hafta. Karaciğer kurtuldu.
<> inanamıyorum, harika bu efendim
Başka yerde de sıçrama
yok. (İki kez iyi haber)
<> ŞÜKÜR
<> binlerce şükür
Ve bilim adamına verdiğiniz
GÜCÜNÜZLE yardım dolayısıyla
yardımseverlere teşekkür ediyorum. İyiliğiniz BANA değildi O CANDAŞIMIZAYDI. Ben sadece SEDD (Edoferon) yaptım, sed yaptım
sayenizde.
Hanifler BİZLER olduğundan İYİLİĞİNİZ
AYNI ZAMANDA BANAYDI ve en önemlisi şu: Allah'a Ö D
Ü N Ç verdiniz. Allah'da SAĞLIK olarak geri verdi.
Ve siz iyilik yaptınız
Ben de bunun (1 kuruşuna dokunmadan) ÇIĞIRTKANLIĞINI
YAPTIM, ayaklandırdım
sizleri, size İYİLİK
yapmak ve BİR CAN kurtarmak
için VESİLE OLDUM. (Ali İmran-115)
<> şükürler olsun ALLAH'a
<> evet şükürler olsun
Evet Allah'a BORÇ veren tüm Hanifcanlara teşekkür
ediyorum.
<> 3-Ali İmran/115: Ne iyilik yaparlarsa, karşılığını
bulacaklardır. Allah sakınanları bilir.
<K> dostlar bana izin lütfen
[K] :)) Sana vekalet çıkarılıyor
haberin olsun. Benim adıma ne varsa senin eline geçti.
<K> anlamadım
Sana Hans'ın tüm yazdıkları,
yazacakları, Kur'an tevili, buluşları, ilaçları vb. için GENEL VEKALET çıkarmak üzere Pazartesi
temasa geçiyorum. Hepsi Tüm Haniflerimiz adına SENDEDİR. Sen Eminsin. Tıpkı Muhammedül Emin ve
Cibrili Emin gibi.
<K> Önce bir konuşsak tartışsak derim
Evet Pazartesi bunları
konuşacağız :)))))))
<K> lütfen bana müsade şimdilik, kaçtım
We love U. Bu moralle çok
iyiyim.
Biz Tarık da kalmıştık
Ama nerede? Yine unuttum elbette. (Sevinçten)
<> 86-Tarık/4: Hiçbir nefis yoktur ki başında bir denetleyici
bulunmasın.
Evet, bu nefsi anlatıyordum.
Kurşuni hiçlik BİR TEK SİZİN
NEFSİNİZİN yer aldığı Planck Siyahcismi'dir.
Eğer tümünü o siyahcisme soksaydık, "Güneş'in bizden ışık
hızıyla uzaklaştığını ve dünyanın da
bize ışık hızıyla yaklaştığını"
görecektik. Bunun adı UZAY YÜRÜYÜMÜ.
Fotonları böyle düşündünüz
mü hiç? İsterseniz biraz soru ve yorum yapalım.
<> Evren sabittir genişlemez biz küçülürüz, bunun gibi mi
dr?
Hayır öyle değil.
Biz dış uzayda iki nokta arasında yürürüz. Ama iç uzayda uzay
bize yürür. Yani 4 boyutlu uzay zamanda isen "SEN YÜRÜRSÜN". Eğer berzah (Süper sicim içi) açılmamış
7 boyutta isen bu berzah (Worm Hole) aracılığıyla
(Karadelik tünellerinin birbirine mesafe dinlemeden bağlanmasını
anımsayınız) UZAYI
sana yürütür.
UZAY YÜRÜYÜMÜ
bu anlamda.
Yoksa Dirac teoremindeki gibi
"Uzay aynı durur, biz küçülürüz, dolayısıyla da ışık
tayfı kırmızıya kayar" dememiz için atomlar arası
mesafenin kısalması gerekir. Angström, fermi mesafeleri sabittir,
küçülmez, atomların yarıçapları hep aynıdır. vs. vs.
Tamam mı?
<> OK
<> Evet dirac'ı kullandılar yanlış bi
model
Yanlış çünkü atomik
boyutlar hep sabittir. Kuartz titreşimlerinden biliyoruz bunu. Titreşim
sayısı HİÇ değişmiyor,
saat geri kalmıyor.
Küçük bir aksillik var! Şu
anda Üniversitedeyim ve Son servismiş. Bunu kaçırırsam eve
gidemiyor ve burada kalıyorum.
<> Allah biz bilan, hayırlı geceler, Dr
<> İyi geceler dr.
Bozulan bilgisayarım yarın
getirilecek ve yine sahurluk gibi istediğiniz kadar yazacağım inş
<> bir sorum var
Sadece 6 dk. var ona göre
sor. Ya da Pazar Chat'inde sor. (Ama önce Tarık devam ve bitireceğiz
Allah inşa...)
<> Felsefe taşı hacerül esved ve Yada taşı
arasında bi ilişki var mı?
Felsefe taşı KRİSTOLOJİK taştır.
Şekillerden birinde çizmiştim. Aslında o 6gen "Allah Arıya
da vahyetti" ayetinin ta kendisidir. Petek'in her bir düzgün yuvasıdır.
Hacerül Esvedi daha sonra başlıbaşına
yazmak istiyorum çünkü can alıcı inanılmaz sırları
var.
Pardon Servis için son çağrı,
ben gidiyorum. İg.
<> ig
<> iyi geceler
Geronimoooooooooooooooo
oooo
ooo
oo
o
<> herkese iyi geceler