Chat n° 050 -
Tarih: 22 ocak 2002
Not-1:
<> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir,
sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir.
[] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın
Aiberg'e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının
yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde
bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız
her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com
adresine bildirebilirsiniz.
[] Kaptan aiberg_ nickiyle bağlandı
Slm ve Slm. On dakika sonra
misafirlerimi göndermiş ve oturmuş olacağım. (Vali evde) 10
dakika bekleyiniz lütfen. Aranızda konuşurken ben geleceğim inşaallah.
<> selam ve selam
<> hoşgeldiniz hocam
<> memnuniyetle
<Bi> Durugörü kavramını biliyor musunuz? size oluyor
mu? ya da böyle birilerini tanıyor musunuz?
<Ex> belirgin manada olduğu söylenemez
<Bi> Rüyada geleceğe ilişkin haber almak? örneğin
İstanbul depreminin tarihini bilmek
<Ex> o sık sık oluyor ben bunu daha önce rüyamda
görmüştüm dediğimiz çok olmuştur ama durugörü uyku halinden
ziyade uyanıkken olmuyor mu?
<Bi> evet, bir nesneye dokunmak, bir nesneyi görmek, çok
uzaktaki annenin ölüm döşeğindeki oğlunun feryatlarını
duyması...
<Bi> Shelia Ostrander'in kitabını okuyan var mı?
Psychic Discoveries? behind İron Curtains. Burda Rusların yaptığı
bir deney anlatılıyor. Bir anne tavşan ile yavru tavşan.
Anne tavşan labaratuvarda elektrotlara bağlanıyor ve kalp atışları
kaydediliyor. Yavru tavşan ise denizaltı ile Karadenizin dibine
götürülüyor. bu arada denizaltındaki saat ile labaratuvardaki saat eş
zamanlı olarak çalışıyor yavru tavşan öldürülüyor ve
tam bu anda anne tavşanın kalp atışlarının hızlandığı
ölçülüyor arada bir iletişim var ama bu elektromanyetik olamıyor
denizden ötürü.
<Ex> benzer durum telapati vaklarında da var telapati
yapan kişilerde de aynı fizyolojik değişiklikler oluyor.
<Bi> parmak uçlarındaki sıcaklık değişimiydi
galiba
<Ex> sadece onlar değil sizin söylediğiniz kalp atışları
falan da aynı
<Bi> Kitaba göre, Ruslar telepatiyi asıl uzay araçları
ile iletişim problemı olduğunda kozmonotla direk haberleşmek
için düşünmüşler
Slm ve Slm arkadaşlar.
<> selam & selam
Bir şey çok oriyental. Oturmak
yarım saat. Ve kapıdan misafiri göndermek 40 dakika. 40 dakika sadece
güle güle diyorsunuz. Benim on dakika rölans da 4x10 dakika oldu özürler.
[Yazdıklarınıza]
Şöyle bir bakıyorum... Telepati mi konu?
<> olabilir
Yani takyon kalıbının
(Matrix) resim halinde gönderilmesi. Üç boyutlu holo-sculpture alıcıya
gönderiliyor. Bu soyut eşyanın adı yok. (Adem adları koydu)
Daha önce bu holo-picture'larla anlatılıyordu herşey. Adem
bunlara isim koydu.
Pencil dedi mesela (Calamus,
Kalem) ve o resmin adı kalem oldu. Ama kendisi resimdi. Hangi dilden
olursa olsun "KALEM RESMİ"ni
esir içinde ideogram (Düşüncenin biçimlendirdiği esir/etherik RESİM) bir kalıp olarak okuma
yetisi. Yani telepati Messenger'den kaçak uçuk kelimeler geliyor alıyor
alabilen biri.
Biyolojik radyonun organik
frekansı eşleştirildi mi, küçük olarak messenger'den mesajcıklar
alabiliyorsunuz. Yeter ki response/target birbirine frekans olarak eşitlen[sin].
Bugün ilk kez benimle ilgili
olarak 2Door mesajını aldım. Daha önce olmayan birşey,
çünkü mesleği ve yeteneği Telepatlık Messenger'in. Ben de yoğuştum
ve guess who mesajı verdim ve ümitsizdim, çünkü ben telepat değilim.
Bana gelen mesaj çok
önemliydi: 2Door.
Bu da benim ilk telepati
mesajı almam oldu. Üstelik beni iyi tanıdığını da
anladım çünkü zümre adım ile bana hitap etti.
<> neden Hanedan adınızı kullanıyor, Dr.
Evet. Ama tudor diye
göndermedi, iki kapı gösterdi resim yazıda. Ben Zülkarneyn gibi (İki
zamanlı gibi) düşündüm değilmiş. Tudor demiş meğer.
Yeri geldi anlattım. Siz
telepatiden dem vurmasaydınız hiç anlatmayacaktım.
Şuna heyecanlıyım.
Ben de ilk defa küçük algılar aldım. Üç kelime de olsa aldım. Ve
ilk kez oluyor. Yani telepat ile radyo kurulabilir. Buyrun sizlere yine PARANORMALİTE. İçinde de ben.
Üç kelimeyi artık algılıyorum. Ve daha önce hiç olmamıştı.
İlk kez milli oluyorum. ;)
<> :))
Bana ne sorarsanız sorun
yanıtım Ha/vet'tir.
<> yakında internet chati tarih olabilir
Evet. Belki de beynin sırları
keşfedilecektir. Evrende en zor olan BEYNİN
KEŞFİDİR. Çünkü RUH
(Eksi kalıbımız, takyon maddemiz olan nefs) Beyni kullanarak CESET ile BİRLİKTE oluyor. Buna da yaşam deniyor. Yaşıyoruz.
<> (slm&slm)
Tüm gelenlere selam ve selam.
Ben ikinci kaptanınız. İki kapınız. Nick'i Ha/vet olan
Paranormal Hans von Aiberg.
<> Tudor
İki kapı.
Kapıkulunuz.
<> radyestezi, bu takyon kalıplarından farklı mı
yoksa aynı şey mi?
Radyestezi şudur:
Ruh (Zihinsel boyut, ölümsüz
bilinç) ile ceset arasında 7 katman vardır. Orta katman (Bileşke)
adı N E F S denen enerji
bedendir. Radyastezi bu bedenin ürünüdür.
Bizim enerji ile girişim
yaptığında esrarengiz bir ışıma vermektedir.
(Enerji kalıbı=Biyo elektro magnetik alan)
Kirlian fotoğrafçılığında
görünen o ışıklı galaksi gibi şekiller ve renkler.
[] http://hanifislam.com/mih/wp-content/uploads/2016/12/209-07-kirlian.jpg
Bir örnek:
Su [water] lila renkli olarak
resme çekiliyor. (Halbuki su leylak renkli değildir) Bu lila nötr davranıyor.
Mıknatıs'ın iğneyi çekmesi gibi Turuncu'nun kavuniçi olan
tonunu görünce dayanamıyor ve oraya yöneliyor. Aslında tersi.
Pekiyi bu kavuniçinin bu renk
kodeksi nerede var? Sadece Kiraz'da. Kiraz ağacında. Kiraz ağacından
mobilya bile yeraltındaki SUYU
keşfedebiliyor.
(Kirlian fotoğraf
makineleri, Sony ve başka firmalarca Japonyada satılıyor. 280
milyon lira cıvarında ve adrese teslim. Elinizin, kendinizin, dostlarınızın,
çiçeklerinizin ev hayvanlarının resimlerini tek ya da grup halinde
çekebiliyorsunuz.)
İnternet'ten bu fotoğraf
makinesini aratabilirsiniz. Bu radyestezinin de resmini çekiyor.
Uygun bir renk CEBİRİ diyagramı ve
konfigürasyonu olan metrik gamların RENGİYLE
bir çok biçimde radyastezi yapabilirsiniz.
[] http://hanifislam.com/mih/wp-content/uploads/2018/04/kirlian-photography-device.jpg
Kirlian Fotoğraf
Makinası
Bir örnek daha: Karaciğerdeki
zaaflar çok cırtlak ve rahatsız edici bir sarı (Safram/safran)
olarak kendini belli ediyor.
Radyastezi uzmanı eliyle
şifa verirken, bu sarılık hastasına yine inanılmaz
derecede çirkin bir boncuk mavisi renkli "Potansiyel farkını
kapatan" bir akım veriyor.
Bu iğrenç boncuk mavisi şey
ile hastalıklı olan Safran sarısı birleşiyor. Ortaya
rahatsız etmeyen bir gri çıkıyor. Bu gri alın bölgesinde
toplanıyor ve dışarı çıkma eğilimi gösterir gibi
bir kalp gibi atmaya başlıyor.
Onun merkezini bu işi
bilen bir sağlık memuru ile bisturi ile x (Çarpı biçiminde ÇİZERSENİZ) Normal kan damlacığı
ile birlikte o Gri şey havayla temas ettiği ya da vücuttan koptuğu
için buharlaşan ve yok olan bir şey oluveriyor.
(Şey diyorum: Çünkü
onların öyle isimleri var ki, anlatması değil, listelemesi
saatlerce sürer ve HİÇBİRŞEY
anlatmaz üstelik.)
Bu renk Cebirini ileride
göreceğiz. Allah inşa...
SONUÇ: Sarılık,
alın yarıldığı zaman vücudu terkediyor.
Bu niye böyle? İşte
öyle! Al sana alternatif tıb.
<> iyileştiriyorsa alternatif olmaktan çıkar
Madem ki Kirlian fotoğraf
makinesi evlere servis pazarlanıyor alın ve araştırın.
Daha ne yapsın Zavallım Hans. Apaçık ve detaylı anlatıyorum.
<> teşekkür ederiz
Kirlian photograph bahsinde
(Linklerinde) bu foto-makinesini göreceksiniz. Deneylemesi sizden adreslemesi
benden.
Hans demek derde deva demek.
(Nasıl reklamdı
ama)
<K> slm & slm
Slm ve slm [K]. Sana ve [ŞÇ'ye] özel not: Quantas havayoluyla şu anda
hammadde Kalkütta'da aktarmayı bekliyor. TSI ile İkindi vakti
Elimizde olacak. Üç gün üstüste chat yapmamın nedeni, Çarşamba ve
muhtemelen Cuma (Yetişirsem) [XXXX] Tıb fakültesindeyim.
Cuma ya da Cumartesi Edoferon
yapılmış olarak arkadaşlarımıza Allah'tan bir şifa
ve Rahmet olarak teslim edilecektir... Duyurulur. (Hansbank bu işlere yarıyor
işte.)
<K> sevindim, inşa ALLAH geç kalmaz
Kalmadı. Vali bile olaya
diplomatik olarak el koydu. JAL uçağı rötar yapınca QANTAS ile
getirildi.
İki dakika izin,
Özellere bakacağım.
[] Kaptan bir süre yazmadı
Evet buradayım. Elbette
özel durumlar nedeniyle özel konuşmak zorundaydım. Chat-room'dan özür
diliyorum...
Radyestezi ve özel
kanallardan konuştuk. Asıl şimdi başlayacağız
konuya. Ama bu konuyu artık sabote ettirmeyelim. İnsanlar mutmain
olsun diye ben HELAK oldum.
Helak ve Halik birbirinin
tersidir. Halik'de yaratılır dirilirsiniz, Helak'da ise tersine
ölürsünüz. Hibe ve Heba gibi. Birisi gönülden gider ve yerini bulur. Ötekisi
havaya uçar ziyan olur.
Ama ikisi aynı kökten
türeme. Halife ve Halife gibi.
Birinci HALİFE, bir selefin (Cinlerin) yerine gelen yeryüzü Halifesi
HLF
İyi de aynı kökten şunu
da ayırt ederiz:
muHaLeFet
Yani HEM İKTİDAR, HEM MUHALEFET. İkisi de BİZ İNSAN.
Allah bizi yeryüzüne Halife kıldığında,
KENDİ VEKİLİ gibi kıldı
ve aynı anlamda KENDİNİ İNKAR
ETSİN diye Halife kıldı. Daha önce bu ince ayrımı
yazmıştım. Bilirsiniz.
Ben kendimi H E
L A K ediyorum Birileri MUTMAİN OLSUN DİYE. İyi
de bana da günah değil mi?
Allah Resulüne "Kendini
parçalama, helak etme, onları hidayete erdireceğim diye... O iş
Allah'ın işidir, seni ilgilendirmez." der ayet.
Eğer geçmişteki bir
peygamber olsaydım, bu ayete uyardım. Ama Peygamber değilim,
dolayısıyla bu ayete uyacak da değilim. Ben kendimi, insanlar
mutmain olsun diye parçalayacağım. Parçalanmaya çoktan razıyım.
Yeter ki beni PARAMPARÇALAMASINLAR.
<> hocam afedersiniz sizi özelde yorduk... :( inanın ne
söylemek istediğinizi anlıyorum
O konu seninle ilgili değil. Ben Vandalları Provakatörleri kastediyorum.
Yani sen anlamamışsın. :)
İbrani ile uğraşıyorum,
küfürbazla uğraşıyorum, şaşkınla uğraşıyorum.
Belki biri MUTMAİN olur diye.
Eğer Hz. Lut BİR KİŞİYİ (Eşini
mesela) M U T M A İ N
edebilseydi, Sodom ve Gomorre halkı batırılmayacaktı.
İki şehir ve sayısız insan gazab ile yok edilemeyecekti.
Ah be Lut. İki kızını
MUTMAİN etmiş. (Kendi
genetiğinden) Ama karısı kendi genetiğinden değil ki. İnanmış
ama mutmain olmamış.
Yani "Ey inananlar bir
daha inanın" (Amenübillah = Mutmain olmak da demek)
Hz. İbrahim Allah'ı
sorgulamaya çekti. İbrahim dedi ki: "Tamam sana inanıyorum. Ama
kalbimi MUTMAİN etmeni de
istiyorum". Allah ondan dört kuşu öldürüp dört ayrı tepeye
koymasını ve çağırmasını istedi. Dört kuş
ona canlanarak geldiler.
(40 kere söyledim, Kur'an PARANORMALDİR diye, daha ne
istiyorsunuz? ;))
<> :=))
Öyle değil mi?
<> haklısınız efendim, size yürekten katılıyorum
Bu haftanın özeti şu
oldu:
"Kur'an normal değil
PARANORMALDİR".
Onun için onu normaller
(Araplar) değil ANORMALLER (Kaçık
Hanslar) anlayabilir.
İmam Rabbani, Saidi
Nursi şu bu hep Normaldiler. Bu normal olarak çok iyi bir şey. Ama
bir mahalleye bir kaçık gerekir. (Şekil 1: o bendeniz oluyorum,
efendim)
<> estf:=)
Bizim Hanif mahallenin kaçığı
da benim. Var mı itirazı olan. ;))
<> iyi ki varsınız.
<> Vakia 26'nın
anlamını odanızda daha iyi anladım efendim
Ben de sizleri anlıyorum.
Hatta bana gaybdan sesler geldi bugün 2door diye... Hangi doktora sorsanız
"Akıl hastalığı ses duyarak başlar." der.
<> sanırım ben de akıl hastası oluyorum
:)) geçen gün sizin hayatınızı okurken duyduğum ezan sesini
hala unutamıyorum.
Evet. Ezanı ilk söyleyen
sen değilsin.
<> Hala da etkisindeyim efendim, arkadaşlarıma
anlattım bana sabah ezanıdır sen uymuşsundur falan dediler
ama değildi, inanın bana.
Allah razı olsun.
Ben nefsimi coşturmak
için demiyorum, ezan sesi ilk değil.
<> Hz Lut bir kişiyi kendi geninden olmayan bir kişiyi
mutmain edememiş ama burada 20 kişi civarında insan var mutmain
olmaya gönüllü ve daha bir çoğu da chate katılmayıp mutmain
olmak için ya kitaplarınızdan yararlanıyor ya da gruba girip
bilgilerden yararlanıyor ya da hepsinden
Genelde kitaplarımı
okuyarak namaza başlayanlar duyuyor bunu ve benim kendilerine ezan okuduğumu
ve ilk kez kalkıp namaza durduklarını söylediler. Bunlar hayatımda
oluyor. Ben de akıl-sır erdiremiyorum.
<> kitaplarınızı ağabeyim sayesinde okumuştum
ama epey oldu, o zaman da dünya dışına çıkıyordum
sanki, korktum ve geri geldim.
Kitaplarım onları
okuyanın hayat görüşünü değiştiriyor, baştan yaratıyor
ve namaz kıldırıyor.
<> Haklısınız
<> Evet değiştiriyor
Evet herkes böyle söylüyor.
Teşekkürler. Ama bir de bana sor:
"Yarabbi ben ne yaptım
da böyle oldu?" diye soruyorum, "Alt tarafı kitap yazdım,
dünyada milyonlarca kişi de kitap yazdı. Benim farkım ne?"
diyorum.
<> Aibergi okumak adamda müptelalık yapıyor
<> Paranormallik
<> Kur'an'ı kimsenin anlatmadığı şekilde
anlattınız bize
Aynaya bakıyorum,
kendimi (tahmininizin tersine kendimi hiç beğenmem) görüyorum. "Vay canına" diyorum kendime, "Sen
ne işsin arkadaş" diyorum kendime.
<> :=))))
Kitaplarımın
hiçbirine NAMAZ kılın
demedim (7. kitap dışında) İnsanlar akın akın
namaz kıldılar... Sordum okurlarıma, "Neden namaz kılmaya
başladığınız?" "Bunu arıyorduk, bilim
ve iman patlamasını..."
Yine şaşırıyordum,
"vay canına Hans, sen beni bile korkutuyorsun" dediğim olmuştur
kendi kendime.
120 kadar gayrı
müslim'in müslüman olmasına Vesile oldum. 12 değil, 120 diyorum...
Çok büylük sayı. Ve ben sadece oturup onlara Hanif İslamı anlattım
başka bir şey yapmadım. Dinlediler ve bir iki hafta yokoldular.
Sonra aniden ortaya çıktılar "Ben müslüman olacağım"
diye.
Yaw şaşarsınız?
Bir barda tanışıyoruz,
iki sevgili ya da arkadaş. Barda tanışıyoruz. Laf açılıyor,
müslümanlığa geliyor. Üç gece sabahlıyoruz. İkisi birden
müslüman oluyor. (Biri de bu arada uyuşturucuyu bırakıyor)
Aynaya bakıyorum:
"ben yine ne yaptım yahu?" Yine müslüman oldular...
Ben işret yeri BAR'dayım. Önümde içki
yudumluyorum, şeytan pisliğini. Ben burada alçak ve aşağılığım.
Ama orada Allah zikredilince başka bir şey oluyor.
ZigZag'dan çok önemli birine
sordum. "Nasıl oluyor Bar gibi aykırı yerlerde iki laf ettiğim
insanlar müptela ve sonra Müslüman oluyorlar?".
O çok önemli bana diyor ki,
"Rabbin Barların, Tuvaletlerin, her yerin Rabbidir. Heryerde hazır
ve nazırdır. Herşeyi istila etmiştir. O gittiğin
yerler de Rabbin'indir, konuştuğun kullar da..."
Diyorum, "Yine de açıklayamadın
bana?"
Ben barda olmak zorundayım.
(Müzisyenim, sahneye çıkıyorum, para uğruna) müşteri ikram
ediyor gönderiyor, şampanya patlatıyor benim için, birer yudum dudağıma
değdirsem, onbeş şampanya ısmarlansa insan kafayı
bulur.
Ben Hanif Müslümanım ve
ne işim var Bar'da ve içki aleminde.
Antalya Falez Otelin ünlü
Olympia disko-barını duymuşsunuzdur. Avrupa ve Ortadoğunun
en büyük ve en şık birinci diskosu. Orada müzisyenim.
Dünyanın turisti beni
dinliyor. İçki gönderiyorlar. Bir parça istiyorlar, çalıyor-söylüyorum.
Yanıma geliyorlar. Niçin plak falan yapmadığımı
soruyorlar. Beni merak ediyorlar, müdürler anlatıyor, Müslüman olduğumu
söylüyorlar. Bir merak geliyorlar molada ya da program bitiminde İki
sohbet 15 gün orada kalıyorlar.
Her gece İÇKİ içerek Allah'ı anıyorum ve anlatıyorum
onlara...
<> :))
15 gün bitmiş,
Kapadokya'ya gidecekler, gitmiyorlar:
"Anlat müzisyen,
anlat" diyorlar.
"Siz gitmeyecek
miydiniz?".
"Dünya orada duruyor,
seni nereden bulacağız? Senle işimiz var" diyorlar.
"Ne işiniz
var?".
"Bizi ayarttın, şimdi
de göster bakalım nasıl namaz kılınır, müftü falana
götür bizi..."
Hoppala?
İçki içiyoruz ve
müslüman oluyoruz. Bektaşiler duymasın.
Sonunda birgün anladım
ki bunları kendiliğimden yapmıyor muşum! Ali İmran 114
olarak BİLHASSA 115. ayetteki SIR gereği yapıyor muşum.
O sır nedir?
???????
113 ile 115. ayetler HANİF BATILILARINDIR. Hanif Batın Batılıların ADRESİDİR. O sırrı
görmek istiyorsanız bu ayetleri yazınız lütfen.
<> 3-Ali İmran/113: Hepsi bir değildirler. Kitap
ehli içinde doğruluk üzere bulunan bir ümmet vardır ki, gecenin
saatlerinde onlar secdeye kapanarak Allah'ın ayetlerini okurlar.
114 ve 115 de.
<> 3-Ali İmran/114: Allah'a ve ahiret gününe inanırlar,
iyiliği emrederler, kötülükten vazgeçirmeye çalışırlar, hayır
işlerinde de birbirleriyle yarışırlar. İşte onlar
iyi insanlardandır.
<> 3-Ali İmran/115: Ne hayır işlerlerse, asla
karşılıksız bırakılmayacaktır. Allah, takva
sahiplerini çok iyi bilir.
Bunlar HANS'ın kendileridir. Peşpeşe ve dikkatle okuyunuz.
<> 3-Ali İmran/113-115: Ne hayır işlerlerse, asla
karşılıksız bırakılmayacaktır. Allah, takva
sahiplerini çok iyi bilir.Kitap ehlinin hepsi bir değildir: Onlardan
geceleri secdeye kapanarak Allah'ın ayetlerini okuyup duranlar vardır;
bunlar Allah'a ve ahiret gününe inanır,kötülükten meneder, iyiliklere koşarlar.
İşte onlar iyilerdendir. Ne iyilik yaparlarsa, karşılığını
bulacaklardır. Allah sakınanları bilir.
Şimdi şöyle bir
yorumlayalım:
Kitap ehli (Hristiyanlar)
hepsi bir değildir.
Demek ki birileri daha varmış!
Bakalım kimler
"Hepsi bir değildirler. Kitap ehli içinde doğruluk
üzere bulunan bir topluluk (=
ZİGZAG) vardır ki"
Buraya dikkat ediniz. Nasıl
ki 104. ayette "Doğudaki müslümanların AYRILMASI emri" varsa Bizimki de AYNI=Zigzag.
Bir daha yazıyorum.
"Hepsi bir değildirler. Kitap ehli içinde doğruluk
üzere bulunan bir ümmet (topluluk) vardır ki"
DOĞRULUK
üstünde...
"bir topluluk"
"Geceleri gizlice
secdeye kapanırlar"
(Gece, gizlilik = Batın)
Batı.
Ve GİZLİ MÜSLÜMAN. GİZLİ NAMAZ KILIYOR, KENDİNİ
BATIDAKİ ÖTEKLERDEN SAKLIYOR. KUR'ANI (HANS'ÇA) OKUYOR, BAŞKALARININ
OKUYAMADIĞINI OKUYOR VE ANLIYOR. ŞAŞIYOR, SECDEYE KAPANIYOR.
Gizlice yapıyor bunları,
özellikle gece...
İyiliği emrediyor
kötülüğü yasaklıyor. Ama Klasik anlamda değil. Hans'ın şu
ana kadar GERÇEK dini yazdığı
anlamda... Yoksa "İyi ol, kötülük yapma diyen din dersi öğretmeni
gibi değil!"
Hans'ın şu ana
kadar YAPTIĞI gibi iyiliği
emrediyor, kötülüğü yasaklıyor.
Mesela, "Amman
Hanifcanlar, Allah Cuma günü özellikle tatili yasaklamıştır.
Namaza giderken dükkanı kapamak demek, işyerindesiniz ve tatil yok
demektir.
Namazdan sonra da tekrar
gidip dükkanı açmak demek, yine tatil yok demektir. Sakın Allah'ın
TATİLİ yasakladığı
TEK GÜNE TATİL demeyin, dinden
çıkarsınız!" diyorum.
Ve bunu söylerken de biliyorum
ki bir milyar küsur Müslümanın TATİL
GÜNÜ i n a d ı n a C U M A
inadına...
Ve inanılmaz bir şey,
kardeşim, pazar, Pt, Salı, Çar, Perş. TATİL YAP, ama C U M A cemaatle toplaşmak ve işyerinde
bulunmak günüdür! Sadece Cuma namazında dükkanı kapayacaksın.
Cuma Suresi 9 ve 10. ayetler
bunu böyle yazıyor. (İnanmayan okusun)
<> evet Dr. aynen öyle
Allah'ın dediğinin
tersine CUMA GÜNÜ RESMİ TATİLDİR.
Bir milyar müslümanın RESMİ
TATİLİ CUMA'dır. Türkiye hariç. Türkiye doğrusunu yapıyor!
Cuma TATİL D E Ğ İ L Doğru
olan bu!
Bir milyar yanlış
müslüman doğru değil. Allah'ın [Cuma] 9 ve 10. ayetleri doğrudur.
Allah'ın emri doğrudur!
<> 62-Cuma/9: Ey inananlar! Cuma günü namaz için çağrıldığı(nız)
zaman, Allah'ı anmaya koşun, alışverişi bırakın.
Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.
<> 62-Cuma/10: Namaz kılındıktan sonra yeryüzüne dağılın
ve Allah'ın lütfundan (nasibinizi) arayın. Allah'ı çok anın
ki kurtuluşa eresiniz.
Ben ne yapayım bir
milyar günahkar müslümanı.
İşte ayetler TATİL değil İŞBAŞI GÜNÜ.
Bizler "İyiliği
böyle EMREDİYOR" ve kötülüğü
(Cuma'yı tatil olsun diye yürüyüş yapanlar, Erbakanlar, Tayyipler)
yasaklıyoruz. Yani nehy-münker bunlardır.
İyiliği tavsiye
etmek ve kötülükten alıkoymak, caydırmak
İşte ZigZag budur:
"Kitap ehlinin hepsi bir değildir:
Onlardan geceleri secdeye kapanarak Allah'ın ayetlerini okuyup duranlar
vardır; bunlar Allah'a ve ahiret gününe inanır,kötülükten meneder,
iyiliklere koşarlar. İşte onlar iyilerdendir. Ne iyilik
yaparlarsa, karşılığını bulacaklardır. Allah
sakınanları bilir."
"Onlar iyilerdendir"
Bunu yorumlamıyorum.
Vicdanlar yorumlasın.
Ama şunu yorumlayacağım:
"Ne iyilik yaparlarsa, karşılığını
bulacaklardır. Allah sakınanları bilir".
Ayet yukarıdaki gibi
demiyor. Şunu anlatıyor: barda, turistlerle, içkiyle FAKAT bir görevle müslüman
kazanmaktalar diyor ayet. Onların bu şekilde yaptıkları
affa uğramıştır, çünkü, müslüman kazanmışlardır.
Aslında diyor ayet,
Onlar ZATEN sakınmaktalar. Bunu
nefslerine uydukları için değil SAKINARAK
yapıyorlar. O yüzden onlara günah gözüyle bakılmıyor diyor ayet.
"Ne iyilik yaparlarsa, karşılığını
bulacaklardır. Allah sakınanları bilir".
Allah aşkına
okuyun. YALAN MI SÖYLÜYORUM. ve
Allahaşkına okuyunuz. Ayet 115 ne demek istiyor bir bakın.
Sakınan, batılı
Görmüyor musunuz!
<> görüyorum ve anlıyorum
Hayır işlerine koşan
iyiler var. Koştukları yerde içki de var ama SAKINMAK da var. İçki ve sakınmak yanyana.
"Onlar ne yaparlarsa
affa uğramıştır" (Eğer sakınıyorlarsa,
başka amaçla yapıyorlarsa cehenneme odun olurlar demeye getiriyor
ayet.)
<> aslında en zor olanı bu efendim.
Evet. Ben müzisyen olmak
istemiyorum, bardan nefret ediyorum. İçkiyi sevmiyorum. Peki neden o
bardayım? Ekmek parası. (Atom bombası ve Roket gibi alanları
yok TC'nin, ben masumum) Çalışma izni alamadığım için
müzisyenlik yaptım en başta... İstemeden müzisyen oldum. Çok
ünlü oldum en başta.
<> Size bu ülkenin sahip çıkması gerekirken sevmediğiniz
bir işi yapmak zorunda bırakılıyorsunuz acı olanı
da bu zaten.
Evet ama arkası var: 124
kadar Batılıyı BARDA
ve İÇKİ içerken müslüman
yaptım. Bundan en fazla 7 veya 8'i istisnadır. Geriye kalanı
Barda tanıdım.
İçki içerken onların
arzusu üzerine "La İlahe İllallah Muhammeden Resullulah"
demeyi ezberletiyordum.
Onlar istiyorlardı bunu.
Ve içki içerken, bir yudum
içki ve kelimei şehadet.
Çok iyi biliyorum artık şu
ayeti:
"Siz neyin HAYIR neyin ŞER olduğunu bilemezsiniz. Şerden hayır, Hayırdan
şer çıkabilir."
Rabbim -haşa- yalan mı
söylüyor. Bir yudum içki ve MÜSLÜMAN
oluyorlar.
Birkaç bin müslüman genci de NAMAZA BAŞLADI. Yıllardır
böyle.
Ben halen şaşkınım
"Ya rabbi ben bir kitap
yazdım, bir konser verdim. Bu ne iştir ki, bana rastlayan din değiştiriyor!!!
Rabbim bende ne var? Neden ben namaza başlatıyorum, "Namaz kıl"
bile demeden?"
Ben biliyorum. O Namaza başlayanlar
ve Müslümanlığa geçenleri ALLAH
FETHEDİYOR. Yani Allah onların gönüllerini açıyor. Ve bana
da "Allah'ın yardımı" geliyor, farkında değilim.
Akın akın okuyucum oldu. Dinleyicim.
Bunları ben kendimden
yapmadım, sizlerdeki fethi Allah'ın yardımı yaptı.
Kalem oldu kitabımdan seslendi. Klavye oldu elektronik alemden bu satırları
yazdırdı. Yazana bakın.
Şu an herkesin üzerinde ALLAH'IN YARDIMI/NASRULLAHİ var.
Ben görüyorum, siz görmüyor
musunuz? Allah orada. Yanı başınızda, ekranın önünde
ve arkasında, şahdamarınızdan da yakın. SİZE YARDIM ediyor.
<> şükürler olsun
Sizler benim karagözüme
karakaşıma aşık değilsiniz. SİZ ALLAH'a yönelmişsiniz.
Ben bir BAHANEYİM. ŞAHANE olan İza Cae
Nasrullahi. Hepsi bu.
Şimdi birkaç kişinin
daha müslüman+Hanif olacağını bilsem Yemin ederim alkol komasına
sokarım kendimi (İçkiden nefret ediyorum, lanet olsun içkiye) Nefret
ettiğimi yaparım.
Bunları niçin yazdım?
"Utan, içki içip, yalancılık yapıyorsun" diyen [kişi]
bu satırları okuyup tevbe etsin diye. Umarım okur ve içki ben de
içtim derken ne demek istediğimi anlar, umuyorum...
İçki şeytan pisliğidir.
(İçki derken tüm uyuşturucular) ama Sarhoş olmadığınız
sürece namaz kılmaya ENGEL DEĞİLDİR.
ENGEL DEĞİLDİR İÇKİ NAMAZ KILMAYA... Sarhoşluk
engeldir, çık şimdi işin içinden.
<> Ayette içkiliyken namaza yaklaşmayın değil,
sarhoşken yazıyor.
[Evet] Sekar=Sarhoş
demek. Sakir hal=Sarhoşluk demek.
Cumayı tatil yapanlar, İçki
içmeyi ise HARAM yaptılar. Yahu
akıl fikir var. Allah, HARAM ETSE,
"Bir gramı bile haram" derdi. Öyle demiyor, içkiyi içiyorsunuz
ve namaza engel yok, Sarhoş oluyorsunuz namaza engel var. Ama yine haram
değil.
"Uzak durun" diyor
ayet. Haram ve Cunah demiyor.
Fakat birileri çıkıyor
diyor ki: İçki haramdır.
(Ayet: "Allah'ın
haram etmediğini haram edemezsiniz.")
Haram olsa "İÇKİLİYKEN NAMAZA DURMA"
der. Tam tersine "Sarhoşken namaza durma" diyor.
"Domuz eti Haram"
diyor Allah. Fakat Hamr (uyuşturucular, beyni örten her şey) için
Haram demiyor, uzak durun ve sarhoşken namaza kalkışmayın
diyor...
Ben içkiyi mi savunuyorum?
Kocaman bir hayır. Nefret ediyorum o iğrenç şeyden.
Bana söyler misiniz? Ben ne
demek istiyorum acaba?
?????????
<> Ayetin söylediğini diyorsunuz Dr.
<> Ö. N. Bilmen de yazmış ilmihalinde, meraklısına
bilgi: s;86, sarhoş olmayacak kadar içki abdesti bozmaz diye, ayetler açık
zaten de illa fıkıh kitabından görmek isteyenlere...
Evet, tüm TARAFSIZ
yazdıkların için teşekkürler.
<> içkiyi savunmuyorsunuz.
O sadece içki değil! Morfin, eroin,...... en son içki...
Afganistanda Bira yasak, Uyuşturucu
her müslümana helal. Kokainsiz Taliban yok. Çünkü haşa Allah "Kokain,
morfin, esrar dememişMİŞ
Kur'an'da". Ne demiş "HAMR=ŞARAB".
Allah'ımız "Şarabı" yasaklamış. Kokain
falan HELAL...
Aman yarabbi. Sana sığınırım.
Vay kahrolası mücahidin bozuntuları. Onlardan Allah'a sığınırım.
Ve hepimiz sığınalım
Allah'a, o sığınılacak tek merciidir.
<> zaten bunu çok düşünüyordum, uyuşturucu kullandıkları
gibi satışını da yapıyorlar ve müslümanlar
Aklı başında
herkes düşünecektir. Düşündüğüm için MÜSLÜMAN ve sonra ikinci kez müslüman (Hanif) oldum.
Dünya uyuşturucusunun
hammadesi sadece Taliban Afganistan'ından gider. Dünyanın %85 uyuşturucu
ihtiyacını Taliban karşılıyordu.
RESMEN ve her
Taliban askerinin 2-5gr RESMİ UYUŞTURUCU
taşıma hakkı vardı.
Hasan Sabbah'ın Haşhaşinleri
de böyle mücahillerdi(!) Haşhaş içerek şehid olurlardı. Şehid
ne demekse?
4 dakika sonra aranızdan
ayrılmak zorundayım. Çarşamba (Yarın chat yok. [XXXX]'deyim. Chat yapamadığım günler
yerine üçgün üstüste chat yaptım ki benden ALACAKLI olmayınız.)
Ama Çarşamba-perşembe
ve Cuma (Dönebilirim) chat yapmayacağım.
Belki [XXXX]'de chat-cafelerden birinden yazı asarım.
<> Allah yolunuzu, izinizi açık etsin.
Amin. İlmimizi/bilmemizi
artırsın.
<> amin
Ben kaçtım.
Yeni mesleğim üç günlüğüne
eczacılık (Pharmacology). Yarın ikindi vakti yola çıkacağım.
Ama şu an yapmam gereken işler var.
<> İyi yolculuklar efendim
Sağol. Cuma'ya yetişmeye
çalışırım. Çarşamba Chat yok. Tamam mı?
<> OK
Dua edin bu ilaç dostlarımıza
ŞAFİ'nin şifası
olsun.
<> Bin kere amin
Böyle dualar etmek de PARANORMALDİR.
<> Bütün dualarımız sizinle...
<> Kur'an şifadır
<> Allah bütün hastaları Şifasına kavuştursun
O halde DUA inanıldığı sürece HERşeyin DEĞİŞTİRİLME NEDENİDİR.
Bu bilinçle ben gidiyorum. Paraşütü taktım ve
Geronimoooooooooooooooo. ;)
<> Sağlıcakla
<> Hayırlı geceler