Chat n° 049 -
Tarih: 21 ocak 2002
Not-1:
<> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir,
sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir.
[] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın
Aiberg'e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının
yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde
bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız
her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com
adresine bildirebilirsiniz.
[] Kaptan aiberg_ nickiyle bağlandı
<> slm & slm
Slm ve Slm. Elektrik kesintisi.
Şimdi geldi. 20'de kesildi ve şimdi
geldi elektrikler.
<> selam & selam
Slm ve slm millet.
<> slm ve slm milleti ibrahim
Evet, biz İbrahim
Milletiyiz. Bu millet yahudiden de üstündür, dünyalara üstündür.
Birbuçuk saattir karanlıktaydık.
Işık ilim gibidir. Allah'a bir daha hamdettim böylece.
<> 80 öncesi elektrik kesintileri geri mi geldi?
Bizde (Balıkesir) çok sık
oluyor.
[] Kaptan bir süre yazmadı
Özeldeydik. Evet, dünya işi
bitti. Gelelim gizli bir Hazine olan Allah'ın bilinme işi olan bilim
ile onu anma işine. Dün hakkında neler düşünüyorsunuz? Bir milat
içinde milat olması gibi Şu anormal olan ben ve Paranormal olan
Kur'an yorumlarım hakkında. Messenger hakkında.
<> Artık normalsiniz, paranormal normal olmaya aday
Evet. :))
Şunu bu sabahki chat'te
vurgulamıştık. Örneğin Elmalılı ile Hans
Aiberg'in farkı şu: Elmalılı Kur'an'a normal diye bakıyor
ve Allah'ın aklından geçenleri "Normal" kul gözüyle tevil
ediyor.
Şu kasıntı
Aiberg ise "Paranormal Kur'an'a paranormal bakıyor". Bire bir
tam çeviri oluyor. Hem de öyle zor ki. Kur'an eğlence değil, keyfi
uydurulacak bir şey değil. Nefsimizden asla onu uyduramayız.
Allah şöyle sorar:
"Noluyor size? Yoksa elinizde bir kitabınız daha mı var?
Kur'an nefsinizden uyduruyacak bir söz (Hadis) değildir." Kur'an
Hadisleri "Uydurmacılık" olarak niteliyor ve arapları
aşağıladığı gibi yerin dibine sokuyor.
Yazılacak bir fazlacık
Ya da yapılacak bir tek yanlışcık beni mahveder. Onun için
doğruyu, sadece doğruyu ve bu yetmez üzerine de dosdoğruyu yazmak
zorundayım.
Ancak Hz. İbrahim kadar
yalan söyleme payım var. "Büyük put küçük putları kırdı."
Eşi için kızkardeşim demesi vb. Böylece yalan söyleme payım
da çıkıyor.
Çünkü yarın önümüze
yasalar dikilir falan. Doğru uğruna düşünce suçundan müebbet
hapis yememek için yalan payım var.
Böyle yüksek sesle konuşmam
sizi rahatsız etmesin. Doğru ve yalanın "Limitlerini, kime
ve neye göre yalan olduğunu" saptamalıydık. Belki böyle bir
sorusu olana da yanıt olurdu.
Dünki konuyu sürdürelim mi?
<> Evet
Ha unuttum. Ben dünden beri
kaptan oldum. Sizinle birliğim kahrolsun armatör. Bu gemi bizim için uçar.
<> Tam yol ileri değil, tam yol bize
İnşallah. Ve dünün
önemi şu:
Tele-tensor (Zaman içinde ulaşım
ve erişim menzili.)
Günümüz ile MMM majisyaenleri arasında "Ölü
mesafe/Menzil dışıydık."
Bu mesafenin 2050'lerde alınacağı
sanılıyordu. Ama Allah lütfetti yarım asır kadar bir kazancımız
oldu birden bire. (Zamanın doğası gereği, bize bir ikram
oldu.) Geleceğe 45 yıl daha yaklaştık.
Ve düşünce hızı
telepatisyenliği için gereken ünlü 300 yıl mesafesi DÜN ALINDI. Misyonumuzun bağlı
olduğu Mighty (Arapça Mehdi) ile aramızda ÖNCEKİ GÜN gereken MENZİL
İÇİN tam irtibat sağlanmış oldu.
[] Kaptan bir süre yazmadı
Evet geldim ve hoşgeldiniz
dedim.
Arada bir bugün özele kaybolabilirim.
Hep siz mi özel odadan yazacaksınız? Bir kere de ben yazmışım
çok mu? Adalet isterim adalet. Dermişim. :)
<> :))
Demiş bulundum.
<> Dediniz, adalet gerçekleşti
Evet sevgideğerler.
Dünki Tarık sizi sardı mı? O konuyu sürdürelim mi?
<> evet
Fena konu değil.
<> Bu gün de konuyu siz seçin adalet olsun :)
İlahi Adalet mi?
<> hocam konu TIP olabilir mi?
Tıb da olabilir.
<> radyestezi
<> zaman gezgini hastalanmaz mı?
Evet böyle hastalıklar
var maalesef. Geleceğin tıbbında "Koloni hastalıkları"
yanında bir de "Zaman vurgunu, zaman şok dalgası sendromu,
zamanda VEN (Toplardamar=Zamanda
geriye yolculuk), Zaman gezmeninde apopleks" ve beyin ile ilgili üçyüz
kadar yeni terim de var.
Yeni bir çağ yeni bir
hastalık literatürü oluşturur. Atom bombası patladığından,
Çernobil'deki gibi bir dizi hastalık terimi oluştu. Halbuki daha önce
yoktu.
<> Lokman (Lock-man) tıbbı hakkında çok az veri
verdiniz Captain
Lock-mann (Lûkman Hekim) o ölümsüzlüğün ilacını
buldu. Bu da bir başka paranormalite tabii. Diyorum ya Normal giden hiçbir
şey yok.
Ve diyorum ki, "normal
olan Elmalılı gibi müfessirler, paranormal olan Kur'an'ı hiç
anlamadılar ve anlatamadılar. Hep VAAZ gibi yazdılar. Sanki Cuma hutbesi verdiler hutbe gibi
okuttular bize.
Bize kelimelerin ne anlama
geldiğini söylemediler. Babamız gibi nasihat çekip Günah ve haramdır
aldığın her nefes edebiyatı yaptılar.
Sözgelimi kelimeler üzerinde
duralım. BİZLER köklü bir
değişim sürecine girdik. Birden çıta yükseldi. Up grade olduk.
(Versiyon büyüdü, up date olmadık, güncellenmedik.)
<> Ve şuan biz bunu download etmekteyiz:)
(Firmamızı seçtiğiniz
için teşekkürler)
<> Bir download için üç mail atıyoruz arkadaşlar da
alsınlar diye
:))
<> Hocam bu şakanızı da yanlış
anlarlar :))
<> (İsviçre'ye de saygılar, sevgiler göndeririz,
Allah inşa deriz.)
Sağol Schweiz, Suisse, Svizerra, Helvetia;
sizi çok özlemiştim.
<> Allah hiçbir karşılık istemeksizin yol
gösterenlerden razı olsun!
Sağolun ve Amin. Bu BİZLERİN TANIMI. Aynı zamanda Allah'ımızın
SAMED oluşu...
Normal dönemi bitti. Örneğin,
"Balık Allah'ın mucizesiyle canlandı... Yuşa da o
arada şeytani düşüncelere dalmıştı, O yüzden kaçıp
giden balığı gördüğü halde unuttu."
Tefsirler böyle yazıyor
Yuşa ve Musa için.
Biz artık aştık
değil mi bu tür tefsirleri.
<> Kesinlikle evet
Biz artık çooook detaylı
olarak Yuşa'nın da TAM
hayat hikayesini biliyoruz.
Evet konubaşı yapalım:
Şimdi geçmişteki
ile yeni farkınız nedir biliyor musunuz? Birinci de siz herşeyi
hoşgörüyordunuz. Cuma gününü tatil sanıyordunuz. Atanızı hoşgörüyordunuz.
Hurafe Hadisleri de ayet görüyordunuz. Muaviye saltanatını hoşgörüyordunuz.
Kur'an'ın İLME İHTİYACI yok
diyorduk, itikad ile okunur diyorduk. Kur'an'da ayrıntı yoktur,
Hadisler onu açıklar diyorduk.
Yezid, babası ve dedesi
kendi oturuş-kalkışlarını bize SÜNNET diye yutturdular. Yezid'in bıyık bırakma şeklini,
en kıskandığı eşine peçe takmasını
"Resulullah Sünneti" sanıyorduk.
Resulullah yapmış
gibi haham takkesini Yezid aldı ve bize NAMAZ TAKKESİ yaptı adı sünnet oldu. Ve Yahudi
takkesini camilerde cebimizde taşıyorduk giymek için. Yezid keldi
diye herkes bone gibi onu yanında taşıyor.
Artık bu farkı da
görüyoruz değil mi?
Semiallahü Limen Hamideh ve
Rabbena Lekel Hamd
İki cümlenin Ebu Süfyan
ve Muaviye tarafından namaza eklendiğini, "Amin"
kelimesinden başka Resulullah'ın her eklentiyi reddettiğine
bakarak biliyoruz bunları.
Şunu kabul edelim. Allah
itirafları SAMİMİYET
SAYAR: Biz Sünni filan değildik biz Yezidi idik. Yahudi takkemizle
birlikte.
<> siyonizm&süfyanizm ortaklığını görüyorduk ama tabularımızı aşamıyorduk... gerçek bizi özgür bırakıyor captain... =)
Evet.
Şimdi sünni değil
Hanif'iz. Yani upgrade olduk.
Sünnilik içinde beşinci
(aslında birinci) mezheb eski adıyla Yezidilik, yeni adıyla
Vahhabilik.
Bunlar birer update, ama biz EN ESKİ DİNE döndük. EN GÜZEL DİNE.
Çünkü Allah'ın Sünneti
içinde hiçbir DEĞİŞME
BULAMAZSIN ayeti var. O yüzden bir değişme olmadı ki. O
yüzden EN ESKİ DİNE
döndük. En yeniye değil.
Bu yoksa down Grade mi oldu?
Ne olursa olsun, bu harekatın
adı Hanifliktir ve tarihi bir çıkıştır.
Çünkü İslam dininde
katoliklik ve orthodoksluk vardı. Ama şu bizimki PROTESTANTLIK daha çıkmamıştı.
Sayenizde/sayemizde onu da İDRAK
ettik. Martin Luther gibi Haniflik=Protestlik ortaya çıktı. Burada
Martin Luther kim biliyor musunuz?
<> evet, protestanlığın kurucusu
Ne ben ne Mehdi Resul bu HZ. İ
B R A H İ M 'dir=Martin Luther.
Yani, Hanifligin martin
lutheri, bizler değiliz. İbrahim babamızın ta kendisidir.
Babası Azer'in dinini
Nemrud'un dinini KİM PROTESTO ETTİ
İbrahim babamız.
Kim bu protesto ettiği
dine HANİFLİK dedi
İbrahim atamız.
İbrahim milleti, Yahudi ırkından
da ÜSTÜNDÜR.
Aslında bunu dün tam yazıyordum
ki kendimi tuttum.
İbrahim'in iki oğlundan
türeyen LANETLİ ÜSTÜN IRK İBRANİLER
ile AŞAĞILIK LANETSİZ IRK
ARAPLAR İbrahim'i hoşnud etmedi. Evlatlarını bıraktı,
BİZİ istedi, Bizi evlatlık
aldı. Bize Milleti İbrahim dedi. Adımıza da Hanif dedi.
Biz protestant müslümanlarız.
Ötekilere (Şii-sünni vb.) yani ortodoks ve katolik müslümanlara karşıyız.
Onlar sonradan çıkan mezhebler. Ama bizimki en eski din, en güzel din idi.
Onu İbrahim kurdu!
Allah'a ısmarladı,
sipariş verdi. Şu namaz olsun, şu oruç, şurası Hacc
olsun, şu (İsmail, adak=Zekat olsun) Bu dine giren de La ilahe
illallah desin.
İşte Allah'a sanki
bunları dikte ettirmişti.
Allah'ımız İbrahim'e
"Pekiyi yegane dostum. Hatırın kırılmasın diye,
tanımladığın namazı, Orucu, şu inşa ettiğin
kabeyi vb. ibadet sayıyorum, kabul ediyorum."
ALLAH İBRAHİM'İ DOST EDİNMİŞTİR.
Ve oğullarının
soyundan gelenleri dost edinmemiştir. İbrahim'in ÜVEY OĞLU olan BİZ
HANİF İBRAHİM MİLLETİNİ Allah Kutsamıştır.
Kutlu olsun Hanifcanlar. Siz
Beni İsrail ve Beni İsmail'den de üstünsünüz.
Onlar elbisesizdi: "Kral
çıplaktı" Fakat sizin ELBİSENİZ
var.
Şu yaşadığınız
duygular, yeni dönüşümün DOĞRU
heyecan ve coşkusunun ve şu gerçek itikadınızın adı
nedir biliyor musunuz? Şu yaşadıklarınızın adını
biliyor musunuz?
Adı
T
A
K
V
A
Elbisesi...
Bu kelime mealen tefsiren açıklanamazdı.
Takva açıklanamaz takva YAŞANIR.
Takva yaşayana ZAHİD derler. Din'i Allah'a has kılanlara
Hanif ve gruba da Hizbullah derler...
Bu kelimelerden çok kaçındım
dikkat ederseniz. Hiç kullanmamaya özen gösterdim. Hiç açıklamaya
girmedim. Farkında mıydınız?
Çünkü tanımlamak=Kral çıplak
ama onu yaşamak=Elbise. Adı takva. Takva sahibine zahid deniyor.
Bunlar doğru deyimler,
Elmalılı'nınki değil.
Takva anlatılamaz Y A
Ş A N I R "Hah işte
buymuş!" denir.
Kullanmaktan kaçındım
çünkü "Hizbullah" nasıl CİNAYET
örgütü ile bir oldu.
Allah'a dini has kılmak
anlamındaki hulusikalplilik nasıl ki İHLAS HOLDİNG oldu.
Nasıl ki Zahidlik
Taliban'ın oldu En büyük takva sahibi de usame 1000 ladin oldu.
İşte bunlardan kaçınıyorum
artık.
Kavramları karıştırmayalım
diye Sizler Zahidsiniz (Hanifliği yaşayanlar) Sizler Zakirsiniz
(Allah'ı böyle üstüste sürekli hamd ve bilim ile zikredenler) Allah'ı
günde en az beş kez zikredenler (Namaz üçtür karıştırmayalım.
Bu Allah'ın ZİKRİDİR.)
Sizler Zahidsiniz, Hanifliği
yaşayanlar. Yani BİZLER
Artık kralın çıplak olduğunu (Elbiseli olarak bizler)
gösterebiliyoruz.
<> Örtünmenin ne ile ve nasıl olacağını da
açıklamış oldunuz.
Evet, Ata dini yanlıştı.
Budizm gibiydi, biz müslümanlar da budist gibiydik.
Bizim bir tek atamız: İBRAHİM başka hiç bir
atamız yok... Annem-babam Allah'a kurban, İbrahim'e köle olsun. Benim
atalarım yok artık, ATAM
var. Milletimin atası İbrahim...
Milliyetimin atası da
Atatürk'tür.
(Nedense Osmanlı diyemiyorum. Farslaşmış
selçuklu da diyemiyorum. Karahanlı diyebiliyorum belki. Göktürk diyemem,
daha müslüman değildi.) En iyisi milliyetimin Atası için ATATÜRK demeliyim. (Bu BENCE'dir. Yani inanmak zorunda değiliz.
Özel fikrimdir.)
Atatürk'ü ALLAH ahlakı olan LAİKLİĞİ nedeniyle
Allah Laik oldugu için, kulu ile arasına hoca papaz sokmadığı
için çok seviyorum. Cuma'yi tatil yapmadığı için çok seviyorum.
Bir de benim yerime CİHAD yaptığı
ve bu vatanı kurtardığı için çok seviyorum.
İçki içerdi ama... Ben
de arada bir içiyorum. İçtim diye şimdi HANİFLİK, misyon, gelecek tüh-kaka mı oldu? Bence
Atatürk'ü ve Laikliği sevmemizde hiç bir sakınca yok.
<efruz> Sen mi insanlara Kuran ahlakını öğreteceksin
içki içerek?
Efruz, ben bir şey öğretmiyorum.
Sadece yolu yordamı tarif ediyorum.
<efruz> dediklerin saçmalık ama. islamın neresinde
var içki içmek.
<> Nisa suresi 82. ayet
Evet baştan BENCE dedim, yani saçmalık
olabilir. KURANCA deseydim seni şurada
sanal olarak döverdim. Ama BENCE
dediğim için sen haklısın.
<efruz> dediklerin saçmalık ama. islamın neresinde
var içki içmek.
<> Nisa suresi 82. ayet
<efruz> Bana birşey yapamazsın ayrıca, ne demek
dövmek
<> içki haram değil ki kuranda
Hiç de şakadan anlamıyorsun.
SANAL dedim. Bazen insanlar
birbirine sevgi kurşunu atarlar, parmaklarını tabanca gibi
kullanarak. Efruz, orada mısın?
<efruz> sizi protesto ediyorum ve Allah islah etsin diyorum...
[] efruz kanaldan çıktı
<> gafil ne bilir hocam
<> gitmeseydi açıklama gelecekti
Yazık provakasyona gerek
yoktu. Ona bence ve Kur'anca farkını anlatacaktım.
<> Sabır gerekir, dinlemek gerekir.
Vatanın kurtarıcısı
şu Atatürk komutasındaki Karabekirler, Çakmaklar vb. neden nefret
ediyorlar benim atamdan.
İngiliz donanmasını
İstanbul'a getiren ebayezidlere inat vatanı kurtaran bizim Che
Guevera'mız Atatürk'tür.
<zew> hönk, Che ve Atatürkü aynı kefeye koyma lütfen, yazıktır
böyle kıyaslamalar
Teşbih ettim hata olmaz,
hatalı teşbih ettim affola.
<zew> böyle hatalara düşmemek lazım
Atatürk resmi elbisesini çıkardı,
milis giyindi, Che Guevera gibi.
<zew> ne giyinirse giyinsin, her olay ve herkes kendi içinde
bulunduğu ortamlarda vardır
Düzenli orduya Kongrelerden
sonra geçildi. Kahraman Maraş, Şanlı urfa ve Gazi Antep. Bunların
tamamı birer Che Guevera'dır. Osmanlı ordusu yoktu oralardam.
Milisler kurtardı bu üç kenti Fransız-Ermeni katliamcılarından.
Che Guevera teşbihti ama hatalı teşbih. Zaten Che dünki çocuk.
<zew> teşbihler her yana çekilebilir... böyle net bir tavırda
Sen de her yana çekmek için
maaşallah bekliyorsun.
<zew> :) est. Haddim cumhuriyet çocuğunun haddi kadar olsun ötesi ve
berisi de ben olsun biraz tamam :)
Zew, son 5 cümleni izledim.
Yuvarlak konuşuyorsun, ben gibi net açık kesin değilsin. Tamam
sana 10 cümle daha izin sonra biz işimize bakalım.
<zew> yuvarlak asıl netliği abartmadadır bazen.
Hiç sanmıyorum elma ile armut bir aynı gramajda gelebilir bu net bir
tesbittir ama bence yuvarlak mesela
Bence yuvarlak değil.
Asit ve baz ikisi de aynı gramajda, getir yan yana, bak bakalım
yuvarlak mı yoksa BUM MU?
<> Hocam bu çizmecilerin sayısı neden bu günlerde
arttı sizce?
<zew> al sana alakasız bir madde, ne var bu durumda,
che-atatürk karışımı mı?
Provakasyonu yap parla bitir
rahatla ve sonra dinle. Ki hoşgeldin diyelim tanışalım.
<zew> ok provakatör sanılan ne dese sesi o kadar yüksek
gelir ki ne dediği anlaşılmaz, sustum :)
Arkadaşlardan özür.
Konuya devam edelim. Nerede kaldık?
<> [en son şunları demiştiniz]: "Osmanlı ordusu
yoktu oralarda, Milisler kurtardı bu üç kenti Fransız-Ermeni katliamcılarından"
Evet, üç kentin hikayesiydi
bu. Bitti sayılır.
<> politik isimler dar beyinlilere faklı anlamlar ifade
edebiliyor. Siz isterseniz bu isimleri kullanmayın Profesor... ama zaten
at beyinlilere Haniflerin ihtiyacı yok...
Daha söylemedim. 2002 Nazım
hikmet yılı. Unesco tarafından.
<> dostlar ben yüksek müsadenizi istirham ediyorum, işe
hazırlanmam gerekiyor. Selam ves Selam
İzin Allah'tan, slm ve slm.
<> ALLAH(cc) hastalarımıza acil şifalar versin
<> amin
Bugün ne kadar çok bu duayı ettim, sayısını
unuttum. Ve Amin.
Unesco Nazım hikmet Ran'ı
2002 yılı için seçti bu yıl Nazım yılı. Yıllar
önce de Yunus Emre Sevgi yılıydı ve Bu ikisinden başka
sevdiğim üçüncü bir şair var. Kısakürek. Onu da birgün
istiyorum.
Nazım'ı sevmem bir şey
ifade etmez. Benim eleştirilmemi gerektirmez. Çok mümin bir müslümandı
önce. Necip fazıl da tersine Komünist Partisi üyesi. Sonra deplasman yaptılar.
<> :) evet
İnsan ne oldum dememeli
ne olacağım demeli. SON NEFES
önemli...
Bunlar BENCE'dir. Ayet değildir. Nazım'ı Yunus'u ve Necip'i
seviyorum. Orhan Pamuk'u sevmiyorum. Renkler ve zevkler meselesi. Orhan Pamuk
ve "Rot Sind Allahs berge".
<Guest> sn aiberg... küçük prenses kitabını okudunuz
mu? küçük prenses antoine de saint-exupery yazdı
Küçük PRENS, prenses değil, di mi?
<Guest> evet küçük prenses antoine de saint-exupery yazdı.
Ben küçük prensi okudum.
<Guest> Batıda herkesin okuduğu bir kitapdır
Ben Türkiye'ye 1965 girişliyim.
Batı falan kalmadı.
<Guest> orada biz türklerle ilgili hikayeyi hatırlıyor
musunuz... hani bir astrofizikçi yeni buluşlarını anlatmıştı
fakat kimse inanmamışti... kiyafeti batılı olmadığı
için kimse ciddiye almamıştı onu...
Uluğ Bey ve Ali Kuşçu
da böyleydi. İbni Sina da.
<Guest> fakat kıyafet kanunu çıktıktan sonra
aynı adam yine sahneye çıktı bu sefer herkes ona inandı. sırf
kıyafeti değiştiği için
AveCena çok ciddiye alındı.
Hypokrattan da öne alındı, Hekimlerin piri sayıldı. Aydaki
en büyük kraterin adı ALİ KUŞÇU
krateridir. Ben kendimi AVECENA gibi
görüyorum.
<Guest> Ali kuşcu olsa ne olur?
Ali Kuşçu ay haritası
yaptı. İnsanlar dünya haritasını yapamazken.
<Guest> biz kendimizi avutmayalım beyler!.. herşey
geçmişte kaldı
Geçmiş geleceğin
nedenidir. Sonuca giden vazgeçilmez ilke...
<Guest> geçmişe takılmışız biz...
gelecekten korktuğumuz için ve geleceğe cevap bulamadığımız
için geçmişimizle övünüp duruyoruz
SENCE doğrudur
bu.
Mezartaşıyla
övünülmeyeceğini anlattım ilk zamanlar. Edebali'ye verdim veriştirdim.
Bana herkes kızdı.
<Guest> ben ilk defa sizinle tanışıyorum
Daha geçmişe gittim. Ta
Ebu Süfyan'ın üç kuşağına kadar, o zaman gördük ki
"Mezartaşlarıyla övünülmüyor, utanç da duyuluyor"muş.
Ama bugün itibariyle bu
grupta söven kalmamıştır. Adaletle övüyor ve/veya yeriyoruz.
<Guest> stephen hawkingin son kitabına gözattım
orada sizin zigzag ögretisine benzer açıklamalar buldum
<> sayın guest lütfen izin verin de profesörü dinleyelim
Birinci kaptan için dinlerim. Hawking hatta
Messenger'imiz bile M. Halidi Bağdadi'den önemli benim için.
<Guest> ben de proföserüm. size engel olmuyorum... konuşun
peki
Hayır dinliyorum. Hawking ile organik bağlarım
vardır. Tanışıyoruz. Söz sizde.
<Guest> hiçbirşey mutlak değildir hawking bile yanılabilir
Çok kez yanıldı ve
düzeltti. Ben şahidim ki doğru söylüyorsunuz.
<Guest> felsefe uğraşmak lazım, yoksa bütünü
anlayamazsınız.
Ben Ph. Dr.yim.
<Guest> Herşeyi fizik ve kimya ile açıklamak zordur
Pozitif felsefe ise evet, ama
değilse evliya masalı ya da marx masalı geliyor bana.
<Guest> homo biologius dan başlar ve homo diviniusla
biter (divinus Tanrı) demek
Diva=Dewa=Devler=Dewil sankritçe,
Theo yunanca. Ve Dio, Dieu vb. DEV
denen ifrit kökenli kelimeler.
<Guest> Evet sankrit dilinden geliyor... Homo divinustan önce
homo religiousos vardır yani din. Dillerin birbirleriyle çok benzerlikleri
vardır... hint dillerini bir kökeninde mezopotamya olduğunu
söylüyorlar dil bilimcileri
Himalayaların eteğinden
çıkmıştır. Ari dilidir. Mezopotamya sami (Babil, Asur gibi)
ve Turanoid (Sümer, Elam gibi) bambaşka diller konuşurlardı.
<> guest, doktoranız var mı?
<Guest> neden sordunuz?
<> merak, varsa alanınızı öğrenmek istedim
de
<Guest> tezim var ama olacak. alanım ethnoloji ve
iktisad. Hint avrupa dilleri.. Türkçe bunun dışında. Sn Aiberg'e soralım?
Buyrun.
<Guest> sn aiberg sizi tanımak çok ilginçti...
Hoşgeldiniz. :)
<Guest> sizinle konuşmak istediğim konular var
bunları başka zaman konuşuruz... özellikle hint medeniyeti
konusunda. Şimdilik çıkıyorum. İyi geceler.
Tam 4 yılımı
aldı o konu ve gazetelerde çıktı okumuşsunuzdur. "Ölü
bir dili şakır şakır konuşan insan" diye.
Sankritçeyi.
<Guest> okumadım
Ben gazeteciyken önüme bir
metin getirildi Bombay Üniversitesinden. Yaklaşık 12 tane A4 sayfa,
simultane tercüme ettim ve yanıtını Hint B. Elçisine verdim.
Yine sankritçe "Ben
bilmiyorum" dedi, bunu tercüme ettirmem gerek. Olur dedim. 3 gün sonra
bana Urdu'lu öğrenciler geldi. (O zaman doçenttim) "Hocam büyük
elçimiz bunu tercüme ettirmemizi istedi. Ama sizden başkasının
adresi yok." Aldım baktım, benimkiydi. Anında tercüme ettim
ve verdim.
Tevfik Yener'in Erol
Simavi'nin ağzı bir karış açık kaldı:
"Arkadaş sen nesin? Kimsin?" diye. :)))))))
<Guest> :))) sn aiberg hep yaptıklarınızdan
bahsediyorsunuz... fikirleriniziden bahsedin lütfen
49 kitabım var. Burada
50 kitaplık Chat ve yazı var. 1000 kitaplık gazete arşivi
var. (1974'den beri gazeteciyim)
<> ne güzel
<Guest> Hiçbirini okumadım.
<> Genellikle prof.un fikirlerini okuyoruz burada bazen de
yaptıklarını, yani dr. sadece yaptıklarını yazmıyor...
<Guest> sn aiberg yeni teoriler evrenin git gide büyüme
teorisine karşı çıkıyor...
Onlar yeni değil ki.
Kozmolojik sabit=Einstein'in Fred Hoyle ve Narlincar'a olan ESKİ KIYAĞI.
<Guest> einsteinin en büyük eşekliği
Yani kozmolojik sabit ile
Hubble genişleme sabitini öldürmeye çalışan bir ideoloji grubu.
Bilimin ideolojisi olamaz
teorik ve deneyseldir.
<Guest> toplumun da ideolojisi olmaz
Toplumda ne kadar birey varsa
o kadar ideoloji vardır. Ne kadar müslüman varsa o kadar müslümanlık
vardır. Bu sonuncusu için Allah bize "HANİFLİK" yuvasını önermiştir.
Standart ve toplum dini olsun diye.
<Guest> empirik calışmalar sonucu elde edilenler her
zaman relatiftir
İyi de Relativite
bilimin temelidir. Heisenberg belirsizlik ilkesi bile relatiftir.
<Guest> toplum statik değildir
Toplum sosyal boyuttur,
pozitif bilim değildir, toplum metriktir. Tekil ve nefsiyle davranır.
Ama bilim metrik değil SİMETRİK'tir.
(Parametreyi simetri ortadan kaldırdığı için) Birleşik
alanlar teoremi SİMETRİKTİR.
Tüm parçacıklar (bozonlar vb.) hep relativistiktir. Yani tüm formüller
Abnormal/anomali denen paranormal değerlerdir. Soyuttur. Kök içinde eksi
dört [√-4] gibi imajinerdir.
<Guest> bilimin rasyonel olduğu söylenebilir... bilim
destruktivtir... batı rasyonel dir
Bilim Rasyonel değil, doğrudan
RESMİ BİLİM adıyla
fundementalist, Radikal ve çok tutucudur. Teorik fizik dışında
tam bir bağnazlık gidiyor.
Kiliseye karşı
hassastır. O işkencelere dönmemek için rasyonalisttir. Papazların
engizisyonuna dönmemek için çok hassastırlar. Ama artık üzerinden 6
yüzyıl geçti, bu ısrar da gereksiz bulunuyor artık.
Papa asla bir gün Hawking'i
aforoz etmeyecektir. Kaldı ki Hawking onu aforoz etti, bilirsiniz. Ve papa
özür diledi, kilise adına...
<Guest> rasyonel ve irrasyonelin buluşması her an
olabilir... bir kaç ay önce olduğu gibi
Nasıl? Nasıl bir
buluşma? Biz bunu OMNİJECTİVE
olarak buluşturduk bile. Evrenin iki yüzü vardır diye... Obje/Sübje.
<Guest> rasyonel ve rasyonel olmayanın buluşması...
natural kanunların devre dışı kalması
Rasyonalizm Sübjektif herşeyi
inkar ediyor. Natura'nın devre dışı kalması çok olağan.
Adam -45 derecede çıplak oturuyor nezle bile olmuyor. Aynı adam
eliyle ameliyat yapıyor. Ve aynı adama çivi batmıyor, akrep
sokmuyor.
Rasyonaliste soruyorsunuz:
"Olmaz öyle şey, bu
şarlatanlık."
Değil işte filmi,
video filmi beş ayrı videodan kare kare.
"Hayır bu foto
montaj"
Daha montaja falan girmedik,
sıcağı sıcağına kameradan çıkarttık.
"Daha önce bir film
koymuşlardır"
Nasıl olur orada tarih,
saat ve bir kenarda sigara içerken siz varsınız.
"Efendim ısrar
etmeyin, böyle şeyler olmaz. Burası illüzyonist çadırı mı,
bilim platformu mu?"
İşte rasyonalizmin
fiyaskosu. Başka silahları da yoktur. "Montaj bu, gözboyama, şarlatanlık."
Çünkü PARANORMAL. Bu kelimeden nefret eder Rasyonalistler. Paranormal
yoktur derler.
Canlı yayında Uğur
Dündar'in elinde akrepler cirit atıyor, sokmuyor.
"Olmaz efendim diyen bir
salak bilim adamı orada".
Uğur Dündar
diyor ki, "Benim dışımda herşeyi sokuyor ama bir halka ile çizilen yerde bana
dokunmuyor."
Bilim adamının yanıtı
şu: "Yapmayın Uğur bey, şu şarlatanlara inanmayın,
siz de mi?"
Uğur Dündar bir bakış
bakıyor ki, ama ötesi yüzüne tükürsen "Allah'a şükür"
diyor. Çünkü Rasyonalist. Yani YOBAZ
mecburen tükürdüğünü yalayamıyor. Gurur meselesi yapmış
onu.
<zew> peki ya şarlatanlık varsa,
bilemeyiz, yok demek de var demek kadar tehlikeli
Şarlatanlık
Rasyonalistlerde. Çünkü bilimde hatta basit matematikte bile İrrasyonel
sayılar vardır.
<zew> peki bir soru basit gerçek değişmez
ve kalıcı mıdır?
Kur'an da yanıtı şu:
iki gerçek vardır. Üstünde de bu ikisinin yokolmasından doğan TEK GERÇEK vardır. Ona HAKK(ikat) denir.
Deneyelim: iki foton çarpıştırılır,
biri madde diğeri antimadde olan iki parçacık türer:
1. İzotropik spinleri TERSTİR=Çok tuhaf
2. Biri antinötrino, diğeri
nötrino bırakır. (Neden çapraz çok tuhaf?)
3. Yükleri terstir. (p+
yerine p-) çoook tuhaf
4. Ve tuhaflar tuhafı
Biri zamanda ileri diğeri (Antisi) geri gitmektedir.
Şimdi bu sonuncuya
bakarsak iki gerçek var:
a) Zamanda ileri gitmek
b) zamanda geri gitmek
İkimiz de randevu
verelim. "YARIN" buluşalım
diye... OK dedik. Bugün Pazartesi
yarın Salı. Kararlaştırılan yerlere gidiyorum gelen
giden yok. Antimiz de zaman tersindiği için bugün Pazartesi, yarın PAZAR olduğundan o yere gidiyor
bekliyor gelen giden yok...
Bu iki gerçektir. Biri
objektif (Bizim gördüğümüz) diğeri sübjektif (Anti-bizim gördüğümüz).
<zew> şimdi birinci giriş bunlar somut maddeler ve
bu somut maddelerin varlığı zaman içinde diyelim aynı zamanı
paylaşıyorlar mi evet diyelim o zaman burda devreye giren başka
bir olay o anda olan ve olanın antisi yoktur aslında sadece olduğu
ile vardır ve bunların etkileşim tanımı etkisine
göredir, sadece ve burda tek gerçek vardır objektivite bakış açısı
diyelim ya da algılanan bu gerçeği etkilemez şimdi irrasyonalist
bir yaklaşım mı bu?
Zew okumamış. Aynı
anda bir madde ve antimadde gibi birlikte yazmışız. AYNI ANDA KONUŞMUŞUZ yani,
Dolayısıyla ben onu şimdi okudum ve o beni okumadığı
için "KAÇIRDIĞI, ATLADIĞI"
şeyler var.
<zew> hayır onu demek istemedim zaman kavramı
sürrealist ve realist iki kavramı aynı sahnede dansettiriyoruz bir
yaklaşım tanım koymadan geliyor diğeri ekleniyor net
bilimsel yaklaşımla
Evet yazi-tura da öyle V1 ve
V-1 de öyle. (V=Kök demek)
<zew> beni anlayın lütfen
Anlamam mümkün değil. 4 PARANORMAL fark yazdım, 4 çift GERÇEK saymış oldum.
<zew> çok net anlatıyorum sanıyorum mesela zamandan
girelim birşeyler netleşsin
Evet ama yeterli misin?
<zew> ben yetersiz olduğumu ancak kendim anlarım
sonu gelince... sonrası belki
Şurada zamanın tüm
formüllerini anında dökebilir misin? Lorentz Değiştirgeçlerini,
Minkowski zamanını, Feinberg'in REEL
zamanını, Işıktan hızlı giden zamanı vb.
Saat 02.de kapıyorum. O
zamana kadar ZAMANI konuşalım.
<zew> Yok bir iddiam yok, tek sorun iki
tarafın birbirini anlaması
Zamanı şunun için
ele aldım: 4 çift gerçek vardı, bunların dört çiftini yazmak
uzun olacaktı, dördüncüyü ele aldık ve iki ayrı zaman oku
bulduk.
<zew> lütfen ben şimdi vita activa ve vita completivadan
an-zamanın quantumuna mı gireyim? sonra huzur içinde uyuyalım
ben basitleştirmek istiyorum
Aktif yaşam enerjisi
nedir?
<zew> ben birşeyleri paylaşmak istiyorum... bilim
bir yerlerde tıkanır. mesela mikroskoplarda küçük canlıları
görürüz ama görebileceğimiz sınır ışığın
kırma gücüne kadardır sonrasında gördüklerimiz asıl değildir
burda bilim tıkanır devreye algılar girer zaten vardı her
zaman ama şekil iyice ters döner
Bilimin tıkanması=EL ALİM(tanrı)İN HİÇ
YARATILMAMIŞ OLMASIDIR. O yoksa bilim de tıkanır ya da hiç
başlamaz. Algının mekanizması nedir? Beyin merkezleri mi?
Göz yanılsamaları veya görme bozuklukları mı? ALGI (sezin ve idrak).
<zew> algı şöyle diyim mesela biz hiçbir zaman şimdiyi
göremeyiz gördüğümüz hep geçmiştir
Ona blok zaman denir. Sonsuz
uzunluktadır ve iki tik-tak arasındadır.
<zew> uzaktaki yıldıza bakıp onun bilmem kaç
milyon önce yandığını ve bize ulaştığını
biliriz
Blok zaman TOE gereği vardır.
<zew> ama bir masaya bakarken aynı şeyi düşünmeyiz
bazen.
Daha açık olarak?
<zew> algıya örnek olsun diye dedim
Evet: Evren masaya bakınca,
ufka bakınca tepsi gibi düz (Öklid) görünür. Ama kozmik boyutlarda eğridir.
Yakındaki masanın bir kenarındaki üçgende iç açılar toplamı
180'dir. Ama Riemann uzayında 270'dir. Lobatchewski uzayinda ise 90', bu
bir üçgenin iç açıları toplamıdır.
Uzay-zaman Riemann uzayıdır.
(Eğri uzayın pozitif) Karadelikler ise Lobatçevski uzayı gereği
bunun tersidir. Uzayı öyle bükerler ki, İKİ BOYUTLU bu bükülme 90 derece DİK olarak başka koordinata geçer ve artık o uçuruma
giden yıldız çıkamaz biz de onu göremeyiz.
Tekilliğin kendisi ise
tek boyutlu üçgendir, üçgen demek gerekirse. Gauss uzayı ÜÇ BOYUTLUDUR onun için küre vardır.
<zew> bu anlattıklarını anlama şansım
ne kadar, biraz daha pratiğe basite indirgesen
Ama bu küre içindeki bir
üçgen için anlatma şansımı deneyeyim:
Dünya küreyi ele alalım.
Kutuplardan biri üçgenimizin ucu olacak. Ötekiler de ekvatoru olacak.
Greenwich'e göre 90 derece doğu ve 90 derece batı boylamları. DOKSAN olarak dik açıyla çıkarlar
fakat yine DOKSAN derece dik olarak KUTUPTA BİRLEŞİRLER.
Üç tane DİK açı çıktı bir üçgende. Ve kürenin içine
girmedik YÜZEYİNDEYİZ. YANİ
İKİ BOYUTLU BİR ÜÇGENDEN SÖZ EDİYORUM.
<zew> ekvator dünyayı çevreleyen elips olarak algıladım
ve koptum
Ekvator=Eşlek yeni
dilde.
<zew> Şimdi dünyanın çapı gözü ile bakıym
mı? merkezde iki kutup ortasında baştan okuyacağım...
Okuman gereksiz. Zaten
yüzlerce kitapta ve Web Search'de Riemann yazarsan 30 saniyede şekil sana
getirilir. The Riemann Triangle falan gibi.
<zew>
Riemann aklımda bulunsun ok. Bernhard Riemann's father. Nerelere geldim triangle olarak başka
zaman bakayım.
Benim kitaplarımda ve
sayısız kaynaklarda Riemann'ı bulabilirsin. Gauss'un öğrencisidir.
Ünlü Gauss'un.
<Heavengreen> hocam drug'larla
tecrübeniz var mı?
Hiç olmadı cennet yeşili.
<zew> hans von aiberg sen misin?
Zew??? Alay etmiyorsun ya?
<zew> yoo, etmiyorum o nerden çıktı?
Beni soruyorsun bana, öyle bir izlenime kapıldım.
<zew> anladım tamam :), haklısın izleniminde
ama merak bir anda. Şimdi anladım adları önemli değil
<Heavengreen> hocam şu drug'lara
da bir değinsek...
Drug'lar konusunda grupta
eczacı ve dr arkadaşlar var. Benim hiç bilmediğim bir konu o.
<Heavengreen> siz baş ağrısına bir duble,
ben de relax için bir joint desem olur mu?
Başağrısına
değil, başınız dopdolu olduğunda kırk yılda bir...
<> hocam bi sorum olacaktı: failun matematiğine giriş
diye bi kitap var (sarı kapaklı, herhalde 97'de basıldı)
yazarı AbdurRahman DemirArslan ve yayınevi ARDA ve kitapta sizin
hitap şeklinize çok benzeyen bölümler var acaba sizinle bir ilgisi var mı?
İçinde Ayetlerin sırasına göre ve ayet sayılarıyla
ilgili bir grafikte Allah yazısı çıkıyor, diğer bir
yerde Pascal üçgeninde El-Cabbar ismi çıkıyor vs. içerikli bir kitap.
Oku'makla ilgili bölümlr sizin hitabınızla
aynı
Bilmiyorum, o kitabı
senden duydum. Benden alıntılanan sayısız kitap var. Taşkın
Tuna gibi. Zaten Ahmed Hulusi inkar
etmiyor "Senin bir satırın bende bir kitap oluyor" diyor.
(Esinlenmek anlamında. Aynı firmadayız = Kitsan.)
Yani A Hulusi'nin tüm teknik
terimleri BENİMDİR ve HİBEDİR. Ben paylaşırım.
O da inkar etmiyor: "Yeni bir kitap yaz, ben her paragrafından bir
kitap yaparım" diyor.
Bunlar reklam falan değil.
Aynen böyle. İnkar eden de yok.
Taşkın
Tuna'nın "evrenin sırları" adlı iki cildini oku,
Hans'i göreceksin, Hans'ın ilk iki kitabını. Onlar da inkar
etmiyor "Bu esini siz bana verdiniz", "Beni gaza getiren kitabınızdır.",
"sizi temel alan bir kitap yazdım."
Piyasadaki
bilimsel kitapların GÖLGE YAZARI
benim.
Rahmetli Nurbaki'nin
"Karadelikleri, Takyonları vb." direkt ben yazdım o oraya
koydu on-onbeş sayfayı. "Teknur" adlı kitabın GÖLGE YAZARIYIM. Tamamen gerçek.
Rahmetli arkadaşım çok yaşlıydı. (Cumhuriyetten eski)
<> peki bu nurbaki ismi takma mıdır? ünlü fransız
matematik araştırma grubu var: ismi burbaki
El Birr ya da
EL BERR. Allah'ın ismidir.
Güzel anlamında. Ebrar=Güzel kız, Mebrure=Güzellikle dolu,
Burbaki=Kalıcı güzellik. Tamam mı?
<> evet hocam
Nurbaki=Kalıcı ışık.
Allah'ın önemli bir adı
EL BİRR "Güzeller
güzeli" demek. "Güzellikleri yaratan güzel" demek. Kurban olayım
O Allah'a!!!
<> burbaki zigzag'la irtibatlı mı? gizli bir örgüt
deniyor, senelerce sürmüş ve halen institut olarak çalışıyor
modern matematik'in temelleri atıldı deniyor o grupta
Bizle ilgisi yok. Eğer
benim Sitedeki grafiklerimden EN BASİTİNİ
çizmişlerse inanabilirsin. Atıyorlar.
<> :)
Öff yaw amma kasıldım
ha? Adale sertliğinden kramplar girdi. Yahu biri beni durdursun!
Megalomanyak oldum, vurun beni.
<> Arz'dan Arş'a serisinin devamı gelecek mi, yani
insan, cin, cennet, cehennem, ve Arş'a doğru giden yol
O kitaplar burada HANSBANK'ta ve siz ortaklarımla
birlikte ve bu yıl çıkmadan peşpeşe yayınlanacak.
[] Not: kitaplar bazı sorunlardan dolayı yayınlanamadı
Size de yazdıracağım.
MÜRSEL (Kitap yazarı) OLANLAR BU TARAFA LÜTFEN.
<> ben mütercim olmayı düşünüyorum hocam
Al kitaplarımı
française çevir yayınla, hepsi senin olsun.
Zaten 5 redaktör belli. Daha
kaç kişi yetenekli bilmiyorum.
<> Allah inşa, ama hansbanka feda olsun kârları
Yetim bakın yeter.
Hansbank=Yetim sandığı. Ben para istemiyorum.
<> valkyri hanımı biz de takip edebilecek miyiz
Evet Messenger'i siz belki de
tanıyorsunuz. Fotomodellik yapıyormuş, birinci hayatında.
Aptal bir sarışından bir bilim kadını doğdu bu da
PARANORMAL.
Hani 40 yıl Taptuk
dergahına odun kesermiş Yunus; Bir gecede YUNUS EMRE olmuş. 40 yıl icazet bekleyen tüm kaşıntılar
şok olmuşlar.
<> İnşa-Allah en kısa zamanda iyileşir ve
görevine başlar
Evet bazıları
motornöron hastası oluyorlar, seyrek de olsa... Onlarınki ani başlamıyor,
yavaş yavaş yayılıyor, sonra gözlere ve parmaklara kadar
ilerliyor.
<> peki eski ismi neydi hocam özelden verebilirsiniz
Asla.
MİB
????
<> benden çıkmaz
Ben söyleyeceğimi
söyledim. Mavi gözlü sarışın fotomodel çok. MİB bile bulamaz.
<> deşifre olması bizim aleyhimize mi dr?
313'leri bir bir saymadım
lehinize olsun diye.
O MİB'leri çıldırtacak kadar güçlü.
<> Evet Jessup'a
yaptıklarını yaparlar
Bu beyin savaşı,
Tele-past-tense savaşı.
[] bağlantı koptu, 2 dkk chat eksik. Kıyamet
alametlerinden bahsediliyor
Sovyetleri yıktı
minik bir uçak. Musa'nın arkasındaki firavunun kıyıya vuran
bozulmamış cesedi. Bu da ortanca alametlerin ilklerinden. Bilişim-iletişim
patlaması (Hyper-Script), Bilgisayar/telefonların cebe girmesi seyyar
(Mobil) ve wireless olması (Bunu Tesla buldu). Bunlar ortanca alametler.
Küçük alametlerin tamamı
çıkmıştı. 300 yıl sonra da BÜYÜK ALAMETLER.
İsa 64 yaşına
gelene kadar Deccal, Yecüc-Mecüc'ün ve Şeytanın öldürülmesi gerçekleşecektir.
(Daha önce Hristiyan ve Yahudilerin canına okuyor.)
<> bizler en büyük dalgayı bekleyen sörfçülerin
(ticktock) denize sörf tahtasını ilk atan babaları gibiyiz...
Evet.
Paranormalitenin yani
kerametlerin öncüleriyiz. Ben bile bir alametim. Borges boşuna önsöz
yazmadı "Dikkat bu adama!"
diye. (O herif benim, bana dikkat),
<> yeap captain my captain
Co-Captain'im.
<> zaman gezmenlerinin sayısını tahmin edebilir
miyiz? belirli bir zaman dilimi için
Evet Kuran veriyor:
Onlar üç kişilerdi
dördüncüleri köpekleri (Hybrid)
Onlar beş kişilerdir
altıncısı köpekleri=Hybrid
Onlar 7 kişilerdir
sekizincisi köpekleri
Tek sayılar bizimkiler.
Çift (2, 4, 6, 8) karşı taraf. Onların Hybridleri de yok.
<> Hybrid = şu bizim ufo mevzuatının Allian
kahramanı... Roswell otopsisindeki allian
Evet. Alien demek doğru
mu ben onlara acıyor, ağlıyorum. Onlar ELMUT (Elma/armut), benim Ha/vet gibi. Onlara çok üzülüyorum.
Danseden Kraliçeyi de
"Hybrid" diye adlandırdılar. Öyle güzellik hybrid olur mu?
"Yüzü cyborg'dur" dediler, "Topuğunda pil var"
dediler. Ama doğurdu şaşırdılar.
Hybrid kısır dışıdır
doğuramaz. Katır doğuramaz Kısır dişidir. İşçi
arı ve işçi karıncalar da hybrid'dir, kısır dişidir.
O halde Ashabı Kehf'in köpeklerinin KISIR
DİŞİ olduğunu da anlamış oluyoruz.
<> hocam roswell de gerçekte sadece hybrid mi buldular? yada
bizim bilmediğimiz 1 başka gerçek nedir?
Evet. Sadece ZAMANDA GERİYE GİTMESİNİ
TAMAMLAYAMAYAN BİR HYBRİD BULDULAR. Zamanda geriye gitme
sonuçlandı mı, artık ortada ufo (tarık) da kalmaz.
O da zamanda geriye gitmiştir
ve parçaları (mesela toprak altında ham maden olmuştur). Roswell
"TAMAMLANMAMIŞ" ve
zaman kazasına uğramış bir deney yaratığı ve
ufo'sudur.
<> farklı zaman dilimlerine yolculuk yapıp o zaman
diliminde ömrünü tamamlayan bir gezmen kendi zamanına döndüğünde
bilgi birikimini hatırlayabilir mi?
Zamanda ileri yolculuk yapıldığında
bilgi kaybolmaz. Geri gittiğinde bilgi (Hafıza) silinmeye başlar.
ZİG=Zamanda
ileri gezmenlik
ZAG=Zamanda
Arkaya Gezmenlik
<> görünen ve görüntülenen gerçek tarıklar... (USAF'in deney halinde görüntülenen N1 (ufo)ları dışında
ki gerçek ufolar) geçmişe giderken ki görüntüleri midir ve/veya nedir??
Bir tek ufo zamanda ileri ya
da geri giderken o bir tek olayı kuşaklar boyu izleyenler ÇOK SAYIDA olay oldu sanırlar.
<i> Anladım
Hatta iki ayrı zamanda
iki ufo gördüğünü söyleyen bir [İ] aslında TEK BİR UFO'yu mesela üç yıl arayla görmüştür.
Ufo zamanda yolculuk yaptığından,
33, 34, 35, 36,..... 40 yaşlarındaki [İ]'ye 7 kez görünmüştür. Ama o saniyede
geçerken zamanı katederken 7 ayrı zaman diliminde farkedilmiştir.
Böyle düşüneceğiz.
Relativite şudur:
"Evrende BİR TEK olay, ayrı
zamanlarda ayrı ayrıymış gibi görünür." Güneş
söner. Oradaki kişi anında farkeder. Dünya 8 dakika sonra, Şu yıldız
4,3 yıl sonra, şu arkadaki yıldız 1400 yıl sonra güneşin
söndüğünü sanırlar.
Oysa GÜNEŞ BİR KEREDE HAYATI KAYDI SÖNDÜ. Ortada güneş
falan yok. Işığı sürüyor sadece.
Ufo'lar da böyle anında
gittiler ama ışıkları yıllar içinde tek tek dağıldı.
Tamam mı? Anlaşıldıysa kapatma saati.
<i> evet net oldu captain..=) İyi geceler hocam
[İ], valla bu işler Hanssız olmuyor
Görüyorsun.
<i> =)))))
Sor soruyu, anında en
doyurucu yanıtı al.
Ahhh yine adalelerime kramp
girdi neden acaba? Yaw bu kadar kasıntı olmak zorunda mıyım?
Şuraya bak azametimden ve celalimden yanıma yaklaşılmıyor.
Breh breh peh! Ben neymişim be abi? Biri beni durdursun.
<i> :)))))
<> bak ben bile tırstım :)
Bunlar bizim şakalarımız.
:) Aslında en alçakgönüllü ve mütevazi olan benim. Bilen bilir. Evimde kalanlar
bilir. Çöpçülerin arkadaşıyım. Onlardan temizlik öğreniyorum.
Bir de insanlarımın sıkıntısını.
Vali bile bana merhaba demek
için arabasından indi, arkadaşım olan çöpçü Abdurrahman'ın
yanında kaldırımda oturuyordum. Vali'ye işaret ettim o da
oturdu ve birlikte gülüştük. Sen de olsan gülerdin. Katılırdın
halimize.
<jap> selam. Japonya'dan bir isteğiniz varsa söyleyin
<> Ama bitiyordu geç geldin
Slm jap, 42 dakika önce
bitmeliydi.
<jap> kusura bakmayın
Yarın da Chat var.
<jap> Japonya'dan bir isteğiniz varsa söyleyin
Geç kaldın siparişi
verdik. Gerçekten bugün seni aradık jap...
<jap> Teşekkürler
Bana suşi getirebilirsin
Türkiye'ye geldiğinde.
<jap> havaalanında karşılarsanız olur,
çünkü fazla dayanmaz
Nefret ederim çiğ balıktan.
Abi orası ne biçim memleket? Taneyle elma satılıyor, burada bir
küfe elma alır yersin aynı paraya.
<jap> evet tanesi 1,5 milyon
Marketlerde daha pahalı,
kavun almak bir servet.
<jap> Biz genelde iki ya da dört tane alıyoruz. Kavun
50-60 milyon eder
Yaşanmaz oralarda. Bir
metroya bindim, bir milyon kişi beni ezdi. Kimse kimseye çarpmıyor
ama Hans şaşkını hepsine çarptım.
<> =))))
O kalabalıkta nefes nasıl
alınır? İnsan seli akıyor resmen.
<jap> Tabii bazı kurtarılmış bölgelerimiz
var
Bir de inanılmaz BATI hayranlığı... beni
çeviren sapsarıyız ya resim çektiriyor. Dede-nine genç kız. Yaw
niye bu böyle daha anlamadım.
<jap> Herkesle çektirmezler sizi yakışıklı
görmüşlerdir
:)) Sağol ama yakışıklı
değilim. Gerçekten benimle resim çektirmeye yarıştılar nineler
bile. Batılıları çok seviyorlar mı yoksa ben mi öyle anladım?
<jap> Genel bir Amerikan hayranlığı vardır.
Savaşta yenilmiş oldukları için
Evet, tüm T-Shirtlerde ve
anoraklarda hep ABD hayranlığı.
Zaten ben oraya ABD'den gitmiştim. (Uzay programı kurs öğretmeni
olarak)
<jap> Hangi şehre?
Nagasaki'ye, şanssız o kente. Resim müzesini
gezerken kanım dondu. Kimi yeri dokunmamış bırakmışlardı.
<jap> Ben Hiroshima'yı
görmüştüm, müze korkunçtu.
Bir günde 5/6 kent gezince şaşırdım hafta
sonu. Topu topu 30 günüm vardı ve çok pahalıydı. Oraya turist
olarak gitmeyeceğimi de biliyordum. Gitmedim de...
<jap> Evet burada yaşam pahalı
Anormal pahalı. Sen alışmışsın.
Sana pahalı gelmiyor, türk parasını cebine kor gidersen, bir
günde biter.
Çamur banyosu yaptım.
Beni diri diri gömdüler. Çok iyi geldi.
<jap> Kaplıcada mı?
Evet. Deniz yanında.
Bütün Avrupalı kadın ve erkekler de oradaydı. Benimle aynı
fikirdelerdi. Kuma gömülmek için sıra bekliyorduk.
<jap> Çırılçıplak girdiniz tabii...
Beni kimse soyamaz. Şortum
vardı. Ayrıca başaltına yapraklar koyuyorlar (İri
yapraklar) onunla örtünebiliyor isteyen. Eller içeride ve çıkmak istiyorum
dersen kimse çıkarmıyor seni. O özel önlüklü kadınlar bildikleri
bir saatte seni çıkarıyor tekrar.
<jap> Kaç dakika?
Benimki 45 dakikaydı sanırım.
Çok uzak anılar bunlar.
1970 yılı falan.
<jap> İshihara'yı o zaman mı tanıdınız?
Evet...
<jap> Yukawa'yı?
Yukawa mezonların
bulucusu değil mi? Onun konferansı vardı. Bir de Sinitro
Tomonoge vardı. O konferansta ben şeref konuğuydum. O zaten çok
yaşlıydı, tıknefes idi.
<jap> Artık yeni nesil yetişiyor
O zaman herkes Beatlesçiydi.
Mini etek dönemi, Hippilik.
<jap> şimdi süper mini etek
Şimdi daha da deliymiş
gençler. Sokak çeteleri gibi...
<jap> Artık eski Japonya yok, Şeytan her yeri işgal
etmiş
Evet O Japon bahçeleri, onları
belgesellerde bazen yakalıyorum. Ne inanılmazbir tanzim yapıyorlar.
Göletler, taşlar yosunlar ve tropik bitkiler.
<jap> evet muhteşem
Bunları burada yapabilen
bir tek bahçivan yok.
<jap> çok doğal oluyor. Sizin cennet tasviri gibi
Cennet'i bana hatırlatıyor.
Eminim sana da öyledir... Sırf öyle bir cennete girmek için
[] Bağlantı kesildi, sohbet bitti