Chat n° 035 - Tarih: 21 aralık 2001
Not-1:
<> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir,
sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir.
[] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın
Aiberg'e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının
yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde
bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız
her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com
adresine bildirebilirsiniz.
[] Kaptan aiberg nickiyle bağlandı
<> İngiliz Arkeolog Peter James
"Batmış Krallık: Atlantis'in Sırları
Çözüldü" isimli kitabında, Atlantis'in Manisa'da olabileceğini
iddia ediyor. Büyük uğraşlar sonucu, Atlantis'in soyağacını
çıkaran yazar, soyağacının sonunda noktayı koydu:
Anahtar, Tantalis Kenti ve Tantalos'tur. Dünyada yazılı kaynaklara ve
söylencelere göre Tantalos'un Manisa'da olduğu savı ağırlık
kazanmaktadır. Araştırmaya devam etmek için 1998'in Eylül ayında
Peter James Manisa'ya gelmişti. Belli kanıtlar malesef bulamadı.
Fakat yakın bir zamanda Atlantis'in sırları kesin çözülebilir!
Derken İstanbul'dan
gelmiş bulunuyorum.
<> hoşgeldiniz
Yarım saat mola verince
geciktim. Özür diliyor ve başlıyorum.
<> Ben de özür
diliyorum buyrun.
Yook ben bir şey okumadım.
Çünkü yeni açtık. En son cümle Atlantis=Nuh Tufanı.
<> Slm&Slm
<> Bu arada benim bir
misafir doktor arkadaşımın bir sorusu var
Slm ve slm. İstanbul'a
gittim ve ancak gelebildim. İstanbul'da işlerin tamamını
hallettim. Hava muhalefeti yüzünden geciktim. Yollarda kar temizleniyor. Aslında
19.00'da burada olacaktım. Bayağı yavaş geldik. Yollar
karbuz ve kavun.
Bu arada beni duyan var mı?
<> evet
<> izliyoruz dr
Neyse
varmış. Espri yapmıştım da...
<> Yunanlı filozof Platon'um peygamber
olduğu rivayeti doğru mu? Ayrıca Atlantis ve Nuh Tufanı?
Baladun.
Bu kişi peygamber olmasa
da çok bilge biri olabilir. 12.000 yıl öncesindeki bir TUFAN'dan söz ediyor. Bu MISIR telaffuzudur. Muhtemelen Sais ve
Thebes Rahipleri bu konuda "Baladun'a sen çocuksun" diyor.
Şurası çelişik:
Baladun tufandan hemen sonraki Ham'ın soyundan gelen biri... Ama Platon
"Ondan 12 bin yıl sonra gelmiş" biri... Platon gerçek adı
olmayabilir.
Analizine baktığımızda
"Düzlüğe çıkmış ya da Pluton'un kutsadığı
ya da Ölümsüzlük otu" gibi adları var. Bu tanımlar sanki
"Platon" isminin bir "Lakap" olduğunu ima ediyor.
Çünkü ciddi bir isim değil gibi duruyor.
Baladun'un Platon olma
ihtimali belki var. O zaman peygamberdir denebilir. Yani adı Baladun
ise... Bunu etimolojik olarak bir tek veri destekliyor: Örneğin Ptolemeois
ya da Ptolemeos diye bir astronom var. Eski Yunanlı belki duymuşsunuzdur.
<> Batlamyus
Evet Batlamyus...
Platon=Baladun ise o zaman
peygamber olduğunu ileri sürebiliriz. Ama sadece bir tek kanıtımız
var: Ptoleme=Batlamius analojisi sadece... Araplar ise tam tersine Batlamyus'u
kabul edeceklerine onu Eflatun diye çevirmişler.
Fakat Sais ve Thebes
rahipleri (Daha sonra Luxor Rahipleri) sadece din sınıfının
okuduğu bir Hiyeratik geliştirmişlerdir. Bunlar halen de Açık
Hava Müzelerinde Memphis'de vb. duvar kabartmalarında bulunmaktadır.
Hiyeratik bir şifre yazıdır,
numerolojiktir ve TAROT gibi
kombinasyonlar kurularak okunmaktadır. Hiyeroğlif ise kolaydır.
Sözgelimi Cleopatra okuduğumuz
ismin yanlış telaffuz edildiğini Hiyeratikler bize anlatıyor:
Eklebon-utur.
Evet aynen böyle... Zehir
içerek kendini öldürten kraliçe... Anlamı Çingeleneler kraliçesi...
Kleopatra ismi bu kadar büyük
telaffuz değişikliklerine uğramışsa belki de Baladun
Platon'dur o zaman da peygamberdir. Değilse peygamber de değildir ve
Tufan'dan 8 bin yıl sonra oraya gitmiş Thebes rahipleri ile konuşmuş
ve diyalog kitabını yazan bir antik Yunanlıdır.
Criatis de Tantalos'ludur zaten.
(Zamphyr diye bir ada) Timeus tiplemesi ise tam bir sırdır...
Zaten bu isimleri verenler
antik Mısır rahipleridir. Yani isimlerin telaffuzu tam olmayabilir.
Çinliler de Cücen türklerine
"Yü-e-Chi" (Yecüc) demektedirler. İşin tuhafı Avar,
Jiujiu olmaktadır. İyi de neden resim yazılarda bu kadar inanılmaz
büyük "Telaffuz değişiklikleri" oluyor?
Mesela Bjutrus Gali.
Butrus=Petros, Gali=Galile=Celile. (Kutsal kasaba) Yani arapçası Celileli
Butrus. Yunanca'sı Galile'li (Bir gölün adı) Petros. Bildiğimiz
Aziz Peter (Pier vb.)
Mısır'lı bir Kıpti
Rahibinin oğludur Butrus Gali ve monofizist bir hristiyan ayrıca
siyonizmin de en yakın adamlarından biridir.
<> Ok tşk.ler hocam bu kadar detaylı
bilgi misafirim doktoru şaşırttı ve 2. soru sormaya teşvik
etti.
Elbette hoşgelmişler.
<> 18. sülale mısır firavunu
Akheneton (Atosun oğlu) hakkında bilginiz var mı?
Athen, Athon, işte o bir
peygamber ve Musa'dan tam bin yıl önce "TEK TANRILI" bir MISIR
dininin kurucusu...
<> Hyksoslarla ilgili mi?
Hiksoslar 120 yıl egemen
olmuş bir kavimdir. Nereden geldiklerini ve Mısır'ı niye işgal
ettiklerini normal tarih bilmez. (Bilmediklerini de itiraf ediyorlar zaten.)
MÖ. 1580'de Ahmes (Firavun)
onları ülkeden attıktan sonra yeniden "Tanrının oğlu
Firavun" dönemi başlatıldı. Hiksoslar ise "TEK TANRILI" bir dinin
sahibiydiler. Hatta Tebai kentinde "Tektanrı" için bir mabet
yaptıkları da biliniyor.
Tebai=Thebes eski başkent
idi. Tüm tarih kayıtları orada tutulurdu... Back-up'larından
biri Menfis de. Daha sonra (İskender İskenderiye kentini kurduktan
sonra) İskenderiye'de büyük bir kitaplık yapıldı. Sonra da
yakıldı. Bize nasihat kaldı sadece... O kundaklama olayında
bir GEÇMİŞ tarih yok oldu.
<> Profesör Kehf suresindeki Hz. Hızır
konusunu bu gün hızlandırılmış monolog ile tamamlayabilir
miyiz?
O konu bitmemiş miydi?
Yani Hızır konusu? Pekala: Bugün nur suresini işleyecektim ama,
isterseniz Hızır konusuna dönebiliriz.
Evet ne yapalım...
(Bende yok yok... Reklamları izlediniz)
<> siz nasıl isterseniz hocam, nur da
olur
Belki şunu söylememişizdir:
Hızır'ın öldürdüğü çocuk.
<> Batan gemi ve yetim çocukların
geleceği için ördüğü duvardan bahsetmediniz
Yuşa Musanın
öldürdüğü çocuk değildi. Onun "Yol arkadaşı" olan
17 yaşındaki genç idi. Musa ve Hızır ZAMANDA 17 yılı aşkın bir süre geri gittiler...
Zamanda 17 yıl geri gitmek demek Yuşa'nın "HİÇ DOĞMAMIŞ" olması anlamında...
Musa ise bu tarihten yaklaşık
8 yıl önce birini öldürmüş ve katil olmuştu. Hem de haksız
yere öldürmüştü... Taammüden, isteyerek ve planlı olarak... Bu çok iğrenç
bir suçtur aslında... O kişi zalim biriydi ama ölümü haketmiyordu.
Sinsi bir tuzak kurarak Musa onu öldürmüştü...
Çok kalleşçeydi ve
"Allah adına=Vallahi" yemin ederek kendisine güvence vermişti.
Ona inanan o zalim kişi Musa'yı bu yemin üzerine emin kişi
bularak geldi ve Musa onu sırtından hançerleyip öldürdü...
Allah'ın adını
vererek yemin etmesi ve emanete ihanet etmesi bir Resul için gerçekten iğrençtir.
Sonra bunun acısıyla kıvrandı ve inanılmaz bir vicdan
azabı yaşadı. Allah dualarını kabul etmedi Musa'nın...
<> Yahudiler ise yumrukla kazara öldürdüğünü
iddia ettiler hep
Soruları şimdi
okudum.
1. Zülefen saçın sarkması...
Mesela perde perde inmek ya da saçın yastığı kaplaması
ya da ZÜLÜF. (Bizdeki Zülüf edebiyatını
anımsayınız)
Zülüf genelde ALINA dökülen saçlara denir. Kafayı
dünyaya; Alnı gökyüzüne ve alna dökülen perçemleri (Zülüfleri) ise ağaran
ve veya kararan gökyüzüne teşbih etmişler... Araplar böyle diyor...
Allah'ın böyle Karacaoğlanvari
"Alagözlü benli dilber tak beni ZÜLFÜN
ucuna" demesi gibi kelime oyunlarına ihtiyacı yok...
Üstelik unutmayalım ki
her ayetin 7 anlamı var... Bir tek anlam verip de gerisini ATAN bütün müfessirlerin Cehenneme bir
borcu var...
7 anlamı birden sunarsın.
O sofrada o açık büfede herkes kendi zevkine düşen yemeği seçer.
BİR TEK
anlam vererek Kur'an'ı katlettirmeyiz kimseye...
Bir baş, bir hotoz, bir
alın, bir perçem yani zülüf ile ALLAH'ın
demek istediği arasında çok fark var.
Alın=Ak bölge.
Zülüf teli=Kara iplik gibi.
"Ak iplik ile kara ipliğin
ayrılması" gibi...
Daha bugüne kadar 14 asırdır
hiçbir müfessirin ve "Alim geçinen fukaha"nın bundan bile haberi
yok...
Bu en en en basit yorumuydu.
Daha arkada 6 DERİN anlam duruyor...
Sen bu kelimeyi nasıl
olur da "Günün ilk saatleri" dersin be hey
müfessir? diye sorarlar adama...
AK-KARA iplik
ayırt edilmesiyle "ŞAFAK"
başlar ve fecr biter.
Aynı mantıkla ve
tersinerek Akşam darında yine Ak-kara iplik ayırtedilmesiyle Gün
biter akşam şafağı olan GURUP biter. Bu günün erken ya da geç saatleri değil doğrudan
GÜNÜN sınırlarıdır.
Sınır ise çooook
ince bir çizgicikten ibarettir. Yani o çizgi geçilirse gol olur, Avut olur
korner olur vb.
O çizgi ipinceciktir. Bir
saniye bile sürmez... O bir saniyeye hangi akıllı tutup da "GÜNÜN İLK SAATLERİ"
diyebilir?
Saatler dediğinizde
birkaç saat oluverir. O neden?
Alın=Beyaz sayfa.
Zülüf=Yazı karakteri.
Yine anlıyoruz ki, Akşam
bir kitabı okuyamıyorsanız ya da sabaha karşı ilk kez ışık
yetip de okuduysanız Oruç, namaz ve GÜN
vakti girmiştir. Ya da GÜN
bitmiştir.
Günün İKİ KESKİN UCU "Akiplik karaiplik = Kitap
okuyabilmek"ten geçer... Bunu saatler diye söyleyemeyiz.
Çünkü fecr'de açtığınız bir kitabı
okuyamıyorsunuz çünkü ışık yeterli değil. Diyelim ki
saat (Atıyorum) 05.00. Derken tam 05.00 ve 21. saniyede kitabı aniden
okuyabiliyorsunuz... İŞTE GÜN
o birkaç saniyede başladı...
Akşam da yine aynı
kitabı okuyamayınca BİTECEK...
Bunun "Günün erken S A
A T L E R İ " ile ne ilgisi var Allahaşkına?
Yok Abi! İslam'a Hans
Ayberg gerekli...
<> :))
Reklam bitti.
Şimdi söylediklerimden mutmain
olmayan var mı? Zülfen'in sadece BİRİNCİ
anlamını yazdım sizlere... Kitabı okuyamadığınız
an iftar saatidir ve oruç bozulur ya da en başta kitabı okuduğunuz
O
İ L K
an Oruç başlar ya da sabah namazı okunur. O bir AN'dır ve sınırdır.
İncecik bir ülke sınırı gibi...
Bunun erken saatleri falan
olmaz... Çizgiyi top geçti mi GOL
olur. Yani GÜN BAŞLAR ve/veya BİTER.
Gün başlayınca:
Günün iki tarafı (Gölgenin en kısa olduğu Salatı Vusta'nın
iki yanı) olan Tarafeyn ve Etrafen kelimelerini bizzat Kur'an veriyor...
Günün dört tarafı var mı?
Orta direkten öncesi SABAH namazının
vaktidir. Sonrası da Öğlen namazının vaktidir. Ta ki
Zülefen yüzünden kitap okuyamıyoruz ve akşam başlıyor.
Bütün gece ise BİR TEK VAKİT'tir iki tarafı
(Gölge, direk vb.si) YOKTUR. Ama
dileyen kalkar dilediği kadar vitir kılabilir.
Söylemesi ayıp, bir
örnek olsun diye veriyorum: Bayramın ikinci günü 100 rekat kıldım
ama belki de yüz gün kılmayacağım... Bu bana bırakılmıştır...
Belki gelecek hafta iki rekat gelecek ay bin rekat kılacağım ne
gam...
Ama Günün iki tarafını
ve gecenin tamamını kapsayan O ÜÇ
VAKİT'ten A S L A vazgeçilemez... O farzdır=Allah'ın
emridir bana "İstersen, ya da dilersen...." demiyor. EM-RE-Dİ-YOR. Ben de kılacağım.
Kılıyorum ve zaten
çok kısa (iki rekat) olduğundan inanın beni KESMİYOR. Geceleyin de böyle hıncımı alıyorum.
Bilgisayar başında koşulamadığından en iyisi bir
ara yüz rekat kılmak diye düşündüm. Yani çok da faydalı oldu...
Beni evvel sünnet, son
sünnet, sayısı da şu... diye SINIRLAMIYOR. Allah rızası için VİTİR (Dilek kipi) namazına niyet ediyorum ve bunu
geceyarısından sonra yapıyorum.
<> Hocam İsra 78-79, Rum 17-18.
ayetlerde sanki daha fazla gibi anlaşılıyor.
Beş vakit gibi mi? Bu konu daha bitmemiş anlaşılan...
<> İkindiden öğlenden bahsediliyor.
Rum 18de gündüzün sonu ve öğle diye çevrilmiş.
Açtım baktım ikindi
yok. ARAPÇA'sını yazınız.
Olmadığını göreceksiniz... Türkçesini bozarak bizi YEZİDİLER kandırıyorlar...
Arapça'sını yazabilir misiniz?
Gündüz, gölgenin en uzun olduğu
ak-kara ipliğin ortaya çıktığı andan, giderek bu
gölgenin EN KISA olduğu (Direğin
dibine düşen gölge) zamana kadar İLK
VAKİTTİR.
Bunun arkasında (Direğin
gölgesi öteye geçip de GOL atınca)
yine Akşam kitap okuyamayana kadar İKİNCİ
vakit.
Ve bütün gece ÜÇÜNCÜ VAKİTTİR.
<> 30-Rum/17: Fusüphanallahi hıyne tümsune ve
hıyne tüsbihun
<> 30-Rum/18: Ve Lehülhamdü fissemevati velardı
ve aşiyyen ve hıyne tuzhirun
Yazdığınız
ayetlerde SALAT kelimesi yok, TESBİH var. Bu NAMAZ DEMEK DEĞİLDİR.
Namaz olduğunda şöyle yazar: "EkiymetüsSelat"
Orada Allah'ı tesbih
etmek/Anmak var, NAMAZ YOK. İKİ
AYETTE DE N A M A Z yok, sadece ANIN deniyor.
<> 30-Rum/17: O halde akşama girdiğiniz
zaman da sabaha girdiğiniz zaman da Allah'ı tesbih edin.
<> 30-Rum/18: Göklerde ve yerde, ikindileyin ve öğleye
erdiğiniz zaman da hamd O'na mahsustur.
Çok dikkat ediniz namaz yok o
ayetlerde. ÇOK DİKKAT EDİNİZ.
Üstelik o ayette İKİNDİ kelimesi bile
yok...
<> Teşekkür ederim hocam
Bir de namazın kılınmasını
EMREDEN FARZ EDEN ayet bulalım.
İçinde EKIYMETÜS-SELAT kelimesi
geçiyorsa NAMAZDIR. Bana bu İkame
edilen salat kelimesinin geçtiği bir ayet ARAPÇA örnekseyebilir misiniz?
Tarafeyn=İKİ TARAFINDA
en NEHAR=Günün
Ekıyme (tüs) =Kalkın
ve yerine getirin, yerine koyun
Salat=Namazı (İbrahim'in
namazını)
<> Hud 114'tü
sanırım.
Hud 114'ü
yazalım lütfen. Türkçesi de olur.
<> 11-Hud/114: Gündüzün iki ucunda ve gecenin
gündüze yakın zamanlarında namaz kıl. Doğrusu iyilikler
kötülükleri giderir. Bu, öğüt kabul edenlere bir öğüttür.
<> 11-Hud/114: You shall observe the Contact Prayers
(Salat) a both ends of the day, and during the night. The righteous works wipe
out the evil works. This is a reminder for those who would take heed
Ekıymussalate.... İşte
NAMAZ BU! Emir bu. Tesbih, zikir vb.
değil. NAMAZ.
<> Hocam İra 78 ve 79a bakabilir
miyiz?
<> 17-İsra/78: Ekımes salate li düluküş şemsi
ila ğasekıl leyli ve kur'anel fecr inne kur'anel fecri kane meşhuda
<> 17-İsra/79: Ve minel leyli fe tehecced bihı
nafiletel leke asa ey yeb'aseke rabbüke mekamem mahmuda
"Ekımes salate li düluküş şemsi
ila ğasekıl leyli ve kur'anel
fecr inne kur'anel fecri kane meşhuda"
Ekıymessalate=Namaz kılınız
Dulukül Şems
Günün başından
ilae=Arasında
Ğasekıl Leyli =Akşamın
çökmesine
ve
Kur'anel fecr = FECRE KADAR BİR VAKİTTİR.
Fecirde GÜN DEVROLUR ve ŞAHİTLİ
bir namazdır.
(Şeytanların
vesvesesi olan nötrinolar ile ilgili.)
<> Peygamber(SAV)in 5 vakit kıldığı
hususu nasıl gelmiştir. Güvenemez miyiz?
Eğer Resulullah 5 vakit
kılıyor idiyse:
1. O günden beri niçin ŞİİLER üç vakit kılıyor
ve neden Muaviye'den itibaren 5 kabul ettik...
Şiiler ÜÇ VAKTİ değiştirmeden
günümüze getirdiler.
Hatta Sünniler de Hacca
gidince ÜÇ VAKİT kılıyorlar
neden, neden, neden?
Resulullah 5 vakit kılıyor
idiyse Şiiler mi ÜÇE
indirdiler, yoksa Sünniler mi BEŞ'e
çıkardılar?
Buna bir karar vermekten öte DÜŞÜNÜN APAÇIK BELLİ DEĞİL Mİ?
<> ap açık (tarihi analiz sentez)
<> cem değil mi?
Namaz cem edilmez. Hani
Kur'an'da öyle bir şey var mı?
Namaz Kaza da edilmez.
Kur'an'da öyle bir şey var mı?
Öğlen ile OLMAYAN İKİNDİYİ
birleştirip CEM ediyorlar. Akşam
ile olmayan YATSIYI birleştirip
Cem ediyorlar. Yani 1+0=1'dir.
<> Profesör bunları tarihi süreci ile
çok net açıklamıştınız halbuki
Sular bulanmadan durulmaz.
Elbette kafalar karışacak ve DOSDOĞRU
DİN=Haniflik yükselen bir değer olarak ortaya çıkacak.
<> 17-İsra/78: Güneşin kaymasından,
gecenin kararmasına kadar namazı güzel kıl; bir de kıraatıyle
seçkin olan sabah namazını; çünkü sabah Kur'an'ı gerçekten şahitlidir.
<> 17-İsra/79: Gecenin bir bölümünde de sana mahsus
fazla bir namaz olarak uykudan kalk. Kur'an ile teheccüd kıl; yakındır
ki Rabbin seni övgüye değer bir makama ulaştıra.
"Güneşin kaymasından..."
Duluk kaymak değildir.
Size günün ufuk çizgisiyle YATAY
olarak birleşmesidir, İlk ışıklar bu andan itibaren gelir.
Aynı biçimde Gasık LEYL (Gece böyle başlar) (Güneş
yine yatay pozisyona gelir.)
<> Namazı üç vakitten beş vakte çıkarmakla
ne gibi bir çıkar elde ettiler?
Şiilerden ayrıldılar,
Ehlibeyti gömdüler. Cumhuriyet Halifeliğini yıkıp yerine babadan
oğula geçen SALTANAT illetini
koydular... Halifelik=Oligarşi oldu...
İslam'ın canına
okudular. Eğer iki mezheb tıpatıp aynı olsaydı araya
derin uçurumlar ve akaid farkları konmasaydı buradan sıkılırsan
hemen öteye geçerdin. Oysa şimdi geçemiyorsun: "Şii yani ALEVİ karşı taraf. Kızılbaş
onlar! Mum söndüren iğrenç adamlar onlar(!)"
İşte yüzyılları
bin yılı bunun üzerine kurdular. Komşu komşudan kız
isteyemez evlenemez oldu... Rüzgar ektiler bu Süfyaniler. Gelecekte de FIRTINA biçecekler.
Allah sırf bu Süfyaniler
için şöyle diyecek Cehenneme "Doldun mu?"
Cehennem yanıtlayacak:
"Daha (Süfyani) VAR MI?"
Niye "Süfyani"
dedim biliyor musunuz? Dini bulup sonra bozan ve bozguncu olan MÜSLÜMANLARA Süfyani denir. Başka
dinlere değil sadece Müslümanlara...
Allah Müslümanlarımızı
kastederek soruyor: "Ey Cehennem doldun mu?"
- "Ya Rabbi daha var mı?"
<JP> Allah'ın adına konuşmayın.
BUNLAR AYETTİR.
Ben HADİS yazmadım, şunların
tümü AYETTİR.
<JP> Ayet olduğunu ben de biliyorum.
<> evet, teyit edebilirim bunlar Ayetler
Ayetlerde ALLAH zaten kendi adına konuşur
dostum.
<JP> La ilahe illallah diyen birini kendi
kendinize cehenneme sokmayın.
O zaman
Maun suresini aç ve oku. La İlahe İllallah diyenlerin cehenneme
gideceğini yazıyor.
<JP> Gaybden bir haber mi aldınız?
Boş
ver [JP]. Sen MAUN suresini oku. Üşenme
şimdi oku... Hatta yaz bize.
<> şeytan da la ilahe
illallah der
<JP> Evet
yahudiler de
Maun
suresi MÜSLÜMANLARA geldi Yahudilere
değil.
OKU. Bu Allah emridir.
<JP> Evet ama La ilahe illallah deyip 5
vakit namaz kılan kişilerin hepsi değil.
<> 107-Maun/1: Dini yalan sayanı gördün mu?
<> 107-Maun/2: Öksüzü kakıştıran
<> 107-Maun/3: yoksulu doyurmaya yanaşmayan
kimse işte odur.
<> 107-Maun/4: Vay o namaz kılanların
haline ki:
<> 107-Maun/5: Onlar ki namazlarından tümüyle
habersizdirler.
<> 107-Maun/6: Onlar gösteriş yaparlar.
<> 107-Maun/7: Onlar basit şeyleri dahi
vermezler.
"Vay o namaz kılanların
haline ki..."
VEYL
Cehennemde en şiddetli bir ÇUKURUN
adıdır.
"Vay onların
haline" demiyor Allah "VEYL'e
sokacağım onları" diyor. DİKKAT ediniz, ÇOK DİKKAT
EDİNİZ.
1. Yahudiler NAMAZ KILMAZ ki onlara namaz ayeti
gelsin.
2. VEYL sadece MÜSLÜMANLAR
içindir.
(Sekar Alimler için Cehennem,
Ğayye kuyusu Münafıkların cehennemi vs.)
(Sekar Alimler için Cehennem,
Ğayye kuyusu Münafıkların cehennemi vs.)
<JP> Ben Maun suresi Yahudilere geldi
demedim, Yahudiler de lailahe illallah deseler de birçoğu cehenneme
gidecek demek istedim.
Şimdi bir şeyi çok
iyi anlayalım o halde... La İlahe İllallah'ı...
<> "<JP> La ilahe illallah"
diyen birini kendi kendinize cehenneme sokmayın", bunu açıklar mısınız?
Kasıt edilen kimdir sayın [JP]?
Maun ve
Veyl bunu açıkladı.
<> Evet Maun ve Veyl açıklar, ama
kararı Allah verir.
Allah kararını VERMİŞTİR. Tebbet EBİ LEHEBin...
Bunu değiştiremezsin.
Ve İbni Muğiyre için "ONU
SEKAR'a atacağım. Sen sekarın ne olduğunu bilir
misin?...." diye devam ediyor Müddesir suresinde...
Adresi dosdoğru SEKAR. Yani benim en korktuğum
yer. Sırf bu korku yüzünden BEN BEN
DEĞİLİM. Benim nefsim bu korku yüzünden öldü. Korkaktı
nefsim ve öldü.
Şimdi yeni bir sır
dönemi:
La İlahe İllallah'ı deşelim artık...
Bakınız
La=Yok
İlahe
?????????????????????????????????????????????
İllallah=İlla ki ALLAH demek...
Peki İLAHE ne demek? Size nasıl yutturdular bunu?
<> Tanrılar mı?
Sözlükte İlahe=Dişi
ilah diye geçiyor.
İlahe=İlah+LAR" dediler... Yani
"İLAHLAR yok ALLAH VAR" biçiminde...
Bir şey çok büyük bir ğalat
denen yanlış... Aranızda Arapça bilenler var mı? Varsa şunu
bileceklerdir: İlah'ın çoğulu A-L-İ-H-E'dir. İnanmayan gitsin, sözlüğe baksın.
Web'de arasın falan.
<JP> Evet, Nuh suresinde Aliheteküm diye
geçiyor.
Güzel madem biliyorsun mesele
yok... Bize yutturulan şuydu:
İlahe=TANRILAR??????????????????????????????????????????????????????
Yahudicesi (İbranice Alohim)
Tanrılar........................................
Buraya kadar mutabık mıyız?
<> evet
Tamam şimdi bir başka
veriye geçiyorum:
İlah işlerine ULUHİYET denir. Bu bakımdan İlah'ın çoğulu ULUH ya da ULUHA bile
olabilirdi...
Peki hiç düşündünüz mü? Mesela
Türk+ler. Türk aynı (Tekil) fakat Türkler dediğinizde "eTRaK" dersiniz arapça, çünkü çoğulları
"ler" ve "lar" ile olmuyor. Mutabık mıyız?
????
Mutmain olmak için mutabakat
arıyorum?
<> evet
Şimdi bir başka
veri:
Allah İlah'dır
çünkü Nas suresinde İLAHin NAS=İnsanların
ilahı'dır (Tanrı anlamında) ve
bu da Allah'ımızın 114 isminden biridir. (99'a almamışlar.)
Buna da mutabık mıyız?
<> evet
Şimdi asıl soru
geliyor.
ALLAH HEP T E K İ L
'dir Çoğulu (Haşa
Allah+lar'ı) yoktur. Ama Arapçada bunun çoğulu vardır: Alihe değil
başka bir şey...
İ L A
H E
İlahe=Allah+lar demektir
HAŞA sümme. Üstelik çoğullar
da DİŞİLEŞTİRİLİR
(Müennes), Allah bir de dişi oluverir... Haşa
<JP> Alohim'le
aynı anlama mı geliyor? Kafa karıştı
Almanca bilenleriniz bilir.
Erkek bir kelime çoğul olduğunda dişi olur.
<> evet, nötr bir kelime için de geçerli
Der Mann = DİE Maenner gibi. Bir adam çoğul
olunca DİŞİ olmaz aslında
adamlar yine erkeklerdir. Mutabık mıyız?
<> ok
<> "kullu cem~un muennes"
Evet tüm çoğullar DİŞİ'dir.
Artikel kullanan tüm germen
dillerinde de böyledir. (İngilizler Artikeli bırakmış
hepsinin yerine the demişlerdir)
Konuya dönelim:
İlahe demek ile hem ALLAH çoğul hem de DİŞİ yapılmıştır.
Onun için bu dinin kurucusu koyucusu ve koruyucusu Hz. İbrahim şöyle
dedi:
ALLAH+LAR yok
ALLAH VAR
Hanifliğin TEVHİD dininin ilki ve belkemiği
buydu Hanifcanlar...
Eğer İlahlar yok
Allah var derseniz şöyle yazarsınız:
Ama öyle demiyor işte La
İlahe illallah. Bu da böyle biline...
Oysa ALOHİM=ALLAH+LAR"
demek.
Ayeti anımsayan var mı?
"Üzeyir de Allah'ın oğludur dediler..."
<> Yani La ilahe illallah yanlış
mı?? Bozulmuş mu?
La İLAHE illallah doğrudur HİÇ bozulmamıştır.
Üstelik içinde BİNEER sistemi
de saklayarak.
<> ok
<> İki kere imanımız hala
devam ediyor hocam... "Ey iman edenler iman ediniz..." ayeti uyarınca
Evet "Ya eyyuhelleziyne
amenu amenu billah"
İki iman kelimesi nasıl
yanyana. İki iman ediniz kelimesi yanyana. Bunda ne büyük sırlar
var...
[JP] MUTMAİN misin?
<JP> Eskiden Cuma geceleri nikah
tazelenirmiş
Nikah helal olan ile Cima
edildiğinde OTOMATİKMAN
tazelenir. ÜÇGENE gerek yok ki.
<JP> İman nikahı
İmam??? Yani herbirimiz,
namaz kıldıracak olan HERHANGİ
BİRİMİZ imamdır. İmam olmanın İLK şartı Bunun için MAAŞ almamak, dini SATMAMAK ve RUHBAN sınıfı olup "ALTIN-Gümüş biriktirmemek"tir. (Bunların tümü
ayettir.)
<JP> Öyle imam bozuntuları her yerde
var
Altın gümüş
biriktirdiklerinin anlamı "SÜREKLİ
MAAŞ ALMAK" demektir. Çünkü bir "Para" ödeniyor ve BİRİKTİRMEK=SÜREKLİ gelen bir para=MAAŞ anlamında...
Ayeti anımsadınız
mı? İmamların altın-gümüş biriktirdiklerinin yasaklandığı
ayeti kastediyorum. Eğer aratabilirseniz altın kelimesinden yola çıkarak
bulursunuz. Yani arama motorunuz varsa bu ayet ŞİMDİ bile karşınıza çıkacaktır.
<JP> Hayır ama bakarım inşallah
Eğer bulamam diyorsanız
size bu ayet ALLAH tarafından
bir Ö
D E V verilmiştir ve
grubumuza asılsın.
Hangi imam? Kim benim nikahımı
tazeleyecek ve 50 milyon bahşiş alacak. (En düşük Rayiç 50
milyonmuş.) Diyorlar ki insan kaç kere ölür de cenazesi yıkanır?
Kaç kere evlenir? Eee bunlar da olmazsa
AÇIZ diyor bizim İMAMLAR.
Hemen buradaki camiinin
müezzini ve imamı aynen böyle söylüyorlar.
Diyanet denen ihanet
müessesinin de MAAŞLI ve Maişetli
MEMURLARI'dır kendileri...
Bordroları vardır... Lojman bedavadır.
Buna MUKALLİT yani taklidi iman deniyor. Atalarından HAZIR MİRAS mirasyedicilik.....
<> Japonya'da doğsalardı Şinto
rahibi olurlardı, tek fark müslüman ülkede doğmaları.
Dediğiniz gibi orada doğsaydılar
Rahip olacaklardı... Burada doğmuşlar Rahipliği İMAM mayişetiyle GİZLİCE yapıyorlar...
Bizim dinimizde RUHBAN yoktur, maaş yoktur...
Bizim dinimizde papaz ve haham yoktur.
Bir Fatiha bilen her Halis kişi
DEVAMLI ve PARALI olmamak şartıyla namaz kıldırabilir ve o
gün namaz kıldıran aranızdan her kim ise... cemaatten birinin ÇAY ısmarlamasını bile REDDETMELİDİR. O gün için...
<> 9-Tevbe/34: Ey iman edenler, şurası bir
gerçektir ki, ahbar ve ruhbandan bir çoğu, insanların mallarını
haksız yere yerler ve Allah yolundan saptırırlar. Bir de altın
ve gümüşü hazineye doldurup, onları Allah yolunda sarf etmeyenleri bu
yüzden acıklı bir azap ile müjdele!
"Bir de altın ve gümüşü hazineye doldurup, onları
Allah yolunda sarf etmeyenleri bu yüzden acıklı bir azap ile
müjdele!"
İŞTE
[JP] Bu ayette önceki Haham ve Papazlar gibi BİZİM MÜSLÜMAN PAPAZLARIN ACIKLI BİR AZABI var ki
Ben değil; Allah GÖNDERİYOR
bu azabı...
<JP> Doğru söz alkışlanır.
Ama bence bütün imamlar öyle değil
<> Sana dini tebliğ eden senden ücret
alıyorsa onda bir yamukluk vardır [JP]
Allahaşkına ve de
Lütfen "Eğer MAAŞ alıyorlarsa"
ve de "Devamlı imam iseler" Bu kişilerin ardında namaz
kılarsanız "VEYL o
namaz kılanlara ki, kıldıkları namazdan GAFİL'dirler" uyarınca VEYL(Cehennem)'e giderler...
Onun için Allaşkına
dedim...
Toplaşın Orhaneli,
Elbistan vb. BİRİNİZ
imam olsun. İşte sağ sütunda CEMAAT var. Bir Kur'a bir sıra, Mesela [G] İMAM olsun bu gece... Yarın öğleden
önceki TARAF namazını da
mesela [B] kıldırsın. Ama [B] ASLA ücret almasın, bordroya bağlanmasın... Yoksa
onlar Cehennemde kendine odun olur, eritilmiş ve içirilmiş olur...
<JP> Kendini cehenneme atmaktır
<B> Benim öyle bir niyetim olmadı,
olmaz da
:=)
<İ> Ticaret helal ama tebliğ karşılığı
ücret HARAM..... Bunun adı basbayağı ruhban..... İmam falan
değil. RUHBAN
Evet [İ] onun adı PAPAZ.
Müezzin=ZANGOÇ. (Maaş alıyorlarsa tabii.)
Müftü=Bishop (Piskopos)
Diyanet İşleri Başkanı=Kardinal.
<İ> Deccalin 72 fıkrası
böyle yetişiyor hocam
Evet [İ] sen de ben kadar dertlisin.
<İ> :) Konya faktörü
Bu arada bir de reklam geçeyim: "[İ]
ben olmasam ne yapardın, İyi ki varım" dermişim.
<> :))
<JP> İMAM=DEVLET BAŞKANI maaş
almazsa ve hiçbir gelir kaynağı da yoksa, devletin işlerini
aksatıp ticaret mi yapsın, yoksa makul bir maaşı kabul mu
etsin?
İmam=Devletbaşkanı
anlamında değil... Devletbaşkanı=Halife. (O ülkenin
Cumhurbaşkanı)
<JP> Önder demek değil
mi?
Arada bir İMAMLIK yapar/yapmalıdır.
ARADA BİR. Çünkü köşkün
bahçıvanı da İMAM
olacak ve devlet başkanı onun arkasında duracak.
Konu mutmain mi?
<> Peygamberimiz (sav), Hz. Ebu Bekir, Hz.
Ömer, sürekli imamlık da yapmadılar mı?
Hayır eğer tüm
sahabe birer kez imamlık yapsaydı, benim açılmamış 492
mektubuma dönerdi ortalık... Bir kere yapıp sırayı
veriyorlardı. Birbirlerine ikram ediyorlardı.
Ömer en arkaya geçerdi.
Gerekçesi şuydu: "Bekir'in babası benden daha çok Ayet
ezberledi", "Ali Okuma-Yazma biliyor, ben onun arkasında değil
arkasının arkasında bile durmaya layık değilim."
Bekir'in babası = Ebu
Bekir
<JP> Siz daha iyi
bilirsiniz.
Allahalem=Allah en iyisini
bilir.
<BilgeKagan> ... Sağlıcakla
vesselam
Kendini özletme bilg.
<BilgeKagan> merak etmeyin
Çok hoş BİLGE. Yazmıştım
ya:
Aklını ukala olarak
kullanana BİLGİÇ denir ve
taslaktır, müsveddedir.
Aklını MAKUL kullanana BİLGE denir.
Salt AKIL kullanana ise BİLGİN
denir.
Ben? Ben bilgeyim. Makul
kullanıyorum aklımı ve belki Sekar'ı haketmeyeceğim.
Son nefeste belli olacak...
Bu gece şu an EN UZUN
?????????????????? gece... Bu akşam ezanıyla girdik ve fecre kadar en
kısa günü yaşıyoruz ve/veya en uzun geceyi.
<> Son nefesten önce bilgin olmak yok mu?
Hayır... Amel defteri ve
defteri kebir SON NEFESTE dürülüyor
ve bize ne olduğumuz bildiriliyor.
[JP]'nin dediği gibi biz ne Cennet'e ne
Cehennem'e gönderen ŞİRK
birer YARGIÇ değiliz.
Allah bildirdiyse ve Allah VAADİNDEN hiç dönmeyeceği
için (Ebi Leheb Ebu Süfyan gibi kişilerin Cehennem'e gideceğini, İbrahim
ve İdris gibilerin ise YÜKSEK
CENNET MAKAMLARINA gittiklerini) biliyoruz. Şeytanın Cehennemde
"SİCCİN" denen
daha hafif azaplı bir yere gideceğini biliyoruz.
Veyl'den çok daha hafif azabı
var... Çünkü Şeytan ALLAH'ı
inkar etmez İNKAR ETTİRTİR.
Şeytan Allah ile birebir konuşmuştur, pazarlık ahit yapılmıştır.
Neden inkar etsin ki?
Fakat bir ATEİST ???????? Ondan aşağı
ve bir Münafık yani 200'lü DUBLE
olarak ondan da aşağıda ĞAYYE
kuyusunda en acıklı azabı görecektir ve bunların içinde
"KUR'AN OKUYARAK" bize
"NAMAZ kıldıran"
KİŞİLER ve hele hele
mezheb tellallığı yapanlar (Ali İmran 102'den itibaren
okuyunuz) Ğayye-Veyl kuyuları savaşı verecekler. Şeytan
bile onlardan daha az azap görecek...
Ben hep Kur'an'dan konuşurum.
Bu söylediklerimin hepsi Kur'an'da var. Kur'an çok DETAYLI ayrıntılı TAFSİLATLI bir kitaptır. Herşey en ince ayrıntısına
kadar açıklanmıştır. Zülef dahil Allah'ın seçtiği
tüm kelimeler 7 anlamlıdır. (7 Zahirde 7 Batında) hatta 14
anlamlıdır. Hatta Nur-35 gibi 49 anlamlıdır.
O kelimeler ve yazılışları
çok önemlidir. Hatırlayınız:
Tayyar (uçak mı?) yoksa
Tayyar (Kuş mu)?
DOĞRU Ç O Ğ U L
hangisi, Alihe mi, İlahe mi?
Ve şimdi sizden bir
kelime daha rica ediyorum: Ankebut suresi 41 gibiydi galiba. "Allah'tan başkasını
dost edinenlerin durumu, kendisine yuva edinmiş bir Örümcek M İ
S A L İ gibidir."
Bu ayetin arapçasını
yazar mısınız? Bir çoğul FACİASI daha bekliyor bizi çünkü...
<> Evliya
kelimesi mi?
Evet... El Weli Allah'ın
ALLAH gibi ÖZEL adıdır. Allah+lar yapamadığın gibi
Evliya+lar da yapamazsın.
<> 29-Ankebut/41: Allah'tan başka dostlar
edinenlerin durumu, kendine yuva yapan örümceğin durumu gibidir. Evlerin
en dayanıksızı ise şüphesiz örümceğin yuvasıdır.
Keşke bilseler.
<> 29-Ankebut/41: meselu'llezîne ittekhazû min
dûnillâhi ewliyâe ke meseli'l-ankebûti ittekhazet beyten we inne ewhene'l
büyûti le beytu'l ankebûti lew kânû ya~lemûn
"min dûnillâhi ewliyâe"
Yani "ALLAH+LAR NEYSE VELİ+LER de
odur" diyor ayet.
Allah'ın adları:
Rahman+lar, Rahim+ler, Rezzak+lar, Ehad+lar (Birler????), Wahid+ler o l
a b i l i r m i ?
"dûnillâhi
ewliyâe"
dûnillâhi=Allah'a yaptığınız
gibi (Çoğul kastediliyor) Evliya*e yapamazsınız.
Arapça DOST=HALİL'dir, başka
yoktur.
Veli=Koruyucu demektir. (Öğrenci
velisi misali) Velinimet misali. Sizi elinizden tutup (Kur'an ve Elçi indirip)
Okul'a (Ahırete) götüren veliniz.
VELİ ÇOĞUL OLMAZ. La Evliyae illel Veliyy. LA
EVLİYAE. Bilmem anlatabildim mi?
<> Evet
La (İlahe/evliya) illa
Allah/Veliy
Peki bu kadar VELİ-Evliya ne oldu? Paralı
imamlarımız gibi MİSYONER
sınıfı da REDDEDİLDİ.
Gördünüz mü? Kalpleriniz
mühürlü değil çünkü SİZ
Hanifsiniz. Gördünüz mü?
<> evet
Hani velileriniz, kutuplarınız,
Ğavzlarınız ve ğavzı azamlarınız...
Veli=Allah'tır. Allah DOST=Halil edinirse edinir. (Halilullah
ve Halilürrahman'ı anımsayınız)
Şunu söyleyebilirsiniz:
Ben Mewlana'yım. Yani Velinin elinden tutup götürdüğü çocuğum...
Mevlana Celaleddini Rumi, Mevlana Halidi Bağdadi...
Enel hak=Ben ALLAH'ım diyemezsiniz. Bunu VELİ söyler, evliya söyler.
Mevlana olan kişi Ene'l ABDÜL HAKK
der. Hakkın=Allah'ın KULUYUM
der "bizzatihi kendisiyim" demez.
El-HAKK=Allah'ın
adıdır. GERÇEK demek değildir.
Gerçek olarak kullandığınızda: Ene Filhakıyka
dersiniz. Ben bir gerçeğim.
Eğer bu işin
Hakka'sı ve de Hukka'sı ve de HUKUK'u
hep bu köktendir. En iyi bilinen şekli de HAKİKAT'tır. Hakikat gerçek demek değildir. Türkçe
gerçek kelimesinin arapça karşılığı El-Sah (Essah,
sahi, sahici, Sahih dir).
Sahih hadis=HAKİKAT DEĞİLdir. Demek
ki YALANI ÇOK KATMIŞLAR Kİ
bir de S A H İ H
demek zorunda kalmışlar: "Bak bu hadis Çok sahih, bu da
az sahih". Üniversitemizin İlahiyat bölümünde bunlar öğretiliyor
şu an...
Ma Kane HADİSen Y Ü F T E R A (İftira atmak)
Bu Kur'an HAKTIR diyor Allah ayetinde ve de
Yusuf-111'i anlatıyor: "Kur'an sizin HADİS'leriniz gibi İFTİRA
değildir" diyor ALLAH.
Ama nasıl tercüme
ediyorlar? "Kuran uydurulmuş
bir söz değildir" diye... Aslını yazamıyorlar,
Çünkü HADİS ticareti yapılıyor.
Sultanlar saltanatı HADİSLERE dayalı bir fıkıh
ile yürütüyorlar. HAKK'ın fıkhı
olan HuKuK'a dayandırmıyorlar.
Allah Hukuğunu iplemiyorlar...
Oysa topluca Allah'ın
ipine tutunmamız emredilmiş.
Lebbeyk Yarabbi
Lebbeyk Yarabbi
Lebbeyk Yarabbi
İpi tutmamı sağla
İpi tutmamı sağla
ipi tutmamı sağla
Rabbim İPİN UCUNU VER ELİME.
Lebbeyk!!!!!!!
Amin.
<> amin
<> inş
<> Bence bizim bu hadis
olayını artık aşmamız gerek.
Evet. Evliyalar n'olacak şimdi? Evliya masallarımız. O
güzel menkıbelerimiz. Uçan seccadelerimiz, evliyalarımızın
kerametleri.
<> Güzel hikayeler
Ğavzı Azam İmamı
Gazali (Gazali=Gavs+Ali. (Ali yüce-yüksek anlamında)) El Aliyy de Allah'ımızın
adıdır. Teali ve Teala olarak da kullanılabilir. Bazen de birleşik
isimlerde. (Aliyyül Azim gibi)
<> Yahudi devşirmesi olan Buhari idi
değil mi?
Evet
Buhari Aral gölünde açıkta suyun üstünde namaz kılarmış.
<> Halkımız böyle dogmalara çok
yatkın
<> Gazzal'lı İmam'a kim Gaws
diyor?
Kendisinin seçtiği ad
bu. Ğayn-vav ve Ze ile yazılıyor. (Arada VAV=VE var) Ebyad=Beyaz,
dad gibi, Beyazıd=Yezid'in babası gibi.
<> Gazzal diye bir yer yok mu?
Orada bize tufa atılmış.
Nurculuk=NURSİ kasabası ya.... Kürtçe Nurs ne demek?
??????
<> Köyün adı, Nur ile ilgisi yok
Çok iyi biliyorsunuz aslında
aklınıza gelmiyor.
<> Yer ismi mi
Evet NUR nun
vav ve Ra ile yazılır. Köyün adında Nun esreli elif ra ve sin
var. Nur ile hiçbir ilgisi yok. (VAV
yok)
<> Nisra
Hayır şuradan
gidelim: Merdasi (Şimdi Mardin kapı diye değiştirildi)
Kürtçeydi. Mardin Arapça ama gramer kürtçe... Nusaybin Arabça ama Nursi dersen
Nusaybin kapısı oluyor. Hani Konya yolu, İstanbul yolu falan
dersiniz ya Ankara'da.
<> Kuvva-i
milliyeye bile katılmamış bir süfyanist.
<> Bitlis'i
Atatürk ile birlikte kurtarmadı mı?
Saidi Kürdi ile birlikte
Atatürk'e isyandaydı. Sadece teslim oldu ve hemen tutuklandı.
Kendinden teslim olduğu için DOKUNULMADI.
<> O ayaklanma bize Musul-Kerkük'e mal
oldu.
Evet
Erbil, Süleymaniye, Altunkapu, Saruçay, Aladağ vb.
<> Bence Şeyh Said'le karıştırıyorsunuz?
İkisi de Kürt ve Said ve
şeyhtir ve de aynı aşiretten. (Belki akrabadır) Bunların
tümü rastlantı mı? Kitabında diyor ki: "Ben kürdistan'ın
Nursi kasabasında doğan eski sait'im ...."
<> Evet şeyh sait ayrı ama
ayaklanma ve sait i nursi aynı yerdeler
<> Dedesinin babasının adının
Kumral olduğunu söylüyor: Mirza bin Mirza bin Kumral.
Kumrallar Mısır
Fellahlarıdır, yani Araptırlar. İki said Kürdi de halis
kürttür.
(Bu aşağılama
değil. Ben de Danimarkalıyım. Ama T Ü
R K Ü M .) Onlar da T Ü R K olsunlar.
Buradan yiyip içiyoruz aynı
tastan yiyoruz. Laz, Çerkez, Abaza, Abkhaz, Gürcü, Pomak, Çingene, Danimarkalı,
Yörük, Seğmen, Efe, hepimiz... Kürt, arap, Ermeni, hepimiz AYNI KAPTAN YİYEN TÜRKLERİZ. KENUD olmamız Allah tarafından yasaklanmıştır.
BİZ BİR MİLLETİZ: Adımız Türk. Senin annen Çerkez baban
Kürt, Deden Arap ninen ise Türk olabilir ama biz AYYILDIZ'ın PARANTEZİ
içinde ve Ezan seslerinin eriştiği heryerde TÜRK'üz...
Bunu öğrenemedik!
Amerikan milleti yok AMERİKALI var. Kimse özbe öz değil...
Benim eşimin bile annesi İtalyan babası İrlandalıydı.
Bacanağımın babası Alman annesi kızılderiliydi...
Ama anthem çalındığında
hepsi ihtiram duruşuna geçerlerdi, tümü saygıyla marşın
bitmesini beklerlerdi. Koşa koşa askere giderlerdi.
Şimdi Amerikalı ile
TÜRK aynıdır.
<> Japonlara da siz Türküsünüz mü diyelim
<> Altay dil grubundayız onlarla
Irkçılık ile bir
yere gidemezsin. Çünkü Türkler Turan ırkındandır. (Resesif ırk)
Tüm Turanlılar sarışın olduğundan (Finliler, Macarlar,
Estonlar vb.) baskın dominant olan milletlere çekinik kaldılar.
Finliler sibiryada ıssız ortamda kendilerini korudu. Ural ırkı
SAF sarışın kaldı.
Fakat Altay ırkı öyle olmadı:
1. Arialılarla karıştı
(Azeriler gibi)
2. Cengiz döneminde moğol
ırkıyla karıştı
3. Daha önce Moğollar da
ÇİNLİLER ile karıştığından
Çinli modelinde fakat TÜRK diliyle
konuştular.
4. Timur, Ogeday, Çağatay
vb. dönemindeki ikinci karışımdan TATAR ve KAZAKLAR çıktı...
Onlar da Moğol-Türklerdir. Dilleri türkçedir ama tiplemeleri moğoldur...
Bunun için diyorum ki:
"Irkçılık kriterleri" bizi mahveder.
"Amerikalı"
olmayız.... Yani Türk'üz, kürt danimarkalı farketmez. Öyle değil
mi?
Kuman-Kıpçak ve Sabır
türkleri tamamen sarışın. Balkar (Altınordu ve Bulgarlar)
tamamı sarışın. Volga Bulgarlarının tamamı
açık renk gözlü... Altınordu devletinde ordunun iki tipi vardı:
Moğol (Tatar) askerler ve Bulgar (Slavlaşma öncesi Balgar Türkleri)
askerler.
<> Gobi ve Taklamakan çöllerinde Türklerin
en eski fizyolojisi, bulunan mumyalar ile açığa çıktı...
<> Güneş dil teorisi var
Güneş dil teorisi şunun
için yanlış:
1. Bir tufan koptu ve
içasyada okyanus oluştu.
"Gökyüzü suyunu tut,
yeryüzü suyunu yut" ayeti uyarınca hızla bu deniz geri çekildi.
Hazer ve Karadeniz ile Aral vb. göllere, Baykal, Balkaş gibi küçük iç
denizlere ve Taklamakan gibi Gobi tarım ısığ gibi kalıntılara
dönüştü.
Dünyanın eğimi ile
ilgili rüzgar deneyi ve simulasyonlara göre Tanrıdağlarına (Tienşan)
bir gemi kondu. Nüfus arttı sular çekildi. Dağ zirveleri ADA durumundaydı.
O gemideki hayvanlar da çoğaldı.
Kimi tekir insana sığındı (Tiger) kedicik oldu. Kimi Kurt
ve Çakal ile Tilki de insana sığındı Köpekçik oldu. Kimi
kaz uçtu kimi uçmadı. Kimi sülün uçtu kimi tavuk uçmadı. Atlar
geminin içinde daha evcilleşmişlerdi. BİR ÇİFT AT Yani Adem-Havvalar GAYRI doğal S E L E K S İ Y O N .
İnsanlar da tek meşgaleleri
olan "Hayvanlar" ile içli dışlı oldular. Hayvanlar da
öyle evcilleşti bir çoğu. Ama çoğalma sürecinde "Av-avcı"
ilişkisi denen beslenme içgüdüsü ortaya çıktı.
Otlaklar bitti... Sular
çekildi... Hayvanlar birer LEİ
yönü buldular. Örneğin Develer, Filler, Aslan-Kaplan vb. GÜNEYE indiler Hindistan yarımadasına.
Sonra da Arabistan üzerinden Afrikaya falan...
Nereden biliyoruz?
Çünkü örneğin Asya
devesi ÇİFT hörgüçlüdür. Asya fili
ile Afrika fili kulak büyüklüğünden ve cüsseden başlayarak daha farklıdır.
Bengal ve Kenya kaplanları birbiriyle AYNI
DİLİ konuşmazlar anlaşamazlar ve aynı kafeste
çiftleşemezler. Sibirya kaplanı ile Pampaların dağ kaplanı
birbirine ilk tanıştırıldıklarında ölümcül
yaralar almak bahasına birbirine girdiler.
Bunlardan dolayı Afrika
ve Hindistan hattını ortaya koydum.
Sıcak yöne gidildi...
Esmerlerin dünyasıydı.
Sarışınlar
(Albinolar=Sibirya kaplanı gibi olanlar) KÖLE idi. Sarı saçlı doğmak, açık renk gözlü
olmak bir "UTANÇ" idi.
Melezler biraz koyulaşıyorlardı.
(Slavlar) Ama onlara Slav=Köle diyorlardı çünkü Hami'nin kara negrosu ve
Sami'nin buğday esmer ırkı SİYAH
idi.
Köle (Almanca Sklawe, İngilizce
Slave) BEYAZLAR içindi...
Ama tarih intikam aldı...
Daha sonra "Tersyüz oldular". Siyahlar köle oldu...
Ve SLAVE=Köleler kendi tabu hayvanlarının peşine
gittiler. Yani özgürlüğe KUZEYE
kaçtılar. Atların ve Ren geyikleri/Karibuların SULARDA yüzdüğünü ve karşı
kıyıya çıktığını hayretle gördüler...
Kölelikten özgürlüğe doğru
kazan kaldırmadan sessizce bir "Sürü göçünde" atların
yelelerine, Geyiklerin boynuzlarına tutunup yüzdüler.
İlk grup ALTAY dağlarına çıktı.
Oraya Erkenden yeni konanlar anlamında (Konmak çadır kurmak.
Kon=Koni/Huni=Çadır.) [Ergenekon dendi].
Sular iyice çekildiğinde
siyah efendiler geldiler ve onları kıstırdılar. Ural sarışınları
şimdiki Skandinavya-Baltık'a kaçtılar.
Altay sarışınları
da tersine Yamm (Çin ırkının) alanına DOĞUYA, kuzeydoğuya kaçtılar. Onlarla karıştılar.
Moğol, Tunguz, Yukagiri, Çukçi, Buryat vb. gibi Moğol ırkları
oluştu.
Turan dili Mançulara, Kore ve
Japonya'ya kadar yayıldı. Konuşanlar Mongol/Çinli idi ama
dilleri Turancaydı. Turanlılar TİPlerini
kaybetseler de bir intikam olarak DİLLERİNİ
bırakmışlardı.
Öteki kalan köleler de
geçtiler en sonra... Ama onlar artık "ARİ" dili konuşuyorlardı. O ikinci ve çok kıdemli
Slave=Köleler bugünkü Slavlardır. Maalesef o hergeleler Turan ırkındandır.
Onların bir kabilesi
Turan kabilesidir. (Dargi, Lezgi, Laz, Kerket vb.) Bunların da dili
Aricedir.
Ama Dağıstan'ın
öteki kabileleri Türk olmadığı halde Türkçe konuşurlar. Bu
da onların TURANlı olduğunu
gösterir.
Ergenekon belki biraz da
Manas sagaları böyle olabilir... Yafes soyu köle olabilir.
(Asena=Açina=Atna=Athena), Urom ve Uromil (Romus ve Romulus.) belki aynı DİŞİ KURT'un pallas
Athenea'nın emzirdiği OĞUZ
boyları, biri OĞUZ olan
iki kardeşdi belki de... Belki de Romus=Oğuz idi kimbilir?
Yafes=Yavuz olduğunu biliyoruz ya... Olamaz mı?
<> Romanın kuruluşunda da kurt
hikayesi var
İnanın ben bir
senaryo yazmıyorum. Ben ORADAYDIM
der gibi biliyorum bu gerçek mi? Ha/vet (I/O)
<> Teşekkürler hocam, yine bilinmezler
arasındaki bağlar kuruldu.
Ben diyorum şu Hans
olmasa şu hayat çekilmezdi diyorum da inanmıyorsunuz!
<> Ama hocam gerçekten nazar değer
diye korkuyorum
<> fuzy logic
Mantıklı mı değil
mi?
<> Kesinlikle.
İyi ki atlar ve geyikler
varmış. Yoksa Araplar gibi develerin peşinden Sahra çölüne
gidecekmişiz.
<> Zaten arkeoloji ve genetik bilimi bu
yolda tarihi çözümlüyor. Yani son yılların bulguları sizi doğruluyor.
Biliyorum...
Atlantis = NUH tufanı.
<> Atlantis, Ege'de miydi?
Ege'de bir adacığa sığmayacak
kadar bir DÜNYA devleti. MU, Gondwana vb.. Atlantis'i deniz
yutuyor. Gondwana'yı ise deniz değil BÜYÜK KASARGA yıkıyor.
Bazıları da Azor
adalarını ya da Helgoland adasını Atlantis olarak
niteliyor.
<> Egeid karası varmış
orada, denize gömülmüş?
Egedeki adanın adı
Santorin, böyle resif biçiminde bir ada. Sadece bildik Miken-Girit tipi.
Anphoralar çıkıyor denizden. Santorin adası asla Atlantis
olamaz. Çünkü toprak çok küçük ve bir rıhtım var ama KALE hiç yok... Su yok (Taşımayla
geliyor) dolayısıyla ekin işlemi de yok... Yani mantıklı
değil.
[] http://hanifislam.com/mih/wp-content/uploads/2017/12/santorin.jpg
Şiddetli rüzgarı da
Kur'an bildiriyor.
Ad ve Semud maddelerine
bakarsak, Birisi şiddetli bir rüzgarın diğeri ise SES bombasının yokettiği
iki DEV uygarlık... Atlantis
ise NUH tufanı ile CUK yerli yerine oturuyor... Lojik de
böyle diyor.
<> Birisi bana Manisa'nın oralarda
demişti
Manisa'da bir olağanüstülük
yok. Sadece Spil dağı, istilalara karşı çok iyi ve doğal
bir kale oluveriyor. Burası Smirna'nın ahalisinin iyon vb. akınlarından
kaçtığı ve tırmandığı bir dağdır.
Yöreye Manisa (Magneta) adı
verilmesinin nedeni bilindiği gibi MIKNATIS
bu dağda keşfedildi. Elektro-Magnetik demek Elektro-MANİSA demek.
<> Bunu da türkçeleştirdik
Evet Manisa'nın antik adı
Magneta'dır. Mıknatısın adı ise Manisa taşı'dır.
Arapça Mıknatıs. (Ama Rumcadır. Araplar Mechanic kelimesini MİHANİKİ diye aynen
Yunanlılardan almışlardır.)
Filozof=Feylesufi gibi,
Ether=Esir gibi.
Aslında Esir Kur'an'da
Ma'dır. Bunun SU olmadığını nereden anlıyoruz?
<> Mu'yla
ilgisi var mı?
Evet Mu ile ilgisi var. İnka
dilinde Suların babası=MaNoa (Nuh).
Ma'nın su olup olmadığını
şuradan anlıyoruz. Su size siz suya istila (Müstewil) olursunuz. Ya
batarsınız (Ğark) ya da üzerinde yüzersiniz (Bahriye). İşte
buna İSTİLA deniyor.
Ama ALLAH ARŞ'ı
istila etmedi, İSTİWA
etti. Bunun bir çok anlamından biri şu: İstila'da siz
"Ma/Su"ya batarsınız, istiva'da ise o MA (ESİR) SİZE TUTUNUR. Siz olmazsanız ESİR mahvolur.
Esir'in su olmadığını
bir tek harf farkından anlıyoruz: istiLa/istiWa.
Kur'an meallerine bakın,
şöyle diyor: "Arş'ı İSTİLA
etti ve Arş'ı SU üzerinde
idi". Evlere şenlik mealperestlerimizin gaflarından biri daha. O
ayeti bulabilir misiniz? Fussilet'te miydi acaba?
<> AD, Hz. Hud..... SEMUD Hz. Salih'in kavmi, yani bu medeniyetler, Atlantis ve Mu'dan sonra (NUH tufanı-Venüs gezegeninin
Jupiter'den kopup yörüngeye oturmasından sonra) bölgesel felaket yaşamış
oluyorlar??
Velikowski bu işi iyi
biliyordu, o da ORADAYDI Colision
World'u yazarken... Ha/vet olarak oradaydı. Ayın görünmeyen yüzünün
haritasını çizdi verdi ve aynen ÇIKTI.
O oradaydı...
<> Anlıyorum
Bunun anlamı şu
olmalı: Geleceğin çocuğu olan Velikowski defalarca Ay'daki Luna
park'lara ve kolonilere gitmişti.
Aristarkus kraterinden Brahe kraterine kadar heryeri biliyordu.
Geçmişte bir kez daha VAR olunca "Haritayı
çizdi", hepsi bu fuzy Logic mi?
<> Ok profesör çok açık oldu
Boşuna demiyorum adam
oradaydı. Gözleriyle GÖRDÜ
diye... Tutup da Jules Verne'nin hayali uzay gemisine binip Ay'a ve Jüpiter
uydularına gitmedi herhalde. Bu daha da mı açıklayıcı
oldu.
<> :))
;=))
Yorulmadınız mı?
Sahur da yok. (Bu arada 8 gün Oruç borcum var. Ona da yarın başlasam
artık. Bayram rehaveti geldi üstüne de kar fırtınası
bindi.)
<> Hocam size doyum
olmuyor, hep geç saatlere kadar monitör başında tutuyoruz, hakkınızı
hellal edin ne olur
Sizler hakkınızı helal edin. Ben
monitor başında sizin için varım, hem de kesintisiz.
<> Allah razı olsun
<> Sonsuz kere Allah razı olsun
Pazar günü:
Önce
1. KEHF (Musa-Hızır) aceleyle bitirilecek.
2. NUR-35 içinde tüm teknolojileri bir bir 7 Mesaniyle bulacağız
inşaallah.
3. Ardından gelecek konu
(Nur-35 demek TARIK suresi demek)
<> Evet hocam soru almaksızın
cifire girelim artık
<> İnşallah nur 35i de
bekliyoruz.
Sonra dünyada ilk ve tek
kimsenin bilmediği CİFİR
matematiğinin o öncü çizimlerine gireceğiz. Bu arada artçıl
çizimler de göndermeliyim.
Giderek zorlaşıyor
ama, Türkçe'ye hakim olmama güveniyorum, daha doğrusu iyi meram
anlatabiliyorum. Zor da olsa göstereceğiz Cifir'i.
Dedik ya, burada TARİH yazılıyor.
<> Hocam sayenizde hiç ulaşılmayan
sıralara ulaşıyoruz Allah ilminizi artırsın bizim duamız
ancak bu...
Sağol dostum... Bir daha
söylüyorum: Ben ben değilim. Ben yazmıyorum. Ben Kur'an'dan KOPYA çekiyorum, size sunuyorum, hepsi
bu. Benimki ilahi bir üçkağıtçılık. Kur'an ve OKU emri olmasaydı ben bir HİÇTİM.
<> hocam biraz ontolojik
konulara değinsek
Olur ontolojiyi severim.
Geronimoooooooooooo
saati gelmedi mi?
<> siz bilirsiniz sizi
yormayalım hayırlı geceler
<> Geronimoooooooooo vamos
senor
Şu işe bak. Kötü
bir sürpriz. Bana bir exe geldi yakın arkadaştan. Açtım ve şok
oldum. Bulgaristan ve spiker kızlar soyunuyor. Şu anda bunu
izliyorum.
<> :))
Çöpe gönderdim ama çöp
kutusunu boşalt demedim.
<> Evet flaş haberdi
bu gün
Ben haber izlemedim. Adı
Velka 20 yaşında. TV okulu (Üniversite) son sınıf öğrencisi.
Ben manken sanmıştım. Okul ikincisi, 4 dil biliyor. Aman Tanrım.
Nazar değmesin. Valla ayıp olmasa size de gönderirdim. Bu kadar akıllı
bir kız daha olamaz.
<> :)))))
<> Sizin izlediğinizi biz de izleriz.
Ben bilinçli izlemedim arkadaşım
diye açtım. Ama bu kadar akıllı kızlar aynı zamanda bu
kadar güzeller midir? Bulgaristan'da.
<> hocam Allah sizi
nazardan korusun bence
Sağolun... Ciddiye almayın
söylediklerimi. Sadece sıradan bir adamım. Bunun görülmesini
istiyorum. Olduğum gibi...
<> evet farkındayız
hocam bazen bilerek yaptığınızın
Evet bilerek ve riyakarlık
olmasın diye fikrimi yüksek sesle yazdım.
Kızımın inanılmaz
yetenekleri var, biyografisine vuruldum. Anadili gibi ing, Fr. Alm, Rusça ve
tüm Slav dilleri... Hayda bunu okumamıştım 4 değil bu
düzinelerle dil biliyor.
TV teknisyeni, stüdyo amiri,
Bilgisayar programcısı. (Yönetim odası ox programı) Size
müjde Bekarmış.
Huriler bunlardan acaba kaç
kat daha güzel.
Tamam geri dönüşüm
kutusu tamamen boşaltıldı. DÜNYA
HAYATI gibi çabucak geçti gitti.
<> rüya
Yine ölmeden ÖLMEK saati geldi... Herşey kararında
olmalı...
<> evet denge=karar
<> Selam ve sevgiyle
<> ig
ig.
<> by
bye, i.g
<> iyi geceler
Kimse gitmiyor. Yahu uyusanıza.
<> Önden buyrun.
<> Geronimoooo
<> Sizi bekliyoruz
Benden de geronimooooooooo