Chat n° 023 - Tarih: 21 kasım 2001

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg'e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.

 

[] Kaptan aiberg_ nickiyle bağlandı

<> selam selam

 

slm&slm en güzel kokan nefesler, oruçlular. Ramazan'ın bereketi El Alim'in İlmi üzerinize olsun.

 

<> inşallah

<> amin

 

Ramazan çok hoş bir şey. "Sağlıklı ve yolcu olmayan için". Şekeri düşen, acizlenen için de "Tutma, başkasını doyur" diye mükemmel bir "İMECE" yolu.

Ramazan fakir doyurma bayramıdır aynı zamanda...

Kurban'da evlere et girer. Ramazan da ise diğer tüm mineraller, vegetaryen yiyecekleri... (Hububat, bakliyat vb.)

Sonra şeker bayramı... Diabetler bayramı... Şeker kaybını regüle eder.

 

<> Ayın 15'inde oruç tutmaya başladık, Araplardan 2 gün, Türkiye'den 1 gün önce. Ay doğmuştu çünkü. Diyanet 30 gün oruç tutturuyor. Ama 14 Aralıkta yeni ay doğacak ve bu bayramın ilk günü olacak değil mi? Yani toplam 29 gün oruç tutacağız?

 

Ay ile ilgili takvim anlayışını bundan 6000 yıl öncelerde Hz. İbrahim koymuştu. Aylar 30,5 gün idi.

Ay dünya çevresinde giderek kısalan bir peryod izler. Yani çekim etkisiyle dolanım süresi (peryodu) giderek kısalır. Belirli bir mesafeye gelince de (çekim etkisiyle) bu kez uzaklaşmaya başlar. Ay 6000 yılda yaklaştı ve sonra da uzaklaşıyor.

Oruç 28 güne inmişti, şimdi 29 güne çıkıyor.

Arada bir de buçuk var: bu yüzden iki saat dilimi geçen Türkiye'de İKİ ayrı BAŞLANGIÇ var. İskenderun üzerinden geçen bir meridyen (boylam), Türkiye'yi iki saat dilimine bölüyor.

Doğuda kalanlar "Arabistan" saatiyle

Batıda kalanlar ise "Balkan, Atina ve hatta Avusturya" saatiyle

Aynı mantıkla da Mağrib (Libya, Tunus, Fas, Cezayir ve Atlas ülkeleri) İskenderun boylamı batısında kaldığı için BİR GÜN SONRA bayrama girecek ya da yeni ay'ı idrak edecektir.

İskenderun batısında yaşayanlar ile doğusunda yaşayanlar şu buçuk yüzünden (Örneğin 365 tam 1/4 gün gibi) bir tek saat farkına rağmen, BİR GÜN gibi büyüyor. Nasıl ki, dört yılda bir Şubat 29 gün oluyorsa, maalesef aynı durum bizim Ramazan sürecinde de geçerli.

 

<> selam dinlemekteyim

 

(Slm [candaş];-) dinlemek kalmak benim gibi bir gevezenin yanında yazgınız oldu.

 

<> estafurullah.

<> 14 Aralık bayramın ilk günü, doğru mu? Astronomi programına göre, 14 Aralık saat 22:49'da yeni ay görünecek. (Ankara saati ile)

 

Bu yıl Ay bildirdiğin zaman girecektir. Göründüğünde BAYRAM başlamış olacaktır.

Diyanet AY'ı değil, kafasındaki takvimi (Sözde bilimselmiş) izleyen en cahil kurumlarımızdan biridir. Diyaneti ise devlet ya da kendisi değildir, VAKIF denen bir "Sünni, Hanefi, Zaman zaman Nurcu, zaman zaman resmen Nakşibendi bir YATIRIM'dır." Diyanet Vakfı Din İşleri Yüksek Kurulunun tamamını işgal etmiştir.

 

<> 14 Aralık oruç tutulacak mı tutulmayacak mı?

<> Tutulması gerek bu hesapça

<> Ay gece göründüğü için mi o gün tutuyoruz?

 

Bazen AY güpegündüz öğleden sonra da görünür bilirsiniz, görmüşsünüzdür.

AY'ın görülmesi bir KAMERİ AY'ın bitmesi ötekinin girmesi demektir. Nasıl ki Günün iki tarafının namazını çok HASSAS olan  S A L A T I   V U S T A  belirliyorsa, Ayların vasatı da "Şehri Ramazan Vusta"sıdır.

AY tek göstergemizdir, başkaca bunun yerine geçecek HİÇBİR GÖSTERGE daha yoktur hanifdaşlar...

Buraya kadar sorulacak bir soru var mı?

Ramazan diyanetten bir gün önce girdi. Küsuru nedeniyle 29 gün sürecektir.

 

<> Kasım 15'i oruçlu geçirdik. Kasım 15'de ay 8:41'de doğmuş.

 

Evet. 29 gün eklediğimizde

 

<> Doğru oldu mu tam olarak?

 

Bu doğru. Çünkü ben astronomum, mesleğim bu. O gün Oruç tutmanızı ben teşvik ettim. Bir gün önce başladık. Ay'ı gören (Yeni ay'ı) İskenderun doğusu ve batısına "Göreceli" bir durum var. Ay Hakkari'de Edirne'ye göre tam bir saat 34 dakika önce görünüyor.

 

<> Peki öğle vakti doğsaydı bir gün sonra mı başlayacaktık oruca?

 

Akşamı idrak eden o gece sahura kalkar. Sabah ya da öğlen doğması bir şey fark ettirmez. O gece Sahuru haber veriyor AY...

 

<> 15 Kasım'da Güneş 6:33'de doğmuş, Ay ise 8:41'de yani güneşten 2 saat sonra. Peki neden o günü oruçlu geçirdik de ertesi gün tutmadık? Yani, Ay doğmadan önce oruca başlamış olduk?

 

Ay'ı Mekke üzerinden geçen Meridyenden sonra gördük bunu unutma...

 

<> Anlamadım?

 

Ay görüldü ve KOMŞU SAAT dilimlerinde (Küsur yüzünden) ORUÇ başladı. Bize de küsur yüzünden gecikmiş olarak yansıdı. Ay'ı ilk gören uydu fotoğraflarıdır. (Kudüs üzerinden geçen sateliti kastediyorum.)

Eğer biz AY'da bir kolonide yaşamış olsaydık Dünyanın doğuşunu görecektik. (Dünya da Ay'dan 4 durumda görülüyor: Hilal dünyalar ve Dolundünya gibi.)

 

<> Bizde Güneşten 2 saat sonra Yeni Ay göründüğüne göre, oruca da Ay doğmadan başlamış olmuyor muyuz?

 

Ay'ın tastamam 28 gün bir peryodu olsaydı söylediğin doğruydu. Ancak bizler bu artık 16 saati eklemek zorundayız. Bu yüzden bazen Ramazan 30, bazen 28,5=29 gün oluyor.

Gün değiştirme çizgisinden itibaren görünen yeni GÜNEŞ ve YENİ AY bilgisayarın sağ alt köşesinde gördüğünüz takvime ait oluyor.

Bu konuyu deşmek için ÇİZİM gerekli. Ya da şöyle diyeyim: 2000 Millenium kutlamaları dikkat edersen, Vanuatu adasından başlayarak bize daha sonra ulaştı. (Gece saat 00:00/24:00'ü kastediyorum.)

Ama illa ki bir grafik ile anlatmalıyım. Henüz bu tekniği koyamadık bir türlü.

 

<> Hocam, DCC [Sohbet programının dosya gönderme özelliği]

 

İyi de ben çizmeliyim. Onu da bir scanner satın alıp oradan geçirmeliyim. Sonra Dcc eyvallah.

 

<> Kısaca şöyle diyebilir miyiz? (Türkiye'nin batısı için) Diyanet'in verdiği tarihten bir gün önce başlarsak doğru olur?

 

Evet doğru olur. (Aslında Diyaneti yöneten diyanet vakfı ne derse tersini yapın, sahici müslüman olursunuz.)

 

<> ;-)

 

;-))

Size bir Hadis:

Eğer bir erkek bir iş yapmaya karar verirse:

1. Büyüğüne sorsun

2. Büyüğü yoksa Büyük hemşehrilere (Kabile ileri gelenleri diyor Hadis)

3. O da yoksa sırayla... küçük erkek çocuğa kadar indirgenmiş birilerine sorsun.

Eğer bunların hiç bir yoksa

4. KARISINA SORSUN

Dikkat ediniz:

Karısı NE DERSE onun   T  E  R  S  İ  N  İ   yapsın!

(Sahihi Buhari ve Sahihi Müslim'den)

 

<> Feministler duymasın

 

Bunu söyleyen maçoyu doğuran da KADINDI.

 

<> "Kadının dini ve aklı yarımdır." "Kadınların arasından iyi bir kadını bulmak, kargaların arasından alaca bir karga bulmaya benzer." (Buhari ve Müslim.)

<> "Allah'tan başkasına secde edilmesi helal olsaydı, ilk önce kadının kocasına secde etmesi gerekirdi." "Cehennem halkı bana gösterildi, çoğunluğu kadın idi.", "Kocanın vücudu irin ile kaplı dahi olsa ve karısı onu yalasa, yine de kocasının hakkını yerine getiremez." (Buhari ve Müslim.)

<> "Namaz kılan birinin önünden eşek, kara köpek ve kadın geçerse namazı bozulur." (Buhari ve Müslim.)

 

Tüylerim diken diken oluyor KADINLARI aşağılayan o hadisleri görünce...

ÖNCE İNSANIZ. Sonra KADIN ve ERKEĞİZ.

Allah'ın tüm emirleri İNSAN'adır, kadın ve erkeğe değil!!!!!!!

(Nisa ve kısmen Nur suresinde "Kadın hukuğu" (Miras, nikah vb) ile biyolojik durumları (Hayız, nifas vb) için ayrım vardır. Nur 30'da erkekler ile Nur 31'deki kadınların arasındaki AYRIMDAN başka hiç bir AYRIM yoktur.)

 

<> Hadislerden doğru olanları hangileri?

 

Hadisler, nasıl ayırt edelim? Ben Kur'an'a uyanları kabul ediyorum. (Sayısı 500'ü geçmiyor.)

 

<> Geçenlerde Prof. Bayraklı 3 hadis kitabının sahih diğerlerinin ise yanlış olduğunu söyledi.

 

Bayraklı hoca Hadis konusunda benim kadar Muhaddis değil. (Yaptığım reklam değil.)

 

<> Kur'an'a uyuyorsa zaten Allah en güzel şekliyle Kur'an'da vermiştir zaten. Öyleyse ne gerek var? Bunlar 200 yıl sonra hiç yazılmamış olsaydı. İslam dini çökecek miydi?

 

Çok iyi bir soru sordun. Resulullah vefat ettiğinde gün Ebubekir "Ölen Resulullah'tır, din ve Allah da mı öldü? Bilmiyor muydunuz bir gün Resulullah'ın öleceğini?" diyerek İslamdaki ilk ayrılığı bir söylev ile önledi. (Kabileler eski yaşantısına dönme kararı almışlardı, Resulullah'ın ölümünü bekleme anında bunları düşünüyorlardı. Araplar hep böyledir.)

 

<> Bazı hocalar tamaaaameeeeennn duygusal malesef profesör... O yüzdendir ki suya sabuna dokunmamayı tercih etmeleri onların dünyalık menfaatlerinedir... malesef tek gerçe bu

 

Evet. Bayraktar Bayraklı ve zaman zaman Beyazıt ve çoğunlukla Yaşar Nuri hocalar DUYGUSALLIK yapıyorlar... O kadar haklı oldukları konu var ki, alkışlarsınız. (Biz zaten onlarla arkadaşız, ben görüşmeyi reddediyorum sadece.)

Kur'an'da ne kadar  H A D İ T H  kelimesi geçiyorsa, Allah o melun kelimeyi hep SAPIKLIKLA ÖZDEŞLEŞTİRMİŞTİR.

 

<> Duygusallık(tan kasıt) = Madde+enerji/para+güç.

 

Evet haklısın.  Kur'an'da öyle kelimeler var ki, başka bir yerde kullanırsanız DİNDEN ÇIKARSINIZ! Örneğin SÜNNET...

Sünneti Muhammedi diyen dinden çıkar. Çünkü kelimenin aslı astarı kökü SÜNNETULLAH'tır. Kur'an'da sanırım 5 yerde geçer ve "Allah'ın Sünnetinde hiç bir sapma göremezsiniz" biçiminde ayetler içerir.

Haniflik ve İbrahim Milletini bizimkiler ne kadar anladılarsa Sünnetullah kelimesini de o kadar anladılar. Sünnetullah (Çanakkale der gibi) BİTİŞİKTİR. Sünneti Muhammedi diyemezsiniz. O SÜNNETULLAH'tır Hanifdaşlar.

Eğer ilgili ayetleri bulup yazarsanız (Allah'ın Sünneti=Sünnetullah gibi) YİNE TUFAYA GETİRİLDİĞİMİZİ acı acı göreceksiniz. Bulabilir misiniz? Ayeti bir taramaya alsanız. Zaten ben birini verdim ama, hangi ayetteydi aramam gerekir.

 

<> Anlıyorum ama hadis diye bir şey yok derseniz onlara ters geliyor: Sani reformistmişiz gibi yüzümüze bakıyorlar.. Ama 500 tanesi doğrudur diğerleri uydurmadır deyince o zaman inanıyorlar.

 

Ben de onu dedim zaten. 1500 de diyebilirim (Güzel  özdeyişler var çünkü)

 

<> 33-Azhab/38: Peygambere Allah'ın takdir ettiği, mübah kıldığı şeyde bir darlık yoktur. Bundan önce geçen bütün peygamberler hakkında Allah'ın sünneti böyledir. Allah'ın emri ise biçilmiş bir kaderdir.

 

Evet GÜNAYDIN. Şimdiye kadar bize "SÜNNETİ MUHAMMEDİ" diye yutturuldu. Sünnet, "Resulullah'ın yaşantısıdır" dendi. Sünnetullah=Allah'ın günlük yaşantısı mı oluyor şimdi? (Sabah uyanıyor, dişlerini misvaklıyor duş mu alıyor haşa?)

Kelime oyunu yapmıyorum MANTIĞINIZLA BİRLİKTE AKLINIZA hitap etmeye çalışıyorum.

 

<> 35-Fatır/43: (Bu da) yeryüzünde bir kibirlenme ve bir suikast düzenidir. Halbuki fena düzen ancak sahibinin başına geçer. O halde öncekilerin kanunundan başka ne gözetiyorlar? Sen ALLAH'IN SÜNNETİnde asla bir değişme bulamazsın. Sen ALLAH'IN SÜNNETİnde asla bir başkalaşma da bulamazsın.

 

Nasıl ki Allah Hadisleri YALAN ile niteliyorsa SÜNNETİ de RESULULLAH ile değil KENDİSİYLE özdeşleştiriyor.

 

<> evet dr.

<> Diyanet parantez içine bakın ne eklemiş:

<> 2-Bakara/209: Size (Kur'an ve Sünnet gibi) apaçık deliller geldikten sonra, eğer barıştan saparsanız, şunu iyi bilin ki Allah azizdir, hakimdir.

 

O ayette bu lafız geçmiyor.

 

<> Bir yerden uydurmuşlar, halimiz duman....

 

Hem de nasıl uydurulmuş her şey.

 

[] 10-Yunus/64: Lehumul buşra fil hayatid dunya ve fil ahıreh, la tebdile li kelimatillah, zalike huvel fevzul azim

[] 33-Ahzab/63: Sunnetallahi fillezine halev min kabl, ve len tecide li sunnetillahi tebdila

[] 30-Rum/30: Fe ekim vecheke lid dini hanifa, fıtratallahilleti fataran nase aleyha, la tebdile li halkıllah, zaliked dinul kayyimu ve lakinne ekseren nasi la ya'lemun

[] 48-Fetih/23: Sunnetellahilleti kad halet min kabl, ve len tecide li sunnetillahi tebdila

<> 48-Fetih/23: Allah'ın önceden gelip geçmişlere uyguladığı yasası budur. Allah'ın yasasında değişme bulamazsın.

 

Evet "YASA" dediği Sünnetullah diye geçiyor ayette. Çünkü SÜNNET Resulullah'a yakıştırılmıştır, Allah'tan esirgenmiştir bu meal ve tevillerde... Oysa olay tam tersi...

Size bir olayı anlatmak istiyorum. Eğer bir soru yoksa o konuya geçeceğim.

 

<> ok

 

Başımdan geçen büyük bir talihsizlik bu...

Sabah Gazetesinin Müdürü iken istifa ettim ve ayrıldım. (40 yaşındaydım ve zaten kitap yazma emrim gelmişti. Aslında bin kadar makale yazmıştım ki bunlardan düzinelerle kitap olurdu.)

Hani yağmur yağıyorsa ilk alışverişiniz bir koruyucu (Şemsiye, yağmurluk vb.) olur ya... Ben de KİTSAN ile çalışır buldum kendimi.

İlk onlar talip oldular, ben de bir hayır vardır diyerek seçicilik ve piyasa araştırması yapmadan razı oldum ve oturup ilk iki cildi 8 gün gibi kısa bir zamanda gece-gündüz kesintisiz yazdım. Ama 5 ay sonra çıktı.

Niçin mi? Bin kişiye gösterildi. Tarikat şeyhlerinden tutun da, mahalle muhtarlarına kadar. Hatta cami görevlilerine kadar... Sonuçta bir kırpıntı başlamış.

Döndüm yurtdışından kitapların halen yayınlanmamış olmasına şok oldum. Çünkü 8 günde iki kitap yazıyorsunuz... 8 ayda daha çıkmamış!!!

(Bilirsiniz ben oturdum mu chat gibi yazıyorum, adı kitap oluyor.)

Neler söylüyorlar neler:

1. Üstad (Ben oluyorum), şu karadelik lafı çok belden aşağı başka bir şey diyelim mi ona?

2. Hocam şu uyduruk türkçe çok müstehcen Yaşam yerine Hayat diyelim.

Dalga mekaniği demiyelim dalga geçmek anlar bizim bu cahil millet. Mesela mihaniki mevce diyelim. Saidi nursi üslubuyla yazsanız dünya size üşüşür ve alkışlar.

Bu laflara sabrettim. Ama bana en koyan şu oldu:

Biyografimi bulmuşlar Kraliyet Akademisinden. Sözde bir kolejli yobaz genç de terceme ediyor.

Biyografide şu yazıyor: "Far Öer doğumlu Skandinav bir baba ile Alman bir anneden doğan... Danimarkalı yazarımız..."

Aynen şu diyalog oluyor telefonda:

- Ben duymadım şu uyduruk Far Öer midir nedir, bunun yerine başka bir şey yazalım.

- Skandinavlar Rus mu?

Ve uzun pazarlıklardan sonra ben ALMAN oluverdim(!) çünkü "Türklerle Almanların iki dünya savaşında ve başka durumlarda bir takım dostluk ve bağları varmış, vefa borcumuz varmış, Almanya Türklerle doluymuş" falan filan...

Far Öer diye özgür bir ÜLKE yok edildi. "Skandinav asıllı Alman bilim adamı..." diye yazıldım.

Hans adı olmazmış.! Bana sormadan yanına Mohammed kondu. İki kitap birden çıktığı için ikisinde de "Mohammed Ayberg" yazıldı...

Maliye vb. dinler mi? Mevzuatta "Kardeşim, adın neyse onu yaz" dediler. "Mali yükümlülük altındasın ve basın polisi tarafından denetleniyorsun."

Yıl 1985'de oluyor bunlar, 17 yıl önce...

Bununla da kalmadı ne korkunç yanlışlar yaptılar. Bakınız benim verdiğim uzun bir yazıyı şöyle yapmışlar:

"... Bu yüzden İSLAM-SÜNNİ-HANEFİ-MEVLEVİ zincirini izlediğini görüyoruz..."

Sonsuzluk Kulesi ikinci ciltte bunlar yazılı, hemen başlarda bir yerde... Haberim yok ve keyfi değiştirilmişti.

Ben ne yazmıştım biliyor musunuz:

"Müslüman olarak son nefesini vermeye andiçmiş...

SÜNNETULLAH'a tabi

HANİF DİNİ seçmiş

Mevlana Halidi Bağdadi'nin önayak olduğu bir öğretinin üyesiyim..."

Aman Yarabbi. Nasıl oldu da bu Müslüman-Sünni-Hanefi-Mevlevi oldu?????????????????????????? Nasıl oldu nasıl?????????????????????????????

1. Müslüman tamam.

2. Sünni DEĞİL SÜNNETULLAH (Sünnetullah=Hablillah=Allah'ın ipidir, MEZHEB-FIRKA YOKTUR.) Resulullah Hanbeli değildi. Hz. Ali de Alevi değildi. İKİSİ ve 110 sahabeler sadece SÜNNETULLAH'tan idi. Sünnetullah oldu Sünneti Muhammedi.

3. Hanif oldu Hanefi...

Bunu sordum ukala takımına... Yanıtları muhteşemdi: "Yanlış yazmışsın: Hanif değil Hanefi yazılmalıydı." Adamlar böyle diyor delireceğim.

Yahu dedim, "Hanif diye ayetlerde anlatılan bir din var hiç duymadınız mı?"

Yanıt şöyle:

- "Ben Hatmi devamlı yaparım, rastlamadım."

Ötekisi de şöyle diyor: "Onu okudum, O ayetler İmamı Azamın geleceğini haber veriyor. Nasıl ki Nur suresini Allah Saidi Nursi'ye indirdiyse, İmamı Azam'a da Hanif'i indirdi..."

Dedim ki, "Saçmalamayın Hz. İbrahim'den söz ediyor."

Dediler ki, "Evet müşrik olmadığını söylüyor. Putperest olmadığını, tevhid dininden olduğunu... O din o çağın diniydi ve üzerine dört kitap indi, o din de sabiilik gibi ortadan kalktı. Eski bir dine mensup olduğunu söylemek seni gayrımüslim yapar."

Yahu dedim, "Allah'ımız Resulullah'a diyor ki, yüzünü Hanif dine dön..."

Yanıt şöyle: "Orada murat edilen Hanefiliktir."

Yahu İbrahim milleti diyor ayet...

Diyorlar ki: "İslamda Millet ve milliyetçilik yoktur!"

Mevlana olayı ise tam bir paradoksa döndü: Mevlana Halidi Bağdadi'yi HİÇ DUYMAMIŞLAR, bildikleri tek Mevlana ise Celaleddin'i Rumi imiş.

İşte dostlar. Benim hazin hikayem bu.

O sayfalar baştan yanlış gitti zaten...

Hemen alttaki son paragrafta ise benim 7 dil (aslında 11 dil) bildiğimi yazmışlar.

Niçin dedim?

11 çok geldi de ondan... demezler mi?

İki kızım olduğunu yazmışlar aynı paragrafa. Benim o zaman 4 kızım vardı. (Şimdi 6)

Niçin iki diye yazdınız dedim?

Onlar yetişkin müslüman olmayabilirler. Biz sabi olan küçükleri yazmayı uygun gördük.

Yanıtları böyle...

[Gruptaki] 1497 sayılı mesajın da bundan farkı yok.

 

[] Sözkonusu 1497 nolu mesaj:

[] From: <aztechs@y...> Date: Wed Nov 21, 2001 8:26am Subject: Hadisler ve Aiberg. Selam ve Sevgiler, Bir süredir bir hadis tartışması yaşanıyor. Bu konuda tartışmaya faydalı olacağını düşündüğümden, Sn. Aiberg'in Arz'dan Arş'a Mi'rac serisi, 2. band 1.cildi 37-38. sayfalarda yer alan görüşlerini aktarmayı uygun gördüm.

[] "Ayetler bir yana, Resulallah'ın (en sıradan gibi görülen) mübarek sözleri bile inanılmaz ledünni kehanetlerin habercisidir. Hadislerde olay yoksa söylendiği çağın malı olmaktan çıkar, her çağın süzgecinden geçirilebilir. Bu tespitlerimi yazmaya kalksam,herhalde başlı başına bir kütüphane doldururdum. Sadece bir örnek verip geçiştirmek istiyorum.

[] Resulallah saçımıza zeytinyağı sürmemizi tavsiye etmiştir. Hatta bu tavsiye, bir kısım müminler de <<Vıcık vıcık yağı saçıma sürüp bitlendirmenin anlamı ne?>> itirazı uyandırdığından, kendince anlamsız gördüğü bir hadis'e <<sahih olmayabilir>> diyebiliyor. Oysa hem hadis tamamen sahihtir hem de söylenen doğrudur.

[] Hadis'in söylendiği dönem, bilindiği gibi sabunun keşfinden öncedir. Sabunun ana maddesi olan zeytinyağı, bekletildiği kaplarda, uygun koşullarda yavaş organik çözünme sonucu (Adı üzerinde) ARAP SABUNU haline gelince insanlığa kazandırıldı. Eğer bu sıvı sabunu fırınlarsanız (suyunu alırsanız) kalıp sabun olur. Eğer bu sıvı sabun alkol ve katkı maddeleri ile konsantre edilirse adı << Şampuan>> olur. Bu şampuana ayrıca zeytinyağı desteği yapılırsa, saç toniği elde etmiş olursunuz. Gözümüze çekmemize izin verilen sürme ile rimel gözlük, lens gibi türlü bağlantılar kurabilirsiniz.

[] Hadisleri baştan keşfetmeli, Resulallah'ın neyi, niçin, nasıl haber verdiğini kavramaya çalışmalıyız. Çünkü, özellikle <<AHIR ZAMAN MÜSLÜMANI>> diye bize seslenmektedir, Resulallah Sallallahu Aleyhi ve Sellem!

[] Hadislerde bile başlı başına bilimsel sırlar varken,artık ayetlerin <<HER ÇAĞA HİTAP EDİCİ ÖZELLİĞİNİ>> (Çağların eskidiğini, <<Kur'an'ın yenilendiğini>>) çağlara göre adaptasyonunun <<Alimlerin anlayabileceği>> biçimde işaretlendiğini anlayabiliriz."

 

Bunlar Halvetiydi... Şeyh benim kitaplarımı denetliyormuş meğer... Göze sürme çekmek SÜNNET imiş erkeklere... Sünnet diye GİZLİCE gözlerine sürme çekiyorlar yalnız kaldıklarında... Kimse görmeden... (Kimsenin görmediği bir sünnet?????????????????????? ne demek acaba)

Bizim Yayınevi mensupları da Halveti, onlar da aynı şeyi yapıyorlar.

Hadis'i aldım ve inceledim. Kılı kırk yardım ve gördüm ki orada AYNE (ayna, cam, mercek, gözlük, lens hatta iris tabakası falan) var. Saçmalamayın dedim.

İkinci olarak da başlarına iğrenç olarak zeytinyağını çiğ ve vıcık vıcık sürmek de "Sünneti Muhammediden..."

Hadisi aldım, yine inceledim ve orada "Zeytinyağlı şampuan" ve "Arap sabunu" yani MAMUL madde gördüm, HAMMADDE değil...

İşte durum bu Hanifdaşlar...

[Mesajı yazan arkadaş] aramızda mı bilmem ama, [kendisine] bildirelim ki, çelişki bende değil, çelişki dini çeliştirenlerde.

Onu da kendileri yazmışlar. O cümle de bana ait değil!

 

<> Zaten ben okumayanlar için diğer kitaplardan açık düşüncenizi yazdım.

 

Çok iyi etmişsin. Diyorum ya bana bir şey olsa, AKIL (yolu birdir) olarak AYNI MANTALİTEyi paylaşıyorum seninle. Güzel yazmışsın.

Hani Hz. Hızır diyor ya: "Sana sabredemediğin şeylerin içyüzünü anlatayım..." diye.

İşte ben de size bazı şeylerin içyüzünü anlattım ki, 1985 yılında vuku bulmuştur ve bu ayniyle vakidir.

Üstelik yeni baskılarda vb. düzeltme yapmadılar. Rakam hataları bile devam ediyor halen...

Geçen Chatin konusu, kaldığımız yer neresiydi?

 

<> Nefsin 12 kanaldan terbiyesinde idi

 

Onu da termine edip bitirelim, çünkü [candaş] onları süzüp siteye ekliyor. Konu için ne diyorsunuz uygun mu? Yoksa ibadet ya da bilim vb. gibi başka konulara mı girelim.

Hanifdaşlar neye karar verdi bizim demokrat kurultay?

 

<> Sınavlarım olduğu için gelemedim

 

Napolyon'un en çok korktuğu üç kelime: Sınav, sınav sınav. En çok sevdiği üç kelime: Para, para, para.

<n> "Leyl" kelimesinin genel kullanım amacı nedir Kur'an'da?

 

Tamam [N]'e yanıt verip NEFSE geçelim.

Leyl kelimesi İBRAHİMCE'dir. Beni İsrail olarak Alelluya, Beni İsmail olarak da Ya Leyli olarak geçer. Yalelli çekmektir. Yalelli için ise bizim dil akademisyenleri şöyle diyorlar (Diyanet vakfının en başı Bolayır bey):

"Efendim, Arap çölleri çok sıcaktır. Akşam serinliğini iple çekerler ve "Alel Ya Leyl' diye geceyi çağırırlardı."

(Evet aynen böyle diyor. Bilseydi geceleyin çöl kutup ayazı gibi oluyor, battaniyesiz yaşanmaz orada.)

 

<> Mantıklı. Akşamüstüne doyum olmaz esasen

 

İyi de bu mantıklı(!) nasıl oldu da havra ve kilisede ALLELLUYA SONG ya da Requiem oldu?

 

<> haa hallaeluya, şükredelim demek

 

Yok canım. Gece girdi demek. Arapçası da Yaleyli ve yalelli. Biri ilahi öteki de şarkı oldu.

 

<> Benim bildiğim ibranice şükredelim gece girdi gece girdi diye, ilahi olur mu?

 

Arapça ile İbranice AYNI DİLDİR. YOM=YEWM=GÜNDÜZ ve (Daliyla'dan hatırla) LEYA=GECE DEMEKTİR. (Arapça Leyl, Leyli ve Leyla, zaten var.)

 

<> Daliyla=Samsonun sevgilisi?

 

Evet. Samson ve DİLAYLA.

Leyl ismin halinde Luya oluyor. (İbranice bilen birini bulup sorabilirsin. İzmir'de bol miktarda Musevi var.)

 

<> biliyorum canım

 

İbranice ile Arapça'nın kardeş olduklarını her fırsatta anlatmıştım. Örneğin Haaretz=Hariç okunur, Hariciye ya da MAHREÇ demek. Arapçası ise Haric. (Aynı kökten ihracat, mahrec vb.)

 

<> Hocam daha çarpıcı bir konuya geçelim: Ebabil kuşları vs..

<> Hocam bu gün konumuz sure-i Fil ve ebabiller olmayacak mı idi yani geçen chat yarım kalmıştı ya!

 

Pekiyi Ebabit kuşlarına geçelim.

O zaman bana fil suresini yazmanız gerekmiyor çünkü geçen hafta Afanut=Afant ya da El Afant'ın fil olduğunu söylemiştim.

Nasıl ki ADİYAT=AT demek değilse,

FİYL=Elephant demek değil.

Gerek Adiyat (Beygir gücü), gerekse Fil (Tank gibi zırhlı ve iri araç donanımı) askeri teknolojilerdir.

Adiyat'ı kitaplarımın birinde vermiştim. 7 anlamından hatta ikisini vermiştim sanırım. (UFO motoru olan Adiyatı 1500 olarak yazmıştım. UFO vb. saçma laf ona Tarık ya da mesela 1N demeli bence.)

 

[] http://hanifislam.com/mih/mirac-3-referans-7-adiyat-at-yarislari-mi/

[] http://hanifislam.com/mih/mirac-3-referans-8-adiyat1500/

 

Vallahi yasağı delmişim haberim yok. Mirac son ciltte... Aslında onlar tehlikeli konular. Işıkhızı motoroloji tekniğini kaba özetle anlatmışım basbayağı.

Fil'in zırhlı donanımını herkes bilir. Kulesi var. Hortum düzeneği (ucuna gülle bağlanıyor. Zayıf çitleri ve engelleri filler başlarını hafif öne eğerek yıkarlar, Bazen fildişlerini "Fork lift" bir istihkam makinesi olarak kullanırlar. Sert engeller için Annibal (Hanibal vb.) fil hortumunun ucuna gülle bağlıyordu ve bu gülleyi savuran fil bir koca kayayı bile ortasından çatlatıyordu.

İşte o surede bu DEVASA tank'tan söz ediliyor.

7 anlamından biri... Yüzeysel=Sıfırıncı anlamını da Hanibal tekniğini ilerleten Eblehe'ye falan bağlayabiliriz. Ama unutmayalım ki Kur'an HER ÇAĞIN kitabıdır. Bir olaya bağlayıp TARİH ya da MASAL diye bakmamalı...

Örneğin Karınca ve Arı sureleri de öyle = Mikro Casus teknolojileri bildiriyor. Sadece Hz. Süleyman'ın olayı diye bakamazsınız. Yani "Geldi-geçti, o bir mucizeydi" diyemezsiniz.

Mikro teknolojiler artık bir MC (Micro-Camera) ya da MS (Micro Soldier) olarak düşünülmelidir. Karıncalar koca bir dağı yok ettiler. Bunda nice ileri teknolojiler mevcut tahmin edemezsiniz bile.... Günü gelince onlar ortaya çıkacaktır...

Dikkat ediniz bir kafiye gibi bu iki sure adı: NemL ve NahL, Karınca ve Arı. SOSYAL bir toplum. "Birimiz hepimiz için" diyen bir örnek toplum. Onların da bir lider olmayan göstermelik kralı ve herşey anlamına gelen bir DANCİNG QUEEN'leri var...

Bunlar da sosyal anlamları. Ama biz bugün askeri teknolojileri inceliyoruz öyle değil mi?

Hatta kolonilerde toprakaltının havalandırılması (Uzay çiftliklerini kastediyorum, bunlar kat üstüne kat seralardır) Space-ant mikroteknikleriyle başarılacaktır. Tüm espiyonaj sistemde ise B-Beep (Bee=Arı ve Beep=Görevin bitimi).

Daha neler neler, biz dönelim Ebabil'lere...

E=Başı tutan.

BAB=Kapı.

İLA=Yarım açık kapı, aralık kapı,

V harfi.

Filotila=Ebabila.

Baş çeken demek E=Lider, komodor, filotilla komutanı.

Örneğin 4 ya da 5 uçak bir küçük filo=Filotilla'dır. Bunlardan topluca 4 ya da 5 filotilla ise BÜYÜK V harfi biçimidir. Yani V harflerinden oluşmuş bir V filosu. Bir tür "BURÇ" olayı, takım yıldızlar gibi...

Önceki Chat'de rastgele bir Filotilla (Yaban ördekleri uçuşu) ve öteki bir fotoğrafta da FİLO uçuşunu bütün olarak göndermiştim.

Bu düzende bir lider yoktur. Herkes sırayla lider olur. En dingin olan başa geçer ve kılavuzluk yapar. Yorulunca en sona geçer. Eğer içlerinden biri hasta olursa, hemen iki yaban ördeği onu emin bir çalılığa indirler ve kendine gelmesini beklemeden yeniden filoya dönerler.

İnanılmaz bir gösteridir bu...

ARKADAN gelen ikinci V harfi o çalılığı eliyle koymuş gibi bulur, yine iki ördek (Kaz, kuğu vb.) onu çalılıktan alırlar ve kendi filotila'larına (Ebabila'larına) alırlar.

Arapça Tayyar=KUŞ. Çoğulu Tayran (Kuşlar). Ama burada kuşlardın çoğulu Tayran diye geçmiyor. Bilin bakalım ne diye geçiyor? Fil suresinin arapçasına bakın lütfen. Arapça bilenler "Tayr... Ebabile"yi bana yazabilirler mi? Sadece o bölümü.

 

<> uçmak demek???

<> tayren ebabilen termihim bihi caretin

 

Evet. Dikkat ediniz. TAYRİN ve TAYRÜN değil, TAYREN. Yani KUŞ'ların ÇOĞULU yok, TAYYARE'LER var. Kuşlar değil (Tayyar değil) Uçaklar (Tayyareler) var...

Bu bir mucize mi değil mi?

 

<> Anlaşılıyor, net bir mucize

 

Bunu size şöyle anlatabilirim:

Hangisi doğru?

MuhammedEN Resulullah mı?

MuhammedER Resulullah mı?

MuhammedİN Resulullah?

MuhammedÜN Resulullah?

MuhammedÜR Resulullah mı?

Muhammed+EN

Muhammed+ÜN

Muhammed+İN

Hangisi doğru sizce?

 

<> Muhammed+EN

 

"La İlahe illallah Muhammed.... Resulullah!"

Bunların birer başka anlamı var. Şimdiye kadar kimse de bunu ayırt edemediği içindir ki, Kelime-i Tevhid İN, En, Ün diye kaynadı gitti.

Aynı mantıkla soruyorum:

TayrEN mi

TayrÜN

TayrİN

Yorum bekliyorum. Özdeşleştirelim.

 

<> Uçak-Kuş-Uçmak

 

Evet, UÇAKLAR+KUŞLAR+UÇUŞ GÖREVLİLERİ.

Muhammeden Resulullah=Muhammed'in Resullüğü.

Muhammedün Resulullah, Muhammed=Resulullah (Sadece ona mahsus anlamında)

Muhammedin Resulullah = Resul hep HAMDEDER (Ahmettir) anlamında. (AhmeD)

Ne diyorsunuz? Sadece ayn çatlatıp, tecvit yapmakla ARAPÇA arapça olmuyormuş demek ki?

Daha temel bir çok şeyi 1420 yıldır KIVIRAMAMIŞLAR belli ki...

ALLAH'ın üzerine ŞEDDE koyarak en büyük yanlışı yapanlar, her üçünü de (Muhammed EN, İN ve ÜN) karar veremeyenler, işte bunlar sizin atalarınızdı.

Azer gibi... Azer bir kafirdir. İbrahim ise Hanif'dir.

 

<> Hocam orada Hz.Muhammedün Allah'ın resülu olduğunu bildirme anlamında değil mi? Çünkü Muhammedin deyince her peygamber gibi oluyor

 

Birinde sanki "Evrende bir tek peygamber yaratıldı o da Muhammed'dir" gibi oluyor, çünkü TEKİL kelime. Bu da bizim klasik anlayışımıza uygun. (Alemler onun yüzü suyu hürmetine yaratıldı ya?)

 

<jive-zafer> Alemler onun yüzü suyu hürmetine yaratıldı meselesinin de nereden çıktığı böylece anlaşılıyor

 

Peygamberlerden sadece biri = Muhammed+EN oluyor.

Bir milyardan fazlası (Hani şu Cuma günü için tatil diyenler var ya, dini yalan sayanlar...) Onlar Muhammedün Resulullah diyorlar.

Ama burada bir kısmınızın doğru olanın MUHAMMED+EN olduğunu bildiğinizi onurla öğrenmiş bulunuyorum. Milyarın hatasına düşmediniz.

Eğer öyle bir şey yoksa o zaman aynı Tayren de yok demektir. Haşa...

Onlar Kamus Arapçası biliyor. Aç sözlüğü bak... İyi de o sözlüğü KİM yazdı? Hani şu "Arapçayı bilmeMEye en layık olan, en az bilen" ARAPLAR MI?

 

 

[] jive-zafer adlı katılımcı adını ahi-zafer olarak değiştirdi.

 

JİVE çok önemli bir kurumdur AHİ ikisinden de vazgeçme.

 

<ahi-zafer> :)))

 

O şarkıların bir kısmı gelecekte yazıldı, geçmişte yaşandı... Dancing Queen'in versiyonu kötü olmuştu. Aslı çok güzel...

Take my Breath Away???? Neden iki söz düellosu var? Oxfordlularınki SAHİCİ olmasın?

Take my Breath Away acaba bir zaman yolcusunun ardından söylenen bir İLAHİ gibi olmasın?

Mississippi Deltaları

Graceland (NASRULLAH ÜLKESİ)

 

<> Paul Simon

 

O sadece GEZDİ ve DERLEDİ, yani hazır bir melodinin (anonym gibi) üzerine yorum attı. (Ama çok iyi bir yorumcu gerçekten, albümü muhteşem olmuştu.)

Bir de Amerika'da yaşayan arkadaşlarımdan ricam var:

Tennessee Nights (Aslı 10SCE Knights)

Ve Tennessee Waltz (Aslı 10SCE Walhalla TZ).

Z daima Zone'dur, T de daima Time'dır.

Audrey Landers söylüyor bunu...

 

<> Landers şarkıcı mı? Ben araştırırım. Morpheus'dan indiririz

 

Albümün hit şarkıları ise HEY SAM ile Yellow Rose of Texas.

Bunu bulup da bana bir MP3 yaparsanız ve yollarsanız, "Geleceğin melodilerine" iki tanesini de katabilirim böylece.

 

<> Derhal araştırıyorum

 

Deneyelim o zaman Link var mı? Böylece 7 melodi tamamlanmış olacak. Karşı tarafın da Exodus ve Havanagillaları çok meşhurdur. :=))

 

<> Morpheus ile mp3 olarak indireceğim. Bilgisayarınıza morpheus music city'yi yükleyin sonra. Searchte şarkı ismini veya şarkıcı aratın. Ben Graceland'i orada buldum zaten.

 

Sazlı, sözlü, esprili bir Sahur programı yapar olduk ;-).

 

<> Klavye konusunda bir önerim var. İki klavye birisi attachement

 

İki klavyede mutlaka yarım saat bocalıyorum. Beynimin devreleri altüst oluyor.

 

<> Bİlgisayara iki klavye mümkün

 

Dünyada (Çin, Japon vb. hariç. Bir de eski fransızların A klavyesi dışında) F kullanan TEK MİLLET BİZİZ.

 

<> F Türkçe'nin kolay yazılabilmesi için tasarlanmış

 

Q'yu unutturdu bana neredeyse. İnan çok zor. Beynim resmen ikiye bölünüyor.

 

<> 10sce=mrs.cp+mss.ccp bu denklem özel bir teori veya başka bir şeyin ifadesi olabilir mi?

 

10SCE=Karl M Allain (Alias Carlos Miguel Allende)

Bu hep BİR TEK KİŞİYDİ. Şimdi iki kişi oldular. Ben Night olanım, Waltz olan Steeve Hawking.

 

<> Evet bunları biliyorum

 

Denklem diyorsan Knite=Miss.ccp, Waltz=Mrs.cp. Toplamları 10SCE, ne demekse?

 

<> ;-)

<> "We are scientist as a number total of 10" demek hocam?

 

Onu bizzat yazan Steev'dir.

NexTranScientists V'R

NETS.

 

<> Biz 10 tanecik bilim adamıyız, ama son üyemiz aslında iki adamdır, biri akşam olur diğeri dans eder.

<> İzleyip göreceğiz demek... zaten ağustostan beri canlı yayındayız. ;-)

<> Evet hocam, izleye izleye iz olduk, geleceği gizleye gizleye giz oldunuz (miss)

 

:=))

 

<> 7 Şarkı var demiştiniz, şimdiye kadar 5 etti, diğerleri ne?

 

İki şarkı henüz getirilmedi. Yani gelecekten getirilmedi demek istedim. ;0) Tüm bu şarkıların çok özel ve GÜZEL olduğunun farkında mısınız?

 

<> evet

<> Hangi parçadan dccye başlayayım? Yelow rose of texas'tan mı?

 

Teksas'ın sarı gülü geliyor. Hey SAM de çok matrak. Onu da bulabilir miyiz? Landers'in elbette.

Kenny Rogers falan eline su dökemez Landers'in. Onu tanıyorsunuz değil mi? Dallas dizisinden JR'ın baldızı imiş galiba... Adı Audrey Landers.

 

<> Evet Dallas'tan tanıyorum

<> Lucy değildir inşallah, Lucy miydi yoksa?

 

Lucy değil "BALDIZ" olarak ünlenmişti. Bir Web Search "Dallas ve Audrey Landers" derseniz, resmi dahil tüm her şeyi ortaya çıkabilir belki...

 

<> Bir baldız Christine vardı.

 

Hayır, Christine Bing Crosby'nin kızı olmalı.  Mary Crosby. Aslında Dallas search (Audrey Landers birlikte) ismini resmini bulabilirsiniz.

 

<> Yellow rose of texas, Alamo Kalesi kadar eski bir şarkı değil mi?

 

Çok daha eski. (Pecos'un doğuşu anısına)

 

<> Buldum Dallas'taki dizi filmde rol alan birisi, Afton Cooper

 

Evvet Afton (Eftın), yine bingo.

Şu internet çok iyi bir şey. Anında Ansiklopedi.

 

[] http://hanifislam.com/mih/wp-content/uploads/2017/09/audrey-landers-yellow-roses-of-texas-1.jpg

[] http://hanifislam.com/mih/wp-content/uploads/2017/09/audrey-landers-yellow-roses-of-texas-2.jpg

 

Patlak gözlü ama güzel yüzlü bir hatun, aslında şarkıcı ve kendine tıpatıp benzeyen İKİZİ var, inanılmaz benziyorlar birbirine. İkisi de Medyum. Ünü ise sevilen bir Country/Western türkücüsü olmasından ileri geliyor.

 

<> Gözleri çok ilgi çekici.

 

Medyum zaten. Baygın ve pörtlek. Sözünü ettiğim iki şarkıyı "ORİJİNALİ GİBİ" okuyan sadece Audrey.

 

[] http://hanifislam.com/mih/wp-content/uploads/2017/09/judy-audrey-landers-twin.jpg

 

İkizleri mi buldunuz? Sağdaki? Nasıl benziyorlar mı birbirlerine?

 

<> Landers sisters diye iki kişi var birisi Audrey, diğeri Judy

 

Evet Judy çıplak şöhret. Ama yaman bir medyum. Ben bile onları karıştırıyorum. (Ben bile dedim çünkü, ağzındaki ŞARKI BENİM.)

 

<> Audrey almanca da biliyormuş

 

Evet Çünkü Nebraska'lı bir Alman göçmen ailesinin beşinci uşaktan çocuğu.

 

[] https://www.google.com.tr/search?tbm=isch&q=judy+audrey+landers

<> Millet ben mp3 download adresi istiyorum siz açık saçık resimler içeren sayfa veriyorsunuz

 

Açık saçık mı? Onlar da mı açıldılar.

 

<> İkisini elinde de gül var.

<> Kim gönderdi ki?

 

Hawking olmasın?

 

<> hawking 2 parmağını kullanabiliyor neden olmasın. Yeni tekelekli arabam Ferrari gibi diyor. Hızlı araba almışlar.

 

İki kere evrendi dört çocuk babası.

 

<> İntel de bilgisayarını yenilemiş

 

Şu Pentium 4 falan ne ilginç değil mi? On yıl önce böyle bir teknoloji düşünebilir miydiniz? Bağlantılar artık tamamen atomik düzeye inerken, bu arada ısınma sorunu çok artacak. Fan yetmiyor, doğrudan split vantilatör konmalı... Pentium - 4 aşırı ısınıyor çok da kalın.

 

<> Gizli kahraman kim?

 

İnanın ben de bilmiyorum. Bildiğim tek şey, Hawking orada YAPAYALNIZ bırakılmıyor. Çevresinde ZİGZAG dehaları var en az iki tane olduklarını biliyorum. Birin soyadı da O'merea idi ama adını bilmiyorum.

 

<> Penrose

 

Penrose ile 1974 ve 1983 arası birlikte çalıştılar. Penrose Hawking gibi zibidi değil, ağır insan.

 

[] mirc teknik sorunları konuşuldu

 

Evet başlayalım mı?

12 dev adam ne oldu?

 

<> yendikkkkk, 84-79

 

Allah'a Hamd olsun. WEMB gibi 12'miz var desenize.

 

<> Mirsad sakatlandı kötü oldu

 

Evet kötü :-) Çünkü o çok iyi bir skorer ve Naumoski tazında oynuyor beğeniyorum.

 

<> Wemb'ler maçı mı var wembley'de

 

WEMB 12 konfederasyonun ortak parlamentosu anlamına geliyor. (Ati'deki Mehdist düzen. Kod adı Mighty=Mehdi)

 

<> Hocam şimdi nolacak benim Strasbourg haniflerim cevap verdi mi?

 

Deminki karışıklığı merak ediyorum. Deminden beri bağlanmaya çalışıyorum ama senin Strasbourg Haniflerin Karan listesinde yoklar. Üstelik de bu HDD ile olacak iş değil ama bağlantı kuramadım.

 

<> Peki var mı böyle şahıslar?

 

Ben de onu öğrenmeye çalışıyorum. Bir tane Bern var. O Colmar'a gidip geliyordu, onunla bağlantı kurarsam Colmar size yakın sayılır.

 

<> 60km

<> Hocam peki sormuşken ben de bilmek isterim Belçikadaki Hanifler herhalde burada olması lazım

 

Size en yakın ZigZag Hertogenbosch'da, Hollanda. Aachen (Almanya'dan girince) Tilburg'un civarında.

 

<> Bern dediğiniz şahıs fransız dimi?

 

Fransızca'yı çok iyi bilen bir Alman. Asıl doğum yeri Oppeln (Euplen, Eupen). Malmedy yöresinde.

 

<> Eupen Belçika.

 

Malmedy yöresinde.

 

<> Bu da Belçika

 

Evet onun için Alman dedim. Orada 50 bin Alman yaşıyor, Sedan Almanı. Limbourg Almanı da diyorlar.

 

<> Evet. Zaten üç tane limburg var.

 

Lüksemburg da iki tane.

 

<> ben belçika limburgunda büyümeyim

 

Madencilik dolayısıyla mı Limburg?

 

<> evet 9 sene maalesef oraları gördük

 

Bir sürpriz yapıp gelebilirim.

 

<> Hocam evimiz açık beklerim çoooook sevinirim.

 

Bu yıl Brüksel'i düşünüyorlar: "Avrupalı müslümanların meseleleri" diye yıllık bir toplantı oluyor. Tamamı sonradan müslüman olan Avrupalılar... Erbakan zorla bu organizasyona sahiplenmişti. İlk toplantı Viyana'da olmuştu. Ben ona "temsilci" olarak katılmıştım.

Necmettin benim arkadaşımdır. Demirel ve o olmazsa şu siyaset denen maskaralık hiç çekilmez... Samimi konuşan insanlar. Hatta Erbakan Hoca oldukça da Saf'tır. Temiz anlamında... Beni 15 gün Altınoluk'taki malikanesinde ağırlamıştı.

 

<> Eskiden milli görüşçüydüm, şimdi Kuranı Kerim görüşünden artık sapmam.

 

Evet, Kur'an bizim her şeyimiz, "Ama Muskamız değil". Haşim Bayram da arkadaşım. Milli görüş ondan soruluyor halen.

 

<Dr> Hocam rezili rüsva ettiler. Parti 3'e bölündü. Sağolsun Vural Savaş. Adam çok korkak. Ben onu görmüştüm...

 

Dr, kuşkusuz mesleksel yönünle de söylediklerin doğrudur. Sen tanı korsan ben kuşkulanmam bile.

 

<> Yargıtay'dan babamla beraber arka kapıdan çıkıyorduk, 2 korumasıyla yürüyerek geliyordu, ben kot pantalonluyum falan elimde çanta babamla bizi bir gördü adam acaip korktu.

 

Evet. İkinci kademe bürokratlar korku içinde... Mektup açmıyorlar "Ya Şarbon varsa" diye... Açmadıkları mektup da "Kapalı zarf usulü" resmi teklifler... Adamlar durumu anlıyor ve bu kez faks ile gönderiyorlar. İyi de faksla gelen "KAPALI ZARF OLUR MU?" Olur, burası Türkiye...

 

<> :)

 

Faks'ı alıyorlar ve zarfa koyuyorlar, sonra da tükürükleyip yapıştırıyorlar. Burada her şey olur eminim...

 

<> Vural Savaş korkudan Yargıtaya arka kapıdan giriyor, bunu tespit ettim

 

Evet bu doğrudur. Ayrıca da resmi talimatnamelere göre "Ayrı ayrı kapılardan, ayrı saatlerde gidip gelme, ayrı makam otomobillerine binme vb." gibi idari bilgiler zorunlu.

Ben affınızı rica edeceğim. Çünkü 03.00de beş blok ötedeki bir eve davetliyim. Ama bu davetin anlamı yok çünkü bugün ve izleyen gün oruç tutamayacağım.

 

<> Niyeki?

 

Antibiyotik tedavim var. Bazen böbreklerdeki kumlar çıkıyor ortaya, dökerken de çiziyor yollarımızı, bazen de "iltihap" alıyoruz.

 

<> tekrar geçmiş olsun

<> Herkese hayırlı geceler

 

Yeni ödevimiz Summer Wine. (Nancy Sinatra söylüyor. Beste Lee Hazlewood.) "Strawberi Cherries and the angel kissing..." diye başlıyor.

 

<> slm slm, bonne nuit tout le monde

 

Bonne nuit.

i.g. CUMA'ya inş.

 

<> ig