Chat n° 009 -
Tarih: 14 ekim 2001
Not-1:
<> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir,
sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir.
[] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın
Aiberg'e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının
yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde
bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız
her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com
adresine bildirebilirsiniz.
[] Kaptan aiberg nickiyle bağlandı
<> selam
<> slm slm
Selam millet. Elektriklerimiz
uzun süre kesiliydi. 15 dakika önce geldi. Az daha chatsiz kalacaktık. Dün
chat yapmışsınız galiba, bir tek benim haberim yoktu.
<> bir de
benim
Ama evde bir misafir bir
misafir, mübarek gecenin yüzü hürmetine sabahladık. Ne sohbetler oldu
neler neler. Sizler hangi konularda konuştunuz. Bir sözcü yok mu?
<i> Hocam
konuya girmeden şu edeb-ali şamda eğitim görmüş acaba orada
mı yezidi oldu bu şahsiyet, yoksa soyunda mı birşeyler var
bir malumatınız var mı?
Pardon bir ara burada değildim.
[İ]'yi
okudum. Chat'lerimizden birinde sizlere Ebu Süfyan'ın Kur'an'da üç ayet
ile yerin dibine sokulduğunu anlatmıştım.
<i> Ebu
süfyan ile edeb-ali aralarındaki bağ fikirsel düzeyde mi hocam? Yani
bunun dışında bir şey var mı merak ettiğimden
konuyu açtım.
Evet, Abese suresinde yerin dibine sokulan kişi,
Mekke Reisi (Emiri, Meliki vb.) Ebu Süfyan'dır.
Resulullah'ın çağrısını
reddettikten başka, amansız düşmanı olmuştur.
Öldürmeye kalkışmıştır. Hem de yatağında...
Aynı gece Resulullah Hicret etmiştir. Hicret sonrası ise
Mekke'yi ondan teslim almıştır.
Hucurat-14'ü hatırladınız
değil mi? Bu ayet o şerefsiz için inmiştir. İsterseniz
ayeti bir kere yazalım.
<> 49-Hucurat/14:
Bedeviler,
"İnandık" dediler. De ki: Siz iman etmediniz ama "İslam
olduk" deyin. Henüz iman kalplerinize yerleşmedi. Eğer Allah'a
ve Resulüne itaat ederseniz, Allah işlerinizden hiçbir şeyi
eksiltmez. Çünkü Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
(Mekkeli) Araplar inandık
dediler. Onlara iman falan etmediniz. Sadece (eller yukarı) TESLİM oldunuz.
(Savaş esiri oldunuz.) İman
kalplerinize inmedi. (Ağzınızda kaldı, lafta kaldı.)
Eğer Allah ve Resulüne
muti olursanız,
Allah (Mekke'deki servetlerinizi
mal güvenliğinizi) size geri verecektir. Hem de eksiksiz olarak
verilecektir. Allah bağışlayıp, acıyandır.
İşte bu ayette
söylenen bu...
<>
Bedeviler? = Araplar!
Orada ayetin Arapçasında
şöyle yazılı:
Kalaatün=Dediler ki,
A'rabün=ARAPLAR
Orada bedeviler lafı
yok. Bedevi arapçadır zaten çoğulu da BADİYE'dir.
Allah Arablar diyor. Bizim de
Araplar dememiz gerekiyor. Bu tamam mı?
<> ok
<> Anlaşıldı.
Nasıl bileceğiz bunun ebu süfyan için geldiğini?
<> Biraz da
bilimsel konuları okuyalım görelim, Ebu Süfyan yerin dibine sokulmuş,
tamam üzerinde fazla durmaya gerek yok.
Şimdi, Ebu Süfyan olayını
ilerletelim. Bu gerekli çünkü.
Süfyanilerin babası=Ebu
Süfyan'dır. Bunun için çok önemli. 3 asır sonra Süfyaniler ile
Mehdistler (Hanifler) birbirine düşecektir. Bunları bilmemiz
gerekiyor.
Şimdi söyleyeceklerime şaşıracaksınız.
<>
Süfyanilerin annesi Ummi Süfyan mıdır?
Arapça sufyanın dişisi
Sofya'dır (Sophia). Bunları karıştırmadan,
biz devam edelim, daha sonra ayrıntıları konuşuruz.
Ebu Süfyan görevini
Resulullah'a bıraktı. Ama Mekke'nin en zengini olarak tüm servetiyle
birlikte orada yaşadı. Hiç dokunulmadığı gibi üstelik
de şura'da (Cumhuriyet'te) yer aldı.
Çünkü ilke olarak "La
ilahe illallah, Muhammeden Resulullah" diyen herkes, istisnasız
herkes, ANADAN DOĞMA GÜNAHSIZ
sayılır ve tevbesi öncesinden asla sorgulanmaz.
Örneğin, Hz. Ömer sert
mizaçlıdır. Kendi kız çocuğu dahil başka ana babaların
kıyamağıdığı kız bebekleri alıp diri
diri gömmüştür. Ama müslüman olunca herkes sütten çıkmış
akkaşık gibi beraat ettiğinden asla sorgulanamaz.
Onu sorgulayacak olan
sistemin/Esmanın adı "Seriul Hısab" yani bireysel ve birebir seri hesap görücü
Allah'ın yargısıdır.
Bu Allah'ın ismidir ve
maalesef, Esma ül Hüsna içine konmamıştır. Seriul Hısab
Allah'ın adıdır. 99 diğer isimler gibi...
Bir hadis, "Allah'ın
100'den bir eksik GÜZEL (Hüsn) ADI vardır." dediği için
kitabına uydurularak, Allah'ın 15 Kur'an'da geçen adı maalesef çıkarılmıştır.
<> 99 adında
geçmeyen isimleri bize ayrıca yazar mısınız hocam?
Biri yazdığım,
diğeri Settar ismi, Rabb ismi, İlahinnas ismi.
<> 99 isim
var, diğer 15 isim ise alınmamış. O zaman 114 tane isim mi
oluyor?
Evet! 114.
"Ya Settar, Ya
Rezzak" demiyor muyuz?
<> Asıl
konumuz ebu süfyan şeytanı idi
Ne bileyim aynı anda 114
ismi de sordunuz.
<>
El-Rezzak zaten 99 ismin içinde değil mi?
SETTAR ismi
99 ismin içinde Y O K Rezzak var
Settar yok diyorum. Settar var mı? (Örten, örtücü demek.) 99 isme bir bakın.
<> Settar
herhalde yoktu ama rezzak var.
Rezzak var zaten, settar'dan söz ediyoruz. Her neyse onları sonra
inceleyiniz.
1. Seriul Hısab içinde
yok
2. Settar içinde yok
3. Rabb de yok
(Ya Rabbi diyoruz, Rabb adı
99 içinde yok tuhaf değil mi?)
Allah'a Tanrı=İlah
denmez diyorlar. Ya Nas suresindeki "İlahinnas" Allah'ın adı
değil mi? Değil mi? ?????
<> Evet
hocam haklısınız, konuyu bölen ben oldum Ebu Süfyan'a dönelim dilerseniz
Bir iki noktaya değinip,
hemen döneceğim. Şuna dako diyelim: "İlahinnas" Allah'ın adı mıdır, değil
midir?
<> evet adıdır
<> İlah,
uluhiyetten geliyor.
(Türkçe'si ULUĞ=Ulu)
<>
birabbinnas, melikinnas, ilahinnas
Evet, Rab ve İlah 99
içinde yok. El Melik ve El Malik ise var????
<> Bunları
nasıl görmezlikten geldiler? Bir tür fitne arayabilir miyiz, yoksa
cehaletten ibaret mi?
Yani bir tuhaflıklar var:
Fitne ve cehalet hepsi birlikte. Bunlara Sofilik=Süfyanilik=Softa takımı
deniyor. Eşittir Taliban=Vahhabi vehbi kerrakesi. Eşittir İblislik...
<> Ben
biraz daha ileri giderek şeytanın dini vahabilik diyorum hocam
Evet, Ladin Vahhabi'dir.
Görevi Asya müslümanlarını da bu doğrultuya sokmaktır. (İran
sünnileri, Afgan sünnileri, Pakistan Paktu-Peştu-Pathan'ları vb.)
Tamamını "Vahhabi" yapmaktır. Çeçenistan, son
döneminde "Vahhabiliği" kabul etmişti.
<> zehir
1799dan beri bu coğrafyaya yayılıyor
Bu Kureyş+Kurayza kabile
dinidir. Çok daha eskidir.
Şimdi bir iki not daha:
Allah'ın adı NUR'dur öyle
biliriz değil mi?
<> evet
Ya Nur deriz, El-Nur deriz.
Oysa Nur-35. ayeti bir yazalım.
<>
24-Nur/35: Allah,
göklerin ve yerin nurudur (aydınlatıcısıdır). O'nun nurunun
temsili, içinde lamba bulunan bir kandil gibidir. O lamba bir billur içindedir;
o billur da sanki inciye benzer bir yıldız gibidir ki, doğuya da
batıya da nisbet edilemeyen mübarek bir ağaçtan çıkan yağdan
tutuşturulur. (Bu öyle bir ağaç ki) yağı, nerdeyse,
kendisine ateş değmese bile ışık verir. (Bu ışık)
nur üstüne nurdur. Allah dilediği
kimseyi nuruna eriştirir. Allah insanlara (işte böyle) temsiller
getirir. Allah her şeyi bilir.
"Allah, göklerin ve yerin nurudur."
Bu ifade yanlıştır,
bunu hemen izleyen ayetten anlayabilirsiniz: "O'nun nurunun temsili" diyor. Yani Allah NUR değildir, Allah'ın nurundan söz ediliyor. Bu nüansa
dikkat ettiniz mi?
Allah'ın adını
ise "O nur üstüne nurdur" ayeti biraz aşağıda tanımlıyor.
Gördünüz mü?
<> Nur un
ala nur
Evet, Allah'ın adı
El-Nurün ala Nur'dur. NUR değildir. Çünkü melekler de
nurdur (Allah değildir) Ay da nurdur (Münir=Nurlu) Ay da Allah değildir
-haşa-. Bu nur'u artık ayırt edelim mi?
<> Allah'ın
isimlerinden biri an-Nur, bu nasıl oluyor?
Artık olmuyor, gözümüzü
açalım. Allah'ın adı En-Nurün ala Nur'dur.
<> El nur
ül ala nur artık
Evet "el", liyazon
olduğunda ulama olarak "en" biçiminde telaffuz edilecek.
Ennurünalanur biçiminde. Ağzımızı alıştırmamız
gerekiyor. İlahinnas=İnsanların Tanrısı, buna da ağzımız
alışmalı.
<> an-Nûrun
ala Nûr
Evet bu böyle... Sadece
Nur=Ay demektir. Yani Kamer kelimesi, "Misal" edildiğinde NUR=AY olmaktadır.
Münire=Nuray=Aynur vb. bu tür kadın isimleridir.
<> Ziya ile
bağlantısı nasıl oluyor? Kelime manası olarak?
Ziya (Günışığı)
Güneşten çıkar. Fotondur. Ama Ay yüzeyinden bize "Elektron koparıp"
yayındığı için endirekt olarak onun ışımasını
görürüz.
Şimdi bir HANİFLİK daha: İbrahim
Güneşe Aya ve Yıldızlara taptı ve "Bunların
hiçbiri benim Rabbim değil" dedi, hatırlıyor musunuz?
<> evet
Bu üçünü D İ
N S E L SEMBOL OLARAK KULLANMAK Haramdır!!!!!
İslamın sembolü ne?
HİLAL
Analiz edelim: Ay'ın
karanlık yüzü gezegeni (Ay'ın kendisini) temsil ediyor=Haramdır.
Ay'ın aydınlık
yüzü=Güneş'i temsil ediyor=Haramdır.
Güneş=Yıldızdır.
Bunların üçüne tapmak
da, dini simge yapmak da dinden çıkmaktır. Ay, Güneş ve yıldız
üçü de Hilal sembolünde var.
Türk bayrağı
olabilir ama DİN'i bir
logo-bayrak o l a m a z
???????? Yorum bekliyorum?
<> Haklısınız
Karşı çıkanlar
da olmalı, mutlaka tartışılmalı.
<> Suudi
Arabistan'ın bayrağı olamaz zanab
Ayet bayrağa yazılamaz
ve taşınamaz. Rumlar müslümanlara galip geldiğinde o bayraklarımızı
tuvalet bezi yaptılar, Savaş ganimeti olarak...
<> Hazreti
Aliye mızraklardaki kuran sahifeleri gibi suudi arabistanın bayrağı
Kur'an'ı her bir mızrağın
başına bayrak yapıp astılar. Hz. Ali taraftarları buna
kılıç çekmedi. Ve savaşı Muaviye kazandı. Orada silah
bıraktıkları için yüzlerce Ali taraftarı "Koyun
gibi" kılıçtan geçirildi.
Kur'an sayfalarını MUSKA zannederseniz, canınızdan
da olursunuz.
Dr. size reçete yazıyor.
Siz reçetenin suyunu kaynatıp muska gibi içer de eczaneye gitmezseniz,
böyle olur bu işler.
<> Reçeteyi
okumak şifa vermiyor, yazılanı yapmalı!
Evet onu diyorum. Reçeteyi
muska yapmakla Kur'an sayfalarını bayrak yapmak aynı rezalet ve
skandal.
Bir soru: Sizce İslamın
sembolü nedir?
<> Barış.
Elbette ama ben logo/rozet
anlamında söylüyorum. Nedir hiç düşündünüz mü?
Hristiyanınki Salib=Haç=İstavroz.
Hilal de bizim istavrozumuz gibi.
<> Kara/Ak
sancak?
Resulullah, Medine'de ilk
mescide bir amblem bırakmıştı. Onu ilk minarenin tepesine
koydular. (Kule gibiydi, minare denmiyordu.)
O sembolü İstanbul
camilerinin kubbelerinde ve şerefelerde göreceksiniz. Yukarı dönük
bir ay gibi ama AY değil. Sanki
Lir çalgısının gövdesi gibi...
<> Açık
B harfi
<> Ben anımsadım
Eğer bunun resmini
linklerden bulursanız, Resulullah'ın koyduğu sembol ortaya çıkacaktır.
Ama AY değil! Ne???
<> Çanak
antenin yandan görünüşü gibi bir şey mi?
Değil, LİR çalgısı var ya onun
gibi.
<> Nasıl
arayacağız?
Bilmem şerefe-minare-kubbe şerefe gibi
arayabilir miyiz?
<> lyre
Evet Lyre çalgısı,
lirizmin (Şimdi adıyla Rap müzik tekstleri oldu) simgesi.
[] http://hanifislam.com/mih/wp-content/uploads/2017/07/lir.jpg
Solda Mescidi Nebevi (Medine) kubbesindeki alem. Sağda: Lyre çalgısı
[] http://hanifislam.com/mih/wp-content/uploads/2017/07/islam-sembolu-lir-2.jpg
Tamamen kapalı u harfi
gibi. Ay ile ilgisi yok. Tam anlamıyla bir Y harfi benzerinde, yuvarlatılmış
bir ye harfi, bunun uçları da dışa kıvrılmış.
Bütün büyük camilerimizde o var.
<> phi gibi mi?
<> belki lale gibi
Phi'den daha dar. Lale gibi,
ama kesit olarak.
<>
Zülkarneyn, yani çift boynuz misali mi?
Zülkarneyn doğru yanıttı.
Bunu Resulullah Medine'de elleriyle tarif etti.
<> O zaman
yarım Zülkarneyn, yani Zülkarn?
Hayır, iki boynuz zaten
var. Boynuz, Kehf suresinde kutsanmıştır. Aynı surede köpek
de kutsanmıştır.
Aynı surede "İki denizin birleştiği çatal"
Hızır-Yuşa-Musa'da bir ÇATAL'dan
söz ediliyordu. Hani Balık canlanmıştı ve bir kayanın
çatalından yol bulmuştu???? Kehf suresinde bunlar "kutsanmış"tır.
<> evet
Hristiyanlarda Cuma günü uğursuzdur.
Yahudilerden geçme bir adettir. Cuma günleri diken üzerinde yaşarlar,
onların inananları. Hele bir de Cuma ayın 13.üne rastlarsa,
evinden çıkmayan, evine kapanan bin manyak tanıyorum.
<> :))
O KARNEYN sembolünü bir de Şeytanın resminin eline (aslında
Neptün) tutuşturmuşlar ve şeytan güya dürtüyor. İslam'ın
kutsandığı Cuma günü ve Çatal sembolü, onlar da şeytani
semboller haline getirilmiştir.
Resulullah, Medine'de ilk
"Düzgün" mescide, bir haç sembolünü, iki ucunu yukarı, atnalı
gibi kıvırmış, ortadakini de aşağı eğerek,
bunu şerefe olarak, soğuk demir işçiliğiyle yapmıştır.
Ağzını yukarı çevirmiştir.
Kılıç kabzaları
"Haçlıları" anımsattığından, Kılıcını
da çatal (Karneyn) biçiminde yaptırtmıştır. Bunu da hazreti
Ali'ye bilahare hediye etmiştir. Zül- fi Kar(n)...
Bu gelenek o kadar yer etmiştir
ki, Suudi bayrağında bile kılıç vardır.
Kılıç çok çok eski
bir semboldür. Tam adıyla ZÜL-Fi-KÂR. Burada kılıcı toprağa saplıyorsunuz
ve kabza kalıyor. Kılıç yok ediliyor, geriye kabzası bırakılıyor.
Savaş değil, BARIŞ
sembolü gibi.
Her neyse, biz bunu ileride
açabiliriz. Şimdi gelelim Ebu Süfyan efendiye.
<> Efendi?
Laf olsun diye efendi dedim.
<>
Zul=sahip, fi=içinde, kar=?
(Kar boynuz içeren demek)
Zül=Sahibi demek (Master).
Ebu Süfyan'ın nesebi için kabile yaşamına bir
bakalım.
Kureyş ve Kurayza. Bu
iki kabileyi araştırdınız mı?
<> Mekkenin
en büyük iki kavmi
Milliyetleri nedir? (Irkları)
<> Yahudi
Beni Kureyş=Beni İsmail
soyundan
Beni Kurayza=Beni İsrail
soyundan
Hz. İbrahim'in iki dalı. İki vasiyeti.
[] Kaptan bağlantısı
kesildi, bir süre uğraştıktan sonra tekrar bağlandı
[] http://www.hayrat.net/jpg10/hirka-i_serif/hirka_sanduka.jpg
<> O sandık
peygamberin emanetleri sandığı
<> Hocamın
tarif ettiği sembolde o iki boynuz daha yukarı ve iç bükey
Kur'an'da bana kim
"Tabutüssekine" kelimesini bulabilir? Tabut ül sekine? Tabut-üs
Sekine.
O kelime Kur'an'da var.
<>
2-Bakara/246: Baksana,
İsrail oğullarının Musa'dan sonra ileri gelenlerine! Hani
onlar peygamberlerine, "Bize bir kumandan gönder de Allah yolunda savaşalım"
dediler. O da, "Size savaş farz kılınırsa, acaba
yapmamazlık eder misiniz?" dedi. Onlar, "Bize ne oldu da yurtlarımızdan
çıkarıldığımız ve çocuklarımızdan ayrıldığımız
halde Allah yolunda savaşmayalım?" dediler. Bunun üzerine savaş
kendilerine farz kılınınca da onlardan pek azı hariç, yüz
çevirdiler. Ama Allah, o zalimleri bilir.
<>
2-Bakara/247: Peygamberleri
onlara, "Allah, size hükümdar olmak üzere Talut'u gönderdi" demişti.
Onlar, "Ona bizim üzerimize hükümdar olmak nereden geldi? Oysa hükümdarlığa
biz ondan daha layığız, ona maldan bir genişlik, bir bolluk
da verilmemiştir" dediler. Peygamberleri de, "Onu sizin başınıza
Allah seçmiş ve ona bilgi ve vücut bakımından bir güç, bir genişlik
vermiştir" dedi. Hem Allah, mülkünü dilediğine verir. Allah'ın
rahmeti geniştir, o her şeyi bilir.
<>
2-Bakara/248: Peygamberleri,
onlara (söyle) dedi: "Onun (Talut'un) hükümdarlığının
belgesi, size Tabut'un gelmesi (olacaktır ki) onda Rabbinizden bir güven
duygusu ve huzur ile Musa ailesinden ve Harun ailesinden artakalanlar var; onu
melekler taşır. Eğer inanmışlarsanız, bunda şüphesiz
sizin için bir delil vardır."
Evet buldunuz. :-))
Talut=Kurayza kabilesinin
"Atası"dır. Çünkü Levi'lilerdendir.
O ahit sandığı (Tabutüs Sekine=Nükleer sandık ama SUSKUN, sakin duruyor. Enerji de madde
içinde sakin durmuyor mu? Bir gram uranyum içinde sakin duran o enerjiyi buuuum
diye mantar gibi patlatmıyor muyuz?
"Onun (Talut'un) hükümdarlığının belgesi, size
Tabut'un gelmesi (olacaktır ki) onda Rabbinizden bir güven duygusu ve
huzur ile Musa ailesinden ve Harun ailesinden artakalanlar var; onu melekler taşır.
Eğer inanmışlarsanız, bunda şüphesiz sizin için bir
delil vardır."
Musa ve Harun, iki kardeşler
ve kabile düzeninde de iki kabilenin başkanlarıdırlar. Yani
atalarıdırlar.
Ahit sandığı
ile ilgili web search ederseniz, göreceksiniz ki, ahit sandığını
sadece Levililer ve Kurayzalılar taşıyabiliyor. Başka kim
dokunuyorsa ÖLÜYOR (Radyasyon).
Üstelik o nükleer reaktörün (Ki seyyar) MELEKLERCE
(Koruma kalkanı) taşındığı da bildirilmiştir.
Bu ifadeler üç kitapta birden var ve aynıdır.
Ahit Sandığını
bir search ederseniz söylediklerimi göreceksiniz. Biraz bekleyebilirim.
<> Indiana
Jones serilerinden birinde işlendi.
Evet. İçinden MELEKLER çıktı ve cezalandırdılar.
Final sahnesiydi. Leviat ve Kurazath'lardan başkası ona dokunamazdı
da ondan.
[] https://www.google.com.tr/search?q=ark+of+covenant&tbm=isch
<> Gözleri
açık olanlar ölmüştü filmde.
Gözleri açık olanlar
atomik şerrareyi gördüler, geçici körlük hali.
<> Bir tür
genetik şifre konulmuş olsa gerek, dna okuyucu gibi
Bilirsiniz bazı insanlar
elektrikten çok etkilenmezler. Yıldırım yiyip de sersemleyen
var. Bazı ayaklar "İyi topraklama" yapıyor. Falan
filan.
Genetik dayanıklılık
ise çok tuhaf bir şey. Karafatmalar, Akrepler vb. radyasyona son derece
dayanıklıdırlar. 2000 doz rem yiyip de ölmeyen akrepler var.
<> Evet,
radyasyona en dayanıklı akrep
İsrailoğulları
çok ÜSTÜN kılınmış
bir ırktır. Soykütüklerini de çok iyi bilirler ve binlerce yıldır
nakil yoluyla getirmişlerdir.
Mesela Uri Geller, iki parmağıyla
kaşık, anahtar vb.yi naklen yayında ve noter huzurunda dondurma
erimişliğinde bükebiliyor.
Soyadına dikkat ediniz:
Geller=Davut'un soyu kabile işareti.
Sonra şu ayeti anımsayınız:
"Davut'a da Demir'i eritip akıttık, onunla zırh yapardı."
Bu ayeti anımsadınız mı?
Geller=Davut'un soyundan
gelenlerin TAMGA=Damgası.
(Bizdeki Üçoklar, Bozoklar gibi.)
Ayeti anımsadınız
mı? Sonra bulabilirsiniz.
<> Anımsadık
Davut'un eliyle demiri hamur
gibi eğip-büküp elbise yaptığını da anımsadınız
mı?
<> Evet
[] Sebe/10: Şanım hakkı
için Davuda bizden bir fadıl verdik: ey dağlar çınlayın
onunla beraber ve ey kuşlar! dedik ve ona demiri yumuşattık
[] Sebe/11: Bol bol zırhlar yap ve
iyi biçime yatır diye. Siz de salâh ile çalışın, daha iyi işler
yapın, çünkü ben her yapacağınızı gözetiyorum
<> Bu nasıl
bir özellik?
(Bazı genetik psişik
üstünlükler sayesinde, o kişilerin paranormal gösterileri olması çok
doğaldır, yadırgamayınız.)
Bu özellik şu:
Elektronları çekip alıyorsunuz. Atomları iyonize edince, yani
elektronsuz bırakınca, parmaklarınızın arasında
bükülüveriyor.
Quantumcular bunu bilirler.
Magnetik aşırı bir alanda elektronlar, uzay kafesini (Raumgitter)
terk ederler, kalan da Fil suresindeki gibi "Yenik ekine benzeyen delik deşik"
bir metaldir.
[] Fil/5: Derken onları, yenilmiş
ekin yaprağı gibi kılıverdi.
<> Ahit
Sandığı, atom bombasının teknolojisi mi oluyor?
Atom ve H bombası
(Fission ve Fusion)
<> Ahit
Sandığı hala onların elinde mi?
Hayır, o saklı.
Onun Fırat ırmağı yatağında olduğu ve Mehdi
döneminde bulunacağı söylenegelmiştir.
Uri Geller=Davut as.ın GENETİĞİNİ TAŞIMAKTADIR.
Tabutüssekineyi ise Levililer ile Kuraitza kabileleri taşımaktadır.
İsrail'in 12 oğlu vardır. Levi bunlardan biridir, diğeri
Yusuf=Kuraytza klanıdır.
Daha Süleyman hazineleri bile
bulunamadı. Hepsinin bir zamanı var. Ahit tabutu şimdilik sakin.
Onun dört ucunda boğa-kartal-aslan-insan yüzleri var. Yani Arş'ın
dört direğini taşıyan dört yüzü olan dört melek. (Hamale-i Arş=Kerrubi
melekleri.)
Ayete dikkat ediniz:
"Tabutüssekine'yi MELEKLER TAŞIRDI" diyor. Öyle değil
mi?
<>
Meleklerden mi çaldılar acaba?
Hayır, melekler burada
bir uranyum çubuğunun tepkime başlatmaması için "Ayar"
çubuğu rolünü üstleniyorlar.
İçinde ise Tevrat Levhası
var. O levha Tur dağında ALLAH
tarafından yıldırım ile harf harf (runik) yazılarak
Musa'ya verildi. Musa'ya bunu taşırken ölmemesi için, "Burası
Tuwa vadisidir, kutsaldır, ayakkabını çıkar ve öyle
gel" dedi Allah...
[] Taha/12: Ben şüphesiz senin
Rabbinim. Hemen ayakkabılarını çıkar, çünkü sen kutsal bir
vadi olan Tuvâ'dasın.
Elektriği bilirsiniz, ıslak
bir lastik sizi öldürür. Ama ayakkabınız keçeden yapılmışsa
size yalıtkanlık görevi yapar.
<>
Phoenix-Aquila, sandığı koruyan meleklerin Tevratçası mı?
Onun anlamı
"Zümrüdü Anka Kuşu" (Fönix=Anka). Aquillas=Kartal ve hem de
akrep demektir. Aquilla kartal (Eagle). Aquilas=Scorpion=Akreb.
Aynı zamanda akrep
burcunun simgesidir. İyi akrep burçlulara kartal, kötülerine de Akrepoğlu
akrep derler. Bu bir espri değildir. Akrep burcunun iyisi çok iyi, kötüsü
çok kötüdür. Arası ortası yoktur.
<> Doğru
Ya Kartal-Akrepsinizdir ya da
akrep-akrep.
<> Yengeç
burcunun özelliği nedir hocam?
Başka bir zaman da
burçları anlatırız ;-)
<> Yerinde
olur
Bugün konu Ebu Süfyan ama... Şimdi
[candaşın] beklediği yerlere dönmem için, şu Ahit Sandığını
bitirelim.
Tuwa vadisine yalınayak
girme olayını da anladık mı?
<> Anladık
<> Evet
Ahit sandığı=Sakin
duran sandık. (Tabut sandık demektir, ne yapalım arapçası
böyle.)
Bunu işlememizin nedeni
vardı:
Nedeni İbrahim babamızın
iki kolunun dalının, Mekke'ye GÖZCÜ
BEKÇİ OLMASI olayı ile ilgiliydi. Bu bir vasiyetti.
İsmail as. 200. göbekten
çocukları KUREYŞ. İsrail
as. 200. göbekten çocukları ise Kurayza. Bu iki kabile 200 kuşak
boyunca herşeyi değiştirdiler. Mekke Kureyş namussuzları
elinde PUTHANE oldu. 360 put Kureyşlilerindi.
Ancak Kurayzalıların ise bir tek PUT'u
vardı. Çünkü Kurayza Ehli Kitab idi. Put'un adı ise Minat idi. Yani
Allah'ın sembolüydü. Kureyşliler gibi puta değil, vasiyet gereği
Kabeyi sembolize eden bir tek SİMGEYE
tapıyorlardı.
360 put vardı. 180 (Sağ
grup) olanına Uzza (Aziz, büyük muAZZAM),
diğer 180'e ise Lat bakıyordu.
Şimdi bu putlarla ilgili
ayeti bulabilir misiniz?
<>
Mekke'nin kuğuları diye bahsi geçenler mi?
Evet Ğaraniyk, üç ak kuğu.
<> Salman
rüşdü
<>
53-Necm/19: Gördünüz
mü o Lat ve Uzza'yı?
<>
53-Necm/20: Ve
üçüncü olarak da Menat'ı?
İşte Menat ÜÇÜNCÜ olan "Tek tanrılıların,
yani Yahudi Kurayza kabilesinin" Övülmüş anlamındaki ayrıcalıklı
sembolüydü.
180x2=360 Kureyşlilerin
putlarıydı. Ama 361'incisi ise Menat Yahudi Kurayzalıların
simgesiydi. 19x19=361. Kurayzalılar Tevrat gereği çok şey
biliyorlardı.
"Onda 19 vardır"ın
sırrını...
"Sana Zülkarneyn'i
sorarlar." (Soranlar Kurayzalılardı, çünkü Tevrat'ta Zülkarneyn
vardır.)
Yahudiler böylece kitabın
(Kur'an'ın) semavi olup olmadığını anlamaya çalışıyorlardı.
Ama dinleri bozulmuş olduğu için onlar da "kafir"
kategorisindendiler.
<> Sion
tepesindeki 19 büyü sembolü
Evet, Muğiyre de
Kurayza'lı bir Cohen (Kahin)dir.
Arapça ve İbranice kardeştir,
diller ilk zaman çok benziyorlardı. Örneğin Minaat al Haaretz
derlerdi. Naat=Övgü kelimesinden türemedir. Haaretz=Haric okunur. Yani Menat
Hariç kalan put demek...
Kur'an bunun için ayrı
bir ayette "Ve üçüncüleri olan Menat" diye bildiriyor bize... Bir çırpıda
üçünü saymıyor...
Hans Ayberg bu, okudu mu
okur. (Reklamları izlediniz)
Kurayza kabilesinin safkan
Yahudi olduğunu bilen var mı?
<> Hayır
<> Menat'ın
sırrı?
(Menat'ın sırrı,
göksel ve tek bir Allah'ın simgesi, yani 360 put bir tarafa, BİZİMKİ ondan HARİÇ diyorlardı.)
Web Search türkçe Kurayza
Kabilesi ve Hz. Muhammed gibi bir araştırma için beklemedeyim.
<> Menat=Yehowa anlamında mı? Eğer Kurayza kabilesi yahudi ise?
Naat=Övmek. Menaat=Övülmüş.
Uzza=Muazzam. Lat=Melat (Başlangıç) demek. Menat put değildi,
Vasiyet idi. Bir sembol idi, bir levha idi. İbraniceydi. Şekil biçim
yoktu sadece tek bir ufak resim vardı, bir kuğu. Kalanı on emir
benzerinde İbranice yazılardı.
<> evet
hocam ben de vasiyet acaba ebu süfyandan muaviye'ye mi devretti merakındayım??
Ama Kurayza'nın yahudi
kabilesi olduğunu lütfen bir eli çabuk web search etsin. Ondan sonra devam
edeceğim. Beni Kurayza kabilesi diye de search edebilirsiniz. Mekke'deki
vasiyet gereği tek yahudi kabilesi.
<> Once the
frustrated Meccans finally left, Muhammad declared war on the last Jewish tribe
in Medina, the Kurayza. Unlike the other Jewish families before them, they were
given no clemency.
Bravo. İşte bu.
<> Link
vereyim.
Çok iyi olur.
[] https://web.archive.org/web/20010503011234/http://debate.org.uk/topics/coolcalm/muha_jews.html
<> Ne var
ki, Peygamber döneminde, arada saldırmazlık antlaşması
bulunan kimi kitap ehline "Antlaşma hükümlerini bozuyorsunuz,
kimileriniz gidip şurada burada aleyhimize bulunuyor" denilerek saldırılmış
ve çoğunlukla öldürülmüşlerdir. "Benu Kurayza" (Kurayza Oğulları
- Yahudiler) bunlardandır... (Bkz. Buhari, Kitabu'l-Megazi/30, Tecri...)
<> Bunu
anti islamcı bir siteden buldum
Farketmez, önemli olan böyle
bir Yahudi Kabilenin olduğudur, bunu tescil ettik mi?
<> Evet
Kureyş ve Kurayza, ikisi
de fitnenin en büyüğüydü. Birbirlerinden kız alıp verirlerdi.
(Tabii zenginleri kastediyorum.) Büyük bir ihtişam vardı.
<> Etnik
yapı: Hicretten önce Yesrib'de Kurayza, Kaynuka ve Nadir kabilelerinden
oluşan Yahudiler, Güney Arabistan kökenli Evs ve Hazrec Arap kabileleri,
Kudaa kabilelerinin ve hatta Amalika'nın bakiyelerinden oluşan
kabileler ve bunların yanında sayıları az da olsa, daha
ziyade köle olan, başka etnik kökenli, mesela İranlı insanlar
bulunuyordu. Yesrib'in, İslam'ın doğuşuna kadar nesilleri
gelen Yahudilerden ve Arap kabilelerinden önceki... (Diyanet İşleri Bşk.)
Nasıl ki Yom=Yewm,
Haritz=Hariç, Kohen=Kahin ise, Kureyşi=Kurayzi idi.
(Amalikalılar da
Yahudiydi.)
<> Kureyşi,
Kurayzi, birbirine çok benziyor
İsrail ve İsmail
birbirine ne kadar çok benziyor. YA HU
= Ya Hüwe=Yahowa ne kadar çok benziyor. Çünkü KARDEŞ çocukları. Birisi Samice (Sara), ötekisi Hamice
(Hacer) konuşuyorlardı. Baba bir anne ayrı iki kardeş İsmail
ve İsrail.
<> İshak
ne oluyor?
(İsrail burada Yakub İshak
anlamında değil, soy sop anlamında.)
İsmail'in 200. göbekten
kabilesi Kureyş, İsrail'in de Kurayz idi. Atalarının da BİR HARFİ oynuyordu.
Kendilerinin de bir harfi Ş yerine Z olarak oynuyor. (Harf farkı
anlamında oynuyor diyorum.)
İşte bu iki kabilenin,
iki korucunun iki zengin kabilenin veliliklerinden çıkan kişi yani
melez olanlar MEKKE EMİRİ
OLURDU.
Mesela Ebu Talib ya da
Muttalib olamazdı. Olması gereken kişi İKİ KABİLENİN BİRDEN ÇOCUĞU OLMASI
GEREKEN KİŞİDİR. Yani Süfyan'dır.
Biraz düşünelim bakalım.
Bu arada ben de reklamımı yapayım. "Herkese bir Hans
kampanyasına hoşgeldiniz."
<> hoşbulduk
efendim :)
;-))
<> Hocam
berg ve barik kelimeleri arasında ne gibi benzerlik var?
(Zaten onu söylüyorum. Berg
Germen dillerinde koni=Dağ demek. Barik kelimesinin kökü de Be-Re-Ket.
Bereket, tebrik, mübarek, barik vb. diye çoğaltabilirsin. Yani hiçbir
ilgisi yok.)
<> Okey
hocam tenk yu
<> Çok
ilginç. O zaman resulullah?
<>
Peygamberimizde mi?
Hayır, Resulullah'da ya
da babasında, amcasında, dedesinde Yahudi kanı olsaydı
onlar Ebu Süfyan'dan önce Mekke Emiri olurlardı.
<> Oh be... :=))
[Candaş] bir oh be
çektin ki? Ta evden duydum :-)
<> Nede olsa yahudi=lanetli hocam bu da demektir ki ebu süfyanın soyu muaviye yezid vs.
Kureyş-Kurayz ortak
"Emir" adeti Resulullah'ın Mekke'yi Ebu Süfyan'dan kansız
biçimde almasıyla bitti, tarihe karıştı. Ebu Süfyan'a malı mülkü bırakıldı,
Mekke'nin dörtte-üçü bu iki kabilenin özel mülküydü. Tabii ki holdingler
patronu da "Ebu Süfyan" idi.
Kureyş en aşağılık
kabiledir. Yıllarca Resulullah'a direndiler ve onunla savaştılar.
İğrenç bir kanları vardır. Kureyşli kadar iğrenç
bir kan daha yoktur. Bakınız Ebi Cehil'e, Ebi Leheb'e. Özbeöz amcaları
Resulullah'ın... Cehenneme odun onlar.
Hz. Ali dışında
beş Kureyşli bile çıkmadı Resulullah'a biat eden, inanan. Mısırlısı,
Farisisi, Habeşlisi müslüman oldu, Kureyşliler olmadı. Ta ki
"Eslemna" diyene kadar direndiler.
<> Hocam
biraz ırkçılık yapıyorsunuz gibi? :))
Irkçılığı
Allah yapıyor. Şöyle ki, ceza olarak Tevbe 97. ayeti bul ve bize yaz
bakalım.
<>
9-Tevbe/97: Bedeviler,
kafirlik ve münafıklık bakımından hem daha beter, hem de
Allah'ın Resulüne indirdiği kanunları tanımamaya daha yatkındır.
Allah çok iyi bilendir, hikmet sahibidir.
[] 9-Tevbe/97: El a'rabu eşeddu küfren ve nifakan ve ecderu enla ya'lemu hudude
ma enzelallahu ala resûlih, vallahu alimun hakim
<>
Bedeviler araplar mı şimdi?
<> Evet,
araplar, defalarca açıkladı sn. Aiberg.
El Arabün=Araplar (Tüm
milletler içinde) En şiddetli Kafir ve Münafıklardır. Allah'ın
Resulüne indirdiği ARAPÇA
Kur'an'ı bile (Özdilleri olduğu halde) anlamamaya en layık
kavimdirler.
Orada "El Arabü eşeddu Küfran ve Nifaken"
diye yazıyor, aynen böyle.
Hepsi bir Usame'dir.
Bana Kureyş suresinin
Türkçesini yazar mısınız?
<> Zaten en
şirk içindeki kavimden başlamak gerekiyordu düzeltmeye. Şimdi de
Vahabilik yapmıyorlar mı?
Evet en kötü ve en cahil bir
kavime indirilmiştir Kur'an.
<> Kız
çocuklarını diri diri başka bir kavim gömmüyordu arkadaşlar
toprağa
Kureyş suresini yazan yok
mu?
<>
106-Kureyş/1: Kureyş'e kolaylaştırıldığı,
<>
106-Kureyş/2: Evet, kış ve yaz seyahatleri onlara kolaylaştırıldığı
için,
<>
106-Kureyş/3: Onlar, şu evin Rabbine kulluk etsinler, ki,
<>
106-Kureyş/4: Kendilerini açlıktan doyuran ve her çeşit korkudan emin
kıldı.
Allah şöyle diyor: Yüzyıllar
boyunca putlar için Kâbe'ye baktınız,
turizminden put (icon, idol) gift'lerden souvenir'lerden yediniz içtiniz. Şimdi
de ALLAH'IN EVİ OLDUĞU İÇİN
BAKACAKSINIZ.
Yani cezalılar. Yani
Rehabilite ediliyorlar. Yani ıslahhanede ıslah edilmeye çalışılıyorlar.
Allah Kurayza gibi onları
da çöle sürdürür ya da mal ve can güvenliğini sıfırlardı.
Kureyşliler
"Eslemna" denen beyaz bayrak ile bu işi yırttılar.
BARIŞ
dini onlara geldi. Doğru, çünkü beyaz bayrağı çeken BEN SOPHİAN idi. (Ebu Süfyan)
<>
Bulgarlar neden Sofya demişler başkentlerine?
St. Sophie=Bir Azizenin adıdır.
Anlamı "dişi softa" ya da "dişi sofu"
demektir. Sofu ve taSAVVUF kelimesi
de buradan geliyor. Kelime kökü SVF=SOFU. TaSaVvuF içinde bu üç harfi görebilirsiniz.
<> İkiz
kuleleri sivil uçaklarla vurmakta başka bir kavimden insanın aklına
gelmezdi sanırım.
<>
yahudiler yapmıştır araplar bunu yapacak akılda değil
<> Taliban
çocukları katlediyor
(Bin Ladin Araptır.
Özbeöz Araptır. El Kaide örgütünün tamamı ARAP'tır. Taliban ise Peştudur.)
Gelelim Ebu Süfyan'dan sonrasına.
Oğlu Muaviye de "Eslemna" müslüman olanlardandı. Resulullah
onu büyük yerlere getirdi. İkinci ve üçüncü, hatta dördüncü halife
döneminde hep valilik yaptı. Koskoca Suriye eyaletinin valisi idi.
Şeytanın Cennete alınması
gibiydi. Daha çok istiyordu. Babasının o tek başına
emir-melik olduğu günleri istiyordu. Babasının yerine
"Emir" olacağı ve veliahtlık masallarıyla büyümüştü.
Ona Şam (Suriye) valiliği yetmezdi. Daha çok gerekirdi. Daha daha
daha.
Mesela İslam İmparatoru
olmak gibi.
"Mutlakiyetçi, saltanatçı"
idi.
Önündeki rakipleri (Öyle sanıyordu)
Ali ve çocuklarıydı. Öyle sanıyordu: Resulullah'tan sonra
Ali'nin ve daha sonra Hasan ve Hüseyin'in babadan oğula imparator
olacaklarını sanıyordu. Öyle sanıyordu.
Ebubekir döneminde çok
gençti. Ömer döneminde "Ömer'in sertliğinden"
dolayı pıstmıştı, sinmişti.
Osman çok yumuşaktı
adeta bir kekti. Ama Haccacı Zalim denen Kurayza dönmesi bir sert adam
vardı ki Osman'ı elinde oynatıyordu. Ondan da tırsmıştı.
Haccacı Zalim ölünce, işte beklediği fırsat doğmuştu.
Ali dişine göreydi.
Beklenen haber geldi: Aişe
Anamız, Ali'ye oldum olası düşman olduğu için Kur'an'ı
ve emanetleri kendisi koruduğu için (Ayrıca kendisi dişi halife
falan olamayacağı için) haber gönderdi: "Muaviye Şamdan
gelsin, Halife olsun."
Muaviye'ye elindeki dört
Kur'an'dan birini verdi. Kur'an verildi, sayfalar tek tek yırtılıp
mızrakların ucuna takıldı. Kanlı bir iç savaş çıktı.
Sahte bir barış yapıldı. Hakem tayin edildi. Hakeme Aişe
ve Muaviye şöyle dediler: "Muaviye Halife olunca, Şam eyaleti boş
kalıyor, oranın valisi olacaksın." Amr ibn ül As denen
hakem, buna kanarak hile ile hakemlik kurumunun yüzkarası oldu. Ali aldatıldı.
Muaviye işbaşına
geçti. Geçer geçmez, cumhuriyet kaldırıldı ve saltanat kondu.
Artık babadan oğula bir yönetime merhaba dedi. Yezid denen veliaht oğlu
da üç kuşaktır "Emir, Melik, Kral", hele hele Emeviler
(Kendi soyadları) yani imparatorlar oldular mı işte böyle
olurlar.
Ali, Hasan, Hüseyin, Cafer,
Zeynel Abidin hepsi öldürüldü. Ehlibeyt öldürüldü. Kerbela'da şurada
burada.
İşte bunlar oldu...
Muaviye, kral olur olmaz, ilk
işi, babasının kötü şöhretini gidermek oldu. Kur'an
tefsirlerinden ve söylemlerden, "Abese suresinde azarlanan hergelenin
babası olduğunu söylemek" yasaklandı.
Ebu Süfyan Resulullah'ın
arkasında (Zoraki mi Allah bilir) namaz kılarken Resulullah, rükundan
doğrulurken Allahüekber dediğinde, dalkavukluk olsun diye
"Semiallahü limen Hamideh" diye cezbe tutmuş mecnunlar gibi bağırıyordu.
Resulullah onu azarladı.
Ama Muaviye babasının
bu azarlanmalarını da kaldırttı. Sözde Resulullah
"Semiallahü limen Hamideh" demesini çok beğenmişmiş
de, Allahüekber yerine bu cümleyi koymayı vasiyet etmişmiş...
Muaviye de, babasının
arkasında namaz kılarken, "Semiallahü limen hamiden" diyen
babasına "Rabbena Lekel Hamd" diye bağırmaz mı?
Bunu da ekleyivermişler namazımıza.
Adı olmuş
Resulullah Sünneti!
Yoksa Muaviyecilik mi,
Yezidilik mi?
Biz
Sünniyiz!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Ötekiler Alevi!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Nasıl bir tufaya geldik?
Ne Muhammed Sünni ve Hanbeli idi, ne Ali Şii idi...
HANİF İDİLER ONLAR HANİF.
HANİF İDİLER.
HANİF İDİLER.
HANİF İDİLER.
Şiilerde üç vakit olarak
giden namaz, (Hac dışında) Beşe çıkarıldı.
Hadisleri patlattılar: Mirac'da 55 vakitmiş, 40 rekattan 2200 rekat
namaz varmışmış. Resulullah "Benim ümmetim buna
dayanamaz" demiş de, Allah da şöyle bir hesaplamış ve
Resulullah'tan neredeyse özür dilemiş! "Haklısın ey
habibim" demiş, "o zaman sen 5 vakit kıldır, 55 vakit
sevabı vereyim" demiş.
İyi de, bunların
kaynağı YEZİD. Şiiler
o zaman henüz hiçbir itikadi konuda ayrı değillerdi. O günden beri üç
vakit kılınıyor namaz... Yezid'den beri de 5 vakit...
Kim uydurdu bu hadisleri,
"Miracda 55 vakit 2200 rekat" diye?
Ah Yezid ah, Katiller katili!
Kur'an'ı arapça yerine KUREYŞÇE YAPAN bu lehçe ile yazan
ve yazdıran HACCACI ZALİM,
ah zalim ah.
..NE HAKEM AMR İBNÜL AS
İki mezheb çıkarttı
bir daleverayla.
Ah Hakem ah!
Ah Zalim ah!
Ah Yezid ah!
Ah.
Hz. Zalim Haccac
Hz. Amr İbnül As
Hz. Yezid bin Muaviye
ruhuna el faaaaaatiha
Resulullah efendimizin
sevgili amcaları Leheb ve Cehil için de el faaaaaatiha
Bu bir maskaralıktır,
uyanın Hanifler. Bu bir maskaralıktır!
Bunları kendilerini
sahabe diye yutturdular ve kendi kraliyat adetlerini bize getirdiler.
Bakara 170. ayeti açıp
bakınız ne diyor?
<>
2-Bakara/170: Onlara
(müşriklere): Allah'ın indirdiğine uyun, denildiği zaman
onlar, "Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz
yola uyarız" dediler. Ya ataları bir şey anlamamış,
doğruyu da bulamamış idiyseler?
Müşrik kelimesini
kendileri eklemişler. "Onlara" olacak. "Onlara "Allah'ın
indirdiği Kur'an'a uyun" dendiğinde, onlar "HAYIRRRR, biz atamızdan ana-babamızdan
gördüğümüze uyarız" derler. Ataları ahmak kendileri iki
kere ahmak.
Biz 11 kardeşiz. Hepimiz
ailemizden hristiyanlığı gördük. Hepimiz atalarımızın
dinindeydik. Ama ben bir döneklik yaptım, Hanif oldum. On kardeşim
"Ata dini olan protestantlıkta", bir ben bunun dışında
kaldım. (Bu bir reklam değildir)
<> Edeb-ali
Şam'da mı bozuldu, yoksa Şam'a okumaya özellikle mi gönderildi?
Ebu Süfyan, Muaviye ve Yezid.
Bunlar doğuştan "EDEB"
bir aileydiler. Araplar diye geçen kelimeleri de "Bedevi" diye
çeviren ve bunu kılıç zoruyla yapan da bu üç kuşak muzırdır.
Onun için Araplar=Bedeviler yazdırdılar. Sanki Arap değillermiş
gibi. Bunlar "Şehirli, muaşeretli, edepli" anlamında
kendi soylarını "Edeb ALİ"
yani Edepli Aile olarak sundular.
Bu makarna daha çok ketçap
kaldırır.
Geldiler dayandılar Osmanlı'ya,
Bayezid=Yezid'in babalarına. Kayın pederimiz vefaiyyeli Edeb Ali'ye
kadar bu Süfyanilik gitti ve gider.
Üç asır daha gidecek.
İşte yazılmamış
bir tarihti bu. Taraflı tarih değildi bu.
<> Aman
Allahım!!! sanki tasarlanmış gibi
Evet.
İblis Cennetten
Yezidiler (Süfyaniler de deniyor) İslamdan kovulana kadar kan dökülecek.
Saat 02.00. Bunları düşünelim
ve haber grubumuzda da tartışalım. Yani peşpeşe yazışalım.
<> Çok teşekkürler
hocam
<>
müslümanlar 14 asır sonra yeniden 1923 de cumhuriyet rejimini kurduklarına
göre hocam bu bozulmuşluklara bir dur diyecek nesillerin yetişmesininde
önü açılmış oldu
<> Ama artık
ebu süfyancılar en azından bu coğrafyada tokat yiyorlar,
cumhuriyet kurulalı.
<>
"Dini cehlin elinden alıp ehlin eline verme zamanı gelmiştir."
(Atatürk)
Evet, Atatürk'üme çok şey
borçluyum. Babadan oğula geçen şu saltanat=Halifelik tarihe karıştı ya, buna şükür.
İyi geceler diyelim mi?
<> Zaten
bir düşünürsek bizi diğer sefil "sözde"
müslüman ülkelerin sefalet cehalet ve vahşetinden ayıran tek bir
faktör var o da mustafa kemal
<> Peki,
Kur'an okunması yasağı, ezanın Türkçeleşmesi,
tekkelerin kapatılması, bunlara ne deniyor?
:-)) Bunları da İ
N Ö N Ü yaptı. Onun
döneminde oldu bunlar.
<> Atatürk
planı değil miydi?
Atatürk vefat etmişti ve
savaş ekonomisinde bunları yapan tek kişi İnönü'dür.
Atatürk'e düşmandı. Para ve pul üzerinden resimlerini kaldırdı.
Heykellerini yıktırıp, kendi heykellerini diktirdi. Matbu ne
varsa üzerine kendi resmini ve ismini yazdırdı. Atatürk ve İnönü'yü
karıştırmayalım.
Atatürk, Mason localarını
kapattığı için, Moskova'dan getirtilen ilaçlarla ve Yahudi
doktorlarla öldürüldü. Son sözlerinden biri "Beni Türk hekimlerine emanet
ediniz" idi. Bu bir nutuk değildi "İMDAT" idi.
Selanik locasının
birinci üstadlarından İsmet İnönü, hemen sazan balığı
gibi TEK ADAM, yani bir tür padişah
gibi işbaşına geçti. Atatürk ise ÖLDÜRÜLDÜ.
Cevat Rıfat Atılhan
ve Ziya Uygur'un kitaplarını okuyunuz. Orada nasıl öldüğü
anlatılıyor ve bu kitaplar yalanlanamıyor.
<> Hocam
bize zaman ayırıyorsunuz ama bizi mutlu ediyorsunuz.
Teşekkürler.
<> Biz çok
teşekkür ederiz. Hakkınızı ben ödeyemem yani sadece
kitaplarınızı kastediyorum onlar bile bize ve bizden sonraki çok
nesile yetecek hocam.
<> Hocam
uykunuzdan çalmayalım dilerseniz.
Artık demir almak günü
gelmişse zamandan... diyerek "Borsayı" kapatalım mı?
;-))
<> Ok tüm
meleklerin selamı hep üzerinize olsun
<> Sağlıcakla
ve sevgiyle kalın
Hep birlikte İnşaallah.
Selam ve selam.
<> selam
selam hoşca dostça
Hoşkal, dostkal.