Chat
n° 005 - Tarih: 05 ekim 2001
Not-1:
<> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir,
sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir.
[] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın
Aiberg'e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının
yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde
bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız
her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com
adresine bildirebilirsiniz.
[] Kaptan aiberg nickiyle bağlandı
<> selam :)
<> yeehaaa
dr. geldi
Ttnet su koyverdi. Bağlantım
çok zayıf, arada bir düzeliyor, ama sonra donuyor. Soruyorum orada mısınız?
diye yanıt veen yok. Oysa ismim devam ettiği için koptuğunu
hissetmiyorum.
Geçen hafta ne yaptımsa
bağlanamadım. Bağlandım ama kendi kendime yazdım. Oysa
herkesin ismi orada duruyordu.
Bugün düzenli bir konu
olmayabilir. Bugünü de havadan sudan konularla geçirebiliriz.
Ya da alfabetik nicklerden sırayla
gidelim, herkes bir soru sorsun. Evet, zor bir soru bekliyorum. Sorular çok zor
olsun.
<> size zor soru
sorabilmek zorların en zoru
Allah'ın ilmi zordur, Allah'a da o yakışır.
O yüzden zor soru istedim.
<> Saldırılar
hakkında alınacak dersler nedir?
Hacker'ler hakkında mı?
<> Evet
Çok yakında bir sisteme
geçiliyor. Her doğana bir dünya yurttaşlık numarası. Asla
devredilemiyor, satılamıyor, atılamıyor. Bizdeki vergi
numarası gibi. O numara, herkesin bir cep telefonu gibi internet numarası
olacaktır.
Yani saklı-gizli
kalmayacaktır. Herkes olduğu gibi görünecek göründüğü gibi
olacaktır. Bu sistem oluşturulma aşamasında, bir kuşak
(20 yıl) içinde internet'in iyice yaygınlaşması ve iskambil
kağıdı kalınlığındaki kişisel tlf'a
indirgenmesi, bu magnetik kartların kimlik, vergi, lisans, diploma vb.
yerine geçmesi öngörülüyor.
Bu gelecek çok yakın
gelecek. Bir kuşak daha öngörülüyor.
Katlanabilir LCD ekran ve
dokunmatik yazılabilen katlanır klavye, bunları insanlar bir
kitap taşır gibi yanlarında bulundurabileceklerdir.
<> New York
merkezli mi? San Francisco merkezli mi?
Merkez olarak 'Birleşmiş
milletler informasyon/şeffaflık department'i düşünülüyor.
<> Yani San
Francisco
<> ALAQ suresi
verilerine göre 2098 senesinde sistemin tam oluşturulacağı
sözkonusu doğru mu??
2099 ise zaten darbeler çağı.
Türk birliğinin müjdesi diyebilirsiniz.
Türklerde biyoritm 400 yıllık.
Kayıtlara göre 499 yılından başlıyor, 899 (Göktürkler
vb.) 1299 Osmanlı kuruluyor, 1699 çökmeye başlıyor, 2099 yeniden
yükseliyor. Hep 400 yıl arayla.
<> 2099'a
kadar çökecek miyiz iyice? Yani daha mı kötü olacağız? Bundan
kötüsü?
Türkiye kurban ülkelerden
biridir. Balkan-Kafkas-Ortadoğu şeytan üçgeninin tam ortasında.
Böyle bir ORTA sadece bize özgü.
Kürt kartı devreye alınacaktır. Ermeni kartı da.
<> Zaten bu
Beni İsrail planının bir parçası.
Evet bu protokol zaten yapılmıştı.
<> Doğu
Anadolu'yu böl parçala işgal et!
Gibi :-((
<>
Öncelikle küçük şehir devletleri öngörüyorlar orta doğuda sonra da
hepsini yutmayı planlıyorlar. İlk basamak üç parça Suriye, Irak
üç parça
Bayraklarındaki iki mavi
şeritten üstteki Dicle-Fırat, alttaki de Nil nehri. Bunları
almazlarsa planları plan olamaz, bu olmazsa olmaz kurallarına göre.
İsrail planına
göre, İsrailoğullarının ana vatanı Mezopotamya idi.
Oradan göç ettiler ve Mısır'da köle oldular.
Oradan Musa eşliğinde
exodus (Çıkış) yaparak, yarılan deniz ile birlikte Sina'ya
ve Filistilerin Kenan denen ülkesine Allah'ın emriyle girmeleri istendi.
Ne var ki korktular ve 40 yıl
çöllerde cezalı kaldılar. Sonunda krallar döneminde Yahuda krallığını
kurdular. İlk İbraniler ile birleşilince 1948 yılında İsrail
devleti kurulana kadar daha çok diafora yaşadılar.
<> İlk
Asuriler canlarına okudu.
Evet ama önce Sümerlerden
dayağı yediler. Şimdi bitmez tükenmez bir intikamın parçası
olarak
<> Yani ben
o yahudi krallığının yıkılışını
kast ettim
Anladım.
<> Tevrat'ta Yeremha bölümü bunu anlatıyor.
İlk yurtları
Mezopotamya idi. Dicle (Kaplan) ve Fırat (Ephrates=İfritler) arasındaki
bataklık bölgedeydiler. Mısır'a köle olarak götürüldüler ve son
olarak Filistin onlara vaadedilmiş toprak olarak verildi. Şimdi de
oradalar.
İşin tuhafı,
bu Allah vaadiydi. Ve aldılar. Ama lanetliler.
O merkezden tüm dünyanın
ekonomisini yönetiyorlar. Şu an dünya patronlar devletidir. Yani bayrağı
vb. yoktur, tüm dünyada paranın gücünden oluşmuş bir
"Akrabalık bağı var".
Gelelim konuya: Bu göç yollarını
kendilerinin toprağı kabullendiler. 6 ülke var:
Toroslar'ın güney yayı.
Gap bölgesi. Bu Türkiye'yi
ilgilendiriyor. Ama onlar bize türk demiyor goyim kirmanya (Kürdistan) diyorlar
ve kürtleri "Hayvan" olarak teba ediniyorlar.
<> Hocam,
Babil'e olan intikamlarının bir ölçekte körfez savaşında
almış oldular, işin tuhafı da Saddam kendinin savaştan
önce "Nebuchadnezzar" olduğunu iddia ediyordu, Tevrat'ta onun uğradığı
yenilgiyi yaşadı.
Evet Nabu Kednezar ve Nineva
savaşı. (Rumca Nabo Kodonosor)
<> Goyim =
Yahudi olmayan
G=Goyim masonik bir simgedir.
Pergel-gönyeden oluşmuş altı köşeli yıldızın
ortasındaki Goyim'in başharfidir. Goyim'in anlamı şu:
Yahudiler, canlıları
şöyle sıralıyorlar:
1. Yahudi erkekleri
2. Yahudi kadınları
3. KONUŞAN HAYVANLAR
4. Konuşamayan hayvanlar
5. Bitkiler ve mikroplar (Tevrat
böyle diyor)
Konuşan hayvanlar yahudi
olmayan tüm insanların ortak adı. Bunlar da ikiye ayrılıyor:
a) Av hayvanları, yani
savaşlar çıkarılarak ya da postmodern savaşlar olan
enflasyonist olarak halkları yıkmak
b) Ev hayvanları.
Ev hayvanları
"Evcil"dir.
Yahudi nüfusu az olduğu
için, dünyadan uşak toplanır.
Mahalleler düzeyinde
Lions'lar.
Dünya Ticaret odası
anlamında Rotaryenler.
Askerler olarak
Carbonary'ler. (En gizli örgüt budur.)
Karışık ve
politikacı olarak Masonlar.
Bu beş grubu yöneten
Bilderberg'ler. Bunlar KONUŞAN EV
HAYVANLARI=GOYİM'lerdir.
Av hayvanları malum:
Tutsiler, Hutular vb.
Kürtler ise "İşçileri"dir.
Yani efendiler (Malikler) için işçi gereklidir. Bu köleler ise kürtler
seçilmiştir. Gelecekte Toroslar ve Murat nehri-Gap bölgesinin memlukları
kürtlerdir. Türkler ve Araplar dışarlanacaklardır. Türkler
Torosların kuzeyinde kalacaktır. Araplar ise Akabe-Basra
körfezlerinden çekilen bir çizginin güneyine sürüleceklerdir. Yani geriye kalan
Efendi Yahudiler ile İşçi Kürtlerdir.
<> Partiya
Karkarên (İşçiler) Kurdestan = pkk
7 ülke üzerine kurulacak olan
İsrail megali ideası budur. Türkler, Araplar, İranlılar ise
AV hayvanıdır. Ev hayvanı
olarak sadece Kürtler kalmaktadır. Bunun ilk yatırımı da
yapılmıştır. Sevres sırasında Kürt Saitler (Biri
Saidi Nursi, diğeri Saidi Kürdi) isyan ederek, Musul'u Kerkük'ü yani
Türkmenleri koparmışlardır.
<>
Gerçekten bütün Kürtler bu oyuna alet olacaklar mı?
Kürt diyen ben değilim.
Onlara AGEZ deniyor. Yani Zazalar
zaten oldukça küçük bir kabile ve şu anda en zengin Ari kabilesidir.
<> Said'ler
de mi değiştirildi? Doğumda ya da sonra?
Hayır değiştirilmeyle
ilgisi yok, bunlar daima kollanmışlardır. Mesela şu anda
Fethullah Gülen, Bilderberg başkan yardımcısıdır.
Çünkü Saidi Nursi ögesini ve faktörünü "O AGEZ SOLMON" planı için bir tür papa olarak
ABD/Siyonizm himayesinde yürütüyor.
<> Said-i
Kürdi masonluğa girmişti, İttihad ve Terakki?
Evet, Saidi Nursi olayı
çok komplike.
AGEZ SALMON NEASİA, bunların ne anlama geldiğini biliyor musunuz?
AGEZ=Aczmendi
Salmon=Süleymancılık
Neassia=Yeni Asya (Büyük İsrail'in
Anadolu bölümü)
Ne diyorsunuz? Yorum yok mu?
<> Çok
ilginç
İlginçten öde. Gülen
mesela? Post modern bir ihtilal yapılmadan iki gün önce, Orduya rağmen
ve ordudan başkasının bilmediği bu şubat ihtilali sırasında
iki gün önce "Böbrek Ameliyatı" bahanesiyle Gülen gitti ve gidiş
o gidiş. Dikkatinizi çekti mi?
<> 41
milyar dolar ile
<> Hep
amerikaya gidiyorlar diye dikkatimizi çekti
Ordu buna çok içerledi. Asya
finans tamamen boşaltıldı. Ordu buna içerleyince
"Kendilerini atlatan" tek istisnaya sardılar. Yani Fethullah
Hoca'yı MGK toplantılarında
hep istediler.
<>
Fethullah, 1980'de iki Mehmet Hoca'yı K.Evren'in planına katmak
istedi, katılmadılar, tutuklandılar.
Ama mümkün değildi.
<> Ordu
Gülen'i tutuklamak mı istiyordu?
On yıl boyunca Kayserili
bir işadamı, Fethullah Gülen'in herşeyini finanse etti. İnanılmaz
paralar döktü ve 41 milyar dolar gibi bir rakamı topladı.
<> Tanrı'nın
birliği adındaki kimi masonik Jahbulon teşkilatlar mı var
arada?
Masonlar ayak takımı,
şu söyleyeceklerim daha önemli: Bu finansör kim acaba? Hani Bülent
Ecevit'in gölgesi, her yerde o.
<>
Hüsamettin
Özkan başbakan yardımcısı
ve Ecevit'ten sonraki parti başkanı. Bülent Ecevit doğrudan
Fethullah Gülen ile birlikte Bilderberg'dir. Yani tüm masonları ve diğer
saydıklarımı yönetenlerin grubu. Bunun için Ecevit, asla ve asla
Gülen'i korumaktan, MGK'de bile kapışmaktan bir an olsun geri kalmadı.
<> Bu
adamlar birbirlerine nasıl güvenebiliyorlar?
Derin devlet de güven konusu,
sarmaş dolaşlık halindedir.
<> Tapınak
şövalyeleri (tamplier'ler)
Töton şövalyesi olanlar
ipekli kaftan giyerler. Resmi demeçlerinde Gülen o ipek kaftanını hep
giymiştir.
<>
"Devlet"in manası "yeraltı zenginliklerini adaletçe dağıtmak"
demek.
İdealistçe tanımı
bu. Ama real olarak tanımı "Dünya ekonomi imparatorluğu"
BİG BOSS'lar devleti demek.
Küreselleşmekten bunun için çok söz ediliyor. Homojene ediyorlar bizi. Artık
hortumlamayı falan yadırgamaz oluyoruz. Artık hiçbir kimse bir
tüccarın ahlakının ya da politikacının ahlakının
olmasını beklemiyor. Ahlaksızlık timsali olarak görüyor.
Ordu ile bağlantıya
gelince: Türk ordumuz, Nato vb. içinde maalesef milli değildir. Dışa
bağımlıdır ve tahkim yasalarına tabiidir. Çok sık
ambargo yemektedir. İki tane leopar tankını bile Almanya SATARKEN, "Güneydoğuda kullanamazsın" ya da
Sikorsy helikopterini PARAMIZLA alırken
"Kürtlere kullanamazsın" şartıyla veriyorlar.
Ordumuzun milli olduğunu kim söyleyebilir bu durumda?
<> Ve yasak
olmasına rağmen localara bağlı generaller olduğu yazıldı.
Carbonary bu anlama
gelmektedir. Duyan var mı? Yazın bakalım Web search.
<> Bir de şu
Kürtleri genelleştirmeseniz daha iyi olmaz mı?
Benim kürtlerle, lazlarla,
çerkezlerle alıp veremediğim yok, ben bir ırkın adını
telaffuz ediyorum. Adamlar kürdüm diyor, ötekisi abazayım, diğeri
gürcüyüm diyor. Ben ne yapayım?
Danimarka kökenliyim değişmez
bir kader. Ama [bilen] bilir, evimde her yerde TÜRK bayrakları vardır. Türki Cumhuriyetlerin bayrakları.
Yani biz bu TÜRK ülkesindeki potada TÜRK'üz...
<>
M.C.Bayar da Carbonari? İttihad ve Terakki?
Carbonary'yi buldunuz mu? CarbonarY. İşte bu askeri
kanattır. Dünya genelkurmayını tek karargahta toplamaktadır.
Tüm gizli örgütlerin en gizlisidir.
<>
"CLASS CONFLICT AND THE RISE OF THE NATION STATE IN EUROPE, 1814-70"
Başlık bu doğru mu?
Evet ama, lehinde ve
aleyhinde yazanlar olabilir. Okumak gerekir...
[] http://en.wikipedia.org/wiki/Carbonari
[] https://web.archive.org/web/20040501234558/http://www.dur.ac.uk/d.h.barry/ccrread.htm
[] http://dictionary.reference.com/browse/carbonari
[] http://gizliilimler.tr.gg/Carbonari-Cemiyeti.htm
[] https://www.turkcebilgi.com/carbonari#bilgi
[] http://www.whale.to/c/architects_of_deception.html
[] https://steemit.com/anarchy/@getonthetrain/secret-societies-2-the-carbonari-charcoal-burners
Her neyse sizler sonra
okuyabilirsiniz. Ama ilk kez benden duyduğunuza şaşırdınız
mı?
<> Evet tüm
bunlar harika sn aiberg
Masonlara onun için ayak takımı
dedim.
<> Evet şaşırdım
<> Hayır
önce ittihad ve terakki ile ilgili okumuştum
Türk ordusu geleneksel bir
ordudur ve daima devlete karşıdır. Buna da şaşırabilirsiniz.
Ama bu 1299'dan beri böyle.
Türk devleti ve ordusu için
biraz analize ne dersiniz?
<> Ordu
içinde de mücadele var hocam
Biraz kökenlere gidelim:
1299'dan beri 36 padişah
3000 kadar veliaht, sultan vb.
Dikkat ediniz, bana bu 3000
küsur devletli içinde bir tek ALİ,
HASAN, HÜSEYİN, CAFER, ZEYNEL ABİDİN, Yani Resulullah'ın
kanını taşıyan BİR
TEK İSİM Web'den bulabilir misiniz? Mesela Padişah birinci
Ali, İkinci Hasan gibi???????? Ya da sultanlardan Hüseyin??????? Bir tek
var mı? Bir tek diyorum! Bir tek var mı?
<> Yok
<>
Y.Öztuna, "Devletler-Hanedanlar-Jenealoji" kitabı
<> Neden
<> Hepsi
SÜNNİydi de ondan?
Sünnilik ile ilgisi yok.
Çünkü, hepimizin adı milletçe Ali, Hasan, Hüseyin, Haydar. Herkes de
sünni.
Bunu ilk kez benden
duyuyorsunuz değil mi? Ve şaşkınsınız?
<> Evet
hala şaşkınım
<> Evet bir
sürü sünni o isimleri taşıyor ama padişah yok veliaht da
DEVLET budur
işte.
Gelelim Ordu'ya: İlk Akıncılar,
Sipahi ocakları, Mehteran, Yeniçeriler vb. ne diyorlar? "Hacı
Bektaş Veli adına Hu diyelim Hu" Dualar ehli beyte ve Bektaşi'ye.
Hutbeler, saldırı öncesi coşkular hep ehlibeyte.
<>
"pençe-i al-i aba aşkına"
<> Hepsi
bektaşiydi başlangıçta
Türk ordusu Bektaşi,
Devleti Osmani ise Tam tersi? Şaşkınız değil mi?
<>
Selçuklu'daki Mevlevi-Ahi mücadelesinde olduğu gibi?
İşte bizim devlet
düzenimiz halen aynı, ordumuz da halen aynı 1299 çıkışlıdırlar.
Bunun için MGK vardır. Devlet-Ordu kurulu. Neler dönüyor dersiniz?
Telefon çalıyor bir
dakika.
Evet, yeniden geldim.
<> Sefalar
getirdin, Hayr getirdiniz
<> hoşgeldiniz
Allah Razı olsun, bizde şer
olmaz ki?
<>
Elhamdulillah
Euzu besmelesiz adım
atmam, şer neyime?
<> evet
<> Hocam
devlet orduda kaldık.
Evet, ordu-devlet. Türkler
ordu-millettir bu doğru. Ama Türkler ordu-devlettir bu yanlış işte...
Pekiyi "Ehlibeyt"i bir
defada silip atan kişi kimdi en başta?... Kızı Nilüfer'i o şartla
vermişti.
<> Süleyman
bey mi?
Edebali'yi duydunuz mu
Vefaiyye tarikatının kurucusu?...
<> Şeyh
edebali osmanlı ilk zamanlarında
<> Nilufer
mi, Malhatun, Malhun hatun?
Onları birer birer açarız.
<> Ertuğrul
gazi oğlu Osman
Evet Oğlu Osman.
<> Hocası
Edebali
<> Ede Balı
Kayınbabası. Bunu
biliyor muydunuz?
<> Sünni
baskısını mı? Hayır.
<> Ben de
kendimi tarih biliyor diye piyasaya pazarlarım
Sünni baskısından
öte şeyler için biraz daha geriye gidelim mi?
<> Osman
Gazi'nin Akıl hocası
Edebali, kayınbabasıdır.
Evet ne diyorsunuz? Kayınbabasıdır diyorum.
<> bu
biliniyor
<> Ama
unuttuğumuz ayrıntılar, bu arada Selçukluda da benzeri bir
mücadele vardı hocam
Tabii ki bu mücadele çok daha
eski. Edebali'nin babası kim? Ebayezid ya da Bayezid.
<> Yezidim
babası
İki de Osmanlı padişahı
var Beyazıd ve Yıldırım Beyazıd (2. Beyazıd). Hatırladınız
mı?
<> Evet
<> İlki
ilk kardeş katili, Yıldırım
Beyaz kelimesi arapça EbyaD (Sonu dad) olarak yazılır.
Yani Beyaz'ı araplardan alıp kullanıyoruz. Ama BeyaZid, dad değil bildiğimiz
Z harfiyle yazılıyor.
Demek ki beyaz kelimesiyle ilgisi yok. Kelimenin kökü şu: Eba=Bababası,
Yezid=Yezid.
Yezid'in babası?
Arapça bilenleriniz bilirler,
bu dad ve Ze harfinin farkını?
Demek ki vasiyet şu:
Devlet YEZİDİ olacaktır.
<> Bizansın
adetlerini ilk edirne sarayına sokan. Timuru harekete geçiren onun bu
özelliğiydi en çok. Ayrıntı tabi ama Timur osmanlıya
dokunmayacaktı, Yıldırımın bizansa özenti yaşamı
onu tahrik etti.
Timur doğrudan
Yesevi'dendi. Yani mezhebsiz müslümanlardan.
<> O
tarihten bu güne devlet yezidiliğini koruyor mu?
EVET DEVLET YEZİDİDİR. ORDU İSE BEKTAŞİDİR.
1. Bektaşi nedir?
<> Khwace?
Koca Ahmed? Yesewi?
Hacı Bayram Veli, Yunus
Emre (Hocası Taptuk), Mevlana Hocası Şems, bunların hocaları
(HaVeCa) Yesevidir. Yesevi'nin de
hocası "Boy boylayan, soy soylayan",
<> Hızır
<> Dede
Korkut
<> Hz. Hızır'ın öğrencisi hoca Ahmet Yesevi'nin öğrencileri
İslamın geniş
coğrafyasında dört ekol vardı:
a) En batıda Muhyiddin'i
Arabi ve İbni Haldun tasavvufu
b) Merkezde Eba Müslim
tasavvufu (Merkezidir)
c) Hint tasavvufu.
(Hintlileri müslüman yapmak için Nirvana=Fena filah vb., Aynel, ilmel, Hakkel yakinlik
vb. hint kökenlidir. Verilen tavizler daha sonra başımıza
hint-islam tasavvufu olarak bela olmuştur.)
Ama kuzeyde (Buhara ipekyolu
yahudisi Buhari hariç) bunların dışında bir tasavvuf vardı.
d) Yesevi Ahmet ekolü. Onun öğrencilerinin
hiçbiri bize tanıtıldığı gibi değildir.
Hacı Bektaş Veli ağzına
bir damla içki koymamıştır ve Sünni-Alevi diye bir mezhebi
yoktur. "Ben Resulullah'ın mezhebindenim" demiştir.
Hacı Bayram Veli,
"Mezheb yoktur, Ahilik=Kardeşlik vardır."
Hacı Bayram Veli,
"Mezheb yoktur, Ahilik=Kardeşlik vardır." demiştir.
Mevlana bir kez olsun kalkıp
da dansetmemiş, sema ayini yapmamıştır. Ama Şemsi
Tebrizi Yesevi ekolündendir.
Taptuk ve öğrencisi
Yunus, mezhebsizdirler.
O yüzden Edebali, onlara
"Harici, mezhebsiz" demiştir. Mevlanaya ise
"Zenne/Köçek=Homoseksüel" demiştir.
Hacı Bayram Veli'nin
Ahilik esnaf devletini fethederken, inanılmaz zulüm yapılmıştır.
Hiç bir Ahi teslim alınmamış, orada öldürülmüştür. Edebali
neden böyledir acaba, bilen var mı?
<> Ede Balı
için kaynak ne? sırf meraktan.
Nasıl ki, Osmanlı
hanedanı içinde bir tek "Ehlibeyt" ismi yok derken size kaynak
gösterdim mi? Kaynak sizin okuduğunuz tarihti. Ve ben sadece o kaynak
içinden sizin gözlerinizden kaçanı gösterdim. Edebali için de aynı şeyi
söylüyorum, kaynak oto-referanstır.
Bilmem anlatabildim mi?
Yani kaynak mevcutlardır.
Ben sadece "PÜF NOKTASINI"
sunuyorum. Çünkü ben stratejist ve analistim.
Analist olmak çok önemli.
Bunu her tarihçiye öneririm.
Mesela 1987 yılında
yazılmış bir kitabımda "Afganistan"ın geleceği,
hatta bugünkü savaşı yazılıydı. Hatırlayanınız
var mı?
Mirac Ciltlerinden
birindeydi. Hatırlayanınız var mı? Yani okuyanlardan hatırlayanlar?
Yok mu?
<> Hatırlıyorum
"Ruslar yakında
sizi bırakıp çekilecekler. Ey Afganlılar, onları
yeneceksiniz ama, birbirinizi yiyeceksiniz. Peştulu, Tacik, Dari, Hazari,
Türkmen, Özbek, Sünni-Şii, Belucu, yiyin birbirinizi, bitirin birbirinizi,
birbirinizle cihad yapın, için birbirinizin kanını."
Bu cümleleri hatırlayan
var mı? 1987'de yazıldı bunlar. Yerini hatırlayan varsa bu
cümleleri yarın Mir'ac kitabından bulup yayınlayabilir.
<> Evet hatırlıyorum
[] Arz'dan Arş'a
Evrenin Sırları, Sınırları 1 REFERANS - 8 BAĞDAT
YOLU: Afganistan'da
mücahid grupları anlaşamadıklarından son darbeyi indiremediler
: çünkü iç mezhep hakim, "Gelecekteki
Hükümet" için herkes kendi mezhep (Şii, Sünni, Harici) ve kendi
milliyetini (Fars, Tacik, Dari, Hazeri, Büluci, Türk, Pathan vb.) başa
koymaya çalışıyor. Bunun için onlar hükümet bile kuramayacak,
böyle bölündükçe işbitirici darbeyi de gerçekleştiremeyecek, denizi
geçip, derede boğulacaklar. Bu kez hükümete Amerikan yardımı
kendilerini ezmeye gelecek. Çünkü eloğlu "İslam şeriatı"
kurulmasını istemez. Mücahitlerle sadece Sovyet Çar ordularını
kovana dek silah ticaretlerine aynı yardımı yapmaya başladı.
Bir araya savaş şurası olarak toplandığınızda
"HİÇBİR ANLAŞMAYA
VARAMADINIZ" Çünkü mezhepleriniz başkaydı. Sen İran'la
birleşmek istiyordun, sen bağımsız Sünni bir Afganistan,
sen de Pakistan ile ortak bir Caferi-İsmailiye birleşmesi... Sizi
savaş birleştirdi fakat mezhepler ayırdı. Daha önce
Filistinli için de bugüne kadar birleşmediniz ve onların katline
gözyumdunuz! Allah aşkına ey mü'minler siz hiç birleşmez
misiniz? Sizi Casus Lawrence'lardan çok ayrılığınız mı
böyle paramparça edecek? Siz hep 72 ayrı, biz ise tek fırka mı
olacağız böyle?...
Ruslar kaç yıl sonra
çekildiler hatırladınız mı?
<> 10 yıl
sonra
Aslında amacım ANALİST olmayı anlatmaktı,
kendimi methetmek değildi. O gün bunları yazdığımda
bana deli diyorlardı. Sovyetlerin çökeceğini ama Türk birliğinin
kurulamayacağını söylediğimde ise "ZIRDELİ" dediler. Yayıncı
Ali Eser, "Ben bunları yazdırtmam ve yayınlatmam, rezil
oluruz" dedi.
Okuduklarınız ÇOK ÇOK süzülmüş şeklidir.
Korkup yayınlatılmamış yığınla yazım
var. Bir kısmını [candaş] Mirac-4 ham maddesinde görmüş
ve okumuştur. Ben göstermedim, kendisi merak ile gidip bulmuştur.
<>
Kopilerinin aşırmıştık.
<> Miraç 4ü
okumuştum
O kitap yayıncının
korkup da basamadığı şeyler.
<> Beğenmedikleri
yerleri çizmişlerdi müsveddelerde.
Öyle bir kitap yok. O kitap, şimdiye
kadar yayınlananlar içinden, yayıncının "Sakıncalı"
dedikleri.
<> Ben
Mirac 4ü sora sora artık kitapçılardan nerdeyse azar işitiyordum
:)
<> ama artık
bizlerin beyinlerine her gün yeni kitaplar yazıyorsunuz hocam
:-)) Yazana değil YAZDIRAN'A
BAKIN, Elh.
Hanif'im dedim, Hanefi diye
yazdı. (İF ve Fİ'yi anlatacaktım, yani determinizm ile
indeterminizmin farkını, ama yayıncı, "Bu millet ot,
ne anlar bunlardan?" deyince, onlar da yayınlanmamıştı.
Hümanist bir temenni.)
<> Genel
bir talep var: Ne kadarı size ait bilmiyorum ama hemen istekler geldi bu
kopiler için.
Onları burada düzeltir
yayınlarım merak etmeyin. Çünkü adamlar kafalarına göre çizmiş
değiştirmişler. Hanif'im diyorum, "Hanif neymiş, biz
Hanefi yazdık" diyorlar. Ne yaparsınız böylelerine?... Onu
baştan toplayıp yazmak gerekiyor.
<> Evet ilk
okuduğumda ben de öyle hissettim
<> Neden
yayınlamıyorsunuz?
Onu baştan toplayıp
yazmak gerekiyor.
<> Adler
hakkında konuşabilir miyiz biraz
Adler bu geceye sığamayacak
kadar uzun ve yarım da değil, çeyrek kaldı o konu...
Bugün şu Edeb Ali
konusuna bir değinelim.
<> Evet
bence de devam edelim.
Ali'nin Hz. Ali ya da Allah'ımızın
Ali ismiyle ilgisi yok. Ama (Ali İmran'daki gibi) ALİ=AİLE ile ilgisi var. Ali İmran=İmran AİLE'si demektir. (Bir terslik işte,
hem Yüce, yüksek=Ali, hem de Aile anlamına gelen Ali (Aile, Maile vb.)
ikisi de Ali diye yazılıyor.)
Edepli=Edib demektir, EDEB=Sonradan edeplenen demektir. Bu
fark dikkatinizi çekti mi? Kimdir bu EDEB-ALİ?
<> Ede Balı
Hayır, Edeb Âli. Edeb ailesi anlamına geliyor. Ali
ismiyle ilgisi yok.
Bu ailenin kökenine bir
gidelim mi? Ne dersiniz?
<> Evet
gidelim
Yezid'in babası kimdi?
<> Muaviye
Onun babası kimdi?
<> Ebu
Süfyan
Ebu Süfyan. Resulullah'ın
can düşmanı, amansız düşmanı, Mekke Emiri, dolayısıyla
Asir-Hicaz meliki.
<> Deniz
Baykal o sebeple mi sahip çıkıyor Edebali'ye?
Baykal Süryani mi? Beyti
dostçu mu? Mersinli Beytilerden mi?
<> Halbuki
Antalya tahtacılarından
(Beytilik, Kapalıçarşı
ve Tahtakale kuyumcu-dövizci esnafı demektir. Süryani tekelidir.)
Ebu Süfyan ile ilgili üç ayet
vardır Kur'an'da....
1. Abese... ve tavella... İlk
üç dört ayeti yazar mısınız? (Yazan çok sevaplıdır :-)
)
<>
80-Abese/01: (Peygamber)
Yüzünü ekşitti ve döndü.
<>
80-Abese/02: Kendisine
ama geldi, diye.
<>
80-Abese/03: Ne
bilirsin, belki o temizlenecek?
<>
80-Abese/04: Veya
öğüt belleyecek de öğüt ona fayda verecek
Biraz daha lütfen yazalım.
<>
80-Abese/05: Ama
buna ihtiyaç hissetmeyene gelince,
<>
80-Abese/06: Sen
ona yöneliyorsun.
<>
80-Abese/07: Onun
temizlenmemesinden sana ne?
<>
80-Abese/08: Ama
sana can atarak gelen,
<>
80-Abese/09: Allah'tan
korkarak gelmişken,
<>
80-Abese/10: Sen
onunla ilgilenmiyorsun.
Burada Allah kime çıkışıyor
biliyor musunuz, Mekke'nin emiri geçinen o putpereste. Onun adı nedir?
<> Ebu
Süfyan
Evet. Ebu Süfyan. Ülkenin en
büyüğü ve Kureyş kabilesinin lideri, Hicaz'ın en zengini. (Mekke
kentinin yarısından çoğu ve 200 KERVAN ona aitti.) Onun hiçbir fayda alamayacağı açıkça
yazılı değil mi?
Şimdi gelelim ikinci
ayete, Hucurat-14.
<>
49-Hucurat/14: Bedeviler
"İnandık" dediler. De ki: Siz iman etmediniz ama "İslam
olduk." deyin. Henüz iman kalplerinize yerleşmedi. Eğer Allah'a ve
Resulüne itaat ederseniz, Allah işlerinizden hiçbir şeyi eksiltmez.
Çünkü Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
Tamam, şimdi bu ayetin
niçin inzal olduğunu (Siyak-sibak) açıklayayım:
Kansız bir şekilde,
Resulullah Medine'den Mekke'ye geliyor. Mekke'nin emiri, hani şu
Resulullah'ı Mağaraya sığındıran (Örümcek ağı
ve güvercin yuvasını anımsayınız.) kanını
içmek için yeminli şu HERGELE
Ebu Süfyan var ya?
(Sakın Radyallahü anhi
falan demeyin, Allah sizi affetmez)
O Resulullah'ın can düşmanı,
Mekkenin yarısı, Hicaz'ın tamamı kendine ait ya, Mal
derdiyle ve Mekke meliki olarak şehri kansız teslim ediyor.
Ödü kopuyor ödlek'in.
Ellerini yukarıya kaldırmış. Benzi sapsarı, Elleri
tamamen yukarıda (Hands up!) "Teslim olduk" yani Arapçası
"ESLEMNA" diyor.
Arapça bilenleriniz baksın,
orada ESLEMNA'yı görecektir.
Hucurat 14'de "Kalatül Arabi = Araplar dediler ki", gördünüz mü?
[] Hucurat/14: Kaletil a'rabu amenna, kul lem tu'minu
ve lakin kulu eslemna ve lemma yedhulil
imanu fi kulubikum, ve in tutiullahe ve resulehu la yelitkum min a'malikum şey'a,
innallahe gafurun rahim
<> "İslam
olduk" da demek "qalu eslemna"
Hayır, eslemna, savaşta
bir tarafın TESLİM olması,
aman dilemesi demektir. Yani Sırplar falan teslim olurken MÜSLÜMAN MI OLUYORLAR? diye sorarlar
adama ;-))
Evet fikriniz nedir?
<> Kelimenin nasıl anlaşıldığını yazdım, itiraz etmedim dr.
"Müslüman" olmadıkları
şuradan belli, "Hayır,
iman sizin kalplerinize inmeyecektir" denmiştir.
<> Bu Arap ırkçılığının
Resulullah efendimiz öldükten sonra yeniden hortlaması bence
Zaten orada Arablar deniyor,
bedeviler denmiyor. (Bedevi zaten arapçadır ve çoğulu da Badiye'dir.)
Allah Bedeviler demiyor, resmen TÜM
ARAPLAR diyor. RUM suresi var,
yani şehirli-göçebe diye ayrılıyor mu? İşte burada EDEB lafı devreye girecek.
<> Eski
reisleri Ebu Süfyan'ın sıpalarına tabi oldular.
Evet Süfyanilik hiç ölmemişti
ve ölmeyecek de. Bana itirazı ve buraya kadar sorusu olan var mı? İtiraz
eslemna'dan gelebilir belki de.
<> Bunun
araplar anlamına geldiğinin anlanması çok mu zor?
Allah'ın kelime hazinesi
sonsuzdur. Eğer bedevi deseydi "Kalatu
Badiye" derdi. Ama Kalatün ARABİ
diyor.
Yani Araplar dediler ki,
"İman ettik", De ki, "Siz iman etmediniz, sadece "ELLER
YUKARI" yapıp
teslim oldunuz, iman kalplerinize inmedi."
Böyle yazıyor bu Arapça,
benim çok iyi bildiğim bir dil. Başka bir Kur'an meali daha bulabilir
misiniz sanal ortamdan?
<> Hata mı,
kasıt mı?
Hata Kasıt, birazdan EDEB sözüyle çıkacaktır.
<> bedevi araplar,
diyenler var ama metin açık a~rab=~arablar
<> fark
etmez a~rab-ı badiye, a~rab-ı müsta~ribe
<> a~rab-ı
~arab
<>
49-Hucurat/14: Bedeviler
"İnandık" dediler. De ki: Siz iman etmediniz, ama
"Boyun eğdik" deyin. Henüz iman kalplerinize yerleşmedi. Eğer
Allah'a ve elçisine itaat ederseniz, Allah işlerinizden hiçbir şeyi
eksiltmez. Çünkü Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Beni anladınız değil
mi?
<> Evet
Ebu Süfyan peygambere itaat
etti, böylece Allah'ın "Malını geri verin,
eksiltmeyin" emri yerine geldi. Ama iman kalplerine yerleşmedi.
Onlar bir ailedir. İşte
Ebu Süfyan, oğlu Muaviye, torunu Yezid.
"Kulubihim=KalpLERine" diyor, anlaşılıyor
mu?
<> Evet
Tekil değil aile boyu
bunlar imansız.
Muaviye, hakemi satın alıp,
cumhuriyeti saltanata çevirmedi mi? Amr İbnül As'ı satın almadı
mı?
<>
Hristiyanlık için Paulus ne ise, İslam için de Emeviler odur.
Evet aynen katılıyorum.
4 cumhurbaşkanı dönemi bitirilmiş yerine oligarşi/mutlakiyet
yani babadan oğula geçen saltanat getirilmiştir. İftira mı
ediyorum?
<> Mızraklara
Kur'an ayetleri saplamadı mı?
Evet hatta bunu yaptıran
da Hz. Aişe ANAMIZ'dır.
Kur'an'da bir kaç ayetle Allah'ı meşgul etmiştir.
Peygamber eşleri
annelerimizdir ama, Benim ANNEM
hatalı ise eleştiririm. Annem diye Üff bile demem ama, KÖTÜ YOLDA
ise, üf demeden engellemeye çalışırım.
Kadınlardan halife
olamayacağı için Hz. Aişe Anamız, Muaviye'yi çağırdı, (Suriye
Valisiydi), Ali'ye karşı çıkmasını öğütledi,
Kur'an sayfalarını mızrağa takması için o verdi.
Amr İbnül As denen
hakeme "Muaviye halife olunca, Şam valiliği boşalıyor,
sen oraya geçersin" diye rüşveti verdi.
<> İfk
hadisesinde, hadiste ~Aişe senin arkandan.....köpeklerinin havlayacağını
görüyorum, demiş olduğunu hatırladığında, iş
işten geçmişti?
İsyan ediyorum ama, ne
yapayım ki, Resulullah eşleri ANAMIZ'dır,
bundan ileri geçemiyorum.
<> Bunlar
birer rivayet değil mi?
Dostum, burada yazılanların
BİR TANESİNİ RİVAYET
diye gösterecek bir kişi daha bulamazsın. Bunlar SİYER'dir. Siyer Resulullah GÜNCESİ, İslam Tarihi'dir. Rivayeti nereden çıkardınız?
Mesela Amr İbnül As hakem değil miydi? Yüzüğü üçüncü bir kişiye
takacağına kendini sattığı Muaviye'ye takmadı mı?
Rivayet dediğiniz nedir, lütfen açıklayınız.
<> Bakın
ben bunlar böyle olmamıştır demiyorum son söylediğiniz
toplum önünde olmuş bir olay
Size garip bir şey
söyleyeceğim ki o bile rivayet değildir. Türk İslam tarihinde
kancıklık-kalleşlik yapan yedi eminlere İbnül Hakem denmiştir.
Bugün bile maç satan hakemlere bu çirkin tezahürat yapılıyor. Bu bile
rivayet değil. Hiç kimse çocuğuna YEZİD ya da MUAVİYE
adını koymuyor. Neden acaba?
<> Ancak Aişe'nin
halifelik sorunu ve Muaviye'ye KUR'AN yapraklarını vermesi için aynı
şey söylenemeyebilir.
Kur'an, Hz. Aişe'nin
yatak odasında ve yüklükteydi. Hz. Osman döneminde dört nüsha olarak
toplanmak üzere Hz. Aişe'den alındı ve kağıda
çekilerek deri, kemik vb. olanlar yakıldı. Bir Nüsha YİNE Hz. AİŞE ANAMIZA bırakıldı. Diğerleri, Şam'a
(Suriye eyaleti vb.) gönderildi. Sayfa sayfa koparılan ve mızraklara
takılan Kur'an, Aişe'nin Kur'an'ıdır. Bunun rivayet
neresinde?
<> Hz. Aişe'nin ihaneti bütün islam tarihi kitaplarında
yazar
<> Bu, beş
nüsha olamaz mı veya daha fazla veya çalınmış?
Siyer'de 4 yazıyor. Eğer
üç ya da onbeş dersek, Amerika'yı baştan keşfetmek
gerekiyor.
Çünkü o dönemde üç eyalet ve
bir de merkez vardı. Yani 4 Kur'an'ın gerekçesi budur.
Onlar üç kuşak birden
"ESLEMNA" idiler. Malı
mülkü kurtardı Ebu Süfyan. Oğlu da, Babasının Mekke melik'i
ve Hicaz Emiri olduğu o haşmetli günleri özledi. Hz. Aişe de bu
işi kaşıdı.
<> Korunan
zikr, anlamı? İniş sırası, furkan, 1. sema'da,
hangisi?
<>
"onu zikri biz indirdik"
Evet, korumak da bize düşer,
bu Allah'ın üstlendiği bir vaaddir."
Allah, Kur'an'ı kitabı
demiyor ZİKRİ biz indirdik
diyor. Biz koruyacağız diyor. Korunan Kur'an değildir. Ayetlerin
iniş sırası ile şimdiki tertip sırası bir
fecaattir. O yetmiyormuş gibi sureler ve ayetler birbiri içinde eritilmiş.
Bir deste iskambil kağıdı
alıyorsun, Bunlar fabrikada sıraya konmuş ve açılmamış.
Ama daha sonra bu iskambil kağıdını karıyorsun. Yani
yine 52 kağıttır ama SIRASI
karışmıştır.
Kur'an da böyle. İndiği
gibi değil (52) karılmış, karıştırılmış
ama yine 52. Zikri korumak budur. 52 ise 52'dir, fazla ve eksik yoktur.
<> Ahirette
Kur'an onlara okununca biz bunu hiç duymadık
dediklerinde Kur'an onlardan davacı olacak.
Kur'an ile çok oynadılar.
Bilen var mı, son inen sure hangisidir?
<> Nasr
Pekiyi, son inen ayet
hangisidir? Bilen var mı?
<> Tevbe
suresi'nde iki ayet
<> Ayet
içeriğine bakılırsa Maide.
Evet Maide Suresinin üçüncü ayetindeki,
"Bugün sizin dininizi tamamladım... İslam koydum adını
ve razı oldum" bölümü, Maide suresinin 3. ayetinin arkasındaki
4. ayettir. Maide üçü yazabilir miyiz?
<>
5-Maide/3: Leş,
kan, domuz eti, Allah'tan başkasının adı anılarak
kesilen; boğulmuş, vurulmuş, yukardan düşmüş,
boynuzlanmış, canavar yırtmış olup da canlı iken
kesmedikleriniz; dikili taşlar (putlar) üzerine boğazlanan hayvanlar
ve fal oklarıyla kısmet (şans) aramanız size haram kılındı.
Bunların hepsi doğru yoldan çıkmaktır. Bugün kafirler,
dininize karşı ümitsizliğe düşmüşlerdir. Onlardan
korkmayın, benden korkun. Bugün dininizi kemale erdirdim, size nimetimi
tamamladım ve size din olarak islamı seçtim. Kim son derece aç ve
çaresiz kalır da günaha meyletmeksizin mecbur kalırsa şüphesiz
Allah mağfiret edendir merhamet edendir.
Şimdi Gelelim biz son
sure olan NASR'ın (Nas değil,
İza cae nasrullahi) tamamı olan üç ayeti yazalım. Lütfen zahmet
olacak.
<>
110-Nasr/1: Allah'ın
yardımı ve fetih geldiğinde,
<>
110-Nasr/2: Ve
insanların dalga dalga Allah'ın dinine girdiklerini gördüğünde,
<>
110-Nasr/3: Rabbini
öğerek tesbih et, O'ndan bağışlanmanı dile, çünkü O,
tevbeleri çok kabul edendir.
Şimdi de buna dördüncü
yani son ayeti ekleyelim: Bugün kafirler, sizi yoldan çıkarmakta ümitsizlerdir.
Onlardan değil benden korkun. Bugün sizin dininizi tamamladım ve size
din olarak islamı seçtim. Bundan razı oldum.
<>
üzerinizdeki nimeti tamamladım
İşte bir daha
toplayabilirsek, üç ayet halinde okuduğumuz Nasr suresinin tamamını
yazabiliriz.
<>
110-Nasr/1: Allah'ın
yardımı ve fetih geldiğinde,
<>
110-Nasr/2: Ve
insanların dalga dalga Allah'ın dinine girdiklerini gördüğünde,
<>
110-Nasr/3: Rabbini
öğerek tesbih et, O'ndan bağışlanmanı dile, çünkü O,
tevbeleri çok kabul edendir.
<>
110-Nasr/4: Bugün
kafirler, sizi yoldan çıkarmakta ümitsizlerdir. Onlardan değil benden
korkun. Bugün size dininizi tamamladım, üzerinize ni~metimi tamamladım,
sizden İslam dini üzere razi oldum.
Evet bunu ekleyeceğiz. İşte
bu böylece ZİKİR'in
korunmasıdır.
Şimdi gelelim, Maide
suresini ıslah etmeye (Zikri korumaya). İçinden çekip aldığımız
bu ayet hariç kalanı yazar mısınız? "Leş kan
domuz eti...." diye.
<> Kaçıncı
ayetten?
Maide üçün başından
itibaren.
<>
5-Maide/3: Leş,
kan, domuz eti, Allah'tan başkasının adı anılarak
kesilen; boğulmuş, vurulmuş, yukardan düşmüş,
boynuzlanmış, canavar yırtmış olup da canlı iken
kesmedikleriniz; dikili taşlar (putlar) üzerine boğazlanan hayvanlar
ve fal oklarıyla kısmet (şans) aramanız size haram kılındı.
Bunların hepsi doğru yoldan çıkmaktır. Bugün kafirler,
dininize karşı ümitsizliğe düşmüşlerdir. Onlardan
korkmayın, benden korkun. Bugün dininizi kemale erdirdim, size nimetimi
tamamladım ve size din olarak islamı seçtim. Kim son derece aç ve
çaresiz kalır da günaha meyletmeksizin mecbur kalırsa şüphesiz
Allah mağfiret edendir merhamet edendir.
Şimdi bu ayeti "doğru
yoldan çıkmaktır"dan itibaren siliniz.
<>
5-Maide/3: Leş,
kan, domuz eti, Allah'tan başkasının adı anılarak
kesilen; boğulmuş, vurulmuş, yukardan düşmüş,
boynuzlanmış, canavar yırtmış olup da canlı iken
kesmedikleriniz; dikili taşlar (putlar) üzerine boğazlanan hayvanlar
ve fal oklarıyla kısmet (şans) aramanız size haram kılındı.
Bunların hepsi doğru yoldan çıkmaktır.
Ve devam edelim, "kim
son derece aç kalırsa" diye....
<> Kim açlıktan
daralır, günaha istekle yönelmeden bunlardan yemek zorunda kalırsa,
ona günah yoktur. Çünkü Allah bağışlayan, merhamet edendir.
<> Kim son
derece aç ve çaresiz kalır da günaha meyletmeksizin mecbur kalırsa şüphesiz
Allah mağfiret edendir merhamet edendir.
Evet bu son haliyle bakın,
domuz eti vb nasıl bağlandı ayetin tamamına. Farkettiniz
mi?
<> doğru
<> siyak ve
sibak uydu
İsterseniz, biriniz Maide üçü (İçindeki ayetlerimizi yazmayarak) bütün olarak yine buraya bir toplasın, çünkü chat asılacak, yanlış anlaşılmasın. Son inen ayeti yazmayınız. O bölümü Maide'den kaldırınız. O bölüm Nasr'ın sonuna eklenecek.
<>
110-Nasr/1: Allah'ın
yardımı ve fetih geldiğinde,
<>
110-Nasr/2: Ve
insanların dalga dalga Allah'ın dinine girdiklerini gördüğünde,
<>
110-Nasr/3: Rabbini
öğerek tesbih et, O'ndan bağışlanmanı dile, çünkü O,
tevbeleri çok kabul edendir.
<>
110-Nasr/4: Bugün
kafirler, sizi yoldan çıkarmakta ümitsizlerdir. Onlardan değil benden
korkun. Bugün size dininizi tamamladım, üzerinize ni~metimi tamamladım,
sizden İslam dini üzere razi oldum.
Tamam. Bütünlüğü
gördünüz mü? Gördünüz mü?
İşte bu ZİKR ile KİTAB farkıydı. Ayetleri salak Araplar oradan oraya
sürüklemişler.
Salak diyorum çünkü Allah
daha çok hakaret ediyor. Tevbe 97'yi yazar mısınız? "El
Arabü eşşeddide küfran ve nifaken..." diye
<>
9-Tevbe/97: Bedeviler
inkar ve münafıklık bakımından daha beterdirler. Bununla
beraber Allah'ın, Resulüne indirdiği (hükümlerin) sınırlarını
bilmemeye daha yatkındırlar. Allah alimdir, hakimdir.
Bedevi değil ARAPLAR diyor.
EşŞedide = EN EN ŞİDDETLİDİRLER
KÜFRAN = KAFİRLİKTE
VE NİFAKEN = MÜNAFIKLIKTA
Bunları söyleyen Allah;
ben salak demişim, çok görmeyiniz.
Ve daha da beteri ne biliyor
musunuz? İzleyen ayette:
<>
9-Tevbe/98: Bedevilerden
kimi de var ki, verdiğini angarya sayar ve sizin üzerinize belalar
gelmesini bekler. O çirkin belalar kendi başlarına olsun! Allah herşeyi
işitendir, bilendir.
Allah'ın Resulüne
indirdiği KUR'AN'I EN MAHDUT
ARAPLAR BİLİR diyor.
Anlamı şu: ARAPLAR ARAPÇA BİLMEZ, ÇOK AZ BİLİRLER
diyor.
Dikkat ediniz, bunları
göreceksiniz. Özellikle Arapça bilenleriniz yardımcı olursa...
Yukarıdaki ifadeye
itirazı olan var mı? Bu Kur'an'dır, şakası yoktur,
elbette itiraz ediniz.
<> Arapların
bir şeyleri parçalama bozma hünerleri fazla.
Evet 98. ayette, DTM'ye saldırıyı
bile okuyabilirsin. "Başlarınıza bela gelmesini
isterler" ama "Belalar onların üzerine olsun".
Allah Araplar'ı tüm
kavimler içinde YERDEN YERE VURUYOR,
fark ettiniz mi?
<> Bence
apaçık
"En şiddetli kafir
ve münafıklar" diyor. "Kur'an'ı bile anlamaMAya en layık
bunlardır" diyor. Arapların Arapça bilmediğini (Bakınız
Danimarkalı ben biliyorum.) yazıyor.
<> Arablar'ın
cidarları var anlama sınırlarında.
<> Arapların
Kur'an'a saygı göstermediğini arap
ülkelerinde kalanlardan çok duydum
Maide suresi içine son
suresin son ayetini getirip rastgele sıkıştıracaksın.
Sonra da "Cebrail geldi, Kur'an'ı böyle dizdi" diye Hadis
uyduracaksın. O zaman Cebrail'den kuşkulanırım ben. Daha
getirdiği Kur'an'ı bile dizmekten aciz diye...
Şu hadislere lütfen
inanmayın. Size gösterdiğim Hanif yöntemlere inanın, kârlı çıkacaksınız.
Araplar dünya tarihinde (300
yıl sonra bile) iki kere bir araya gelmişlerdir ve bir daha da
gelmeyeceklerdir:
1. Resulullah döneminde
2. Osmanlı döneminde
Bir daha ASLA bir araya gelmeyeceklerdir.
Allah Arapları yerden
yere vuruyor ama, Kur'an'ı onların dilinde indiriyor.
Allah Yahudileri
"Dünyalara üstün kıldık" diye övüyor ama L A
N E T L İ Y O R . İblis'i lanetlediği gibi...
Araplar lanetsiz, aşağılık.
Yahudiler lanetli ama ÜSTÜN diye
gösterilmiştir Kur'an'da.
<> 1799'da
ilk kez Vahabiler ortaya çıktı, hacca gitmek istediklerinde Mekke
emiri ve Mekke uleması onların sapık olduklarına karar
vermiş ve görüldükleri yerde katledilmelerini deklare etmişti.
Wahhabilik Abdulvehhab'ın
değil, İngiliz sisteminin getirdiği bir DİN tarzıdır. İngilizler bunu hep yaparlar.
(Babilik, Kadyanilik, Bahailik vb İngiliz çıkarımlarıdır.)
<> Ama gel
gör, bugün, nerede ise tüm Arap coğrafyası, hatta Çeçenistan,
Afganistan, Endonezya'da bile en etkin grup oldular. Gittikleri her yere kan
vevahşet getirdiler
Petrolün gücü. Ancak yeni bir
kuşak Arap gençliği var. Dünyanın en hızlı nüfusu
artan ülkesi yüzde itibariyle Suudilerdir. Her biri trilyarderdiler. Ancak
artan şu dehşetli nüfus yüzünden, yeni kuşak, milyarder gelecek
kuşak ise milyoner olacaktır. Sonrakini düşünmek bile
istemiyorum. Çünkü petrol bitecek ve Afganistanda bitki kökü yiyenlere
dönecekler.
Sıkı bir analist
bunları görür ve söyler.
[Candaş] haklı,
saat 04.'e geliyor. Biz de bırakalım
sonra devam ederiz. Ama şu yazılanları lütfen çok iyi okuyunuz. HANİF olmak çok zordur. Kimsenin
görmediğini görmek zorundasınız. "Rabbim ilmimi artır"
böyle tecelli edecektir.
<> çok teşekkürler,
herkese hayırlı geceler sayın arkadaşlar ve sayın
hocam
Ben herkese teşekkür
ederim.
<>
Nötrinosuz zamana az kaldı.
İlahi [candaş] :-))
İlmin yapıldığı yerde vesvese ne yapabilir bize?
<> Şöyle
bir hadis var: Sabahın erken saatlerinde elde edilecek bir bilgi kırıntısı
namazdan hayırlıdır.
Kur'an okunurken NAMAZ KILINMAZ. OKU emri SALATTAN ÖNCEDİR.
Ayet var.
<> Siz bana
ahi dediniz beni onurlandırdınız hoca, İnşallah buna
layık olmaya çalışacağım
Son olarak sana bir sır
vereyim mi? Şuara suresinin son ayetine bir bak. 227 galiba. Şuara
son ayeti yazabilir miyiz?
<> 26-Şuara/227:
Ancak iman edip
iyi işler yapanlar, Allah'ı çok çok ananlar ve haksızlığa
uğratıldıklarında kendilerini savunanlar başkadır.
Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akıbete)
döndürüleceklerini yakında bileceklerdir.
Teşekkür. Buradaki haksızlığa
düşüp kendilerini savunan ve intikam alan birilerinden söz edilmektedir.
Bunların kim olduğu da 226. ayette yazılıdır.
<> 26-Şuara/225-226:
Onların her
vadide şaşkın şaşkın dolaştıklarını
ve gerçekte yapmadıkları şeyleri söylediklerini görmedin mi?
224.
<> 26-Şuara/224:
Şairler(e
gelince), onlara da sapıklar uyar.
Buradaki Şuara=Tasavvuf şairleridir.
Aşk ehli bazen yakin'liği tutturarak Allah'ı gözle gördüklerini,
Allah ile birlendiklerini (Hint Nirvana ekolü) yazıyorlardı. Edeb Ali
bu kategoridendir.
O şaşkınların
vadilerde (Kıtalararası da demektir. Amerika'ya sığınanları
unutmayalım.) gezdiklerini öğreniyoruz.
Ama son ayette, bu şairler
içinde (Mevlana, Yunus, Bektaş Veli vb.) İSTİSNADIR. Ve Edep Ali'nin onlara yaptığı
haksızlık da vurgulanmaktadır.
Devlet'e karşı Ordu
getirilmiştir. EdebAli'nin mecnun dediği Yunus'un dili dilimiz olmuştur,
Osmanlıca denen Divan şiirleri değil. İşte intikam alınmıştır.
Bütün Dergahlar ve zaviyeler
kapatılmıştır. Ama MEVLEVİLİK
İSTİSNA.
Bakın "Rafizi, Kızılbaş"
diye Edebali'nin yerden yere vurduğu Bektaş, Ordunun piri olmuş
ve intikamını almıştır. 227 bunu diyordu [candaş].
Şeytanlar kimin üzerine
inerler biliyor musunuz?
"Şeyhi olmayanın
şeyhi şeytandır" diyenler üzerine...
223. ayeti bir yazabilir
miyiz?
<> 26-Şuara/221:
Şeytanların
kime ineceğini size haber vereyim mi?
<> 26-Şuara/222:
Onlar, günaha,
iftiraya düşkün olan herkesin üzerine inerler.
<> 26-Şuara/223:
Onlar, (şeytanlara)
kulak verirler ve onların çoğu yalancıdır.
İŞTE BU DA ŞEYHLER İÇİNDİ.
Düşünüp ders alalım.
Hanif olalım.
<>
Kesinlikle. İnşaallah
221-227 arasını çok
iyi okuyunuz. Orada koskoca İslam tasavvuf ve hatta Şiir gibi
sanatların TARİHİ yatıyor.
O Kur'an'dır ki, onda
hiçbir şey EKSİK bırakılmamıştır.
Tastamamdır ve en ince ayrıntısına kadar detaylandırılmıştır.
İyi geceler.
<> size de
hocam
<> İyi
geceler
<> Allah
razı olsun
:-) Herkesten razı
olsun.
[Candaş] Seni çok yordum
ama, "Siz onların çektiğini çekmeden Cennet'e gireceğinizi
mi sanıyorsunuz?" diye bir ayet var, tam senlik. Dur senin yerine ben
gülen adam yapayım: ;-))
<> Teşekkürler
hocam...... Çok sevindim...
;-)
Sevindiğinize
sevinenlerdeniz.
<> Son
sözlerden sonra uyku tutar mı
<> Kimsenin
gitmeye niyeti yok galiba. Nasıldı ayet, Onlar gece gündüz Allahı
anarlar
[] Nur/36: O evlerde ki: Allah onların
rif'atlandırılmasına ve içlerinde isminin zikredilmesine izin
vermiştir, onlarda sabah ve akşam üstleri ona tesbih ederler
<> Hayırlı
geceler
<> Bana
müsade hocam ve arkadaşlar
:-) i.g
<> İyi
geceler hepinize