HANS von AIBERG'İN YENİ YAZILARI - 83 :

“İnsanın Evrimi”

NUH'UN YAŞI KUR'AN'DA BİLDİRİLMİŞTİR. ADEM KADAR YAŞAMIŞTIR. Zaman TENSOR bilgileri (Birgün detaylarım) bize gösteriyor ki, ÖMÜRLER 16 kat kadar uzundu. Nuh'a Tufan olduğunda annesi "Sen daha ÇOK küçüksün, topu topu dört tane oğlun var, benim senin gibi çok oğlum ve kızım var" demişti. (İdris'in kitabı, “Enoch's Bible”). Şunu demek istiyor. Adem'den örnekseyelim: Adem DÜNYADA 950 yıl yaşadı (Cennet'te 5-10 milyar yıldan sonra, DÜNYA’DA -artık ölümlü ya- topu topu on asır yaşamış. Cennet'te kalsaydı EBEDİ ve ÖLÜMSÜZ yaşayacaktı). YANİ EVRİM'den önce, daha yeryüzünde sadece Cinler/enerji insanlar var iken, daha bir tek DNA sarmalı yokken oluşmuş. İNSAN tüm biyolojik canlılardan ÖNCE oldurulmuştur. 40 günlük çamur/koza döneminde ise bildiğimiz TÜM EVRİM oluşmuştur. Ama şu var ki: İnsan EVRİMİN SONUCU DEĞİL BAŞLANGICIDIR, NEDENİDİR. İnsan DEVRİMDİR. EVRİM ise onun YUKARIDAKİ ÖZEL RELATİVİSTİK TAKVİMİNE paralel olarak gerçekleşmiş BİR YANSIMA, BİR İZDÜŞÜM (The Mirror Effect)den ibarettir. İnsan DÜNYALI değildir, DÜNYAYA sürgün gönderilmiştir. Dünya ise ATA (insan) ÇAMURUNA (Salsal) göre düzenlenmiş ve DOĞAL OLMAYAN İLAHİ BİR SEÇİM SONUCU, SÜRGÜNDEKİ İNSAN İÇİN hazırlanmış bir KOZA'dır. Dünya HOLOGRAMDIR. Evrim sadece BEDEN düzeyinde olur. Cennet gibi takvimlerde bir gün 50 bin yıl, bir gün 1000 yıldır... Ama "Aşağıların aşağısı kesiminde" bir gün=Bir gündür. Öyleyse bu IŞIKTAN YAVAŞ (Aşağı bu demek) takvim olup, ışık hızından yavaş olduğu için: Işıktan hızlı takvimde zaman GELECEKTEN GEÇMİŞE akar... YANİ TERSİNE EVRİM. Yani sanki, insan en modern halinden en ilkel Caveman/mağara adamı haline gidiyor. Gülüyorum, çünkü BİLİM NAZARINDA "Zamanın İLERİ AKMASIYLA", "ZAMANIN GERİ AKMASI" eşittir ve AYNIDIR. Farkı HİÇ yoktur!

Evrim derseniz: Zamanda ileri mi, yoksa geri mi? (Bir gün insanlar şebek ve Hınzır'a çevrilecek >>>TERSİNE evrim). Evrim/Evoulation/Darwin ancak,

a. Beden (BİLİNÇ DEĞİL) düzeyinde, yani cesette...
b. Zaman oku ileriyi gösteriyorsa GEÇERLİDİR.

Evrim ruh düzeyinde ASLA geçerli değildir. +70 kg beden evrimleşir, yani doğar, yaşlanır en azından... Ama ışıktan hızlı beden (-70i beden) ışıktan hızlıdır ve ASLA YAŞLANMAZ. Sonsuza kadar aynı kalır (Işık hızında donduğumuzu anımsayınız. Kehf'den uyananların yaşlarını aynen koruduğunu, 309 yılda daha dört saat bile yaşlanmadıklarını anımsayınız. Yaşlansaydı gıcır gıcır paraları yaşlanır ve YENİ SÜRÜM para biçimini alırdı. Üç asırda en fazla 16 yıl yaşayan bir köpekten/kıtmir kaç tane kaç nesil doğar ve ölürdü?).

Demek istiyorum ki: Işıktan hızlı sistemde EVRİM TERSİNE İSE; Işık hızında EVRİM DURUYORSA ve o şey kendini (nefes almadan, yemek yemeden sonsuza dek) koruyorsa ve evrim masal haline geliyorsa, evrimi takyon ve Luxon için değil sadece zamanda ileri akan ve de doğup-yaşlanıp-kendine benzer bir yaratık bırakarak- İLLA ki ölen BU TAKVİM için düşünmeliyiz.

Gelelim FİZİK bilimine:

Işıktan hızlı iseniz >>> Zaman tersine akar: Önce SONUÇ (cam kırılır) SONRA NEDEN (taş atılır) yönünde OK alışageldiğimizin tersine döner. O zaman da TERSİNE EVRİM kaosu çıkar (İpucu: Melekler, BİZ Adem
hakkında SENİN (Rabb’in) bildiğini BİLMEYİZ" dediler Adem'in yaratılışındaki SONUÇ, NEDEN'den önceydi). Zaman ileri aksaydı. Önce insanlar (Madde) sonra cinler (Enerji/nar), en sonra melekler (Takyon/nur) yaratılırdı. Ama YUKARI TAKVİM bir günün 50 bin yıl olduğunu, bir günün süresinin BİN YIL olduğunu söylüyor. Yani zaman oku gereği önce NUR (Takyon/melek/ ışıktan hızlılık), sonra NAR (enerji tastamam ışık hızı luxon/photon/Cinler) ve en sonra da MADDE (İnsan) SIRASIYLA yaratıldılar.

BUNUN NEDENİ:

Işıktan hızlı iseniz: Nedensellik (Causality) ÖNCE-SONRA değil; Sonra önce (Bugün salı ise yarın Pazartesi) ilkesine göre tersinerek EVRİMLEŞİR (İnsanlar maymun ve domuz olur GİBİ). Neden ve sonuç yer değiştirmiştir (Önce ölürsünüz, sonra ateş edilir). ÖZETLE, SONUÇ NEDENDEN ÖNCE GELİR...

Tam ışık hızında iseniz: NEDEN VE SONUÇ ayrık değil; ÇAKIŞIR olur. Aynı anda neden=Sonuç olur (Kitaplarımdaki OL=ÖL). Yani taş atılması ile cam kırılması aynı anda olur. DOĞAN BEBEK, ÖLEN YAŞLIDIR aynı anda...

Eğer ışıktan yavaş iseniz: Şaşırmanıza gerek yok, ÖNCE taş atılır; sonra cam kırılır. Bugün salı ise yarın Çarşamba, dün doğdunuz yarın öleceksiniz gibi... (Var mı itirazı olan?)

VE DÜNYA YARATILDI: Henüz Zaman Tensor'u GEVŞEK-GEVREK GENLİKLİ. İnsanlar şimdiki yaş ortalamasının 16 misli yaşıyorlar. Adem-Havva mesela: on asır yaşadılar. Adem 33 ve Havva 16 yaşındaydı
buluştuklarında (2 asır birbirlerini bulamadılar) 233 ve 216 yaşlarında iken YIĞINLA İKİZLERİ oldu (İkiz çok önemli; bunu NUH'un SEÇİLMİŞ BİR ÇİFT HAYVANLARINDAN, CANLILARIN BİR ÇİFT DNA SARMALINDAN (üç değil, bir değil) ANIMSAYINIZ. İKİZ DEMEK EN SADE/MİNİMUMUM KLONLANMA DEMEKTİR). Şimdi Bay-Bayan Beni Adem'i bırakalım ve onların 64 klonlu İLK SERİ İKİZLERİNDEN söz edelim. Onlar akil-baliğ olunca evlendiler. Çocukları oldu. Sonra diyelim ki iki yıl arayla çocukları oldu. Ve ilk çocuklar geldiler yine akil baliğ yaşlarına ve kuzenler arasında evlendiler. Onların da ikişer yıl arayla (64 ile çarpınız) çocukları oldu, yani TORUNLAR doğdu.

Bu arada Torunların da her iki yılda bir çocukları oldu. Onlar da akil-baliğ yaşta olduklarında yeniden ürediler ve çocukları oldu.

Bütün bunlar olurken Adem-Havvca'nın ta bin yaşına kadar ha bire çocukları olmakta... Çocuklarının da ta bin yaşına kadar çocukları olmakta. Torunlarının da ta bin yaşına kadar çocukları olmakta. Aman ALLAH'IM! bir ÇİFTTEN birden onbinlerce İNSAN oluyor. Yani en büyük ATA olan ADEM ve Havva'nın daha ÖLMEDEN yüzbin çocuğu, torunu, torununun torunu oluyor. (Kur'an'daki ZÜRRİYETLERİNİ... KELİMESİ BUDUR. Tekil olsaydı ZÜRRİYET/Generation denirdi, ama bir anda bir çok ZÜRRİYET olmakta olduğundan ZÜRRİYETLERİNİ diyor. Hani çocuklar derler ya: Benim bir dolu misketim var, Dolu=Zürriyet ise, bir birim=u ise) öteki çocuk yanıtlar: Benim onbin tane bir dolu MİSKETİM VAR. Zürriyet ile ZÜRRİYETLER kavramını böyle algılayın). Okul öncesi çocuklar saymayı bilmez ama KATLAMAYI (Kerrat) bilir, iddialaşmayı bilir, yarışır. Tabii ölenler de var (Habil'den başlayarak).

Dünyanın önceki sakinleri olan cinler ise ilk Dünya atmosferini (Çiş, üre) YEMEKTE ve yerine DIŞKI olarak bizim besinimiz olan PROTEİN'leri bırakmaktadır. O proteinler ise bizim EKMEĞİMİZDİR. Cinlerin HIZLARINA BAĞLI OLARAK, ırkları vardır. Bu ırklar insan ırkı gibi değil; HIZ farkıyla renklenen relavistik ırklardır. Dolayısıyla MEMORPHUS yaratıklardır. Yani seyyaldirler, dilerse hologramıyla (Ruh çağırıyorsunuz ya) ölü dedenizin bile kılığına girerler. İNSANLAR artık Dünya’dadırlar. Adem'e BUĞDAY (Cin dışkısı, bizim nimet dediğimiz ekmek hammaddesi) verilir. Yarısını ye yarısını da EK ve biç ve başaklar halinde geri al. Onların da yarısını ye, yarısını tohumluk olarak sakla.

CİN DIŞKISI... Bunun sonuçları var: Cinler gibi metamorf insanlar doğmaya başlar. Üç kollu, iki ağızlı, sekizer parmaklı, mongol (Magami hastalığı)huri (Beyaz tenli, platin saçlı yeşil vb. gözlü), Marsık gibi kapkara (Gözlerinin akı bile AK değil, simsiyah, gece görünmeyen) ve burada canlandıramayacağım sayıda inanılmaz MUTANTLAR (Homo Abylis'e kadar tüm bulgular dahil). Hayvanlar ise bir rezalet: Başı köpek, kulakları yok, vücudu İguanadon, üç bacaklı bir kuş ayağı... Köpek mi, kuş mu, gergedan mı, fil mi belli değil... KARMA bir yaratık... BUNLARA MUTANT DİYORUZ. Tek gözlü ve üç gözlü insanlara...

Ama CİNLERİN BU KÖTÜ MİRASINI sürekli renormalize eden bir YY cinsi de vardır yeryüzünde... (Ademin çocukları aralarında evlenmediler. Örneğin XY olan Habil'e YYx olan kardeşi sandığımız HURİ labuda verildi. Kabil bunun kıskanıp kardeşi HABİL'i Fatih Sultan Mehmet'in boğdurttuğu gibi öldürüp, YASAKLI olan kızkardeşine tecavüz etti. Bundan sadece YYy olarak İDRİS nasibini aldı ve HURİ olduğu için öldürülmeden, İdris Cennet'e alındı. YY mirası daha sonra NUH'da tecelli etti. Nuh, bilinen hiçbir insan (Yusuf hariç) benzerinde değildi. Nuh tüm oğulları içinde HAİN olan eşi nedeniyle YY mirasını devredemedi. Ama tufandan sonraki ilk çocuğunun (HYBOR) doğacak olanlara olağan kalıtım (irsiyet) ile devretti. Yusuf, Belkıs, Meryem, Dancing Queen Adalaide, Jana vb. bu mirasın çocuklarıdır. Dikkat Hawking DEĞİL!

 

4 Mart 2003