HANS von AIBERG'İN YENİ YAZILARI - 69 :
Selam
selam hanifcanlar, candaşlarım,
Sevgideğerli
protestlerim.
Kurban
ile ilgili sorular var.
1.
"Çiftemle geyik avladım, besmeleyle boğazından kesersem kurban olur
mu?"
Maide
3. ayeti okuyunuz: "Yaralı, düşmüş" vb. hayvanlardan kurban
OLMUYOR!
2. İki
ayaklılardan (Horoz adamak batıl, bidattır.)kurban olmuyor. Ancak bunun ücretini
vererek, benzeri kişiler bir araya gelip kurban kesebiliyor.
3. Kıtal,
KTL (Katletmek kökünden geliyor, Katil, maktul kelimesi de buradan türüyor)
kurban demektir. Ancak bunun bedelini KITAL etmeyerek, İNFAK ederek, yine
kurban KESMİŞ gibi ve aynı sevapla, gerçek muhtaçlara yönlendirebilirsiniz.
Bu yüzden KITAL ve İNFAK'ı aynı cümlelerde kullanmıştım (Halen birbuçuk
öğrencimizin harcı yatmadı).
4.
Kurban eti isteyen ve istemeyene verilir. Öncelik isteyendedir.
Kurban
kesim işi HACC'a endekslidir. Hacc dört HARAM ay'a endekslidir.
Kurban
DÖRT AY'a yayılmalıdır, dörtgüne yayıldığında hayvan katliamı
olmaktadır. Hele Bayram, "Hamilelik mevsimine rastlarsa" bu tam bir
vahşettir. Çünkü tarihin en büyük doğa katliamı bu DÖRT GÜN safsatasından
kaynaklanmaktadır. Kur'an'daki (Haniflik gibi, Cuma'nın işgünü olması
gibi, namazın vakit ve rekatları gibi) HARAM AYLAR ayetlerini bugüne dek hiç
görmeyenler bu vahşeti işlemektedirler.
Bu vahşet
şart değildir.
a.
Mezbahalar ZATEN bu işi 365 gün x 24 saat yapmaktadır. Mezbahada
yapabilirsiniz. Bu etler zaten kasaplara gönderilenler değil mi?
b.
Kurban bedelini, kasaba ödersiniz. Eti alırsınız (ayıklanmış da olur),
isteyene-istemeyene dağıtırsınız. (Kan ve vahşeti GÖRMEZSİNİZ böylece,
sevabınız da aynı kalır.)
c.
Kurban Kıtal'ı yerine, onun bedelinden infak (Allah'a borç vermek) edersiniz.
Yani bir hayır işinde kullanırsınız.
d.
Herkes dört ayda bir kenara azbuçuk birikim atıp biriktirirse, ister Kıtal,
ister İNFAK olsun, KURBAN KESMİŞ olur.
5.
Fidye ile FİTRE'yi karıştırmayınız. Fitre herkesin vermesi gereken İFTAR
(yemeği) bedelidir. Fakirliğimiz bahane olmuyor. Çünkü "Yoksulum"
mazeretiyle HEP BANA VERİN diyen kişinin İFTAR vermesi gerekmekte ve VERİCİLİĞİ,
paylaşmayı yapması gerekmektedir. Üstelik fitre İFTARI "Yoksuldan
yoksula" direkt hattır. Yoksul verdiği fitreyi başka bir yoksuldan geri
almış oluyor zaten... Eğer bu kadarcık bir fitre verilemiyorsa, sonuç
"Altın biriktiren maaşlı imamlarımıza" döneriz. Onlar asla
vermez, hep maaş (altın para bu anlamda) alır ve hiç vermezler... Fitreyi
vermeyen bu papazlarımızın durumuna düşer.
6.
“Kadından imam olmaz”, YANLIŞ bir mezheb kararıdır. (Cenaze namazında
kadından imam icat edenler de kendileri değil mi?) Hz. Meryem hem imamlık hem
de nebiyye'lik yapmıştır. Kadınlar kadın meclisinde "Namaz kıldırabilir"
(ayrıntılarını sonra tartışırız.) Ama PARALI imam olmak kadın ve erkeğe
ikisine de haramdır.
7. İslami
giysiyi bir ÜNİFORMA gibi kullanan kadınlar için "Rahibe olmak günahı"
vardır. Tesettür bir politik silah değildir, bir tercihtir. Tesettürü çekişme
haline getirerek, Anadolu'nun İslamlaşmasından beri "Kapalı kadına"
asla dokunulmadığını, fakat siyasal islam partilerinin bunu SEÇİM MALZEMESİ
yaptığını ve arka bahçeleri olan imam-hatipli kızlarımızı organize
ederek, bu binlerce yıllık adeti bozduğunu vöe RAHİBE türettiğini asla
unutmayınız.
Ve
biliniz ki, bugün KARAÇARŞAF'tan ibaret olan Rahibe kıyafetini fars, Afganlı
kadın gibi her merciiye sokarsanız, bununla yetinilmeyecektir. Çünkü
rahibelerimizin ardındaki tarikat papazları, bundan sonra PEÇE, ELDİVEN de
dayatacaklardır. (Allah'ın ayetlerinin HİÇBİRİ bu yönlerde değildir.Nur-31.ayet
bile bu yönde değildir.)
Rabbi Zıdni
İlmi!
Hoşkalınız.
13 Şubat 2003