HANS von AIBERG'İN YENİ YAZILARI - 66 :
Vakıa
25-26 üzerine “Selam
ve selam” demeliyiz. YÜZÜMÜZE
KARŞI...
Bu çok
eski bir gelenektir. “Şalom
Şalom” diye de bilinir. Kur'an'da,
tüm kitaplarda vardır.Tevrat ve İncil de (Aramice “Solom solom”) bunu içerir.
Kur'an
eski kitapların devamıdır ve Sünnetullah üzerine değişmez bir devamlılığı
vardır.
YÜZYÜZE sadece SELAM SELAM deyiniz. Başka hiçbir BOŞ SÖZ kullanmayınız (Vakıa).
Ama birbirinize GIYABEN dua ediyorsanız, hayır duası gönderiyorsanız, O KİŞİYE DUYURMADAN aşağıda arkadaşımızın emeği olan ayetlerin içeriğini kullanınız. Fakat SİZDEN BAŞKASI duymasın. Bir deneme olsun diye ben duyurayım:
Sevgideğer
A., selam ve selam (bu duyduğu, yüzüne karşı söyleyip / yazdığım)... Ve
dün gece itibariyle namazda içimden/gıyabından okuduğum dua şöyle:
"Ey
Allah'ım, senin sonsuz sevgin (rahmetin) ve bereketin (biriktirdiğin) A. (ve
hanifcandaşlığı hakedenler) üzerine olsun!
Bunu A.
ve diğer dua ettiklerimin asla yüzüne karşı söylemem.
Yüze
karşı söylenecek olanlar şunlardır:
- Allah
senden razı olsun
- Sana
çok teşekkür ederim
Rahmet
ve bereket bu kategoriye girmez GİZLİCE ve ALLAH İLE KENDİN aranda olmak
kaydıyla üçüncü tekil ve çoğul şahıslara yapılır.
Cennet
ehli bir yana; SABIKUN EHLİ için rahmet ve bereket zaten ORADA verilmiştir.
Onların selam-selam'dan başka hiç bir söze ihtiyacı yoktur. Cennet’lerde
oruç tutulmaz, aç kalınmaz, evlerde bereketsizlik olmaz! Orası Allah'ın
misafirhanesidir, RAHMETSİZLİK de olmaz. Dolayısıyla
arkadaşımızın bildirdiği ayetler "YÜZE SÖYLENECEK" olan değil,
GIYABINDA, arkadan yapılacak hayır dualarıdır.
A. şahsında
örneklediğim duayı buradaki tüm candaşlarıma gizlice yapıyorum. Allah'ın
rahmet ve bereketini üzerlerine gönderiyorum ama yüzlerine karşı söylemem
asla... Bir
de ağız alışkanlığı var: Bana
“Esselamü aleyküm ve rahmetullahi ve berakütihi” diyen birine "Ve
ayeyküm selam! + selam” diyorum: “Aleyküm selam selam!”
Hoşça/dostça,
Rabbi zıdni
ilmi.
26
Kasım 2002