HANS von AIBERG'İN YENİ YAZILARI - 62 :

"Emaneti Dağlara Yükledik, İnsandan Gayrısı Yüklenemedi"

Selam selam sevgideğerler,

Mübarek Ramazan'ınızı ve Çarşamba gecesine rastlayan KADİR gecenizi kutluyorum. Uzun bir süre kayıpları yaşadım. Basit bahanelere sığındım.

Tıbbın durmadan yeni hastalıklar/çözümler ürettiği bir uzun "Gelecek" var.

Sözgelimi "Astronot/kozmonot için uzayda çekimsiz alanda organizmanın intibak edemediği hastalıklar yavaş yavaş gündeme giriyor. Bunlara "Uzay Hastalıkları” diyoruz. Üç boyutlu hastalıklar ve sendromlar... 

Bir de "Zaman Hastalıkları” var: Onları da bir gün gündeme getirecektir bilim. Bu da dördüncü boyut yan etkileri ve sendromlarıdır (tempodrom). Günün birinde insanlar zaman yolculuğu yaptıklarında bu rahatsızlıkları yaşayacaklar/yaşadılar.

Siz sevgideğerlerime, hasretliklerime, Jana’nın "Kanat indirdiğinde" yaşadığı rahatsızlıkları anlatmak isterim.

Jana önce "Dabbet" olmayı kabullendi ama centilmenlik anlaşmasını bozan Zero-N'den Geller'in anlaşmayı bozmasıyla "Dabbet" olmayı doğal olarak "erteledi". Şimdi sizlere onun deneyimlerini ve saptamalarını yazıyorum:

”Zaman zelzelesinin bildik etkileri ve geri dönüşümleri yanında, Dabbet olmanın getirdiği ve götürdüğü farkı şöyle saptadım.

1. Zaman yolcusu doğmamıştır öldürülemez (kendi çağdaşları gezginler dışında).
...
4. Zaman yolcusu göç ettiği çağın mikroplarından da etkilenmez. Zaman
gezmeni, ilk doğduğu günün bağışıklık sistemi bilgilerini "geçmişe"
taşıdığından "taşındığı çağdaki" birçok ölümcül hastalıktan etkilenmez. (Kanser, Aids, Hepatit C, Şeker hastalığı vb., kalp krizi gibi mikrobik olmayan istisnalar öldürür).
...
13. Dabbet olma durumunda (yukarıda sayılan) avantajlar ve zaman enerjisinin zamanın verilen iki ucu (kutbu) arasındaki düzenleyici rolü ortadan kalkar. Artık zaman yolcusu bulunduğu çağın tüm hastalıklarına ve ölümcül etkiye de açıktır.
...
18. Dolayısıyla Dabbet olduğumda birden bire bir çok hastalığın sözbirliği etmişçesine başıma üşüştüğünü gördüm. Brezilya yağmur ormanlarının beni de olumsuz etkilediğini, romatizmal sızılar yanında (iki düzine hastalık sayıyor) tümünün beni yatağa düşürdüğünü dehşetle gördüm ve halen ölmediğime şaşıyorum. 40 günde 25 hastalık ve üç ameliyat geçirdim.
....
Ancak Dabbet'likten yeniden Tarık (Sema) pozisyonuna geçtiğimde tüm bu hastalıkların birden sihirli değnek değmişçesine birden iyileştiğini gördüm. (Aman tanrım! Sizler buna nasıl katlanıyorsunuz? Allah yardımcınız olsun! gibi temennileri var Jana'nın).

Sevgideğerler, ben Hans von Aiberg sizleri üzmemek için en kolay yolu seçtim: Ta ki kendimde “chat” yapacak mecali bulana kadar uzak durdum. Böylece siz dosdoğru arkadaşlarıma, candaşlarıma sayısız yalan söylemekten de kurtuldum. Gereken yalanları maalesef eşim söyledi veya söylememek için sakladı. Bu yaptıklarından dolayı eşimi suçlamayınız. O burada "sekreterim" durumundaydı ve gerekeni yaptı.

Biliyorum merak ettiniz/ben merak ettim... Ama sağlık durumum inanılmaz kötüydü. Hatta test için kendime enjekte ettiğim "kanser" tümörü bile çıldırdı. Ondan kurtulamam. Çünkü bu kez edoferon imal edemem. Ama ben kanser değilim, endişelenmeye gerek yok. Sadece ben bir test deneğiyim. Bütün bu olumsuzlukları bugün atlattığıma inanıyorum ve kesintisiz aranıza dönmek üzere yarın "Çarşamba" gecesi 21.00'den itibaren chat ile kaldığımız yerden "Sahur" programımızı yapacağız inşaallah...

Rahatsızlıklarım, hastalıklarım için özür dilemek yanında bir de "Geçmiş olsun" temennilerini atlayalım "Hiç hastalanmamışçasına" devam edelim.

27 Kasım Çarşamba Kadir gecesi olma ihtimali yüzde 60'larda, bu değilse perşembe gecesi kesin olarak idrak edeceğiz. Bu nedenle Çarşamba ve Cuma normal ve perşembe ise ÖZEL olarak chatleri üçgün üstüste yapacağımızı ALLAH İNŞA ilan ediyorum.

Rabbi zıdni ilmi
Hoşça/dostça
(Moralim çok iyi, meraklanmayınız)

 

26 Kasım 2002